Galatasaray Çankaya maçları Bayramda Taksim stadyomunda yapılan bu maçların ikisini de 21 ve 30 Galatasaray kazandı (Birinci sahifeden mabat) sonra aralannda Beşiktaşh Mehmet Ali ile Seref olduğu hslde gözüktüler. Takımlar karşı'aştığı zaman Gala tasaraylılar şu kadroyu gösteriyorlardı: Mehmet Ali, Faruk, Bürhan, Süavi, Fahir, Muzaffer, Danyal, Ke mal Faruki, Rasih, Şeref, Doğan Buna mukabil Cankaya takıım föyle tevekkül ediyordu: Venson, Gazi, Fuat, Hilmi, lb rahim. Abdüş, Mustafa, Ahmet, Orhan, ömer, Muzaffer. Hakem Galatasaraydan Suphi B. idL tlk hücumu Galatasaraylılar yaptılar.. Çankaya muavm hattı, bu akını kesti v e mukabil brr hü cumla Galatasaray kalesine doğru indiler. Bu hiicum da kesildi. llk dakikalar, bir türlü müessir olmıyan karşıhklı hürumlarla geçiyor. Şerefin bir şandelini Çankaya mü'dafii 18 adım cizgisi yanında elile tuttu. Hakem firikik verdi. Şeref çok fcüzel bir vuruşla topu kaleye gönderdL Top, kale direğini yalayarak geçtL Bir Çankaya hücumu' esna smda Galatasaray müdafaası favl yaptu Çankaya orta muhaciminin enfes bir şütiinü Mehmet Ali, müşkülâtla bloke edebildi. Oyun ilerledikçe iki hakikat göze çarpıyor. Çankaya müdafaası ve muavin hattı şayani hayret bir isabetle rakip Biuhacimleri marke ediyorlar. Galatasaray hüctım hattı bütün mis tecnibelerinde bu taktik önünde akamete uğruyor. Hakem, bîiyük bir niifuzu nararla ınaçt idare ediyor. Bütün ofsaytlan göze çarpması müşkül favüUeri gayet iyi görüyor. 28 inci dakikada Şeref Rasihe bir pas verdi. Rasih birinci golü yaptı. Bunu bir Çankaya hücuırAı takip etti. Fakat acele yüzünden güzel bir gol fırsatı kaçırıldı. Oyun süratinden kaybederek bir müddet daha devam etti ve birinci devre 1 0 Galatasarayın lehine bitti. tkinci devrede rüzgân arkasına alan Galatasaraym vaziyeti daha emin gö • rünüyordu. Niteki dakik&lar ilerle dikçe, Galatasarayhların daha hâ • lcim bb raziyct aldıklan göze çarptl. Çankayalılar da bu devrede daha açdc bir oyun oynuyorlar. Müdafaa, birinci devredeki isabetli oyununa devam ederken hiicum hatü güzel hücomlar yarahyor, fakat Çankaya tmı hacimlerinm küçük yapılı oluşlan Ga latasaray müdafaası ıçm büyük bir avantaj oluyordu. Çankayalılar sağdan güzel bir inif yaptdar. Fakat kale ö • nünde ve beş adımda paslaşma me rakı yuıtraden bir iki gol fasatı kaçırdılar. Bir araMc Şeref, ayağı burkulduğu Için sahayı terkettise de tekrar oyuna girdi. Bn nrada, Şereften Rasihe, Rasihten Kemal Farukiye gecen top Kemal Fardrinm bir sötile Çankaya ağlaruta takıldı. 28 inci dakikada Çankaya müdafü, Şerefin uzaktan ve hafif çektiği şütö, kendi sokta. 30 galip vaziyete geçen Galata sarayhlar oyuna tamamen hâkim ol duhv. Maamafih Çankayahlann arada sada yapbgı güzel hücumlar şütsüzlükten bir netice vermedi. Maç bu suretJe Galtasarayın galibiyetile bitti. bir vuruşla kalesine ayağile ve müsabakalarda gösterdiği mu vaffakiyet üzerine millî takıtn namzedi olarak ayrılmıştır. Bu müsabakâlar neticesinde millî takıma namzet olarak şu güreşçi ler aytnlmıştır: 56 kiloda SUreyya, Hüseyin. 61 kiloda Yusuf Aslan, Yaşar, Bürhan. 66 kiloda Saim. 72 kiloda Nuri, Mersinli Ahmet. 79 kilida büyük Mustafa, Osman. 87 ki • Ioda Şefik, Tekirda?h Hüseyin. a ğır siklette Çoban Mehmet. Bu namzetler, Romaya hareket taırihine kadar çalışacaklar ve ha reketten bir hafta evvel aralannda son seçmeyi yapacaklardır. Bu seçmede galip gelenler millî güreş takımma almacaklardır. Cumhuriyet • Memlekette dokuma sanayiinin inkişafı (Birinci sahifeden mabat) gibi sanayii isb'hraciye; mîitebakismi de diğer sanayi şubeleri teşkil et • mektedir. Biz bugünkü yazımızda memle ketimizde senevi 21 milyon liralık istihsalât yapan dokuma sanayiinin başhca şubelerinin umumî vaziyetlerini tetkik edeceğiz. Sanayii nes çiyede başta kaput ve yelken bezî sanayii geliyor. Yünlü kumaş ve ipekli tnensucat sanayii bundan sonradır. 1932 senesinde Milyon lira Kaput ve yeTkenbezi : S.7 Yünlü kumaş : 46 İDekli men*ucat : 33 Fanilâ ve çoran : 19 Yün ipliği : 17 Trikotaj : 1 2 Diğerleri : ?•! Yekun 20.5 Demek ki bu sanayi şubeleri 21 milyon liraya karip istihsalât yapmışlardır. Nesiç sanayii müesseselerinin ad^di 351 e baliğ olmuştur. Bunun 77 si ipekli mensucat, 75 fanilâ ve çorap, 66 havlu, pestemal ve ha mam takımları, 52 si trikotaj, 31 yünlü ve ipekli muhtelit dokuma lar, 13 yünlü tumas mütebakisi de sanayii nesçîyenin diğer şubelerine mensup fabrikalardır. istihsaiât yapan l>u sanayi fub'esm! teşkil eden fabrikalar ceman 11 olup bunun beşi tstanbulda, ikis! Adaanda, ikisi tzmirde, ikisi de Mersindedir. tzmirdekilertn btîhsalâtı 2,9 milyon, Adanadakilerinin 1,4 milyon, Mersindekilerin 760,000 lira, îstanbuldakilerin istmsalâtı da 670,000 liradır. tstanbulda bu sanayi şubesinin adeden faikiyetine rağmen istihsalâtm kıymeti noktasından sonuncu gelmesi nazan dikkati celbeden bir noktadır. Yerli kaput ve yelkenbezi istihsalâtının yan smdan fazlasmı tzmirdeki iki fabrika vermektedir. 30 Mart 1934 Diğer fabrikalar Yünlü ve ipekli muhtelk kumaş yapan fabrikalarla, trikotaj sana yii, fanilâ ve çorap, yimipek ve pa» muk ipliği fabrikaln ile halat, ip, krnnap, potinbaği, kaytan, sırma ve kılaptan sanayii hemen nemen ta manîen denecek derecede tstanbulda toplanmıştır. Bundan başka balıkagı imal den iki fabrikanm ikisi de tstanbulda dır. Çarikaya oyancttlart tstanbtd htdkı »ereiine üç defa «Varol!» bağmrlarken Çankaya takum arasmdaki maçtı. Galatasaray takunı, sekiz oyuncu • sunun cezalı, bazılannm yarah veya seyahatte olması hasebile hayli rayrfh. Bu seneki birinci takım kadrosundan yalruz Rasih vardı. Kaleye Beşiktaştan Mehmet Aliyi koymuşlardı. Müdafiler: Bürhan, Faruk, muavinler: Kemal Faruki, Fahir, Muzaffer, rmıhacîmler: Bekir, Salâhattin, Rasih, Doğan ve Suleyman. Hakem Galatasaraydan Suphi Beydi. Galatasaray takunı, zayrf olmasına rağmen canh idi. Maamafih bîrmci devrede rüzgân da arkalarma alan Çankayalılar, daha hâkim oynadılar ve Galatasaraya epey tehlike atlattılar ve bir de penalhyı kacndılar. Sonra bir Çanikaya hücumu esnasmda Faruğun falsola bir varusn Çankayaya bir gol kazsndırdı. Devre sonuna doğru fnikikten enfes bk* vuruşla Bürhan Ga • latasaraya bir gol temin etti. tkinci devrede, Galatasaray, çok hâkim oynadrvn da, takunda ahenk ve bilhassa sağ ve sol açddarda matlup sürat ve ortalayıs yoktu. Ortada Rasih, çok şahsî oynıyarak topu eziyor, fazla çalım yaparak kaphnyordu. Nihayet devre sonlarına doğru saiHç Salâhat tm aldiğı jriizel Hr pası güzel bir şütle gole tahvil etti. Maç ta 2 1 Galata saraym galîbiyetUe bitti. Çankayalılar, canh ve atılgan oyunlarile takdiri celbettiler. kat Vefalılar, lstanbulsporun puvamna yetişmiş olacaktır. Bu itibar • la tstanbulspor bugün ciddî bir imtihan geçrrecektir. Taksim stadyomunda yapılacak Beykoz Süleymaniye maçının da hayli hararetli olacağına şüphe yoktur. Beykozlular, geçen hafta Be • şiktasa karsı oynadıklan oyunu bugün de oynıyabiliılerse maçı kazanmalan ihtimali çok kuvvetlidir. Bugün yapılacak maçlar şunlar dır Taksim sahasında Süleymaniye Beykoz B takımları saat 12,30 hakem İzzet Muhittln Bey. Altmordu Topkapı 1 inci takımları saat 14,15 hakem Rüştü Bey. Süleymaniye Beykoz 1 inci takımları saat 16 hakem Suphi Bey. Fenerbahçe sahasında Fenerbahçe İstanbulspor B. taKimları saat 12 hakem Ahmet Bey. Eytip Hilâl 1 inci takımları saat 13,45 hakem Kemal Halim Bey. Fenerbahçe İstanbulspor 1 inci takımları saat 15 30 hakem Nuri Bey. Şeref sahasında Topkapı Altmordu B. takımları saat 9 hakem Halit Ibrahim Bey. Beşıktaş Galatasaray Genç takım ları hakem Halit Galip Bey. Ortakoy Doğanspor l inci takımları saat 13 15 hakem Sadi Bey. Darüşşafaka|ılann izmirde yaptiKİarı maç DarÜKfafaka mektep takımınm, bayramda mü&abaka yapmak üzere tzmire gittiğini yazmışttk. Darüşşafakalılar ilk maçı Altay takımile yapmışlardır. Bu maçın ilk devresi sıfır sıfıra berabere bitmiş, ikinci devrede Darüfşefakahiar iki, Al tayhlar üç gol atmışlardır. Bu suretle Altay 32 galip gelmiştir. Melbasat pahalt Sanayiimizin bu memnuniyetbahş inkişafına ragmen itiraf etmelidir ki mamulâtımızın hiçbir taraf ma fiatleri dünyanm makis olmıya Meselft, Yunan millî takımı yen İdi Dünya kupası maçlarına iştirak edecek olan Yunan millî takımı, tasfiye müsabakalarında Milânoda ttalyan millî takımile karşılaşmış tır. ttalyanlar Yunan millî takımını 40 tnağlup etmişlerdrr. cak derecede yüksekthr. hayatm gıdaî maddelere müteallik kısmında görülen ucuzluğuna rağmen melbusat fiatleri son derecede pahalıdır. Halbuki, memlekfctimiz deki işçi her taraftan daha ucuz dur. Bu müsait şartlardan başka mazhar olmüessesatı sınaiyenin fabrikalarınin İpekli mensacat tpekli mensucat 56 si Bursada 17 si tstanbuldadır. olan 1932 3,253,000 liraya baliğ istihsalâtının 2,7 milyon liralık kısmıoı Bursadakiler yarım milyon liralık kısmraı da tstanbuldaki fabrikalar imal etmişlerdir. Kıbrıslı sporcularia Adanadaki maç : 0 0 Adana 29 (A.A.) Kıbmtan gelen Lefkosa Türkspor takımile Adana HaBcevi takunı arasmda şeh» stadmda Hrinci revanş maçı yaptlmışhr. Bu defa saha birinci maçtan daha kala • Maça saat dörtte başlandı. Lefkosa Türksporlular Halkevine faik oynadı • larsa da sayı yapmağa nmvaffak ola» madılar. Oyun çok heyecanh olmus ve iki taraf ta çok çalışmalann* rağmen sayı yapamamty ve maç bu suretle 0 0 bkmiftir. duğu yüksek gümrük hknayesi, bixde yeni fabrikalann tesis masraf larile amortismanlarmı her veçhile telâfi edecek derecededir. Bugün en iyi kumaştan bir takım elbise Yunanistanda 16 liraya yapıldığı 3040 liradan yaptırilamıyor. 1012 liraya, halde; bizde Suriyede 10 Suriye lirasma yani 15 aşağı iyi bir elbise Buwun sebeplerinî Yünlü kumaşlar Yünjü kumaş sanayii İstanbulda temerküz etmiştir. Mevcut 13 fabrikanın 9 u şehrimizde, 2 si Ankarada, biri Kocaeli brri de Kütahyadadır. Bu fabrikalar 1932 senesinde 4,600,000 liralık yünlü kumaş imal etmişlerdir. Millî güreş taktmı namzetleri tesb.t edildi Romada yapılacak Avrupa gü reş şampiyonasma iştirak edecek olan millî güreş takımımızı hazır lamak ve seçmek maksadile yapıl makta olan müsabakalara bayram giinleri de devam edilmişth*. Bu müsabakalara Ankaramn kıymetli güreşçileri de iştirak etmişlerdir. Bayramın ikinci ve üçüncü gün leri Galatasaray kulübü salonunda yapılan bu müsabakalaır çok hararetli ve çetin olmuştur. İstanbuldaki güreşçîlerden bazılannın kilolannı düşürmeleri seçme cnüsabakalanna hususî bir ehmmiyet vermiştir. Ankaralı müsabıklar içinde Bürîıan Bey bilha&sa Şefik Bey temayüz etmiştir. 87 kiloda güreşen Şefik Bey, eski ve kıymetli bir güreşcimizdir Kaput ve yeikenben sanayii başka bir yannr.zda tetkik edece giz. 1932 senesinde 5,750,000 liralık Bugün yapılacak lik maçları Busün yapılacak lik maclannm en mühimi Fenerbahçe sahasında oynanacak olan Fenerbahçe tstanbulspor müsabakasıdır. tstanbulspcrlular geçen hafta Vefaya karsı canh bir oyun oynamışlar, fakat gol çıkaramamışlar, 21 mağlup olmuşIardı. Bugün yapacaklan müsaba ka, gecen haftaki mactan, muhak • kak ki daha heyecanh olacaktır. Fenerbahçeliler genç oyuncularla takımlarını takviye ettiklerinden, Istanbulspor, bugün karşısmda çok kuvvetli bir takım bulamıyacaktır. Fakat Fenerbahçenin müdafaa o • yunculan, tstanbulspor muhacim lerine kolay kolay sayı yaptiracak kadar zayıf değildir. Maamafih tstanbulspor, bugün atılgan ve canh bir oyun oynıyabilirse maçı kazan • ması muhtemeldir. Bu maçın neticesî, Beşiktaş ve Vefayı şiddetle alâkadar etmektedir. Fenerbahçe galip geldiği tak • dtrde Beşiktaş puvan itrbarile Fe • nerbahçe ile bir hizaya gelecek, fa Bakırköy Doğumevinde yeni bir paviyon yapılıyor Yeni paviyontm temelatma merasiminde balananlar 0 Fransızca, Ingilizce, ASmanca, IspaDyoîca, Ita'yanca vesaire Öirnci müsabkada da Galatasaray galip Bayramm ikind günü Taksim stadyomunda yapılan maçlar arasmda en mühimmi Galatasaray üe Ankaramn YENi KURSLAR AÇILIYOR Sınıf ve hususî ders'er Memurin, muallim ve zabitana mahsus tarife. KAYIT BAŞLAMIŞT1R MECCANî BiR TECRÜBE DERSİ ALINIZ ANKARA ISTANBUL Konva caddesi kadaşlarına başma gelen garip hâdiseyi anlatmağa gidiyordu. Gözlerimi örten bağdan kurhJmak pek te kolay bir iş gibi gözükmüyordu. Peki farzedelfm ki gözlerimi açbm, bundan ne fayda hasıl olacaktı? El ve ayaklanmdaki demir kelepçelerden kurtulmak mümkün miydi? Ne olursa olsun bu bağdan kurtul mağa karar verdim ve yüzümü sivri tash duvara sürtmeğe başJadun. Başladım ama bağ o kadar sıkı bağlan mıştı ki yerinden bile oynarmyordu. Başırra beHd bir saat duvann sivri çı ktntüanna yukardan aşağı ve sağdan sola sürtüp durdum. Fakat ne parça Iıyaıbildim, ne de yerini değiştirebil dim. Kuvvetim kesüdiği için kendimî toprak üstiine attım. Yorgunluğumuni geçmesini bekledim. Görünmiyen adam gideli acaba nekadar olmuştu? Bana vakit çok çabuk geçiyor gibi geliyordu. tçimdeki ölüm korkusu gittikçe ziyadelesiyordu. 373 'stiklâl caddes? Evet, korku... Benim kanaatime göre ölümden korknuyan adanun hayattan bezmiş, usanmış olması lâzundır. Bu bir cesaret meseîesi değildir. Gencim, sıhhatteyim, âşıgım... Nası! otw da hayatian istskle, güle güle ayrıu>.m? ölümden korkuyordum. Bununla berafcer ölmekle yasamak şıklarmdan birrni henüz intihap etmemiştim. Bir tarafta vazife, öbürtarafta aşk... Hangisini tercih etmeli? Vakit geçiyordu. Mühletin brtme sine nekadar kaldıgını arfak kestiremi yordum. Bu halimle kendisini darağa • cma götürecek gardiyanlann ayak seslerini dmliyen idam mahkumlanna nekadar benziyordum. tşte onun ayak sesleri, yaklaşıyorlar, iste onun o yu muşak, fakat zalim sesi, zab'm kahkahası. Hayır o değilmiş... Sıçanlann gürültüsü imiş. Ne dersiniz onlara alışıvermifb'm. Urkmek, tiksinmek föyle dursun aruk B E R L i T Z Himayeietfal Cemiyeti Bakırköy | Beylerie tstanbul Himayeietfal Cemiyeti Alemdar şubesi reisi Mah şubesine ait doğum evinin arkasmfuze, Anneler Blrliği heyeti idare daki arsada inşası takarrür eden ve azasından Melek Hanımlar ve Ba Haznedar çiftliği sahibi Hüseyin Bey kırköy Himayeietfal heyeti faale ve tarafından inşa ettirilen ve mutna idare heyeti azalan ve birçok gü • ileyhin ismini taşıyacak olan pavi • zide halk huzurile icra edilmişth*. yonunun temeltaşı merasimi Po lis Müdürü Fehmi, Bakırköy H. F. Merasime Himayeietfal Bakırköy heyeti idare reisi Kemal, Hilâliahşubesi reisi Dr. Rauf Fehmi Beyin mer reisi ve Şehir Meclisî bütçe enbV nutkile başlanılmış ve nutku tnii* cümeni reisi Galip Bahtiyar, Kay teakıp kurban kesiler«k muallim makam Veliyeddin, tstanbul bele operatör Murat tbrahim Bey taradiyesi teftîş heyeti müdürü Tevfik, fından temelin ilk taşı konularak muallim operatör Murat Ibrahim merasime nihayet verilmîştîr. onlara dikkat bile etma'yordum. Uze rimde istedikleri gibi gidip geliyorlardı. tnsan on dakika sonra öleceğini düsünür de farelerle meşgul olabUir mi? Bazı mahpuslann hapisanelerde fareleri terbiye etmek için ugraştıklannt duyar, inanmazdun. Bu korkunç yal nızlık, bu ölümü bekleme dakikalan onlann haklı olduklarmı bana anlattı. Birşeyle meşgul olmak, düşünmemek nekadar lâzundı? Buna nekadar muhtaçtım. Fakat elimden gelm'yordu. Cellâdım beîki bir saat, belki de beş dakikaya kadar gelecek, benden cevap istiyecekti? Yaşaraak isteyip isteme diğun hakkmda cevap. Eğer vereceğim cevaptan memnun kalmıyacak olursa o çelikten parmaklarmı gırtlağıma yapışbracak ve bir limonun suyunu çı • kanr gibi benim de hayatımı çekip alacaktu Taflarm ve ıslak toprağm ruhıbetS kemiklerîme kadar işlemiş, bütün vücudüm uyuşmuştu. Bir ceset gibi olduğum yerden kıptrdanmıyordum. Yalnıt kafam işliyordu. Bir duvar »ntinin t3ttaklan gibi: ölmek... ölmek, ölmek... keümelerini tekrarlayıp duruyordum. < Birdenbire bir gürültü duyar gîbî oMum. Kulak kabarthm. Bir haralede zihnî ve bedenî bütün kuvvetlerim yerine geldi. Nihayet son dakScalanm yaklaşmıştL. Bütün idam mahkumlan gibi ben de artık korkmuyordum. Garip bir sükunet hissediyor, sinirlerimtn tatlı bir uyuşukluk içinde gevşedikle rini duyuyordum. Yan alaycı bir eda ile bağırdım Bravo, sözüniizde duruyorsu • nuz. Tam vaktmde geldiniz' Sus. Sanki vücudntnden bîr elektrnc eereyanı geçmi» gibi sıçradım. İMabadi var) HAYALET Macera romanı: 34 Nakleden: ömer Fehmi Demek ben bir tünelde idim. Derhal tiyatro ile BenedHctin evini rapteden tüneli hatırladım. Bu sırada üzerimden geçen bir fare yuzüma koklamak için durdu. Müs tekreh hayvanın teması beni bayağı ürküttü. Yüan ve farelerden orkmek insan larda ta eski devirlerdenberi bir tabiat hükmüne girmiştir. Buna hiçbir sebep gösterilemez. Bu farenin bana birşey yapamtya • cağını biliyor, fakat gene dehşetle ürperiyordum. Hayvan yüzümde 'bir müddet daha gezindikten sonra yere atladı ve dörtnaJa kaJktt, thtünal ar • Plânunı mevkü tatbika koymak Içm duvar gibi, sandalye gibi, masa ıg\b\ sert birşey lâzundı. Yerde süriine sürüne ilerlemeğe başladım. Bulunduğum yerde her halde bir masa veya sandalye yoktu. Biraz daha Uerleyince başunı taşlan gayrimunt&zam bir duvara çarptım. Bir tünelde, yahut mahzeode bulunduğum hakkmda evvelce verdiğim hüküm aklıma geidi. Şu halde buranm genişliğini anlamak lâzundı. Bu sefer BJCSÎ cihete doğru sürünerek gittim ve pek ax »onra bir başka duvara rasla 'dtm. İki dvrar «rasmda Itateth'ğim me•fe bir noeok metre ya var y» yokta.