Hayat Ansiklopedisi Hayat 52 nci cüzü çıkti NO. 3 5 5 3 Telgraf ve mektup adreal: Cumhuriyet, Istanbul Posta kutusu: İstanbul, No. 24« CUfîia 3 0 Maft 1934' Telefon: Başmuharrir ve evi: 24290. Tahrir üeyeti: 24298, Idare ve matbaa kısmile Matbaacılık ve Neşrlyat Şirketi, 24299 Ansiklopedisi Büyük kir küfüphaneyi bir arada evinize geliren e ı faydalı eserdir. Her evde bir fane bulanmak lâzımdır. Mubalağalı Vergi Tahakkukları rastra gazeteJerde görürsünüz: 300 bin lira, 500 bin lira vertahakkuku faesabma yapıl • mı» ve yapılmakta olan takiplerden bahsedilir. Şurada acı bir haJrikati kiraf ederek Türk gazeteciliğinde kültürsüzlüğün son senelerde hâkim bir hastalık halroe gelmis obnası hasebile hayatta olup biten seylerin çok kere gazetelerde hayalâh aşan gayet garip ve bazan pek feci mubaJâğalarla geçmekte olduğunu söyliyelim. Bir maliye memuru herhangi bir miikellef aleyhine herhangi bir sebeple birkaç yüz bin liralık bir, vergi tahakkuk ettirmisse, gazeteci bu haberi daha ziyade mubalâğalandırmağa meyyal bir ifade ile ve umumun husumetini miikel • lef aleyhine celbedecek şekil ve su rette vermek'.edir. Halbuki bu fakir memlekette 300 bin lira, 500 bin lira gibi rakamlann büyükHiğü herseyden evvel dikkat ve süpheyi davet etmek ve acaba herhangi bir mükellef aley hine pek şiddetli hareket mi yapıh • yor diye endişeye düsmek lâzım ge • lirdi. Hakikati halde bu rakamlann ekserisi, Türkiyemizde dfchi nihayet teessikü elzem olan hakikî malî hayatm birer falsosunu teşdril etmektedir. Biz gazetelerin üzerlerinde tevakkuf edebildtkleri büyük rakamlardan xi • yade kimsenin nazan dikkalini celbetmiyerek mükellefleri yakıp kavuran küçük rakamlara daha ziyade ehem raiyet veririz. Büyük rakam nihayet kendisini müdafaa edebilir diye dü • şünülür. Kendflerıni müdafaa edemiyen küçük rakamlann kalpleri kan dolduraa gizli ve sakin faciaîan çok daha hazin olmak lâznn geldiğine süphe yoktur. Malî zihniyet halk aleyhine bir husumet mahiyetini muhafaza ettâcçe bu facia devam edecektir. Pek yakmdan teroas etnaiş obnak hâsebile pek iyi bildfğimiz söyle bir misal: Şimdi adi kazanç olan kanunun ismi daha evvel temettü idi. 1927 de kazanç unvanile ve yeni ahkâmla çtkan kanun 1928 den kibaren tatbik olundu. Maliye memurlan bu kanunla bir mükelleften 1928 senesinde 1927 ^enesi tahakkutnma göre, 3200 lira vergi istediler. Çünkü o kazanç kanunu bir »ene evvelki tahakkuka nazaran vergi tahsil eden bir kanundu. Hal • boki mükellef bu vergiyi 1927 de te mettü olarak vennisti. Makbuzlanm gösterdi. Tanımadılar, ve yeni kanu nun sarahatine nazaran MÜKERRER OLMAK BtLE LÂZIM GELSE gene vergmin tahsili Iüzumunda ısrar ettiler. Tahsil memuru ısrar etti, defterdar ıs rar etti ve Maliye Vekâleti ısrar etti, ve bu talep icra olunarak vergi tahsü de edüdi. Mükellef Devlet Şurasına müracaaıt etti, uzun müddet uğrasarak ve bu u ğurda birçok masaflar ihtiyar ederek nihayet oradan $u karan alabildi: Bir sene içm mükelleften ayni vergi iV' kere almamaz, ikinci defa alınantn ıadesi lâzım gelir! Vaayet çok asikârdtr: Bir sene zarfmda temettü olarak verilen bir vergi elbet ayni »ene için bir de kazanç olarak tahsil olunamazdı. Bütüm bir ma liye teddlâh yeni kanunun usuliine dayanarak mükerrer vergi almakta ısrar etmiştir. Biz bu meselede b;r tek mükellefin Devlet Surası yolundan hakkını istirdat edebilmiş olduğunu biliyoruz. Devlet Şurasma müracaat edememis olan diğer roükelleflerin, ve biL hassa küçük rakamb mükelleflerin hazin hayaletleri hâlâ gözümüzün önün: den gibnez. Bu halk aleyh nde husu • metle hareket eden fena, a n » çok fena, ama tasavvur edemiyeceginiz kadar çok fena bir maliye zibniyetinin ifadesi dir. Bundan anJarsınız ki herhangi memlekette olursa olsun maliye, ıslaha muhtaç olan subelerin başmda sa yılmak en muvafıktır. Hele ceza tahakkukları bir kısım memurlann elmde müthis bir alet ve tahripkâr bir silâh olmuştur. Defcer şoyle tutulacaku, böyle yazılacaktı itirazlamun meydan verebildiği cezalar çok kere muazzam facialar sekHni alabilmektedir. Bu defter tutma usu lünden dolayı bhr mal memuru herhangi bir makellefe yüz binlerce ceza ta hakkuk ettirebiliyor, ve bunun icrauBa da gcçebiliyor. Türkiyede yüz binlerce lirayı vergi cezası olarak ödiye Amerikah müflis limanımızda Banker Insulün vapuru dün limanımıza geldi Romanyaya gitmek istiyen bankeri takip edenlerin de diğer bir vapurla peşinden geldikleri söyleniyor Riyasetîcumhur Umumî Kâtipliği Hikmet Beyin tayini ihtimalinden bahsediliyor Tiran elçiliğine tayin edilen Ri yaseticıunhur Umumî kâtibi Ruşen Eşref Beyin yerine Riyaseticumhur sabık umumî kâtibi ve Maarif Ve kili Hikmet Beyin tayini ihtimalin den bahsedilmektedir. Balkan misakı Yunan âyanında Gizli bir protokol olup olmadığı sorulacak Sualler Hariciye Nazırına verildi, müzakere esnasında jşiddetli münakaşalar olacagı söylenmektedir Hintli mutaassıplar Bir hastalık yüzünden kan gövdeyi gb'türdL' Hilelı müfîit banker Insulün bindiği Miotis ismindeki Yunan vapuru limammızda Atina 29 (A.A.) Henüz tahkik edilmemiş olan şayialara göre M. Samuel Intul meçhul bir semte doğru gitmekte olan bir gemiye aktarma etmiştir. Miotis vapurunun bir amator tarafından kiralanmış olduğu ve hali haztrda ttalyaya doçru git • mekte bulunduğu söylenmekte dir. , *** Yukaridaki Atina telgrafmın nere ye gittiğini meçhul olarak gösterdiği ve rivayete göre de İtalyaya doğru gittiğini bildhdiği banker İnsulün bindiği vapur dün limanımıza gelmiştir. Bu zat eh/evm bütün diinya malî mehafilini ve bilhassa Amerikayı fevkalâde mesgul etmektedir. Hikâyesi malum dur: Amerikanın milyoner bankerlerin • den tnsul h'leli bir iflâsla bankalannı, müesseselerini kapamış; milyonlarca lira borcunu vermeden evvelki sene g'zlice Amerikadan kaçarak Yunanistana iltica etmişti. Bu banker bir buçuk sene kadar Yunanistanda kaldı, Amerika büku meti kend'sini geri a'mak istedi, fzkat Yunanistanla aralannda iadei mücri • " min muahedesi olm~dığı içm alamadu tnsul, nihayet iki hafta evvel Yunanistandan çıkmağa davet edild". Hileli müflis, hudut haricine çıkanlacağı gü nün arifesinde yüz küsur bin Türk lirasına kiraladığı Miotis isimli Yunan vapuruna b'nerek kaçb, fakt yolda telsizle geri çevrildi ve tnsul Yunan hükumetmin tayin ettiği günde B°ne ayni vapurla Yunan'standzn çıkanldı. Bir rivayete göre bu vapur însu(Mabadi dördüncü sahifede) Atinadaki Ynnan Parlâmento binası Atina 29 (Hususî) Âyan mecIisinin hariciye encümeni dün öğleden sonr* toplanarak meb'usandan tasdik edilen Balkan mtsalnnı mü* zakere etmtftir. (Mabadi üçnncu sohifed*) Tayyare filomuz geldi Yunanistana giden ta^areciler evvelki gün avdet ettiler, dün akşam şereflerine bir ziyafet verildi Mutaassıp Hint putprettlerinden bin Bombay 29 (A.A.) Madras sehrin'n hemen hemen bütün halkı »alğuı bir halde bulunan çiçek hastalığına tutulmustur. Bes bin muteassıp, bu hastalığın mabudesi olduğuna itikst ettikleri Mari • unuun huzurunda guya günahlanmn kefareti olmak üzefe vücutlarmda mızraklar ve zıpkmUrla yaralar hutule getirmektedirler. Hükumet, bu hareket karşısında zabıta kuvvetine müracaatle bunlan men'e kıyam eylemisse de mutaassıplan hiçbirşey durduramamıs ve polis ates açmak mecburiyetmde kalmıs ve neticede birçok kisi ölmüştür. Müteassıplar mukabele olm:k üzere ates açılması nı emretmis olan Hintli hâkimi yakalamıslar ve mabudenln mabed nde öl • dürmüslerdir. Bir hücum esnasında bir polis zabiti öldüriilmüstür. Müteassıplar vaktile Kraliçe Viktoryanm kendilerinin dinî â yirderini serbestçe yapmalanm temin etrnş olduğunu söylemekte ve vücut üzerinde yapüan bu tazfbatın Gandinin oruçlan kadar gürültülü olmadığını söylemektedirler. Dokuma sanayiimiz Bu sanayi senede 21 milyon liralık istihsal yapıyor, en fazla istihsal bez ve yiinlü fabrikalarındadır Dün gece tayyarecilertmiz serefine Sipani Ocağında verilen ziyafette balananlar Yunan cumhuriyetinin onuncu yıldönümü senliklerinde hazır bu • lunmak üzere Atinaya giden tayyare filomuz evvelki gün şehritnize gelmiştir. Tayyarecilerimiz, Selâr.ik, Dedeağaç yolile gelmişler ve Yunan tayyareleri tarafından hududa kadar teşyi edilmişlerdir. Tayyarecilerimiz Yunan Reisicumhuru M. Zaimis Haz>^etlerile, Baş vekil M. Çaldaris tarafından kabul edilmişlerdir. Tayyarecilerimiz serefine dün ak« şam Sipahî Ocağında bir ziyafet verilmiştir. Ziyafette Belediye ve Frrka erkânile Tayyare Cemiy«*i er kânı ve daha birçok zevat hazır bulunmuştur. Tayyarecilerhniz bu sebah men> sup olduklan kıt'aların bulunduk lan mevakie hareket edeceklerdir. KENDt KENDtMİZt TENKİT: Galatasaray Çankaya Bayramda Taksim stadyomunda yapılan bu maç ların ikisini de 2 1 ve 3 0 Galatasaray kazandı Şehrimizdvî bulunan Ankaranın Çankaya takunı, ikinci maçuu da dün Galatasary la yaptı. B:rinc! karşılaşmasmda Ge latasaraya 2 1 mağlup olan Ankara futbolculan • nın bugün ne nebce alacaklan me rak ediliyordu. İlk maça nazaran bu sefer daha kuvvetli bir kadro ile çıkan Galatasaray takunının bırincı müsbet neticeyi ge ne elde edip ede miyecegi şüpheli idi. Sahaya evvelâ Çankayalılar çıktılar. Çankayalılarm formaları Galata saraytn formasına benzediği için, Galatasaraylüar Be siktastn forıuuını giymişlerdi. Çan kayalılar, önleri Buğday siyaseti Büyuk Millet Mechsınin bayram dan sonraki ilk içtimalarından bırinde buğdayı himaye etmek için ekmek ü zerinden alınacak bir kuruş resme ait kanun çıkacak. Buğday siyaseti millî iktısadın en başlı maddesi sayılsa ye Tidir. Hukumet birkaç senedır dahilde buğday fıatini tutabılmek için Ziraat Bankası vasıtasıle azamî dikkat ve hatta fedakârhk ihtiyar etti. Bu gayretlerin hepsi çok güze'.dir. Fakat takip e dılmek istenüen siyasete nisbetle çok noksan sayılmaktan kurtulamaz. Bu sıyaset tamam olmak iç n bu sene memlekette buğday iddihar edecek sıloların kâffesini ikmal etmek lâzım dir, bir. Bir de buğday ziraatinin ıslahına ait tedbirleri tesbit ederek bir ucun dan tatbikına geçmek ihtıyacında ol duğumuzun da nihayet hakkile takdir olunması lâbüttıir, iki. Türkiyemizde buğday ziraatinin verimi vasatî olarak bıre 56 ve nıha yet 7 dir. Bu verim vasatısile buğday zraati ve buğday siyaseti ıslah edıle mez. Bu verim vasatisıni ilk hamlede lâakal bire 1 5 e çıkarmak zarundır, ve bu mümkündur, rğer ziraat işlerile uğraşacak anlıyan bir daıremiz bulunursa! *** fazla istihsal yapan dokuma fabrikalanmızdan Bankın fesane fabrik asından bir manzara Sümer „„„„„„„„ Türkiyede suurlu bir sanayi haTeketi Cumhuriyet hükumetinin yüksek himayesile başlamıs ve sekiz on sene içinde btiyük bir inkişafa mazhar olmuştur. Msmleketimizde teşviki sanayi kanunundan istifade eden 1473 sanayi müessesesinin 1932 sonunda lımıllHIIII ll'limlll llllllllll : imal ettikleri bir senelik eşyanın kıymeti satış fiatine göre 138 mil yon Türk lirası tutmustur. Bunun yarısmdan fazlasını zi raat hayvanatı ehliye, balık ve av mahsulâtı sar.ayii; % 1 5 ni sanayii nesçiye; %7,S kömür, menner taşı (Mcbadi altıncı sahifede) ol?cakhr, ve o da nihayet o kaleme m?.hsus bk ; ş o'm^k hududunu gecemiyecektir. Devlet hakkı olan vergide kaçak olmadığı takdirde defter nok sanlarınm ceza« nihayet hâkim'erin salim vicdanlarile hükmedebilecekleri alelâde bi kabahat çerçevesinden çı•kamaz. Devlet hakkı olan vergiyi tam^rcen ödemis namuslu b'r vatandaş, defter tutmak hususundaki ufaktefek noksanlanndan dolayı ödediği vergilerin bi rer mîslini daha tekrar ödemeğe da • vet olunmak suretile hanısmanı sön dürülecek bir cani merkiine konula • maz. f Bu brfsît hakıkatlerin aks^ne hare ket eden bir maliye sistem'nin pek esrslı surette ıslaha muhtaç fahiş ba talı bir z'hniyet olduğunda en küçük şüpheye dahi mahal yoktur. IHIIIinrlllllinilllllllllllHlllllMIIHllinillliHH'MlllirillllllllllilMIIIIIIIIIIIIHHimilllll cek mükellef!... Memîeîî«' m'zde böy le kaç kabadayı vardır? Bu, demek tir ki heHfin bütün malı menali haraç mezat yok pabasına satılacak, kend'^i hâlâ borçlu olarak sokaklara atıîacaktır. Bu da herhangi cürmün cezası o k rak biliyor musunuz? Çok kere mükellef defterlerini mal memurunu mem • nun edebilecek bir mükemmeliyette tutmamış diye. Mükellef devlet hakln f olan vergiyi tansamen vermiş. Faka defter tutmak hususunda mal memu : runu memnun edecek bir it na göste rememif. Ondan dolayı verihniş ve verilecek vergilerin bir misli daha ceza ! En basit'bir hakikatt» tn'veriknlş verginin cezası olamaz, ve eğer kanun defter tutmaktan dolayı bir mist vergi cezasmdan bahsediyorsa bu rautlakm ya kaçınîrnış veya kaçmlmak is tenildiğme BÜkrnedilmiç bir vergi için r Bugün üçüncü sahifemızde: ; ~"~^ Beşiktaş iorması gtymış olan Gaiatasarayiılar, «Çankaya» kalesine bir hücumları esnasında Halk, bu samimî selâma aHnsla mu kabele etti. Galatasaraylılar da, biraz (Mabadi altmct tahifede) YUNUS NADt Petrol sanayiine hakikî bir nazar tribünlere çevrnmi* bir halde, tstanbtd halkmı üç defa «var ol» nidasile se lâcnladılar.