21 Mart 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

21 Mart 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ismet Paşa , Türk inküâbını derin, yüksek bir Dün Mecliste gene doktorların, eczacıların, avukatların kazancı hakkında münakaşalar oldu görüşle, cidden pek güzel bir sekilde anlattı (Birîncî sahifeden mabat) denin müzakeresi yapılmış olduğundan kabul edilmedi. lkinci takririn müzakeresinde: Reşıt B e y (Antep) Bu takrir dogru değildkr. Meselâ Akil Muhtar Bey, Neşet öraer Bey 300 lira verip ev hıtmaz da Yedikuleye gider, ellı lira verîr, orada oturursa hasta gidip onu orada bulmağa mcbur «ur. Ben söyliyecektim ama dok torlann canı sıkıl« diye söyleme jım. Bugün serbe.t kazananlar doktorlarla eczacılardır. Doktorlar çimdi kazanmıyorlarmış. Butıdan feeş sene evvel doktorlar 8, 10 lira alıyoelardı. Ayaklanna gidenlerden ikİ lira alıyorlardı. Şimdi daha mı az aliyorlar? Eczacılara gelince beş kuruşhık birşeyi bazılan 35 kuruşa bazılan 40, bazılan elliye satıyor lar. Ne kanunu var, ne de serma yesini bilen... Bunlamn vergisi ağır değildir. Maddenin aynen kabulü caizdir. Bu srrada Mükerrem Bey (tsparta) serbest meslek erbabindan meslekî hizmetlerin ifa edildiği mahallin gayrisafi iratlanmn yüzde eîlisi almmakla bera her Bütçe encümeni tarafın dan kabul edilen derece listesi üzerinden de maktu vergi alınma • «ını btr takrirle teklif etti ve takrirîni îzah ederek gerek hükumetin teklifinde gerek Maliye ve Bütçe encümenlerinin kabul etttkleri şekilde serbest meslek erbabının hadı gayrisafi tizerinden mükellef olduklan vergîden maada bulunduklan şe hirlerm nüfuslarına göre tayin edilen derecelere göre aynca ver • giy« tâbi tutulduklan halde muh • telit encÜTnenin bu maktu vergiyi kaldırdığını, encümenin bu cetveldeki nisbetleri çok görmesi mümkün oldugunu, fakat cetvelin büsbütün ortadan kaldınlmasıftnn manaanı anlıyamadığını, memlekette doktor, avukat diye bir srrnf tayin etmek istemediğini, fakat serbest meslek erfcabı namı altlnda çahşanlârdan yalItız oturduklan bmalann iradı gayrisafilerinin yüzde ellislni vergi o • larak almanın vergi adaleti nokta «ından doğru olamıyacağını söyledi. eden müzakerelerin heyeti mecmuası serbest meslek adamlarının herkesin diline düşecek sekilde para kazandıkları ve bu paraların vergisiz kaldığı yolundaki zihniyetin ifadesidir. Gazetelere de akseden bu meselenin halli için bu formülü bul duk. 28 inoi maddenin temin ettiğî zabıta sayesinde bu gibi zevatin ne namla olursa olsun hariçten aldık • ları paralar mutlaka vergiye tâbî tutulmuştur. O kadar ki bir doktor, bir avukat bir yere sureti mahsusada abone olursa mücerret doktorlukla avukathk yaptığmdan dolayı vergi verdiğinden sarfı nazar, aynca ay • lığından da vergi kesilecektir. Bu ahkâm fazla kazandıklan akla gelenlerin kazandıklanndan vergiye tâbi tutulmalannı temin eder. Binaenaleyh : cetvel üzerinde aynca tetk kata lüzum görmüyorum. Lâyihanın son şekli hü kumetle de mutabık kalınarak takdim edilmistir. (Birinci sahifeden mabat) Salonda bütiin sandalyalar ve localar isgal edilmis, koridorlar ta • mamen dolmuş, binaya sığmiyan halk, Halkevi önünde sehrin muhtelif yerlerindeki radyolann önünde toplanarak bu büyük dersi dnilemiş • lerdir. Başvekil Paşa Hazretleri, ilk konferanslannı büyük Türk inkılâbının mahiyeti ile esaslannı ve yürümekte oldugu yolu kat'î ve açık bir Usanla izaha hasretmişlerdir. Ankara ve fstanbul radyolarile memle ketin her tarafına neşredilen bu hakikaten yüksek ve kıymetli ders, bütiin dmleyiciler tarafından heye canla takip edilmistir. Osmanlı nizamı, dediğim zaman, Osmanlı camiasını idare eden adam ları ve müesseselerile içtiroaî heyeti nin ana kanunlannı murat ediyorum. Bu nizam son asırlarm fennî ve içtimaî terakkilerine karşı bünyesini tedricî olarak değişen ve yükselen, te • kâmüUerden uzak tutmak gayretile dört duvan kalın bir höcre içinde kalmıştı. Osmanh ıslahatçılan hep bu höcre içinde çalıştılar. Bütün ıslahat teşebbüsleri, muvaffak olanlarla beraber bep o höcrenin duvarlan arasındaki sahaya münhasır kaldu Türk milleti ni, aradığı yaşayış ufuklanndan kalın duvarlarla ayırmak tertibi içinde vuku bulan bu çırptnmalar Türk milletinin kurtuluş davasile münasebattar ola mazdı. Bunun içindir ki, Türk inkılâbı hamleleri, Osmanh ıslahat ve hatta ihtilâl hareketlerinin devamı ve tekâmülü değildir. Serbest meslek erbabınm kazanç vergileri 21 Mart 1934 Ismet Paşa Hazretlerinin Inkılâp dersi tan müdafaastnt kazanmak, Türk milletinin varlığınt hariç elinden kurtarmayt temin etti. Harice karşı müdafaanın kay • bedilmesi, millî varltğtn kaybe • dilmesini intaç ederdi. Vatan yeniden bir taarruza uğrarsa taarruzun hedefi ve neticeleri ayni olacaktır. Böyle bir savaştan behemehal muzaffer çıkmaltdır. Böyle bir savaşa ancak taarruza uğradığtmız, muztar vaziyette girilebilir. sek ülküsünü gütmek bir vazife o?duğu kadar, mevcut acı hakikatm icaplarmı gözetmek te, insanlık ülküsüne varmanra amelî olan kolc yoludur. Türk milleti olarak var olmak, ve büyük insan ailesinde yüksek bir cemiyet olarak yaşamak, Türk infcılâbmın gayesidir. Türk mkılabı, büyük insan aflesinin saadetine hlamet etmeyi vazife sayar ve bu hiz mete imkân bulmak için, Türk ce • miyetinin çok kudret sahibi olmasınt en esaslı şart bilmektedir. Anlıyoruz ki, Türk milletinin hususî benliğini meydana çikarmak v« sağlamlastırmak, Türk inkılâbmm amelî vazifeleri içinde en esaslısıdır. Kadm, erkek her Türk böyle bir ce • miyetin kudretli uzvudur. tmnnBn^eı = ^ • Muvatfak olmak için her şeyi harcamaiı Osmanlı nizamı yerine Türk mılletı nizamı tsmet Paşa Hazretleri derse su »uretle baslamışhr: Hanunlar, efendiler, Türk milletinin, içinde yasadığımız ve devam etmekte olan inkılâbı, ec nebi istilâsına ve Osmanlı nizatmna karşı çifte cepheli bir savaşla başla • mıştır. Türk inkılâbı, Türk milletinin kurtuhış savaşıdır. Ecnebi istilâsına karşı vatan müdafaası gibi, nisbeten sa • de bir manzara ile başladığı ilk günde bfle, inkılâp, Osmanlı nizaımnı kendi karşısmda bulmuştur. Kurtuluş sa • vaşı, her hamlesmde muvtaffakiy«ti, bir ecnebi darbesini reddederken Osmanlı nizamınm temellerinden birim yıkmakla elde etmiştir. Anlaşılıyor ki mkılâbımız dahilî ve millî mahiyeti itibarile Osnuuılı içtimai heyetmin vakit vakit gösterdiği ıslahat teşebbüslerinin bir devamı veya tekâmülü değildir. Bilâkis Türk inkılâbma Osınanh nizamı amansız btr zıt ve hasım vaziyeti almıştır. Şu halde, Osmanlı nizamı arhk Türk milletine kurtuluş temin eedecek bir muhitin bütün şeraitmi kaybetmi ve hakikaten o zamanlar, acikca söylendiği gibi Osmanlı milleti ve ce • miyeti nazariyesi içinde Türk milleti ' ne hayat verecek usare kahnamıştb Geçhdiğimiz son yanm asırlık hâdise ' ler, Osmanlı devrindeki vatanperver • lerin ve mücahitlerin Osmanh camia sındaki ıslahat ve kurtuluş teşebbüslerinin yanlış temelde ve Türk mületin • den başka bir bünye üzerinde çabaladıklarraın ifadesidir. Bugüne kadar geçen tecriibeleri geçirmiş ve tarihm Osmanjı inkısamı için tertip ettiği dram sahnelerini görmüş ve yaşanuş adam lar olarak, tekrar 30 sene evveline dönmemiz kabil olsa, yapılacak şeyin ne oldugunu düşünebiliriz. Osmanlı nizamı yerine Türk milleti nizamı, Osmanlı meclisi meb'usanı, saltanatı ve hilâfet yerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi, lâik Cumhuriyet gibi başka müesseseler koymak icap ederdi. Osmanlı devrini görmüş olanlar, bu fikirler den berhangi birinin ortaya konmasına Osmanlı nizamınm asla müteham mil olmadığnu ryice hatırlarlar. hine netice veriyordu. Bu heyet buna mâni olmak içindir. Elbet verginm tarhı hususunda maliye memu • rtmun da reyi ahnacaktır. Mükellef bu vergiyi çok bulursa itiraz ve temyiz komisyonu vardır. Bımdan sonra 44 üncü maddeden 66 ncıya kadar maddeler kabul olundu. 67 inci maddede maliye memurlannın itiraz ve temyiz komisyonundan geçen kararlan Şurayı Devletten geçmedikçe mabehüttatbîk addetmediklerini söyliyen Haklcı Tank Bey; Bu kadar külfete ne lüzum var. Bir takım fuzuli muamelelere neden mecbur oluyoruz? Madem ki tatbikatta daima Şurayt devlete gidiyorlar. O halde iptida bunlan Şurayı Devlete gönderelim. Halkın ve hazinenin hulcuku sürüncemede kal Kazanç nisbeti Hasan Fehmi B. (Gümiişane) Serbest meslek erbabı bilhassa büyük şe hirlerimizde çoktur. Vergilerini yalnız muayenehanelermİD iradı gayrisafileri nin yüzde muayyen bir nisbetini hepsine müsavi olarak matrah ittihaz etmekte adalet görmem. tstanbul şehrini ele alalım. Ettıba odasmda 1200 doktor mukayyetse bunlann muayenehaneleri en büyüğâ bir odadan beş odaya ka dardır. Demek gayrisafi noktasmdan birin beşe nisbeti var. Bununla adalet yerine geliyor mu? Hayır. Bir de ka • zançlarmı ele alalım. tçinde ayda ellî lira kazanan oldugu gibi daha çok kaxanan da vardır. Bunlann iradı gayri • safilerile olçülemiyecek derecede kazanam vardır. Arkadaşım serbest mes • lekten oldugu halde neden tereddüt ediyor? Refik Şevket Bey Tereddüt eden kim? Hasan Fehmi Bey Bana öyle geldi ki burada herkes vicdanmın kanaatini izhar eder. Bu sahada arkadaşımın iazla tecriibeleri vardır. Huzurunuzda takdire vesüe olacak şeyler de vardır. Jîir avukat bir odalı dairede oturabilir. Diğeri beş odalı dairede. Fakat arala nndaki kazanç nisbeti bir midir? Ben büiyorum ki bir şirketm vekâletini alan Encümendeki tadiller bir Musevi bir davadan 35 bm Ingiliz Refik Şevket Bey Çok müte lirası Screti vekâlet almıştır. Bunun yaessirim kî ben serbest mesleğe men zıhanesinm iradmdan yüzd« 50 veya sup brr arkadaşmız bulımuyorum. yüzde 100 ünü almakla devletin hak • Fakat ne olursa olsun, bir mesleğe kını almış oluyor muyuz? Böyle hâdimerbut olmak o meslek hakkindaki aeler azdır, fakat oluyor. Her avukata kanaatleri açık söylemeğe tnâni de böyle talıh tesadüf etmez... ğildir. Bugimkü beyanatım şabsî kaAhmet Ihsan Bey Büyük ikraminaatlerkni söylemekten ziyade menye vurmuş. «up olduğutn encümenin fikirlermi Hasan Fehmi Bey Burada küçükifadeden ibaret olacaktır, Şimdiye kadar icap eden izahatı vennistim. lerin, az müşterisi oianlann vergisi de Hükumetin ve diğer encümenle yüzde kırk beşten yüzde yüze çıkanl rin teklifleri avukatlar için yüzde mış. Onlara fazla külfet yükletilmiş. Bu krrk beşti. bir tetkik mevzuudur. Encümen alsın, bir daha görüşsün.* Mükerrem Bey (Isparta) AvuNeticede Mükerrem Bey (Isparta) kat değil, serbest meslek erbabı. nm takriri reye konarak cetvel encü Refik Sevket Bey Affedersinîz tashih ettün. Nisbet yüzde kırk beş menin tetkik etmesi ve nazari dikka ti. Bir de defter vardı. Encümen def te alması zunnmda encümene havale edildi. terle temin edilen paranm vtnumî Maddenin G fıkrası bar ve urmımhanoktai nazardan temini îcin bu nis beti yüzde yetmişe çıkardı. Maksat nelerin vergisini iradı gayrisafmin yüzpara tahsili olduğuna ve serbest de 130 u olarak tesbit ediyordu. Doktor meslek erbabının hakikî kazançlaRefik Bey (Bursa) bir takrir vererek rına müracaat etmeden yeni bir u150 ye iblâğını teklif etti, kabul edildi. sul koymak olduğuna göre bunu yaMaddenin Heyeti umumiyesi bilâhare palım, dedik. Bilhassa e»ki sekilde reye konacaktır. derece takdiri meselesînde meslekHizmet erbabının vergisi hak taşlann belki garezkârhğına veya kmdaki 38 inci madde okununca bilmiyerek hataya düşmelerinden Hüsnü Bey (tzmir) söz aldı: ve bundan doğacak hatalardan ka Bu maddenin birinci ve ikinci çınmak için bu yolu takip ettik. Amaddeleri okununca vatandaşlar açık olarak arzedebilirîm ki ben me*rasında vergi müsavatma münafi lektaslanm içinde çok para kazandıklan iddia olunanların vaziyetine vaziyet görülür. Hepkniz halkız, yakmdan vâkıf bir adamım. Bir kim hükumethniz halk hükumetidir. B«l«enin zahirî vaziyetine gore birinci ki encümen bu sözlerime karşı diderecede addedilmesi ihtimali karyecektir ki biz bugimkü vaziyeti şısında dördüncü derecede olması muhafaza ettik. Bu husus bizim inihtimali de vardır. Bu vaziyette serkılâbtmızla kabili telif de best meslek erbabı hükumetten pağildir. Devairi resmiyede çalışanlann ra kaçuirlarsa elimizde buna mânı vergileri son vaziyetle tesbit edil olacak çare yoktur. Muhtelit encümiştir. Fakat diğer hizmet erbabı mende bu noktaya o zamanlar Mada ayni vaziyttedir. Bunlann ver liye Vekili Abdülhalik Bey dikkat gilerinin de ayni nisbete ircaını teketmişti. Cetveli kaldırarak nisbete lif ediyorum. zammedildi ve Fuat Bey Vekâ'ele geldi. Mademki bir cetvel çıkanldı, Refik Sevket Bey Hüsnü Beye ceiradı gayrisafi üzerinden yüzde 70 vap verdi. Hüsnü Beyin teklifi kakâfi değildir. tkametgâhlannın iradı bul edilmedi. gayrisafisi üzerinden aynca vergiye 43 üncü maddenin müzakere • taraftanm. Encümende bir arkadasinde Hamdi Bey (Mersin) hesap şımın serbest meslek erbabının o mütehassısı bulunmıyan vilâyetlerturduklan ev, köşk müdür, kayınpede resen tarhiyat yapacak heyet • derinin mi, babasının mı? Bunun talerde karar ekseriyetinin nasıl te yini mümkün olamıyacağı mülâhalif olunacağını sordu. zası üzerine nisbeti yüzde yüze çıMaliye Vekili Mevcut kanunkardık. Bu kanunun bikmeti vaz'ı dan halkın en ziyade şikâyeti bu rememurların vergi kaçakçîlığı yap • mak istiyenlerin ahlâksızhğına mey sen tarhiyat hususunda idi. Tarhi dan vermemek, memurlan musal yat memurlarmm halkla karşı kar lat etmemektir. Dündenber" cereyan şıya olması ya halk, ya hazine aley lkincisi Haridn taarruzuna karşı vatan müdafaası, vatanın canlı ve cansız bütün kuvvetle • rinin sarfını ister. Hiçbir feda kârlık ve sıkıntı, müdafaa mü cadelesinin neticesile mukayese Osmanlı nizamınm nrskin edilemez. Behemehal muvaffak olmalt, muvaffak olanctya ka teslimiyeti dar uğraşmalt, muvaffakiyet uğOsmanlı nizamı, Türk miUetmi ec runda vatanın bütün vasıtalartm nebi istilâsına ve esaretine kadar sü rükledi. Kendi sevk ve idaresinin ne • harcamalıdır. Hiçbir namüsait ticesî olarak, ecnebiler, Türk milleti • şart ve vaziyet, hiçbir nazariye nin bütün varkğına el koydukları vakit ve muhakeme, mücadelenin gevboyun iğdi. Osmanh nizanu, kendisinin şetilmesini icap edemez. Türk milletini kurtarmağa iktıdan olUçüncüsü Millî savaş mut • madıgına inanmışü. Asirlarca bocalı • laka muzafferiyetle neticelenir. yarak, nihayet en sert kayaya çarptıkTecavüz eden düşman ne kadar tan sonra, tabiî hedefine varmış gibi, çok, ne kadar kuvvetli olsa, miU nza ile ve altşhğı miskm tevekkülle tesli müdafaa imanımtz ve vatanın lim oldu. Artık Osmanh nizamı Türk milleti aleyhine ecnebilerin elinde vave milletin tabiî şartları zaferi sıta ohnak rolüne hazuianmışb. bize tevcih edecektir. Bu böyle olmustar ve böyle olacaktır. Efendiler, hazin ve acı bir hakikattir ki Osmanlı nizamı, ecnebilerin emHulâsa: Harice karsı millet rettikleri bu son rolü benimsemiş, yermüdafaasının mahiyeti, milli yüzünden kaybohnadan, son enerjisimüdafaanın. istediâi vasıta ve ni tophyarak ecnebilerle birlikte, Türk fedakârhğın hudutsuzluğu ve zamilleti aleyhinde savaşmifbr. Türk milfere imart... letinin, Osmanh devrine ait harikulâde eserlerini beraber yaşadıktan sonra kahlaşarak ve duygusuzlaşarak, niha yet milletin mevcudiyet ve ilerleyiş şartlarile her türlü münasebetini kay beden bir mahiyet içinde onun hangi çukurlara kadar düştüğünü mütalea etmek, tarih için ibretli ve istifadeli bir şeydir. inhılâbımızın hayat telâkkisi Kurtuluş savası Biraz evvel dediğim gibi, Türk m kılâbı, Türk kurtuluş davası olarak, ecnebi istüâsma karşı, bir dereceye kadar sade ve askerî, siyasî mahiyette başlar, ve fakat ilk anında Osmanlı nizamına karşı bünyevî, dinî ve siyasî inkuaplara girer. Millet varlığını anlayışta, esash farkı ise kuvvet önünde, imparatorluğun teslimiyetine karşı, Türk inkılâbmm ret ve mücadele kararuıda bulacakımız. Bu mücadelenin çetin s&fhalarmı profesör arkadaşlanmdan dinliyecek ve ogreneceksiniz. Ben size bu karann millî manasuu işaret edeceğim. Bir defa, teklif olunan teslimiyet tam karşılığı ile yani Türk milletinin müs takîl varlığının kendi tarafmdan emir ve ihtar edilmesi su ret inde tecelli et • miştir. Bu tecelli Türk milletini büyük savaş önünde bulunduruyordu. Gerçi, böyle bir savaş îçin lâzım olan mad dî vasıtalardan millet mahrum vazi yette bırakılmıştı. Fakat buna rağmen Türk milleti, kendi vicdamnda, müs takil mevcudiyetinden mahrum olarak yaşamak istidadını görmedi. Millî vicdanm ihtilâli kendisme yol gösterdi. Diğer taraftan düşündü ki, kâmilen ele geçtikten sonra, maddî vasıtadan git tikçe daba ziyade mahrum bulunacak b. O hatde, içine düştüğü felâkette, en müsait ve vasıtalı oldugu zaman gene bu zamandı. Maddî vasıtalarm riyazî ve amelî tesirleri galebe çalarak mü cadeleyi uçsuz ve bucaksız bir yola sürebilirdi. Tarih, Türk milletini bütün bu ihtimalleri gözüne alarak harekete geçmiş bulmaktadn*. masın. Maliye Vekili Derecatın ilgası nasıl mümkün olabilir? Bir iş olabilir ki birinci derecede halledilebilir. Mabnemurlan behemehal temyize gideceklerdir. Şuraya gidecekler diye bir kayit yoktur. Müteakıben madde kabul olımarak 77 inci tnaddeye kadar bütün maddeler müzakere ve kabul edil di, sonra celse yann tekrar toplanmak üzere tatil edildi. Hanımefends Kaydediniz... YAKUT isianbul değer. Türk inkılâbı, insaniyet ülküsünü takip eder. İnsan cemiyeti, kâ Türk inkılâbmm başında verilen kainatın en kuvvetli, en kudretli varrar, ki bu, ecnebi taarruzuna karşı sonhğıdor. Kâinat içinde insan cemi suz mücadele karandır, inkılâbm her yetleri beraber çalışacak ve bera zaman temeltaşı ve esas yapısı kalacakbet çalışma sahasmda kolaylıkla tn*. Türk inkılâbı ancak bu temel üzennı ve saadetlerini arttıracak im rinde yaşayabilir ve yükselebilir. Bu kânlara maliktirler. însanların çarib'barla harice karşı millî varlığı koru • pışmalarmm ve yaşamak içm biri mak için inkılâbm tecrübeden geçen birini öldürmeğe mecbur olma'anmüdafaa prensiplerini gözden geçirmenm sebepleri, dar, hastalıkh zihniliyiz. yetlarin hüküm sürmesi, muhtelif Bunlar: Birincisi Millî müda* insan cemiyetleri arasındaki f\rî faa, milli varlık savaşıdır. Ha manevî ve fennî anlayış ve bulunuş seviyelerinin farkıdır. Ancak bu sekikati kat'i ve kaba mahiyetile beplerin insan cemiyetleri üzeıindeoldugu gibi kabul etmelidir. Mil ki tesirleri bir hakikattir. tnsanhk yük Sonsuz mücadele kararı Türk inkılâbınuı hayat telâkkisi sadedir ve tabiat kanunlanna müs> tenittir. Hayat, sevilecek, koruna cak ve yaşanacak birşeydir. Varh ğın hiçbir sıkıntıst ister kendisinin, ister baskasmın hayatına hürmet sizlik için hak vermez. Hayat kıy • metini hor görmek, hasan için bır hastalık, bir soysuzluk tezahürüdür. Diğer taraftan hayat, cemiyet için feda edilmelidir. Hayahn cemiyet için feda edilebilmesi istidadı olmıyan muhitte insan tabiatin tecavüzlerine karşı zebun ve âcizdir. Bu sebeple o muhitlerde hayat zaten mütemadi bir ıstıraptan baş • ka tecelli göstermez. Bahusus, in sanlarm birbirlerin* tasallutu gibi bir vakıa, bir hakikat olarak, bu • giin mevcut olan vaziyet içinde ha • yat sevgisinin korunmasının tek ça> resi, cemiyet için feda edilebilmesi yolunda mevcuttur. Bu sebeple ha> yatm cemiyet için tehlikeye atıl ması bir vazifedir. Hayatın deva mı ve ebediyet demek, ülkünün ve milletin ve soyun devamı demektir. Devam ve ebediyet lezzeti, derece derce her insan için bu üç istikametto temin olunabilir. Türk için en muhterem varlık Yeni Türk devietinin milletler ara • herşeyden eıvvel Türk milletidir. tında vaziyetini ve siyasî prensibini LoTürk milletinin varlığı, Türk dev» zan sulh muahedesmin şu mahiyetinde letile, Cumhuriyetile ci«imlenir. Milbulacaksınız. Bu mahiyet, milletlerin isletin menf aatleri ona karşı vazif elert, hayahn mes'ut olması için esastır. tiklâline hürmet esasına ve milletlerin Bu esa», her milletten ziyade Türk birbirile müsavat üzere konuşmalarma milleti için ehemmiyetlidir. Çünkü istinat eder. Türk milleti yeni esaslar üzerinde he • Türk inkılâbı ilk anda halk devletini nüz kurulmaktadır. Kurulma. dev kurdu. Büyük Millet Meclismin halk rinde her müessese gibi büyük mü hükumeti, Osmanlı devleti karşısında esse^e yani millet müesse«esi daha hem mevcudiyetîle, hem de onun esasziyade duygulu ve dikkatli ohnalıdır. larile mütemadiyen çarpışma vaziye • Fert ve cemiyet hayatının mes'ut tüıde bulundu. Bu çarpışmalar, Os • olması için esas mesele, tabiate karmalı devietinin hilâfet orduları ve kuvşı daha vasıtalı, daha kudretli ol maktır. Bu ancak çahşmakla temin vayi inzibatiyesile bir cephede, mem oluanbilir. Millet efradmın beraberleket dahilinde ve millet ordulan likle ve sevgi ile çalışmak tabiati, gerisinde kaldırdığı kütlelerle di • bir cemiyetm yüksek ahlâk farika ğer cephede ve sonra halk devletrnio sıdır. Kendi hayatı, aliesi ve milleti siyasî ve idarî bünyesi üzerinde boz için çalışamıyacak halde bulunmak guncu enkazı ve anasırile üçüncü cep bir felâkettir. Çalışmak imkâm oîhede çetin ve âmansız olarak cereyan duğu halde çakşmamak kendini veya etmiştir. Bunlann teferrüatını aynca cemiyetini diğerlerin çalışmas'.le "a1 dinliyeceksiniz. ît.:«•»; ; u fn büvük ahjatmak zihniyeti ise en büyük ahTürkiye Büyük Millet Meclisi lâksızhktır. müessesesinde vücutlenen halk dev leti ki onun açık ifadesi Cumhuri yettir, Tü>k milletinin mukadderatı Hanımlar, efendiler, Türk inkılâbı Türk milletinin kurtuluş savaşı olüzerinde kayitsiz ve şartsız, bütün duğu gibi kurtuluşun hedefi olarak salâhiyetleri kendinde toplamıştır. ta Türk milletinin yüksek bir cemiBüyük Millet Meclisinin Türk mil yet olmasını tesbit etmiştir. Türk leti için lâzım ve faydalı gördüğü inkılâbı, diğer insan cemiyetlerine hiçbir tedbbi, kendi idrakinden ve karşı taarruzî ve istilâî hırsları redkara^ndan başka tâbi tuttuğu bir deder. Fakat Türk milletinin yükmiyar yoktur. Saltanat ve imtiyaz sek bir cemiyet olması hedefi, inkıhukuku ve şeriat ahkâmı gibi ka lâbm devammı icap ettirmektedir. yitler, Türk Cumhuriyeti ve Büyük Hayatımızın inkalâbî mahiyeti, ceMillet Meclisi için mevcut olmıyan, miyetm saadeti ve terakkisi için hiç müessir olmıyan şeylerdir. Türk inbir dogma körkörüne saplanmış ol kılâbmm siyasî sahadaki tecelliyatı, mamasıdır. Bu nokta, Türk inkılâbının. muhafazakâr eski rejimler» temel olarak işte bu sure\>e ifade karşı oldugu gibi, tesbit olunmuf oltmabilir. çerçeve içinde olan yeni iddia ve Bu müşahde, içinde bulunduğu rejimlere karşı da aynlığı ve üstÜTM muz rejimin, geçen rejimlere karşı lüğüdür. Biz, Türk milletini yükseltsiyasî inkılâbmm esas farikasıdır. mek için dar ve dogmatik teiâkki • lere kendimizi bağlamış değiliz. tnkılâbm davası başhca iki isti « tçtimaî ve ahlâkî sahada da Türk kamette tecelli etmektedir. inkılâbmm manası tetkik edilmeğe Yeni Türk devietinin vaziyeti inkılâbm hedefltri ictimaî ve ah.âkî saha Birinci ve daimî vazife istikameti şudur: Geçilen yollatdat%\ hiçbir sebep ve suretle geriy* i dönmemeli, hiçbir sebep ve su retle kazandıklarımızdan kayıpi ve feda etmemeliyiz. Türk inki' lâbı bu hususta çifte cepheli bir dikkat ve müdafaaya mecbur dur. Çifte cephe, hariçten taar ruz ve dahilden taarruz ihtimal» lerine karşıdır. Bir inkılâp için ölüm darbesi, herşeyin kazanılmıs ve emin bulunduğunun zannedilmesidir. İnkılâbm ikinci faaliyeti istihaA (Lutfen Mahifeyi çevirîniz) li mücadelede harice karşı va •

Bu sayıdan diğer sayfalar: