21 Mart 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

21 Mart 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Telgraf Haberlerl Roma nutkunun akisleri tar olanlar Italyanın siyasî iktısadî manevî genisleme politikasına karşı gelmeği düşönmesinler) diyor. Süku • net ve soğukkanlılıkla telâkki ettiğimiz bu ihtar şüphesiz bizim gibi tngiltere için de kıymetlidir. Romanın anladığt bir tarzda tesriki mesai politikasuun inkişafmda bunu unutmamak muvafık olacaktır.» Parisuvarm Roma muhabiri Musolininin arazisini kaybetmiş ve adalet istiyen Macaristana ait sözlerini protokolda yazılı her devletin hakkına hürmet kaydini ayd"mla » tacak mahiyette buluyor. Entransîjan gazetesi «ttalyanm Akdeniz havzastnda genisleme sözlerini tavzih etmesini dilerdik. Eğer bununla muahedeleri tadil siyasetinden vazgeçmediğîiM anlatmak isti • yorsa Fransanın bütün itilâf arzu larma rağmen kendisini bu tehlikelî yollarda takip edemiyeceğmi hay retle karsılamasm» diyor. Lö Pöpl gazetesi diyor ki: «Duçenin Macaristana aît sözle • rînde tadil politikasmdan feragat ve teclühata devam ve Macarlann cesaretini kırmak veya Küçük İtilâf lehine birşey aramak abestir. Herşeym Avusturya etrafında döndüğünü dikkate alarak söyliyelim ki Fransa siyaseti bu davada hata ustüne hata yapmıştrr. Hatalarm en küçüğü faşist ttalyayı Avrupanın bir mandateri telâkki etmek değildi. Bu hatalar Roma müzakeratından evvel devam etmîs, bu müzakere sırasında daha ziyade kendini göstermiştir. Bunun birçok neticeleri daha görülecektir. Musolininin sözleri Fransız Hariciye Nezaretinin beslediği tatlı ümitleri tekzibe fazlasile kâfidir.» Gazeteler Musolininin silâhsiz • lanma ve Almanya letıine olan sözlerini de şiddetle tenkit ediyorlar. ı îvıart Cumhuriyet NALINAl IşBankası 933 senesinde |]iEJVf MIHINA 616,754 lira kâr temin etti Kurban olmamak Banka, devletin nezaret ve murakabesi altında, memlekfctin iktısadî kalkınma savaşında nıühim vazifeler almıştır (Birinci aahifeden mabat) man işlerinde millî bankalara pek mühim bir vazife düftüğü içindir ki bankamta devletin çizdigi çerçeve içinde devletin nezaret ve murakabesi altında memleketin ikbsadî kalkınma ta vaşmda diğer millî bankalarunız gibi mühim vazifeler almıs olmakla iftihar eder. Bankamız bu itibarla memleketin sanayileşme hareketrnde mühim vazifeler almıa, mühim tesebbüslere ^i rişmiş bulunuyor. Giriştiğimiz bütün zarori olan bütün emniyet şartlanm daima gozönünden ayırmadığımızı ay rıca izaha lüzum gormuyoruz.» İdare meclisi piyasa ve tş Banka • snun muamelelerinden bahsederken de vaziyeti şöyle ifade etmektedir: c Geçen ceneki raporumuzda yüksek heyetinize arzetmtş oldugunuz gi • bi b'carî piyasalanmızda başlryan is tikrar 1933 senesinde de devam et miştir. Bu istikrar sayesinde muamele ve ikrazlarımızın geçen yıla göre ayni nitbetleri muhafaza etmeleri mümkün oknuştur. Buhran dolayuile piyasadk hasıl olan istikrarsızbğın bu suretle zail olması yalruz plâsmanlarımızın em niyeti noktasmdan değil, memleket piyasasmda emniyet ve istikrar tevekkün etmesi bakınundan da memnuniyete şayandır. Yeni sene içinde de ayni emniyetle çalısabileceğimize ve emm plâstaanlar bulacagımıza kani bulun • maktayiz.» Bankamn 1933 bilânçosu mevduah korutna kanununa tevfikan tanzim edilmiş ve banka muameleleri için lâzım olan bütün hususî ihb'yatlar her sene oldugu gibi aynldıktan sonra kalan safi kârm yüzde yirnvsi esas nizamname mucibince ihtiyat akçesi olarak aynimıshr. Mütebaki tniktar heyeti umumiye tarvip ettiği takdirde birinci ve ikinci temettü nisbetî olarak tama • mı ödenmiş 10 liralık beher hisseye yüzde sekiz hesabile 8 0 kuruş ve be her müessu hissesine de 10 lira ola rak 15 nisan tarihinden itibaren tevzi edilecektir. Heyeti umumiye müddeti biten idare meclisi azalan yerine yenilerini ve muralaplan seçecekbr. istersek... urban bayramı geliyor. Bu ramda kurban kesmek âdetth\ Eskiden kesilen kurbanlar fukaraya dağıtıhr ve bu suretle ietinkdj bhr hayir işlenhmiş. Fakat, zaman d*« ğiştikçe kurbanm mahiyeti de değiş m ü. «rAllah için kurban, çömlek için kavurma» sözü prensip oldu. Bu mt « retle kesilen kurbanlarm etleri fn • karaya dağüacağma evlerde yenilme* ğe başladı. Buna iktısadî kurban di » yebfliriz, Kaç senedir, Şeker bayrammda fit < • re ve zekâb Kurban bayramında da kesilen koyunlann barsaklan, boynu» lan, derüeri, bazan da kurbanuk ko • yunlar ya aynen ve yahut nakit oja • rak Tayyare Cemiyetine teberru edü« mektedir. Tayyare Cemiyetinin bu an* retle topladığı para da Tayyare, Hi * lâliahmer ve Himayeietfal Cemiyetleıj arasmda taksim olunmaktadu1. Bence bu işin, en makbul ve hayırfi şekli budur. Kurbanm parasmı vev» kendisini cemiyete teberru etmek so* retile kurban kesmekten asü maksuf olan hayır işlemek meselesi daha iyl yapılmış oluyor. Çünkü Hilâliahmerle. Himayeietfal, memleketin iki büyiüc hayır ve şefkat müessesesidir. AynJ zamanda kurban paralaruun mîîhîm bir kısmı da Tayyare Cemiyetinin ka* sasına girmek suretile vatan müda • faasuia tahsis edilmiş oluyor ki bu d« işin en can alacak tarafıdır. Sulh ve sükun içinde yaşıyoruz diye harbi d & fünmemek ve harbe haznlanmamal^ gafletlerin en büyüğu olur. Bakmız, Asya ve Afrikaya doğrd uzanmak maksadını açığa vuran Sinyof Musolini ne diyor? « Tecavüz ebnek için değil, herhadı gi bir vaziyete karşı koymak için as « kerük noktasmdan kuvvetU olmall lâzımdır.» Emperyalist devletlerin hepsi ayni terane ile silâhlandıklarma göre, em* peryalizmden çok uzak olan sulhper * ver miUetlerin kendilerini müdafaa et> mek için silâhlanmağa bin kere haklari var demektir. Bu vaziyette, Tayyare Cemiyetinin davet ve ikazma uymak ve kurban bedellerini veya kurbanlari Cemivete vermek çok akilâne bir ba • sirettir. Allah gösterrnesm, bir harp pat ladığı zaman, düşman tayyarelerinin hücumlarma kurban gitmemek için, kurban pandaruu tam yerine vermis olururz. Fransız gazeteleri M. Musolininin nutkunu şiddetle tenkit ediyorlar Paris 2 0 (A.A.) (Hususî muhabiılmiz bildiriyor: Roma itilâflan ve M. Musolininin nutku Parisin beklediği gibi çıkmadı. Dün akşamki Liberte gazetesi siyasî mehafile atfen itilafın ve nutkun müsait karşüandığını, muahedelerin ta diline dair birşey bulunmadığını ya • zıyordu. Bugünkü gazeteler, başt» Tan ola • rak birçok tenkitler yazıyorlar. Bazı • lan Fransız hariciyesini, yapbğı hata • lardan dolayı muahaze ediyor. Tan baş yazısmda Roma protokollan ile nutuk arasında şayanı hayret tezatlar bulunduğunu yaz* rak diyor ki: «Imzalanan iktısadî protokola mebdei hareket teşkil eden siyasî protokola bir Avrupa teşriki mesaisi ve uzlaşma zihniyeti hâkimdir. Halbuki Du • çenin nutkundaki hususiyet ise müs ırrir ve devamh teşriki ımsaiye uymı • yacak faşist emperyalizmi zihniyetin • dedir.» Tan, muahedelerin arazi ahkâmma ait herbangi tadilin bir Tuna anlaşmasına hareket noktası aluımasma hiçbir zaman cevaz verümiyeceğini kaydediyor ve M. Musolininin nutkunda bah•ettiği Mao&ristana yapılmış vaitlere işaretle changi vaitler?» diyor. Trianon muahedesînm arazi ahkâ mını tadile kadar gidecek bir vaidin bulunduğunu işitiyoruz. Bu, küçük itilafın asla razı olmıyacağı bir şeydir ve boyle b;r tadilin harbi tazamman edeceğîni M. Musolminm bilmemesine rmkân yoktur. Roma protokolunda gö • rülen teşriki mesai arzusundan umulan faydalı neticelerin küçük itilafın ancak itimatsızlığını idame edecek olan M. Musolininin sözlerile garip bir surette tehlikeye düşraüş olmasmdan korkulur. M. Musolini (ttalyanm Asya ve Afrikaya hulul politikasından bahsederek gayelerine ermiş, karnı doymuş, mernnun ve vaziyeti muhafazaya taraf vel uzun müddettenberi Musolini tarafından takip ediltnekte olan ve *on nutku ile te&bit edtlmis bulunan prensiplerin bu protokolda mahfuz tutulmuf olduğunu beyan etmekte • dir. Bu mehafil, bu protokolda simdiye kadar Fransa tarafmdan tatbüt edilmiş olan ittifaklar usulünün takip edilmiş olduğunu ihsas etmek • tedir. Bütün memleketlerfn istiklâline daİR olan ahkâm, 1921 tarihli Ce nevre protokolunun Versay muahedenamesi hakkındaki ilk tefsirini hatırlatmaktadrr. Bu tefsir o vakit bizzat ttalya aleyhine müteveccih görülmüştü. Bundan başka siyasî Alman mehafilinde Küçük ttilâf ile yeni blok arasmdaki fatrkın Küçük İtilafın vakit vakit içtimalar aktetmesine mukabil yeni blokun icabmda üç devletten her hangi birmin daveti üzerine toplanınası keyfiyetinde olduğunu beyan eylemekte dir. Bu içtimalann nerede aktedileceği meselesi de muglak btralnl • mıştır. M. Heryonun yeni konferansı (Birinci »ahifeden mabat) tanımıstım. Gazinin inkılibından •onra bütün bunlar büyük bir tahavvüle, hem de son derece süratli bir değişikliğe uğrad*ı. Bir müstebidin yerine, halife olmayı reddeden, hele asla bir diktator olmıyan tam bir Cumhurreisi geçti. Kartşık mezbepli, garip kikatlar yerine, geniş bir hürriyeti tefekküre müsait bir lâiklik kaim okfu. Haremağaları, esirler ve pece al tmda mahpus kadınlar yerine yüzlerce mektep ve îsviçre kanunla • rından almnuş • çtinkü Fransnz kanunlannm çok geri olduğu görülü yordu kanunu medeniye istinat eden bir cemiyet kuruldu.> Bundan sonra M. Heryo Türkiye hakkındaıki şnrlerden, eserlerden bazılannı zikretmis, sözlerini şu suretle bitirmiştir: < Bugünün Fransızları için Türkiyeyi anladıktan sonra sevmemek kabil değUdir. Benim oraya »eyahatim eğer iki milleti birbirine yakLaştrrmaya hizmet ettise, hiç te faydasız ohnamıştır.» 15 sene sonra hiçbir orman kalmıyacak (Birinci »ahifeden mabat) alıyor. Daha vazıh bir ifade ile, bv mofatekir tüccarlar ormazılan köy • lüye kestirerek kendi b«saplanna satıyorlar. Ve bu suretle kıymetli oevnanlanmin merhametsizce, in safsızca imha ediyorlar. Ormanlarımın tahrip eden ikinci amil kaçakçılıktır. Elimizde mevcut orman kanununa göre ancak ağaçları keserken yakalananlar tecziye edilebiliyorlar. Halbuki bir kimseyi ağaç keserken yakalamak pek kolay olmadığmdan odunlan nak led«rken yakalanan kaçakçıların çoğu mahkemelerde beraet ediyorlar. Bu halden cesaret alanlar da ormanlarımızi istedikleri gibi tah • rip edip duruyorlar. Bu iki başlı fenalık yüzünden bu^üne kadar memleketimizde kalmif olan bu millî servetimiz heba olup gkJiyor. Ormanların mahvt yüzünden memleket ikliminde, biltassa yağmur vaziyetlerinde ve topraklarında busule gelecek elim â kıbet aynca dikkate şayandır. Bu «eyahatîmde ormanlanTnın korumak içîn şiddetli ve âcil tedbirIer almak lüzumunu bir kere daha hissettim. Orman işletilmeslnin doğrudan doğruya devlet tarafmdan deruhde edilmesi suretile orman tahribatı nın önüne geçilebileceği vardrr.> hakkmda Vekâletimizde kuvvetli bir kanaat Macar Faşvekilinn nutku Roma 20 (A.A.) M. Gömbös, ttalyan toprağım terketmeden evvel M. Musoliniye bir telgraf çekerek Duçenin akilâne tesebbüsü ve M. Dolfusun müsbet tesriki mesaisi saye sinde üç memleket arasmda vâsi mikryasta iktısadî bir ihya eseri vücude getörilmesi hususunun iyi bir neticeye isal edilmis oldu ğunu bildirmiş ve Mösyö Mu solini tarafmdan Macar mil leti hakkmda ibraz olunan yeni dostluk delillerinden dolayı derin minnettarlığun iblâğ etmiş, îtalyan Başveki • Bne ttalyadaki fcameti esnasmda kendisine karşı gösterUmiş olan dostane Berlin 20 (A.A.) Roma protohusnü kabulden ve misafirpervcrliktcn kolu hakkmda tnütalealarda bulu nan Alman mehafili her şeyden ev , dolayı teşekkür etmiştir. Mmanlar ne dyor ? N.nMimıııııııınıınBiııımHnıııiKtiünıiiinıınmfimımiıımnıımmn.ı Mafıa Vekâletinde tebeddüller Gümrüklerdeki kumusyoncular Yunan Meclisi ve Balkan misaki Nazir ve Yaşar Beylere Umum Müdürlüğün yap Mecliste misakın ikinci müzakeresi yapıldı tığı mühim bir tamim işten el çektirildi Ankara 2 0 (Telefonla) Vekâleti Damiryollar müdürü Beye işten el çektirflmiş, yerine tiş Şevket Bey t&yin edilmiştir. ayni daîrenin muhasebe âmiri Beye de işten el çektirilmiştir. Nafıa Nazir müfetGene Yasar Ankara 2 0 (Telefonla) Güm rükler umum müdürlüğünden yapılan tamimde deniliyor ki: « 1 292 numarah ve 2 teşrinievvel 340 tarihli umumî tahrirata istina • den ordino üzerinde yapılan ciroya tevfikan gümrük kumusyonculann mal sahibi gibi ticareti dahiliye muameleleri yapmalarma musaade edildiği cari muhaberelerden anlasılmakt^dır. 2 Şu vaziyet gümrük kumusyonculannm mal sahibi makamma geçe « rek tacir sıfatfle is görmelerine mey • dan verdiğmden bu cihet kumusyoo • cularm kumusyonculuktan maada ticeret işlerile meşgul olrnıyacağmı gösteren 1093 numarah kanunun 5 inci maddesile kabiü telif buktnmamışhr. 3 Esasen 146,616 numarah ve 26 teşrmievvel 930 tarihli tahriratta ku musyoncular talhnatnamesinin kanunla taaruz teşkil etmiyen ahkâmının mer'î olacağı zikredilmiş bulunmasma göre kanuoun beşmci maddesinin mutlak kısrm muvacehesinde birinci fıkrada adı geçen tahriratı umumiyenin mer'î olmaması iktiza etmektedhr. 4 Ancak, dahjlî ticaret eşyası gibi kumusyoncular kanununda husosî bir kayıt olmamasına binaen bu esya muamelesmm gümrük kumusyonculan tarafmdan ifasuıa mümaneat edilmek te doğru görülmediğinden dahili tica • ret eşyasmm gümrükte muamelesini takip ve bunlan teslim iç'n gümriik kumusyoncusunun namına hareket ettiği kimselerden salâhiyeti kâmileyi haiz olarak usulü dairesinde noterlikten m » •addak vekâletname alıp gümrüğe ibraz şartile bunlann mal sahibi namtna teslira etmelerine müsaade edilmesi icap eder.» Atina 20 (Hususî) Yunan mecUsi Balkan misakmı ikinci defa olarak müzakere ve tasdik etmiştir. Misakm tasdikı hakkındaki kanun lâyihasmın birinci knaatinde göriilen heyecandan bu defa eser yoktu. Müzakere sükun içinda geçmiftir. Muhacör meb'uslardan M. Atmoyenîs söz alarak mübadiüerin mütekabi len serbestçe gidip gelmeleri için An karada dostane teşebbüste bulunul • masu>ı talep eylemiş ve demiştir ki: « Bir taraftan Türk Yunan dostluğımun aldığı şekfl, diğer taraftan mübadele işîerinden tevellüt eden em lâk meseleleri tsmamile halledildigi için bv memnuiyetm devamma artdc lüzvm kalmamışhr.» Hükumet mumaileyhe icap eden tesebtröte bulunacağau vadeylemiştir. M.sak onümüzdeki hafta zarfında âyan dan geçecektir. Lion belediye meclinnde bir müzakere Paris 20 (A.A.) «Hususî muhabirimiz bildiriyor»: Lion Belediye meclisinde bizim için göğüs kabartacak bir müzakere gecmiştir. Se hir civarında eski eserler taharriyatı için istenen tabsisata azadan biri tarafmdan itiraz edilmis, M. Heryo cevaben bunun seyyah celbine faydalı olacafını söyliyerek demiştir ki: « Türkiye, Rusya gibi fikren ileri memleketler bu islere çok büyük ebemmiyet vermektedirler.» Bir neşriyat davası Hakimiyeti Milliye refiku miz aleyhine açılan davaya başlandı Edirne lisesi edebiyat muallimi Nl* hal Bey tarafından «Hakimiyeti Miltt* ye» refikimizin başmuharriri Falih Rıf* kı, neşriyat müdürü Naşit Hakla vq muharrirlerden Ahmet Muhip Beyleıj aleyhine açılmış olan hakaret davası 4' nm rüyetine dün birinci ceza mahke mesinde başlanmışbr. Bu davaya sebep, Edirnede mtişaij eden «Orhon» mecmuasmda Nihal B<j tarafından Türk tarihi hakkmda yazıl* mış bir yazınm «Hakimiyeti Milliye»' refikimizde Ahmet Muhip Bey imza sile tenkit edilmiş olmasıdır. Falih Rıfkı Beyrn masuniyeti teşrii yesine binaen hakkındaki dava evvehj ce tefrik edilmiş, ahiren meb'us inti hap edilmis Nasit H?kkı Bey hakkın daki dava da dün tefrik olunarak roah» j kemede yalnız Ahmet Muhip Beyl^i vekili bulunmuştur. Davacı Nihal Bey, «Hakimiyeti M i k | liye» gazetesinde «Bir küstahlık» ser levhasile ve Ahmet Muhip imzasü'e kan vazmın sahsma karsı hakaret hiyetinde olduğunu söylemiştir. Muhip Bey de, mevzuubahis kendisinin yazdığmı, fakat bunda ha karet olmadığmı söylemiş, Nihs Bey aleyhöve mütckabil bir hakaret da vası açtığmı bildirerek dava&ının bi dava ile birlestirilmesini v e muha kemenin talikini istemistir. Mahkeme, müd3faaya taalluku iti barile mukabil dava arzuhalinin veril mesine ve Cumartesi giinü muhakeme ye devam olunmasma karar vermistir. Nafıa teşkılât lâyihası Ankara 20 (Telefonla) Nafıa Vekili AH Bey Nafıa teşkilâtı lâ yihasına çok ehetnmiyet verdiği için bizzat tetkikatla meşguldür. Vekil Bey bir haftaya kadar lâyiha üzerindeki tetkikahnı ikmal edecek bundan sonra lâyiha Heyeti Vekileye sevkedilecektir. Dünkü konferans Belediye memurları kooperatifi idare meclisi tarafından tertip edilen. konferanslara, dün Halkevinde başlanmış ve ilk konferansı Üni • versite içtimaiyat profesörü M. Kesler vermiştir. Bu konferansta büyük fehirlerin içtimaî çehresi ve zamanırmzda şe hirden beklenen vazifeler mevzuu bahsedilmiştîr. Yunanistana gidecek layyarelerimiz Ankara 2 0 (Telefonla) Yunan cumhuriyetmm 10 uncu yıldönümü merasünine bir tayyare filomuzun iştiraki takarrür etmiştir. Filomuz, alay kumandam kaymakam Şefik Beyin kumandasmda yakmda Atinaya gidecektir. • isa Beyin cenaze meras'mi Ankara 20 (Telefonla) Belediyeler Bankasi umumî müdürii İsa Beym cenazesi bugün merasimle kaldınlmıstır. Cenaze merasiminde Maliye ve Dahiliye Vekillerile maliyeci meb'uslar, banka müdürleri ve büyük bir kalabahk hazır bu lunmuştur. Cenazeye Dahiliye ve Maliye Vekâletlerile bütün bankalar ve belediyeler tarafından çelenkler gön derümişttr. Bulgar Maar.f bötçesnde tasarruf yapıldı! Münhal zabıt kâtiptiği için imtihan Kontenjan hakkında bir tamim Ankara 20 (Telefonla) Güm • rükler umtnn müdürlüğünün bir tami minde alhda bir mikyas dahilinde be • yannamelere taksim olunan kontenjanlann azlığı dolayısile gümrükten çekilmen geciktirüen eşyaya ait kontenjanlar beyannamelerden tenzil ve Güm • rükler müdiriyetine iade olunmıyarak bir beyanname üzerine yapılan mah • subon aynen bırakımıası ve bu suretle o beyannamenin nisbetine daha sonra isabet eden kontenjanlann da mahsu • bile beyanname muhteviyatının kısmen veya tamamen gümrükten çekilebile • cek bir hale gelmesine müsaade olun • ması bu hususta bazı gümrüklerden va« ki iştiutbiars çeyaben biidirilmiatir^ Sofya 2 0 (Hususî) Yeni maarif bütçesi lâyihasmda tasarruf duşünce sile yapılan büyük tensikat, bütün moalh'mler tarafmdan asabiyet ve hoşnutsuzkıkla karsdanmışbr. Çünko yeni bütçe mucibince bine yakın muallim açıkta kalmakta ve 3 5 4 mektep ka panmaktadır. Bu münasebetle Bulgar mualliraler birliği idare heyeti, bütün musHimler cemiyetlerine gonderdiği bir tamimle her tarafta protesto top lantılan yapılmasnu ve icabmda yapı lacak olan fevkalâde kongre için mu r?hhaslarm hazırlanmasmı bildirrmştir. Adliye yanflinı suclularının mutıa^emes' îzmh 20 (Hususî) Adliye ymngını maznunlanmn muhakemesine bugün Ağırcezada devam olunmustur. Otuz altı şahidin dinlenmesinden tonra muhakeme 9 nisana talik edilmiştir. Bugün dinlenmelerine vakit kalmıyan dc>~t şahit müteakıp ceUedo dinlen«çektir. Sofyada 2C0 Hşi levkif edüdi Sofya 20 (Hususî) Dün geceyansından sonra Sofya zabıtau tarafın dan, şüpheli kimselerin bulunabileceği bütün yerlerde yapılan sıkı bir teftiş netiyetinde 200 kjyi tevkif edilmiftir. <jnkü imtihana giren 60 tcdipten birkaçt imtihan etnasında Adliye dairelerinde münhal bulu nan beş zabıt kâtipliği için müracaat eden aHnuş talip arasında dün tahrirî bir imtihan yapılmısbr. Bu imtihan Ağırceza reisi Aziz, Asliye mahkeme • ai rüai «w«li Memdun, Usküdar Müddeiumumisi Bürhanettin ve lstanbul Müddeiumumiliği basmuavini S,ilih Beylerden mürekkep bir heyet huzu • runda olmuştur. tmtihan neticesi ya rta toplanacak olan Adliy» Enriim> • ninde tesbit edilecektir. Maarif Vekili Ankarada Ankara 20 (Telefonla) Maa rif Vekili Hikmet Bey bu »abahl trenle Ankaraya gelmiş ve cneb'ı larla maarif etkaJU tajr«iıadaa sılaunuştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: