13 Aralık 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

13 Aralık 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LLLCV^c» ıCumhariyet' S O N Belgrat mülâkatı Kral Aleksandrın bir ziyafetinde Yugoslav ve Krallarının söyledikleri mühim nutuklar Belgrat 12 (A.A.) Avala ajansı bildiriyor: Kral Aleksandr ile Kraliçe Mari dün akşam Bulgar Kral ve Kraliçesi serefine resmî bir ziyafet vermislerdir. Ziyafetten sonra bir konser verilmis ve büvük bir kabu] resmi yanılmıstn. Ziyafet esnasında Kral Aleksandr aşa ğıdaki nutku söylemiştir: «Hasmetmeap, zatı hasmetaneleri ile Kralice hazretlennS paytabhmda kabul etmek ve mufahham yegenlerimize evunde hoş geldmiz demek gibi miis* tesna bir fırsata nail olduğumdan dolayı bahtiyanm. Bu yüksek ziyaret bizi samimî surette sevmdirmiştir. Ben ve Yugoslavya mületî, zatı hasmetaneleıirnn mufekVe'^»min ve aklı selimfnrn daima sulh fTkrine, anlasma fîkrine ve memleketlerimiz arasmdaki iyi muna sebetlere hadim olduguna manmaktan asla farig olmadık. Daha iyi bir isrikbalm en kovvetli ve yegâne zamânı sulh ve meveot nîzarnı tarsin siyaseti olduRuna katiyen kanî olan ben zatı nasmeta»e'«»r«M avnı fikirlerin bSyük bir mörevviei ve bn fikirlerin tahakkuk sahaımt îsaltm temrn edeeek en kuvvetli bir tmsur olarak görmaM olm^lcla babtivanm. Zatı hasmetarKİerimn ihtiyar buyurıuos olduklan biivuk miliMlerimizfn hakikî arzularma ve havatî zaru • retlerme ve a y n zamanda Balkanlarda su!*ı fikrme teknbul etmekte oldu^una kail ve ba yüksek ziyaretm milietlerimize bihakkm l?vık oîdukian bavat ernnivetmi ve sukân içmde terak kivi temin nvıksadiie sarfehtıiş oldujtumu» mA*ai taribinde mShhn bir te<Vi1 edece?me kani bultm • halde kade*»'mi zatı haşmetanelerinin ve bannetlâ kraliçe hazretierinn», mufahham hanedanmızm şere • fme kaldmr ve Bulgar milletinin mes'ut bir istîkba'de Bulgaristan krallipnm refaha nail oiması hakkındaki en sa mimî temennilernnle icerim.» Kral Boris, şu suretle cevap vernuf» tir: dınr ve Yugoslav milletinin «aadeti ve Yugoslavya krallığmm refahı icin en halisane temennilerle icerim.» Paris 12 (A.A.) Havas Ajansından: «Tan» gazetesi dünkü basyazısında Bulgar Kral ve Kraliçesinin Belgrada ghmelerinden bahse derek diyor ki: «Bu ziyaret birinci derecede e • hemmiyeti haiz bir vak'a mahîye tindedir.» «Tan» Bulgaristan ile Yugoslavya arasında muallâk olan, bu iki memleket arasmd'a bir uzlaşma husulünü Romanya ile Bulgaristanın birbirine yaklaşmasından daha güç gösteren meseleleri hatırlatrıktan sonra su sözleri ilâve ediyor: <Bununla beraber Bulgaristan yasamak istiyor. Halbuki Bulgari» • tanın tam bir inziva halinde yasa • masına imkân yoktur. Bulgaristanuı siyaset ve Ortısat sahasmda kalkmıp canlanması, yeni bir düzene kavusması ancak Balkan milletlerinin hep birden sarfettikleri gayretlere iş • tirak etmesile mümkün olnr. Kral Borism gösterdigi yararlılık Bulgaristan için bugünlcü *iya*î, hakikatin bu noktada toplandığını kavramıs olmasidır. Yugoslavya Kralını ziyarete gihnek suretile bu hakOcati tasdik ve teyit efanegİ göze alman da Kral Boris için bir cesaret eseridir. O, bu yararhğımn ve eesaretinin mükâfatını gerek ken • disine, gerek Kraliçe Jeannea Yu • goslavya milleti tarafımfan göst« rilen fevkalâde samimî ve hararetli kabul tarzında görmüf oluyor. Dünkü gün iki millet arasında sörekli bir dostluk tesisi için bir baslangıç mahiyetindedir.» Bana kalırsa Yorgunluk lmanyamn büyük sanayi sehir* lerinden birinin doktoru, has • talan arasında yüzde ohızun'ün) sinirliler olduğunu kaydediyor ve m ö f terek amili yorgunlukta buluyor. Süphesiz çok yoruluyoruz, hatta ça» hşmasak bile; ve süphesiz tenbeüik te artık yorucu birşey oldu. Uyurken bile yoruluyoruz, çünkü suurumuztm sathf uyuşakiuğuna rağmen içimiz, ruhuımızun faalîyet halinde bulunan şuursuS kovanı daima isliyor, an gibi çalısı • yor. Mesele orasmt dinlend'rmekte. 1 tütirahatin, uykumm, eglencenin a* nüfuz edemediti, yatıstiramidığı 6 serkes, asi. düzenciz ruh tab*kası, hrr türlü müdahaleden kacıvor. Doktor n* yapsm? O yalnız diyor lrit «Zamanı ıroztn adaım, hele büyük sehirler aha • lisi asm vorgnnluga m^bkÛmdur. Gü rülHîlü eŞlenceler. se«li sinemalar. fcren lerde ve tramvaylarda f t a p ve gaze te okuraaîar, az veya fazîa ınklar, m sanda kuwe»'erini ımmvyen hhr noktava toplıyarak ealısmak ve dSşfinmefc hassanm kavbetHnvorlar.» Bh hastalı^n tedavisi için »ebeoie rini ortadan kaldmtwk lâzım geldîŞin* gore, o doktorun sovlemege cesare* edemedîği, fakat teshisinden çıkan ga* rip netice su oltrwk lâzım gelir: Medenivetin vıkıiması lüzuıııu. Halbuki, bence, yorgnnluğun »ebe;, bi, yeni h^vat şartlan degndîr. A*rS jrürüitüler bizim icatlanmızm tesler! dir ve radyo, yahut sesli sioema gibi r hosvmnza gidetı. en*«*r'*«'»'* nahrd'"»r» dır. Zararlan olsa bile ktılakzanmTzni' hududunu geçmez. Trenlerde ve**' tramvaylarda okumanm ziyara da gözün şebekî tabakasmda kalır. HkıTd yorgtml"&un, içimize isliyen ve rohu 1 muzun diplerini kemiren yorgnnluŞua sebebl, on dokuz sene evvel kopan onramî kavganm gayriaskerî cephe lerde şiddetle devam etmesmden ba» ka birşey değildir. Maietler Cemiyeti nin muvaffakiyetsizliğini de, »mirdeıı mütevellh bel ağnlanımzı da böyle izai edebilirsinut. PEYAMİ SAFA M. Henderson itham ediyor Silâhları bırakma konferansını akamete uğratan Fransa imiş! Pari* 12 (A.A.) Maten gazete*tnin Londra muîuu.rı Avam kamarau hariciye encümeninin hu?usî bir toplantuında, M. Hendersonun yaptığı beyanat bakkında bazı izahat vermistir. Bu muhabirin yazdığına göre sflâhlan azaltma konferansı reisinin bn beyanatı, zapta geçmemiştir. Bunnnla beraber, toplanhda hazır bulunan meb'uslann bazı sözlerine nazaran M. Henderson, Fransada biribiri ardı ura flrtidar mevkiine gelen kabinelerin Cenevrede takio ettikleri siyaset hakkında birtakım tenlritler ;üriitrnüştür. M. Henderson, Fransada iktidar mevkiine geçen htikumetlerin vazivetlerindeki kararsızlığin silâhları azaltma konferansı müzakereVerinin akamete uğramasında amil olan başhca sebeplerden biri olduğunu söylemiştir. Rivayete göre M. Henderson vaktile sabık Alman başvekili M. Bruningin idaresi zamanında itilâf için müsterek bir zemin bulunduğunu, Almanya ile anlaşmağa bir ntriiddettenberi tekrar imkân hasıl oldusrunu da söylemiştir. Gene rivayet edildiğine göre M. Henderson, Almanyanm milletler cemiyetine kendisine hukuk beraberliği verileceği resmî surette vadedilerek kabul olunduğunu, fakat bir hukuk beraberliğinin şimdiye kadar Almanyadan esirgendiğini dahi beyan etmiştir. M. Hendersonun şu sözleri de ilâve ettiği söylenmektedir: «Bu halde, milliyetçi sosyalistlerm iktidar mevkiini ele gecirmeîerinde şasdacak birsey yoktur.» Deyli Meyl gazetesi, bu beyanat münasebetile nesrettiği bir yazıda diyor ki: «M. Hendersonun beyanab, parlâmento mahüHerinde öyle derin bir tesir yapmıstır ki, yann Avam kamarasmda bu husus hakkında hükumete bir sual sorulması ihtimalmin süphesiz olduğunu temin edebüiriz.» Tan gazetesînin bir yazısı Yugoslavya Krahntn nutku Son i m z a l a d ı ğ ı m ı z muahede ve mukaveleler Hariciye Vekili Hariciye Encümeninde izahat verdi, Encümen gösterdigi faaliyetten dolayı Tevfik Rüştü Çeyi tebrik etti Ânkara 12 (A.A.) B. M. Meclisi hariciye encümeni dün içtima e«Jerek Türkiye cutnhuriyeti ile diğer bazı devletler arasında rmza edilen muhtelif tnukavele ve muahedeieri ve bu meyanda mütecaviıin terifi hakkmda Iondraya Türkiye cumivuri • yeti He Sovyet Rusya ve komsulan «rasında ve gene Türkiye fle Sovyet Rusya, Romanya, Çekoslovakya, Yugoslavya arasında imza edilen iki mukaveleyi tetkik etmis ve bu hu suftta Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyin izahatını dinlemistir. Hariciye Vekili, merkezî ve şarki Avrupada ve orta Asyada sulhu te min ve takviye eden bu mukavelele•» ne surette vtlcvde geidlğînİ en rn cütnene izah etmis ve bilhassa mü »ecavizin tarifi hususımda Sovyet Rusya ile Hariciye Komiseri M. Litvmofun mesai ve tesebbüslerini büyük bir sitavişle yâd ve bu vesikaya imza koyanlann sulhu takviye hu susundaki arzulanm kaydederek bunlarm Briyan Kellog misakmı tamamlamasi itibarile Türkiye crrmhuriyetinin ötedenberi takip ettiği mÜMİemet siyasetîni ktrwetlendhen kıymetli birer vesika olduğunu söy leraiştrr. Hariciye encümeni, bu hususta sarfettiği faaliyet ve mesai<Ien dolayı Hariciye Vekilini tebrik etmis ve mezkur mukaveleleri müttefikan kabul ederek yüksek meclisin müsta eelen tasvibine arzına karar vermistir. Amerikada soğuktan 25 kisi öldü NewYork 12 (A.A.) Şiroalî Amerikanın şark kısmındaki höknmetler dahiiinde hükum sSren şiddetli soiuk vüz&nden dün 25 kisi ölmüştür. Buralara çok fazla kar yaedıfı bfldirilmektedir. Dahiliye nazın M. tckes, yolun buz tutmu* bir kısmmdan geçerken düsmustür. M. tckesm kaburga kemikîermden biri kuıTmışhr. Soy adı lâyihası Dahiliye Encümeninin lâyihada yaptığı tadilât Ankara 12 (Telefonla) Soy adı hakkındaki lâyiha Dahiliye encümenince kabul edilmiştir. Encümenin lâyihada yaptığı tadilât şunlardır: Bütün memleketlerde 5z at once, soy adı sonra kullanıldığınd'an memleketimize de bu usulün kabulü muvafık görülmüs, lâyihadaki madde ona göre değiftirilmistir. Memuriyet unvanları da soy adı olarak kullanılmıyacaktır. Millet birliği mefkuresini rencide edeceğinden aşh*et ve yabancı milliyet isimlerinin de soy adı ola • rak kullamlması caiz görülme • misitr. Kanunun tatbikı için bir ıene müdd'et kabul olunmuştur. Yakında heyeti umumiyede müzakere edilecek olan bu lâyiha nesrinden bir ay sonra kanuniyet kesbederek mevkîi meriyete ghecektir. Belgrat ziyareti hakkınde Bul • gar gazetelerini neşriyatı Sofya 12 (Hususî) 15 kânunuevvel tarihli müstakil Zarya gazetesi, Bulgar Kral ve Kraliçesinin Belgradı ziyaretleri müna«ebetile yazdıği bir basmakaled« bu ziya • retten Bulgar milletinin hem korlra hem sevmç duymakta olduğunu kaydettikten sonra s«vincin Bulgar Sırp anlaşmasmdan korkunun da tarihte daima Bulgaristanın büyii • mesine mâni olan Sırbistanın bu defa da ayni suretle hareket etmesi endişesinden ileri geldiğîni söylüyor ve diyor ki: «Yugoslavya şhndi bize tekrar eImi uzatıyor ve bizkn dostluğumuzu arıyor. Fakat diğer elinde gen« bir kama tutmuyor mu? Bu yaklasma bizi sevindiriyor. Biz de onu istiyoruz. Yalnız bugünkü Yugoslavya nın eski Sırbistan olmadığını bize kim temin edebilir? SırbUtanm, eskidenberi Bulgarlara karşı tatbik etmekte olduğu aldatma usulünü ge • ne kullanmıyacağmı bize kim temin edebilir?» Vasıf Bey Roma büyük elçimİ2 İstanbuldan geçerek Ankaraya gitti Roma büyük elçimiz Vasıf Bey, dün sabab ttalyadan şehri mize gelmiş ve aksam trenîle Ankaraya gitmiştir. Vasıf Beyin Romada son gür.lerde yapılan siyasî müzakerelehakkmda izahal vereceği ve yaVcsıf Bev kmda Romada cereyan edeeek Türkttalya ticaret tnuanedesi müzakere lerine dah temaslarda bulunacağn zannolunmaktadır. [HffllllllHllffllllimillllllnmmiHimmım Alman Fransız | İtalya ile Almanya münasebatı arasında müzakere Berlinde müzakereîer tekrar başladı Berlin 12 (A.Â.) Volf Ajan«ınJan: Başvekil M. Hitler dün Berlindeki Fransız elçisi M. Francou Poncetyi kabul etmiştir. Bu görüs • mede Haricîve Nazın Baron Fon Neurath ta bulunmustur. Bu konuşmalardan maksat mu • allâk meseieler hakkında ikincitesrînin 24 ünde baslanan mükâletnelere devam etmektir. Paris 12 (A.A.) Berlinden Maten gazetestne bildiriliyor: Fransız sefiri M. Poncetnin dün Hitler ile yapmış olduğu mülâkat esnasmda Alman Başvekiline 24 tesrinisanideki mülâkatlan eanasmda ileri sürmüş olduğu umumî fi khrler hakkında bir sürü mütem • mim nıaller sormuş ve Basvekilin bu suallerîn bir çoğuna memnuniyetbahş bir sekilde değilse de acilen cevap vermis olduğunu öğrendik. Diğer suallere verilecek eevaplar, baska görüşmelere tehir edilmiştir. Bilmukabele Alman Basvekili, M. Poncetden Fransız Hariciye Nazın M. Pol Bonkurun Pariste M. Be > nesi resmen kabul etmekten ve şarIrî Avrapada yakinda bîr sevahat M. Suviç Berlinde neler görüşecek? Roma 11 (Hususî) Italvan haricîye müsteşan M. Suviç Berline ritmiştir. Bu seyahat son gimlerde ttalya ve Almanya ımmasebatmın biraz değismiş olmasindan dolayı münimdir. ttalya. Almanyanm silâhlar meselesinde gösterdigi son re«mî tnütalealardan kuokulanrmshr. Al manya 300 bin kişilik ordu, tank, tayyare vf ağırtopçu teskilâh îstiyor. Bu talep ttalyaya sulh icin ciddî bîr tehdit mahiyetfnde goWî1nıuştur. M. Muaolini bu talebin silâh yansmı kamçılıyacağını iddia etmekte ve haricive müstesannı Ber'inA bunun içîn göndermektedir. Bir de ttalya, Rusva ile Almanva arasında tavasstrtta bulunmayı dü'ünüyor. tste ltalyan hariciye mîîsteşarmın seyahati bu meselelerin halline matuftnr. Berlin 12 (A.A.) M. Suviç bu sabah buraya gelmis ve istasyonda resmî zevat tarafından karsîlanmıstır. Mubafız kıt'pianndan bir böliik a*ker rasimel ibiiramı ifa etmistir. icra edeceğini ilân eylemekten ha kîkî maksadı ne olduğu hakkında malnmat almı*r. Zehirli gazler hakkındaki lâyiha TurngKuîöp hakkında bir tekli « Hasmetmeap, ilk defa olarak zah hasmetanelerini payitaht ve evi • n'zde ziyaret etmek ve Kraliçe ile birlikte ve mufahham yeğenierimiz olan zah hasmetanelerfle Kraliçe hazretle rinin misafiri olmak ftrsatma nail ol dueundan dolayı bilhassa bahtiyarun. Telâkimiz hakkında zah hasmetane leri tarafından izhar buyurulan sevınç hissme tamamile iştirak ederim. Zira gerek ben, gerek Bulgar milletî, zah hasmetanelermm sulh fikrme, uzlas ma ve memleketlerimiz arasmda iyi miinasebetler tesisi fikrme hâdhn olan asilâne mesaisini son derece takdir etmekteyiz. Ancak böyle bir tulh ve uzlaşma ve aramızdaki iyi m&nasebetIerin takviyesine matuf bir siyasetin iki kardes milletin mes'ut bir ietikbalde nail olmasmm yegâne zamânı olaca ğma kat'î surette kaniim. Bu fikirlerin Ankara 12 (Telefonla) Zehirli hararetle imanlı tarftan olarak kalaiım gazlerle bunlan kullanmaŞa mahsus va ve bu fTkir'erin tahakkuku 'cin mesai sıtalaraı memlekete sokulmasınm men' sarfedelim. Bu suretle milletlennin halâyihası Mfllî Müdafaa encumenmce kikî arzulanna havatî ihtiyaçlarına cemovafık göriilmiiştfir. vap vermis ve Balkanlarda su'h fik rine faydah bir surette hizmet etmis olacağız ve ziyaretim, zah hasmetaneAnkara 12 (Telefonla) Tekir dağı meb'usu Cemil Beyle arkRdaşIan lerinm pek yerinde olan tabiri veç • tarafmdan verilen ve Turing KUIÜD eshile kardes milletlerimize bihakkm lâyasınm giimrük resminden istisnası yık olduklan hayatı ve sulh içinde inhakkında olan teklif bü'çe encüme • kişafı temin sahasmda masruf olan nince kabul edilmiştir. gayretlerimiz sahasmda mühim bir nokta teskil edecektar. ; Zah haşmetaneîerinin ve Yugoslav milletinin gerek kraliceye v« gerek baAnkara 12 (Telefonla) Teskilâh na karsı göstermek lutfunda bulun • Esasiye ve Adliye encümec'erinden mus olduğu parlak ve samimî kabul murekkep muhtelit encömen yann topden fevkalâde mütehassis oldu<?um hal Ianarak Şurayi Devlet kararlanmn de zah haşmetanelerine hararetle te Meclisçe tetkik ve tadil olunup ola • şekkür eder ve kadehimi zah hasme namıyacağı meselesi hakkında karar tanelerile kraliçe hazretlerinin ve haverecektir. nedamnızrn serefioe ve sıhhatine kal Bulgar Krahntn nutku Bötçe Encümenmden geçen bir lâyiha Ankara 12 (Telefonla) Bütçe encümeni Umumî Harple Mütareke ve tstiklâl Harbi senelerinde hizmeti görülen Hintli Abdurrahman Rîyazi, MusuDu Ce • malettin, lskenderunlu Tayfur, Ali Rıza, zevceısi (yanyasnya), Topkapılı müteveffa Mehmet zevcesi Hunye ve oğlu Haül (yanvanya) Bey ve Hanımlara Türkiyede ikamet etmek ve Türk vatandaşhğı sıfahnı haiz bulunmak sartile hükumetce münasip görülecek yerlerde kıymetleri 6000 lirayı geçmemek iizere meccanen gayrhnenkul mal vcfibnesi haMandaki lâyihayı kabul etmiştir. la ki çocuklanmın bana garazlan var ve onlara karşı kendimi müda faaya mecburunı. Fakat deli olmak baska, bu baskadir. Bazan da kalp hastalığım yüzünden almağa mec bur oldugum bütün ilâçlarm tesirî altındayım. Evet, kendi kendimle konuşuyorum, çünkü ben hep kendi başıma kaldım. Konasmak însan için zaruridir. Yalnız kalmıs bir adamın bu sözlerinde ve hareketlerinde fevkalâde birşey var mı?» Postadan aldıŞım paket içimle raatbu kpgıtlar, birkac banka mek tubu ve üç t^ljrraf bulducn. Yerine petirilmiyen bir borsa emri mezuu bahsolsa gerekti. Bunlan açıp oku mak icin bir dükkâna oturma*a mecbur oldum. Uzun masalarda her yaşta ameleler sessizce yiyip iciyorlar • dı. Sabahtanberi yağmur aîtırrda cahşmıslardı. Saat bir buçukta ise başhyacnklardı. Terrnnuzutı sonlarıydı. Ahali garları dolduruyordu... Benim azabımdan ne anlarlar? TÜTİTİTÜR Liman şirketi kontrol heveti reisi, Maliye müsteşan merhum trfan Rıza Beyin âlemi ebediyete iniikali üzerme gerek tedfin ras;mesine iştirak ve gerek bizzat veya tabriren taziye lutfunda bulunmak suretile büyük kederimizi teselHye sit^n etmîs olan mürüvve'tkâr zevata ve bilhassa Liman sirketi Müdürü umumisi Hamdi Bf. ile meclisi idaresi azasraa derin şiikran duygulanmızın alenen iblâ&ına muteber gaz^tenizin tavassutunu rica ederim efendim. Kainbiraderleri: Dr. Hüseyin Naşit, Borsa komiserb'ği kambiyo ve nukut müdürü: Hasan TaJısm, Zevcesi Meliha Irfan Bugün ahçı dükkânlannda iyi giyinmiş bir ihtiyar kimseyi hayrete düşürmüyor. Beyaz bir et parçasım geveliyor ve camlara düsen yağmur damlalarına bakarak oyalanıyordum Mendilimi ararken elim tnektup paketine de^di. Gözlüğümü taktım ve rasgele bir telgraf açtım: «Annemizin cenaze merasimi, yann, 23 temmuz, saat dokuzda Sen Lui kilise sinde.» Telgraf sabahleyin çekilmis) ti. B'r gün evvel «römlerilen öteki tel« rraflan açtım. Biri: «Valide a§ır basta, geî.» öteki de: «Valide vefat **tti ..» diyo«du ve üc telsrraf ta Hüber tarafından imzalanmıştı. Kâğıtlan burusturdum ve zihnim meşgul bir halde yemeğe devam et tim. Çünkü aksam trenine binmek içiı kuvvet bulmak lâzımdı. Birkaç dakHta ya'nız bunu düsündüm; sonra icimd? baska bir his dofdu: tzadan fazla vasatnak hayreti. ölmek üzere olduğum muhakkaktı. (Mabadi var) Şuray i Cevfet kararları ve Mecl s EDEBİ TEFRÎKAM1Z.4* Engerek Düğümü Yazan: Françoîs Maariac r ı Tercume eden: Peyamî Safa deceklerdi. Baska bir çare mi bul mali? Ah! Gene yasamak, vanmı yoğumu barcams&a vakit bulmak! Yahut ölmek. . Ve onlara bir fakirin cenazesini srömecek parayı bile bırakmamak. Fakat hep tasarrufla geçen bir havattan ve para biriktirme hrrsma yıllarca bu kadar zebun olduktan sonra benim yaşımda cömertliği nasıl öğrenmeli? Hem de çacuklann gözü benim üstümde. Onların eline müthis bir sîlâh verme den bu vadide hiçbirşey yapamam .. Servetimî azar azar ve kîmseye göstermeden mahvetmeliyim. Heyhat! Buna da muktedir de • ğilim! Paramı kaybetn^Şe asla muvaffak olamıyacağım! Bu altınlan, r ^ J ) J ) J L I ^ L n r t o > u r U j B t < , ıııj , r n r Mesra çocuğuma hiç benzememes! îhtfmali daha hosuma gidiyordu. Oı»a nalkta nadir olmıyan bir sadelik ive raerbutiyet kuvvetî izafe ediyordum. Velbastl, «on kozumu oynu yordutn. Büiyordum ki o da elimden çıkarsa artık kımseden birsey bek lememeliydim. Kırk yıldır ben duy iduğura ve ilham ettiğim kme teslim olduğumu sanmıştım. Fakat berkes jgibi bh* fîmit beslîyordum. Şimdi, o 'da bHti. |l Bana fena'ık yapmak Utiyenleri cntrastan mahrum etmek için plân 'düşünmenin korkunç zevki bile ar kak kalmıyordu. Rober onlara yol feSstermişti: Natnıma mukayyet ol • puyanlarla beraber kasalan ke#fe bu kaimeleri, bu tahvilleri benimle beraber mezara sokarak kollaırmın arasında sıkmak mümkün mü? Bir de <eser> bırakmak var iyi eserler herkesi mahveden tuzaklar • dır. Hayır müesseselerine anonim teberrularda bulunamaz mıyım? Düşmanlarımdan baska insanlan düşü nemez mivim? Fakat ihtiyarlığın dehşeti, bütün bir ha^atın yekummda mündemiçtİT, öyle bir yekun ki hiçbir rakam hanesîni defiştiremeyiz. Bu kinci iht'van yeti»tirmek için altmıs sene sarfettim. Arık ben ne isem oyum; baska bir tnsan olmam lâzımdı. Yarabbim, yarabbim .. Eğer sen var olsaydın!.. Batıda, bir kız yatağımı düzelt meğe geldi; pencereleri kapamadı. Gölgede uzandım. Sokağm gürültüleri, ışıkları beni uvuklamaktan alıkoya mıyordu. Seyahatte, tren durduğu zamanlarc^a o!dlu*u gibi. suurum kısa bir miiddst yerine gel;vordu; sonra yeniden dalıyordum. Kendimi ar tık hasta bulmadığım halde böylece ya^makran ve bu uykunun ebedî olmasmı sabrederek beklemekten baska yapacak sey kalmadığım zannediyordum Fakat, Robere vadettiğim varidatı temin etmek icin icaD eden tedbir leri almak ve dışarı hizmetime ba kacak khnse kalmadıf ı icin postaneye kadar da uzanmak lâzımdı. Üç gündenberi mektuplarınıı okuma mıstım. Meçhul bir mektup beklemek, ücnîdin kökünden sökülüp atılamı yacağına ne mükemmel isaret! Bu endîse, bana ertesi trün vataktan kalkmak ve postaneye kadar gitmek kuvveti verdi. Yağmur yaŞı yordn, semsiyem yoktu, duvar dip lerinden gidiyordum. Yürüvüsüm etrafta tecessüs uyan^ırıyor, dönüp dönüp bakıyorlardı. B^^ırmak istiyordurn: «Bende fevkalâde olarak ne var?* Beni dM: mi sanıvorsımuz? Agzimzdan kaçırmayın: Çocvklar istıfade ederler. B?na böyle bakmayınız: Ben de herkes gibiyim, su fark

Bu sayıdan diğer sayfalar: