:9Kânumıevvell933 Türkiye ile Yugoslavya arasındaki muahede ricinde hiçbir suretle aramamayı mütekabüen taahhüt ederler. Yüksek âkit taraflar birbirlerine karşı harbe, millî siyasetlerinin bir vasıtası olarak müracaat etmemeği ve ahar tarafmdan iki memleketin birine karşı yapılmasına teşebbüs edilecek her hangi bir taarruzu veya taarruza iştiraki veya ikisinden birine karşı tevcih edilmiş her hangi bir taarruzkâr itila.fi ret ve takbih etmeği taahhüt ederler. FASIL: 1 Madde 2 Türkiye Cumhuri • yetile Yugoslavya hükumeti, ale • lâde diplomasi yollarile dostane bir tesviyeye raptedilmiyen ve diğer bir suretle itilâfa bağlanmıyan yekdi ğerinden bir hak mütalebesine mü teallik davalan zirde izah edilen şekilde ya beynelmilel Daimî ada • Iet dlvanma veya bir hakem mahkemesine tevdi eylemeği taahhüt ederler. Bunlar betahsis atideki noktaları istihdaf edenlerdir: 1 Bir muahedenin tefsiri, 2 Beynelmilel hukuka müteallik her hangi bir mesele, 3 Tahakkuk ettiği takdirde beynelmilel bir taahhüdün ihlâlini tazammun edecek olan her hangi bir vak'anın sübutu, 4 Böyle bir ihtilâftan dolayı tereddüt edecek tarzm nev'i ve vüs'ati, tesviyeleri, yüksek âkit taraf • lar arasında mer'i diğer mukave • lelerle bir usulü mahsusa raptedil • miş olan ftilâflar, gene o muka • veleler ahkâmı mucibmce hal ve tesviye olunacaktır. Madde 3 tşbu taahhüt atideki itilâfa da şami! değildir: 1 Bu muahedeye tekaddüm eden vak'alardan mütehassil ihtilâflar, 2 Âkitlerden birisinin kanaa tinçe hukuku düvel prensiplerine tevfikan münhasıran kendi hükümranisi dairesindeki mesailden mütevellit bulunan veya aralarında mer'i muahedeler ahkâmmca her birinin salâhiyeti münhasırası çer • çevesinde kalan ihtilâflar. Şu kadar var ki, diğer taraf, buna muhalif kanaatte bulunduğu tak» dirde ihtilâfın taraflardan birinin sa lâhiyeti nıünhasırası dahilinde olup olmadığı meselesini evvelemirde bey nelmilel daimî adalet divanı tara • fmdan karara bağlatılabilecektir. 3 Taraf 1 ann arazi vaziyetme müteallik ihtilâflar. Madde 4 Mevzuu taraflardan birinin dahilî kanunlan mucibince, o taraf mehakiminin salâhiyeti dairesinde kalan bir ihtilâfın işbu muahedede derpiş edilen usule tatbikı için millî mahkemenm makul mühletler dahilinde kazai hükmünü vermesi ve bu hükmün kazıyyei muhkeme kuvvetini iktisap etmiş olması lâzımdır. Keza idarî makamaiın salâhiyeti dairesinde bulunan bir ihtilâf mevzuu bahsoluyorsa bu ihtilâf salâ • hiyettar makam tarafmdan makul Ankara 7 (A.A.) Belgratta bir mühlet içinde bu hususta kat'î Hariciye Vekilimiz Tevfik Rüstü bir karar ittihaz edilmeden evvel Beyle M. Yevtiç arasında imzalanan isbu muahedede derpiş edilen muhte Türkiye Yugoslavya dostluk, adelif usullere tatbik edilemiyecektir. mi tecavüz, adlî tesviye, hakem ve Böyle bir hal tehaddusünde işbu uzlaşnaa muahedesinin metni ber muahedede derpiş edilen usullere veçhi atidir: müracaat etmek istiyen taraf yu • Türkiye Reisicumhuru Hz. ile kanda mezkur karardan îtibaren Haşmetlu Yugoslavya Kralı, umumî bir senelik bir mühlet içinde bu nisulhun bekasına ayni derecede bağlı yetini diğer tarafa teMiğ edecektir. olarak, iki memleket arasında çıkaMadde 5 A İkinci maddede bilecek ihtilâfların muslihane tarzı mevzuubahs hakem mahkemesi beş tesviyesini hazırlamak suretile Türazadan mürekkep olacaktır. Tarafkiye ile Yugoslavyanm umumî sullardan her birisi bunlardan bir azayı hun devamı emrinde mütekabil bir tayin edecek ve bunu kendi tebaası itimat fikrile teşriki mesai etme arasından seçebilecektir. leri lüzumuna kail bulunarak, iki Diğer iki hakemler ile hakemi adevletin de, harbe müıraçaat olun lelhakem ahar devlet tebaası ara mamasına mütedair 27 ağustos 1928 smdan olmak üzere iki taraf m mu • tarihli Paris misakını imza etntiş vafakatile intihap edilecektir. olduğunu gözönünde bulundurarak Bu sonuncuların başka baska milTürkiye ile Yugoslavya arasında liyetlere mensup olmaları, daimî ika mevcut oîan ve kendilerince istikbal metgâhlarının taraflar arazisi dahiiçin bir zâman teşkil eden dostluk linde bulunmatnası ve bunlann hizbağlarrm, iki memleketin müşterek metlerinde de olmamalan lâzımdır. menfaatleri namına, kuvvetlendir B 1 Hakem teskili hakkmda mek arzusile aralarında bir dostluk, taraflardan birisinin diğerine yapaademi tecavüz, adlî tesviye, hakem cajh teklîften îtibaren üç aylık bir ve uzlaşma muahedesi aktine karar mü'hlet içinde hakem mahkemeiinin vermişler ve bu hususta, Türkiye Rei azaları tayin edilmiş bulunmazsa sicumhuru Hz., Haricive Vekili Dr. Tev icap eden tavirslerin ifası iki tarafm fik Rüstü Bevefendi Hz. ni, haşmeMu muvafakatile bir üçüncü devlete tevYugoslavya Kralı, Hariciye Nazın Mr. di olunacaktır. Bogoljup Yevtiç Hz. ni murahhas ta2 Bu hususta Hilâf edilemediği yin etmişlerdir. takdirde taraflardan her birisî îs Mezkur murahhaslar usulü daire tedŞi diğer bir devleti gösterecek ve sinde tanzim edilmiş oldukları göicaD eden tayinler beynelmilel Da rülen salâhiyetnamelerini teati et imî adalet divam reisi tarafmdan ictikten sonra aşağıdaki ahkâmı tera olunacaktır. Müşarünıileyhm memJkarrür ettirmişlerdir: nuiyeti takdirir.de veya taraflardan Madde 1 Yüksek âkit taraf brrisinin tebaasmdan bulunuyorsa, lar, Türkiye Cumhuriyetile Yugostayinler, îkincî reis tarafmdan yapılavya Krallığı arasında tehaddüs lacaktır. Bunun dahi memnuiveti eden ve alelâde diplomasi yollarile halinde veya taraflardan birisinin makul bh mühlet içinde halledil • tebaasmdan ise, tayinler, taraflar memiş olan her hangi bir dava ve dan birisinin tebaası bulunmıyan mezIhtilâfm tesviyesini sulh yolu ve işbu kur divan azasının en yaslısı tara • muahedede derpiş edilen usuller ha fından yapılır, (Sonu yartn) Ankaca 7 (A.A.) Türkiye ile Yugoslavya arasında aktolunan mütekabil mutalebatın tesviyesine müteallik itilâfname berveçhi atidir: Mütekabil mutalebata ve emval, hukuk ve menafilerine müteallik olarak tebaalarınınkine ait bütün me saili kat'î ve nihaî brr surette hal letmek maksadile Türkiye Cumhu riyetî hükumeti ile Yugoslavya Kralı Hz. nin usulen salâhiyettar mu rahhasları nukati atiye hususunda müttefik ka'mışlardır: 1 İki d'evletin ve tebaalannın mütekabil mrtalebatını tetkik et mis olan iki âkit memleket murah hasları bu cihetten Yugoslavya hükumetinin medyun olduğu tazminatjn, Türk hükumetinin medyun olduğu tazminattan 17 milyon dinarlık bir meblâğ kadar fazla olduğunu anlamışlaırdır. 2 Yugoslavya hükumeti 17 milyon dinarlık meblâğı Türkiye hükumetine aşağıdaki tarzda tes viye etmeyi taahhüt eder: A. 7 milyonu Türk hükumeti hesabma, emtia almağa mahsus olarak, 5 nisan 1934 tarihinde Yu • goslavya Millî Bankasında açılacak bir kredi şeklinde olacaktır, işbu meblâğ iki hükumet arasında aktedilecek bir ticaret muahedesi tara • fından tesisi muhtemel olan takas sistemine dahil olmıyacaktır. B 10 milyonu hazine bonosu şeklinde olacak ve bımun 5 mil yonu 5 nisan 1935, 5 milyonu da 31 kânunuevvel 1935 vadeli olacaktır. 3 Âkit iki memleket arasında mevcut bütün mutalebat ile ıslâhtı ziraiye ve kolonizasyon kanunla rına tevfikar. zaptedilen emvali geyrimenkuleyi ve köylerdeki emvali metrukeyi istihdaf eden tedbirden mütevellit olarak memleketlerden biorinin tebaasmm diğer memleket hükumet ine karşı haiz olduğu bütün mutalebat, işbu itilâf ile tasviye edilmiş.tir. 4 tşbu itilâfın tarihinden iti baren Yugoslavya hükumeti Yu goslavya arazisinde Türk tebaa sma ait bulunan emval, hukuk ve mertafii' '«ptikbalde zaptdtratmeğî ve işbu' emval, hukuk ve menafii bunlann serbestçe tasarruflarına bıi'akmağı taahhüt eylediği gibi Türkiye hükumeti de kendi tarafmdan arazisinda Yugoslav tebaasına ait olarak mevcut olan emval, hukuk ve menafii bunlann serbe*tçe ta sarruflarına terketmeği taahhüt eyler. 5 tşbu itilâf tasdik olunacak VE nüshai musad'dakalan Ankarada teati olunacaktır. Tasdikı günü mer iyete girecektir. tşbu itilâf 28 teşrinisani 933 te Belgratta iki nüsha olarak tan zim edilmiştir. Ctımhurivet' Bursa ovalarında Altmış s e n e d i r yetişen hayvanlar görülmiyen fırtma ANKARA MEKTUPLAR! Eskişehir Şeker fabrikası a • Mütekabil metalibin tesviyesi itilâfnamesi ve dost 0n senede hayvan adedi 10 misli arttı luk, ademi tecavüz, uzlaşma muahedenamesi metni Bursa (Hususî Muhabirimiz den) Bursa; Karacabey ve Yenişehir gibi yemyeşil ovala rında en güzel hayvan yetiş tiren Bursa mmtakasına Cum • huriyet hükumetfi, hayvan neslinin ıslah ve teksiri noktasından çok büyük bir ebemmiyet vermiştir. Ewe^ lâ 96,204 lira sarfederek Bursada aygır depolan, tecrithaneler, sergi padoklan, sifat istasyonlan ve yarış tribünleri yaptrrmıştır. Bugün Bursa, Garbî Anadolunun bir sifat istasyonudur. At neslinin ıslahı isine verilen chemmiyetin derecesini anlatmak için kosularda ve sergilerde kazanan hayvanların °fc 90 nım aygır deposu mahsulleri teşkil ettiğini söylemek kâfidir. Bu depodaki aygırlarla her sene tabiî ve sun'î sifat şekillerile 1000 kıs • rağa telkih yapılmaktadır. Diğer taraftan her sene, damızlığa elve rişli olmıyan binlerce hayvan enenmekedir. Yalnız 932 ve 933 senelerinde enenen hayvan miktan 4000den fazladır. Aynca hükunet 924 senesindenberi halka 319 at, 845 boğa ve inek 16,546 koyun ve koç dağıtmıştrr. Hükumet, kendi damızlıklarrm da 199 attan 475 ata, 192 sığırdan 955 e ve 8745 koyundan 9226 ko yuna çıkarmıştır. Eskiden sultanların hususî çift liği mahîyetinde olan Karacabey harası ise; bugün elde ettiği fennî neticeleri hayvancılantnızın istifadelerine arzeden en faydalı bir müessese olmuştur. Memlekette kurulan ve kurulacak olan yünlü mensucat fabrika • lartnın ihdyacını karsılamak için çok lüzumlu görülen Merinos ko yunlannın bu muhitte de yetiştiril • mesi için büyük teşvikler yapıhnış, bunun için halka pek çok Merinos koç ve koyunları tevzi edilmîştir. Merinos ko yunlannın iklimimizde mükemmel nericeler verdikleri görüldüğünen gerek bükumet gerek se Merinos sahipleri bundan çok memnun kalmışlardır. Bunlardan baska Cumhuriyet hükumeti hayvan hastalıklarile de e» saslı suTette mücadele etmiştir. "Meselâ bu senenin beş ayı içinde yalnız Bursa vilâyetinde 100,000 hayvana Şarbon aşısı yapıldığını söylersem mintakanın hayvancılıktaki mühim mevkii tebarüz eder. Hayvan neslinin ıslah ve teksi • rinde takip olunan bütün bu güzel islerin nekadar hayırlı neticeler verdiği meydandadır. Mıntakamızda 923 te 309,000 den ibaret olan hayvan adedi 933 te 593,000 e yükselmiştir. Arada görülen 200,000 den fazla fark ta cumhuriyetin elle tutulacak kadar meydanda olan gü zel eserlerinden birîdir. Sunu da ilâve etmeliyiz ki Pen • dik baytarî bakteriyoloji enstitüsü ile Ankaradaki Etlik lâboratuvar larında Türk baytarları tarafmdan muhtelif bulaşık hastahklar için 32 türlü aşı ve seromlar yapılmakta • dır. Bugüniin mücehhez bay+arlığını kuran Cumhuriyet Türkiyesi; halkı hayvan beslemeğe ve hayvan yetiştirmeğe pek ziyade tesvik et mistir. Yedi senedenberi Bursada açılan hayvan sergilerine 1990 muhtelif havvan girmiş, bunlardan kazanan 686 hayvan sahibine 24,664 lira ikramiye dağıtılmıştır. Türkiyede baytar adedinin azlı ğına raçmen Ziraat Vekâleti her sene vilâyetimizdeki baytar kadrosunu genişletmektedir. Bu sene de vilâyete yeniden üç baytar tayin etmiştir. Türk baytarlarımn bugünkü olgun ve dolgun neticeler veren cumhuriyet devrirtdeki mesaismi halk daima takdirle karsılamaktadjr. Musa Karadenizde Gülcemal Yeni açılan bu fabrika yurdumuzun sanayüesme yürüyüşünde kuvvetîi bir adım olmuştur de tehlike geçirdi Altı gün, altı gece bütün şiddetile devam eden batı karayel frrtmasının yaptığı tahribat haberleri, gün geçtikçe arttnaktadır. Yalnız Samsun sahillerinde dalgalarm ve fırtananın tesirile 35 çapar, 12 yolcu motoru. muhtelif tonda 13 motor ve yelkenli, 35 kayık ve sandal karaya vu rarak parçalanmıştır. Bu arada 104 kişi de boğulmuş veyahut kaybol mustur. Sahildeki iskeleler tamamen ha rap bir haldedir. Demiryolunun sa hile yakm bh* kismı yıpranmış, 2 vagon dalgalarm tesirile devrilmiştir. Eski denizcilerin söylediklerine göre 60 senedenberi bu derece şid detli bir fırtmaya tesadüf olunma • mıştır. Hele zarar ve ziyanin bu deleceye çıktığı vaki değildir. Liman idaresine gelen bir habere göre, icerisinde 8 bin liralık tüiün bulunan tnhisar idaresme ait bir vel • kenli de tnebolunun Kınalı sahilinde batmtş hamulesi demize dökülmüştür. Seyrisefainin Gülcemal vaouru da fırtma esnasında Karadenizdeydi. Hayli tehlike geçiren Gülcemal, fırtmaya Trabzonda yakalanmıs, der hal açılarak Polatane limanına sı • ğmmıştır. Bu 6 gün zarfmda Gülcemalle Ege vapuru daîma biribhlerîni hava vaziyetirden haberdar etmiş lerdir. Gülcemal evvelki gün lima nnrnza dönmüstür. ı ı ı 1.1 ı ı ı ı M T T T T T Etkişehir Şeker fabrtkannın amumi mcmzarart Eskişehir Seker fabrikasının açılma resmi Ankara ve tstanbuldan gelen ve Eskişehirden iltihak eden güride bir kalabahğın huzurile bizzat Başvekil Paşa Hazretleri tarafmdan yapılt'. Küşat nutuklarmdan ve fabrikayı ziyaretten aldığımız inübalar, millî haya tunıza ait hatıralar arasında en güzellermden bbi olarak ya$ayıp gideck unutulmaz hislerdir. Eskişehir Şeker fabrikası büyük bir himmetin, bu»'ik bV iktısadî cesaret ve hayatiyetin vücut verdiği muazzam bir eserdir. Denebilir ki fabrikayı gören bütün davetlilerin ilk müşterek hisleri hatsiz bir fahir ve sevinç olmuştur, fakat onun muhtelif aksamı gezildikçe, büyük sanayie has büyük tesisat ve mekanizma parça parça ihata edilmeğe başlandıkça bu eserin altı ay gibi kısa bir zamanda nasıl meydana ko nabildiğini anlıyamamaktan doğan umumî bir hayret ortalığı istilâ etmekte gecikmemiştir. Biz, sahsen hissettiğimiz bu hayreti fabrikaya dört milyon sarfedilmiş olduğunu ve inşaah ilerletmek, tesisahn montajını yapmak için iki a mele grupunun geceli gündüzlü çabstınldığını öğrenmekls giderebildiğimizi söylersek alâkadarlann nasıl çalıştıklarını bir dereceye kadar anlatmış olabilnz. Fabrika, üç millî bankanın Ziraat, ts Bankalarile Sümer Bankın tesis ettikleri bir anonim şirketin malı olmakla beraber doğrudan doğruya Cumhuriyet hükumetinin eseri sayılmak lâzımdır. Bu eseri Büvük Spfin gösterdikleri yüksek alâkaya, başta tsmet Paşa Hazretleri olmak Ü7ere hükumetin ve bilhassa kıymetli tktısat Vekilimiz Celâl Beyin himmet ve gayretlerine borçlu olduğumuzu söylemek bizîm için zevkli bir vazife teskil etmektedir. Filhakika Cumhuriyet hükumetinin 1925 te nesrettiği şeker kanununun ve mevcut gümrük himayesinin, yani dev» letm bilvasîta müdahalesini tazammun eden iktısat politikasmm diğer şeker fabrikalarımızm olduğu gibi bu yeni fabrikanın da ana temeli olduğuna şüphe yoksa da bu himaye tedbirlerinin yalnız başına böyle bir eseri meydana getirmeğe kâfi gelmedikleri de herkesin bildiği bir hakikattir. Şeker sanayiinin istifade ettiği yüksek himayeye rağmen büyük küçük hususî sermayelerin bu ise kendiliklerinden lâyık olduğu rağbeti göstermediklerini ve binnetice Alpullu ve Uşak fabrikalanna bile de > letin büyük mikyasta iştirak etmek nv zburiyetmde kaldığı malumdur. Bunun içindir ki evvelki gün Eskişehirde zevkle ve hayranlıkla temaşa ettiğimiz güzel eserin tahakkuku için gene devle tin bir taraftan Sümer Bank vasıtasile sermayeye iştirak ederek, diğer taraftan millî bankalarunızdan ikisini bu işte birleştirerek bir daha faal ve müdahaleci bir rol oynaması lâzım gelmiştir. Eskişehir Şeker fabrikasını yamız himaye politikası noktasından değil, fakat ayni zamanda tesisi bakunmdan da hükumete mal edişimizm sebebi budur. Memleketin bugün içinde bulun duğu sartlar göz önünde tutulursa vaayetin bu merkezde olmasından ancak memnuniyet hissedilebilir ki bu da meselenin bir başka safhasmı teşkil edt • . Eskişehir Şeker fabrikası ile hüku met, millî sanayii korırmak vadismdeki programh faaliyetinin yeni bir muvaffakiyet"«ni iktitaf atmekte, millî bankalarımız ise hem millî sanayii, hem de şeker sanayii gibi kârh bir plâsmana para yatırmak suretile halkımıza yeni bir hizmet sahası bulmaktadırlar. Eskişehir Şeker fabrikası Türkiyede şeker meselesinin yüzde yüz halline doğru çok ilerlemis bir adım olmuştur. Filhakika aşağıdaki rakamlardan da anlaşılacağı veçhile şeker ihtiyacımızın zaten büyük bir kısmını veren şeker fabrikalarımız kendilerine iltihak eden bu yeni fabrikanın yardımile hemen hemen bütün şeker ihtiyacmt tatmin edebilecek bir vaziyete girmiş oluyorlar. Şu rakkamlan birlikte okuyalım: Seneİmalât îthalât Yekun ler (Ton) (Ton) 1923 47,000 47,000 1924 52,000 52,000 1925 68,000 68,000 1926 62,100 62.100 1927 3.184 bl,500 66,684 1928 5,000 63,500 68.500 1929 8,050 68,600 76,650 1930 13,730 63,300 67,030 1931 22.660 44,350 67,010 1932 27,550 29,350 56.900 Görülüyor ki yalnız iki fabrika 1931 de memleketin şeker ihtiyacmın üçte birini, 1932 de ise hemen hemen ya nsmı istihsal etmişlerdir. Bu sene Eskisehir fabrikasınm da şeker »tihsali ne başlamış olması neticesi olarak bu nispet çok daha ziyade artacakbr. Filhakika bu seneki millî istihsalin 50 bin tonu bulacağı ve ancak 5 bin tonldc bâr Hhalâta ihtiyaç hasıl olacağı tahmin e. dilmektedir. Turhal fabrikasmtn da iIemeğe başlıyacağı zaman millî fabrikalar, ihtiyacın yüzde yüzünü temm edebileceklerdir. Hatta pancar mahsulünün bu sene olduğu gibi, ümidin fevkinde olduğu seneler imalât dahilî ihtiyacı da geçecfktir. Fakat derhal i lâve edelim ki fabrikalanmam bu ilk senelerdeki faaliyeti, daha ilerisi için mikyas olamaz. Bugün kampanya zamanı geçmiş olduğu halde her üç fab • rika da faaliyettedir. Çünkü Alpurlu fabrikasınm geçen sene 110 bin ton pancar islemiş oünasma mukabil, bu »e ne fabrika mıntakasındaki pancar malı sulü 300 bin tonu tecavüz etmiştir. Esîd şehirde bu sene 100 bin tondan fazla pancar tahmin edilmektedir. Usakta da vaziyet aşağı yukan bu merkezde dir. Fabrikalar pancan avans vereek daha tarlada Bcen aatm aldıklanndan bütün mahsulü almağa mecburdurlar. Mahsulün fazla olduğu senelerde heosini nrutat kampanya zamanmda işle yemiyeceklerinden imalât devresi zaruı olarak uzamaktadır. Fakat kıs bastı rmca henüz işlenmemis pancarların donması ihtimali galiptir. Bu da asikv bir zarar tehlikestdir. Yalnız şunu da unutmamak lâzımdır ki pancar mahsulü her sene ayni bereketle alınamaz. Bunun içindir ki seneler üstüste hesap edilmce tesis edilen fabrikalarla tesis edilecek dördüncü fab rikanm lüzumundan fazla olmadığı ve ancak kendi ihtiyacımtza yetebilecek leri aniaşılır. Şeker sanayünin memlekete temin edeceği fayda bir değil, bir çoktur. Bu sanayiin sekerin bedelini doğrTidan doğruya memlekette bırakmak suretile tezahür eden faydasmdan baska birçok iktısadî sahalarda faaliyet uyandndığı da görülmektedir. Geçen sene mem leket ihtiyacının ancak yansını temin etmiş olan iki şeker fabrikamızın et raflannda nasıl bir iktısadî harekete yo açtıklarım Recep Zühtü Beyin nut kunda dmledik. 6,5 7 milyon lira çiftçilerimiz kazanmştır. 50 bin ton dan fazla yerli kömür sarfedilmişiir. Kereste sanayiimiz yarım milyon kadar seker sandığı için sürüm sahası bul mustur. Şekerin uyandırdıgı nakli^ıe hareketinin para fle ifadesi 1,5 mil « yondur. Memur ve isçi olarak vatan • daşlara bir milyon yevmjyeden fazh». iş sahası açılmtstır. Bu suretle 11,5 12 milyon liralık bir iktısadî hareket q yanmıstır. Bu hareket bktabi şeker fabrikalan tamamlamnca o nisbette genişliyecekttr. Fakat şeker sanayiinin asıl büyük tesiri ziraattedir. Çünkü pan car diğer ziraat mahsullerini hem keyfiyet, hem kemiyet kibarile wlaha ya rıyan mührm bir münavebe ve çapa nebahdır. Bizdeki şeker ihtiyacına göre pancar, üç senelik bir münavebe ile bir milyon dönümden fazla bir arazi nin terbiye edilmesine, üç veya dört defa çapa görmesine ve bir defa bellenmesTne hizmet edecek demektir ki böyle bir netice âraatimîz için ba*lı • basına bir merhale teskil edebilir. Bu münasebetle sunu da söylemeliyiz ki şeker fabrikalanmun tamamladığumz gün seker sanayüne ait bütün meseleleri halletmis olmıyacağız. Ue;raşacağımız en mühim mesele şekerin maliyet fiatini dünya şeker sanayii maliyet fiati seviyesme mdirmek olacaktır. Bizde sekerin pahalı olmasının en mühim sebebi pancann pahahh^ıdır. Bu da ilk zamanlar için çîftçîyi pancar ziraatine alıştomak bakımmdan içti nabı kabil olmıyan bir vaziyettir. Burada ancak mevcudiyetine isaret edebildiğimiz fiat meselesi başubaşına bir mevzudur ki zamanla en cezri hal şek* line bağlanmak lâzımdır. Hülâsa, bütün bu ınülâbazalarııntfli yol açan Eskişehir Şeker fabrikası Tür. kiyenm sanayileşme yürüyüşünde yeof bir adım olmuş ve hepbnizi sevin'ir mistir. Bu büyük eseri vücude getirea kıymetli zevah takdir ve tebrik ebmefc vazifesjni Bevkle ve memoaniyeüe y pıyorut. AÜ SÜREYYA Ergani istikrazı yeni tahvilleri Bîrinci sahifeoen mabat kflde gösermislerdir. Tahvillerin, sa hiplerine temin ettiği büyük kazanc'ar, küçük tasarruf erbabma da bu tah villerden satm almağı bir fırsat telâkki ettirecek mahiyettedir. \ B tertibi tahvillerin satısa cıkanlmalan münasebetile, muhtelif yerlerde muhtelif konferanslar da verilmektedir. Yannki pazar günîi Ziraat Bankası mü • dürii Ahsen Bey, Ticaret Odası salo • nunda bir konferans verecektir. Tasarruf haftasmda radyoda konferanslar verecek olan hatipler de bu istikrazın iktısadî bakımdan tah'ilini yapacakUr, ber husustaki faydalannı sayacaklar • dır. Yeni Törk • Yunan ticarî müzakereleri Yakında Ankarada yapılacak olan Türk Yunan muahedesi mü zakeratma iştirak edecek murah haslardan ve Makedonya sanayi birliği reisi M. Kirçis Atinada Yu nan gazetelerine şu beyanatta bu lunmuştur: « Bana kalırsa ticaret işlerile uğraşmak üzere tstanbulda veyahut Selânikte bir Türk Yunan hakem heyeti teşkil olunmali ve bu heyet ticarî ihtilâflan halletmelidir. Diğer Yunan murahhaslan da bu hususta benimle hemfikirdirler. tktısat Na* zırı M. Pezmazoğlu bana Türkiye ile Yunanistan arasındaki gümrük hudutlannın kaldırılması yakında bir emrivaki olacağını söyledi. Türkiye ile aramızda halli biraz müşkül olan mesele ziraî mahsuller tneselesidir. Çünkü her iki memle ket hemen hemeD ayni mahsulleri istihsal etmektedirler. Bu vadide müşterek bir sîyaset takip etmek için anlaşmak icap ediyor. Smaî sahada ise iki memleketin anlaşması çok kolaydır.» Dostluk, ademi tecavüz, adlî tesviye, hakem ve uzlaşma muahedesi Polanya incr ve üzömlerimizin ithalini menetmedi 27/11/933 tarihli nüshamızda Polonya hükumetinin üzüm, incir ithalâtım sureti umumiyede menettiğmi yazmıştık. Bunun üzerine Varşovada elçiliğimiz tarafmdan maka mı ai<fi nezdinde tahkikat yapılmış ve Türkiye üzüm ve mcirleri hak kında böyle bir memnuiyet karası olmadığı ve Türkiye mallarının iki hükumet beyninde halen cari takas usulüne tâbi olduğu bildirilmiştir. Biz bu haberi resmî Fransız mecmualarınm neşriyatma atfen yaz • mışhk. Uzüm ve mcirlerimiz hakkında Fransız mecmualarmın yazdığı gibi bh* karar olmamasmı tabiî memnuniyetle telâkki ederiz. Aften istilade edenler! Bursa (Hususî) Bursa Ağırceza mahkemesinde hırsızlıktan liç sene ağır hapse mahkum edihnişken aften istifade ederek haoisaneden çıkarılmış olan (Altmısaltı AH) namile maruf biri, Karaman köyünde Arifin evine gene bir hırsızlık için girmiş; fakat Arifin kendisini korkutmak icin attığı tabanca sesine yetişen köy korucusu tarafmdan yakalanarak Adliyeye geti rilmistir. Ararvlan bir komönistlik maznunu yakalandı Bir möftinin oğlu annesini bıçaklıyarak öldördö Uşak 8 (A.A.) Merhum Müftü Ali Rıza Efendinin oğlu Süleyman annesini beş yerinden bıçaklıyarak öldürmüşür. Katil tevkif edilmiştir. Bursa (Hususî) tstanbul, An • kara ve Edirnede komünistlik tahrikâtı yapmaktan suçlu olup bir müddet • tenberi aranmakta olan Bulgar tebaasmdan Gavril Edime Cumhuriyet Müddeiumumiliğince yakalanarak şehri mize gönderilmiştir. Gavrilin suçu da buradaki komünistlik maznunlannnı suçlarile alâkadar bulunduğundan tevkifhaneye gönderilmiştir. Yurttaş! Yerli malı kullanmak, Millî ahlâkımız olmalıdır. M. t. vc T. C.