.79 Teçrînîsanî 1933 CttmKarivef! Üzüm istihlâki J C El işleri Yünhırka Frenklerin liseuse dedikleri bn yön ' u'kayı gayet kolaylıkla vücude getl Gençlik ve akıl hastalığı Gündüz ve gece tuvaletlerî Ualo ve çay mevsimi geldi. Bu toplanh ve mera . simde en cicilibi cili değil, fakat sade ucuz olmakla beraber en son modaya uygun kı yafetlerle hazır bulunmak bütün kadınlarra emeli, gayesidir. tşte sizi bu maksada e . riştirecek iki mo • del. Solda herbangi koyu renkli bir kumaştan yapıla bilecek çay kıya feti. Bu elbisenin en orijinal taraf lan omuzlannda ki kalkık kapak larda yakadaki keten parçada ve fiyangoda, göğ gune ve omuzdan biraz aşağı kısun lara konan tez . yinattadır. Kol lar dirseğe kadar genişleyip orada kısmen dökül mekte ve sonra daralmaktadır. E tek kısmi bel • den asağıya doğ . ru genişlemekte • dir. Sağda, muhtelif renkte 'peklılerden yapılabilecek gece kıyafeti. Bu elbi senin sırtı oldukça fazla dekoltedir. Arkadan one doğru gelen uzun bir kısım önden ve Sn tarafian arkaya doğru giden onon yaruı kadar bir kuan arka. dan eşarp uçlan tarzmda sarkmaktadnr. Diğer kısunlan basit obnakla beraber elbisenin heyeti umumiyesi çok zarif • tir. Senede adam başına 3 Mazhar Osman Bey dün Halkevinde, gençlikte akbr kilo 200 gram yiyoruz neden bozuldugu hakkmda bir konferans verdi Yerli mahsullerimizin ihracıtu artırmak çareleri aranırken, bun ların memleket dahilindekı istih lâklermi de çoğaltacak tedbirler düşünülmektedir. Bu münasebetle belli başh ihraç mahsullerimizden olan üzümün, Türkiye dahilincFe nekadaı ıstihlâk edildiği tetkik edilmiştir Varelan netice, 1932 senesinde Türkiyede adam başına 3 kilo 20 gram üzüm isabet etmis olduğudu Başka memleketlerde istihlâkler Oünya üzüm istihlâkâtı tetkik « lununca görülüyor ki geçen sene e çok Bulgarlar üzüm yemislerdir. Hef Bulgar b> sene içinde vasatî olarre 20 kilo üzüm yemiştir. Maamafih bazı memleketlerd istihlâkin azaldığı da tespit edil miştir. Bilhassa, dünyamn en bü yük bağcı memleketi olan Fransada adam başına ancak 2 k'Io üzüm isabet etmektedir. Diğer memleketlerde adam başına 932 senesi zarfındaki üzüm is tihlâki miktan şöyledir: Avusturya 2 kilo 400 gram, Al manya 2 kilo 200 gram, Macaristan 2 kilo 700 gram, Kanada 3 kIo, Buyük Britanya 3 kilo 600 gram, Hollanda 3 kilo 800 gram, Arjantin 5 kilo 200 gram, Yunanistan 6 kilo 900 gram, Portekiz 8 kilo 900 gram, tspanya 9 kilo 300 gram, Avustralya 7 kilo 600 gram, Italya 10 buçuk kilo, Birleşik Amerika 14 buçuk kilodur. İki sene evvel ttalyada adam başına dtişen istihlâk hissesi ancak iki kilo îken, alınan tedbirlerle bu miktar 5 misline çıkarılmış bulunuyor. Almanyaya yaş üzüm ihracatı Buna mukabil Fransada, istih • lâkin azalmasile beraber, ihracatın da azaldığı görülmektedir. Fran sanın taze üzümlerinin en mühim müşterisi olan Almanlar, şimdi daba ziyade Italyan ve tspanyol mallarını almaktadır. Bu eylul ayında Almanyamn Kolonya istasyonuna Fransadan ancak 15 vagon taze üzüm gelmiş. Hal • buki Italyadan 77 ve Ispanyadan 126 vagon almmıştı. Memleketimize gelince, yaş üzümlerimizden Almanyaya ancak 4 vagon gönderilebil miştir. Rakip mallara faik olrfuğu için Berliode adeta kapışılırcasına satılan bu üzümlerin, daha fazla mıktarda sevki halinde de satılacağı muhakkak addedilmektedir. Vzümlerimizin tipleri Bu münasebetle, piyasa ile alâ kadar olanlar, ihraç edilecek üzümlerin bilhassa cinsleri, ambalâjlan ve gidecekleri yere kadar dayanıkh olmalannm <fa gözönünde tutulmasını tavsiye emekte ve: « Bizde henüz yaş üzümün ihraç edilebilecek fSpleri bile adamakilh tespit edilmemiştir.> demek • tedirler. Orgüden tabii büyüklükte bir nümune rebflir, hem vaktinlzi boşa geçirmemi», betn de sizi soğuktan muhafaza ede . cek bir vasıta elde etmis olursunuz. Bu yiin hırka için levazım olarak boyuna göre 150 200 gram yiin iki Mazhar Osman Beyin konferannm dinliyen gençler Dün Halkevinde Tıp Fakültesi ordinaryüslerinden Mazhar Osman Bey bir konferans vermiştir. Konferansın mevzuu «Gençlik ve akıl haatahğı» idi. Konferansta Mazhar Osman Bey bilhassa demiştir ki: « Akıl dünyamn en büyük ve en ferefli bir servetidir. Bunu böy lece kabul ettikten sonra akılda vukua gelen bazı anzalar üzerinde durmak icap ediyor. Eğer akıldaki kusur doğuştan başlarsa beşeriyete zaran dokunmaması için yapılacak yegâne şey böyle bir adamı bir yere kapamaktır. Mesele bunlarda değil, aramızda yaşayanlardadır. tyi yetişmek üzere bulunan bir gence akıl hastalığı musallat olursa on • dan hem ailesınin, hem de vatanı • nin beklediği ümitler heba olur. Akıl neden gençlikte bozuluyor? Maalesef çocuklarnmza tenasül meselesinde iyi bir terbiye veremi yoruz. Çocuk sevki grizUile işe başlıyor ve bunun neticesi bazı hasta lıklar meydana çıkıyor. Erken bu • nama gibi. Bu gibi hâdiseler gözönünde dururken bunları evvelden tedavi etmek lâzıımfır. Bu da çocuğa daha pek küçükken sağlam bir terbiye vermekle kabildir. Hastalıklı ailelerden doğan gençler bilmrden doktorluk, avukatlık, muhendislik gibi kafayı yorucu mesleklere beve» ediyorlar. Esasen her an teşevvüşe düşmek tehlikesine düşen dimağ çabuk bozuluyor. E ğer bu genç kendisine daha sakin b» muhit hazırlasa, meselâ bir çiftçı olsaydı belki böyle bir hale düş miyecekti.» Bundan sonra keyif verici zehirlerrfen bahseden Mazhar Osraan Be demiştir ki: « Zehirlenmek, alkol, morfin, kokain, eroin ile olur. tçkiye karşı lâübalilik ghtikçe çoğalmaktadır. Herkesm vücudü, dimağı bir de ğildir. Bazı kimseler tabir' caizse küfelik olacak kadar • içerler. Neticede ya midesi veya böbrekleri bozulur. Bu gene ehven şerdir. Bir de alkolün isap üzerine teair eftiği vücutler vardır ki, işte tehlike bunlardadır. Hastanelerd'e bunların birçok m< i sallerini hergün görürsünüz. Alkol neticesi buralara düşenler arasm da vaktile iyi bir terbiye ve tahsii a > lanlar da vardır. Yalnız alkole inhimak, onlan mahvediyor. tçlermde memleketin hakikaten iftihar ettiği vücutler bulunan bu biçareler şimd timarhane köşelerindedir. Alkolün fenalıklarını saydıktan sonra artık morfin, eroin gibi ze hirlerin tesirini sizin takdirinize terkederim. Memleketin randıman kuv vetini arttıracak çağd'aki kimseleri zehirliyerek berbat eden bu zehir lerin yaptığı fenabklar saymakla bU tSrilemez.> C Ev içinde bundan rahat bir htrka tasavvuT olunamaz »antîmetre genişliğînde 1 metre 20 »an* timetre saten kordelâ lâzımdır. ömeğe aşağıdan başlarsınız. 32 »antimetre örerjiniz. Bu suretle dekoltenin alt kısmma erişmîş olursunuz. Tabiî orada örgüleri azaltırsınız. Dekoltenîn k«* Evlerimizi döşemek usulü Genç kızların yatak odası Htrkanın örülüp bitmif şefiti narlannı viicude getirdikten sonra amuden omuz hattının üst tarafına gidersiniz. örgü resimde tabiî büyüklükte gördü . ğünüz veçhile paçabağı örgüsü denilen örgü ile ajurdan mürekkeptir. Bilhassa pembe renkte yünden çok iyi gider. Ev için hafif, ayni zamanda sıcak tutan zarif bir hırkadır. Genç kızlar i • çîn yatak oda • larmın sade ve basit olması yakı • ştk ahr. Bir kar . yola, bir gece masası, bir de aynalı küçük tuva let m a u a kâfi • dir. Işte size böyIe bir yatak o . dası nümunesi. Cilâlı cevizden kar yola, yashk, ya tak, yorgan çar şaflannın kenanndaki ajurlan şüp. hesiz genç hanım kızın bizzat ken disinin yapması lâzımdır. Ayak tarafnu kaplıyan örtu emprime kretondandır. Gece masasının ağacı da cevizden ve cilâlıdır. Yatağuı önünde orta boyda bir seccade. Bunun renginin duvar kâğıdmuı rengine uyması icap eder. tki üç küçük levha ve gene duvar kâğıdının rengine uygun abajurlu bir lâmba. Oda döşenip bitmiştir. Cenevre konferansının akibeti ne olacak? Birinci sahifeâen mabat zakerelerin mebdei sayılmısh. Bu mülâkata burada çok ehemmiyet veril • miştir. Mülâkatm mevzuu tamamile malum ounamakla, neler konusulduğu gizli tutulmakla beraber müstakil müzakerelerin nasd ceryan takip edeceği ve doğrudan doğruya müzakerelere gvişnıek için yapılacak işler hakkında görüşüldüğü mnhakkaktır. «Avrupa ufkumı aydmlatabtlecek» yegâne hadise olan muahedelerm ye • niden teddkmi koh\ylaştıracağwM ümit M. Baldvin, Sir Simondan sonra Cenevre mesaismtn yerine muvakkaten siyasî görüşmelerm kahn olusunun doğ ruluguna göstermia ve demistir ki: c Abnanyaatn sulha ihtiyacı var. Almanya, hakScaten sulh istiyor mu? Buna ümit ediyoruz. Fransa, ttalya ve bizim kendisüe doğrudan doğruya temasa geçerek hangt esaslar üzerinde terakki etrnek ümidi oHuğurra «espit ebnemiz lâzondv. Eğer Ahnanya Mîlletler Cemîyetine tekrar getirflebflirse ve eğer bötün devletler yapılan mukaveldere karsı tam bir dürüstlük gös • terîrlerse, birkaç sene sonra sflâhlarda yeni bir azakma yapılması umh edflebilir.» Hatip sozünu şöyle bitirmistir: « Fransa ve tngiltere asü ve eski bir medenfyetm varid ve sahibidirler. Menfaatlerhniz birbirine pek yakm • 1 dıj . Dostlağumuz lecrubeler geçirmis bir dostluktur. Sulh yolunda iyi bir harp için yanyana kalabileceğfmizi ümit edebüirlr.» Kalıyor bunun çarsaflarmm ve tairesinin yapılması. Yukanda da yazdı • ğımız veçhile bu taknnlan bir genç kızın hazır olarak alması veya aldınnan hiç münasip değildir. Herkes tembellL ğine hukmeder. Keten alıp kendisi yapmalıdır. Şimdi zaten fazla tezyinatlı takunlar moda değildir. Kenarlara ajur çekmek kifayet etmektedir. Ticaret Mösteşarı Yeni ölçülerin tatbikı münasebetile, nümunelik ölçüler ve saire mübayaası için Almanyaya giıtmiş olan Ticaret Müsteşan Hüsnü Bey el yevm Berlinde bulunmaktadır. Hüsnü Bey bugünlerde Istanbula dönecektir. Hüsnü Beyin seyahatini A merikaya kadar temdit etmesi mevzuu bahisti, bu tasavvurdan sarfı nazar eylediği anlaşTİmaktadır. ttalya gazetelerinin nesriyatı r~ Başka memleketlerde kadınlar Çinde kadın polisler Bilârdo şampiyonu J Ç Yeni şapkalar J Zarif bir model Bazılan bizim askerliğimizm mev zuu bahsilma • sını gayriciddî hatta istifhamkâ rane telâkki edi yorlar. Bunu im kânsız birsey zannediyorlar. Hal buki bu bir sün muhakkak hakikat sekline girecek ve onlarm mahcup ol. masına sebebi yet verecektir. îfte nitekkn su reskemmelen öğre . niyor ve onlarm başlıca vazifesini kadın ve çocuklann himayesi teşkü ediyor. Diğer resim • de ayakta duran hanım Ingiltere nin kadm bilâr • do şampiyonu . dur. Görüyorsunuz ya sade bir o yun degil, ayni zamanda miikemmel bir spor olan bilârdoda da erkeklerle boy ölçüşecek vaziyetteyiz. tngiliz bilârdo şampiyonu Miss Thelma Carpenter de bunu ispat için bu sahada resimde gördüğünüz veçhile babasile bile çarpışmaktan çe . kinmiyor. Bir tavzih Dün aldığımız ztrdeki tavzihi aynen dercediyoruz: Bugün gazetenizirı beşinci sahifesinin birinci ve ikinci sütünlarmm alt kumında Keçiborroya ait ve tzmirden hususî alınan bazı malumatı ve bir de fotoğrafi görülmü»tür. Keçiborra kükürt madeni rmtiyazı ecnebi bir şirkete ait obnayıp müessisleri ve sermayesi Türk (tttihadı maadin Türk anonim şirketi) nin malıdır. Filhakika İktısat Vekâleti bu madenin imtiyazınm feshme dair Devlet şurasutdan ekseriyetk bir karar almıs tır. Fakat henüz turuku kanuniyeden geçmemiş ve kesbi kat'ryet etmemistir. Günde bin kilo kükürt çıkardığı fotoğrafi basılan mabine şirketimize ait ve faalivelimizin bir eseridır Sırketimiz geçen yaz aylannda günde on üç ton musaffa kükürt istîhsal etmis ve hatta Itelya kükürlerindfen iyi olduğuna dair tecriibeleri şirketimiz yap miştir. Hatta nümunesini zati âlinize gönderdiğimiz kükürtler hvt Türk sirketinin tesebbüsüne bir delildir. Binaenaleyh keyfiyeti son sözü söyliyecek olan kanuna terkederek su küçük izahatımın ayni sütunlarda der cini rica ederız. Ittıhadı Maadın Turk Anonim sırketi veküı umumısı avukat Raif Roma 28 (A.A.) Gazeteler Hitler ile M. Ponse, Marşel Hindenburgla M. Hassel, M. Grandi ile Sir Con Simon arasmdaki siyasî görüsmelere müteaüik haberleri M. MusoUnî ile M. Litvmof arasmda yakmda vaki olacak görüşmeler hakkmda yabancı matbuatm yaptıklan nesriyat fle ayni basldc akmda dercetatektedtrler. Bu neşir tarzı hepsi de silâhlan bı rakmağa taalluk eden bu muhtelif görüşmeleri Roma hükumetinin ayni seviyede tuttuğu zannuu doğurmaktadır. Maamafih, M. litvmofun ziyareti maksadına dair burada ne ttalyan ne de Sovyet mehafilinde salâhiyettar ağızlardan malumat almmaktadır. Gazeteler ayni zamanda BaşvekO Hîtler üe Franfea Sefırinin temaslan hakkmda tefsiratta bulunmaktan çe kmiyorlar. Halbuki bu temaslara ak haberlerm mevkilerinden bunlara çok büyük ehemmiyet verildiği anlasılmaktadır. Yalnız (Tevere) gazetesi Fransa île Almany arasmda doğrudan doğruya görüsmelerme açıkça muhalif bulunan fikrini beyan etmektedir. Bu gazete iki taraflı müzakere prensibine aleyhtar olmadığmı ve fakat «bilâvasrta» fomülüne muanz bulun duğunu, zira bu formülde eski zama nin diplomasi metotlanna rücu hare keti sezdisrini kavdediyor. Neticede gazete bugün artık yalnız FransızAlman mesailini tetkik ile ik tifa olunamıyacasmı temin ve bütün hudutlann yeni bastan çizilmesini tavsiye ederek «Avrupamn mukadderatı bugün buna bağlıdır» diyor. Cenevrede Cenevre 28 (A.A.) Sflahlan azafitma konferansı, bir gece | an'fli haHnî almakla beraber lekmk korrvi • t e l ^ çahsmalartna devam etırJeFAe * dîrler. Ordu mevcutlan ve kontrol komî teleri bu sabah vazîfelerOe mesgul olmuslardır. Sanayi işleri için veni bir lâyiha Ankara, 28 MenJeketimizdeki sanayi islerini tanzsn edecek yeni bir kanun lâyihası hazırlanmaktadır. Bu lâyihaya gore fertlerin ve devletîn sanayi işleri birbirinden aynlacaktır. Bu kanun mevkii tatbika konulunaya kadar hiçbir fabrika yapdmıyacağı söyleniyor. Lâyifaanın tetkiki 15 güne kadar bitecek, Sümer Bask sanayiimizde nâzım rolünu ovmyacaktır. ; Küçük şapka modası devam edi • yor. Şu gördüğünüz nümune çok orijinaldir. Parlak ve ipekli mater yellerden vücud'e getlrilebilir. Sağ tarafındaki hafif yarıktan saçlar dışarıya çıkarılmaktadır. öndeki iki kat tezyinat eski burma sanklar bissini vermektedir. Bu şapka bil • hassa çay ve akşam elbiselerüe iyi gider. Alelâde sokak kıyafetlerile giymek doğru değildir. Avam Kamarasında nıe bakm. Çinlfler, kadınlar dan bir polis müfrezesi teşkil etmişler. Onlan tıp. kı erkek arkadaşlan gibi giydirip, er • kek arkadaşlan gibi yetistiriyorlar. Kadın polis her turlu beden hareketmi yapıp çeviklesiyor ve silâh atmasını mü Londra 28 (A.A.) Avam kamarasında muhpfazakâr meb'uslardan M. O, Coımor, bugünkü serait altmda Fransız ordusunun barbe yegâne mâni teşkil ettiğini söylemiçtir. M. O, Connor, Silâhlan Bırakma konferansının bos bir mafikaralıktan daha fazla birsey olduğuna kanidir ve yapılmakta olan siyasî müzakerelerin Yurttaş! On para harcarken bile kimin cebinegittiğinidöşün! MilU iktisat ve tasarruf cemiyeti