'Cumhuriyet' •28 Te«rinisanil933 HARPTE YAVUZ Yazan: G. KOPP ( Çevıren: A. DAVER Şehir ve memleket haberleri j Siyasî icmal Muahedeler bir taraflı mıdır? 89 İngiliz denizaltı gemileri, vesait noksanından istifade ederek, Çanakkaleden geçmişlerdi! Boğazları elde bulundurmak, Merkezî devletler ve bilhassa Tür kiye için bir hayat ve memat me selesiydi. Muvaffakiyet halinde Boğazların açılmasından elde edilecek siyasî ve sevkulceyşî menafi nazari itibara alınmca, ttilâf devletlerinin, nihayet bu işi cebren halletmek hususunda ellermden geleni geri bırakmamaları lâzımdı. Diğer faydaları bir tarafa bırakalım; yalnız Rusya ile muvasalayı temin etmek ve iBalkan devletleri üzerinde bir tazyik yapmak için itiiâf manzumesinin Boğazı zaptetmeleri, menfaatleri icabıydı. Canakkale Boğazının müdafaası, Türklerin o zamanki menabii müsaade ettiği kadar ciddiyet ve ehemm'yetle takviye edildi. Malzeme noksanı yüzünden, Karadeniz Bo ğazı istihkâmlarındaki yeni topların ekserisi alınarak Çanakkaleye nakledildi. Çünkü en ciddî tehdit ve tehlike, Karadenizden değü, Akdenizden geliyordu. Bir giin, Alman bandıralı lili Rik • mers vapuru, Galata rıhhmında yatarken bir İngiliz denizaltı gemisi tarafmdan torpillendi. Ayni gemiye atılan ikinci bir torpil hedefe isabet etmiyerek nhtınn tahrip etti. (Topane nbtımı) Vapurun talihi varraış, ilk torpilin açtığı yara, epey yüksekte oldoğu için batmadı. Bu münasebetsiz misafirlerin adedi ve yaotıklan fenalıklar gtttikçe artıyordu. Bir miiddet, Marmara denizi İngiliz de rtizahı gemilerile doldu. İş öyle bir şekil aldı ki Anadolu sahilindeki Bandırma ile Rumeli sahilindeki Tekirdağı arasmda deniz yolile muvasala fi • len inkıtaa uğradı. Marmarayı geçecek her vapura, torprtobotlardan mürek • kep bir refakat kuvvetj vermek iktiza ediyordu. Göze göriinmez teblike, her tarafta dolaşıyordu. Düşman birçok vapurlarla Barbaros Hayrettin zırhlısını ve birkaç torpitobotu batırdı. Bu arada harikulâde vak'alar ol • du. İngiliz denizaltı gemilerinin çok gü zel ve takdire lâyık bir faaliyet gösterdiklerini tasdik etmemek mümkün de • ğildir. Bazılan denizin yüzünden »ahi • li takiben tzmit körfezine girerek, Haydarpaşa • İzmk detniryolunu tahrip ettiler. Üni v e r s i t e d e lisan tedrisatı Lisan mektebinin programı hazırlandı Ayasofyada kubbeden sıva düstü Öğle namazı kılanlar telâş ettiler Dün Ayasofya camisinde öğle namazı kılmırken kubbeden büyük bir Darça düşmüştür. Caminin meyzin mahfili cihetinde kubbeden kopan bu sıva parçası mahfilin ortasına düsmüş ve na maz kılanlar arasmda telâşı mucip ol • mustur. Bunun üzerine Evkaf müdürlüğüne vaziyet bildirilmiş ve tetkikat yapılınciya kadar sıva parçalanmn olduğu yerde bırakılması kararlastırılroıştır. Sıva parçasmm düıtüğü yer boş olduğu içm kimseye birsey olmamıshrı Evkaf müd'riveti mimarlan tarafın • dan bugün tetkikat yapdacak, bu parçanm nasıl koptuğu meydana cıkanlacaktır. Ayasofya cam>sinin kubbesindeki kurşım'ar tamir edîlmeden evvel sı zan sulardan sıvaların bozulduğu ve bu bozukluk sonunda dünkü parcanm koDarak düstüğü zannedilmektedir. Mütehassısîara yaptırılan tetk'k*, camide tehlikeli bir vaziyet olmadığı net'cesine varmıstı. Bu kaza üzerine yaoılacak tetkikatla icap eden tamirat ta esaslı surette tespit edilmiş olaeaktır. Cemiyeti Akvam ve Italya Düşmanın denizaltı gemileri Çanakkaledeki mayin hatlan da takviye edildi. Bidayette gayrikâfi olan manialara rağmen, bir İngiliz denizakı Bir giin, bir Tîirk torpitobotu tor botu Marmara denizine girmeğe mu • pillendi. Torpidobot batmak üzere i • vaffak oldu. Bunu diğerleri takip etti ken İngiliz denizakı gemisi birdenbire ve kua bir zaman içinde bu ciiertkâr suyun yuzüne çıkarak mürettebat • gemiler, hakikî bir yara, çok ciddî bir tan sağ kalanlan denizden topladı. Ontehlike teşkil ettiler. Bunlardan bazı lannm Boğazdan girmeğe tesebbüs e • ları, Marmara denizinin ıssız bir ko • yuna çıkardıktan sonra tekrar kaybolderken bahnlmış veya tahrip edilmiş du. Yolda, gemiciler arasmda âdet olmalan, işin rengini pek değiştirmedi. olduğu üzere, düdük, kasket kordelâsı Marmaraya giren denizalb botlannin agibi riitbe alâmetleri, yadigârlar alı dedi, kâfi derecede büvüktü. Ancak rup verildi. Bütün bunlar, en büyük sü1915 senesinin sonundadır ki Nara ökunet ve en samimî bir arkadaşlık i • nüne gecilmesi imkânsız bir ağ gerilmek ve Marmaraya giren düşman deniz çinde cereyan etmişti. İngiliz gemicileri, düşmanlarına karşı da centilmence altı gemilerini birer birer tahrip etmek bareket etmeği bir seref ve namus memümkün oldu. selesi addediyorlardı. [Nara önüne gerilen ağ, muhaTririn [Muharririn anlattığı Kâdise. yalnız zannetriği geçilmez bir tnânia değildi. Yarhisar muhribi E. 1 1 İngiliz denizaltı Ingiliz denİ7altı gemileri de birer birer gemisi tarafından batinldığı zaman vukâmilen tahrip edilmiş değildir. Ve ku bulmuştur. İngiliz denizaltı gemi sait noksanı yüzünden bunlarla ciddî leri, başka hiçbir Türk harp gemisinin surette mücadele edilemiyordu. Onlar mürettebatını denizden kurtarmamış da Marmarada 40 45 giin kalarak avlar, daima bırakıp kaçmışlardiT. Bilâ dı*t ediyorlardı. Buna rağmen Çanakkalede ve Marmarada faaliyette bulun kis bizim gemilerimiz, batırdıklan îngiliz denizaU' gemilerinin müretetbatı muş olan denizaltı gernilerinden 4 Innı daima toplamışlardır. ingiliz tahtel giliz ve 4 te Fransız denizaltı gemisi bahirlerinin Marmaradaki muvaffaki l»tırılmıştı. A. D.] yetli hareketlerinde, onlann cesareti kaFakat 1915 senesi «onunda bu ağ dar bizim vasitasızlığimızın da tesiri olgerilinciye kadar Ingifiz denizakı ge muştur. Denizalrı gemilerile mücadele tnlleri, halyi güzel muvaffakiyetler kaiçin lâzım gelen vesaite malik olsaydık zandılar. Delice cüretkârlk'onlar, tstanbul limanına kadar zor den bunlar başımıza iki katlı belâ kegirerleTdi MaamaKh demiryollarını bersiTmîşIerdi. hava etmek için fngiliz bahriye za Bu sıkılmaz heriflrrden biri Ysvu • bitlerinin münferiden karaya çıkmak zumuzu torpillemeğe bile kalkışmış • h, fakat Bebekten yukan çıkamadı. Bu ' surerile yaptıkları teşebbüslerdeki yüksek cüretkârlığı ve cesareti takdir et radan yukanda Boğazın akmtuı o kamemek kabil değildir. A. D.] dar kuvvetlidir ki denizaltı gemisi dalmış olarak bu akıntıyı geçememişti. (Mabadi var) inkifâp EnstitösGnde konferans şeklinde dersler Tıp as'stanlan için yaş meselesi İcra memurları Halkevi ve gençlik Hukuk mezunları terci Beyoğlu şubesine rağbet hen tayin edildiler pek çoktur Adliye Vekâleti, icra işleri hakkındaki şikâyetleri ehemmiyetle nazari itibare alarak bilhassa tstanbul gibi muamelâtı fazla yerlerde hukuk mezunlarına tercihen vazi•e vermek suretile icra teşkilâtını f kuvvetlendirmiştir. Teşkilâhn değiştirildiğine dair neşriyat yanhştır. Yapılan yeni tayinler, mevcut kadro dahilinde îş • leri daha îyi yiirütmeyi istihdaf eden değişikliklerden ibarettir. Hukuk mezunu olmıyan icra memurları, yeniden tayin edilen hu • Iruk mezunlarına muavin olarak verilmiş, eski muavinlerin taşradaki münhallere tayinleri muvafık gö rülmüştür. Bu tayinlerin tam bir listesini a«ağıya kaydediyoruz: tstanbul icra memurlukiarına 30 Ifara maaşla hukuk mezunlarından Naci, Ziya Nuri, Mahmut Ekrem, SalâJiEiMJn, Sedat, Mehmet Arif Beylerle Gülizar Hanım, Usküdar icra memurluğuna hukuk mezunu Nail, İsianbul icra memurluğuna terfian icra memur muavini Ali Kemalettin, tayin olunmuşlardır. İstanbul icra memurlanndan Hüseyin Kadri Bey 14 lira maaşla Edremit icra memurluğuna, Necati Bey Karamürsel icra memurluğuna, Fuat Bey Fatsa icra memurluğuna, Şük « rü Bey 20 lira maaşla tzmir icra memurluğuna, Halil Rifat Bey Van icra memurluğuna, Münir Bey 14 lira maaşla Kırkağaç icra me • murluğyna icra memuru Salâhattin Bey 14 lira maasla Tire icra meHalkevinin Beyoğlu şubesi, gençlik için çok mühim bir faaliyet ocaği Tıaline gelmiştir. Bu şubenin bilhassa beden terbiyesi kısmı, henüz yeni teşkil edilmesine rağmen çok rağbet bulmuştur. Beden terbiyesi kismma senelik ahi lira aidatla aza kaydedilmek tedir. Şayanı dikkat bir nokta şimdiye kadar kaydedilen azadan çoğunun cnuseviler olmasidır. Beden terbiyesi azalan için Hal • kevinde hergün yıkanmağa müsait sıcak ve soğuk düş tertibatı da viicude getirilmişir. Beyoğlu Halkevinin üst katmda açılan pan«iyon da tamamen dolmuş • tur. Malî vaziyetleri bu pansiyonda kalmağa müsait olmıyan vatanda* lar için ayda on lira ücretle ikinci bîr kısım acılması kararlaştınlmıstır. murluğuna, Hukuk mezunlarınd'an Ferhunde Hanım 30 lira maaşla tzmir icra memurluğuna, Fahrünnisa Hanım Bursa icra memurluğuna, Sabiha Neşet Hanım Ankara icra memurluğuna, Gediş icra memuru ALi Kemal Bey 14 lira maaşla Ça talca icra memurluğuna, hukuk mezunlarından Halire Bey 30 lira maaşla Kocaeli icra memurluğuna, Vasıf Bey Edirne icra memurluğuna, Çatalca icra memuru Mehmet Bey 14 lira maaşla Gediz icra memurluğuna tayin edilmişlerdir. Bu tayinler, diin alâkadarlara tebliğ edilmiştir. Dün, Şamda oturan bir karümiz den bir mektup aldık. Bu kariimizin Suriyede emlâk sahipleri Türkler namma yazdığı ve pek mühim gördüÜniversitede Edebiyat fakültesine ğümüz mektubunu aynen dercedi merbut bir lisan mektebinin açılaca yoruz: ğını yaznustık. Maarif Vekâletinde li « Suriye ve Türkiyede bulunan san mektebi hakkmdaki talimatname Turkiyeli ve Suriyeli emlâki mütekahazırlanmıstor. bilen sekiz senedenberi ne alınır, ne Talimatnameye göre mektep iki kıssatılır, ne rehin, ne hibe edilir, mahma ayrılmaktadır: cuz bir vaziyette idi. Nihayet 2 7 teş1 Pratik kısım. rinievvel 933 te Ankarada bir itiiâf Bu kısım fakülte talebesinin lisan imzalandı ve tarafeyn bu kayitleri seviyelerini kuvvetlendirecektir ve bu bir sene zarfında kaldırmak husu kısma her fakülte talebesinin devamı sunda mutabık kaldılar. mecburidir. Her fakültede teşkil edi Bunun üzerine hükumeti celilemiz Iecek lisan dershaneleri hergün saat 19 kânunusani 933 tarihli Ceridei 17 den 19 a kadar devam edecektir. ıi Resmiye ile itilâfnameyi neşir ve taBirmci ve ikmci sınıflarda lisan bil ,4 mim eyliyerek itilâfa kanunî mahi miyen talebenin sene sonunda bu kursyet verdi ve nihayet Maliye Vekâ lardan sertifika almadan fakükesindeletinin 1 1/10/933 tarih ve 5692 nuki diğer imtihanlarına giremiyeceği kamaralı emrine istinaden Tapu ve Kararlaştuümıstır. Hatta bir talebe iki dastro umum müdürlüğünce 15/10/ sene arkası arkasına takip edeeegi li • 933 tarih ve 700 numara ile Umum san dersinden imtihan veremezse faTapu ve Kadastro müdürlüklerine tamim olunan bir emirle emlâk itiiâffakükedeki kaydi silinecektir. namesinin ahkâmı bir buçuk aydanFakultelerde lisan bildiklerini iddia beri Türkiye Cumhuriyeti arazisinde eden talebe ise dekanlaruı göstereceği tatbik edilmeğe başlanmıştır. Yani Subir günde lisan imtihanma tâbi tutula • riyelilerin emlâki üzerine mevzu hacaklardır. ciz kaldınlmış hükumetçe teffiz, ferağ 2 Lisan muaUimi yetiştirmek U • veya istimlâk edilmiş olanlar varsa zere açüacak olan kısım. bunlann da bedelleri verilrneğe başlan Burada pratikten ziyade nazariyata mıştır. Itilâfname ahkâmırM tevfikan ehemmiyet verilecektir. Şimdilik lisan ayni muamelenin Suriyedeki Türk mektebinin bu kumında klisik lisan • emlâki hakkında tatbik olunacağını lardan lâtinoe mecburî addedilmiştir. muhakkak addederek birçoklanmız Umumî lisanlar içinde tedris edilecek Türkiyeden kalktık buraya geldik ve diller fransızca, almanca ve ingilizce bir kısmımız da sekiz senedenberi olaeaktır. mahcuz olan emlâkimizin başından aynlmıyarak tasarruf hürriyetimizin iade olunacağı saati bugüne kadar burada bekledik ve beklemekteyiz. Üniversite Edebîyat fakültesine Halbuki buraya gelince gördük ki merbut olan İnkılâp Enstitüsünde Türk evvelâ itiiâf Türkiyede yapıldığı Tarihi Tetkik Cemiyeti azasınm kon • gibi Suriye resmî ceridesile nesroluferans şeklinde ders vereceklerini yaznarak kanuni bir mahiyet henüz vemıştık. Enstitüdeki dersler iki sömestr rilmemistir. Saniyen itilâfın tatbikı üzerine yapüacaktır. hakkında devairi aidesince hiçbir Birmci sömestre 1 kânunuevvelden malumat ve hazırlık yoktur. Tür Hibaren başlanacaktır. Bu sömestrdeki kiyede bir senedenberi kanunlaşan dersleri Sıvas meb'usu Şemsettin ve Bave bir buçuk aydanberi tatbik edilmekte olan bir muahedeye karşı Sulıkesir meb'usu tsmail Hakkı Beyler riyece bu derece lâkaydi gösterilmevereceklerdir. si taaccüp olunacak bir haldir. İkmci sömestr derslerini Yusuf Ak Onlar memleketimizdeki mülklerine çora ve Sadri Maksudi Beyler dc tasarruf ederken bizler onlann memruhde etmiftir. Ieketlerindeki mallanmızın karşisında ellerimiz bağlı bir vaziyette duTıp talebe birliğî, asistanlık taliruyonız. Emlâkimize tasarruf ede matnamesindeki yaş kaydinin de memek yüzünden bugüne kadar çekğiştirilmesi için Maarif Vekâletine tiğimiz zarar ve ziyanlar hesapsız müracaat etmiş, bu hususta bir de dır. Bu yüzden ailelerimizle birlik muhtıra hazırlıyarak Vekâlete gönte neticeye intizaren otede beride d'ermişti. yurtsuz ve perişan bir vaziyette senelerdenberi yaşadık ve yaşıyoruz. Haber aldığımıza göre Tıp faArtık bu vaziyetimize bîr nihayet vekültesi dekanlığı da Vekâlete mürilmesi için lâzım gelen teşebbüsa racaat ederek talimatnamedeki yaş tm yapılmasmı hükumetimizden issarahati bakkında bazı tekliflerde tirhama tavassut ve delâlet etme bulunmuştur. Fakultelerde mün • nizi rica ederiz.> hal bulunan kırk beş asistanlığa Alâkadar makamabn Suriyede şimdiye kadar on yedi müracaat emlâk sahibi olan Türklerin dilek vaki olmuştur. lerini nazari itibara alarak onlann Tıp fakültesindeki namzetler ohaklannı temine çalışacağmı tabiî tuz yaşını geçkin bulunduklan için bubnakla beraber, Suriye hükume • münhal 28 asistanlığa kabul ediletinden de aktettigi muahedeleri yalmemektedirler. Talimatnamed'e aynız bir taraflı mı addettiğini nca fahri asistanlığa dair bir madde mevcuttur. Bu maddede fahrî a»istanlara hiç bir kayit ve şart ko nulmamış bulunduğundan gayri • müslimler de fakultelerde asistanlık yapabileceklerdir. Bunun için bazı rum, ermeni ve Maarif Vekâleti müsteşarlığına musevi namzetler müracaat ederek Cevat Beyin tayini kuvvetle muhte» fakultelerde asistan olmak istemişmeldir. Eğer Cevat Bey bu vazifelerdir. yi kabul etmezse şimdi müsteşarbk vekâletini yapan Rıdvan Nafîz BeMillî Türk Talebe Birligi senelik yin asaleten tayini düşünülmek umumî kongresi yakında toplana • tedir. caktır. Bunun için fakülteler ve yüksek mekteplerde murahhas intihabatına başlanmıştır. Bugün HuMaarif Vekâleti yüksek tedrisat kuk fakültesinde intihabat yapılaumum müdürlüğü için sabık müstecaktır. Murahhaslar gelecek hafşar Salih Zeki, şimdi umum müdürta içinde tespit edildiği takdirde İük vekâletinde bulunan Ali Nadir kongre gelecek cuma günü topla • ve İstanbul Halkevi reisi Hâmit nacaktır. Beylerin namzetlikleri söylenmek tedir. Hâmit Beyin bir iki güne kadar Ankaraya gitmesi muhtemeldir. Üç aylık mütekait eytam ve era İ emiyeti Akvamm umumî kâ • « tibi Fransah M. Avenol Ce miyeti Akvamda vaktile ttal | yanm mümessili olan âyandan Sda lojanm Napolide yapılan cenaze me rasimine iştirak vesilesile Italyaya g«tmiştir. Cemiyeti Akvam umumî kâ tibinin bu ziyareti ve Napoliden av detinde Romaya da uğnyarak M. Muso üni ile görüşmesi ltalyanın Cemiyetî Akvama karşı göstermekte olduğu itimatsızlığa tekrar bütün dünyamn nazarı dikkatini celbediyor. İtalya Cemiyeti Akvamdan hayli zamandanberi memnun değüdir. Bu devletin siyaseti ve mukadderaü üzerinde söz sahibi faşistlerin büyük meclisi, geçen ıçti mamda bu müesseseye karşı ihtirazi kayitler fleri sürmüştü. Meclisin gelecek ayın dördünde aktedeceği içtimada İtalyamn bu beynelmilel müesseseden ayrılması hakkında bir karar ver mesi, yahut ltalyanın bu müessese ile rabıtasuıı itibarî ve sathî bir şekle sokması bekleniyor. İtalya bu defa Cemiyeti Akvamdan ayırlmak için kat'î bir karar ver mese bile bu müessesede artık faal rol oynamıyacaktır ve yahut daima muhalif ve menfi bir vaziyet alacaktır. İtalyamn Cemiyeti Akvama karşı gösterdiği itimatsızlık ve süphelerin başhca amil ve sebeplerinin neler olduğu M. Avenolun ziyareti esnasında Italyan matbuatınm mezkur müessese hak kında müttefikan serdettikleri tenkit lerden iyice anlaşılıyor. Bu gazeteler den Milânda münteşir Corriere della Sera Cenevredeki müessesenin yalnız ismen MUletler Cemiyeti olup hakrkati halde birkaç milletin, kendilerine ait birkaç meselenin kendi düşünce ve menfaatlerine tevfikan halli için kurmuş odukaln bir cemiyet olduğunu yaz mıstır. Bu gazeteye göre otoritesini, manasını, şeref ve itibarını kaybeden bu müessese artık beynelmilel müna sebatın merkezî olamaz. Gazetta del Popolo dahi bir İngiliz ve Fransız müessesesi olan Cemiyeti Akvamda bulunmanm bu devletlerle dostluk münasebatını idame için şart olamıyacağınt yazıyor. Giornale d'l talia ise Versay muahedesinin icra ve tatbikı için muavin bir alet saydığı Cemiyeti Akvamm başhca faaliyetinin harp hukukuna istinat eden ahkâmı ebedileştirmek, bu hükümlerden müteneffl milletleri bir araya topla mak, yeni askerî ittifak sistemini meşru gOstcriMck ve, ga'Ip derU!«>!ıı na I Neşriyat dava!arı Yeni çıkmağa başliyan haftalık «Cereyan> gazetesinin ilk nüshasmdaki karikatürler müddeiumumilikçe müstehcen neşriyat mahiyetinde görülerek bu gazetenin yazı işleri müdürü M. Ragıp Bey aleyhine bir dava açılmıştır. Dava evrakı üçüncü ceza mahkemesine verilmiştir. Geçenlerde kapanan Hergün gazetesi aleyhine, bir intikar vak'asını müsaadesiz neşrettiği iddiasile ikame edilen davaya bugün birinci ceza mahkemesinde bakılacaktır. Rakı kaçakçıları Fenerdeki Ulah kilisesi akaret • Ierindeki evinde rakı yapmakla maznun Tomas isminde bir rumla bu işte alâkadar olduğu iddia edi • len kiracısı papas Kostantin Efendi aleyhindeki dsra dün üfünaü ccza mahkemesinde neticelenmiştir. Papas Efendinin suçu sabit görülmediğinden beratîne karar verilmiş ve rakı kaçakçısı Tomas bir buçuk ay hapse ve elli lira para cezasına mahkum olmuştur. Gene rakı kaçakçılığından maz nun Mihran Efendi de bir ay hapse mahkum edilmistir. Bir çocujjun ölömöne sebep olmaktan suçlu Yüksekkaldhnmda kepenkleri düşerek bir çocuğun ölümüne sebep olan tuhafiyeci dükkâm sahibi Madam tvon İsak ile çıraği Rahmi Sultanahmet birinci sulh ceza mahkemesine getilirmişlerdir. Mahkeme, maznunları serbest bırakmış ve evrakı ademi salâhtyet kararile asliye mahkemesine gön • dermiştir. Soruyoruz Maarif MOsteşarlığı Bir Nikâh meselesinden geçen sene açılan dava Dün bir gazete bir nikâh mese lesinden dolayı rum patriki Fotyos ve metrepolit Maksimos Efendilerin bir meseleden dolayî maznun sıfatile birinci ceza mahkemesine çağrıldıklarını yazmıştı. Halbuki meselenin esası şudur: Debreli Zaharya Bejanof Efendi isminde biri, evlenmek istediği kızın nikâh günü kendUini bırakıp gitmesine sebep olduğu iddiasile Kostantin Ef. isminde bir rum papası aleyhine geçen sene bir dava açmıştır. Bu davanın şahitleri meyanında patrik Fotyos ve metrepolit Mak • s'mos Efendiler de bulunmakladır. Davanın maznunu sadece Kos • tantin Efendidir. Zaten dava mevzuu da son umumî af kanununun şümulü içindedir. Bu itibarla perşembe günkü celsenin son muhakeme olacağı anlaşılmaktadır. Zaharya Efendi, evlenmek istediği kızdan dünyaya gelen çocuğunun, başka bir kadına a:t gibi gösterilerek vaftiz edildiğini de iddia et miş ve buna da itiraz etmiştir. Davacı, memurlara hilâfı haki kat beyanname verilerek igfal edildiğini iddia etmektedir. Talebe Birligi Nongresi YDksek tedrisat müdörlöğö mma ve menfaatine askerî mudahalelerde bulunmaktan ibaret olduğunu anlatıyor. Bu neşriyat Italyan efkân umumiye sinin nazannda Cemiyeti Akvamı galip devletlerm haksız kararlarmı flelebet devam ettirecek bir istipdat müesse sesi şeklinde göstermekte ve şüphesiz o yolda kanaat husule getirmeğe çalış maktadır. Cemiyeti Akvama karşı bu kadar nefret ve husumet hissi uyandı nldıktan sonra Italyan efkân umu miyesine M. Avenolun ziyaretlerini müteakıp Cemiyeti Akvann milletle rin hukukunu temin ve muhafaza e den âdil ve bitaraf beynelmilel bir müessese halinde göstermeğe fankân yoktur. Şu kadar var ki bugün kü buhran, Cemiyeti Akvamm kendinden ziyade, meydana getirdiği Silâhlan Bırakma konferansma aittir. Konferans gelecek şubata kadar tehir edilmistir. Yalnız iki encümeni ismen faaliyete devam edecektir. Bu mSd • det zarfında büyük devletler arasmda diplomatlan vasıtasile n>üzakereler ce« reyan edecektir. Eğer bu müzakere ler konferans tarafından tespit ve tesçil edilebilecek ve her tarafı memnun edecek neticeler vermiyecek olursa konferansla birlikte Cemiyeti Akva mın da dağılması tehlikesi başgösterecelctir. Italyan matbuatı melhuz olan böyle bîr netice için efkân umnmiyeyi şimdiden hazırlıyor. MUHARREM FEYZİ Bir haber hakkında liseler muhasebecis;n;n izahı tstanbul liseler muhasebeciliğinden rfün aldığımız bir mektup ta. Gazetemizin dünkü nüshasmda (Çek tahrif edildi) serlevhasüe bu muhasebe namına kesilen S0 liralık bir çekin 1250 lira şekline sokulduğu na ve bu bapta tahkikat icra olun makta bulunduğuna dair çıkan ha berin doğru olmadığı ve liseler mu. hasebesinde ne çek tahrifi ve ne de bu tarzda bir hareket vuku bulma dığı ve bund'an dolayi muhasebe memurları hakkında tahkikatta da bulunulmadığı cihetle keyfiyetir tekzibi bildirilmektedir. Evvelki gün bir gazetede çıkan bu haber hakkında tahkikatta bulunmuştuk. İstanbul maliye teşkilâtından bize verilen malumata göre uzunca bir müddet evvel böyle bir hâdise olmuş; İstanbul maliye murakıphğmın bu husustaki tahkikat evrakmı da tetkik ve ikmal etmek üzere olduğu ilâve edilmistir. üç aylıklar mil maaşlarının tevziine gelecek haftadan itibaren başlanacaktır. Emlâk ve Eytam Bankası mart, nisan, mayıs 934 maaşlarının iskon • tosuna kânunuevvelin yedisinden îtibaren başhyacaktır. Maaş sahîp lerinin ellerindeki cüzdanlarda şubat maaşına kadar üç aylık kupon kalmıştır. Ayhklarını bankaya kırdıranlarm cüzdanlarındaki kuponlar bitmiş bulunduğundan böyle maaş sahiplerinîn cüzdanlarının d'eğiştirilmesi için Maliye Vekâleti zat işleri müdürlüklerine tebliğatta bulunmuştur. Alâkadarlar dünden îtibaren müracaat ederek yeni cüzdanlannı almağa başlamışlar dır. Bunların mart yoklamalan martta umumî yoklama ile beraber yapılacaktir. Mekteplerin tatil gön'eri tebl ğ edildi Maarif Vekâleti mekteplerin ta til günleri için şu günleri tesbit ve alâkadarlara tebliğ etmiştir: 29, 30, 31 teşrinievvel: Cumhuriyet bayramı tatili. 1, 2, 3 kânunusani: kış sümster tatili. 23, 24 nisan: Millet Meclisi ve çocuk bayramı tatili. 5, 6 mayıs: Mektepler bayramı. Ramazan bayramı birinci günü sabahından üçüncü günü akşamına kadar, Kurban bayramı birinci günü sabahından dördüncü günü akşamına kadar ve Hakimiyeti Milliye bayramı için birgün, her yerin kartuluş bayramı günü de bir gün nektepler tatil yapacaklardır. Bir eiimrük memuru diin mahkemede tevkif edildi Bir ihtüâs meselesinden suçlu güm riik memurlanndan Sadrettin Efendi • nin muhakemesine dün Ağırceza mahkemesinde bakılmış ve tevkifine karar verilmiştir. Muhakeme şahitler için kalmıstır.