CamHurîyet 26 Teşrinîsani 1933 Bir Alman seyyahı şehrinıize geldi TEFRÎKA: 47 Yazan: M. TURHAN Yumurta ihracatı Cengiz, zayıf kolunu bir ağ şekline koymak ve ak börkülü lâtif balığı o ağa düşürmek istedi. Fakat... Şu kadar ki öbürü gibi nazik görünmüyordu. Oraya gelişindlen hoşlan mamısa benziyordu. Kaşları çahktı, bakısı sertti, ayaküstü durusunda bile yürör gibi bir kararsızlık seziliyordu. Bununla beraber yüreklere eziklik ver mekten, gözbebeklerini halecana dü şörmekten geri kalmıyordu. Cengiz, kendisine hicranlı mesafelerm ardmda kalan Güncüyü hatırlatan bu Kaydo dilberini söyletmek istedi. Çünkü kız, durmak istemediği gibi galiba konuşmak hevesi de taşımıyordu, Bilinmez ve görünmez bir köşeden bareket emri alarak yürümeğe, kosma ğa ve uçmağa hazır bir heykel dilsiz liğile dimdik duruyordu. Cengiz böyle sezinsediği için onu konu»turmak arzusuna kapıldı. Ayzit! dedi. Yerde ne işin var? Kadm, isteksiz isteksiz ağzuM açtı, homurdandı: Ayzit te kim kişi? Benim adım en iyi ve en temiz elbiseler giyilir, en tatlı yemekler pişirilir, en süslü sofralar kurulur, neş'e içinde gülüne eğle nile yemekler yenilir, kımızlarm en âlâsı içilirdi. O gün somurtmak yasak, dalgın durmak yasak, gülmemek ya saktır! Herkes mutlaka »en, müte bessim ve sevinçli olacaktır. Yemekten sonra bevazlara bürimmüs olan ak saman, elinde millî saz olduğu halde gelir. Mahrem bir buseden sarhoşluk veren herbanei bir temasa kadar cmsî hicbir günah Ulememis, ismetme kücük bir leke dahi bulaşmamıs olan dokuz eenc kırl? <îoku7 Helikanh secer. Bunları ikiser ikiser delikpnlıîar saerda, kızlar solda olmak üzere ele'e verdirdikten sonra önlerine peçe. Sazını çalarak, ilâhiler okuyarak bu bekâret ve ismet kafilesini Avzitin ücüncii kat gökte olan sarayma doŞm götüriir. Bu yüriiyüs, semava çıkısın bir temsın mesabesindedir. Onlar. muhayyel bir çı kısla yüksele yüksele ücüncii kat eö kün kapısma gelîrler. Burada ellerin de gümüs kırbaçlan bulunan Ayzitin yasakçılan vardır. Bunlar, ismetlerin de leke bulunanîan geri çevirmeğe memurdurlar. Çünkü Ayzit. ismetsiz olanlaruı kendi sarayma yaklasmasını istemez. Kafile içinde böv'e bir günahkâr varsa hemen geri çevıilir. ötekiler Ayzitin saravına kabul olumırlar ve gü zel ilâhenin huzuruna çıkarlar 30 bin kilometro yol Ecnebi vapurlarına tstanbuldan echebi kömürle/ürüyecek rinin transit satılmasını menetmek yetmez, biz de kömürümüzü ucuz satmalıyız Kömür Servetimiz Almanyaya sevkiyat yapılmıya başlanıyor Yumurta ihracatçılan, Almanyaya sevkiyatta bulunmak üzere çalışmaga başlamıslardır. Almanyaya 37 vagon mal sevkedüebilecektir. Fakat bu ih racatm kânunuevvel sonuna kadar yapılması sarthr. Almanyaya yumurta sevkiyatı içm, Türkiyede kontenian verecek maka • mın tayini irap ediyordu. Kontenian vesikalarmı İhracat Ofisinin vermesi U karrür etmis ve bu karar alâkadarlarar biHirilmistir. Ofisten vesika alacak olan tacirler, 10 mark yerine 30 mark gümrükle ihracatta buîunacaklardır. VakH dar ol^uğundan, bu ihracat • tan fst'bi'la yakmhsn dolayısile dahı ziyade Trakya ve havalisi yumurti, mi'^.tahsilleri istifat'p edeceklerdir. Alman seyyahı ve motonklet! Bir motosik • letle kendi mem Ieketinden ba$ lıyarak Avrupada bir çok şehir • ler, köyler do laşan ve sehri mize gelen bir Alman seyyahı buradan, Anka radan, Suriye • «Isık»! . den geçerek ta Ben seni Ayzit sandım. Benı Habesi&tana ka«Saymki» ye çağıracağını umdum. Umdar gitmeğe ha M. Leichner duğum doğnı çıksaydı yaralanma bakzırlanmaktadır. mazdmt, ardına düşüp giderdim. Bu Alman Laypçigde bir gazeAyzk, evvelce de isaret edildiği ötenin muhabiridir ve bu seyahati zere eski Türklerm mükâfat ilâhele gazetesi hesabına yapmaktadır. Bu* rinden kfi. Kaldelilerin Istartesi, Yu gün 33 yaşında olan M. Georg Leichnanîılarm Afrodhi gibi bu da güzellik nerin hayatı hemen hemen seya • allahı, ve doğum tannsıda. Yalnız Ishatte geçmis, bu zat Siberyada, Estarte ve hele Afrodit gibi fahise değilEski Türk ilâhilerine göre Ayzit bakimolar arasmda d'a dolaşmıstır. dir, bilâkis etek temizliğin; koruyan bir sma kürkten bevaz bir kalpak giyer Mösyö Leichner İtalyadan Isviçflâhedir. di, çıplak omuzlanna beyaz kürkten reye, Italyaya, Yunanistana geçmis, Eski Türklerin inanışına göre bir k«bir pösteki alırdı. Ayaklannda, bal oradan Türkîyeye gelmistir. Tür • dın doğuracağı zaman Ayzk hemen dırlannı da kapıvan uzun ve siyah çizonun yardımına koşar, tarlalann, çi me bulunurdu. Bu kıyafetle ormanlarda kiyeden Suriyeye, Filistin, Sudan ve çeklerin, yemişlerin perilermi v*mna aAjireden Habesistana gidecektir. dolaşırdı, bazan da kayalara yaslanalarak löğusanm basucuna gelir. Her bi rak uyurdu! Bu Alman seyyahı Habesistanda ri bir hizmet deruhde eden bu peri bu en eaki medeniyet toprağında ilmî tşte Cengiz, başında kıllı bir beyaz lerle üç gün üc gece orada kalır. Türk börk, sırttnda gene beyaz ve göğsü a tetkikat yapacakır. Gidip gelme ocennetindeki süt gölünden getirdiği çık bir kiirk olduğu halde karşısma dilarak geçtiği ve geçeceği yol 30 bin damlayı çocuğun ruhuna akıtır. kilen Kaydo kızını hem bu kıyafetin kilometre kadardır. Bu uzun yol iAyzk, löğusayı doğurttuktan ve çoden, hem de yüksek güzelliğinden docuğu bu mubarek damla ile kutlula çin Alman seyyahınm yanında 450 layt Ayzite benzetmisti ve onun ken dıktan sonra perilermi alıp gider. Fakiloluk yükü vanfır ki bu yükün idini eglenceli bir ayine davet edeceğini kat Ayzit, ancak ismetini muhafaza etsanmış görünerek zarif bir lâtife sa çinde çölü geçerken kullanacak çamiş olan kadınlan ziyaret eder, ismetvurmuştu. Fakat kız bu lâtifeye karşı dır da dahildir. Alman her türlü siz bir kadına nekadar yalvanlsa ve da kavitsiz kaldı. tehlikeye karsı mükemmel bir ai • yüzlerce kurban kesilse gelmez. tste Artık iyi olmuşsun, dedi, gözün par Iâh ta tasımayı unutmamıstır. Ayzitin bu hareketi, bedenî namusu lıyor. Çenen de işliyor. Babama söy koruyan bir kavvettir. Ayni zamanda bir gazeteci ve bir leyim de konu komşuya salık (ha Bu ahlâkî akide, Ayzk içm yapılan ilim adamı da olan M. Leichnerin ber) dağıtsm. yaz bayramında da göze çarpar. Eski yanında dürbün, fotoğraf, yazı maCengiz, güzelliği nisbetmde de ka Türklerde dinî ayrnler ak ve kara okinesi, hersey vardır. ba olduğunu gördüğü bu genç kızı çaplarak iki çesitti. Aklara yaz ayini, kakın bir tabiye ile müskül bir mevkie Alman seyyahı yakında Anadoralara kıs ayini denilirdi. Yaz ayimni düşürmek ve biraz üzmek istedi: Iuya geçecek Ankarada bir müd idare eden aksamanlara bir kısım Türk tvme (acele etme demektir), be det kalacaktır. lehçelerinde «savmki», yahut «cyazin • ni bir iyi görmeden babana kosma. ki» denmesi de bu sebeptendir. Kış ayinleri sıkmtılı ve sıkıcı, yaz ayinleri ise Baldırundaki yaralar stzım sızım sızlıMEŞHUR yor, daha çok timar ister! eğlenceli ve eğlendirid olurdu. YILDIZ Kız, gene isteksiz isteksiz mınldandı: Eski Türklerde Ayzite mahsus olan SZOKE SZAKALL yaz ayini şöyle yapıhrdı: Ayin gunü sa Bakayım öyleyse. Belki bağm çoERNST VEREBES zülmüstür. bah erkenden her taraf güzelce temiz TRUDE BERLINER lenir. odalara en güzel sergiler serilir, (Mabadi var) Yumnrta ve elma sandtklart Tiirkiveden ihraç ediiecek yumurtk ve elmalann sandıklan içm, ormaniye tezkeresi ahnmadıkca, mallann çıkması na müsaade ed'Imiyordu. Bu tedbirin ihracafa yap ajp tfm na7an dikkate alan îhracat Ofisi Jk*ı««t Vekâletine müracaat etmîs, m=^ur sandıklann orm?niye te7?feresi aranmaksızın ihracmtn teminini rica etmîşti. lktısat Vekâleti'nden pelen bir emirde bu husu • edildigi bildirlmiîtir. sur> ismet Pasa Hazretlerile Celâl Beyefendi Zonguldakta bir ocağı gezdikten sonra Bu sütunlarda kömür servetimiz hakkında münasebet düştükçe lâ zım gelen nesriyatta bulunmustuk. Basvekil İsmet Pasa Hz. ile Iktısat Vekilimiz Celâl Beyin m<smleketi mizin en esaslı bir servet kaynağı olan Ereğli ve Zonguldak kömür ocaklarını ahiren gezerek ciddî tetkikatta bulunmaları bu mevzuun Türkiye iktısa<f:yatında ne büyük bir kıymet ve ehemmiyet ifade etmekte olduğunu canlı bir surette göstermeğe kâfidir. Cumhuriyet idaresî, bundan 10 sene evvel »enelik istihsalâtı yarım milyon ton arasmda dolasan Havzadan 1932 senesinde 1,600,000 ton hemen hemen dört m'sli kömür çıkarmıştır. Bu feyizli inkisafı iyice görebilmek için kömür ocaklarımn son senelerdeki ist:hsalâtına hem dahilî sarfiyatm, hem haricî satışlarımızın çoğalma derecelerine bir göz gezdirmek lâzımd'ır. CBin ton üzerinden) Kömür istihsalât, sarfiyat ve ihracatımız Istihsalat D hllt İhracat sa fiy t.. 1923 1924 1925 1926 1927 1928 1829 1930 1931 1932 597 769 958 1,216 1,324 1.251 1,421 1,595 1,574 1.600 497 601 804 994 1.224 1.157 1,266 1,514 1,426 1.179 100 168 154 222 100 94 155 81 148 421 Yekun 12,305 10,662 1643 CiCi BERBER sör: ıPEKFiLM stödyosunun yeni T Ü R K Ç E film VİKTOR de KOWA Pek yakında i. 6 A L İ P Z O Z O D A L M A S M U A M M E R FERDi •ŞEVKıYE M A H M U T Çok eğlencelı mevzu nefis şarkılar ve zengin sahneler önümüzdeki çarşamba akşamından itibaren E R T U 6 R U L Oynıyanlar: MUHSiN Herkesin tamdığı ve şarkılan bütün seyircilerin ağzında dolaşacağı A R T İ S T İ K te filminde görüneceklerdir. A$K TANGOSU İ P E K Sinemasında tamamen r^mcası MELEK s.nemalarında Bu akşam 9,45 te Türkçesi İPEK ve ELHAMRA, Haftanın en buyuk muvaffakiyeti T Ü R K sinemasında Muhteşem bir suvare : Gaip Ruhlar Adası Bugun ve bu gece bütün seanslarda yalnız Frans>z a kopyası gösterilecektir. Yarın bütün seanslarda AŞKA KİM İNANIRL Fian ızca sözlü bir şahes r: Tekrar TüRKCE SÖZLÜ 10295 10 sene içinde çıkarılan 12 mil • yon 305,000 ton kömürün %87 dahilde sarfolunmus ve elde stok kalmış; %13 harice gönderilmiştir. Havzada yapılan fennî tetkik • lere bakılırsa kömür ocaklarımn bulunduğu mıntakalarda mevcut kö • mür miktan 2 milyar 217 milyon ton hesap edilmiştir. Bu rakamlar Havzanın her hususta modernizasyonu neticesinde istihsalâtın ne yekunlara çıkacağınm beliğ bir mi salîdir. Bilhassa Akdeniz Havzasmd'a memleketimiz, büyük kömür müstehl'ki olan memleketlerle muhattır. Ba*ta İtalya olduğu halde kö mür satabileceğimiz memleketlerin her sene dışarıdan aldıkları ecnebi kömürleri miktan 1 4 1 5 milyon tona baliğ olmakiadır. Ancak harice kömür satmak, dahildeki gibi kolay bir is değüdir. Hariçteki satışlar rakip memleketlerin şiddetii hücumlarına maruz dur. Binaenaleyh haricî kömür satışlarmd'a muvaffakiyet, hersey den evvel fiatçe rekabet edebil meğe mütevakkıftır. Hatta, ihra kiye olarak limanlarımızda ecnebi vapurlarına verdiğimiz kömürlerde de bu prensip esastır. Ecnebi vapurlan Karadeniz li • manlarınin bazılarmdan ve tstan buldan senevî 100,000 ton ecnebi kömürünü ihrakiye olarak alıyor larmış. Bunun önüne geçilebilmesi içm transk olarak memleketimize ecnebi kömürü getirilerek depo edilmesine müsaade olunmaması için alâkadarlann yüksek makamlara müracaat ettikleri haber veriliyor. Fikrimizce bu tedbir maksadı temin edemiyecektir. Zira, ecnebi vapurlarına verilen ihrakiye ile ihra • ca.t arasmda hiçbir fark yoktur. Ecnebi vapurlarını Pirede ucuz kömür dururken ton başına 2 3 lira fazlasile bizden kömür almağa mecbur etmek kudretimiz dahilinde olmı yan bir istir. Transit suretile ts tanbulda ecnebi kömürlerinin depo edibnesine müsaade edilmedlğinin ferdası günü ecnebi vapurlar, limanlarımızdan aldıkları iddia olunan ihrakiyellk ecnebi kömürünü Pireden almağa baslıyacaklardır. Bu takdirde bizim göreceğimiz zarar evvelâ bu muamelâtm tahmll ve tahliyesinden müstefit olan ifçi sınıfının kazancı üzerinde aksed^ecektir. Ecnebi kömürlerinin ihrakiye o larak limanlarımızda satılmasının en müessrr çaresi, bu kabil komürler yerine limanlarımızda ecnebi vapurlarına ihrakiye olarak verilecek Türk kömürlerini Pire satıs fiatleri üzerinden vermektir. Bu takdirde limanlarımızdan geçen ecnebi vapurlar her hangi bir ihtiyaç karsısında kaldıklarmda ihrakiyelerini buradan Türk kömürü olarak te darik etmeği işlerine daha elverisli bulacaklardir. Büyüklerîmizin Havzad'a yap tıkları tetkiklerin istihsalât, nak • liyat ve sevkiyat usullerimizi daha ziyade ıslah ettirerek maliyet fi atlerini indireceğine süphe yoktur. Esasen kömür ihracatımızın son senelerde artmasmı mucip olan başlıca sebep, Pirede de Türk kömü rünü 20 siline yani 650 680 kuruşa satma siyasetidir. Bu tedbirdir ki 1931 de 150 bin tonu bulmıyan ihracatımızı 1932 de 421 bin tona ve bu sene ise bunun da fevkine çıkarmıştır. Bu servetten lâyıkile istifade ancak çok istihsal ve hariçte ucuz satış yapmakla mümkündür. Bu hu • su&ta <fa imtiyazh mevkide bulun duğumuzu izaha bile Iüzum yoktur. Çünkü, bizim kömürler sathı arza pek yakındır ve bunun içindir ki bizde amele başına günlük istih • salât 3,500 kiloyu buluyor. Halbuki ocakarı çok derinleşmiş olan diğer memleketlerde amele başına yevmî istihsalât 600 ilâ 3300 kilo arasmda tehalüf etmektedir. Binaenaleyh, limanlarımızdan ecnebi vapurlarına ihrakiye olarak verilecek Türk kömürlerinin de Pirede ve sair ecnebi limanlarmda kömür satışlarımızda cari olan prensipe te • baan ucuz verilmesi ve bu isin en müspet ve çıkar yolud'ur. Aksi takdirde ecnebi vapurlan nerede ucuz bulursa oradan kömür alacaklan cihetle ihrakiye ihtiyaçlannı diğer ecnebi limanlarından tedarik ede • ceklerdir. Hâkim ihsan Ziya Beyin katli davası Urlada hâkim thsan Ziya Beyi döverek ölümüne sebebiyet verjnek ve bazı kimseleri yalan yere şahit liğe tesvik etmekten suçlu Hüseyin Avni, Zeynelzade Hüseyin, değir • menci Mehmet, Arif, Muharrem, kaymakam Talât, Akif, Mehmet, Selim ve Halit Beylerin İzmir Ağırceza mahkemesmde nakzan cereya: etmekte olan muhakemeleri netice • lenmiş ve karar tefhim edilmiştir. Maznunlann bu suçlan îşledik • lerine dair delil bulunamadığından beraetlerine karar verilmiştir. 26 II 933 pazar Istanbul Belediyesi günü akşaraı \ saat2I de ehİpTı'yatrosu VO LP 0 N Yazan: Ben Jonson Tü kçeye çev.ren Redrettin 5 perde komedi Halk jrecesi III lllllllll üsklidar HÂLE sinemasında Aşkta Galip MümessiUeri: Kate de Nagy, Jean Mu> rat. tlâveten Dünya Haberleri. TEŞEKKÜR Sevgili refikam ve annemizin ebedî gaybubeti münasebetile gerek merhumenin cenaze merasiminde bulun mak ve gerek telgraf ve mektup vasıtasile büyük matemimize iştirak etmek lutfunda bulunan dostlanmıza ayn ayn teşekkür etmeğe teessürümuz mâni olduğundan mulıterem gazetenizin cümlesine minnet ve şükranlanmızın arzına tavassut etmesini rica ederiz efendim. Ağaoğl'j Ahmet ve çocuklart TEŞEKKÜR Kâzım Ziyanın cenazeslnd'e bulunmak, çelenk göndermek ve bizleri taziyet etmek suretile derin kederimize candan iştirak etmiş olan aziz dostlanmıza ve kıymetli mü esseselere kalbî tesekkürlerimizi arzederiz. Büyük kardeşi Merhumun refikas Fatin Ziya Melita İRTİHAL Boğaziçinde, Çubukluda sakin as • kerî kaymakamlığından müetkak ve sabık Inebolu hastanesi tabibi sevgili babamız Ahmet Rifat Bey cuma günü öğleden evvel anî olarak vefat etmis ve cenazesi Çubukludaki hanesinden kaldınlarak Karacaahmetteki aile mezarlığma defnedilmiştir. Bu çok acık Iı kedetimize iştirak eden bilcümle e • hibba ve akrabaya ve kadirşinas kö yümüz halkına teşekkürlerimizin iblâğı rica olımur efendim. Kızı: Rebia, oğullan: Bürhanettm, n, damatlan: Nazım, Asım. • Hugün ALBERT PREJEAN RENE ST. CYR ve 6iM GERALD Muhabbet TellâJlarından daha mükemmeJ!.. ilâveten: Pathe Journal Komedi Hövö Yerlerinizi evveJden temin ediniz. Tel. 40690 ^ Bugünn S A R A Y (Eski Glo ya) da <^ Sinemada: » SÖZDE KARIM Fransızca sözlü Uynıysnlar Sinemasında Nefis bir filim sizi bekliyor M A LEK î A Ş I K c n j „ Sonderece Ç l L l N G l R ••,•.,.., j gulunçlu komedi ü Me n § Sahneda: h u r LJLi fiYEN ^ JEAN MURÂTANNA . BELLA| | g '4.5 . I6,5 I8,5 matıneierile f s u v a r e s i n d e yeni programmda dinleI necektir. Son ^ünleridir, istical ediniz. 10298 ilâveten: Faramount dünya haberleri ve şarkılı Mıckey INlousse Eİüamra;da" SÂHİE "FÂHVŞE" HANRİ GARATMEG LEVKAMRRİ Albert Prejean • R;ıımu Alis Field LiLi DAMiTA Bu senenin en çok beğenilen ADOLPH MENJOU ve alkışlanan filmi. Mükemmel bir filim Fransızca sözlil Her iki filim birden 10310 Bu hafta zengin program MUHABBE1 SFENKS TELLALLARI KONUŞ1U ALEMDAR S i N E M A S I N D l \ VEFAT Maruf manifatura tüccarlarmdan Armanak Şekerciyan Efendmin kayınvalidesi Madam Makruhi Papazyanm kısa bir hastalığı müteakıp vefat ettiği ve cenaze merasimmm bugün saat 14 te Beyoğlu Balıkpazan Ermeni ki lisesinde icra edileceği teessürle haber alınmıştır. Kederdide ailesine beyanı taziyet olunur. (10262) J