^Camhuriyet' Gazi Hz. ile Kral arasında Kabinenin gene Radikal Sosyahstler tarafından teati edilen telgraflar teşkili muhtemel, iktıdar mevkiine Ankara 25 (A.A.) Efgan Kralı Mehmet Zahk* Hanın tahta çıkmalan Sosyalistler de talip oldular münasebetile Reisicumhur Hazretlerile Pam 25 (A.A.) Gece Elize sarayına davet edilen M. Şotan, Re isicumhur M. Lebrun ile uzun müddet gorüsmüştür. M. Lebrun, sabahleyrâ de istişarelerîne devam edecek ve öğle valrti kabineyî teşkile memur edeceği zah tajrin edecektir. Bu zatın radikal sosyalist fırkası erkâmndan olması rouhtemeldir. M. Lebrun sıhhî vaziyeti müsait olsaydı hiç şüphesiz kabinevi teskile M. Heryoyu memur ederdi. Şimdiki halde mevcut ihtimallere nazaran kabineyi tesKle M. Sotan memur edilecektir. Diin meb'usan meclisi topianhlann . da yapılan mükâlemeler Flanden gru puna mensup aol cenah cumhurivetçiIermî sosvalistlerin tedbirlerini kale almaksızm bütce muvazenesini temin edecek bîr hükumet fle tesriki mesai arzosonda bulunmakta oidukiarmı meyd»T»a çıkarmısrr. Bı'Tmukabele yeni sosyalistler ile radikaller arasmdaki görüsmeler, sol cenah birliğini yeniden vücude ffetirmek arzusımn ortava «ıkarmutır. Maama . fih yeni sosvalistlerin iltihakile devamlı bir kart»! hükâmetinm vücııde setiriltnesine ihtimal verilmemektedir. Binaenaleyh müstakbel basvekitin Mehmet Zahh Han arasmda atideki tel radikal ekseriyete müstenit ve eski kagraflar teati olunmuştur: binenin evsafmı haiz bir kabine teş • Kral Mehmet Zahir Han Hazretlerine kili mecburiyetinde kalması muhte Zatı hasmetanelerinin tahta cüluslan meldir. münasebetile en samimî tebriklerimle Kabine bubranına hâkim olan cihet, zah hasmetanelerinin »hsî saadet ve bütçenm tevzini ve malî işlerin ıslahı kardeş Efgan milletinin saadet ve re • kayeusudur. fahı için olan temenniyatımı arıeyle Bütün gazeteler, bütçenin muvazerim. nesini ve malî işlerde emniveti temin Gazi M. Kemal edecek sekilde siyasî bîr istîkrar vücuTürkiye Reisicumhuru Gazi Mattafa de gethflmesi liizumuna kail bulun Kemal Hazretlerine msktadırlar. Benim tahta cülusum münasebeParis 25 (A.A.) Risicıımhur tatile lutfen gönderdikleri hararetli rahndan k«bul ediîmis olan M. Blura, tebriklerden dolayı zatı devletlerlne rewe şn cihetleri söylemis olduğumı tesekkür ve zatı devletlerinin şahsî matboat mümessillerine beyan etmis saadetile kardes Türk milletinin en tir: büyük refahı için samimî temenni yatımı arzeylerim. « Yarm Le Populaire gazetesi. hrkanm bir beyannamesmi nesredecek Efgan Kralı Mehmet Zahir Han *•* ttr Fırka, bu beyannamesinde sosva • Ankara 25 (A.A.) Şehrimiz list plânmı tatbik içi n İktHar mevkiini Efgan sefaretinin verdiği malumata talep edecektir. Bu plân iktısa^î vazinazaran Efganistanın en uzak vi yetm tarsmmi, malî ve idari kalkm lâyeti olan Herattan Kâbile heyetmanm teminmi istihdaf etmektedir. ler gelerek yeni krala biat etmiş Kabine buhranlannm uzavıo gitmelerdir. tlkbaharda Efganistanın şark »ı, bütçe meselesinm btrçok hal surethudutlarınd'a bazı isyanlar çıkaran leri bulunduğunu ispat etm«ktedir. FırAmanullah Han taraftan Gulam ka, bu hal suretlerini kabul eder, faDestgir arkadaşlarile birlikte Kâbile kat kendisi Jcm kabule şayan olan hal gelerek hükumete teslim oltnus • swetlerine muzabarete amadedir.» Lardır. Bugün Efganistanın her tarafında tam bir sükun hüküm sürmektedir. Yeni Efgan kab'nesini gene sabık sadrazam Haşim Han teskil etmiftir. Yeni kabine bir iki istisnası ile hemen hemen eski kabinenin aynıdrr. Kabine söyle teşekkül etmiştir: Harbiye Nazın Serdar Şah Mahmut Han, Hariciye Nazın Feyz Mehmet Han, Dahiliye Nazın Mehmet Gul Han, Saray Nazın Ahmet Şah Han, Adliye NaLondra 25 (A.A.) Yorkshirede zın, Fazıl Ahmet Han, Maarif Nazın söylemis olduğu bir nutukta Sir John Ahmet AJi Han, Ticaret ve Maliye keSimon demiştir ki: fili Nazın Mina Mehmet Han, Nafıa « Silâhlan bırakma meselesinm en Narm Miraz Han. mühhn noktası Fransız Alman münasebeti meseiesidir. Fransa samimî bir surette sulhperverdir, fakat birçok is tîlâlann hahraiannı muhafaza etmektedir. Almanyaya gelince, orada Vereay muahedesinin zorla kabul ettirdiği bir silâhlan bırakma ve bir mağlubiyetin acı hatırasını taşıyan büyük bir millet göriiyoruz. Hakikatte bu muahede, diğer devletlerin silâhlannı bırakmalanIzmir 25 (A.A.) Dün gece saat m, Almanyamn silâhlannı bırakması 19 da şiddetini artıran yağmur fasda şartına talik etmis değildir, fakat şüpsız olarak gece yarısına kadar dev»m hesiz galiplerin kendi silâhlannı bıraketmiştir. Bu müddet zarhnda sehrin malannı Almanyanmkinden sonraya birçok yerlerini su basmışhr. lkiçes bırakmak hususımdaki dusüncelerini kaymelik caddesmdeı» akan sellerden voldetmiştir. Yeni Alman nesli bu hatılar bozulmus ve bir müddet otomobilla rayı miraı olarak buldu ve bu neslin liisliyememistir. Civardaki kahvelere deri, usuUeri hakkında düsüncelerimiz hiicum eden sellerden, halk sandal ne olursa olsun bugünkü neslin bir buyelerin üzerine çıkmağa mecbur ol kuk müsavahna sahip olmak »erefi hakmuştur. kındaki metalibahnı temsil etmekte Damlacıktan akıp gelen molozlar dir. Fransızlar için olsun Aknanlar i Bahribabadaki tramvay yolunu dol • çm olsun, mania mazinin hatırasıdır ve durduklanndan tramvaylar da işliye ancak bu silindikten sonradır ki silâhmemiştir. îthalât gümrüğü önü geçen lan bırakma isinin halli hususunda yarseylâpta olduğu gibi bir deniz halmi dım edebilecek bir vaziyete girebili almıştır. Halimağa çarsısı ile yemis çar riz.» sısmdvki birçok dükkânlara giren su • lann boşaltılmasile uğrasılmaktadır. tzmirle Karşıyaka Buca ve Bumovaarasında işliyen otobüslerden bazılan yollarda saplanıp kalmışlardır. NüfusAnkara 25 (Telefonla) Kon • ça zayiat yoktur. Belediye teskilâtı, tenjan islerinin İkhsat Vekâletinde bozulan lâğunlann tamiratile uğras • teskil edilecek bir büroda merkezi maktadır. lestirilmesi takarrür etmiçtir. Rej tnî dairelerin, hususî idarelerin, belediyelerin, imtiyazh şirketlerin konBosançon 25 (A.A.) İki amele tenjan barici yapmakta olduklan treni az bir mesafe ile bhbirlerini takip Hhalâta, Vekâlet tarafından k»yfi ederken arkadaki, öndekine gelip çarpyet not edildikten sonra Vekiller Hemıştır. İki vagon parçalanmıştır. Beşi yetine teklif edilmek suretile müsaaağır olmak üzere 30 kadar hafif yaralı de verilecektir. vardır. Fransadakikabine buhranı devam ediyor SON TELGRAFtAR Efganistanda son vaziyet Edirnenin bayramı Kurtuluş bayramınm yıldönümü dün parlak tezahüratla kutlulandı NALINA4 MlHlNAj Hangi birini düzeltelim! ransızlar, şarkta ve Türkiyede Fransız kültürünün çok ileride olmasuıdan böbürlenirler dururlar. Fakat kendileri şarkı tamrlar nn? Hayır, tanımazlar ve tanımağa heves te etmezler. Geçenlerde bu sütunda Abnanach Hachette isimli meshur samamenin senelerdenberi Türk bayrağrm ters ba»hğını resmile karilerime göstermistim. O yazımın fransızca tercümesini ihtiva eden Cuhuriyetîn fransızca nüshası La Republique gazetesinin bir savısı Ha chette müessesesme gönderildi. Ümit ederim ki gelecek sene salnamede bay> ragımızı doğru olarak basarlar. Benim o yazımdan sonra arkada • şun Peyami Safa Larousse kütüphanesinin neşrettiği Yirminci Asır Ansiklopedismde Türk edebiyatı hakkında mevcut yanlıslan isaret etti. O gündenberi elime geçen bu gibi Fransız kitap ve lugatlermde bize dair olan yazılan bir daha okuyarak ha talanm araştınyorum. Larousse kütüphanesmin her sene neşrettiği «Resimli yeni küçük La rousse» isimli lugat krtabtnda senelerce Türkiyenin nüfusu 8 milyon olarak gösterildikten sonra nihayet en yeni niWh»>er""1a bu hata düzelrilmistir. (JohanHenHk}, po4te BU^doıs.no a Floby (1*511795) admıraleurdeVoltaıre et du goftl fıançaıs KELIU o KEu I.Ol"%fî, port du nord«st de 1 île Fonncse (Tapon), b 000 h KEIlAI.PtCBA (Mustapha\ gen^ıal turc. aiâ Salom que vers 1881 chef du gouvcı^ nement natfonah ste d Angora KEUPIS ıThomat IUMEIREN dıt »l.ccnvam mystıquo allemand (1379tt'l», auqjel on a attnbue parfoıs, mais a tort, Vlmitatıon dr J£su$Chnst Dan Edirnenin kurtuluşunu katlulama meranminde bulananlar Almanyaya ait gizli vesikalar Doğruluğunu ispat edene 50,000 mark verilecek Berlin 25 (A.A.) Havas Ajansı muhabirmden: Bütün matbuat, Petit Parisien gazetesine nesretmiş olduğu vesikadan dolayı şiddetle hücum et • roekte ve ba vesikamn sahte olduğunu bildirmektedirler. o«nmer Lofcal Anzeîger gazetesî, «Scherl» kitap evinin bir teklifini neşretmektedir. Bu teklifte «Scherl» müessesesi, bu vesikamn neşredildiği şekilde restnî bir Alman makamından verilmiş olduğunu ispat edecek olana 50,000 marklık bir mükâfat vereceğini bildirmektedir. Bunun ispati için vesikamn ash ile ona att mütemmim vesikalann gös • terihnesi lâzımdu. Ikisi, Almanya tarafmdan birisi de millî Fransız gazeteciler sendikası tarafmdan gösterilmek üzere bitaraf 3 azadan mürekkep ve reisi «Scherl» kitapevi müessesesi tarafından tayin edilecek bir heyet, vesikanın sıhhati hakkında karar verecektir. Gazete, bu havadisten sonra vesi • kadan nefretle bahsediyor ve Petit Parisienin bu ifsaatmda Fransız A l man anlasmasına mâni olmak için bir tesebbüs göriivor. Hatta bu nesriyatın «silâh sanavii kapitalistlerinin» bir manevrası olduğunu iddiaya kadar van • yor. Diğer taraftan «Voelkisher Beobachter» gazetesi de ayni suretle bu neş riyatın Avrupa sulhunu ihlâle matuf olduğunu yazmaktadır. Vilâyet gazeteieri de Berlin matbu atınm neşriyatına mâkes olmaktadır • lar. Tahdidi teslihat konferansı tgilizlere göre işler niçin yürümüyor bir dalga halinde Edirnenin kurtuluf Edirne 25 (A.A.) Kurtulusunun bayrammı yapıyor. on birinci yıldönünriurâ eşsiz bir heyecanla yasıyan Meriç boyu çocuklan binistanbulda yapılan merasim lerce kişiden mürekkep bir dalga halinEdirnenin kurtuluş bayramı mü nasebetile «Edirne lisesinden yeti de bu sabah fırka binasında toplanarak şenler cemiyeti» tarafından dün saat inkılâp fırkasına ve yurdu kurtaranlara üçte Halkevi binasında merasim yaolan miraıet ve şükranlannı arzettiler. pılmıstır. Merasimde Edirne lisesinOradan Selimiye önüne gidildi. tstiklâl den feyiz alan birçok münevverler marfinın bütün halkı heyecana getiren de bulunmuştur. nagmeleri arasında sanlı bayrağımız SeMerasim istiklâl marşını hazır bul'mivenm minarelerine cekildi ve toplarla lunanların hep birden söylemesile alkıslarla, yasalarla selâmlandı. Hazırbasladı. Edirnenin müdafaasında ölanan kürsiye belediye reisimiz Ekrem len şehitlerin hatırasmı tazîz için bir dakîka sükut edildi. Bey çıkarak Edimelilerin duygulanna Zihni Bey tarafından Edirnenin tercüman olan güzel bir hitabede bu kurtuluşu, Niyazi Fevzi Bey tara lundu. Müteakıben nveb'usumuz Şe • fından Edirnenin tarlhi ve mrmar ref Bey genç ve coşkım ruhundan koKemal Bey tarafmdan da Edirnenin parak binlerce yurttası heyecana ge abideleri hakkında çok alkışlanan tiren güzel nutkunu söyledi ve hitabekonferanslar verildi. sine Gazinin «Ne mutlu Türküm diyeEdirnenin kurtulusunun yildönüne» sözierile nihayet verdi. mü münasebetile Reisicumhur Gazi Hazretlerile Başvekil Ismet ve MecBelediye önünde asker, jandarma lis reîis Kâzım Paşalarla Edirne polis müfrezeleri, mektepliler ve esnaf meb'usu Nafi Atuf ve Edirne Va cemiyetleri büyük bir gecR resmi yaplisi özdemir Salim Beylere telgraftılar. Şimdi yalnız Edirneli değil civar lar çekilmiş ve merasime Edirnenin kaza ve köylere komşu vilâyetlerden meşhur devaîmiski ikram edilmek suretile nihavet verilmistir. gelen binlercp halk sokaklarda coskun Mmtaph» Kemal. Izmirde sürekli yağmurlar Sovyetler dün İstanbulda bir ticaret sergisi açtılar Fakat ayni lugatin 1932 tarihli nöshasmda bile, Gazi Hazretleri hakkm daki fıkrada aynen söyle denıTmek tedir: Kemal Paşa (Mustafa), Türk Jenerali, 1881 e doğru Selânikte doğmuştur. Ankara millî hükumeti reisi. Düsününüz ki her Türkün i«nmi bildiği Larousse lugati, Gazi Hazret lerinin Türkiye Reisicumhuru olduğu nu hâlâ bilmiyor ve yamız Türkiyenin değil, dünyanın en büyük adarrdarm dan bîrinin Umumî Harpte çıkmış kalpaklı eski resmmi koymakta senelerden ve senelerdenberi ısrar ediyor. Franstz münewerlerine Türkiye hak kmda doğm malumat vermek için Sorbonne Universitesinde bir Türkiye profesörlüğü tesis etsek fena olnnya cak. Maamafih kabahatin yansı da bizdedir. Bu gibi yanlıslıklan görüp geçiyor, tashih etmeğe üşeniyoruz. Geçenlerde, bir makalemde yazdı ğım gibi Türkiyede bu gibi işlerle meşgul olmak üzere bir «millî propaganda ofisi» teskil etmekten baska çare yoktur. Şehirin birçok yerlerini su bastı Bataklıktan şikâyet Bozhane civanndaki bir çiftlik sahibinin balık avı içm çiftlik yanındaki yere kanallar açmakta, bunun da batak lıklar husule getirerek ısıtmaya sebe biyet vermekte olduğu tstanbul Vi lâyetine şikâyet edilmistir. Vilâyet, mevcut bataklıklarm kurutulman ve yeniden bataklıklar ihdasma meydan verilmemesini alâkadarlara teb!'ğ et • Kontenjan fşleri için Vekâlette br böro Dünkü küsat retminden iki intıba Sovyet ticaret mümessilliği, ts • tanbul konsoloshane binasında Sovyet Rusyamn mahsulât ve mamulâ tmı gösteren nümunelerden miirek kep bir sergi vücude getirmiştir. Serginin küsat resmi dün akşam saat 19 da yaDiîmıstır. Merasimde Vali muavini Ali Rıza Bey, tsanbul Ti caret Odası erkânı, tüccarlar, matbuat mümessilleri ve birçok alâka* darîar hazır bulunmuşlardır. Sergiye Sovyet Rusyanın beş senelik plânır«ın baslangıcı tarihinden Harbin ilk günlerinde Lük on beş yaşına geliyordu. Hüber levazrm hizmetine alınmıstı. Onun felsefî bir tevekkülle karsılamağa hazırladığı kur'adan sen korkuyordun. Yıllarca senin için kâbus olan onun dar göğsünde şimdi ümitlerin yaşıyordu. Zavalh Izacığım, sana taş atacağım sanma. Bana sen hiç ehemmiyet vermedin, hiç dikkat etmedin; fakat o devirde büsbütün. Bendeki teessürün hiç farkında olmadın. Lükün babası da »eferber olmustu, çocuğu yalnız büyük tatillerde de ğil, artık yılbaşmda ve paskalyada da bizimle beraberdi. Muharebe onun hosuna gidiyor ve kendisi on beş yaşına basmadan evvel tıarp bitecek diye korkuyordu. Vaktile kitaplann yüzüne bakmadı^ı halde haritaları ve hususî eserleri elinden bırakmı yordu. Vücudünü usul dahilinde terbiye ediyordn. On alh yaşında adeta adam olmuştu sert bir adam! Yaralılara ve ölülere acıtnıyan bir taş son senelere kadar olan istihsalât, ihracat ve ithalâtını gösteren gra fikler de konulmuştur. Dünkü merasim münasebetile Sovyet konsoloshanesinin sergiye talı sis edilen büyük salonuna «safa geldiniz» ve «yaşasın Türk Sovyet dostluğus ibareleri yazılı levhalar asılmıştır. Sergi gezildikten sonra davetli • ler hazırlanan büfede izaz edilmiş lerdir. yürekli. Kendisine cephe hayatma ait feci hikâveleri anlattığım vakit insanm her zan»an yapmaga hakkı olmadığı güzel ve dehsetli bir spoiv dan bahsedivormusum gibi dinlîyordu: Acele edivordu, ah! Geç kal maktan nekadar korkuyordu. Ce binde ahmak babasının izsıi de vardı. Bir gün, anladım ki Lük askere gitmeden harp bitmivecek. Sömen de damda cephe yanldıİM zaman bize veda etmeğe gelmisti. Ne zaran var! Burada. beni geceyanları uyandıran ve havkırtart bir hatirayı anmıva cesaret edece^im. O gün, odamda bir deriden kemerim vardn, onu aldım, bir iskemlenin üstüme cıktım ve kütüphanfmin üstünde duran Demos ten heykelinin basmı kervdime doirru cektim. Kımıidatmak imkân hari cinde. Hevkel, seferberliktenberi içine koyduğum altınlarla dolu idi. Elimi yeryüzünde en çok ehemmi yet verdiğim bu hazinenin içine dal Cumhuriyet Nüshası 5 Kurustur TürkiyeAmerika mukavetesi Ankara 25 (Telefonla) 1923 tenesinde Lozanda imzalanan Tür kiye • Amerika iadei mücrrmin mukavelesi tasdik edilmek üzere Mec lise gelmiştir. Feci bir tren kazası 1400 K>Senelik Altı aylık 750 Üç aylık 400 150 Bir aylık Abone şeraiti Türkiye için Hariç için 1700 Kr. 1450 800 yokttnr EDEBİ TEFRİKAMIZ: * Engerek Yazan: François Mauriat Herkes onu seviyordu, ben büe! Herkese gülümsüyordu, bana bile; fakat başkalarına gülümseroe»inden fazla değil. Baştan aşağı insiyaktan mürekkep olan bu mahlukta büyüdükçe bana tesir eden şey saflıçı, fenalık nedir bilmemesi, kayıtsızlığı idi. Çocuk lanmız iyi çocuklardı, kabul ede rim. Hüber senein dediğin gibi, mümunelik bir genç olmuştu. Bu cihetten, senin terbiyenin semere verdi ğini inkâr etmem. Lük büyüyüp te adam olsaydı rahat edecek miydi? Onda safık kisbî ve şuurlu değildi: Çakıl taslan arasmdaki suyun berraklığı gibiydi. Otlann üsiindeki çiğ gibi parlıyordu, Düğümü Tercüme eden: Peyami Safa Onu oğlummuş gibi sevdiğimi söyliyebilir roiyim? Hayır, benim onda sevdiğim şey bana benzeme mesiydi. Hüberin ve Jönevyevin hangi noktalardfa bana çektiklerini biliyorum: Gayritabiilikleri, fâni zevklere karşı istiğnaları, başkalarına ehemmiyet vermemeleri . Lük hiç böyle değildir. Ekseriyetle onu hiç düşünmem. Yılbaşmda ve paskalyada babası onu alır ve büyük tatillerdf yanımiza getirir. Lük te, öteki kuslarla bera ber ilk teşrinde memleketten aynlır. Mutekit miydi? Sen derdin ki: 'lük gibi küçük bir vahşi üzerinde bile papazlarm tesiri var. Pazar a yinlerini hiç kaçırmaz.» Kendisi bana bunlardan hiç bahsetmez, hiçbir knada bulunmazdı. Sozleri hep maddî çey'.erc dairdi. Bazan cebinden bir <aki, yahut kuş lan çağırmak icin bir düdük çıkardığı vakit, küçük siyah tesbihi otlann üstüne düşerdi, Lük acele iğilip onu yerden alırdı. Belki de pazar sabahları, öteki günlerdert daha müsterih, daha az hafif meşrep ve meçhul bir cevherle yüklü gifciydi. Bemi ona bağlıyan bütün rabıtalar arasında belki bir tanesine şaşacaksın: Pazar günleri sıçramıyan bu ge* yiği, on iki sene evveî uyuyan küçük kızın, Marimizin erkek kardeşi »andığım olurdu; balbuki Mari Lüke ne az benzerdi, bir böcek öldürmesine bile nekadar üzülmdü ve hatırlar mısın? Ağaç kovuklarıra otlarla döşeyerek içine Mervem ananın heykelini koyardı. tşte Marinetin küçük vahşi isrn'ni verdinir. o&lunda ben Marinin hayalini canlandırıyordum. dırdım ve kemeri altınla doldurdum. Iskemleden indiğim vakit boynumun etrafına doladığım kemer ensemi eziyordu. Utangaç bir tavırla kemeri Lüke uzattım. llkönce kendisine ne ikram ettiğimi anlamadı. Ne yapayım bunu amca? dedi. Bir yerde konakladığınız za • man bu altmlar işine yarar, hele esir olursan Daha birçok fırsatlarda: lnsan bununla her şeye muktedirdir. Gülerek: Oh! dedi, bana karavanam yetisir . Bu kadar parayı ne yapayım? Cepheye gider gitmez bunJan otları.t üstüne bırakmağa mecbur ola cağım Fakat yavrum, harbm başlangıcında, altını olan herkes yanında biraz çrötürüyor. Cünkü orada başlarma g«i«ceği bilmiyorlar. amca. (Mabadi 9ar)