m Cumhmriyet • I Cengiz Han TEFR1KA: 39 Yazan: M. TURHAN Reşit Saffet Bey Atinadan geldi Heyetimiz Atinada candan karşılandı Selânikte toplanan Balkan kon • feransına iştirak eden murahhaslanmızdan Kocaeli meb'usu Reşit Saffet Bey dün akşam Romanya vapurile tstanbula dönmüştür. Heye timizin diğer azaları Yunan Hariciye Nazın M. Maksimos tarafından verilecek olan ziyafette bulunmak üzere seyahatlerini tehir etmiş lerdir. Murahhaslarımız, cumar tesi günü Pireden hareket ederek pazar akşamı fehrimize muvasalat edeceklerdir. Reşit Saffet Beyin tstanbulda isi olduğundan bu ziyafette buluna mamısttr. Atinada ilmî, siyasî ticarî mehafil ile Türk beyeti samimî temas larda bulunmuştur. Yunan tktısat Nazırı M. Pesmazoğlu yakmda Ankaraya gelerek Türk • Yunan muabedesinin millî ve iktısadî «emereIerini tesbit edecektir. Heyetimizin Aafcinayı ziyareti Yu nan mehafilince büyük memnuni yetle karsılanmıştır. Muhtelif meslek mensuplan bir iki ay zarfında tstanbula kafile halînde müteaddrt seyahatler tertibine teşebbüs etmislerd^r. Tütün ihracatımız artıyor Harpten evvel beş altı milyon kiloyu geçmıyen ihracat, şimdi 19 milyon kiloyu bulmuştur Izmir, (Hususî) Ege mmtakasjnın ihracat mahsulleri arasmda kıymet itibarile birinci dereceyi tütün işgal etmektedir. Haricî ticaret muvazene • mizin tevzinine ve belki de lehimize mkişahna âmil olan ihracat maddelerimizin en mühimmi tütündür. mumî harpten evvel Ege mmtakasmdan yuvarlak hesapla ancak 5 6 milyon kilo yaprak tütün ihraç olunurken bu miktar 1926 dan itibaren yükelmiş ve takriben 19 milyon kiloyu bulmuştur. Mıntakanın yaprak tütün istih«alât ve ihracatı hakkmda esaslı bir füdr edinmek için asağıdaki rakamlan gözden geçirmek icabeder: Sene tatihsalât thracat milyon Kra 1927 25 18.4 34 1928 23,3 18,4 29,8 1929 15,2 18,9 26 1930 24.7 18,4 27,7 1931 26 10,5 13 1932 7,6 17.3 16 Ege mıntakasmm başlıca tutün is* tihsal merkezleri: Izmir merkez kazası, Foça, Menemen, Kemalpasa, Aydm, Cme, Akhisar, Salihli, Kırkağaç, Dikili, Bergama, Ayvalık, Altmova, Soma, ödemiş, Adagide, Baymdır, Tire, Manisa, Kasaba, Mupla, Bodrum, Fethiye, Ka • 1a, Milâs, Cumaovası, Söke, Torbah, Kusadası, Seicuk, Seferibisar, Urla, Karabnrun, Çeşme ve Smdırgı kazalandır. Mıntakanm 1933 senesi yaprak tutün rekoltesi 18 milyon kiio tahmin ediliyor. Bu sene piyasanm ük açdısı 15 teşrmievelde Bulgar Kutsoğlu kumpanyası tarafından yapılrmstır. Bilâ hare asıl alıcı olan Amerikan kurrvpanyalan mubayaata baslamıslardn. Piyasanm açılış tarihinden simdiye ka • dar bütün mmtakada 3.5 4 miivon kilo tütün satılmmtır. Vfrilen ma'ubin ton bîn ton mata göre Akhisar havalisinde bir buçuk milyon okka, Izmir Gavur köy havalisinde 450 bin okka, Adagide, Tire ve ödemiş taraflarmda 450 bin okka, Milâsta 18 bin, Muğlada 60 bin, Dikili ve Ahınova taraflarmda 120 bin, Salihli ve havalisinde 100 bin okka tütün mubayaa olunmuştur. • Kumpanyalann mubayaa ettikleri tütünler için şimdiye kadar verdikleri vasatî fiatlar şu suretle hulâsa olunuyor: .. tzmv Gâvurköy beher okkası 6 0 9 0 kurus arasmda, Manisa 60 80, Adagide, Tire, ödemiş 50 • 65, MOâs 60 • 75, Söke 60 75, D&üi, Altmova 60 75 br. Büyük kumpanvalar Uk parti ihtivaçlanm bu flaüaria temin ettikten sonra tedricen piyasadan çekilmeğe başlannslar ve eksperleri vasrtasüa müstağni davranarak fiatleri kırroak istemis • lerdir. tnhisarlar idaresinîn tam zamanmda ayni fiatler uzerinden mmtakanm her tarafmda mubayaaya basla maaı aayesmde mostahsilin müskül vaziyetten kurtulmak istidadı belirmiştir. Her sene iyi dns tütunleri satın a Ian ba trampanyalarm senelik ihtiyaçlarmı temin için müsak fiatlerle mubayaaya devam edecekleri kuvvetle S • mft edilmektedir. Ege mmtakasmda ba sene tstihsa! oiunan tutunlerîn insrm azarm iyi kalitedir. Vc geçen seneden daha güzeldir. Hali dazîrda eski senelerden müdevver tüccar elinde takriben on buçuk milyon kilo ve mustahsil elinde de iki vuz bîn kilo stok mevcut olduğu söyleotyor. Yeni rekohenm mebzuliyeti Ve eski stoklarm ihmai ediimryecek derecede bulunması küçük tüccara yeniden satm almak cesaretmi veremi yor. Bunonla beraber hariçle sıkı mBnasebetf olaniar müsait vazivetlerden eareierm! anvacaklardir. c ıuvmro #> 18 Teşrînîsanî 1933 Ba akşamki program J Naymanları, Taycigotları kendine bendeden Cengiz Ulu Gökçeye de ehemmiyet vermiyordu Fakat onlann temiz yörekH olduk lanna bir türlü manarmyordu. Cengiz gîbi Iradretli ve beybetli bir adamı, halkı kışkırtmak suretile, devirmeği göze «Ian Gökçenin guya bükümdarlığa gednnek ktediği Hazan pek kolayldda ortadan kaldıracağma şüphe yokhı. Eger Uln Gökçe bu dediklerini yaparsa ve bir gün Hazan da kündeden atarsa Cengizin tahb kendi ihtiyar kocasına kalacaktı. Demek ki ana krafiçelikten ny nlıp doğrudan doğruya tahbn sahibi clmak saadeti kendisme dolayısfle ol • sun vadediliyordu. Fakat bu saadetin omrü nekadar olabilecekti?.. Kocası y«tmif yaşını geçkindi, bir ayağı çu kttrda idi. Hanlığa geçse bile nihayet birkaç yd yaşryabflirdi. O vak*?... UKra hatun, hükümdarhga kocası tnn geçmesmden sonra doğacak gunleri düşününce içine bir ezgi yayıldı. Çünkü bugünler kendisme ancak unutuluş, kfiçülüş ve zillete düşüş getirebiiecekti. thtîyar kocasmm SHimile beraber bö • kümdarlık şu çıpiak herife geeeceği ve onunla kendisi arasında ne kan, ne *oy münasebeti olmadığı için vukuu tstenilen değişikfiklerin sonu ağtr bir sokut, dayambnaz bir mbidam görimüyordu. Ulun hatun bu feci htikbalin karan» Iığim rabtmda hisseder gîbi oMu, Ukn Gökçeye hoeara etti: Cengiz, bensn dğerimden bir parçadV. Sen enu duşurmeğe kalkışmakla pençeni dğerime sokmnş ohıyorsun. Ben buna susarmı ymn, seni başıboş bırakır myım? Akhm başına al da mme çe • kfl. Beyteriu kamnı varsm Hazar ara • •m!... Uhı Gökçe, halk arasmda hayli nü ruz sabibi olan ba zeki ve cesur kadms tatlı sozler ve aidatıcı vaitlerle kendine nydunnak, bilhassa onun önünde açılan şu tehlikeli babam Cengize ak setmemesim temin etmek için birşey ler söylemek irterken Mktigilik içiğe kartnmn omnzuna elini koydu: Gökçe bizi smıyor, Cengize kız • gm olup olmadığimızi anlamak isriyor. Yoksa o, Cengizin öldüriiîemiyeceğinî ve hele bizim han için eanımısı seve »eve feda edecegimizi pek iyi bilir. Sorra oğluna döndü; Cengiz de insandır, bir gün ohır ölür. Fakat Cengiz, ulu bir handır, öldürülmez. Boş yere tasalanma, üzul rae. Ulun hahm belki anlamadı, lâkin Uhı Gökçe babasmm ne demek istedî ğini pek iyi anladı, fena halde de utandı. Türk Moğol tabtım kendilerine raaletmek icm ahlacak adımın vaktiıri seçememek, yapüacak hamlenin şeklini de tayin edememek kendisini terietici bir hicap içinde bırakmıştı. tşte babasına vaktinde yar olacağmı sandığı Ulun hahm, şu haileli dakikada da Cengizi feda edemiyordu. Demek ki kendi muhakemesi yanlıstı, o halde babasmm işaret ettiği gibi isi bir tecriibe şekline sokmak ve gene babasmm işareti veçhjle Cengizi öldürtmeğe deeil, öldürmeğe hazırlanmak lâzımdı. Bu, bir kaza tertip etmekle mi, yoksa zehire müracaat etmekle mi temin olunabilirdi? Şimdilik belli değildi, ancak babasmm tayin edeceği pünde düsünülebilirdi. O anda yapılacak sey, Ulun hahmun hiddetini yatıshrmak ve süphelerini gidermekten ibaretti. Ulu Gökce terini knruttu, zekâsım topladı: Erlik canrnıı alsm, dedi, buraya gelmdye kadar azap irinde idim. ıztı rap içinde idim. Analığnnm Beyteri SKi görerek, Börtanm da doğurma asmdan sinirlenerek Cengize saldıracağı m, halkı da kendnine uydurmak ist yeeeğmi sanıyordum, üzülüyordum. Omm böyle bh fîkri varsa öniine geç mek borcumda. Onun için ağzım aradnn. Tannya teşekkSr ederim, korkum yerazmiş. Oğlundan hem zeki, hem çok görgulü olan Minigilik iciğe güler bir yüz takmdı: Ulun hatun, dedi, iğne deliğin • den dünyayı seyreder. Senin kendisini ve beni denemek istediğini nasıl anla maz? Zaten senin fikrin bozuk, için kanşık olsa gelip te bize böyle şeyler mi söylerdin?.. Cengizi öldürtelim deyi şinden t i l e onu yasatalım demek i»te diğin anlaşılıyordu. Haydi git, ulu ham gör, görüş. Çünkü seni bekliyormus!... Ulu Gökçe, kırgın ve kızgın, oradan çıktığı strada Hazara rasgeldi. Genç prens, birkaç kisiye hızlı sesle emirler veriyordu.. Han yağız ata binecek, önünde kara tug ve kara bayrak çekilecek. Büyük davul yedi nöbet çaldıktan sonra parçalanacak. Cenazeye gelenlerin hepsine yeraek dağıtüacak. Haydi durmayuı, işbasma dağılın, Ulu Gökçe, Ulun hatunla babasmm önünde uğradığı hicabı, düsünce sakatlığuıdan yüreğine bulaşan üzüntüyü su genç prensi kendine imale etmek suretile telâfi etmek hevesine kapıldı, Hazann yaıuna yaklasb: Ne oluyor Hazar? Han, kendi ocağma kılıç mt çeldyor? Beyter öl müş, Börta Merldtler yurdundan gel • mif, gelir gelmez de doğurmus. Bun lar tuhaf şeyler, ioanılmıyacak seyler. Ben saşırdım ya, Tann da saskma döndül Hazar, sanki bir atm ölütnünden ve bir kısrağm doguruşundan bahsedili • yormus gibi bu sözlere ne kıymet, ne ehemmiyet verdi, genç çehresine hiç te yakışmıyan bir dddiyetle kaşlanm çatb.. Benim dilim ulu hanın dilidir, yüreğim onun yüreğidir. O ne söylerse ben onu söylerim, o ne düşünürse ben de onu düfünürüm. Han, kardefim Bey • teri süt gölünde gezmeğe göndermek istemis. Kardeşim için bu bir iyilik ol • masa han istemezdi. Börtanm çocuğu • na han, Cuci demiş ve çocuğu akşa • mıs. Demek ki hoşlanmıs. Onun hoşlandığı çocuğun önünde ben ulcafinm, diz çökerim. Ve sonra hiddetlenir gibi oldu, sert sert sordu: Yoksa sejı bask« türlü mü düşü miyorsun?... Ulu Gökçe, dîlmin ucuna kadar gelen kürürleri içine sindirdi, sükunetle cevap verdi: Hayır, başka türlü düşünmüyo rum. Yalnız senin şu ölümler, doğumlar için neler düsündüğünü öğrenmek is • tedim. Varol küçük Yesügey!... Tam bir beyzade kanı taşıyorsun, bir beyzade gibi düşünüyorsun. Ulu han sana yaraşır; sen ulu hana yaraşırsın. Tann, biribirinize bağışlasm! Kelimelerin ağzmdan çıkışmda bir tükürüş hızı vardı, elinden gelse genç prensin kulağma kelime değil, yüzüne balgam dökecekti. Fakat bunu yapamadı, hiddetini belli de etmedi, kısa bir selâm vererek aynldı. Hıncuıı bizzat Cengizden çıkarmak, ağzina gele ni ona söylemek istiyordu. Bu kararla hem yürüyor, hem söyleniyordu. Babamın dediği doğru. Bizim yarattığımız, bizim yasattığımız şu adamı öldürtmek elimizde değil. O, keçe ustunde güle güle uyurken ölmelidir. Bu iş yapıhncıya kadar disimizi sıka hm. Fakat onu yüreğinden yaralamayı da ımutmıyalım. Cengiz, bildigimiz gibi, kendi otağında yoktu. Giincünün yanında idi. ölen kardesmi, doğan çocuğu, tepesinden tırnağma kadar hiddet kesilen anasmı unuttuğu gibi Ulu Gökçeyi çağırttığmı da unufmustu. Çıplak Peygamber, o nun başka bir çadırda bulunduğunu öğrenince biraz daha titizlendi, haber yolladı. fftfabad! var ) ISTANBULt 18 gramofon 18,30 fransızca edrs (müptedilere mahsus) 19 Mahmure Handan Hanım . 20 Bedayii musiki heyeti . 21,30 gramofon 22 Anadolu Ajansı, Borsa haberi, Saat ayan. VtYANA: 18,25 plâk konseri 18,55 hafif musiki . 19.40 konferans . 20.10 şarkı 21,05 havadisler 22.35. BÜKREŞ: 18,05 çocuklar için musild 19.20 rad* yo orkestrası 20,05 plâk neşriyatı, ve konferans . 21,05 bir kilise korosu. 21,35 konferans • müteakıben: Şarkı konseri 22,20 plâklar ve orkesrra kon seri . 22,50 havadisler ve Rumen halk musiki si. BUDAPEŞTE: 18.05 Macar halk havalari . 19,05 konferans 19,35 orkestra konseri 20,35* mektuplar 21,25 plâk neşriya. h . 21,45 havadisler 22,05 muhtelif 23,05 havadisler ve konser. VARŞOVA: 18 operalardan diiolar • 18,20" örg konseri (bir Idliseden nakil) 20,25 konser 22,20 Chopin konseri 23,05 fransızca bir musahabe . 23,30 dansing. ŞtMALt tTALYA RADYOLARI: 18,05 kadın programı, plâk nesriya. tı 21,10 musahabe 21,50 bir operet nakli. Yılbaşı piyangosu Bu seneki büyük ikramiye 500,000 liradır 934 yılbaşı Tayyare Piyangosu yılbaşı gecesi saat sekîzden itibaren çekilmeğe başlanacak ve saat 10,5 ta neticeleri radyo ile ilân edile • cektir. Bu seneki yılbaşı piyango sunun büyük ikramiyesi 500,000 liradır. Yani onda bir bilet 50,000 ve yirmide bir bilet te 25,000 lira alacaktır. Keşidede 5850 bilet kazanmış olacaktır. Bu numaralarm 5,000 adedi 50 şer liralık amorti alacak • lardır. 850 bilete d"e büyük ikra • miyeler çıkacaktır. Satışa çıkarılacak bilet adedî 16 ncı tertip Tayyare Piyangosun da oldugu gibi 50,000 değil, 25,000 dir. Buna göre isabet ihtimali 2 misl çoğalmaktadır. Bilet ler kânunuevvel başından itibaren piyasaya çıkarılacaktir. Yılbaşı piyango biletleri şimdi • den bütiin viliyet ve kaza merkezlerindeki Tayyare Cemiyeti şube lerine gönderilmeğe başlanmıştır. Satış, 31 kânunuevvel akşamı saat sekize kadar devam edecektir. Yılbaşı gecesi, keşideyi müteakıp listeler tanzim edilecek ve 1 kânunu sani 934 te neticeler gazete ile ilân edilecektir. Numara adedinin yarı yanya az ve isabet fhtimalinin de iki mislî fazla olma&ından, yılbaşı piyango biletlerinin fazla rağbet göreceği tahmin blunmaktadır. Bu seneki yılbaşı piyangosunda 1 adet 500,000, 1 adet 200,000 li ralık büyük ikramiye ile bir adet 100,000 ve bir adet 50,000 liralık mükâfat vardır. Bundan maada 100,000, 50,000, 30,000, 20,000, 15,000, 10 000 liralık birer ikramiye mevcuttur. 5,000 numaraya amorti çıkacak, 841 numaraya da gene muhtelif miktarda ikramiyeler isabet ede cektir. Toz yumurta ihracı Bir tacir, bu iş gayri iktısadidir, diyor Yunrurtanm toz haline getrrilerek ihracı yolunda tetkikat yapıldığm . dan babsetmiştik. Alâkadar tacir lerden bir lnsmı, harpten evvel mem leketimizde böyle bir tecrübeye girrsilmiş olduğunu; fakat müsbet bir netice alınmadıgun ileri sürmekte . dirler. Yumurta ihracat tacîrlerinden Bayraktarzade Sabri Bey, bu tetki kat mirr*asebetile mütalealannı bir muharrirknize şöyle hulâsa etmistirı « Yumurtanm, Avrupaya yakm olan memleketlerden toz haline getirilerek IKracı gayri fktısadidîr. Bulgaristan, Romanya, Yugoslavya, Polonya, Belçika, Hollanda, Danrmarka gibi sarf iyat piyasalanna yakin olan memleketlerden yırmurtamn toz ha TOrkYunan t'caret ofisi Türk Yunan ticaret mukave • lesi mucibmce teşekkülü lâzim g« • len muhtelrt ofUin taltmataamesi henüz alâkadarlara teblig edilme F miştir. Talimk Vame projesi ihra cat ofisi tarafn 4an hazırlanarak vekâlete gönderi'mişti. Yunanlılar murahhaslanm da tayin etmiş hu • lunmaktadırlar. Ofise melekotimİB namına iştirak edecek murahhaslanmız bakkında henüz malumat aIınmatnıstır. Yumurta stoVu azaldı Son hafta zarfında yumurta fiatleri normal vaziyeli bulmuştur. Mevcut stok milctan da UTnumiy^I» »z&i. mışhr. tstanbulda Fhraç ediimek üzere 2 bîn sandık kadar yumurta stoku vardır. tzmîrde is* sıtok yu murta bemen kaimamış gibidîr. Tütıncülük şirketi kuruluyor Memleketimizde yaprak tütün ticaret ve ihracatile uğraşmak üzere büyük bir limitet şirketi teşkili hakkında Gümrük ve İnbisarlar Vekâletince hazırlanan lâyihanın Millet Meclisinde tnhisarlar encüme nince kabul edildiğini yazmıştık. Bu şirket bir milyon lira sermaye ile işe başlıyacakür. Merkezi tstan bulda olacak, diğer mühim müstahsil mıntakalarda şubeleri buluna caktır. Şirkete tnhisar idaresi yüzde elli insbetinde iştirak edecektir. Diğer yüzde elli hissesini maruf iki bankamiz alacaktır. Şirket tarafından Almanya, Mısır, Amerika gibi bazı mühim satış merkezlerinde ayrıca teşkilât vücude getirilecektir. Yeni tütün ihracat şirketinin d"erhal teşekkül ve faaliyete geçmesi için bu husustaki kanun lâyihasınm kanuniyet kesbetmesi beklenmek tedir. bir line getirilerek sevk ve îhraç edil « Tiraret Odası vejetalin istihsalât diği vaki değildir. Harpten evvel, ve sarfiyatı hakkında tetkikat yapmemleketimizde yapüan tecrübe • mağa başlamıştır. Bu tetkikat esnasmda istihsaiin arttınlması ve ih | ler, yumurta fiatlerinin düşkürt ve racatın da teminî yolunda alınması maliyetçe gayet ucuz olmasma rağ lâzım gelen tedbirler arastınlacaktır. men, müsbet netîce vermemiştir. Bu Vejetalin tefkikatı Fransanın iki aylık kontenjanı sebeple yumurtayı toz haline getirmek teşebbüsünden de vaz geçilmiştir. Çin gibi, yumurta ta olan memleketler ınü»telıliki içiıj, bu şekil büyük piyasalara binlerce mil uzak* ihraç faydalı olabiHr. Bize gelince yumurtalanntızı toz haline getire rek ihraca uğraşmaktansa mevcut mahreçlerimizi elden kaçırmamağa ve bilhassa bankalarm, yumurta ihracat tacirlerrmizi teşvik ve hhnaye edecek bir vaziyet almalanra temine çalışmak daha çıkar yoldur kana atindeykn.» Frans» hüicumeti son iki aylık kontenjan kararna.mesini neşretmiştir. Yeni kararnatn«ye göre meonleketimizden 211 kental sebze hulâ sası, 1103 kilo oğlak derisi, 713 adet koyun ve kuzu derisi almabilecektir. Denize düşen mailardan aiınan gömrök resmi Gümrük idaresmin denize düşen tüccar mallanndan da gümrük resmi aldığmdan bahisle alâkadar ma • kamlara müracaat edilmiştir. Şambr Maritim de tstanbul ticaret odasma ayrıca müracaat ederek, tacirlerin sun'u taksiri olmıyan bu gibi hal Ierde konuşmentolardan, denize dü • şen mallara ah gümrük resmi mik tannın tenzili ınuvafık olacağını ileri sürmüş ve teşebbüsatta bulu • nulmasını rica etmiştir. Amerikanın Japonyanın ve ingilterenin bahrî vaziyetien Londra 17 (A.A.) Avam ka marasında hali hazırda mevcut de . niz kuvvetleri efradınm 1914 senesîne nazaran ne miktarda olduğu sualine cevaben bahriye birinci lordu, yuvarlak hesap olarak Amerikanın bahriye efradı miktarrni 39,700, Japonyanın takriben 40 bîn kişi artmışhr. İngiHerenin ise 55,400 kişi eksilmis olduğunu beyan etmiştir. Verem möcadele fakvimi tstanbulda, veremle müsbet bir şekilde mücadele etmekte oln cemiyet, 933 senesi münasebetile zarif bir duvar takvimi çıkarmıştır. Takvimin resimleri ayni zamanda cemiyetin yaptığı ve yapacağı işleri canh surette hu lâsa etmektedir. Buna göre cemiyet 1927 den bu seneye kadarld müteferrik mesaisi ve yardımlanndan hariç olaTak Erenköy sanatoryomunu açmış, yeni doğan çocuklar üzerinde Kalmet aşısı tatbikatını tamim etmiştir. Aza miktan 500 den 2500 e çıkmıştır. Fakat ne yazık ki bu 25«00 âza 600,000 niifusu olan bir şehirdedir. Cemiyet halki tenvir ve mücadeleyi teshil için «Yaşamak yolu» mecmuasmı çıkar maktadır. Bundan sonra verem pu lu çıkanlmasına, içkilere bandrol k o nulmasına, Eyüp ve Üsküdarda birer dispanser açılmasına çahsılacaktır. Evler ve salonlar için güzel bir tezyin vesilesi de olan takvimi, bilhassa binlerce veremliye elini uzatan cemiyete yardım etmiş olmak üzere alraalannı halkımızdan rica ederiz. İcki düşmanları dün bir müsamere verdilçr Galatasaraylılar Cemiyetînde Tapu Müdörlüğünün bir cevabı Tapu Umum mudurlüg^ınden dun çu tezkereyi aldık«Muhterem gazetenızin 16 temmuz 933 tanhlı nushasmda Tapu ve Kadastro Umum mudürluğunun nazan dıkkatine serlevhası altında neşrolunan yazı ya pılan tahkıkte Bursanm Susığırlık karyesindekı Husnü Efendıye aıt bir çıftlik ile 6 parçada 44 donum tarlanın olçul mesi ıçin bu karyeye arabanın bır saatte uç lıraya ve otomobılın 20 dakikada dort liraya gıdılebıleceğı anlaşılmıştır Araba ile gıdildıği takdirde goturulecek kıymetli mesaha aletmln sarsılacağı duşunul mekle beraber araba ile otomobil ucretleri arasındaki farkın bır lıradan ibaret olduğuna gore 20 dakıkahk bır mesafeye araba ile bir saatte gıdümesının gerek vaktın zıyaı ve gerek işin vus'ati ıtibarıle çabuk bitırılememesi cıhetlerınden dolayı memurun otomobıli tercıh etmesinde isabet ettiği kanaati hâsıl olmuştur > ' tçki düfmanlarının dünkü müsamerede temsil piyegten bir sahne Türkiye içki düşmanlan tarafından dün Sehzadebaşında Ferah si nemasında güzel bir müsamere verilmiştir. Müsamereyi, cemiyet reisî doktor Fahrettin Kerim Bey açmış ve doktor Ibrahim Zati Bey bir nutuk söylemişir. İbrahim Zati Bey, dünya içki aleyhtarhğı cereyanlan ettikleri Dün Bcyoğlunda, Galatasaraylılar Cemiyetinde bir toplantı ya pılmif ve Galatasaray lisesinin ticaret ve bankacılık kısmının yeni mezunlarile eski mezunlan birbirlerine tanıtılmıştır. Resmimiz, çok samimî bir hava içinde geç vakte kadar devam eden bu toplantıda bulunan Galatasarayhlardan bir grupu göstermektedir. hakkında malumat verdikten sonra içkinin içtimaî ve sıhhî tahribah üzerinde bircok misaller zikretmiştir. İbrahim Zati Beyin nutku şiddetle alkışlanmıştır. Bundan sonra klâsik musiki parçaları çalınmış ve bir piyes temsil edilmiştir. 18 11933 cumartesı günü akşamı saat 91 de ehirTıyatrosu istanbut Belediyesi P E R 6 Ü NT Yazan : Henrık Ibsen Bestelijen E. Grieg Turkçeje çevıren Senıha Bedrı H. III Halk gecesi ııııııııı