Camhuriyet' HARPTİE YAVUZ Yazan: G. KOPP [ Çevtren: A. DAVER Şehir ve memleket haberleri j iyasî icmal Romanyadaki kabine buhranı erek Balkanlarda, gerek Orta Avrupada mühim bir mevkü olan Romanyada hiç beklenil miyen bir zamanda kabine buhranı başladı. Şimdiki Başvekil M. Vayda parlâmentoda ekseriyeti haiz kcylü fırkasuıın mümessili olduğundan mevkiî Jtağ. lamdı. Romanya hükumeti haricî K . yasette dahi birçok muvaffakiyetler ka. zannuşb. Küçük ttilâfm diğer azalan ile rabıta ve münasebetini çok takvi • ye etmiş olduğu gibi Besarabya mese • lesi yüzünden Sovyet hükuınetile çok . tanberi mevcut olan zıthyet ve münafe. reti tahfif etmiş, iki devlet arasmda tabiî münasebatuı iadesine yol actnışh. Diğer taraftan cenubî komşusu Bulgaristanla münasebatını iyileştirmekte idi. Romanya ve Buigar krallan arasında ahiren vuku bul an mulâkat iki dev. let münasebatmda iyi bir hava yarat • mıştı. Romanyadaki kabine buhranı da • hflî ve haricî meselelerden değfl, belki krallık ile hühumet arasındaki salâhiyet davasından ileri gelmiştir. Bu dava yeni birsey değildir. Bun . dan evvel ki Başvekil ve millî köylü fır. kasmnt Iideri M, Manik dahi kralın ve maiyyetinm hükumet i^leri üzerinde tesir yapmalanndan memnun olmıyarak çeldlmişti. Fakat hükumet gene ayni fırkamn elmde kaimıştı. Bu defaki ihtilâfta köylü ftrkası, simdiki Başvekil i ısrarla iltizam ettiğ'n den mesele sahıs meselesi olmaktan çıkmıstır. Başvekil M. Vayda fle fırkası kralı diktatörlük temayülü ile it ham etmiş, sarayın kabine islerine mu. dahaleden menedilmesmi istemiştir. Kral Karol bu yoldaki taleoleri muvafık görmemiü. ortadaki ihtilâftn hal. li için Başvekil fle fırkasına mü'acaat et'eceği verde mi'^alîf fırka olan liberallerm ideri Dr. Duca ile temasa rt rismisrir. Anlasılan veni hükumeti Dr. Duca teskil edecektir. Bu takdi'de Ro manyada tekrar Fransız nüfuzu bir hay li kı"vet bulacaktrr. Y^ni kabmede M. Tituleskonun kalm kalmıyacağı kat'î surette ma'um değildir. Şu ka dar var Id Romanya Hariciye Nazm h'cbir fırka va mensup bulunmadıemdan ve sam;mî Fransız dostu olduğun, dan yeni kabinede dahi mevkiini muhafaza etmesine bir mâni yok gibi görünmektedir. MUHARRF.M FFY7J 13Teşrinisani 1933 74 Sigarayı memnuniyetle kabul eden esir konyağa zehîrlenmek korkusile elini bile sürmedi Midilli, oğleyin birde bizi çağırdı. Tekrar Rus filosu üzerine düşmüştü. Düşman muhrîpleri, hemen kruvazörün üstüne saldırnnslar ve çabn cak ona yaklaşmişlardı. Muharebeyi kesmek lâzımdı Çünkü düşman adeden çok faikti ve çok giizel ateş etmekte idi. Bereket versm ki top • ları, kâfi derece uzun menzilli de ğil. Diğer taraftan Rus kısrru küllisî yaklaşmakta devam ediyor. Biran evvel düşman zirhhlannm ağır topJarmın menzili haricine çıkmak lâ zım. Biraz sonra Midilli, bizi tekrar çağtrdı. Ruslar, şimale doğru sey rediyorlar. Bizim de denize cıkmış olduğumuzu farketmiş görünüyor • lar ve bir müstalıkem limana ilticayı tercih ediyorlar. Yavuz maalesef çok şarktadır. Sivastopol yolunu kesmemize imkân yok. Düşman filosu, timal istikametinden baska nereye gidebilir? Bizhn rtakliye gemîlerimiz, »ağ ve salim Trabzona vâsıl olduklan için süra timizi arttırarak Karadenizin orta • sına, Midillrnm Ruslan gördüğü mevkie doğru yol verivoruz. Onlan yakalamak için belki de daradar yetisiriz. Fakat saatler peçiyor, akşam olduğu halde düsmandan eser yok. Bütün bu sefer bosuna geçecek gibi •görünüvor. Bu da pek hosımruza gitmiyor. Bütün vortu gecesi denizlerde serseriyane dolasmamız, hiç olmazsa. bosuna sitmesin. Düşman donanmasını yakalamak imkânı olmadığını anlayınca ertesi gün için Midilliye bir randevu verdik. Gece hâdisesiz geçit. Ertesi sabah, öîrleye doğru, Mi dilliye tesadüf ettik. kruvazör, fili kasmı indirerek aldığı esirleri bize gönderdi. Midilîi, dar bir gemi olduğu için, fazla yer yoktu ve btı e»irler, mürettebati iz'aç ediyordu. Sonra esir Ruslar, sıkı ve şiddetli bir nezaret altında otmalarına rağmen, Midilli Rus donanmasma tesadüf ettiği zatnan, rahat durmamişlar ve hapsedildikleri ambarın lumbuzlanndan merak ve endişe ile muharebenin cereyanını seyretmişler, annra lcorkul»«"i artmı» v« kapıyı yumruklamağa, tekmelecneğe kalkişmışlar. Zavallı herifler, son dakikalarınm geldiğini ve soğuk bir deniz banyosu yapacaklarnM zanederek korkudan adeta deli olmuşlardı. Midilli ile kendi harp gemilerinin karşıiaşması, onların hiç te hoşuna gitTnemistir. Midilli, cenubu .şarkî rotasmda seyretmek emrini aldı. Bizitn Trabzona götürdüğrümüz nakliye vapurlarını alıp tstanbula getirecekti. Küçük birader, süratle uzaklaeırken, Yavuz da tstanbul boğazına doğru yol verd;. Çok geçmede» limana girecek ve noel gecesini limanda geçireceğiz, diye düşünüyoruz. Şimdiye kadar, denizde bu yortuya lâyik bir hava bulamadık*& da bu çıkışın mesut sükunetinden memnuBuz Artık Ruslarm bizi rahatsız etmelerine imkân yok. Çünkü çoktan Sivastopola varmış olmalıdırlar. Maalesef bu düsüncemîzin tamamen aksi çıklı. Çünkü nahoş bir sürpriz bizi bekliyordu. Midilliden aldığımız esirlere yer bulduk. tki bahriye zabiti, zabit vekillerinm salonuna yerleştirfldi. Efrat ise baş altında ikinci güverteye konuldu. Polis karakolunda dayak mı atılmış? Bir şikâyet üzerine tahkikat yapılıyor Dolapderede Kordelâ »okağında Fatma Hanım apartımanında otu ran Didar Ahmet Hanım isminde bir kadın dün yiizü gözü şişmiş ve yaralı bir halde Müddeiumumiliğe müracaat ederek Dolapdere Köprü polis mevkiinde dövüldüğünden şikâyet etmiş ve muayenesini iste miştir. Bunun üzerine Didar Hanım ts • tanbul tabibi adlisi Enver Bey ta • rafından muayene edilmiş ve raporu Müddeiumumiliğe gönderilmistir. Yapılan muayene, şikâyetçi kadına sert bir cisimle vurulmak su • retile burun kemiklerinin knnldığını, gozlerinin alfanm şistiğini, vücudvnün muhteiif y»»rlerin'''p gene aynî .akı'Iu. "!t yara ve bereier mevcut olduğunu teylt etmiştir. Yaralının burun kemikle rinin kırılması yüzünden hayatt tehlikeye maruz bulunduğu için on gün sonra tekrar muayenesine de lüzum gösterilmiştir. Didar Hanım, istidasında vak'ayı söyle bildirmiştir: «Geçen perşembe günü, aparti • manımızın birinci katmdaki kira cilarla aramızda çıkan kavgaya müdahale eden polisler beni karakola götürmek istediler. Ben haklı ol duğumu, diğerleri hakkında mua • mele yapılmasını söyleyince, polis memurlarından Lutfi Efendi beni yakalıyarak yumrukla yüzüme, burnuma, gözlerime vücudümün rasgele yerlerine vurmağa başladı ve zorla karakola götürdü. Dayak atan polis memurile hâdiseye sebebiyet veren Madam Kalyopi ve Anastasiden davacıyım.» Müddeiumumilik yapıjan şikâyeti ve tıp raporunu ehemmiyetle na zari itibara alarak tahkikat yap • mağa başlamıştır. Dün Polis müdürü Fehmi Bey tstanbul Müddeiumumisi Kenan Beyi ziyaret ederek kendlsile uzunboylu görüşmüştür. Universite hocalarına yeni unvanlar verildi Hocalar, Profesör, Doçent ve Ordinarius olarak üç sınıfa ayrüdılar Fsirlerin anlattıkları Eroinciler de affedildi Birinci sahifeden mabat serbest bıırakılması lâzım geldiğ'ni dün Müddeiumumiliğe bildirmiştir. Bu tebligat üzerine geçenlerde gizli eroin sebekesi meselesinden Ağırceza mahkemesince mahkum edilen Blumental, YOF^Î ve Niko Camadanis biraderler, tstelyo, Harilaos ve Kadri Efendilerle Matma • zel Elen:, derhal tahliye edilmiş Ierdir. Bunlardan başka Tevkifane ve Hapisanede bulunan esrarcılarla eroincilerden kaçakçılık kanunundan evvel takibata maruz kalanlar da serbest bırakılmışlardır. Dün akşama kadar tahliye edilenler (450) ye baliğ olmuştur. Tahliyeleri lâzım gelen diğer mevkuflar da mahkemelere bildi rilerek haklannda karar istenil Biiştir. Bulgoristandan memleketimize hicret etmek istiyen Türklerin mal ye mülklerini orada satarak para • *ım memleketimize getirmelerine Buigar hükumeti müsaade etme mektedir. Hicrette muztar kalan Turkler. iden bir kısmı orada sattıkları emjral v e emlâkin bedeli ile şeker ve «aire satın alarak tstanbula getir mişlerse de bunlar bir müddetten • beri gümrük ambarlarmda durmak4a idL Ald'ığımız malumata nazaran fcükumet, mühİm bir miktara baliğ olan bu eşyanın ithaline müsaade etmiştir, Bulgaristan Törkl'erinin getirdiKleri eşyanın ithaüne müsaade edildi Bir az aonra amiraim yaverini görmek için emir aldım. Yaver, kutnanda köprüsünün altındaki bir kamarada beni bekliyordu. tçeri girince masanm üstünde bir kadeh ile bir şise konyak gördüm. Anlaşılan gözlerim içki şişesmin üzerinde fazla kalmış ve yüzüm tuhaflaşmış olmah ki yaver gühneğe basladı, sonra vaziyetî bana anlattit Ttus esirleri şimdi kamaraya getirilecekler ve ben tercümanhk edecektim. Şişenin içindeki şey, Ruslann dilini çöztnek için kullarulacak bir ilâçtı. tlk esir getirildi. Bu, iri yarı delikanlı, bir gedikli zabitti. Rusa bir sîgara ikram ettim. Memnuniyetle aldı. Yaver, bir az hoş beş ettikten sonra, bir kadeh konyak doldurup ona verdi. Fakat Rus endişeli bir hal aldı. GHz'eri korku ile etrafa bakmağa başladı. Acaba nesi var? Hayretle birbirimize bakiyoruz. Çünkü Rusların umumiyetle içkiyi sevdiklerini biliyoruz. Halbuki karşımızdaki Rus, konyak kadehine elini bile sürmüyordu. Nihayet: îçki aleyhtan mısmız? Diye sordum. Hayır demek ister gibi başım salladıktan sonra, once benim içtnemi teklif etti. Ha! Anladım ki kendisini zehirlcnek iatediğimizden korkuyor. Esirrn söylediğini yavere tercüme ettim ve konyaktan ilk ötnce benim içmeme müsaade etmesinî istedim. Zabit gülmeğe başladı ve «tçiniz!.» Dedi. Ben içer içmez Rus gedikli zabiti de kadehi boşalıttı. Aradaki soğukluk geçmi», buzlar erimişti. Konuşmağa başladık. Gedikli za bit Athos vapuruna mensuptu. Memleket dahilinde bütün belediEvveiâ seyahatlerinln hedefi ne ye reislerinin iştiraklarile teşrinisaolduğunu sordum. Samimiyetle verntnin yirmisinde toplanması evvel diği cevap şu idi: ce kararlaştırılmı; olan belediyeler Zonguldağa gidiyorduk. Va kongresinin içtima tarihi gayri mupurumuz taş yüklü idi. Gemiyi liayyen bir zamana tehir edilmiştİT. manın geçidinde batıracak ve bu suretle limanı tıkayacaktık. Aynı maksatla Oleg isminde ikinci bir vapur daha denize çık mıştı Gedikli zabit Oleg vapuruTevfik Salim Paşa ile Hacı Adil nun eşkâlini sövledi. Tamam!. Mive Yusuf Ziya Beylerin istifalarındillinin geceleyin rast gelip Athosdan dolayı Şehir meclisinde üç aza* tan evvel batırdığı gemi Oleg idi. lık münhal bulunmakta idi. Bir Kendisine Oleg'in başına gelemi müddettenberi mezun bulunan t* anlattığım zaman o kadar şaşırdı Bankası müdürü umumî vekili Muki inanmak istemedi. tkînci bir kaammer Bey de Şehir meclisindeki deh konyak daha ikram ettik. Pek azalıktan istifa etmiş bu suretle hoşuna gitti ve yavaş yavaş çekinmünhal dörde baliğ olmuştur. genliği geçti kendisine emnrye* tstifa edenlerin yerlerine yedek geldi ve bir »igara daha istedi. Arazalardan en fazla rey sahibi oltık çenesi açılnustı. mak hibarile Eminönü kazasmdan (Mabadi var) sabık borsa komiseri Hilmi ve avu • kat İbrahim Beyler, Beyoğlu kazasmdan da Ayşe Remzi Hanımla Karaosman zade Suat Beyler mecBirinci sahifeden mabat lise iltihak edeceklerdir. Kanser, sıtma, cüzam hastahklarile mücadele esasları, verem ve diğer emrazı içtimaiye ve sariye etrafındaki son tetkikler de mevzuu bahsedildi. Komite, bu hastalıklar hakkında Atinada bulunmakta olan Habedünyanm her tarafmda tatbik edişistan dariciye nazırı M. Haroninm len usulleri müzakere etti, bun • bugün şehrknize gelmesi beklen • lar hakkmdaki noktai nazarlannı ve mektedir. en muvafık olan usullerin hangiler! M. Haroni mütenekkiren seyahat olduğunu tesbit eyledi. ettiği için resmî merasim yapılmıBunlar istîşarî mahiyette oldu • yacaktır. ğundan tatbikı mecburî değildir. Komiteye memleketimizdeki sıtma mücadelesîne ait tafızim ettiğimiz raporu tevdi ettik. Bu rapor çok aTürkiye lş Bankası Trabzon lâka ile karşilandı ve memleketi şubesi muhasebecisi bulunan nesli mizia sıhhati umumiye vaziyetinin mizin değerli şairi Necip Fazıl Bey çok iyi olmasi şayani takdir gorüldü. tş Bankasının tstanbul muhasebeci Gerek kongre ve gerek komite muavinliğine tayin edilmiştir. Ar müzakerelerine müteallik raporlan kadaşımızı muhitimize mal eden bu Sıhhat Vekâlerine takdim edece • tayinden dolayı sevincimizi bildirir ğim.» ve kendisine muvaffakiyetler di leriz. Universite ho calanna verüe . cek unvanlar üç kısma aynlrms tar. Bu unvanlar hocalann ilmi kıymet ve dere • celerine gore tak. sim edilmiştir. Hocahğm en yüksek kıymeti ni elde edenle • re profesör unva . nı verihniş, bu dereceden bir derece aşağı olanlara Doçent, uçüncü kısmı hocalara da kapısımn iç tarafına konan Gazi Hz.nin Ordinarius un Türk gençliğine hitabetini havi levha vam verilmistir. ler ecnebi memleketlerde çahşmış deBeynehnilel olan bu unvanlar dün • den itibaren Universite resmî muamelâ ğerli bir ilim adamı ve mektepte ye • nilikler yaDtnı» bir teskilâtçıdır. tmda kullanılmağa başlanmıştır. Bu Hibarla rA^ktebin, Üniversiteye Bundan baska Universite emaneti ve fakülte riyasetlerhtin de isimleri de lâvık bir dereceye yükseltilmesine zemin ve imkânı tamamen hazırlanmış ğistirilmis. beynehnilel ;*im!er kulla bulunmaktadır. nılmağa başlanmıştır. Universite rmaneti, rektora, reis rektör, fakülte reislik'eri de dokan ımvanmı alrni''a'dır. 1 biten yeni teşrihhane binast Dişçi mekiebine getirilen yeni hocalar Umumî fiziyoloji kiirsüsü müderrisPğ Belediyeler kongresi geri kaldı Şehir meclis'ndeki mönhallere kimler getirilecek? Üniversiteye merbut dişçi mekte binbı genç elemanlaria takviye edil • diğmi yazmışhk. Doçent unvanîle dis ameliyatı kliniki profesör muavinliğine getirilen di* d tabibi Suat tsmail Bey uzun müddet mektebin diş tababeti klinîklerinde başasistanlık yaptıktan sonra Pariste tah silini kuvvetlendirmiş ve memleketi mizde diş hrfzıssıhhasının taammünaü için mekteplerle radyoda birçok kon feranslar vermiş, mesleğe ait muhte Kf eserler nesretmiştir. Profesör muavinliklerirr alman diğer gençler de Avrupa ve Amerikada tahsillerini ikmal etmiş kıymetli mü • tehassıslardır. Mektebin müdürü mu • affim Kâzım Esat Bey de tahsilmi Paris ve Lozanda yapmıs ve uzun sene Universitenin fiziyoloji kürsüsü için Ordinarius profesör doktor VVinters. teinin davet edildiğini yazmı^tık. Haber aldığımıza göre mumaiteyh fakül. tede yeniden açılacak olan umuntî fizyoloji kürsüsünü deruhde edecek ve Kemal Cenap Bey de gene eskisi gibi fizivoloii kürsüsünü idare edecektir. Teşrihhanen n inşası bitti Tıp fakültesine merbut yeni teşrihhane binasının inşaatı tamamen bitmiş. tir. Teşrihhane modern bir surette yapılmıştn. Teşrihhane binasma tahsis edilen eski Bekirağa bölüğünün yıkılıp yerine bu yeni binanın yapılmasuıda keşfedilen tahsisattan daha farla sar. fiyat yapddığı söylenmiş, bu hususta da bir heyet inşaat hesaplanm tetkik etmiş keşif bedelile fazla sarfiyat farkınra pek cüz'î olduğu anlasılmıstır. Fındıklıda oturan tbrahim ve Sa dik isminde iki çocuk bir yemiş meselesinden kavga ederlerken Fethi isminde diğer bir çocuk kavgacılan ayırmak maksadile aralanna gir miştir. Bu hareketten fena halde canı sıkılan tbrahim, cebinde taşı dığı sustah çakısını çekerek Fethiy) başmdan ağır surette yaralamıştır. Fethi hastaneye kaldırılmış, carih yakalanmıştır. Sultanhamamı meydanında sır • tında demir yükü ile geçen hamal Yasefe 3636 numaralı şoför tlyasm idaresindeki kamyon çarparak adamcağızı yere düşürmüştür. Yase! gözünden tehlikeli surette yaralandığından hastaneye kaldınlmıştır. Şoför Jlyas yakalanmşür. Çocuk kavgasının neticesi Gözünden yaralandı Fakir m e k t e p talebesîne yardım Intihaptan sonra münakasalar Sıhhî vaziyetimiz Hilâliahmer, bu sene de Etıbba Odası intihabma fesat mı karışmış? öğle yemeği verecek Hilâlîahmer cemiyeti tstanbul merkezi idare heyeti, şehrimizdeki şube mümessillerinin iştirakile bir içtima yaparak ilkmekteplerde muhtaç talebeye yapılacak yardım meselsile meşgul olmuştur. Geçen sene 1200 talebeye öğle yemeği temin etmek suretile cemi • yetin gösterdiği muavenetin, bu sene ihtiyaç nazari itibara alınarak genişletilmesi için lâzım gelen ted birler görüşülmüştür. Bu sene de geçen sene olduğu gibi muayyen mıntakalarda ilk tah sil çağmdaki çocuklardan en zi • yade himayeye muhtaç bulunanlara kânunuevvel iptidasın<lın itibaren ' öğle yemeği tevziatma başlana • caktır. Yardımın arttırılması meselesi gelecek hafta neticelendirilecektir. Etıbba Odası intihabatının, E > tıbba Muhadenet ve Teavün cemiyeti namına gösterilen nâmzetlerin kazanmasile neticelendiğini dünkü nüshamızda yazmıştık. Namzetlere muariz olan hekimlerden Hayri ömer Bey, dün bir muharririmize şunları söylemişt'r: « Oda intihabatına bizzat çelemiyenlere ait reylern mühim bir kısmı gayrikanunî bir şekilde toplanmıştır. Bunlar muteber addedilse bile intihabata iştirak edenler, O daya mukayyet azanin ancak üçte birini teşkil etmektedir. Bu da, mevcut azanın üçte ik'sinin yani ekseriyetin bizimle beraber olduğunu, intihabata iştirak etmemek hakkındaki karanmızı kabul ettiğini gös • teriyor. Diğer tarafın Oda hesabatını santimine kadar izah edeceklerine dair sözleri lüzumsuzdur. Çünkü kendilerine suiistimal atfetmek aklımızdan bile geçmemiştir. Biz, sadece lüzumsuz masraflar yapıldı ğını, yapılan masraflarm çıkarılan işle mütenasip olmadığını söyle • dik ve hâlâ bunda ısrar ediyoruz. Biz, ömer Lutfi Beyin dediği gibi boş yere bir mücadele açmış değiliz. Meslektaşlarımızuı haklarını müdafaaya çalışıyoruz ve sonuna ka ' dar bu yolda devam edeceğiz. Cemiyetten istifamızı geri almakhğımız üç ay evvel cemiyet namına bize mekupla vaki müracaat üze • rine cereyan etmiş bir muameledir. Binaenaleyh bunu yeni olmuş bir vaziyet gibi göstermek doğru de ğildir. Oda intihabatuu kazanmak içm Habeşistan Hariciye Nazırı geliyor Teşvikiye mahallesinde Faik Beyin konağı kapısı önüne (10) gün • Iük bir kız çocuk terkedilmistir. Çocuk zabıta memurlan tarafındao görülerek kaldırılmış, kundağm içinden bir mektup çıkmıstır. Mektupta çocuğun ismi Ayşe Güzide, babasının ismi de Mahmut olduğu yazıhdır. Onbeş gönlük bir çocuk terhedildi Vapurcular işi nihayet halledildi Birinci sahifeden mabat culara gelince bunlar, heyeti umumiye* ce sermayenm artmlmasma karar ve. rihneden, vapurlannı şirkete ferağ ettiklerini bildirmenin hukukî bazı mahzurları olacağını ileri sürmüşlerdir. Şir. ketin idare meclisi de bu vaziyet üze rine mevcot vapurlarla seferlere baş lamağa karar vermiştir. Bu karardan sonra Deniz Ticaret müdürlüğünden lâzım gelen müsaade alınmışhr, bütün hazırlıklar da ikmal edilmiş olduğun . dan yanndan itibaren ştrket vapurlan îşlemeğe başlıyacaktır. t'k defa olarak Millet vapuru Mersinj Bartm vaouru Mudanya, Sakarya vapuru da Karadeniz hathna hareket edeceklerdir. Vapurlann mürettebat ve zabitan kadrolan da tamamen ikmal e, dilmiştir. tlk şirket vapuru kalkarken merasim yapılacaktır. Kânunusaniden sonra, diğer vapurcular da şirkete iltihak etmiş olacak Iaruıdan, «irketin posta hissesi yüzde 40 üzerindpn hesan edilecektir. getirtilen reylerin (300) tanesi on beş gün evvelki intihaptan kalma dır. Efkâri umumiyeye bunlan izah etmekle iktifa ediyoruz,> Necip Fazıl Bey Şile cinayetinden yeni izler Şile Pendrk cinayetmin mahiyetini aydmlatan yeni izler ortaya çıktığından vilâyet jandarma ku mandanı AU Rıza Bey bizzat bu işi takip içm bugün Sileye gHmiştir. Maarif Vekâleti MOsteşariığı Münhal bulunan Maarif Vekâ leti Müsteşarlığına eski Galatasaray lisesi müdürü Salih Arif Beyin ta • yini kararlaşmıştır. Vekâlet Orta Tedrisat umum müdürlüğüne de gene eski Galatasaray lisesi müdürü Behçet Bey tayin edilecektir. Nüfusa kaydedilen çocuklar Nikâhsız kan kocalara ait ço • cukların nüfusa kayıtlann a devam edilmektedir. Şimdiye kadar yüz çocuk için müracaat edilmiştir. IsfanbuMabi'bî adlılijji FakiiJtesi tıbbı adlî doçentliğine tayin edilen tstanbul tıbbı adIisi Htkme* Bey adliyedeki vazifesinden bu hafta içinde istifa edecektir. tstanbul trbbı adlüiğine, Osküdar veya tzmir tıbbı adlilerinden birinin getirileceği söylenmektedir. i Odesaya giden heyet bu sabah geliyor Sovyet misafhlerimizi teşyi için «tzmir» vapurile Odesaya giden ve tzzettin Paşanın riyasetindeki he yetimiz bu sabah limanımıza avd"et edecektir. Hayvan sergisi açılıyor tstanbul vilâyeti baytar müdüriyetintn tertibile he sene Dolmabahçede has ahırlarda açılmakta olan hayvan sergisinin bu sene otuz teşrmisanide aynı binada açılması takarrür etmiştir.