i iuşrinisani •Cumhariyei' SON TEiy3QAFLAQ Bana kalırsa «Durmıyabm, düşeriz!» ayram vecizeleri arasında en beğendiğim cümle, bazı takların ve Galatasaray Lisesinin denize bakan tarafı üstünde görünen şu sözdür: «Durmıyalım, düşeriz!» ö z türkçe. fki kelimeden iba ret en kısa cümle. Herhangi bir inkılâp hızının mantıkmı en ip tidaî kafalara sokacak kadar sade bir ifade içinde en geniş mâna. Yeryiizünün halka hitap eden hiçbir vecizesi, büyük mânasını bu kadar ifade etmemiştir: «Durmıyahm, düşeriz!» «Durmıyalım, düşeriz!» ata let kanununun bir inkılâp hare ketine tatbikinin en güzel «özü olmakla kalmıyor, bir bakışta, hareketsizlik ve tehlike arasın • daki münasebeti llkmektep ço cuğuna, hatta küfeciye bile tel kin ediyor. Bu vecizeyi bulan arkadaş kimse, kendisini tebrik etmek iftiyakile elini sıkmak isterdim. Çünkü inkılâbm hUıraı • m bulmuş ve iki kelimeye koy muş demektir. Bu vecizenin kıymeti, önün de yarım saat durduğunuz hal de birinci kelimeuni bile oku yamadıgınız, kanşık harflerle yazılmış ve birçok satırlarla doldurulmuş bayram afifleri y* nında büsbütün anlaşılıyor. Pek güzel cümleler, bu okunaksız davar ilânlarının içinde birer mn rekkep leke«inden ibaret kal mış. Zararı yok. Estetik ve tek > nik bazı kusurlarma r&ğmen, bayram mükemmel tertip edildi ve efsiz bir millî cofkunluk, he • le efsiz bir millî vekar içinde geçtL Artık o büyük sevincin için deki dersi aldıktan sonra, uma nm, hephniz anlamışızdır ki «Durmıyalım, düşeriz!» PEYAMÎ SAFA Para meselesi Inğiltere ile Amerika arasmda Vaşingtonda gizli bir mütarekemi akt olundu? Nevyork 31 (A.A.) Maliye ve misil tedbirine bas vurmasmd&.n kor • borsa mahfellerinden umumi sorette kulmaktadır. tngilterenin bu yolda bir hüküm süren düsünceye göre altın hak. h&reketi ise, meselâ Fransanır. altm e> kmda M. Ruzvelt tarafmdan takip edisasını bırakması gibi rhemrniy«lîi a • len siyaset tngiltere Ue Amerika ara kisler ve tesirler hâsıl edebilir. smda bir anlaşma elde edilmesi ve icaVaşigton 31 (A.A.) Şikago Tribmda altan fMf"* avdet olunmaa ne» ban gazetesinin Vaşîngton mnbabirrne ticesine ulaşacakhr. göre Amerika ile ngiltere arasında paBunonla beraber gelecek zamanlar ra mesele«înde gîzli bir mütareke alrtehakkmda herhangi bir faraziye ve tahdilmistir. îktısat konferansma murah • min ileri sürülmek istenmiyor, yalnız Ahaj olarak gitmis olan âyandan meb'as merikanm ecnebi memleketlerden gelL Pıtman, M. Ruzveitin albn sahn alın . şiguzel ve düzensiz bir surette altın samasina mütealük olan plânın parala bn alamıyacagı fikrinde bulunuyor. Bir nn daimî utikrarmı ve akm mikvasma de Vaşmgton, Londradan ayn olarak hareket edecek olursa tngilterenin tn avdetin iyi bir mukaddemesi oldoğtmu gfliz lirasuu korumak îçintmıkabelei bil sövlemistir. •IInnoiHIIMIfllllülilHIİ Anlı ve şanlı yıl er kavmîn hayatmda bazı sa • atler olur ki engel tanımaz. İ»te Cumhuriyet on yıl evvel öyle bir saatte bir sonbahar «mşeğin den doğdu; şu fark ile Id şimsek gibi geçici değil, ebediliğe namzet bir ısık seli olarak... Zira bir taraftan ontm yedi yüz senelik Tork ısturabı Ue oyulmuş, çok derin kaynaklan vardı; diger taraf. tan BoySk Reisimizin bütün fütuha tmda oldntu gibi bunda da gürbüz dehaetmtn dmmez ve sönmez hayat ceıeyam işliyordn... Zafer bizi yabancı dîİHBandan sıya*mışh; inkılâp içinvzde sisen sinsi teh Kkeleniea kvtardı. Bîrinciri öteki ile tamamlamyordu.. Eğ«r zafer bergîin bayran bir sevincle yeni cüvelerine kavuştagumtzt medeniyet tabakalannı ya. ratmamM ohaydı k«ır ve «nstz, isıt • mıvan ve avHınlatrmyatı bir günes gibi kalaeak ve bizc* bir trüzel knvvet riiyasmdan çok farklı olmıyacakh. Bereket versin ki zaferi yarat« lâhotî kol iskmekten yorwlmuvor: t«te on senedk içnde silâh zaferini salâh zafen, nor zaferi, bak ve adalet laferleri takip ettîler. Ve bovlelikle z»fer bir ta*e neeabet mtTM kalinde Türkün kavnar kanına a«ılannîw gibi oldu: Biz şimdi Mnstafa Kemalin ulu zaferlerinden doğn n s genç bir kavma ve yasamak bizim içmCTBnhuriyetve mkılâp destanlanmızı Büvük Gazinin izinde yeni zaf«T siirlerile medeniyete ve ebediyete doŞru nzatmaktır. Zira bundan sonra Tnrk tarihi ancak emsalsîz înkilâpcimtzm velut eîektrikiyeti fle ^ohı bir faanyet kütlesi olarak yasryabilir! tste on sene oluvor ki fatanm eog rafyasi ve tarthi ük defa olar»k tam bîr samîmiyetle «armashlar, anlavtılar ve antlaştılar: Artık cnrthnHs ve kok muş kurunu vusta yadişrârlan mohiti • mizden süruimek ve süpörnbnek lâzımdT ki bu memlelcet ve bu cenMvet te Mrm temiı medenfveti içinde" hfir ve babt». yar vasryabüsrnîer. Arhk teneffüs etli. gimiz h?va îstibd^^m sersemleten klorbform ba&tjso delildir. Uzun nykodan sişnris gozlerîmizi açtdt ve y&ce kn mandanuiMun knmandasTlf vürnvoruz. Bizce «mdi havatm, terakkiden baska, faer manzanwmda yyalnır serap pir p vardır. Ovakyan ve aMatan an'ane^er aart tarihîmiz albnda birer birer ezfliyor. Maziden mîras kalnn narr fîkirleri mkılâp «tesi kül etmiştir; dim'grmız boRm birer ebedî put gibi vıîotmaz emârler ve nehHer tammaz. Simdî ancak nescinm »'bhaü ve anastrmm kıy. meb* tecrübe ile t^IipJ'lnJc etrnî* cemîyet nazariyelerine bağlı kaiabilîriz. Bund«n sonra ı^nstummuzu yalnız asrm hiirmet ettiği taze ve nau«:mir b=ıkîWntler teakii ede^ek ve nayat felsefemîzi ba • yatantzla kendimîz v?ratac3eız. Onnn için hergunün verereiH yenî d<?rsî îvî kav^maga çalısal'm ve gozlernnîz eündelik stramm istikbaK gosteren acık iütikametinden biç avnîmasm. Sanlı GazîmiTTn monevver îr<»dt H* îstîkbal yo'una biz oyle ırrrdîk ki tarîbimiz ve taürıimîz iein geri donmek imkâm kahnadı: On yıîdrr o volrm veunda nurdan elî îîe medeniyet bizi çagmyor... Hem de isf>M>aîî nzakta sanmryaTım: O ça, b*tm Törk caoasmtn acirnda, Mrven Tnrk tezgâhmm basmda ve düşunen TSrk basının gîzB hazînesmdedîr. Cumhuriyet olü yıDan catınz yerler üstüne ytğan eski îdare değildir. Tarihinuz bundan sonra işsizlik ve sessizlîk alhnda gizli bir tefessuh olıruvacak. Bakrnız, ber dogan gunesle yeni bayafanıızın btr yHzü yenî doğuyor; her sa bah gSze! bir terakki macerasile karsılasıyonn. Gözlerimîz kararmaksınn on »ene evvelki çukur yerimize bakama. yn. tnkılâbm şu kadarcık zamanda yarathğı yüksek bmayı saltanat on a smla^ kuramazdL Türk şimdi memleketmm haraçgüzan değil, mimandır: Toprağım, şeklmi, ruhuna, güzelliklerini, hepsini faaliyetüe o yuğuruyor; ve denebuîr ki vatasım yeni den yaratan odur. On yıldanberi beşeriyeümiz yepyeni ba nrzam aldı: Kol ve zekâ önünden mazinin korkunç engeüeri kalk mışhr; şimdi düsünmek ve medeniyet yolunda çaLsmak için kanundan giz • Ienmiyoruz. Etrafımızda knvvet ve sevmcle havaîtn medenivet ffmmi cevirrmdan birini pençesînm içine altnıştı ve artık Fondodejler, onun naza. rında para tediyesini ihmal eden insanlardan baska birşey değildi. Köylü kadmı, toorak kadını olduğu için bu altsverişe ve daimî tehditlere tnaruz kalan çürük servetinize îtimadı yoktu. «Elbette, diyordu, M. Fon . dodejin imzasma emniyetim var, fakat... > Ben annemin sozünü kestim ve ilk defa olarak böyle îse ait bîr müVilemeye kanştım. Madam Fondodej istedîği tnühleti akh. O gündenberi, annemde bulunan köylü insiyakının kendisini aldatmadığını alamıştım: Senin ailen bana oldukça pahalıya aaaloldu, eğer yakamı brraksavdım oğlun, kızın, küçük damadın serve • timin dibine dan ekecekler, tuttuk lan işîerde parayi yeyip bHirecek lerdi. Tuttuklan isler! Ait katta bir yazıhane, bir telefon, bir daktilo .. Bu dekorun arkasında yüz binerlik kaimele'* eriyor. Fakat bahsin haricme çtkryormn. Lusonda, 1883 eyiz. mek için cemiyetimiz aradığı sağlam müıveri bulmuştur. Türk arhk hürriyet bahannda olanca takatile çaltşabilir ve zekâsınm bütün müsaadesile geniş ve derin dnşSnebflir. Cumburiyetimiz ve. Iut bir medeniyet mezhebinin vazn oldu. Hep gürbüz düsünenler medeniyetin yüksek cephesi içinde düşünürier. Medenivet, o arhk Türk kavmmtn bir unsuru bh bucresi degfl, nktei hayab dir. Millet ve memleket kendilerini yasatacak ruhu ondan alaeaklar ve on dan alırlarsa yasarlar. Medeniyet, ışte btr mefnum ki kendisine yapishnlan fikir kalabalıgı manasmı karartmışhr: Çolpaldrtan mcelîge, karanlıktan ışığa, yoksuüuktan refaha, kolelikten hürri yete, siyadete, ve saadete kavuşmak, işte Cumhuriyet bize ogrettî ki mede niyet bunlarm bepsi imiş. Biz medeniyet şahikasma yaklaşhkça hayahn o . muzlarmuza dagıttıçı e!em hissesi agnrIığmdan kaybedecek, ufuklanmtz ge nîşlyecek ve zekâmızzn üıata ktrtrn a • mulmadık tullere varacak. Bfldîgnnizden ve dusündüğümüzden daha çok güzel varlık çerçeveleri vardnr: Mede . niyetimîz bize on'arı haznliyor. tnkılâp sayesinde bicbh Türk kulübesi taze bir baraî>e o'arak doŞmıyac»k ve yıkılmak içm değrl, gittikçe sağlanmak için vasıyacak. Bakmtz, baslirmda ateş ve duman sorgnctmu daîgalandnwpak ge cen sürat kftarlanTiTn sen s^riiltfisn« eski ıssız ovalanmız di'lendi. Dağlar artık ynrt kardeşlermi biribirinden ayı ran aşilmaz enge^ler deŞildîr. Yerinde sayan dü»Aü t^himiz jbn'li asfalt yol. lar ve eelik raylar âzerînde mesafeleri yırt"rak ovle ncoyor ki ardmdan aneak terakki yetisebüir. Fakat stma da mntnuvalnn ki terakkinin bir koln refah, öteki rığ yuvarlar: Tekâmül seli öoönde kollanmiz bağlı durduğumnz mikJdetçe terakki, «rarpten kannra kvvve • hle esen terakki vatanın cömert kır . Isnm birer dovmaz mezarlrfc ehnişti; gelen terakki biztm emeklerimizle mavaTanmak ister ki saadet çiftligi olsnn. Bugün ovalanmız Türkün tahh, gokySzS tacıdır; ve ikâsi arasmda iş saltaaafa artık bizim olda... NALINA |[HEM MIHINA Bayramın heyecanı! O stanbul, kuruldu kurulalı böy. le candan bayram etmemiştir. İstanbul, yapıldı yapılalı bu kadar nurlu geceler görmemiştir. İstanbul, İstanbul oldu olah ba kadar süslenmemiş, bu kadar güzelleşmemiştir. Evvelki gün «Al İstanbul» ım güzelliğini yazmıştım. Al Istan bula, «Alev İstanbul» da diye biliriz. Çünkü üç gecedir, İstanbul bir alev gibi yanıyor. Bu şehir, saltanat devirlerinde çıra grbi yanmağa alış:ktn* aaıa bu defa onun sinesinden ftşkıran alev ve ateşler, ocaklar söndü • ıen bir yangının meş'um nlevleri d.«*ğil; görülmemi» bir bavta < • mm sevinç ve beyecan nurudur. istanbul, resmi geçitler, resm] küşatlar içinde geçen büyük bayramın sevincini, heyecanım as la umrtamiyacaktır. Bayramm caddelere sinen sesini, ufuklari aydınlatan ışığını, yürekleri tit» reten ve gözleri yasartan heye canını her zaman hissedeceğiz* tstiklâ] ve Cumhuriyet marşlan # nın binlerce sined'în yükselen ul* vî ahenkleri, kula^lanmıztîa da* ima aksedecek, İstanbulun vS basta Ankara olmak üzere bütfiıi memleketin al nnra bürunmfl^ shnasmın ve semasmın hayali gozlerimizden ebediyen silinmi * yecektir. Onuncu yıl bayranu, bütün varlıgımızı o kadar heye* cana getirmiş, bütün bnjnliğimize o kacar nüfuz etmiştir. Ziraat enstitüleri Türk ordusu birçok ordulara faiktir nasıl açıldı? Başvekilimizin küsat me Voroşilof Yoldaşın rasiminde söylediği nutuV şayanı dikkat beyanatı Ankara 31 (A.A.) Başvekil tsmet Paşa Hz. dün Ziraat Enstitülerini açarken şu nutku irat etmiştir: <Efendiler, Şimdi yüluek Ziraat Enstrtüsünü reamen açıyot um. Turkiye Cum buriyeti bu enstitüyü vucude getir • mek için senelerdenberi emek sar • fetti. Bu enstitüyü fakültelerile biriike memlekete zrraatte ve baytar hkta yffksek mühendisler yetiştireeek bir Oniversite tanıyoruz. Bu enstîtü memleketi gerek baytarî sahada, gerek ziraat sabasmda tetkik ve ulab edecek tam manaslle bir enstitü mecmuasıdır. Efendiler, ensthüyü hükumetin ayni zamanda daima emniyetle istişare edeceği büyük bir ziraat er kânı harbiyesi tanıyoruz. Bu enstitüde çalışacak ve yetişecekler îyi öğrenmek ve memlekete hizmet e*. nsek için sarsılmaz bh aşkla mü cehhez olmalıdırlar. Bu beklediği • miz, bir umu T« t n m . m değil, kendilertnm burada tah*fl ederkea yapmağa mecbur olduklan bir vazife • dir. Bu vazifeyi ifa etmek onlar icîn nekadar büyük bir zevk olacaksa bn vazifesnin ifa oJunduğunn görmek te memleket için o kadar büyfik b r tenrinat olacaktır. Bura dan yetişeceklerin bundan beş on sen sonra memleketin mukadderah üzerinde fikirlerile, bilgilerile mü es*ir olacak büyük mütehassıslar olduklarmı görmek bötün çekilen emeklerin, zahmetlerin karşılığı o lacaktır. Yüksek enstitünün bürük bayram fününde açılmau manasındaki yüksekliği ve genisligi anlatmağa ve sile oldu. Ankaranın bütün yüksek şahsiyetleri, cemiyete şeref veriyorlar. Bütün beynelmilel yüksek temsil heyetleri ve diplomatik heyetlerîn burada hazv bulımmasma teşekkür ederiz. Müessesenin HMhııtBa dost ve çok yüksek Sovye* heyetinin huzurile açılması bizhn için aynca bir mem •uniyet ve şereftir. Bu enstitü de hoea olarak çalışacaklara candan muvaffakiyetler dilerim. Bu müessesede talebe olarak çahşanlara şah •an gıpta ediyorum. Şimdi enstitüyü dolaştığımız za n a n bu müessesenin tertibatından v« kıymetinden zevk duyacağınıza Ankara 31 (Telefonla) An • karada yeni yapılan Nümune hastanesi bugün Başvekilimiz tarafındatt açılmıştar. tsmet Paşa Hz. bn müna•ebetle bir nvrruk soylemlşlerdir. Ankara 31 Sovyet heyeti murarıbasası reîsî M. Vorosilof Ana doln a'*ansi mubabirine Türk ordusn hakkmdaki intibalannı söyie anlatmıatır: < Türk ordusumm Cumburivetm onuncu yıldönümü serefine dün yaptıgı ve bizim büyük bir alâka île seyrettiŞimîz gecîtresmi bîzde fevkalâde bir intıba bıraktı. Ge<?itresmi «nder goraien bîr intizamla cereyan etmi^tfr. Bn, ordn yüksek komanda heverinin ve azimkar ve sayanı imtisal zabitan kadrosumın mümtaz evsafma, kıtaatıtı mükemmel inzibat ve yüksek talim ve ter bîye seviyesîne en gîîzel bir delildir. Avrapa ordulan hakkmda edmdi^im malumata nazaran ben şn mâtalâadavnn ki; Türk ordusn kıymet ftîbarile bu ordulann hiç birin. dern asağı olmadıktan maada, cen gâverlik ve vatanın muhafazası husu»undaki neyecan ve cesaretî itîbarile bnnlarm bk çoğnna kat'iyyen faîktir. "* "*»:*^^J Piyaden» fevkalâde mukenrmel. dir. Süvariniz ve topçunuz piyadenizden hiç geri kahnıyor. Süvarilerin at üzerindekî duruşu kusursuzdur. Atlann cmsî çok iyidir ve mükem mel terbiye edilmislerdir. Motorlu topların ve tanklann geçide iftiraklerinî seyrettnek çok zevkli olmuştur. Buniar mükemmel sureHe geçmişlerdir. Sayılan pek çok olan tayyareler üzerimlzde mükemmel bir tarzda ve sıralarının intizamını biran bile bozmadan uçmuşiardir. Birinci de. recede ehemmiyeti haiz askerî kuvvetler sınıfına dahil bulunan tayyarecil&teki inkâr götürmez nnıvaf fakiyetlerinu bana hassaten »evinç vermiştir. Askerî geçît resmmden babseder. ken Türk ordusunun kuvvetli ve güzel gençlîğîn sahsında mükemmel bir ibtiyata malik balunduğunu soyle nekten geçemiyeceğim. Bu hâdise çok müakndir. Gençliğm askerî noktai nazardan teşkilâ'tı bir timsai nihmmesî olabilir. Kendüerrai gü . eendirmeden söyliyeyim ki, genç erkekler kadar güzel geçen şayanı takdir genç Türk kızlann» gordügüm vakit duymuş olduğum beyecanı ifade için kelime bulamıyorum. Erkeğîn yanmda tutmağa hakkı olduğu yere doğru yalnız hars ve ik. tısat sahalnnda de^O, memleketin müdafaannı kuvvetlendirmek sahannda da müstesna bir azim ile yü rüyen Türk kadınının bu terakkismde Mustafa Kema' Tîîrkivesi fnlnlâ. Mezbahanın yeni satış salonu açıldı Mezbahadaki satıs salonu dfin aabah saat dokuz buçokta Vali ve Belediye reisi Muhittin, Halk Fırkası Vuayet idare heyeti reni Cevdet Kerina Beyierle Şebir Medui asan ve Betedire erkftnmdaa bazdarnun huzoruada açünnş . br. Almanyada bir gömrOk mohafaza gemisi yapdınyoruz Bremen 31 (A.A.) Wolff A . jansından: Türkiye bükumeti Laersendeki deniz tezgâhlarına bir gümrük mubafaza gemisi umarLamısiır. bının en büyük zaferlerinden birinî görüyorura. Sözlerimi bitirirken sunu soyli yeyim ki, geçitresminde gördüğüm ordu ellerine Türkiye cucnhuriyetinin istiklâlinin tevdi olunabileceğî bir muhafızdrr. Bu ordu ayni dere cede sulhun kuvvetli bir istmatgâ . hıdır. Bu mükemmel geçitresmini Ulare edenlerle geçitresmine iştirak edenlerin hepsini selâmlamak için bu frrsattan istifade ediyorum.» Ankara 31 (Telefonla) Rus misafirlerimiz buradan dün akşam aynlacaklarken son d"akikada hareketlerini tehir etnrialerdir. Mi safirlerin Gazi Hz. tarafmdan yarm Büyük Mlllet Meclisinde irat edilecek nutku dinlemek arzusunda bulanmaları bu karara sebep olmuştur. Rus misaf irler bugün tsmet Paşa Kız Enstitüsündeki Maarif sergi • sini ziyaret ettiler. tuyu veriyordu. Yüzü şiş, safralı, kalın bez ele sanlı bir hastabakıcı ona hizmet ediyordu. Anaen... Ne güzel di! Kaybettiği iki çocuğunun yesile daima sîyahlar içinde bir kadın. tlkönce sana değil, ona bayıldım. Bcynunun, kollarnun ve elle . rinin çıplaklığma brtiyordum. Hiç bir elmas taşımıyordu. Stendhal vari bir yaklaşma tasavvur ederek kendi sine söz soylemek veya elîne bir mektup sıkıştırmak için sabahtan akşama kadar fırsat kolluyordum. Sana pek az dîkkat etmiştim. Genç kız . ların bana alâka veremiyeceklerini sanıyordum. üsteîik, bîr de sende başkalannın yüzüne hiç bakmamak ve böylece onlan yoketmek küstahlığı vardı. Bir akşam gazinodan donmiiş tüm, birde baktım ki annem, karşı. sındakinin seviyesine inmek mecbu. riyetile son derece güç bir vaziyette bulunan ve çok nazik duran annenle konuşuyor. Annem, bilâkis, çok kuvvetli lâkırdı söylüyordtiî Kiracıla Bu bayram, miîlet bayranndn1*' inkılâo bayramıdır, zafer bay • ramıdır, hayat bayramıdır, me * deniyet bavramıdir. kisaca bay • Vaktile balk denilinee aknterine kar ramlann bayramıdır. Ony^u. yıl şıldt kazandıgı lokma ile geçinerek kft. b?jrannm« î»^nde on ytîiık ha naat htrkasmda büzülmüs yastyan ayak yatımızm bütün teessurleri, heyj talnmı hahra gefirdi: o her türlü hu . canlan, vardır, on yıl süren bir kuktan mahrumdu; kanun h ı m r a d a medeniyet ve yükseliş savaşınnf müsavat îmkânmdan ontn haberi yokbütün çarpıçmalan, zaferleri to. Maamafih maliye bütnn ağulığile vardır. O zaferler de ve bu bay • onim sntnn eziyordu. Bugün cHalk» ram da, senin, benim, bepimiznu memleketin idare dngmlerini avcun her Turkun, bütun milletin his da hrtan hrkanm adıdn... Bu yeni aa sesi hizmeti vardır. Sozle. nazalâbiyet tavn her Türke bir ululuk bisriyatla degil, işle, filen hizmet! si verdi: Sanki Büyük Gazmin kahra . vardır. j manlık şereflerinden bütün vatandaşBu bayTanv Gazi Mustaf a Ke « brma birer gurnr payı dagıkh. Şimdi mal Türkiyesinin, Gazi Mustafa" ber Türk o gurura yaktşacak bir tenajz Kemal nesillerinin bayramıdır. ve mümtaz hayat gostermek lDzuıuuuu Cumhuriyetin yüzüncü yıldönü • hissettiginde şüphe yoktur. münde, birinci Cumhuriyet asn Bunlar hürriyet mkılâbmm yakın nemn bayramını kutlulıyanlar, hiç ticeleridir. Hürriyet, iste onun beursiz şüphesiz, daha pariak bayramhayalini bile padışahla memlekete an lar yapacaklardır. Çocuklanmız, cak kahveden iki asır ve tütünden yüz torunlanmız, bu bayramda sene sonra sokmaga razı obnoştnlar! İstanbulun Çamhcasile An • Halbuki hürriyeti sağlam oknıyan yer de ahlâk temelsiz kalır. Omra içm saL karanın kalesinde, göklere kadar dayanacak ve memle tanat idaresi, en kestirme tabff Oe soyketin her tarafından görünecek, liyeyim, mütereddi idi; ve o ugnrsnz yanardağı azametinde meşaleler idare alhnda çürütülen Türklük me yakacaklardır. Tayyareler, ba « deniyete karşı bir boşluk izdihamt teşlonlarla gök yüzüne, Marmara kü ediyordo. kadar geniş al bayraklar asa Ciban önunde Türkü Mnstafa Kecaklardır. Millî marşnnızı yml maSn yarathğı medenî inkılâplar teb . nız vatan hudutlanna değil bü riye etti. Onlar anlathlar ki medeniyet tün dünya ufuklanna aksettirea günesme karşı yumuk gozlerüe ptneklimuazzam hoparlorler kullana yen Türk değil, Türkü soyan ve zehir caklardır. Yüz bin askere değil, liyen gafil v e mücrim idare imiş... O nüfusu belki yüz milyona yak « idare raüzmin bir tarîh kanseri idi. Onu Iaşacak olan bütün bir milleto en güzel savletle kökünden koparan atak ve muvaffak inkılâpçryı yabuz ken resmi geçit yaptnacaklardır. HSIâsa, br.yram ederken hârikalar di tarihimiz değil, hatta bütün kâinat tarihi emsalsiz tamyor. Onun yüksek simasma görmek için bakalım, iki gözümüz olduğu içm değil! CENAP ŞAHABETT1N susundaki ümitlerim kesiüyordu. Şimdi o kndretli ailenin bana gülümseyişi gözlerimin önüne geliyor. Büyük annen durraadan lâkırdı söy. lerdi, çünkü sağırdı. Fakat yemek lerden sonra annenle birkaç lâkırdı atmağa başlaymca canımı sıkmağa başlar, kendisi hakkmda besledi ğim hayalî fikîrleri bozardı. Hiç bana batırlatmıya zahmet etme ki an. nenin kormşması diinvdüzdü, o ka dar mahdut bir kâinat içinde yaşı • yor ve o kadar mahdurt bir lueat içinde konuşuyordu ki üç dakika sonunda mükâlemeyi uzatmak hu snsundakifimitlerimkesiliyordn. Dikkatim anasmdan aynldı, ki . zına çevrildi. Kendisile konnsma mıza hîç mânî olmadıklarmı ilkönce anlamamıştım. Fondodej aîlesmm beni kârlı bîr parti telâkkî edecek lerini ne b'lirdim? Lis vadisinde bir gez:nHmizi hahrlıyorum. Büyük annen, hastabakıcısile beraber, araba. nm baş köşesinde; îkrmiz karşısın dayız. (Mabadi var) EDEBl Engerek Düğümü Tercüme eden: Peyami Safa mrdu. Kral Leopoldun apartımanını isgal ediyorlardı. Annem «Bunlar çok müsrüf mü acaba?..» diyordu. Fakat bu onlann kirayı geç verme. lerine mâni değildi (mallannı koy mak için bizden genif arazi kirala mışlardı.) Bîz tabldot yemeği yiyorduk; fakaft siz, Fondodejler, hu«usî bir sofra sahibiydiniz. Pencerenin yanmda o yuvarlak masayı hatılıyorum: Şiş . man büyük annen saçsız başını kehribalarla süslenmiş îiyah dantelâlar altında saklıyordu. Bana bep gülümaediğini sanıyordum. Fakat, nfarak gozlerinra bîçîmi ve ağzmtfl ölçüsüz yanğı bu kunın TEFRtKAMIZ.% tluvduJhnnuT bth sevinç ve heyecanin aynım duyamıya caklardır. Çünkü bu bayram, bizim bayramımız, Cumhuriyetî doğuran ve büyüten Gazî Mustafa Kemal neslinin öz b »yıaimdır. Yazan: François Manriac 83 aguatosonda, annemle bera 6er, Lüsonda idim. O zamanin Sa karon otelî, kıtik dolu esya ile, yuvarlak îskemlelerle, hasır takrmla rile doşeliydi. Etinyi yollannın ıhla. tarlan... Aradan ba kadar yıl geçtSgi halde, ıhlamurlar çiçek açmca, hep onlann kokularnn duyarım. E fcklerin tırıs gidişleri, boyunlanndaki çmgıraklar, kırbaç şaklamalan beni «yondırdı. Dağra suyu sokaklara kadar akardı. KSçük satıcılar çorek iw sütlü ekmek satarak bagınrlardı. At üzerinde kılavurlar geçerlerdi, onlan seyre dalardım. L Birinci katta Fondodej a3en otn Macar misafirler Dün Ankaradan çelerek Peşteve gîttîler Cumburiyetimiznı onuncu yıldönü * mü merashninde bolunmak üzere An « karaya gihniş olan Kont Betleni»! rL yasetindeld Macar heyeti hvt sabah \nkaradan şehrîmize gehniş ve Rakoçî merasimi içm gelmiş ol*n neyetle bir • Kkte bugün saat on üçte hosnsî tren le Peşteye hareket etmiştîr. Heyet istasyonda tezahöratla uğurlannsşbr.