6 ^=r 'Cumhnrive*' 31 Teşrinievvel 1933 Beşinci Tıp kogresı Ankarada 21 teşrinievvelden 24 tesrinievvle kadar toplanan Türk Tıp kongresi cidden ehemmiyetle nazan dikkate altnacak fennî bir tezahur oldu. Tedricen tekâmül eden bu kongrelerin bu sene daha mükemmel bir surette çalışhğma şahit olduk. Kongreye iştirak eden doktorlann miktan dört yüzü tecavüz ediyordu. Bunlar Türkiyenin muhtelif vilâyetlerinden gehnişlerdi. tşlerini, kazançlannı terketmişler, bu fennî müsamereden istifade etmek, müdavelei efkâr eylemek ve arkadaşlan üe temasta bulunmak için bn zahmeti ihüyar eylemişlerdi. Fakat bu seneki kongre gazetelerde ryi takip edilemedi. Buna darr yazılan yazüar nisbeten noksan kaldı. İste bc sebeple birkaç kelime ile beşinci Türk Tıp kongresinden biraz bahseylemek istiyoruz. Evvelâ bu kongrelerm mahiyetini biraz izah edelhn: Türk Tıp kongrelerinde takip edilen gaye arkadaşlanmızı bir araya toplamak, bunlan bir. birine tanıtmak ve memlekete nafi oKcak mevzular intihap ederek bu mevzular etrafmda konuşmaktv. Şimdiye kadar malarya, çocuk vefiyah, verem, frengi, tlâh. gibi mühhn mesaü görüşülmüs ve bunlara ait en yeni malumat heyeti umumiyeye arn^dilmi.'ftir. Bu malumat yalnız ufak bir rapor şeklinde kahnamış, müzakere edilen her mevzu hakkmda birer khap yazılarak kongreye iştirak eden doktorlara da. ğıtılmıştır. Bu suretle tıp edebîyabmız dahi tevsi edihniştn. Sonra buâ, Türk doktorlanm alâkadar eden bu meseleIer etrafile munakaşa olunarak bizce tetkik edilmesi iktiza eden nokta tamannte tetreyyün etmiştir. Bundan başka serbest mevzular için de geniş bir zaman aynldıgı cihetle birçok doktorlar şahsî tetldklermi kongreye ar zedecek zaman bulmuşlardır. Bu seneki ictimada konuşulan mev. zulardan birini Türkiyede bulunan maden sulan teşkil etmekte idi. Ararismin büyük bir kısmı voHcanik olan memleketimizde birçok ılıcalar, kaphcalar, daghamamlan ve madenî suiar roevcuttur. Bunlann adedi nny&zü mütecavizdir. Yalova, Bursa, Çeşme kap. Iıcalan hakkmda biraz fennî malumahmız vardır. tçilen sulardan d»hî Afyonkarahisar maden suyu, Kisarna maden suyu gibi birkaç tane sini tannnz. FaJtat diğerlerini »"e gavet dikkatli bir surette tetkik eylemek lâzımdtr. Ayni zaman • da bu kaplıcalar ve sulartn hangi hastalıklarda kullanılabilecegmî tesbit eylemek icap eder. Bir kaphca bütün hastalıklara deva olamaz. Bunun hususî bir surette tesir ettigi muayyen hastalıklar vardır. İşte bu hastahklan bilmek iktiza eder. Memleketimizde gayet mebzul olan maden sulan da böyledir. Bunlardan ne şekilde istifade edileceği ve bunlan nasd nakleyle. mek icap ettiği tesbit oltmraahdır. Ancak bu tarzda hareket edüirse kaph . ca, maden suyu ve içmeierden azamî istifade temin olunur ve bunlar da inkişaf eder. Büyük bir servet teşkil e. den bu tabiî vesaitten dahi hakkOe istifade edihnis olur. İşte görülüyor ki konuşulan şu mev« zu tam memleketin ihtiyacma tekabül eden bir mesele idi. Bundan sonra em'ada bulunan tufeylattan, kurtlardan bahsolunmuş tur. Şehirlere ve köylere fakat en ziyade köylere musallat olan bu em'a tufeylah mnctarlarma göre muhtelif hastalıklar tevlit eder. Bunlann bh* kısmı vahhndir. Amipli dizanteri, an* kilostom hastalığı gibi. Digerlermin vahameti o derece değil ise de bunlann da bazı şerait dahîunde hayati teh. dit edecek derecede mühim rahatsu> Udar tevlit ettiği görülmektedir. Bu mevzu da görüsulecek bir mesele idi. Bu kurtlar, tufeylât memlekenmizd« nekadar münteşirdir ? Bunlara karsı nasıl tedbit almak lâztmdır? Ve bunlar naMİ tedavi olunur? tşte bu senenin ikinci mevzuunu âa bu mesele teşkil ediyordu. Bundan bas> ka elliyi mütecavç serbest tebligat va« pılmıştar. Şunu söyliyebilirim ki Türk Tıp kongresi bu mevzulan Türk tababetine yakışan ciddiyet, selâmeti flkir, ve bilgi ile tetkik ve münakasa eylemîs. tir. tki sene sonra toofanacak ahîncî kongre icin de romatizma hastalığı ve morfm, kokam, eroin gibi kevif verici zehirlerden mütevellit has^âl^Iar mtihao edilmiştn'. Romatizma hakkmda son zamanTarda birçok tetkikah fermiye mevcuttur. Bu hastalık şimdi yeni bir safhava dahil oluyor. Romatizma zannolundu. ğundan fazla gerek sahsî ve gerek iç. timaî mazarratlar tevlit eder. Bu me> seleyi yeni taharriyatı ile birlikte Tiilt tababetine arzeylemek lâzrmdı. tçtimaf bunyemlzî tahribe bashyan mükevyiratm tesîrirti de uzun uzadıya zik. redecek değflim. Gençlerimizm bir • çoklanm eezbeden bu zehirler onlann sıhhatlerini. aüe hayatlartnı harap etmektedir. Bu mesele de üzerinde konustılacak bir derttrr. tşte gelecek içtima içm intihap edilen mevzular b«nv lardır. Türk Tıp k'ongresf muvafalc olmuştur. Gittikçe daha fazla muvaffak o V caktır. Zira kongre memleketin hakikî ihh'yaçlannı nazarî dikkate alıyor ve bunlan müzakere ediyor. Zira Türk doktorlannm istifadelert diişunulüyor ve istifadelerirun teminine çalışılıyor. Bu sebeple bu kongre Avrupa kongrelerme benzememekle beraber Tür. kiyenin ihtiyacatma tekabül ettigi içm muvaffak obnus ve daima muvaffak olacaktır. Burada svf, âdi bir garp takIidi ile, memleket ihtiyacatmı nazsrt dikkate alarak makul bir yeniliğin f?rkmı görmekteyiz. Kongre simdenson • ra umumî mevzularla birlikte ihtısas meselesini de nazan dikkate alacak ve salim bir surette tedricen inkişaf vo terakki edecektir. Bu muvafakiyetli flmî içtimalar fael, ciddî, rüştünü idrak etmiş ve mem ket ile bütün kalbüe alâkadar bir Türk tababeti mevcut olduğunu göstermek. tedir. Dr. OSMAN ŞEREFETTIN Beşiktaş Etnikos maçı Türkiye birincilikleri fisıfır sıfıra berabere bitti nal maçı neticesiz kaldı Beşiktaşlılar eksik oynadıklarmdan, Yunanlılar da Fenerbahçe ile Izmir Spor arasmdaki maç yarıda sahaya yabancı olduklarından sayı yapamadılar kaldı; gelecek hafta Izmirde yeniden yapılacak Ankara 29 (A.A.) Bugün Türkiye şempiyonasını final maçma saat 15 te Fenerbahçe ve tzmirspor takımlan arasında başlanmıştır. Her iki takun ma. ruftesekküllerini muhafaza ediyorlar du Hakem futbol federasyonu azasaıdan Kemal Halim Beydi. Birinci haftaymda Fenerbahçe çok bozuk bir oyun gösterdi, hatlar ağır işliyor, muntazam pas namına birşeyler görünmüyordu. Üstüste yaptığı dört maçın tesirile Fenerin o muntazam makanizması bozuhnuş, yerine âdeta iptL daî denebilecek bir oyun kaim olmuştu. Buna mukabil Izmir takımı daha canlı bir oyun gösteriyordu. Hele 27 inci dakikada Fener muavinlerinden birinin kendi kalesine gol yapması Iz • mirsporda sahhar bir tesir husule ge tirdi. Devrenin son 18 inci dakikasuu Izmir şampiyomı fevkalâde addedile . büecek güzel bir oyunla geçirdi. Bu kadar mesainin ve yüksek oyunun sayı vermemesi Fener müdafaasmm lehin* olduğu nisbette Izmir akmcdarnnn da alevhine kaydedilecek bir hâdisedir. tkinci devre başladığı vakit Fener* bahçenin bu betaetten silkinerek başka bir oyua gösterece&ni tahmin edenler çoktu. Fflhakika Fener yavaş yavaş açılmağa başladı, Jzmir ayni oyona de. vam etmekle beraber şimdi Fenerin hatlarmda bir ahenk ve bir azim gö • rülüyordu. Mühacim hattı taarruza başlamıstır. Akınlar, daha pek müessir bir şekil almış olmakla beraber, bhbirini takip ediyor ve tzmir kalesi önünde tehlikeli vaziyetler ihdas ediyordu. Bu sırada bir hâdise oldu, devrenin tam 10 uncu dakikasmda hakem Kemal Halim Bey bir dudükle oyunu tevkif ederek yere düştü, etraftan koşanlar kendi . sinin bir ıztırap içtnde krvranmakta olduğunu ve ayağmın şişmiş bulunduğunu gördüler, oyunu idareye devam ede miyeeeği anlaşılınca yeni bir hakem bulmak için yapüan tesebbüsat maçt 20 dakikalık bir teahhura ugrattı, ni hayet kur'a neticesmde maçın Kemal Rifat Bey tarafmdan idaresi takarrür etti ve oyuna tekrar baslanıldı. Vakit cok geçmiş, hava oldukca kararmaya başlamısh, Fener gene hücumlarma devam ediyordu. Henüz dokuz dakika oL muşhı ki bir Fener akını esnasmda topa el ile dokunulması hakemin bir reza vurusu hükmetmesile neticelendi, lz mir takımı buna ttiraz etti, oyuncular arasmda bashyan münakasa üzerme hakem, ahalî .«ahavı isçal ederek oyunun devamı imkânını büsbütün selbetmiş •e bu sırada karanlık ta tamamen basmış olduTtmdan sert bir düdükle o vunun hitamını herkese tefhim etti. Tarafeyn bir netice istihsal etmeden sa. havı terkettiler. tzmirsporu bugunkii çok muvaffa kivetli ovunundan do'ayı tebrik etmek iktiza eder. Takım, gösterdipi enerji ve kabiliyetîe. profesyonel bir Macar ta knrunı andırmakta idi. Oyunculann ver tutmalan, nas vermeleri, top kesmeleri ve süratli paslarla ilerlemeleri dd . den nefîs bir manzara teşkil ediyardu. Fenerbahçe takımı ise dört bes se • nedir oynadıgı oyunlarm hiçbtri 3e kabili kıyas oiamıyacak derecede fena oynamıshr. Bunda yorğunluğun bir hissesi olmakla beraber hakemin idare tarzmdan mütevellit bîr sînirlilîğin tesiri vardır. Bu oyun, normal serak dahilinde cereyan etse, ikinci haftaymda biraz düzelmesi beklemlebilirdi. Takımm hatlannda yavaş yavaş bir mtizam ve te sanüt görünmeğe de baslamıştı, fakat mütemadî mkıtalar ve bilâhare son h&dise buna meydan bırakmadu lerle karşılaşmak, çölün g ö n e ş n d e bedava ısmmak isterim!» Tabiî bu düşüncelerimin hepsi tahakkuk et • medi; etmedi ama daha iyisini buldum, seni bulcFum, aşkımı buldum. Senin sayende gayet mükellef bir yalta Iüks bir seyahat yaptım. Sen olmasaydm, biçare Paprika buraları ancak rüyasmda görebilirdi. Hakikî aşka susamış bir genç kadının t e • hayyül edebildiği en yaman âşıkı buldum... Karşımda, yatağinın içinde beyaz ipek pijamasile ohıran, âşıkımı... Canım yavrum! Kimin sayesinde tesadüf etti"''mi biliyor musun? Tabiî. Kimin? Doktorun... Hayır, bilemedin! Yattaki Misin Tuhaf ş e y ! O aksam ben yattan çıkmamış. tım. Birdenbire geldi ve beni zorla Maçtan sonra iki taraf beraber ye. mek yiyerek vaziyeti tetkik ettiler, o yunun muntazam şerait altında tekran hususunda mutabık kalarak Avrupa dan celbedilecek bir hakemin idaresi altında Izmir veya İstanbulda oynanma. smı kabul ettiler. Çeldlen kur'a tzmire isabet ettiğinden Türkiye futbol sam • piyonasuım final tnaçmm Fenerbahçe ve tzmirspor takımlan arasmda 10 teş • rinisani 1933 cuma günü Izmirde oy nanması takarrür etmiştir. Keyfiyet federasyonca da tasvip edilmistir. Federasyonun tebliği Türkiye Futbol Federasyonu zirdeki tebliğin nesrine Anadolu Ajansım me. mur etmiştir. Türkiye Futbol Federasyonundsn: Bugün 2 9 teşrmievvel 9 3 3 Cumhuriyet Bayramı günü saat 15 te başlıyan Fenerbahçe tzmirspor müsabakan ilk haftaymda 10 tzmirsporun lehine neticelenmiştir. tkinci haftaymda 10 uncu dakikasmda maç hakemi olan Kemal Halim Beyin maçı idare edemiyecek derecede bacağmdan krampa uğradığını bildirmesi ve idareye devam edememesi Szerine iki tarafm namzetIeri arasmda çekflen kur'a nen'cesinde Kemal Rifat Bey maçı idareye başla . mış ve dokuz dakika devamdan sonra tzmirspor aleyhme bir penalbya huk metmiş ise de halktn sahayı işgal et • mesi ve vaktin gecikmiş ohnası dola yısüe maçm devamma imkân hasıl o lamadığmı hakem bildirmiştir. Karar: Ittifak ikinci reisi eByazıt meb'usu Halit Beyefendi ile federasyonumuz ta. rafmdan ittihaz edOîp gerek tzmirspor ve gerek Fenerbahçe salâhiyettar mümessillerinin inzimamı muvafakatile tesbit edilen karar şekli şudur. 1 Türkiye futbol birinciliği fî nal müsabakası 10 teşrinisani 1933 cuma günü tzmir Alsancak sahasrada icra olunacagı kur'a üe tesbit edümiş tir. 2 Final maçı hakemi beynelmilel federasyon hakem listesinde kayitli bulunan ecnebi federasyon hakemlerin. den biri olacaktir. Beşiktaş Etnikot taktmlan maçtetn evvel bir arada Bugün de Galatasaray müsabaka yapacak Evvelki gün şehrimze gelen EtnL kos takımı dün Taksim stadyomunda Beşiktaş takimile ük maçraı yap mıstır. Müsabaka, sıfır sıfıra bitmistir. Beşiktaş takımı, Nazim ile Hakkı gibi ikî îyi oyvmcusundan mahrum olarak sahaya çıktığından kendinden beklenen oyunu gösterememiş, ve sa. yı yapmağa muvaffak olamamıştır. Yunanhlar da enerjik ve atılgan bir oyun göstermelerine, hatta bir de penaltı cezası kazanmalarına rağmen gol çıkaratnamışlardır. Beşiktaş takımı şu şekilde çık • mıstır: Mehmet Ali Hüsnü, AÜnan Feyzi, Nuri, İbrahimHayati, Ali, Fs uk, Şeref, Eşref. Yunanli futbolcular bir Türk bayrağını başlan üstünde tutarak sahaya cıkmış, halkı selâmlamış ve şid. deMe alkışlanmıslardır. Bir müd det sonra da Beşiktaşlılar, Galata • saray B takımınm formasile çıkmışlardır. Beşiktaşlılann, Galatasaray formasım giymeleri evvelâ taaccüp. le karşilanmış, fakat bilâhare bunun sebebi anlaşılmıatır. Knrtuîuş takımı, ölen bîr arkadaşlarının hatırasma hürmeten matem alâmeti olmak üzere siyah forma ile bir maç yapmak istediğinden ve siyah formalan da olmadığından Be•iktaş takımmm formasmı istemiş . Ier, bu sebepten Beşiktaşlılar da san kırmızı forma ile oynannşlardır. Müsabakayı Izzet Muhitrin Bey îdare etmiştir. Bn şişman arkadaşı • mız, maçı pek güzel idare etmekle beraber, vaktin gecikmesi ve orta lığın kararması üzerrne oyunu on dakika evvel bitirmişür. Müsabakaya Beşiktaşın hücumu ile başlanmiştir. Fakat Yunanhlar bu hücumu kolaylıkla tevkif etmisler derhal mukabil akma geçmişlerdir. Misafir takımın bu akını sayı ile ne. ticelenmemiş, maamafih Beşiktaş * müdafaasmı dört beş dakika kadar tnüskül vaziyete sokmuştur. Oytm bundan sonra seri bir cereyan takip etmeğe başlamıştır. Kaleden kaleye kadar uzanan münferit akınlar, her iki taraf için de ciddî bir tehlfke olamamış, bilhassa Beşiktaş takımınm insicamsız oyunu, birçok fırsatlann kaçmasma sebep olmuş tur. Bu arada her iki takımın bifiîassa Yunan takımınm kalecisi de birkaç güzel kurtanş yapmıştır. 35 itaci da. kikada Beşiktaş kalesi önünde Beşiktaşlı bir oyuncunun topu elle tutn u n üzerme hakera, Yunanlılar lehine penaltı cezası vermiştir. Bu da. kikaya kadar bir türlü yapıfamıyan golün bu suretle olaeağı tahmin edilmiş ise de Yunanhlar, topu avtrta atarak bu fırsatı kaçırmışlar ve herkesin tahminini boşa çıkarmişlardır. tlk devre sıfır sıfıra bitmiştir. Oyunun ikinci devresi, birmciye nazaran daiıa tatsız olmuştur. Bu devrede Beşiktaşlılar daha iyi oy natnakla beraber bir türlü sayı ya. pamamişlar, hatta iki güzel fırsatı da kaçırmışlardır. Oyunun son dakikalarmda Beşiktaş lehine Etnikos kalesi yakıninda verilen bh frikit cezası da müsbet bir netice vermemiş ve oyun sıfır sıfıra beraberlikle bitmıştır. Maçtan sonra Yunan takımınm reisi, takımmm bu kadar fena bir oyununu şimdiye kadar görmediğini, penaltıyı atan oyuncunun futfbol hayatında hiçbir penaltı kaçırmadıği halde ilk defa olarak burada atamadiğını söylemiş ve takımınm muvaffakiyetsizliğini, saha yabancılığına atf etmiştir. Hakikati soylemek lârım gelirse Etnikos takımı ehemmiyet verilmiyeeek bh* kuvvet değilidr. Seri ve enerjrk oyunlan, yer tutuşlan çok iyidir. Bİlhasta kalecileri takdire lâ. yıktır. Beşiktaş takımında Hakkı ve Nazımın bulunmamasi, bu takımın muhacim hattını işlemez bh* hale ge . tirmiş, muavinlerin de tamamen geride oynamaları ve muhacimlerle irtibatı kesmeleri muvaffakiyetsizlik. te başhca âmil olmuştur . Ticaret mödörlerinin raporları Mmtaka iktı«at ve ticaret mü dürleri bundan bir müddet evvel Ankarada toplanarak memleketi a. lâkadar eden bütün mevzulan göz den gecirmişler, ıslahı lâzım gelen noktalan tesbit etmişîerdi. Müdürlerin raporları Celâl Beyin Avrupa seyahatinde bulundugu sı rada tanzim edildiginden Vekil Bey bunlan henüz yeni tetkik etmekte dir. Tetkik edilen raporlar arasmda bilhassa ihracat maddelerinm bir elden idaresi, yumurta, tiftik ve pa muk gibi eşyanın tiplere aynlması hakkın^aki raporlar tasvip edilmiş, bu hususta bir proje hazjrlanmıştır. Bugön de Galatasaray oyniyacak Etiknos takımı bugün Taksim stadyomunda saat 3,15 te Galatasaray takrmile ikinci müsabakasını yapacaktır. Bu maçta Galatasaraym antrenörü Pötifut ta oynıyacaktır. Amerikalılar şarap alacaklar Şarap mübayaası içm şehrimize Amerikalı bir tüccar grupu gelmiştir. Amerikada biraya kanu . nen müsaade edilmiçti. Diğer içkilere müsaade itası için Müttehit Amerika hükumetleri ayn ayn rey vermektedirler. Henüz reyini vermemiş iki hükumet kalmıştır. Bunlar da reylerini verdSıten sonra Amerikada içki tamamile serbest olacaktır. Amerikal: tacirler bugüne şitndiden hazırlanmak için şarap mufcayaa etanektedirler. Venezyaya sürükledi. Yatta kal • mağa sureti kat'iyede karar vermiştim. Şayet ı»rar etmeseydi, güvertede esnemekten kurtulamıyacak ve seni, t o z toprağa karışmış incimi keşf edemiyecektim! Bravo Con Kikiriğe! O halde artık ona husumet beslemiyeyim! Tath bakışlan da vardı biliyor musun Cemil? Şeker gibi kızdı. NapoIiden bhr kartpostal göndereyim ona. tngiliz kızının şerefine uzat dudaklarmı bana... Gecenin karaperdesi bu dekoru örtünce. âşıklar gözden kaybolan yatm içindeki Dafneyî ve esrarına nüfuz edilemiyen doktor Şomberg hokkabazmı umrtmuşlardı artık. Bir sıra s a n virgül, şimdi, karşıdaki yanardağ ile Akdenizin koyu sulannı ayırryordu. Vezüv de bu periler şenliğine uzaktan iştirak ediyordu. Belediye deiresinin önündeki saat, ahenktar bir sesle dokuz defa Ali N azim a Beyin La Clef du Franç&s K'tabı Maarif Vekâletince bu sene programlanra da kabul edılmiçtir. Bütün ecnebi lisanı tedrisatınd^ esas oldugu veçhüe her üç kısmın muallimlere mahsus nüshası da mevcuttur. , Birinci Kıs ra 21 Kr. İkinci . 31 „ Cçüncü „ 36 » 150 Fransızca Muallimlerine Lise ve Orta Mektep Her yer 50 kuruş Dünkü maçın sıfır sıfıra neticelen. mesinden sonra bugimkü müsabaka daha enteresan bir şekil almışhr. Galatasaraylılar, bu maçı herkesin görebilmesi îçin »tadyomun her mevkiinin fiatini elli kuru* olarak tesbit etmişlerdir. Toptan aianlara ve mektep idarelcrine iskonto yapıl.r. Matbaamizda ve her yerde bulunur. ^'Vtf^K Tefrikar 63 Moris Dökobradan naklen Aşkın Kudreti Sevdiğine bütün mevcudiyetini vermek, hesapla değil, coş kun bir sarhoşlukla, kalbinı, vücudünü, d;mağmı> herşeyini!.. Ne zevkli... Aşk işlerine oldukça aklı eren babam derdi ki: «Seven bir kadm, teferrüat üzerinde pazarhk etmez!» Baban çok doğru söylemiş Paprika. Zeyıtinyağı ile su yekdiğerile nasıl imtizaç edemezse, aşk ile hesap ta beraber yürümez! Paprika, nazariyelerini îsbat et mek için âşıkına sanlıp öptü. Sonra, birdenbire, bir kahkaha atarak: Bana bak canım!.. Vezüvün karşısında işte böyle öpüşürler... Eğer deminden yaptığımiz gibi manasız, saçma sapan düşünceler yu • murtlamağa devam e<fecek olursak, bu gece muhakkak ateş fışkırmağa başlar... Ah bu ttalyan seması!.. Kaibi kör olanlara aşk şırmga eder.. Şuraya bak! Ne güzel yarebbi, ne güzel!.. Nopoliyi bu kadar çabuk görebileceğimi hatırımdan geçir • mezdim. Artist arkadaşlarla loca • lanmızda baş başa kaldığımız za manlar, herkes zevkini, düşüncesini, emelini yekdiğerine ifşa ederdi. Kimisi seyahat tehayyül ederdi, kimisi elmas gerdanhk, kimisi de ihtiyarlaymca bir köye çekilerek tavşan üretmeği kurardı! Fikrimi soran lara, «ben, derdim, seyahat etmek. Memleket görmek isterim... Sivri kuleli kilise görmekten usandim arbk... Şarka doğru gitmek, zenci • çaldı. Bir âşık mandolininin telle • rini akort ederek sandalla otelin önünden geçti. Çelik tellerm çıkardığı tatlı melodi, dalgalann üze rinde kayboldu. Paprika, aslanın pençeleri arasma, ernm bir melce bulmuş sakin bir ceylân gibi so kulmuş, inledi: Cemil!.. O kadar mes'udum ki ölmek istiyorum... ikinci kısım 1 tbrahim Beyle Matmazel Paprika tam on bir aydanberi aşk ve ihtirasm en çılgın anlannı yaşıyorlar, haricî âlemden tecerrüt etmişler, yal nız sevgilerim terennüm ediyor • lardı. Aşk tenisinin pembe filesini germişler, küçük beyaz lâstik top mücadelesi yerine buse, heyecan ve sevda mübadelesile vakit geçiriyorlardı. Aşk kordunda karşıhklı çe • kilen bu bttmek tükenmek bilmi • yen setlere, saadet denilen güleı> yüzlü, mütebessim hakem nezaret ediyordu. Napolide tarlaya atılan sevgi tohumları, Akdenizin tatlı mel temlerile çabuk neşvünema buldu ve Kapride sülün gibi bir fidan olan aşkları, San Remoda ÇİÇek açtı. Filhakika Paprikanın refakati, İbrahim Beye birçok şeyleri unutturmuştu. tstikbal hakkmdaki endişelerini. beynini mütemadiyen tırma • lıyan o müthiş tehdidi... Hatta Marevanın hatırasmı bile... Paprikanın, çılgmca aşkı, âşıkının güzel gözlerini vakit vakit dumanlandı ran korkunç endişeleri, kara bu • lutlan yok etmeğe kâfi geliyordu. Eveıt, Marevanm hatırasim bile!... Ihtiras anlarile endişe saatleri. a • teşli öpücüklerle göz yaşları, zevk kahkahalarile kıskanclık feryatlar; birbirine karışan, birbirini takip eden o garip, o esrarengiz Marevayı bile... (Mabadi