o ieştınıevvel ^Cumhariyef SON TELGRAFLAP Bana kalırsa > "^ • • •• ^ Cumhuriyet bayramı programı tesbit edildi Ankaradaki hazırlıklar bitti, Recep Bey yarın komite azalarına bir ziyafet verecek • Ankara 5 (Telefonla) Cum . huriyetin onuncu yıldöniimünü kutlulama programı tesbit edilmiştir. Komiteler cumartesi günii toplanacak, mesaisinin bitmeıi dolayısile Recep Bey tarafından bir ziyafet verilecektir. Bayramda bütün dükkânlar üç gün müd'detle hafta tatili yapacaklardır. Reisicumhur Hz. nin tebrikâtı kabul etmeleri merasimi bu sene yapılımyacak, Reisicumhur Hz. resmi geçidin başhyacağı at yarışlan sahasından radyo ile millete hitap ederek bayramı tebrik edecekler . dir. Müteakiben büyük geçk resmi yapılacaktır. Resmi geçit dört saat kadar devam edecektir. Evvelâ ordu ve îzciler, sonra da halk geçecektir. At yanşlan sahasındaki tribiin ler kortfiplomatik, meb'uslar ve Avrupadan gelecek misafirlere tahsis edilmiştir. Geçk resraine 200 den fazla tayyare de iştirak edecektir. tstanbuldan ve diğer vilâyetler. den beş bin izci ile 500 sporcu ge • leceği içm bunlann yerlestirilmesi maksadile buradaki mektepler ayıa on dördünde tatil edileceklerd'ir. Tayyare Cemiyeti, tayyare reklâmı olmak üzere ufak bir balon hazır • lamıstır. Balon havada tenvir edi • lecektir. Bayram geceleri için bir çok havaî fişekler hazrrlanmakta» dır. Bu fisekler patladıgı vakit ha • vada cCumhuriyetin onuncu yıldönümü kutlu olsun» ibaresi ve Gazi Hz. nin resimleri tecessüm edecektir. Işgalin alevlediği duygu eçenlerde Beyoğlundan geçerken, yanımda marksist bir genç vardı: Anlamtyorum, dedi, sen geniş bir tefekkürün içinde mflliyetçilik gibi dar bir teze nasıl yer buluyorsun? Ona tamamile nazari bir cevap vermek tstemedim. Zaten biliyordu ki ben milliyetçilik duygusuna insan cemiyei. lerile beraber tesekkül eden ikinci bir insiyak gibi teiâkki ediyordum. Cevap yerme ona sordum: Sen mütareke tstanbulunu hatırlar mısm? Evet, dedi. Hayır, dedim, tamamile hahr . lıyamazsm. Eger, isgal ordularmm ba cadde^e verdikleri manzarayı, bir şimsek aydmiığında, kısa bir an için gozünün önüne getirseydin, şimdi, avazm çıktıgı kadar «ben milliyetperverim!» diye haykmrdm! Beynelmilelcilik ba yanerimiz, rahat sulh zamanlartmn fan. teziieridir. Sushı ve ben düsünmege devam ettim: Ekseriy» harbin milliyetçiiaı his . lerînden doğdugu söyleniyor. Belki. Fakat bunun aksi de doğrudur, mîili • yetn'lik te harbin çocururiar. Balkan ve Büyük Harp oimasaydi Ziya Gök Alpı kim dinlerdi? «tttihadı anasn» styasetinin iflâs ettijini anlamak için kaç sehit verd'Simîzi sorartm. Düşman ordu . larmm Türk toparklarmda vaotıklan mermi yangınlan ancak milli dtıygnlanmızı alevlemeğe yaradı. Bu alevi sön. dürmek istiyen her kozmopolit veya her marksnt, milliyet duvgusonan bir sebepten ziyade netice oidugmnı unn tuyor. Mîlliyetcilflc tarihm ogludtr ve babası olan maziyi öldürmek munıkfin değÜdir. Hangi nazariye bana tstanbul tsga • Hni nnntturabnir? BStun tarihinde TSrk mîHetinm kanısma hiçbir Hü^man cıkmamış ohaydı, belki millî duygn hiç tefekkül etmis bulonmazdı. Ben, kendi hesabima, miPî düsman karnsmda mlliiyetçiyim, m^lî dost karsumda da insamvetci. Doktorlar arasında bir İHEM NALINA MIHINA Akaydan halkm intihap mücadelesi Etıbba odası întihabı doktorları ikiye ayırdı, iki grup ayn ayrı listeler hazırladılar Bu aym yirmi ikisinde tsanbul Etıbba Odası intihabatı yapılacaktır. Odanın eski heyeti idaresini Tevfik Salim Paşa ile Nes'et Os . man, ömer Lutfi, Nazım Hamdi Beyler, Bursadan bir tabip ve bir di* tabibi teşkil etmekte idiler. Eski heyeti idare müddetini ikmal etmeden doktorlar arasında aleyhte bazı cereyanlar hâsıl olmus, heyetin arzu edildiği sekilde faaliyette bulunamadığı söylenmişti. tntihap zamanın gelmesi, eski heyet aleybtan doktorları faaliyetc geçirmis, bu suretle doktorlar arasında iki grup vücude gelmiştir. Gençler grupu denen aleyhtar . lar grupunun başında Mazhar Osman Beyle arkadaslan bulunmakta • dırlar. Her iki grup taraftarlan ay . n ayn listeler hazsrlamıslar ve el den ele dola&tırmağa başlamışlar . dır. Bu meyanda her iki grup ta ekseriyeti ihraz için eczacı ve diş • çi kazanmağa karar vermişler ve kendilerile müzakereye girişmis lerdir. Diş tabipleri aktettikleri bir bekledikleri Cumhuriyet marşı talim ediliyoı Cumhuriyeıt bayramında Cum • huriyet marşının halk ve talebe tarafından söylenebilmesi için dün saat 15 te İstanbul Halkevind'e bir içtima yapılmıştır. tçtimaa bütün mekteplerin musiki muallitnlerL bir çok mektepliler ve halk iştirak et . miştir. Marşm talebe ve halka kolaylıkla öğretilmesi için konservatuvar muallimlerinden bir heyet te dünkü içimaa ü/tirak etmiştir. Marşın ezberlenmesi ve söylenebilmesi için bayrama kadar her perşembe günü Halkevinde toplanılması kararla* • tırılmıştr. Tevfik Salim Pş. Mazhar Otman B. içtimada Etıbba Odasına aslî aza olarak diş tabibi Muammer, yedek aza olarak ta diş tabibi Mehmet Rif at Beyleri göstermeğe karar vermişlerdir. Gerek diş tabipleri, gerekse eczacılar doktorların her iki grupile de temasa geçecekler, kendi talep. lerini söyliyecekler, hangi grup bu hususta daha kuvvetli vaitte bulunursa reylerini o tarafa verecek lerdir. Tapu işleri nasıl gidiyor? Umumî müdür Cemal Beyin gazetemize beyanat' Tapu umum müdürü Cemal Beyin, Anadoluda uzun bir teftiş »eya'hati yaparak şehrnrize geldiğini yaz mıştık. Cemal Bey dün bir muharririmize aşağidaki izahatı vermiştir: < Tetkikat yaptığım sahalarda tapu işlerinde gerek çalışma tarzı ve gerek eleman Hibarile bir inki safa doğru gidildiğmi gördüm. Bu teftişat esnannda tesbk edilen noksanlar ikmal edHmiştjrTapudaki kırtasiyeciliği, muamelâtın uzamasina sebep olan külfet leri, hatta beyaname usulünü kal dırmak, Noterde olduğu gibi iki taraftan sadece tapu sicil memuru huzurunda hüviyetlerini ispat etmeleri ve resmî senet tanzitni sxnetile em lâk akitlerinin tesçilmi yaptırmak istiyoruz. Bunun için sicîl muhafaza teşkilâtı imkân nisbeıtinde memle ketin her tarafma teşmil edilecek tir. Fakat bu, eleman meselesidir. Nerede eleman bulursak derhal mevziî olarak tatbik edeceğiz. Yeni teşkilâtın Beyoğlunda ya kında yapı'ması mukarreredir. Şimdiye kadar Defterhane binasında bulunan Üsküdar tapu idaresi 29 teşrinievvelden itibaren Usküdardaki yeni binaya nakledilecektir. Yer tedarik edilince Kadıköy ta • pusu da merkezden aynlacaktır. Tedricen bütün kazaların dosyaları bir birlerile kanşık vaziyette kalmaktan kurtanlacak, halk merkeze gelmeden işlerini kendi kazalarında takip edebilecektir. Şimdilik tapu memurlan arasında tebeddülât yoktur. Görülmemiş bir cenaze merasimi Mezar başında esrar içenler yakalandılar Zabıta, bir mezarbasmda esrar çe ken 12 sabıkalıyı yakalamıştır: Bundan bir müddet evvel Zeki is minde bir sabıkalı Galatada bir kah vede esrar çekerken zabıta memurlan birdenbire kahveyi basmiflar ve Zeki kaçmak istemisse de zabıta memurlarile yaptığı mücadelede nefesi tükenerek vefat etmişti. Ceset, morga nakledilrois otopsi yapılnus ve vefahn zaykı sadırdan Heri geldiği tesbit edilmijti. Zekinin arkadaslan muazzam bir cenaze merasimi yapmıslar, tabut bir otomobfle konarak ciçeklerle süslen . mis ve cenaze otomobilini de 15 . 20 kadar otomobil takip etmistir. Tabut mezara konuo ta toprakla üstü örtüKince esrarkesler mezar başında çömehnicler ve bir kabak içindeki es ran çekmeğe ve Zeki hakkmda cemi lekâr sÖ2İer söylemeğe baslamışlardır. Esrarkeşlerin keyfi uzun sürmemis zabıta memurlan yetiserek 12 sabıkalıyı kabaklarile yakalamıştır. 'Mmffliminilllinilllilllllllllllllllllllllllimımmınıım»: Küçük san'atlar talimatnamesi Heyeti Vekile talimatnameyi tetkik ediyor Ankara S (Telefonla) Küçük san'atlar taKmatnamesî, Heyetî Vekilede pek yakmda tetkik edilecektir. He. veti Vekilece talimatnamede bazı tadi . lât yapüması muhtemeldir. Talfmaname, DahiKye, tktaat ve Hariciye Vekâietlerinio de mütaleacı alı • narak esaslı sorette haznlannus, taK matnamenm memna olan san'atlar. rm vaıiyetj nazan dikkate alınarak tatbflti ctaetine gidilmesi muvafık gorol* müştür. Aynca mühîm bazi san'atlar hakknv 'daki kayitler genisletilmis, bunlar ayn ayn tesbit edilnıiştir. Ta'ftnatname Heveti Vekfleden cıktıktan sonra avrıea bir tamimle birlikte Vekâletlere tebliğ edilecektir. Tesbk edflen esaslara gore talhnatname 1 kânumıevvel 933 ten itibaren 28 şubat 934 nihayetine kadar tama . men tatbik edilecektir. San'atkârlar . dan mem'eket haricine çıkacaklar 1 kânunuevvel 933 ten ıtrbaren çtfcmafa ba *1ıyacaklardır. Memleketten çıkacaklar san'abna gore ayn ayn kısimlara aynlmıslardir. Evvela memlekette ihtîyaç olmtyan san'atkârlar çıkacaklardır. Şoförler, tercüman rehberleri, ber • berler, calgı«ilar ilk defa çıkacaklar meyamndadır. tcra Vekfllerî kararîn mevcut oimıyan ve mukavelelerle devlet veya vuayet ve belediyelerde çahsanlar birincî, ikinci ve üçüncü devrede çık. mak üzere ktSBnlara aynlmslardv. Birinci devrede bekârUr ve vukuatlılar, 3dnci devrede Turkîyede doğanlar, üçüncü devrede Türkiyede doğan ve «rli olanlar çtkacaklardar. Merann obmyan bir smıfa intisap eden san'atkârlar kalabilecektir. Va liler, san'atkârlarm talimatnamede zts> redilen şerait dairesmde birer cetvel lerinî yapacaklar, her san'atkâra hangi zamanHa memleketi terkedeceğini 3 . mübabcrle tebliğ edeceklerdir. Avusturyadaki suikast 18 nasyonal sosyalist tevkif olundu Viyana 5 (A.A.) Hava* Ajansi muhabirinden: Potis müdhiyefti, DertîHn sorguya çekildiği esnada kuilandişı tabanca hakkmda birbirine nt ifadede buIunduğunu büdirmektedir. Dertilin bir tabanca tedarîk etmesi îçin rica ettipi Muener ismrnde bir makinist kendismm miFlî sosyalist olduğunu aoylemiştir. Mütecavizrn tanıdıklanndan tevkif edilip sorguya çekilenlerin çoğu, Dertilin millî sosyalistlere karşı muhabbeti olduğunu söylemekedirler. Viyana 5 (A.A.) İnnsbnıck polisi 18 millî sosyalist tevkif etmiş • tir. Bunlarm içinde Franz Hoferin muavini, avukat Debz, Tyrol Herimweh renlerimn reisi iken Hklerci olan Dr. Steidlenra eski başmuavini Dr. Pesendorfer, tnnsbruck Üniversitesi pro • fesörlermden Dr. Helbvck vardn*. «Telgraf» ve «Extrablat> gazete leri, Muchlanda meydana çakanlan millî sosyalisft suikast şebekesi ile dün înrabruckta yapılan tevkiflerin M. Dolfusa karşı yapılan suikast ile alâkadar olup olmadığını sormaktadır • lar. PEYAMİ SAPA Ankara civarında askerî manevralar yapılıyor Ankara 5 (Telefonla) Birkaç gündenberi Mallı köyünde baxla • mış olan askerî manevralar muvaffakiyetle devam etmektedir. Her sene yapılmaaı mutat olan manevra • I»ra mühim miktarda kıtaat ile tay. yareler istirak etmektedir. Manev • ralar on, on bes gün daha devam edecektir. Ozdil musabakamız Dün, ö z &jt müsabakamızda birinciliği kazanan Münir Mü eyyet Bey, matbaamıza geJerek kendisine mev* • ut mükâfatımız olan aJtın saa . tini almısdır. Bu münasebetle, <Sa vaş yollarmda» muharririnin res nrini dercediyo ruz. Münir Mueyyet B Müsabakada kazanan diğer zal lann da nihayet bir haftaya kadar matbaamıza müracaatle hediyele • rmi almalannı tekrar rica ed'eri». Tafrada bulunanlar birer mektupla adreslerini veya burada hediyelerini gondereceğimiz yeri bildirme lidirler. Celâl Bey Sıvasa gitti Ankara 5 (A.A.) Basvekil tsmet Pasa HarreHerile Hariciye Vekâleti Vekili Şiikrü Kaya ve sahsî dostu sıfati • le tstanbulda bulunan Hariciye Veki li Tevfik Rüştii Beyler tarafından marus kaldü?ı suikast dolavısile Avusturya Başvekili M. Dolfuse teessür tel graflan gönderilmiş ve müsarünileh ta* rs^ndnn teşekkürle mukabele olunmuştur. Celâl Beye, Iş Bankası idare mecliıi STasından Rize mcb'usu Fcat. Sinop meb'usu Recep Zühtü, Tokat meb'usu Mustafa, ZonguMak meb'usu Ragıp, Edirne meb'usu Şakir, tzmir meb'usu Hamdi, Buras meb'usu Emtn Fikri Beylerle tş Bankası umum müdür vekiii Muammer ve fabrikamn müdürü Ki • zım Beyler refakat etmektedirler. kilâtma göre tapu teşkilâtmı tanzim etmek, işleri çok ağır ve yorucu olan kadastro memurlarmın memurin kajjunundan istifadelerini temin eyletnek, işlerin doğru ve çabuk yürüme&ini istihdaf eden esaslarla çahşmak ve bu meyanda teftiş heyeti kadrosunu genişletmek için lâzım gelen kanun lâyihaları ikmal edalmek üzered'r. Yakında Vekâlete takdim olunacaktır.» Cemal Bey bugün Ankaraya av det edecektir. Al benden de o kadar. Zaten bu Nafiz denilen adamm Şükran neres>ini sevmiş, anlamıyorum. Kız nruhabbetmden bahseder, yanıyonun, tutuşuyorum der, senmki hâlâ akildan, mantıktan dem vuruyor. Kız ölüyor be!.. Dur tarihine bakayım... İşte .. öyle ya... Tam üç ay sonra.. Tahir okumağa devam etti: M. Dolfus iyileşiyor Viyana 5 (A.A.) M. Dolfusun sıhhattnde artık endise olunacak hic bir nokta kalmamıştir. Başvekilin yaralan tabiî seyrini takiben kapan maktadır. Kadastro faaliyeti İstanbul kadastro heyetinin çalışma tarzı ve mevcut mevzuat istedi ğtmiz randmanı vertneğe mâni olduğundan postalar ihdası suretile mesai istikametleri değiştirilmiştir. Bu defaki tetkikatım, yeni tarzın çok iyi neticeler verdiğini gösermiştir. Bu hususialti kanun lâyîhası Bü • yük Millet Meclisa maiiye encüme nindedir. Kadastro işlermin çabuk ilerlemesi ancak bu kanunla mümkün olacaktır. imdilflc ikide birde, vapurlan • nm bacalanndaki nareti değistirmelde, yani geckin bir kaduı gibi sadece yüzünün tuvaleti ile meş. gul oJan Akay idaresi, 3ti vapur tsmarlıyacak, yahut alacakmı». Bu is içm, tesekkül edecek komisyonda Kadıköy ve Adalarda oturan işten anlar kimselerden de aza bukmacak ve bu zevahn reylerinden istifade edilecekmiş. iyi fikir! Fakat bence, halkm fikrinden yalnız iki vapur siparişi gibi muvakkat bir komisyonda istifade ile ürtifa etmemelidir. Akayın tarife ve is letme işlerinde rey ve fikirlerine mü racaat edilecek daimî bir yolcular komisyonu teşkil etmeli ve bu komisyona halk tarafından intihap edilmiş knnse ler koymalı. Cünkü senelerdenberi Adalar ve Kadıköyünde oturup ta sabah aksam gide gele işletme mütehassısı kesilen birçok kimseler vardır ki onla. nn reyhıden pekâlâ istifade edilebflir. Sultan Hamit devrinde, mahut idarei mahsusanın köhne 4 ve 5 numarah vapurlarile ki halk onlara «Patpatı bahrî» derdi . Kadtköyünden köprüye yanm saatte gelinirdi. Sultan Hamit, komik Abdi mer huma bir gün sormuş: En büyük kıla hangisidir? Abdi bilâtereddüt cevap vermişs Selimiye ktşlası efendüniz. Neden? tdarei mahsusanm vapurlarile onünden ancak yanm saatte geçîyonif da ondan... Buna mukabil o zaman Ferah ismin. de yandan çarklı bugünkü «Büvüka da» ya benzer bir vapur vardı ki tamîrden çıktıgı zamanlar KadıköyKöprü seferîerini 13 dakikada yapardı. Bugünkü vapurlarm en hızlı gideni büe bu sürati haiz değiîdir. Bugün; hem vapurlarm söVati azal » mıstır, hem de Haydarpasaya uğradık. lan için Kadıköyünden Köprüye gene yanm saatte, bazan Haydarpaşada geciketı trenleri beklemek mecbiTriyetile 4550 dakikada gîdHdiei vakidn. Vapurlar süratli de olsa Haydarpasada bekledikten sonra eski Tontomı bahrL lerin rökorunu kırmak mümkün olamıyacaktır. Sürat asnndayız, bugün Kadıköyün. den Köorüye gitmek için 30 sene ev velki gibi yanm saat vakit kaybede meyiz. Hele Adalar ve Yalova iç;bir sürat postası yapm'vk elzemdir. B1nu ise ancak 18.20 mil giden vapurl" yapabilir. Vapurlarm bacasma beyaay yerine A harfi koymak if bîle de jHldir, halkı alâkadar etmez ve bacabdüz siyah olursa vapurlarm sürati. potalann intizamı artıp eksiknez, battr boyadan yana daha kârlı bile olur ve bu para ile meselâ Pendik vapuru nun birmci mevki güvertesine tente altnabilir. Akayın yapacağı işler: 1 Adalara ve Yalovaya muflaka sürat postalan tesis etmek ve bu ncm icin 20 mîl giden vapurlar yap . taaıak. Acsle işi olanlar bu vapurlarl» gidip gelirler. 2 Sabah ve aksam kalabakk zamanlarda, Haydarpasaya Anadolu . dan posta treni geMiği saatlerde Haydarpaşadan doğru vapurlar kaldstnak, 3 Köprüdeki Hazreti Nuhtan kalrrus kötü iskeleyi yenilemek ve vapurlara girip çıkmağı süratlestirmek, 4 Bu i«ler için, îcap ediyorsa, bau srlatmı karsıhk gostererek millî ban • kalardan borç para almak, Akav tdaresinden baHon bssnea bekledikleri bunlardır. Başvekilimizin gönderdijji teessOr teigrafı Ankara 5 (A.A.) tktuat Vekili Celâl Bey, ts Bankası tarafından Tnrhalde yaphnlmakta olan seker fabr» kasımn temel fi'ma raerasimint yapmak üzere bngünkS trenle Sıvasa h»reket etmistır. Bir gönde Oç bayram Sofya S (Hususî) Bulgaristan is. tiklâlintn 25 mci, Bulgar Kralınm tahta geçmesinin 15 mci, Kraliçe Hazret. lerile de evlenmelertnin 3 üncü yıldö nümü münasebetile, dün Bulgaristan • da, ayni günde üç büyük bayram ya . pılmısbr. Sofyanın her tarafı bayraklar» la donatılnnf, AI. Nevski kilisesinde metropolit Stfena ve 18 papazm iştL rakile büyük bir ayîn yapıbrustır. •ın7 Teyzesi bu sefer şiddetle mîîda • hale etti: Kes artık oğlum, yeter, içîme baygınlıklar geliyor, kalkıp gide ceğim. Tahir durdu, başını önüne iğdi, sonra oda kapısına doğru yürüyerek: Dur su tnektupları getireyim, dedi. Biraz sonra elinde büyük bir torba ile içeri girmişti. Minderin üstüne birçok mektuplar ve kâğıtlar yaydt. Uzerlerine iğild'i. Salih te başmı yaklaştırarak, içinden bir hayatm bütün etran fışkıracak olan bu yiğına büyük bir merakla, adeta soluyarak bakıyordu. Tahhin tîtrek ve sinirli elleri kâğıtlan o kadar acele karıştırıyor du ki aradığını bulacağı yerde ümitsizliğe düstü: Bunlar da amma kanşmış ha... dedi. Sonra rasgele bir mektup çekti. Bu, Nafiz Beyden Şükrana yazılmıştu Matbuat Cemiyeti kongresı istanbul Matbuat cemiyetlnden: 5 teşrinievvel 1933 persembe günü yapılması mukarrer olan umumî heyet ietlmaı ekseriyet temin edilemedığınden 17 teşrinievvel 1933 sah gününe tehlr edilmlştlr Muhterem azanın mezkur tarihte ve saat 14 te cemlyet merkezinl teşrlflerl rica olunur Seyyar tapu memurları tş sahiplerinin günleroe kaza merkezlerinde sürüncnemeleri için nshiyelerde seyyar tapu memurları bu lundurmak, Istanbula mülkî teş . Tahir okudu: Tefrika: 66 SERVER BEDt Sabahsız Geceler Sok şu demiri be, diye bağırdı, korkanm vaz geçeceksm! Yoo...k! Merak etme... Bu demir o göze ghecek, fakat bir lâkırdun daha var. Diyeceğim ki: «Bak, şimdiye kadar bir kere bile sen bana oğlum demedin, ben de sana baba demedim, Oğlunu inkâr eden bir babanın gözleri körolsun!» Ondan sonra... Cazzz... Daldarırun! Hay elm varolsun. Kadm kollannı gözlermm üstttne kapıyarak: Ayy... Aman... Su«... Bu ne hainlik! diye bağınyordn. Salih kabardı: Hanım teyze, dedi, o hamlik te beni süründürmek hainlik değil mi? Bende paşa torunu hali var nu yahu?.. Bak be... Hot, ben fâ gene iyiykn biraz... Sen beni bir ay evvel gormeliydm... Üstümde lâğıma düşmüş at çulu gibi bh elbise vardı. Tahir güldü: Amma da tefbih yahu! dedi. Fakat Salih onun bu istthzasm daki hfkmeti anlamıyarak yüzüne vahşi bir sitemle baktıktan sonra Hâve etti: Ne söylesetn size lâkırdı ge lir. Bentm çektiğhni su taşryan A • cem eseği çekmemiştir. Ortaliğı bir sükut kapladı. Salihin sSzlerile duruşu arasında öyle korkımc bir ahenk vardı ki söyiedi'gi seylerden çok daha vahim şeyler düşündürüyordu. Tahir bummla da kalmryordu. Hem sağ da bırakmam onu, dedi, fakat na*U öldürürüm, bile rai Hemşirei ruhum, Şükran! Dtrima tnüfrit ve miibalâğalt bir hüzön ile alude mektuplarımn so nancusunu dün gece mütalea ettim. Kadınlara, bilhassa genç kızlara mahsut olan hassasiyet melekesinin sende ifrat derecede inkişaf etmis olduğunu gosteren bu satırlar, artil., adeta, mecnunane diyebileceğim vehimlerle meşbu görünüyor. Bu ne vesvese, efendim, bu ne miibalâs£a! En şiddetli ihtiraslanmıza da aklımızla hâkim olabileceğimize dair olan fikirlerîmi zerre kadar mülâhazaya bile ihtiyaç görmeden, kendini ummam hissiyata btraktp gitmis bulunuyortun. Adeta dümen kullan tnağa bile lâzum görmemişsin diyebılırım. Sadih Tahhin okuyuşunu keserek, olanca safiyetile sordu: Bh* keltme anladımsa arap olayin . Yahu, bu ne biçirn lâkırdılar be?.. Ne olmus? Kayık safasına mı gitmişler? Fırtma mı çıknuş ? Talih sana da, bana da fena bir oyvm oynadı. Ben senin gibi hatta olmadığım halde buhran ve humma içinde kıvranıyorum. Vaziyet hev Syle. Seninkile konuşmuyoruz. Tahh durdu: «Senfinki» dediği Nafiz. Salih mınldandı: Tövbe estafurullah!.. Tahir okumağa devam etti: Halbuki sen ancak mukacemetini tezyit için kuvvayt müttefika aradtğtn zamanlar beni yamnda bu • lacaksın. Husramnı tekit için meş't~m bir münebbih tesiri yapmak vazifesini benden nasıl beklersin? Tahir mekubu attı: Bunu geç! dedi, şu Nezahetin mektuplarmı arıyalım. Gene telâşlı elierle kâğrt yığnınn altüat ediyordu. Bir mektup daha çekti: Hah... dedi, belli, bu annenirı mektubu. Salfhin gözleri kuvvetli blir alâka ile büyümüştü. Tahrr okudu: Canımdan sevgili Şükrancığtm, ... Dün gece, sofrada, paşa ba • bam bu dargmlığı açığa vurdu, om•ümde böyle birbirlerine surat eden kan koca gormediğini soyledi ve rahmetli annemle nasıl seviştikle rini anlattı. Onlar çok bahtiyarmts • lar, Şükran. Babam annemi görücü ile almtş ve evlendikten sonra sevismişler; biz evlenmeden evvel sevî şiyoruz, üstelik bir de sevme^frimiz adamla evlentneğe tnecbur oluyorux Bu söz şimdi sana nekadar tuhaf ge' lir, değil mi? Fakat senin tanıdığtn Nafizle benim kocam olan Nafiz başka başka adamlar sanki... (Mabad! var)