19Ağustos 1933 [ F Ö z dil müsabakamız: 26 j Mısırlı misafirlerimiz Heyet dün geldi, istikbal çok samimî oldu. Belediye bu akşam misafirlerimize bir ziyafet verecek Birinci tahifeden mabat be Odası ve Turmg kulüp erkânına takdim edilmişledir. Kendilerini Matbuat Cemiyetinden cemiyet reiti sanisi Ahmet Şiikrü, Va kit muharrirlerinden Mehmet Nurettin, Omer Rıza, Matbuat Cemiyeti idare müdürii Ali Fuat, Belediyeden Seyya . bin subesi müdürii Ekrem. Ehbba O • dasından doktor Hamdi Nazım, Tu . ring kulüp ten Şükrii Ali Beyler istikbal etmislerdir. Ahmet Şükrü Bey misafirlerimize safa geldiniz demjş ve kendilerini se lâmlamtstır. Heyetin reisi doktor Ali tbrahim Pasa tesekkür etmiş «memleketinizi ziyaretten büyük bir sevinç ve meser ret duyuyoruz» cevabmı vermiştir. Misafirler gemide gördükleri intizam, temizlik ve mükemmeiiyetten dolayı Egenin kıymetli süvarisi Sait B. kaptana tesekkür ederek gemiden aynlmışlar • dır. Mi&afirlerîmîz kimlerdir? Gelen misafirler şu zevattan müretkeptir: " Doktorlar: Ali tbrahim Pasa: Mısir tıbbiyesini ikmalden sonra Fransa, In. giltere ve Avustuntada ikmoii tahsil etmistir. Mısir Tıp FaküUe'înde cen»hî profesoriidür ve beynelmilel bir şöh . reti vardn*. Doktor Sülevman Azmi Pev: Lon drada ücmali tnhsil etmistir. Dahilî has« taltklar mütehassısıdır. Doktor Mehmet Hnül Bey: Tıp Fa> kültesi profesBrüdür. Doktor Ibrahim Çorbacı Bey: Tıp Fakültesi kadm hastalıklan mütehas • sısıdır. Doktor AK Şusa Bey: Meshur bir bakteriyoloğdur. Zürihte ikmali tahsil etmistir. Gazeteciler; Fuat Sarraf Bey: El Mukattatafın sahibidir. Beyrut Amerikan mekteblnden mezundur. Aşil Saykal Bey: La Reform ga*e • tes'nin basmuharriridir. Ustaz Evgar CeOât Bey: Hukuk ve felsefe doktorudur. La Burs ve Lîberte gazetelerî baş muharriridir. M. Leon Kohen Mısir gazetecilerin* dendir. Hamza Bey Vefd fnkasuun gasetesi olan El Belâgın muharrirlerindendir. Sait Bey: El . Ehram muharrirlerindendir. Heyet vapurdan ayrddrtan sonra o C AM LI C A Çamlıca denilince burada yaşa mıyanlar hiç bir şey duyamaz lar ( 1 ) . Hele burasını hiç görmi yenlerin gözleri önüne her hangi bir yurt gelir. Belki de Çamlıca ağaçhk bir yer... Halbuki kışında, bahannda, güzünde ayn ayn güzelliklerile sizi çeken (2) Çamlıca nekadar güzeldir bilseniz... Bahannda sık yesil ağaçlarile gözlerimizi alan yer yer koruluk lar, bahçelikler, güzün binbir renkli çiçeği andıran giizel gözüküş lü (3) yapraklarile gözlerimizi, dUşüncelerimizi, içimizi dinlendirir. Derin nefesler alarak oh.. yaşamak ne gtizelmiş deriz. Sabahlan, buğulu yamaçlara açılan pencerelerinizden temiz ve baygın bir bahar rüzgân, çiçek kokularile gençlik ve şenligi de be raber getîrir. Çamhcada insan her zaman dinçtir, gürbüzdür. Hasta lar daima bir iyiyiz, iyi olacağiz, derler. öyle zannedioyrum ki bu rada ölenler bile 81 üm acısı duymamışlardır. Akşamlan... Batışı (4) s«yre den gözlernizi, bir günümüz daha bitti diyerek arkaya çevirdi$iniz zaman sizi avutan (5) ayın giilerytizü ile karşılaşırsınız. Bu doğuş, bir olüşün yanında en derin bir sıcaklıkla sizi sarar, o dakikada ülkti nüz (€) her ne olursa olsun ona kavuştuğunuzu zannedersıniz. Da ima doğruluğu, daima ileriye gösteren (7) Çamlıca akşamlan batı şında bile bir doğuş taklar. Sıcak öğle üzerlerinde çamlarının yeşil golgelerile sizi sermleten bahçe leri yaşamanm (8) bilmecesini sorar, fakat sizi yormadan gene kendi anlatir. En geniş caddelerinde bile yü rürken kendi ayak seslerinizi dinlersiniz. Kimsesiz kırmızı toprakh yollar böylece sanki hep sizi söyler. Içinizi dinliye dinliye kendinizi daha iyi tanir, iyiliğe ulasırsınız (9). Gözleriniz, özünüz (10), kanımz bütün bu sonsuz güzelliklrrde yıkana yikana temizlenir. Çamhcanın her yanı (11) denlzi gorür. Marmarayı, Boğazı... Giiniin her saatinde ayn bîr güzellikle yayılan deniz bulutlardan, dağlardan, sislerden renk alır. Mavilikler içinde Hlllenir, rilyalanır, pembeleşen sulan duyğularımzı (12) yüksel tir, yüreğinizin özü ile seversiniz. Muhakkak bir şeyi fakat daima iyiyi seçerek «eversiniz. Göklerden renk alan deniz, gölğelendiği za man eğer içinizd'e bağlann o temiz, bağsız (13) havasını arzuhyan bir istek (14) varsa gözlerinizi o ko yuluklardan ayırmazsınız. Sevginizde onlar gibi derinleşe derinleşe gönlünüzde yerleşir. 1» tediğini yapan (15) içindekini yaşatan bir kişi olursunuz. Ahsıkhklannız (16) iyi şeyler olur ve sağlamlasir. Çamhcanın aylı geceleri... (17) Varlığm ve yokluğun (18) en canlı bir örneğidir. Ay, giimüş saçınm örgülerini çSzerek dağıttiğı zaman denizin sulan ışıklanır, aydınlaşır, fakat saçlarmm dolanamadigı yer ler rferin bir yaş (19) içinde siyahlasir. Bu size sevinçle acının, bol * lukla yoklu&un benzersizligine (20) cok iyi bîr ornek olur. Acımamz çoğalır, kimseye acı (21) vermek is temezsînit. Batarken sulara yaslanan ay, O«kar Vayldin kırmızı gülüne benzer. O zaman bir yakut kadar kırmın dır. Tıpkı göğsünü sevdi*i jrülün dikenine davayarak tabaha kadar oten bülbülün kanı ile boyanan güle benzer. O gül ki, sevginin doguşunu sonra aynlığın acısını, onun mezarda bile olmiyecek büvHklüfrttnü dinliye»ek kTrmızılaşmıs bîr srüldür. Camlicanın rüzgan... Bahannda, kitında, süztinde ayn ayn okşayıslarile sizi sarar. Denizlerin hafif «îaljraciklannın sesinî andiran esinler (22) bazan fırtına olur, büyUk denizlerin kükrîven d*l«ralannı andınr. O zaman kıştır. Büvülüve büyiilüye ktvnlan uzun vollan kar ortmüsttir. Odanızın sısaklıjrma srömülerek okudugunuz kitabı bagnnıza basar, giizel diişüncelerle uzaklara dalarsınız. Bu yere yerleşenler ancak olüme «iderken buradan aynlirlar. Çiinkü bütün srönüllerile sevmişler ve baglanmişlardir. Camhca: Neeibe Faztl (1) Hissetmek, (2) Cazlbell, (3) Man zara, f4) Gurup, (5) Teselli eden, (6) Ideal. emel. (7) Sebat. gayret, (8) Hayat, C9) Varmak, kavusmak. (10) Ruh, (11"> Her taraf, (12) Htaler, (13) ffür, (14) Hahes, (15) Iradeli. azimkâr, (16) Itlyatlar. (17) Mehtap, (18) Hayat memat, »adet ıstlrap, (19) Matem (20) Gayrlmüsablh (21) Keder, «tırap, (22) Sabah rüzgân. Bu kelimelerden OlkO kellmeslnl ga zeteden ö&rendim. Dlğer karsılıklan kendlm buldum. Erenköy Kız Lisesi Müdürlüğünden: *ElektrikŞirketi* Elektrikle pasta ve yemek pişîrme dersine 1 Agustosun yirminci pazar gününden itibaren talebe kayit ve kabulüne başlanacaktır. tomobillerle doğruca Perapalasa git 2 Pazar, salı, perşembe günleri saat ondan on yediye kadâr eafci miştir. Bugün misafirler şehrin sayanı talebenin kayüleri tecdit, müracaat edecek yeni talebe namzet kaytemaşa mahallerini gezeceklerdir. Akdolunacaktır. şam Belediye şereflerine bir ziyafet verecektir. Yarın vapurla Boğazda bir 3 Kayit ve tecdidi kayit için müracaat edecek talebenin sıhhl tenezzüh yapılacak ve Et:bba odası ta. muayeneleri yapılmak üzere muayyen günlerde saat onda mektepte rafmdan Yat kulüpte bir £ğle ziyafeti hazır bulunmalan lâzımdır. verilecektir. 4 Yeniden kaydolunacak talebenin hüviyet cüzdanlari, evvelce Misafirlerin intibuları bulunduklan mektebin şehadetname veya tasdiknamesi; beş bin beş Heyetin reisi Ali Ibrahim Pasa bir yüz kunışa kadar maaş alan memur çocuklarından pansiyon kanu muharririmize seyahatten çok mem nun olduğunu, vapurdaki mükemmelinuna tevf ikan yüzde on tenzilât yapılmak için babalarmm bulundukyeti sayanı takdir gördüğünü söylemişlan vazife ve maaş miktanm gösterir vesika «on beş kuruşluk pul tir. lâzımdır» beraberlerinde olarak velilerile birlikte müracaat eyle Aşil Saykal Bey çok güzel turkçe meleri. konuşmaktadır. Kendisi sekiz sene ev5 Mektebimizin ilk kısım dördüncü ve beşinci sînıflarile orta ve vel şehrimize gelmiştir. Türkçeyi çok güzel konuştuğu kendiıine söylenfldigi lise •ınıflarma leylî talebe kabul olunur. İlk kısmın leylî ücreti 200, zaman: orta ve lise sınıflarının 225 liradır. « Çok sevdiğimiz için unutma . 6 Eylul iptidasma kadar kayitlerini tecdit ettirmemiş olan eskî dık!» demiştir. talebelerin yerine yeniden müracaat edenler kaydolunacaktır. Tatil Aşil Bey inkılâbuı halk üzerindeki münasebetile bulunduklan mahallerden muayyen zamanda gelemitebeddülâtına işaret efmiş Istanbul için yecek olanlar ücretlerini göndermek şartile yazı ile müracaat ede de «Istanbul değişmemiş, gene eski Is . tanboll» demiştir. bilirler. Mumaileyh muharrin'mizin elinde 7 Mezuniyet, ikmal ve kabul imtihanlaıı eylul iptida«ından gördüğü gaıetemizi okumup, M. Her • on birine kadar yapılacak eylulün on birinci günü derslere başlanayonun ziyareti ile alâkadar olarak ve cakt.r. (3937) bu seyahati çok ehemmiyetli bulmuş • tur. Oniversite ıslahah hakkoida da: «Bu iş bugün Mısırda da bir mesele halindedir. Gazeteler ve halk bımunla meşguldür. Avrupadan mütehassıs proprofesSr celbi isteniliyor. Fakat halkm mlihim bir kısmı böyle vâsi bir değişik. Eminönü kaza«ı dahilindeki Balabanağa, Tülbentçihüsamettin liğe taraftar görünmüyor» demiştir. ve Hocagıyasettin mahallelerinde kâin gayrimenkul malların 1/9/933 Mısırlı miiafirlerimizm memleketi . mici ziyareti dolayuile Muhadenet r*. cumartesi gününden itibaren Kadastro tatbikatı yapılmağa başlafikimiı bir nüshai fevkalâde çıkarmif nacaktır. hr. Bu tatbikatta hakkı mülkiyet ile her hangi mülkün diğer mahaller Mısir Adliye Kazırı Yalovada üzerinde hava ve geçit hakkı gibi hakları da tesbit edilecektir. Mısir Adliye Nazırı Tahjir Nuri Mezkur mahaller dahilindeki gayrimenkuller de alâkadar olan Paşa ile müstesan Enis Paşa İstanlara mümkün olabildiği kadar davetnameler de gönderilecek ve bunbula gelmişlerdir. Tahir Nuri Paşa larda kendilerinin hangi günlerde hazır bulunmalan lâzım gelecebes gündenberi Yalova kaplıcala ği gösterilecektir. nmta bulunmaktadır. Muayyen günlerde davet olunan veya davetnameleri kendilerîne isal edilmemiş olanlann davetnamelerle birlikte gönderilecek be yannameleri ve imza eyliyerek nüfus, hüviyet cüzdanı ve tapu ıenetleri ve diğer devlet tabaasından bulunanların da haiz olduklan Kadıköyiinde, Süreyya Paşa sinetabiiyetlerini musaddak evrakı resmiyeyi birlikte alarak mahalleleri ması salonunda bu pazartesi güdahilinde bulunacak Kadastro posta memurlarına müracaat eyle nü saat 15 te ilk deîa ok'rak meleri ve bu mallarda kiracı buhınanlann da müddet zarfuuU malverilecek o'an sahiplerini haberdar eylemeleri liizumu ilân olunur. (4101) Istanbul Kadastro Heyetleri Reisliğinden: bütün haneımfendileri davet eder. (6498 Cumh Maliye Vekâletinin nazart dikkatine Topkapıda Burmahçeşmede Emin Paşa köşkünde otnran Zcynep Mihrlyal Ha . n'mdan aldığımı? bir mektupta denll! yor kl: «Doknz senede Ikmal ettirebilditim maaş muamelem, lsırümin yanlış okun ması üzerlne geri gönderildi ve yanllş okunan lslm tashih edilerek Eminönü Malmüdürlüğü tarafından 29'4'933 tarih ve 1073/1539 numara ile Muntazam Borçlar müdürlüğüne gönderilmlşti. Bu evrak üç ay orada kaldıktan sonra bir defa bile tetkik edilmeden gene Istanbula lade olunmuştur. Bu yüzden muamelem bir tür. lü Intaç edilememektedir. Alâkadar ma kamm nazart dikkatini celbetmenlzi rica ederim.> Dörtyolda Hakkı Beye Blze gönderdiğinlz cevap başka bir gaıeteye ait olduğundan neşredileme mlştlr. Borçka kazatt Maradit nahi yesi müdürii A. Rezak Beye: Mektubunuz alâkadar makama fön derflmiştdr. Tefrika: Maarif Vekâletinin nazarı dikkatine Ordu Vllâyetlne tâbl olup istm ve adresi biace mahfuz olan blr köy mualli mtnden aldıgımız blr mektupte dört aydanberi maaş alamadığandan şikâyet edilerek Vekâletin bu husustaki nazari merhameti celbcflunmaktadır. Bandırmada Müstecabi zade • Miimtaz Beye: Blr buçuk ay sonra avdet edecekür. Akay idaresinden bir temenni . Bostancıda oturan bir okuyucumuzdan aldıgımız bir mektupta, sabahlan saat 8.10 da Haydarpaşadan kıalkan vapurlann en köhne vapurlar olduğundan şl kâyet edllmekte ve bu yüzden halkın vaktinde i?ine yettşemedigi bildirilerek bu sefer için daha iyi vapur tahsis olunması temenni edilmektedir. Karaşcnmrük semtinde gu yok Karagümrükte oturan karilerlmizden Şecaettin Imzasile aldıgınuz blr mektupta mahaîlede bulunan üç çeşmenin ü . çünde de su olmadığı, bu yüzden halkm müşkülât çektlği bildirilmekte ve alâkadar makamm nazari dikkati celbedil Hilâliahmer Hastabakıcı Hemşireler Mektebi Müdürlüğiinden: Ytiksek Orman Mektebi Rektörlüğtinden: 13 eylul 1933 çarşamba günü saat 14 15 te ihaleleri icra kılınmak üzere mektebimizin 8,5 aylık erzak ihtiyacı alenî münakasaya konulmu^tur. tsteklilerin münakasaya iştirak için mezkur tarihte Yüksek Mektepler Alımsatım komisyonuna «Fındıklıda» şartnameleri okumak için de mektebe «Büyükdere Bahçeköy» müracaatleri. (4162) Cinsi Kilosu Cinsi Kilosu Cinsi 300 Sirke, salça, porta9000 Makarna Ekmek kal, lâhana, taze 50 3000 S. Mercimek Koyun eti 70 1500 Şehriye f asulye, elma, ha Kuzu eti 1200 K. Üzüm 50 vuç, pırasa, kereviz, Sade yağı 550 K. kayısı 70 yerelması, ispanak, Zeytin yağı 1000 Kaşer 90 karnabahar, salaPirinç 1500 Tuz 300 mura yaprağı, taze Şeker 600 Soda 150 K. fasuiye yaprak, salata, ta400 Pirinç unu 100 Beyaz peynir ze bakla, enginar, 270 Sabun 230 dereotu, mayda Zeytin 740 Yumurta adet 13000 Un noz, kabak, marul, 3000 700 Limon Patates domates, patlıcan, 230 Süt 2000 Nohut biber, zerdali, bal50 Yoğurt 800 kabağı, taze üzüm, trmik Ku. bezelye 70 Arpa 3000 kavun, karpuz, ay800 Saman 1500 Sovan va, dolmalık biber. Genç kızlarımîza parlak ve emniyetli bir istikbal hazırlıyan mektebimize yeni talebe kabul edilecektir. Tahsil müddeti iki buçuk senedir. Mektep leylî ve meccanidir. Talebenin iskân ve iaşesi giyimleri Hilâliahmer cemiyeti tarafından temin edilir ve aynca kâfi miktar harçlık verilir. Kabul şartlan: 1 Türkiye Cumhuriyeti tebaasından bulunmak. 2 18 yaşından aşağı 30 yaşından yukan olmamak. 3 Evli olmamak. 4 Sıhhatı iyi olmak «sıhhî muayene mektepte yapılır». 5 İlk tahsili ikmal edenler imtihanla, orta tahsili ikmal edenler imtihansız kabul edilir. 6 Tahsil esnasında hastalıktan gayri bir sebeple mektebi terkedenler veya çıkarılanlar ve şehadetname aldıktan sonra beş senelik mecburî hizmeti ifa etmiyenler tahsil masrafını ödiyeceklerine dair noterden musaddak bir teahhütname vereceklerdir. 7 Mecburî hizmet esnasında evlenemezler. Bu şartlan haiz olan hanımlann hüviyet cüzdanı, aşı ve mektep şehadetnamelerini ve mahallesinden hüsnühal ilmühaberlerini beraberine alarak 15 eylule kadar Aksarayda Haseki caddesinde mektebimize müracaatleri. (4191) | ıstanbul Evkaf Mödiriyeti ilânları I Mütekaidin ve Eytam ve Eramilin eylül 933 maas yoklamalannın icrasına başlandığından mahallî ihtiyar heyetlerince tanzim ettirilecek yoklama ilmühaberlerinin Kaymakamhkça tasdikinden sonra ve 25 ağustos 933 akşamına kadar İstanbul Evkaf Müdiriyeti muhasebe kalemine tevdi eylemeleri. (4196) cenaze... Umurunda mı onun... Mah met Efendi, can îîkmhsmt geveze pes, ne cesur tanır ne alçak, ne mulikle defetmeğe uğraşıyorlar. ti tanır ne de asü. Hepsile pervaOsman: sızca istihza eder. Ertesi gün, şafak îçerde kırk mahkum asi daha la beraber sehpanın altında sallanavar... Onlar da sallandıktan sonra caklan bugünden unutmuştur... ortalık süt limanhk olacak... Hapisane, taş kalpli bir üvevana Diyor. gibi, büyüttüğü çocuklanni cellâda Ah benim beyinsiz kafam... teslim etmek için besler... Bir aralık az kalsm ben de asilere Sabah saat bir. Cecenm mavi koiltîhak ehnek üzere idim! yuluğu icinde Ayasofyanm muhte tki gözüm, insan daima kuv şem kubbesile beyaz dört minaresi vetli taraftan olmalı... uzaktan seçiliyor. Gürbüz bir Türk, Evet ama, isyanm başlangı neferi, yağız çehreli bir aslan, hapicında tttihatcılann alaşaği edilmi sanenin aŞır demir kapısinm önünde yecek'rini kîm temin edebilirdi?.. : nöbet bekliyor. ölüm yolcularına öyle... Hamd çavuş, hüku mahsus intizar salonunun önünde, mete sadık kıt'alan bir çırpıda p«müslümanlara has olan tevekkül ile rişan edeceğini ümit ediyordu... Başnöbeti teslim edece&i arkadaşını bek gardiyan bu sabah ne dedi bana bilerken, içerde de, iki gardiyan, mah liyor musun?... Moskof elçisi asileri puslann tecrit edildikleri höcere teşvik için adam başma bir altm Ierin kapılannda açılan ufak pen dağıttırmîş!... Mitralyözlerin Wç cerelerden iceriye seri birer gSz tiği adamiar meyanında her halde atarak ağır hatvelerle dolaşıyorlar. eebinde Moskof altını bulunanlar pek çoktur... Gardiyan Osman Efendi ile Meh Maarif Vekâîetinden: Bu sene resmî ve hususî Türk lise ve orta mekteplerile muallim mekteplerinde kayit muamelesine 20 ağustosta ve tedrisata 11 ey lulde başlanacaktır. (4136) Hey gidi hey... Eski zaman içmde Yeniçeriler bir saraylı için isyan ederlerdi... Şimdi bir Rus altını için harbiye nezaretine hücum edecek insan bulunuyor! Eh... Zaman değişti oğul!.. Şimdi para mukabilinde partizan satm ahnıyor. Gazetelerde okuma dın mı? Amerikada intihap sandıklannın başma güzel kadınlan sıralıyorlaımış; bir rey pusulasına mukabil bir öpücük ahnıyormuş... Bizim Köroğlu duymasm!... ister îttihatçı olsun ister İtilâfçı, rey sandığının başına BenK Fatmayı kim geçırırse ben o tarafın gönüllüsüyüm... Alimallah ne sopa, ne de para onun kadar gönlümü avlıyamaz. öyle deme Osman!.. Ne sopa, ne para, n« de Farmanın dudağı karşısmda akluım v e vicdanmm göaterdiği yoldan şaşmıyan msarülar, zannettiğinden çok fazladV. tster Mahrmrt Şevket Pasanın hi'ftumeti oBsun, ister Hamdi Ça,vuşun... Vız gelir bana; benim için en iyi rıükumdt sandık başına benri Fatmayı oturtan hükumettir... Herkes senin gibi düşünecefc olursa, vay milletm başma gelecek» lere!.. öyle değil Osman, öyle de ğil. tnsan hissinden evvel vicdarunm sadasına lculak vermeli ve o nun gösterdiği yoldan şaşmamalı. Mehmet Efendi höcerelerden bîrinîn önünde durdu ve kapının üst tarafmdaki demir parmakliklı pen' cereden içeriye bakarak: Hakkı Bey, uyuyor galıba... Kendini bekliyen akibetien ya haberi yok, yahut ta ölüraden korkusu yok. Tanin matbaasım yagma ederken başma geleceğmi bflmiyor; mıydı sartki! Eden bulur... Şimdi bağınp çağırmakla boynunu îpten mi kurUıracakl (Mabadi Morit Dökobradan naklen Aşkın Kudreti 1 . Idarn mahkumlanrun bulunduğu mahalleyi derin bir sessizlik kaplannştı. Yan ölülerm mezann dayız. fstanbulun en mürtefi noktasında, harbiye nezaretile Beyazıt yangm kulesrnm teşkrl ettiği müsellesin bir zaviyesi. . Meşhur Bekirağa bölüğünde... Boğaziçinin durmadan akan mavi sularma hü rünle bakan bu mahkumlar yuva srnra kalın ve solgun duvarlan, dar •e sessiz dehlizleri, son saatlerini bekliyen biçarelerin eninlerinin aksuıe o kadar ahşmıştı ki, suçsuz zi yaretçilere bile çatık kaşla, abus çehre ile bakıyor gibiydü. Son isyanlann heyecan ve hale eanile Istanbul brr tarafta çırpma dursun. Bekirağa bölüğü, mağlup asilerin kalp çarpıntısile alâkadar bile değil! Adem namzetlerinfn, yarmm ö lülerinin son melcei olan kalpsiz ve hissiz kırmızı bina, çatısının altına kapattıği mahpusların elem ve feryatlanna kulaklarını tıkamış. . U zaktan gelecek bir ses için kabaran kulaklar, korku ve ümitsizlikten hadekalan büyümüş gözlerin pasiı kapılara fırlattığı elem dolu nazarlar, uykusunun arasında yann kendini bekliyen âkıbeti yaşıyan bir mahkumun çıkardıgı boğuk hmltı, veya ilk fırsatta kafesmden dısa nya fırlamağa âmade varısi bir hayvan gibi demir parmaklıklann ar kasında ağır ağır dolaşan bir canlı