ffazan: MARTA MAK KENNA îki Yüzlü Kız 98 [ r '• Cumhttrtyet' 24 Temmnz 1933 Şehir ve memleket haberleri Lâpsekiden yaş meyva gelemiyor Zabitan elbiseleri Yeni kıyafet kararnamesi tebliğ edildi Erkân ve ümerayı askeriye ile za. bitan ve mensubini askeriye hakkında kabul edilen yeni kıyafet kararnamesi Millî Müdafaa Vekâleti tarafından tabettirOerek alâkadariara tebliğ olun • muştar. Bu kararnameye göre asker el. biseler yerli malmdan olacaktır. Baskumandan, Büyük Erkânıharbiye Reisi, Iüzum gördükleri zaman kara, deniz ve hava kıt'alanmn üniformalarn» giye . bilirler. Umumî yerlerde mızıka çalan askeri mızıka gruplan askeri kıyafetlerile bulunamazlar. Kış mevsiminde haki renkte boyım atkısı, kulakhk, kar gözlüğü ve siyah lastik kullanılabih'r. Mütekait zabitan ve ihtiyat zabitleri Zafer ve Cumhuriyet bayramlannda resmî elbise giymege mezundurlar. Sivillerin ordu kıyafetine benziyen elbise giymeleri memnudur. tstiklâl ma. dalyasîle diğer muharebe madalyalanndan başka ecnebi nişan ve madalyalan ve rozeti taşımak memnudur. Siyasî icmal Karadeniz misakı alkan ve Orta Avrupa devletlerinin siyasi ricali hummali bir faaliyet içindedirler. Ya birbirlerini sık sık ziyaret ediyorlar, yahut birbirlerile siyasî, roali ve iktısadî sıki alikası bulu nan büyük tfevletlerin payitahtlari' na sefer ediyorlar. Macaristan Başvekili olup memleketin mukadde • ratını elinde bulunduran Jeneral Gömbös geçenlerde Berlini, daha sonra da Viyanayı ziyaret etmisti. Şimdi de ttalya Başvekili M. Musolini tarafından vuku bulan davet üzerine Romaya gidecektir. Romanya Hariciye Nazın M. Titulesko bundan kısa bir müddet evvel Pariste idi. Şimdi de Romayı ziyaret etmek üzere bulunuyor. Çe koslovakya ve Yugoslavya Hariciye Nazırları bu tarihten az evvel Parisi ziyaret etmişlerdi. Tevf ik Rüştü Bey de Londra dönüfünde evvelâ Parisd, sonra Romayı ziyaret etti Atinaya da uğradı. ö nümüzdeki tesrinievvel içinde M. Titulesko Sofyaya gelecektir. O tarihte tsmet Paşa ile Tevfik Rüştü Beyin dahi Sofyaya gidecekleri ve Bulgar Başvekilî M. Mufanofun Ankaraya vaki ziyaretini iade edecekleri haber verilmektedir. Bu faaliyet ve ziyaretlerin bü yük ehemmiyeti vardır. Bunlar evvelâ Balkan ve Orta Avrupa dev • letlerinm gerek kendi aralanndak! v« gerekse alâkadar büyük devletler ile olan münasebetlerindeki eski gerginliğin, eski »üphelerin oldukça gevşediğini göstermektedir. Dörtler misakının akti Fransa ile ttalya arasmdaki eski husumeti ve zuldiyetî tahfif ettiğinden bu hal tabiatile Fransanın müttefiki küçük Hilâf devletlerinin Italyaya karşı olan va« ziyetlerini degiştirmiştuj. Romanya ile Bulgarutan arasında eski dostluk ve samuniyetin iadesi temayülleri de artmaktadır. BulgarUtanın Bükres sefiri ve di ğer maruf Bulgar ricalile Rumen ricali telsizle uzun konferanslar ver mifler, Bulgar ve Rumen milletle * rinin taribte daima elbirligile ça lısmış olduklanm hatırlatmışlardır. Balkan ve Orta Avrupa devletlerl ricali arasında yapılan mükâlemelerde bir Karadeniz mUakımn akt] için gÖrüşüldügü iddia edilmekte dir. Bu misaka Karadenâzde tahili olan devletler ve ba denizle «iki rabıtasi bulunan Yunanistaran ve 1talyanın iştirak etmeleri tasavvuı* olunmaktadn. Roma ve Atinada böyle bir misak projesi tizerinde görüşüldügü zannedilmektedir. Karadeniz misakram, Boğazlarai ait gayritabiî vaziyetîn tadil ve ısla« hına yardım edeceğini de tahmin e» denler vardır. Çünkü gayritabiî vaziyetin kalkmasmd'a en ziyade alâkadar devle*ler mutabık kaldiktan sonra daha uzaktaki devletler ilfl anlaşmak kolay olacaktır. Sofyada sonbaharda cereyan edeeek mükilemelerde dahi Karadeniz misakının esas mevzuu teşkil etmesi beklenmektedir. Şimdiye kada hiçbir tarafa doğru katt istıkamet almıyan Bulgaristan siyasetinin arbk tadil edilmesi zamam gelip geU mediği hakkmda Bulgaristan siyasl adamları arasında ahiren cereyan eden münakaşalardan hedefleri arasında sonbahar mükâlemeleri içiıf zemin hazırlamanın da bulundiıgx| zannedilmektedir. Balkan ve Orta Avrupa milletle* rinin kendi aralarında elbirliğild teşrSd mesaide bulunmalan Içm daha birço^ maniler ortadan kalk « m u ı lâztmdır. Maahaza bugünkÜ vaziyet, filî Ur salâh gostcrmekta olman itibarile memnuniyete şe* yandır. MUHARREM FEYZt Çeviren: ABİDlN DAVER Alman jandarma ve askerleri kazinomuzu bir günde iki defa taharri etmeğe başladılar Çoktanberi geldikleri yokhı. Gizli encak olup olmadığını tormağa gelmişlerdir. Onlar da öyle dediler ama evi arayışlanndan bana öyle geldi ki zahrre değil, başka şey atiyorlardu B«ndcn bahsettiler mi? Dogrudan doğruya bahsetmediler. Fakat kendi aralarında konu•urken birkaç defa senin ismini söyfediklerin! işittim. Merak edecek birşey yok an • aeciğim. Galiba, bir saat sonra idi, kahTede hizmet eden kızlardan Bertha, geldi. Mahnazel, dedi uzun boylu, kabasaba giyinmiş bir adam, arka kapıya geldi. Matmazel Van Eurneye yazacağmız mektup hazır mi, diye soruyor. Fena haide merak ve şüphe ettim. Bu da kîm oluyordu ve ne istiyor • du? Kapıda beni bekliyen adamı tammıyordum. Kıyafetine rağmen lıiç te ameleye benzemiyordu. Flamanca konuşmağa başladı. Şivesi düzgündü ama hafifçe boğazdan gelme bir Alman ahengi vardı. Hizmetçiye söylediklerini bana da tekrarladi: Efendi, yanlış geltnia olacak aıniz. Muhakkak size yanhş bir adre* vermişler. Matmazel Van Eurne isminde kimseyi tanımıyorum. Yabancı adam şu sözleri mırıl • dandı: tyi düşününüz matmazel, ta nıyacaksınız. Bana himat edebilir • bu defa duyduğum ses başka idi. Bu, Rahat dur! Kumandasile ayni zamanda şakrrdıyan tiifeklerin ve yere çarpan dipçiklerin çıkardığı keskin ve muntazam bir sesti. Bizim kahveye, küçük bir kıt'aıun geldiği muhakkaktı. Kendi kenditne manen ve maddeten biraz çeki düzen verdikten sonra kaderin bazırladıği darbeyi karşılamak üzere ön salona çıktım. Kazi • noda liva karargâhma meroup bir zabit ile bir onbaşı ve iki neferin dimdik durduklannı, onbaşı ile ne ferlerin süngü takmıs olduklanm gördüm. Sükunethni miimkün mertebe muhafaza ederek sordum: Bugün ikinci defadır, ki kazi nomuza Alman jandarmalan ve as kerleri geliyor. Bu ziyaretlerin sebebini anhyabilrr miyim? Zabit, beni aelâmlamağa tenezzül etmeden kaba ve sert cevap verdi: Bu evi baştan aşağı aramak için emir aldım Froylayn. Sonra, dönüp onbaşıya hitap etti: Onbaşı, biz burada iken ktmse girip çıkmıyacak. Askerleri ona göre kapılara koy! Sonra benrmle beraber gel! Tekrar bana döndü: Lutfen anaktarlannızı bana verin Froylayn. Zalim bir istfhza ile hafifçe gülerek ilâve etti: Bu suretle biz vakit kaybetmeiş oluruz, sîz de eşyanızı... Yani çekmece ve doiaplannın kirmıyalım, demek i»tiyordu. Mülâzim efendi, evi beyhude anyacaksınız. Çfinktt hiçbir şey bulamiyacaksımz, dedim. Biz, cürüm olabilecek hiçbh* harekette bulun • dık. Bunu şimdi »iz de gSreceksmiz. Umit ederim ki artık bundan tonra, bizi rahat bırakırsınız. Anahtarlanmı verdim, aldi ve beni selâmladıktan sonra, onbaşı ile beraber hemen mahzene indi. AI • manlann tatbik ettikleri usul dairesinde taharriyata mahzenden ba» ladılar. Merdivenlerden inerken mülâzim bana. su emri verdi: Siz, iç salonda kalınız ve bir yere gitmeyiniz. Annem de, babam da sokaga çıkmıslardı. Ben yalnızdım. Bana kadar gelen seslerden ve gurultülerden taharriyatın en zalimane bir şekilde ya pıldıgını anlıyordum. Duvarlar deİmerek yoklanıyor, bütün dolaplar çekmeceler, gözler, hatta döşeme • ler ve tavanlar delik deşik ediliyor, her çeşit eşya çuvallara dolduruiu yordu. Termede sıtma mücadelesi Kısa bir zaman içinde büyük isler yapıldı Terme «Hususî» Terme, son zamanlarda doktorsuzluktan kur • tuldu. Sıtma mücadele heyetinin başına doktorlarımızdan Etem Vessaf Bey getirildi. Koyden köye koşan bu fen adamınm icraatı memleketliyi sıhhat ve hayata kavuşturuyor. Sıtma mücadelesi için merkezî kazada kurslar açıldı. Muhtarlar, ihtiyar heyetleri, korucular bu ay zarfmda iki defa burada toplandılar. Doktor kendilerine verem, firengi, bel soğukluğu, kızıl, kızamık ve diğer sarî haıtalıklarla sitma tahri • batı ve koruruna çareleri, kininin faydaları, bataklıkların kurutulmasındaki f aydalar hakkında anlıyabilecekleri »ekilde konferanslar verdi. Köylü ve kasabalı yer yer sefer ber haline getirildi. Haziran ayı zarfında Çangallar mahallesinde beş yüz metre murabbaı, Elmalı mahallesinde üç yüz metre murabbaı bü yüklüğündeki batakhklar, Cami yanında iki yüz metre uzunluğunda, yirmi metre genişliğindeki hendek ve şehir yolu etrafmdaki müteaddit ufak batakhklar doldurulmak suretile kurutuldu. Postane karşisındaki bin metrelik hendek bir metre derinleştirilerek akar bir dere haline konuldu. Firenk Sivaslar mahalle • sindeki Karaboğazlar batakhğı açılan dokuz yüz metrelik bir kanalla Terme deresine akıtıldı. Henüz doldurulmasina yetişilemiyen batakhklar da ilâçla tathir edildi. Köylerdeki kuyulann ağızları tahta kapaklarla örtüldü. Bu icraatla bizzat uğrasan doktor, ayni zamanda kinin tedavisi ve dalaklı hasta • Iarla meşgul oluyor. Köylü hayatını kurtaracak olan bu mesaiye canla başla istirak etmiştir. Çok yakın bir atide Termede sıtmadan eser kal • mıyacaktır. Birçok mal vesaitsizlikten çürüyor L&pseki (Hususî) Senevî bir buçuk milyon kilo üzüm ve o nis bette mütenevvi mahsulât yetisti • ren kazamız halkı mahsullerini :nüşkülatla ve birçok ağır füzulî maı • raflar ihtiyar ederek vesaitsizlik yüzünden bilmecburiye yelkenli kayıklarla ve yahut Geliboluya uğrı yan vapurlar ile tstanbula sevkedebilmektedir. Uzun zaman beklemeğe ta hannnÜlü olmıyan kavun, karpuz ve üzümier müstahsiller tarafından küfelerde hazırlanır. Ekseriya havanın muhalefeti dolayısile Geliboluya geçilemez. Üzümler ve diğre ya« meyvalar küfeler içerisinde çürüyor. Nefaseti kayboluyor. Biımetice denize dökülüyor. Üzümcüler de büyük za • rarlara uğrıyorlar. Bu yüzden kayık batmak ve insan boğulmak gibi feci kazalar da vukua geliyor. tstanbulun üzüm ihtiyacının mühhn bir kismını temin etmekte olan ve tstanbulca tanmmiş Lapseki ü • zümlerinin bu suretle müşkülâtla ve fSzulî tnasraflar ihtiyarile sevkedilmesi yüziinden kaza iktısadiyah pek ziyade müteessir oldugu görülmek tedir. Kavun karpuz yetiştiren zürra ve bağcılar sâylerinin semeresini, sırf vesaitsizlik yüzünden alamamaktadırlar. Bu meselenin halli An talya ve tzmirden gelen vapurların muayyen günlerde hiç olmazsa haftada bir defa Lapseki lhnanına uğramalarile kabildir. Eroin kaçakçıları Yeni bir şebeke ele geçmek üzere Mısıra ve Avrupanm bazı şehirlerine eroin kaçıran bazı eşhas hakkında yeniden tahkikat yapılmaktadır. Cemiyeti Akvam tarafından eVoin kaçakçılıgı takibatma memur edilen Mıstr polis müdürü Rusel Pasanm a . damlarmdan bazı kimseler bu is için şehrimize gehnîşlerdîr. •faiz. Sözlerinizden hiçbir sey anlamıyorum. Belki karşı dükkânm sa hibi aradığınız matmazel hakkında size malumat verebilir. Herifin yüzünde bir hosnutsuz luk alâimi dolaşır gibi oldu, fakat 8züV diieyerek çekilip gitti. Ben de müphem ve kanşık bir korku ve endişe içinde mutfaktan çıktım. Gelen adamın Alman olduguna zerre kadar şüphem kalmamışti ama ne istiyordu? Maksadı ne idi? Beni imtihana mı gelmişti? Kendi kendimi temin îçin. bu nafiyenin şehirde kapı kapı dolasarak, kapana düşürecek safdil aradığma hükmettim. O gün, »aat îîçe dogru, Üostla rımdan birî olan Matmazel Agnes Verbrey, beni görme&e geldi. Genç kız, telâş içinde idi. Biraz evvel, bir kaç Alman polisi evine gelmiş ve kendisrnden baslıvarak bütün aile«î efradma benhn hakkimda bir sürü sualler sormuşlar, ailem, tanıdıklanm ve gBrüştüklerim hakkmda malumat almak istemişler... önce bunÜan hiçbh* şey anlıyamadım. Fakat •onra, hastanedeki Alman bashat • tabakıci kadının, benim aleyhimde, dedikodu yapmış oltnasi ihtimalmi hatırladım. Bu düşünce, sintrlerimi yahştırdi. Yol, maarif ve tjençlik faaliyeti Bir sersemtiğin cezası Hayatta bazan yanlış adttnlar atar, çürük tahtaya basanz. Fakat bunlan yaptigrmız zaman farkına bile varamayız. Ancak, if işten geçtikten sonradır ki böyle bir yanlış • lığı ve dikkatsizliği nasıl yaphğımıza herkesten çok kendimiz şaşanz. Benim felâkethni mucip olan, başimı belâya sokan da işte böyle sersemce bir hareketim oldu. Bu sersetnligi neden yapmıstnn? Çünkü her istedigimi, dilediğim zamanda, yapa yapa kendime karşı nefsimde büyük bir emniyet ve cesaret ha«ıl olmuştu. Her tuttugum Isimde dahna muvaffaJt olmaktan doğan bu nefse Himat hassası, bana, asla yakalanmıyaca • ğıma dair bir bis vermisti. Mabadi var Kazinoyu Araşfırma! Akşam olmuş, oturduğum arka •alona karanhk basmağa başlamışti. Bu saatler, kazmonun en boş ve sakin olduğu zamandi. Birdenbire, 8n »alonda boğuk bir gürültii oldu ve beni pek ziyade telâşa düsürdü. Kulaklarmn kazinoya gelerek sfl&h ve teehizatlarrai yere bırakan ve bunlan bir kSşeye yıgan aıkerlerm çikar • dıklan gürüitüye ahşkmdrr, fakat Mülga Seyrisefain idaresinin Lâpsekide acentası da vardır. Lâpsekiden vaki thracattan idare zarara ugramamışhr. Her husıuta, tstanbula ihracatı •e yolcu sevkiyatı fazla olan LâpseIri halkının bu d'ileğinin kabulü Bundan bir müddet evvel Yeni memleket iktuadiyab için bir za • köyde çıkan bir yangında nüf us dairurettdr. resi de yanmış Sanyer mıntakasma ait nüfus defterleri kurtanlamamı»ti. Nüfus memuru Zeki Beyin gös • Senelerdenberi yapılmıyan Ça terdiği şayanı takdir faaliyet neticenakkale • Lapseki yolu, Çanak • sinde bu havalide yeniden yapılmakkale Valisi Süreyya, Lapseki kay • ta olan tahrir tamamile ikmal edil • makamı Necati Beylerin him miş kayitler eskisinden muntazam metlerile ve fedakâr köylülerrmi şekilde tanzhn olunmuştur. Evvelce zm çalışmalan sayesinde ikmal e nüfus kaydine geçmiyen birçok do • dilmek üzeredir. Kış mevsiminde ge ğum ve ölüm hâdiseleri bulunduğu çüemiyecek bir dereced'e olan bu halde bugün tam ve sahih liste mevyoldan artık araba ve otomobiller cuttur. Yeni tahrirde mesaileri go •erbest bir nırette gidip gelmekte • rülen nüfus memuru Zeki, Yeniköy dir. 36 kilometreden ibaret olan bu şube reisi Hüsnü ve nahîye mUdürü mühira yolun 20 kilometresinin tesAsıtn Beyler birer takdirname ile viyei türabiyeci ve taş fersiyatı ik • taltif edileceklerdir. mal edilmi^tir. Geriye kalan 16 kilometrenin de tesviyesi yapılmıs, ameHyat hasat zamanmm yaklaşması dolayısile taş fersiyatı sonbaharda ttalyan bandıralı Karakova vapukat'î surette bitmek şartile tatil edilmiştir. Bundan başka, Lapseki • rile şehrimize 100 Amerilt' i h gelecektir. * Çardak, Lapseki • Çiftlik, Lapseki 5 ağustosta da Oceana Uhnli va • tlyasköy aralanndaki yollann da purla ttalyan, Alman ve Avusturyah tesviyei türabiyesi yapılmif, bir kısseyyahlardan mürekkep 800 kişilik mınd'a taş döşennresi bitmistir. 8 ay büyük bir kafile daha gelecektir. zarfında masrafsız 24 kilometrelik yol ikmal edilmiş, 40 kilometrelik kismın da tesviyei türabiyesi hitam Bir hafta evvel şehrimize gelen bulmustur. Polonya Darülfünun talebe ve hocalan dün Romanya vapurile Kösten • Kaymakam Necati, Cumhuriyet Halk Fırkası reisi Hamdi ve Gençler ceye gitmişlerdir. Birliğî reisi Ibrahim Beyler Umurbey nahiyesine giderek olgün bir halde Beşinci Yerli mallar sergisi tertip bulunan gençleri bir araya topliyaheyeti bugün bir içtima aktedecek rak bir Gençler Birliği teşkilâh yapve bu seneki «ergiye art ton karar • mışlardır. lan verecektir. Bu sene kazada iki yatı mektebl açılacaktır. Bu mekteplerin bütün levazimi, iaşesi kaza tarafından temin edilecektir. Mektep olmıyan kBylerden seçilecek en fakdr yavnılann bu mekteplerde okutulmalan için şimdiden hazırlığa başlanmış • tır. Bunu duyan köylüler büyük bir sevinç içinded'irler. Sarıyer nöfus kayıtiarı yeniden yazıldı Bir ihtiyar tramvaydan duştO Karagümriikte oturan 98 yaşında Mustafa Efendi ismmde bir ihtiyar dün Atikalipasa durak yerinde tramvay . dan inerken birdenbire tramvayın ha. reket etmesi üzerine müvazenesmi kaybebniş ve yere yuvarlanarak başindan yaralanmıştır. Hâdiseye sebep olan vatman hak • kında tahkikat yapıhnaktadn. Balığı beğenmiyen möşterinin başını yarmış 900 seyyah geliyor Samatyada SulumanaMn caddesindeki pazar yerinde bahkçı Nuri, satta. gı bahklar için: cKokmuş!..» diyen muşterisi Kirkorun basma dirhemle vurrauş ve ağırca yaralamıstır. Müteca. viz Nuri yakalanmıştır. Çeşme sahillerinde bir facia Çesmeden verilen malu • mata göre Çesmeli Muhittin Bey namında bir zat arkadaşı Abbasla beraber bir yelkenli «andalla Köste köyünden Karareis çiftliğine giderken sandal sahilden dort mil uzakta devrilmiştir. Muhittin Bey dört saat yüzerek büyük bir gayret sarfile karaya çıkmış, kendini kurtarmıştır. Arkadaşı Abbas, sandalm kenannı tutmak suretile' birkaç saat deniz üstiinde kalmı» Ise de bilâhare sular içinde kaybolmuştur. Polonyalı talebeler gittiler Yerli mallar sergisi Galatasaravlıların tenezzühü çok neş'eli oldu 10 23 Temmuz bayramı neşeli cecti 10 • 23 temmuz bayramı müna • sebetile dün şehrimizdeki resmî ve hususî daireler tatil yapmişlardır. Halk, bize ilk hürriyet ıstğmı veren bugünü sevincle kutlulantnış, sehir baştan başa bayraklarla süslenmistir. Gece de resmî ve hususî bina • lar elektrikle donanmıştır. Bayram münasebetile dün bir • çok cemiyetler ve tesekküler hususî gezintiler tertip ettiği gibi, sehir halkının bir çoğu da mesire yrle • rine gitmişir. Birkaç gündenberi kapalı giden hava, dür açtığı için, halkın zevkli birgiin geçirmesine Jıava da yardım etmiştir. İzmir 23 (A.A.) Bugün on temmuz «23» yoldönümü münasebetile şehir baştanbaşa donatılmış kara ve deniz nakil vasıtaiarı bayraklarla süslenmistir. Büyük yüzme Müsabakalarımız Bu sene kadm ve erkek »pormlar arasında tertip ettigimiz büyük yüzme yansIannın her senekinden daha fazla mükemmel ohnasi için büyük bir program hazırlamaktayız. Bu seneki mütabakalar, yepyeni bir şekilde ve çok cazip bir tarzda yapılacak, her hangi bir kanşıklığa meydan verilmemek için ciddî tedbirler, almacaktır. Bu müsabakalarda derece alan birçok müsabıklara mütead* dit hediyeler verilecektir. Müsabakaların tarihini, nerede yapılacağinı ve şeraitini bir iki güne kadar ilân edecek ve kayit muamelesine başlıyacagız. Sporculann şimdiden bu buyük müsabakalara hazırlanmalaruu tavsiye ederiz. ler Fakat gol çıkaramarfılar. 22 ind dakikada ldman Ocağı üçfincü golü kaydolundu, birinci devre bitti. tkinci devrede Çankayanm bütün gayretlerme ragmen netice de£i* • medi. Oyun bu suretle üçe karşı sıfırla Trabzonluların galebesile bitti. Ç*nkaya sporçulan bu gecş Gire Makâfat tevzünde balunan kotralar suna gitmek üzere buradan hareket etmişlerdir. SOIeymaniye ikinci maçta yenildi Samsım 23 (Hususî) Bugün Süleymaniye takımile yapılan ikinci maçta Halkspor 3 2 galip geldi. Tatasaraylılar cemiyeti dün bir deniz gezintisi yapmıslardır. Kalamış vapuru dün sabah davetlileri alarak saat onda Köprüd'en kalkmış, Kadıköy, Üsküdar, Ortaköy, Bebek ve Büyükdereye uğrıyarak Altınkuma gitmiştir. öğle yemeği Altınkumda yenmis, sonra Köprüye avdet edil miştir. Tenezzühe öğleden sonra istirak etmek istiyenler Köprüden alınarak Süadiyeye uiranma», buraöa î»îr l>ı»çuk saat kadar kalmdıktan sonra Büyükadaya gidilmiştir. Vapur Büyükadad'an on buçukta aynlarak Kadiköy ve Usküdara uğramış ve 24 te Köprüye avdet et miştir. Tenezzüh çok neş'eli ve eglenceii olmuştur. Resmimiz bu tenezzühten bir intibaı tesbit ediyor.