Cumhuriyet HHaziran 1933 | Londra konferansında Bu akşamki program Tevfik Rüştü Beyin Konferanstaki nutku Birinci sahifeden mabat sürmekte olan muhtelif ahval ve şe • raiti hesaba atmak lâzımdır. Her memleket ir» ihtiyaçlannı müsavat esasına müsteniden tetkik etmek gerektir. Buhran dolayısile her memleket kendi menfaatleri narrmna bir takım tedbirler almışlardır. Binaenaleyh bunların ilga edilebilmesi için çok ihtimamlı malî ve iktısadî tetkikat icrası zaruridir. Biz daha şimdiden tahdidatın tedricî surette ilgasına matuf tedbirler alıyoruz. Biz beynelmilel teşriki mesai zaruretine kaniiz. İttihaz edilmiş tedbirleri ayni zamanda tediyatın muvazenesini temin edecek diğer tedbirler almak • sızın ilga etmek faydasız olacaktır. Zira bu suretle hareket önümüzdeki müşknlleri arhrmaktan baska bir netice vermiyecektir. Yeni bir takım ibti • lâflara meydan vermeden buhran ve inhitata çare olmak üzere zarurî bir takım tedbirier ittihaz etmek her memleketin vazifesidir. Borçlar hakkında memnuniyete şayan itilâflar yaptık. Alacaklılanmızın anlayış ve kavrayıs zihniyetini çok takdir ediyoruz. Haricî ve dahili borç • larrmızı muntazaman tediye ediyo • ruz. Müşküllere azimkârane göğüs geriyoruz. Ve icap eden fedakârhk • larda bulunuyoruz. Türkiyenin vaziyeti ve Türk mille • tinin halini ıslah etmek içm bir takım nafıa işlerine teşebbüs ettik. thraç e demediğimiz pamuk ve ipeği kullan • mak mecburiyetindeyiz. Binaenaleyh, bu maddelerle sanayiin inkişafına çalışıyoruz. Fakat, bunu yaparken «kendi kendine kâfi gelmek, âlemden müstağni olmak» siyasetini istihdaf etmi yoruz. ktısadî ademi tecavüz misakı projesine taraftanz.» riyaset ettiğim en ise yarar ve en çabuk is bitirir konferanslardan biri olduğunu görüyorum.» ANKARA: 12,30 gramofon 18 filârmonik or» kestra: 1 Beethooven (Symphonie Eroique). 18,45 alaturka saz 19,30 dans musikisi 20 Ajans haberleri. tSTANBUL: 18 gramofon 18,30 fransîzca ders (müptedilere) 19 stüdyo heyeti 19,45 Vedia Rıza Hanım 20,30 Be dayii musikiye heyeti 21,30 gramo « fon 22 Ajans haberleri. VİYANA: 18,05 orkestra»konseri 19,05 gra« mofonla Fransız halk sarkıları 20,45 havadisler 21,05 konser 22,50 havadisler 23.05 dans musikisi. BÜKREŞ: 18.05 konser 20,05 konferans, piâklar 21,05 Kuartet konseri . 23,05' dansrng. BUDAPEŞTE: 18.35 koro konseri I 9 J 5 konfe * rans 19.45 cazbant 20,35 havadis ler 20,50 muhtelif program 22,20 opera orkestrasının konseri 23,05 havadisler ve tsigan musikisi. VARŞOVA: 18,05 konferans. plâklar 19,40 salon musikisi: Kuartet (Beethoven) • 20,45 hikâye 21,05 orkestra konseri23,35 Chopin konseri: 1 Fantaisie in F. Moll. 2 Walzer As Dur. 3 Scherzo in H Moll 23,05 Dansrng. la karsılasması muhtem«ldir. Royter ajansının aldığı malâmata göre bu müşkülât para kıymetlermm tesbiti hakkında bir anlaşma elde et mek maksadile Amerika murahhas heyetinin dün yaptığı tesebbüsü Amerikan hükumetinin tasvip etmemesinden ileri gelmektedir. M. Hul, Vaşingtondan talimat gel • mesini sabırsızlıkla beklediğini söyle mistir. Bu vaziyet Fransız mahfillerini endiseye düşürmektedir. Bu mahfil lerde hâsıl olan intibaa göre Ameri • ka para kıymetlerinin tesbiti bahsm da vaktile uyandırdığı ümhleri bugün neticelendirmemektedir. Fransızlar, para kıymetlerinin tesbiti hakkında Amerika hükumetince kat'! bir hareket ve tesebbüste bulunuhna dıkça hiçbir şey yapılamıyacağmı id dia etmektedirler. Londra 16 (A.A.) Royter A jansmm edindlgi malumata gttre tngi • liz, Fransız ve Amerikan mütehassıs • lan arasında para kıymetlerinin tes biti meselesi hakkında hiçbir anlaşma husule gelmemiştir. tngiliz, Fransız ve Amerikan merkez bankalan ve Mali • ye Nezaretlerinm mümessilleri iti üç güne kadar bir anlaşma elde etmeğ» çalışmak için bugün yeniden topla • nacaklardır. TEFRtKA: 18 Yaxatı: 'ALI HACf İstanbulda bir milyon lira sermaye tesbit etti Mevduatı koruma kanunu mucibince emanat kabul edecek bankalann Tür kiyede mevzu bir milyon lira sermaye leri olmak iktıza eder. Bu itibarla Türkiyede çalısan bankalar önümüzdeki eylule kadar bu kanunt vecibeyi ikmal etmek mecburiyetindedirler. Aksi takdirde tabli faaliyet etmeleri zarurî olacaktır. Brrkaç gün evvel Osmanlı Bankası mukavelesmm tecdidi münasebetile esasIı bir tarzda yaptlan tadilâtı ve bu büyük malî müessesenin Cumhuriyet mefhu • muna intıbakı hasebile bundan sonra ifaya namzet olduğu hizmetleri mem • nuniyetle kaydetmiştik. Senelerdenberi piyasarmzda çalısan ve ticaret âlemrmizde yüksek bir mev • ki ihrazma muvaffak olan Cezayir Bahrisefit Felemenk Bankasınm bu kanunî vecfbeyi ilk ikmal edenlerden biri ol muş olduğunu da memnuniyetle öğrendik. Bu suretle bankanm tstanbul merkezmde lâakal bir milyon lira sermayesi bulunacaktır. Felemenk Bankası Cenubî Amerika Felemenk Bankası ile birleşerek bun dan sonra Felemenk Müttehit Bankası namını taşıyacakttr. Banka meclisi idare reisi Amsterdam fahrî konsolosumuz M. Max Steinerin bu hususta geçen cemilekâr mesaisini sitayişle yadetmeği bir vazife biliriz. Gerek İzmirdeki banka direktorlu ğunda ve gerek Felemen Bankasınm İstanbul şubesinde büyük muvaffakiyet • ler gösteren direktor Gastnerin hankası sermaye sinin tezayüdü hasebile ti caretimizin inkişafına bir kat daha hizmet edeceği hakkındaki kanaatimize zamimeten Turkiye hakkındaki dosiluğunu ve samirruyetini bilfiil isbat eden meclisi idareyi de ezhercihet tebrike şayan görür ve Müttehit Felemen Bankasına samimî muvaffakiyetler dileri. Hava barut kokuyor 10 senedenberi hazırlanan Makedonya komitasmın artık ihtilâl çıkaracağı havadan bile hissolunur gibiydi Londra konferansmdan Ne çıkacak? Birinci sahifeden mabat parak başkalarınm zararına temin edilen bugünkü muvakkat ve zâ hirî kârların, onda dokuz, gene kendi refah ve saadetlerini muhîl aksî tesirler husule getireceğini takdir edecek kadar ilerisini görecekler mi? Bunu takdir etmemek bile bile hakikate goz yummak olur. Şimdiye kadar hemen bütün hükumetler kendi kendine yetme siyasetini giiderek bu usuie menfî cevap veregelmîslerdir. Eğer şrmdi verilecek kararın vaziyeti değiştrrmesi matlup ise, ahnacak tedbirler kat'î olmalı ve eskiierîne benzememeli. Zira, sîm diye kadar devlet adamlanmn sövledikler! baska, yaptıkları baska olması yüzünden dünya artık tahammül edilmer bir ıstırap içîne düs müstüır. Itiraf edilmelidir ki, miişkülât pek coktur ve dünyanm her tarafmda bu tarihî konferans hakkında besIenen bütün ümitlere rağmen neticeye büyük bh itimat bağlanıyor denemez. Amerikada vukua gelen hâdise lerden mütevellit müphem ve ka nsık vaziyet dolayısile ve Amerika Müttehit Cırmhuriyetleri hükume tinin tuttuğu siyasetin meşkukiyeti hasebile, paralann istikran meselesi bir kat daha karışmıs ve bu mühim derde bir çare bulunması belki de bugün için imkânsız bir hal almıs tır. Çünkü, vekavîi nazıra karsısında yeni yenî infilâsyon fikirleri or^ taya çıkmıs, para siyaseti hakkında halkın telâkk?*T çok değism'ş ve kansmış, istihsalât ve ticaretin tanzimi etrafında yeni ecrübelerle beynelmilel ticaretin esası da kaybol muştur. Her nekadar konferansm daha baslangıcında bir ititnatsızhk ha vası esiyor ise de, milletler murah haslannın bu defa taşıdıkları mes'uliyetin büyüklüğünü müdrik bulunduklarında da tereddüt edilem»*z. Zira bugünkü para tezepzübünün ve tîcaret yollan önüne dikilen manîaların devamı takdirînde dünva isleri bilâ mübalâğa tam nîr beicümerç içinegîrecektir. Her tiirlü malzemesi. derniryoHarı ve liman lan baskalannm ihtivacmı gider m^k için vücrude pelmis olan mem leketlerin ahalisi issizliğin korkunç uçurumlanna yuvarlanacaklar. bunlann hayat seviyeleri devamh bir rnh't^ta piriftar olacaktır. 1927 senesinde toplanan iktısat konferansı kendi kendini idare etme siyasetine de temas etmisti. Harbi Umumiden sonra tnüstakil iktısadî teşekküller viicude getir meğe matuf teşebhüsler haklcında o zaman (bir memleketm vüs'ati, tabîî setrvetî. iktısadî evsafı ve coğrafî vaziyetî müsait olmadıkra kendi kendini îdare etme uğrunda »arfedeceğî emekler be"rmdedir. Yer yüzünde bunda muvaffak ola bilecek bir iki memleket vardır) denmisti. Bu îki memleket kaydi o zamanlar Amerika beyetî mura'h hasasmın imzasmı temin icin verilmiş imtiyaz gibi bir şeydî. Bugün aci b'r hakikat olarak sabit olmuştur ki. AmerikaniTi zengin toprak lan bi'e «nemleketlerin birbirlcrine olan ihtiyaçlanndan vareste değildh. Amerikanm ihracatı îstihsalâtı nm ancak pek az bir kısmını teşkil eder. Fakat bu pek az kısım mahreç bulamaz ise, bu halin fiatlar üzerine yapacağı tesir milletîn büyük kütlelerinin iştira kudretlerini ha rap edecek derecede felâketli te sirler yapabilir. Neticede milltin iktısadî unsurlarmı şirazesinden cı • karacak vehamet peyda eder. Kendi kendini idare hususunda Amerîka bile bu hale düserse şeraîtî daha az müsait olan diŞer memleketlerin Halî neye varır? Maddî varlığmı müfrit «nîlliyetperverliğin idealleri uğruna feda etmeğe hazırlanmıs olan memleketlerdh ki ancak böyle bir âkıbeti göze alabilîrler.> Makale muharririnin konfeTansla alâkadar diğer iktısadî işler için ileri SÜTdüğü mütalealan aynca mevzuu bah sedeceğiz. * ** Bes ihtilâl mıntakasına ayrılan Makedonya ve mıntakaların reisleri olan komitacılar 1893 ten 1903 e kadar süren on senelik hazırlık devresi, Bulgar komitacıları için kolay olmadı. Devlet, eşeğe yüklenilmis pirinç çuvalları içinde ihtilâlin kaçak ta • banca ve bombalarını yakaladıktan tonra, bilinmez tarihtenberi bir cephane sandığı üzerinde uyuklıyakalmıs olduğunu anlamağa ve kımıldamağa başladı. Babıali, köprüleri atmağa, postaları vurmağa, çiftlik sahipler ni haraca kesmeğe koyulan komitacılavı, imparatorluk koltuğunun tahtaku rularını ayıklar gibi, bazan par maklarının ucile, bazan elinin ter•ile, bazan da iki elinin olanca şiddetile, temizlemeğe, yakalamağa, ezmeğe girişti. Jandarmalar şüpheli evleri bastılar. Takip miifrezeleri, dağları taşları taramağa koyuldular. Ne de olsa, devlet nihayet devlet ve çete nihayet çetedir. Hükumetin, hâkim olduğu toprak üzerinde kuyusunu kazan çetelere karşı aldığı tedbirler, tutulanlar, <Sövülenler, öldürülenler, sürülenler, komita peşine takılmıs Bulgar kalabalığını, velev az zaman için, sindirmekte geç kalmadı. Fakat, bunlar, nihayet hazırlık lardı; kom'ta ile hükumet arasın • da, daha emri verilmemiş, ne zaman yapılacağı belli olmıyan büyiik taarruzun keşif hareketleri gibi, münferit, dağınık teşebbüslerdi; yoksa, öyle hazırlanmışlardı ki, ne takip, ne sürgün, ne ölüm, akla değil, fakat zora, yalnız zora dayanan hiçbir tedbir, elebaşıların sürükledikleri, ruhunda şayanı hayret bir tesr yaratarak imkânsız bir maksada doğru çekip götürdükleri halkı sindirmekle beraber, asıl komitacıları, behcnehal hakikate ulaştırmak istedikleri emellerinden vaz geçirte mezdi. Aldığı 5ddetli kararlara rağmen, devlet, çetebaşına geçen zabitleri, papazları, mualîimleri, voyvodaları, Bulgar köylerinde kolaylıkla barınan, dağiarın bütün girinti ve çıkıntılarım tanıyan, saklanacakları sıçan deliklerinin hepsine evvelden nişan koyan hakikî ve müthiş ihtilâlcileri, toplu bir kuvvet hailnde, bir arada yakalıyarak kendilerini daha yüksek kuvvetle ezmek ve boyuna kanını emen Makedonya sülüğünü bir hamlede koparıp atıvermek imânını bulamamakta idi. Yalnız bu hazırlık senelerinde • 1903 teki büyiik ayaklanma hareketinden evvel Bulgar çetelerile bizim müfrezelerimiz arasında yüz elliye yakın çarpışma olduğunu söy lemek, Makedonya ihtilâl komitasının, Yunan Sırp Bulgar hudutla nndan türlü şekiller ve hilelerle kaçırttığı silâhlarla Makedonyalı Bulgarları tepeden tırnağa kadar nasıl donatıp kuşatmış olduğunu anlat mak yolunda bir fikir verebilir. Osmanlı hükumetinin idaresizliği o halde idi ki, Makedonya toprak • larının dağl'k ve taşlık hususiyetleri içinde daha iyi akıp sızan bu yara, hâla bugün işlediği gibi! boyuna isleyip gidecekti. İhtilâl hareketi keskinleştikçe, bi'hassa Üsküp, Manastır, Selânik ViI* vetlerindeki konsoloslar için, geniş bir ayaklanma hareketinin alttan alta hazırlanmakta olduğuna, artık süphe kalmamış gibiydi. On senede Makedonyamn her iki türlü teşkilâh, örümcek ağı gibi birbiri içinden geçerek birbirini tamamlıyan bir şebeke halînde, artık kurulmuş »ayılabilirdi. Her ihtilâl mintakasında, ve her mıntakanın her kasabasında, ve kasabaların en azlık köylerinde, Ma kedonya komitasınm idarî merkez • leri, taazzuv etmişlerdi. lkinc: teskilât, bütün kararlara hâkim olan komitaların icra heyet leri demek olan çeteler, 1899 da verilen karardan sonra, her tarafta mantar çabukluğile üremiş ve türe • mislerdi. Komitacılar kararı veriyorlar, vovvodalar yıldrrım hız ve şiddetile tatbik ediyorlardı. Komit?ınT ne dereceye kadar hazırlıklı olduğu bilinmiyordu ama, S'ddetli bir disiplin altında, Üsküp, Manastır, Selânik Vilâyetleri mıntakasında, en az kırk bin kişiyi silâhlandırdıkları tahrrvn edilmekte idi. Bundan baska, büyük miktarda ce pane yığmış oldukları da kulaktan kulağa söyleniyordu. On senedenberi, anlaşılıyordu ki, her şey tamamdı! Vovvodalar, her pazar, kiliselerde tapladıkları halka, bulgarca nutuklarile, «Süvbuda, i 1 i semirt • ya hürriyet, ya ölüm!» emelini aşılamışlardı. Esasen sert ruhlu, kavgadan zevk alır, ölmekten ve öidürülmekten yılmıyan Makedonya Bulgarlığına, ancak ayaklanırsa hürriyete kavnşa bileceğini, bir gün behemehal ya • pılacak millî vazrfe olarak, tanıt • mıslardh. Ayaklanmak için ne bekliyor • lardı? Her türlü teşkilâta, nüfuza, silâha ve bu suretle bütün kuvvei müeyyedelere malik olan komitanın, yalnız ve yalnız emrini bekliyorlardı. Makedonya Bulgarlığı, telkin altında o hale gelmişti ki, yerinde du ramıyarak, <rne yapılacaksa bir an evvel yapılsın!» diyordu. Fakat on sene sabreden komita, zamanın yaklaştığını görmekle be raber, her zaman olduğu gibi, acele etmedi. İndlreceği darbenin iyiden iyi müessir olabilmesi iç:n dört gözle, en uygun zamanı bekledi. Elektrikli havadan keskin bir barut kokusu yaytldığı halde, Osmanlı hükumeti, Makedonyamn içinde, dört taraftan ve içten kuşatılmış olduğunun farkında bile değildi. Abdülhamit idaresi için, daima, gafil avlanmak mukadderdi! f devam Yakılan kitaptar listesi Liste : 13 1 Şair Mehmet Emin: Bütün eserleri. 2 Celâl Nuri: Bütün eserleri 3 Recaizade Ekrem: Bütün eser leri. 4 Ali Ekrem: Bütün eserleri. 5 Etem İzzet: Bütün eserleri. 6 Sadri Etem: Bütün eseTİeri. 7 Cemal Nadrr Beyin albümü müstesna olmak üzere Akşarri kütüpanesinin neşriyatı. 8 Orhan Sadettin: Bütün eaerleri. 9 Müderris İsmail Hakkı: «tçti • maî Mektep» «J, J. Roussau Terbiye si» gibi eserlerinden maada soğuk di yaloklarile bütün eserleri. 10 Hikmet Feridun gibi nevzu hurun bütün yazıları. Darülfünun Edebiyat Fakültesinden S. M. Komisyonlar işe başladt Londra 16 (A.A.) Cihan iktısat konferansı malî isler komisyonu reisli • ğine M. Koks, reis vekilliğine, M. Jung ve mazbata muharrirliğine M. Bounne intihap edilmişlerdir. tktısat komisyonu reisliğme M. Koljin seçilmiştir. Londra 16 (A. A.) Alman mu rahhaslanndan M. Krogmann ile Ar jantin murahhaslarından M. Lebreton iktısat komisyonu reis vekilliklerine seçilmişlerdir. Bu komisyonun raportörü bugün intihap edilecektir. tktısat komisyonunda Liste : 14 1 2 leri. 3 4 leri. 5 dığı 6 7 leri. Şair Yusuf Ziya: Bütün eserleri. Nizamettm Nazâf: Bütün eser Nazım Hikmet: Bütün eserleri. Filorinalı Nazım: Bütün eser Kemal Zaim: liseler içm yaz fizik kitaplan. Vâlâ Nurettin: Bütün eserleri. İskender Fahrettin: Bütün eserYüksek İktısat ve Ticaret mektebi taletesinden Şecaattin Liste : 15 1 Etem İzzet : Makaleleri. 2 Selâmi İzzet: Romanlan. 3 Bürhan Cahit: RomanlaTi. 4 Bürhan Ümit: Tercümeleri. 5 Salâhattin Enis: Romanlan. 6 ŞükÛfe Nihal: ŞiirlerL > F»Tuk N"fiz: Temsilleri. 8 İsmail Habip: Edebiyat tarih" • leri. 9 Ali Hikmet: Cebirleri. 10 Kemal Zaim: Fizikleri. İnkılâp Rsesinden R. F. C. Londra 16 (A. A.) Cihan iktısat konferansutm iktuat komisyonunun a çılıs celsesinde reis M. Koljin, umumî mahiyeti haiz hiçbir nutuk soylenme • mesini teklif etmiş ve demiştir ki: « Umumî mahiyetteki nutuklan ' konferansm heyeti umumiye içtimamda ve umumî müzakere esnasında dinledik. Artık bu kabil nutuklardan kendîmizi muaf sayabiliriz.» (Alkışlar) Bu sözlerden sonra M. Koljin ileri sürülen muhtelif teklifler nazara alma • rak eksiksiz bir ruzname hazırlanabil • mesi ve bu ruznamenin yann murahhaslara dağıtılması içm bugün ancak bir toplantı yapılmasını teklif etmiştir. M. Koljin bu suretle hareket edildiği takdirde gelecek pazartesi günü asıl meseleye temas imkânı hâsıl olacağuıı söylemiştir. Komisyon müzakerelerim pazartesi gününe bırakmıştır. Konferanstaki İsveç murahhası, M. Çemberlaynın söylediği nutkun müza • kereye esas tutulmasım teklif etmiştir. Yunan murahhasının nutku Londra 16 (A.A.) Yunan Harici ye Nazın M. Maksimos, cihan iktısat konferansında söylediği nutukta Yu • nanistamn mesai iştirakrnde bulunaca • ğını konferansa vadetmiş ve demiştir ki: « Bütün dünyada hüküm süren buhrandan Yunanistan derecesinde tarar gören milletler pek azdır.» Bundan sonra M. Maksimos, Yıma • nUtamn malî vaziyeti hakkmda kısa bir takım izahat vermiş ve şu sözleri ilâve etmiştir: « Para fiatlarmm çöküp yıkıl • c ması Yunanistanı dövizler hakkınr kontrol usulünü ibdasa ve alacaklıla • rile bir tesviye sureti aramağa mec • bur bırakmıştır. M. Maksimos Yunan hükumetinin beynelmilel tesanüde olan itimadını teyh ederek nutkunu bitirmiştir. Maliye ve iktısat komisyonlarındı Maliye komisyonunda Evieri istılâ eden lâğım suları Feriköyünde Şafak sokağında otu • ran bahçıvan Mahmut, bahçesinin ya nından geçen lâğımın onünü tıkamıs, lâğım sularını bahçesine çevirmrştir. Dün, yağan yağmur, lâğımın tıkanmasından dolayı sokakta birikmiş ve o mahalledeki 7 8 numaralı evlerin alt katlarını basmış ve bir hayli hasara sebep olmuştur. Bu sebeple Mahmut hakkmda biri pis lâğım sularile sebze suladığı, di • ğeri de lâğımı bozarak hasara sebep olduğu için iki noktadan takibat icra edilmektedir. Bulunan ceset bir şimendifer memurunun mu imiş? Geçenlerde Eyüpte bir çuval içinde bulunan başsız ceset hakkında zabıta tahkikatı ilerlemektedir. Şimdiye ka dar Yaşar, Ahmet ve thsan isminde üç kişînin ifadesi alınmıştır. Tahkfkat genişledtkçe birçok yeni ipuçlan mey • dana çıkmaktadır. Maktul 22 • 2 3 yaşlannda bir Türktür. Kendisinin Şark şimendiferleri kumpanyasında çahştığı anlaşılmıştır. Londra 16 (A. A.) Londra kon feransı Maliye komisyonunun bu sabahki açılış celsesinde M. Koks, mümkün olduğu kadar çok çalışılmasını ve imkân gönildüğü derecede az söz söylenmesini tavsiye etmiştir. M. Koks, vakitten istrfade hususunun büyük bir ehemmiyeti olduğunu, millî vaziyetlerin kavranılmasının da çok değerli bir şey olduğunu kaydetmiştir. Komisyon bu sabahki toplantısmda lüzum gördüğü tâli komisyonları tetkik ettikten sonra içtimaını pazartesi gü nüne bırakmıştır. • Komisyonun bugünkü toplanhsı çok sürmemiştir. Londra 16 (A.A.) Cihan iktısai konferansının maliye ve para isleri komisyonunda 48, iktısat komisyo nunda 47 memleket in mümessilleri bulunmaktadır. İskandinavya memleketlerile Aİ manya, Yunanistan, Letonyağ Çekos lovakya, Bulgaristan, Fenlandiya ve Estonya her iki komisyonda da mümessi»>.ri bulunan memleketler arasındadır. Tipi dindi! Tipi dindi! Umumi müzakereler bitti Londra 16 (A. A.) M. Makdo • nalt umumî müzakerenm sona erdiğini bildirerek demiştir ki: « Bu konferansm şimdiye kadar İlk müşküller Londra 16 (A.A.) Para isleri komisyonunda Fransız ve Amerikan murahhasları arasında bazı müşkülât bas göstermiştir. Komisyonun ehemmiyetli bir çıkmaz Tipi dindi! Tipi dindi! ROMAN Kıymetli romancı MAriMUT YESARİnin ?ahe 8 eri| F E N E R B A H Ç E EŞYA PfYANGOSU 14 temmuz Cuma günü Kadıköy stadında yapılacak oian Meşhur SLAVYA FENERBAHÇE Maçında |> Halkımızın yardımlarile in^a edilecek asri tribünler önunde kcjide eJilcCfkıir (4533) Pazartesi Kitap halinde çıkıyor! V :;:::: i 11:111:::::::::'.:: ı:::::::! t::: i: î t *. i ı::: ı: i