Cumhuriyet Kral Faysal TEFRİKA 17 Yazan: ALİ NACİ Avrupa dönüşünde memleketimize gelecek Berut 14 Irak hükumetinin sabık basvekU ve lâhik Hariciye Nazm Nuri Paşa Essatt buraya geldi. Kendisile görüşen gazetecilere dedi ki: « Irak Krah Feysal Hz. g«çen pazartesi günü tayyare ile Bağdattan ha reket ettî ve ayni günün saat on birinde Arrunana vâsıl oldular. Maiyyetlerinde Maliye Nazın Yasin Elhaşimi Paşa ile Nafıa Nazm Rüstem Haydar Bey bu • lunıııalrtadtr. Kral Hz. oradan Mıstr tarikile Av rupaya geçeeekler ve Belctln Kralile görüştükten sonra ayın 18 inde Londraya hareket edeceklerdir. Avrupa seyahatinden avdetini mü • teakıp bu seyahatin resmî şekilde vukua gelmesi ihtimali kuvvstlidir.» Çete harpleri ^M İktısat konferansının karşılaştığı müşküller Londra konferansı dünyayı iktısadî felâketten kurtarmak için nelere karar vermelidir? Londrada toplanan dünya iktısat konferansı, bu konferansın neticeleri hakkında umumî bir bedbinî var. Buna sebep nedir? Günün bu mühim meseleaini Cumhuıiyet karilerine bir kere daha izah etmegi münasip gördük: Mütehassıslar komrtesi tarafından evvelce hazırlanmış olan raporda nakit ve kredi meselelerile gümrük ta rifeleri etrafında serdedilen mütale alara ve yapılan tavsiyelere bakıhrsa bu mevzular üzerinde kolayca anlaşılması mümkün görülmüyor. Arhn esasıru bırakmıs olan memle ketlerin hepsi altınm bugünkü fena tevzi sekli düzeltmedikçe bu madde nin itharmdan cihan iktısadiyah na • mına bir fayda beklemenm abes olduğu kanaatindedirler. Mütehassıslar raporunda bu mesele hakmda şu mütalea vürütülmektedir : « Halen Amerika ve Fransada altın temkünrii o derecelere çıkmıştır ki Fransa ve Amerika, tediye müva zenelerinin bir müddet açık vermesi bahanesine bu kıymetli madenin ye • niden yeryüzündeki bütün memleketlere ihtiyaçlarüe müto>nasip bir suret te dağümasma nza gösterseler bile; bu iş uzun bir zamana mütevakkıftir. Kal • dı ki, altınm serbestçe ihracma mâni olan ruhî sebeplerin de ortadan kalk ması lâzımdır. Altm iharcı, tâbiri diğerle bir memiekette toplanan büyük bir servetten diğer memleketlerin müstefit olmasındaki lüzum ve ehemmi • yet lâyıkiie anlasılarak altm stokuna boğulmuş bir memleketten bu madene veya bu madenin temsil ettiği servet ve itibara şiddetle muhtaç olan diğer bir memlekete altm gitmesinin, yeryüzün de altm esasmı sureti umumiyede muhafaza etmek için ilk şart olduğunu hükumetler ve milletler takdir etmezlerse; bütün dünyanın tekrar altm esa sına avdet etmesi için altınm kat'iy yen elzem olan tekrar tevzii ümitleri suya düşmeğe mahkumdur.» Gümrük tarifeleri meselesrne gelince; bugünkü gümrük tarifeleri me selesi tezekkür edihneden evvel tpti daî bazı 'tedbirler almak icap ettiği ileri süriilerek deniyor ki, kontenjan ve fthalât memnuiyetleri gibi maniala • nn evvelemirde rePi, andan sonra gümrük tarifeleri seviyesinm müzakere edilmesi muvafık olacaktır. Halihaztr gümrük tarifelerine fevkalâde ahval dolayısile yapılnuş olan zamlarm evvelâ kaldınlması, ondan sonra, daimî tarifelerin görüşülmesi yegâne çıkar yoldur. Beynelmilel serbest ticaret yollan açıldıktan sonra yapılacak is güm rifk tarifelerintn tanzimidir. tngîltere hükumetinin ahiren bazı devletlerle aktettiği münferit hflâflar bir daha ispat etmiştir ki bu kabil itilâflarla temin edilecek faydalar mahdut bir mahiyet fevkma çıkamaz. Londra konferansının gümrük tari feleri etrafında vereceği kararlar mü»bet esaslara dayanmaz ve yhut cihan ticaretinin mühim bir kısmını dairei şömulüne almazsa faydasız kalmağa mahkumdur. Halihazır gâmrük tarifelerinde muyyen bir nisbette tenzilât icrası veya her madde için muayyen bir gümrük tarifesi tatbiki ve yahot Belçika, Lüksemburg ve HoIİMida ara smda hanran 1932 Urihinde yapı lan Ouchy itilâfı gibi mevziî anlaşma lann fayda verebileceği iddia ediliyor sa da bunlar da mahzurdan saüm değildir. sine yazmalan. (4568) Bugünkü gömrük tarifelerinde rou ayyen nisbette bir tenzilât icrası yuk sek himayeci birçok memleketlerin hudutlannı gümrük duvarlanndan kurtaramryacak ve buna elyevm tarifeleri dun olan memleketler ftiraz edeceklerdir. Ayni zarrmnda bu teze bizim gibi sa nayiini memleket ikhsadiyah namına mkişaf ettirmeğe mecbur olan memle ketlerin de muvafakat etmesi mnsteb'attir. Gümrük tarifelerinin muayyen bir seviyeve mdirilmesi dahi tehlikeden âri değildir. Cünkü bu tedbirle gümrük tarifeleri yüksek olan memleketleri tatmin etmek için intihap edilecek seviye o derecede olacaktır ki yüksek himayeci bir memleketle gümrüit tarifeleri ağır olmıyan bir memleket arasmda büyük bir fark müsahede olunacak ve bu hal vaziyeti karışhrarak eskisinden fena bir şekle sokacakhr. Görülüyor ki, bu mesele muallâk bir istir ve bu hususta umumî bir anlaşma temini kolay değildir. Son 10 senenin tarihi iyice tetkik ve tahlil edilirse görülür ki, 1929 sene • sindeld şerahin derhal avdeti müyes • ser olsa bile bu cihanm refah ve saade te kavuşmasına kâfi değildir. Dünyanın maddî refah ve saadeti muhafaza edilmek için milletler arasındaki ahşveriıin dünya harbînm sonundanberi ştmdî • ye kadar biç görülmem»» bir dereeede inkisaf ettirilmesi ve serbestiye mazhar kılmast lâzımdır. Londra korrferansı beynelmflel ricarete Harbi Umumıden ev vel haiz oldugu serbestiyi verebilir»e ki yukarda izah etti^imiz gümrük mania • lan ve sair tahdit tedbirleri dolayısile bunu pek müskül görüyoruz dünya k • ttsadı felâketten kurtulabilir. KAinro Bu akşamki program ANKARAs 12,30 gramofon 18 keman konaerl (Ekrem Zeki Bey) 18,40 gramofon * 19,30 fransızca ders 20 Ajans ha * berleri. İSTANBUL: 18 gramofon 19 Müşerref Hanırrî20 Osman pehlivan 20,30 Hanımlar heyeti 21,30 gramofon 22 Ajans haberleri. VtYANA: 18,30 konser: (Operalardan ve o • * peretlerden parçalar) • 19,05 muhte lif konferanslar 20,05 orkestra * 20,35 havadisler 20,40 konser de vam ediyor 21,35 orkestra konseri 22,50 konferans ve havadisler 23,35] akşajn musikisi. BÜKREŞ: 18,05 radyo orkestrası 20,05 konferans sonra: Gramofon plâklan • 21,05 gramofonla: (Werther) Massenetnin operası. BUDAPEŞTE: 18,05 şarkı konseri 18,35 konfe rans 20,10 konferans 20,35 keman solo 21,05 tiyatro 23,05 havadislersonra: Skeç (fransızca) daha sonra: opera orkestrası tarafından konser daha sonra: Dansig. VARŞOVA: 18,05 havadisler ve gramofon plâklan 19,20 konferans ve şarkı konseri21.05" senfonik konser 23,05 dans musikisi. ROMA: 21,05 havadisîer, konser 21,50 gramofon plâklan neşriyatı 22,50 ko medi 24 havadisler. BELGRAT : 18,05 jimnastik 20,05 konser 20.55 konferans 21,35 dini musiki22,35 org konseri 23,05 sarkılar • 23,35 dansing. PARİS (Poste Parisien): 20,05 pl&klar. havadisler 21,05 musahabe 21,30 (Ortheus) Gluckün operası. ŞtMALl tTALYA RADYOLARI: 18,05 salon musikisi 20,05* hava disler, plâklar 21,35 senfonik kon ser 23,05 muhtelif musiki parçaları24,05 havadisler. 16Hazîran 1933 . Yenice hâdisesinden sonra, Makedonya komitası, her köyün bir çetesi olmasına karar vererek çok muntazam bir komitacı ordusu hazırladı Makedonya komitası, Yenice hâdisetin« kadar, gayet dikkatli ve tedbirli hareket ederek, asla güriiltü çıkarmaksızin, Makedonyayı teslih etmeğe ve Makedonyalılan zamanı gelince yapı laeak büyük bir ihtilâl fikrile beslemeğe ehemniyet vermisti. Onun için, henüz, çete harpleri, başlamamu gibiydi. Fakat Yenice hâdisesinden sonra çeteler de seferber edildi ve şurada burada çete harplerine girişildi. Ihtilâlin beslenmesinde olduğu gibi, çetelerin teşküinde de, papazların bü • yük rolü oldu. Esasen Yenice hâdisesi, yapılan tah kikat, her yerde papazların birinci derecede rol oynadıklarma şiiphe bırak mıyordu. Bulgar ihtilâlini, Eksarhlığın, biitün tevabini seferber etmek suretile, idare edenler arasında olduğu açıkça görüliiyordu! Bu tesvikler ve bu tahrik'erledir ki, 1898 den büyük Hıdrelles isyanmın tarihi olan 1903 e kadar, beş sene zarfında, Makedonya komitacılarile Türk müfrezeleri arsmad,, yüzlerce çete çarpısması oldu. 1898 de çete harpleri basladı ve 1899 da, komita, her şehrin, her köyün bir çetesi olmasını karar altına aldı. Filvaki bu karardan evvel de, bazı köy • ler, kendiliklerinden çeteler yapmış lardu Fakat bunlar, daha çok, faaliyetlerinden şüphe edildiğini anlıyarak dağa kaçanlar ve orada tekbaşlarına, müsellâh kıyamlara kalkanlardı. Asıl 1899 dan sonradır ki, Make donya komtastnın ordusu olan yüzer, iki yüzer kişilik, birçoğu Bulgar zabit • lerin kumandası altında, miikemmel as • kerî talim görmüs, adeta kıt'ai askeri yeler kadar disiplinli çetelerl meydana çıktı. Bu çetelerin sefierine voyvoda ismi veriyorlardı. Bilhassa bu voyvodalardır ki halkın maneviyatını yükseltmeğe çalışıyorlar. çetelerile köy köy dolaşarak küfeler içinde ve beraberlerinde getir dikleri silâhları dagıtıyorlar ve dağlar daki mağaraları silâh deposu olarak kullanıyorlardı. Bunlar biitün Makedonya Bulgarlarını askerî talime tâbi tutuyordu. Çete mahkemeleri vasıtasile, çeteye mensup bile olsa, çeteye ihanet eden Bulgart temizliyorlar ve herhangi bir Türk, bir Bulgar a fenahk etti mi, onu da hemen öldürüyorlardı. Asıl geceleri, ortalığa, tamamen hâkim oluyorlardı. Gece olunca, herkes »iniyor ve nereden geldiği, nereye gittiği malum olmıyan, ve daima arkadan vuran çete, şuradan buradan attığı kurşunlarla meydana çıkıyordu. Bunlar, bilhassa Türk köylerine, Türk karakollarına musallat oluyorlar ve ellerinden geldiği kadar yakıp yıkıyor • lardı. Ve yalnız döğüsmüyorlar, köylüleri, Bulgar köylülerini, asıl büyük ayaklanmağa hazırlıyorlardı. Kitaplarla, Makedonya Bulgarını uyandırmakta ve ona ihtilâl fikri ası • lamakta çetenin mühim bir âmil oldu ğu görülüyordu. Bu suretle mektep ve manasttr münevverile voyvoda ismini taşıyan çetebaşlan hatkı besliyorlar, ve ihtilâli de, diğer taraftan halka bes letiyorlardı. Bu çeteler sayesindedir ki, Makedonya köyleri, 1893 ten 1903 e kadar süren on sene zarfmda, hudut • lardan kaçak olarak getirilen gra tiifekleri, bombalar, tabancalar ve palalarla muazzam bir cephaneliğe döndü! Filvaki, arasıra şurada burada bir vak'a çıkıyor, bes on kişi tutuluyor, bir miktar silâh yakalanıyordu. Fakat bunIarm çoğtı, öç beş ay sonra, affi umumî bahanelerile, veya bir yolımu bularak, küçuk, büyük rüşvetler, yahat papaz müdahalelerile, tekrar geliyorlar ve bıraktıklan yerden tekrar ve daha büyük bir hızla çahsmağa koyuluyorlar, tek rar çetelerinm içme veya başma geçi • yorlardı. Her mıntakanm bir çetesi olduğu gibi, her nahiyenin de bir çetesi vardı. Her sehir ve her köyde, aynca, yerlilerden mürekkep çeteler yapılrrnçtı. Şehir çetelerine (Gradska Tseta), köy çetele rine (Selzka Tseta) ismini takmışlar • dı. *•* Bu Bulgar çeteleri yalnız bize karşı harp açmış değillerdi. Bunlar, ayni zamanda, Sofyadaki «Verhovist llhakçı» komitanın Cumafbalâdan geçirtip Türk Makedonyasma saldırttığı çetelere kar sı da mücadele etm^kte idiler. Makedonya komttasmın umumî kâ tibile konusurken, bir gün rmımaileyhin bana: Jeneral «Tsonçef» in veya Jeneral «Protegerof» un idaresi altında ge • len ve vakitsiz hücumlarile vaziyetimi zi işkâl eden bu çetelere karsı açtığı mız mücadele. Türklerle yaptığimız dan daha az v.ddetli değil, belki daha hunharane idi! Dediğini iyice hatırlarım. İltihakçı komitanın çeteleri, Make donya ihtilâl tarihinde mühim bir karargâh rolü oynıyan Rilla manastvmda teçhiz, tenlih ve adamakıllı hazırlandık • tan sonra Türk topraklanna saldırıl • makta idiler. *»• Bu çetelerle ve böyle çalışaraktır ki, Makedonya komitası, 1893 ten 1903 e kadar süren on senelik hazırlık devresi esnasında, MakedonyfHa, Osmanlı hükumeti yanında ikinci bir hükumet ve birinciye adamakıllı kafa tutan başka bir devlet kurdu ve kendi kanunlarım tat • bik etti. Ve bir kere polisini, mahkemesini, postastnı, ordusu demek olan çete teşkilâtını yaptıktan ve buniarın adama • kıllı yerleştiklerine ve iyiden iyi işle dik!erine hükmettikten sonra da, asıl ga> yesi olan, biitün Makedonyalı Bulgar • ların ayaklanmasını, meşhur 1903 (İlya günür illinden) ihtilâlini yapmakta tereddüt etmedi! ihtilâl öyle hazırlanmıştır ki, Usküp, Manastır, Selânikte ve her tarafta birden patlak verecek ve sonra bir mın taka etrafında teksif edilerek orada bütün şiddetile cereyan edecekti. Make donyada asayiş olmadığına ve ecnebt müdahalesi lüzumuna dünyayı ikna et • mek için nekadar vahşet yapmak icap ediyorsa hepsi yapılacak, Makedonyalı Bulgarın Osmanlı idaresi altında ya şamak istemediği silâhla dünyaya an latılacak ve bu suretle Makedonyanın muhatriyetini temin için umumî ayak lanma yapılacaktı. On sene hazırlik yapıhnıstı. On sene hazırlıktan sonra şimdi, kütleler halinde, köy köy, şehir şehir ayaklanılacaktı! risatı istikllimizin miyandır. Müeyyedefdevam edecek) r Yakılan kitap listesi Liste: 10 J 1 Valâ Nurettin: Bütün eserleri. 2 Selâmi İzzet: Bütün eserleri. 3 Server Bedi: Bütün eserleri. 4 Bürhan Cahit: Bütün eserleri. 5 Kemal Ragıp: Bütün eserleri. 6 Sadri Etem: Bütün eserleri. 7 Arif Onıç: «Mıtat Paşa» müstesna bütün eserleri. 8 Abidin Daver: Meşhur casusIarı: 9 Etem İzzet: «Yakılacak Kitap^ 10 Aka Gündüz: «Mezar Kazıcılar». Beşiktaf ÇeUbioğlu aohak 19 Ali Aziz Liste : 11 1 Etem İzzet: Başta «Yakılacak Kitap» bötün '•«erl^ri. 2 Aka Gündüz: Bütün eseTİerî 3 Yakup Kadri: Sodom ve Gamore». 4 Nizamettin N'azif: Bütün eser leri. 5 Nazım Hikmet: «Sesini kaybeden şehir». 6 Salâhattin Enis: «Sara». 7 Bürhan Cahit: Bütün eserle ri. 8 Falih Rıfkr «Roman». 9 Peyami Safa: Şu veya bu namı rnüstearla yazdığı bütün yazılar. 10 Celâl Nuri: Bütün kitaplan. Ufak Doktor Ali Rıza Liste : 12 1 Yakup Kadri: «Yaban». 2 Peyami Safa: «Bir Tereddü dun Romanı». 3 Tokadizade Şekip: «Huzunı Hilkatte». 4 «Garp cephesinde yeni birşey yok» tercümesi. 5 Nalbantoğul M. Resat: «Başım Dönüyor1». 6 Bürhan Ümit: «Dar Kapı» tercümcsi. 7 Valâ Nurettin: Bütün eseıle ri. P Falih Rıfkı: «Roman>. 9 İ kiyi metheden bütün Mer • !cr. '0 Aka Gündüz: «Onlann Ro • manı». Şifli Terakki Utennden Naei V. Dr. Mazhar Osman Beye yeni bir tevcih Turk Tababeti Akliye ve Asabi ye Cemiyeti reisi ve Alman Emrazı nan Dr. Mazhar Osman Bey Hamburg emrazı akliye ve asabîye cemiyeti azayi fahriyeliğine intihap edilmiştir. Meşhur Münih hocası Krepelin ve Roma hocası Mingazini gibi ancak beynelmilel büyük âlimlerin secildiği bu şerefli mevkie kıymetli doktorumazun seçilmesini memnuniyetle karşılar ve kendisini tebrik ed'eriz. Gülhane müsamereleri Gülhane yedinic tıbbî müsameresine pazar günü muallim operatör M. Kemal Beyin riyaseti altında baalanmıstrr. Muallim Kemal Bey tarafından Ostea miyelrte vak'as', Dr. Ferhan Hanım tarafından riede erkue irtişah vak'ası takdim edilmiştir. Dr. Nusret Bey tarafından Pnemoteraxm tesiri ve tesir etmemesi sebebi hakkmda oç vak'anm filimleri üzerinde mütaleasını söylemiştir. Muallim Bürhanettin Bey Jremi hakkındaki kıymetli konferansına devam etmiş, muallim profesör Tevfik Salim Paşa ile muallim Murat, Dr. Nami, muallim Abdülkadir, muallim Süreyya, muallim Bürhan, operatör muallim M. Kemal Beyler münakasalara iştirak ederek çok istifadeli mütalealarını söylemiş • lerdir. Müsamereye saat 19 da ni hayet verilmi^tir. Şekerin yOkselmesinde ihtikâr yok! Yenl tarifelerîn tatbikından son ra küp sekeri fiatlarının 5860 ku • rusa çıkması münasebetile bu tereffüün normal olup olmadığı tetkik edilmekte idi. Alınan netice bu tereffüü tabiî göstermekedir. Sebebi de yeni tarife mucibince şekerin daralarile birlikte tartılıp gümrük resmî almmasıdır. Yeni tarifenin tat bikından sonra şehrimize Çekoslo • vakyadan 150 ton küp şeker gel miftir. Bunlar sandık içindedir. Maa mafih bîr tüccar küp şeker i torba ile getirtmiş, son günlerde böyle torba içinde aynca 30 vagon kadar şeker gelmiştir. Bunlar rekabet işini yapmakta olduğundan piyasanın daha da yükselaıesinm önüne ge çilmîstir. 5, 6 aydanberi yerli küp şeker voktur. Yalnız toz jeker vardır. Kesme seker hariçten rthal edildiğinden alâkadarlar bu miktar tereffüde ihtikâr olmadiğını tesbrt e*mişlerdir. Macar rejisi Yunanistandan tötön alıyor Atina 15 (Hususî) Son defa yapılan bir mukavele mucibince Macar inhisarı tarafından Yunanistandan mühim miktarda iyi cfns tütün satın alınacaktır. Teşekkör Ahmet Hasimin ailesi; muhterem Maarif Vek:li, Vali Beycfendilerin, Harp Akademisi reisi Pş., hükumet erkânı ve Şehir Meclisi azalannın, dostlannın ve talebelerinin Hasimin hastaIığında ve vefatında göatermiş olduklan samimî alâka ve lutüflara en kalbî teşekkürlerini takdim eyler. Muafiyetlerin tevzii tktısat Vekâletince, vekâlete merbut olup muhtelif vilâyetlerde bu lunan eşkilâtın yeni kadrosu üç aylık olarak yapılmışhr. Asıl kadro vekil beyin Londra konferansından avdetinden sonra yapılacaktır. Bundan başka mütehassıslar tarafından hazırlanan bazı lâyfhalar da ancak üç ay sonra tetkik edilecektfr. tp tidaî madde gümrük muafiyetinin sureti tevzii şikâyetleri mucip olduğundan bu hususlarda yeni şekiller bulunmuştur. Bu şekillere göre, muafiyetten bütün sınaî müesseseler istifade edecekse de, bu istifade müesseselerin memlekete temin ettikleri faydalarla mütenarip olacaktır. Tipi dindi! | Tipi dindi! Tipi dindi! Teşekkör \'erem Mücadele Cemiyetinden: İstanbul Verem Mücadele Cemiye tine nakten «300» lira teberrüde bu lunan Ortaköyde, Morahzade Resul Ömer Beyefendîye en derin teşekkürlerini arzedeT. Tipi dindi! ROMAN Kıymetli romancî MAHMUT YESARInin i R Ti H A L Pazartesi Kitap halinde çıkıyor! i AIpullu şeker fabrikası müdürü Şe> fik Beyin refikası Hanım haziranın 9 uncu cuma günü Almanyada Leîpzig şehrinde yapılan operasyon neticesinde vefat eylediği istihbar kılnunıştir. Türk Yunan ticaret itilâfnamesi Zevci Şeftk Beye ve kederdide ailesimucibince tesîsi lâzım gelen muhtene samimî taziyetlrimizi byan ile sa • lit ofis, bu yakmlarda faaliyete gebırlar temermi ederiz. (4581) çecektir. Bu hususta hazırlıklar yapılmaktadır. ttilâfname mucibince Yunanistandan memleketimize kontenjan harici olarak girecek eşyanın listesi alâkadarlara tebliğ olun • muştur; listede şunlar vardır: Bahk tutkalı, sakız, her nevi kauçuk borular, değirmentaşı» her nevi tulumba, sun'î uzvî boyalar, as > falt mamulâtı, tırpan, bahçivan kü reği, sapan ve sair ziraî alât ve makînelçr, basküllsr, süpürge samanı, ekmek mayası. nasır şapka, kolofan ve terementi. Bir hırsız yakalandı Polis ikinci şube memurları ev • velki gün Kapalıçarşıda elinde bü yük bir torba ile dükkânlara girip çıkan bir adamın vaziyetinden şüphe etmişler, kendisini takibe başlamışlar<lır. Adam bir dükkândan torbada bulunan eşyaları terhin ederek 120 lira aldığı sırada yaka • lanmıstır. îsmmin Hüseyin olduğu anlaşılan bu adamın rehin bıraktığı eşyalann Samatya ve civanndaki altı evden çalındığı svlaşılmıştır. Hüseynin diğer arkadaşları da yakalanmıstır. Yunanisfandan neler ithal edeceğiz? MGsteşar Bey geldi tktısat müstesan Mümtaz Bey şehrimize gelmiş ve dün ıhracat ofisile, mıntaka ticaret nıüdiriyeti ve ticaret odasını ziyaretle bazı muamelât hakkında görüşmüştür. Mümtaz Bey tstanbulda bir ay kadar kalacaktır. Taş Barutları hakkında karar Ankara 14 (Telefonla) Taş ba rotunun mhisar resmi alrmnaksmn sa • hlması Heyeti Vekilece kararlasmss*ır. Şikago Sergisi SEYAHATİNE Bir Üsküdar Hâle sİRemasında NE SEVİMLÎ Verhovist • ilhakçi komitamn Bulgaristandan «Tsonçef» Turk topraklarîna geçirttiği meşhur Jeneral in çeteti Mümessili: Hanri Gara ilâveten: Oünya havadisieri İŞTİRAX MÜDDETİ BİRKAÇ KADAR BİTÎYOR GÜNE daha ele geçmiyecek bu fırsatı kaçınrsanız sonra pişman olursunuz. NATTA Galatasaray: Tel: 449134