16 Haziran SON TELGRAFLAR I Bana kalırsa Ecnebi mekteplcrinde türkçe Yunanistanda intihap mücadelesi şiddetlendi! Selânik intihabatmı muhalifler kazanacağa ben ziyor Suikast tahkikatı henüz neticelenmedi Atina 15 (Hususî) Selânik intihabgtı mücadelesi şiddetlenmiştir. Hükuroet taraftarl»rı aazlmakta de< vam edİyorlar. Birçek tniihim unsurUr hükumet fırkasını terketmişIerdir. Hususile muhaeirler hüku . matin vaitlerine kulak asmıyarak f ırkadan ayrılmakta son derece musırdırlar. Muhalefetin fikrijtee intihabat serbestçe cereyan «darse muhalefetjn zaferi muhakkaktır. Vaeiyeti »iyasiyonîn nezaketine mebni Başvekil Londraya azimetten vazgeçmiştir. Atina 15 (Hususî) tstintak hâkimligi dün şahitlerin istimaile meşgul olmuştur. İtham edilen şahı*ların firarına meydan vermemek için lâzım gelen tadabir alınmıştır. Şahitlerin istimamdan çıkaıı neti celer hakkında büyük bir ketumiyet muhafaıa edilmektedir. Dün, yüksek mevki işgal »cfen bir zabit aleyhine tevkif müzekkeresi k«ıüerek hükmünün icrası için merkez, ku • mandanlığına havale «dilmiftir. Bu zabitin ismj öğrenilememiştir. Atina 15 (Huıuıl) Dün öğleden sonra müddeiumumî M. Papaatanasiu Maarif Nazırı Turkovosiliyi siyaret ederck uzun müddet görüşmilştttr. Bu mülâkatta ne konusuldugu anlaşılamamıştır. Bununla beraber M. Terkuvasilinin tahkikatın ilk günlerinde ismi »trafında bir takım şayialar çıkması ve kendisinin ceneral Metaksas ile sıki münasebarta bulunması dolayıtile bir takım faraziyeler yürütülmektedir. Atina İS (A.A.) ' M. Çalrfarisin d«hilde fükunyn teessüsü maksadile müştereken çalışmaları için biitUn fırkaların ve gazetelerin vatanperverlik hislerine müracaat etmesi sîyasî mehafilde ve fırkalarda mü sait akUler husule getirmlştir. Her tarafta sükupun avdet etmiş olduğu görülmekedir. Atina İS (Hu.uıî) Yanyada hükumet aleyhîne şiddetli bir makale yazan Ahrar fırkasına mensup galeteei Çalas Halk fırkası adamları tarafından taarrusa ugramtş ve dövülmUştUr. Şurayı Devlete ait tetkik[HEM NAL1NA MIHINA tecrübesi hakkında... Şeref, gençliğe bir Bir tenkide cevap Pek muhterem Yunus ffadi Beyefendi; Şurayı Devlet hakkında geçen ay «rCıjmhuriyet> te intisar ed'en yazılarımm bu müessese erkânından bazılannca teessürü mucip ol<fuğunu geçen güp derîn bir hayretle sizden öğrenmistim. O tetkikin kaleme ahnmasına sebep olan saik, zaten yazıdan da anlaşıldığı gibi, adalet sahasıncJa küçük bir hizmet emeli îdi. Bu emeji tahrik eden diğer bir âmili de bugün ilâve ediyorum. Dünyanın en maruf hukuk otoritelerinden, beynelmilel La Haye Adalet Divanı sabık ikinei reisi Profesör Giulio Diena, mühim bir meseleye dair Şurayı Devletimizden sadır olan bir karar hakkında mütaleasını yaaarken diyor ki: En atri, en mütekâmil hukukiyat riatemi kabul etmekle genç Türkiyc Cumhuriyeti, bütün cihamn takdirini celbetmiş, mllletler arasında mutena b>ir mevki almifttr. Ancak terakki sahasmda çok ileri bir merhale olan bu hakuki mevzualardan beklenilen parlak »emereler, bunları tatbik edeeek eller yüzünden iktitaf edilemezte, eidden tecssüre şayan «lacaktır. Temyiz mahkemesi, Şurayı Devlet gibi bir memleketin en yüksek adalet ve ilim kürsülerinden çıkan kararların, siyast hudutlarla ayrılmıyan eihansümul ilim âlemindeki inikâslarlannı takîp etmek, ve hatta ieabında üzerinde durmak ihtiyacından vareste olmadıgımıza kaniim. İtalyan profesörünün, ilim adamlarına has olan bu agirbaslı tenkidi, ıslahı lüzumuna kendi erkânının blle kani bulunduğn Şurayı Devlet müessesemizin tekâmülü yolundaki tetkiklerini, yeni kanun lâyıhası mttnasebetile, ifa<fe otmeğe beni sevketmisti. Binaenaleyh o yazılarım, îçtimaî ilimlerin en mühimmi olan hukukun gösterdifi yollardan, yüksek bir millt müessesemizin, mületimize izafesi azrurt olan adalet sultasını yükseltmek emelinden mülhem olarak tamamen gayri sahsi bir şekili? kaleme alınmıştı. Bu yazılarda veya mefhum itibarile, zihnimden hiçbir zaman geçmiyen en ufak teçavüz kastına atfedilebilecek birsey olupp olmadığını dikkatle arastırmak için bunları bir kere daha okudum. Uzaktan ve yakından böyle bir mahiyet verilebilecek hiçbir kelimeye, hiçbir mefhuma tesadüf edemed'im. O yazılardaki mlitalealardan bazıları veya hepsi kendi fikirlerine mu(abık elmıyabilirt fakat kasaî kararların bile tenkit ve münakaşası milletin menfaatini mueîp ilmî bir zaruret teiâkki edilirken, şahıslarına hürmet ettiğim bu kâmil ve münevver zevatın samimî kanaat ihtilâflarını aykırı bir sekilde tefsir ede» bîlmelerine doğrusu ihtimal veremiyorum. Esasen bu tetkikim neşredilmek için yasılmamıştı. Nitekim yazılı» tarzı da bunu göstermektedir. Neşredilmek üzere size tevdi edildlğini bile gönderildikten sonra haber aldığımı söylersem belki siz de hayret edersiniz. Maamafih, bazan memleket hudutlannı bile asacak mertebe alâkayi calip kararlar ittihazı mevkiinde bulunan bir müessesenin, bugünkü varlığını, yarın için temenni olunan mevcudiyetini millî meselelerimizden addetmek itibarile, Şurayı Devlet hakkında bir kere daha nazarı dikkatj celbetmeğe vesile oln bu intisardan memnun oldugumu ilave e<îerim. Bu kabîl yazılann, velev teessürle ifade edilen, inikâsat hu> sule getirtnesi memleket için herhalde çok hayırhdır. Hulâsa yazılanm, hiç khnseyi incitmek maksadını istihdaf etmiyen gayrisahst ve hukukî bir tetkik idi. bunlara haiz olmadıklan bir kastı izafeye mahal yoktur; bunu tavzih fikrile yazdığım su satırlann <la Cumhuriyette nesrine delâletinizi rica ederek hürmetlerimi takdim ederim efendim. • • örnektir Şerefi, on sene evvel, ilkönce gazeteci olarak tammıstım. Tahrir heyeti müdürü olduğum bir gazeteye yeni girnaişti. tstihbar islermde büyük bir muraffakiyetU işe ba»lad» Çünkü zeki,, sokulgan, girgin, güler yüalü, serimli, ve şirmdi. Her meslekte olduğu gibi gazetedlikte, hele gazeteeJliğin tstihbar knnunda çaluanlarm, mutlaka sevknli ve şhin ohnan şart tır. Çünkü soğuk ve abtıs bir adama, havadis şöyle dursun, selâm bile ver mezler. Şerefte ise, şeytantüyü vardı; herkese kendini sevdirirdi. Gittiği da irelerden bol bol havadis getirirdi. Son derece hoşsohbetti En küçücük vak'a Un, en ehemmiyetsiz şeyleri sigara smm dumanlarmdan daire şeklmde haleler çıkararak öyle tatlı bir anlatışı vardı ki... Matbaada, ekseriya, i»i b»ak», omm sözlermi, hntâyelerini din lerdMC... Şerefi daha sonra spor hayatnntzda da tanıdım. önceleri sporla yakmdan alâkadar bir gazeteci, daha sonra Galatasaray kulübünün re»i olarak onunla, acı tatlı birçok temaslarda, münakacalarda bulunchm. Fakat, dedim ya, o»da şeytantüyü vardı. Ve Şerefe danl • mak kabil değildi. Bir gün evime gelmişti. San, kırnHiı bir elbise giymiş olan 10 yaşındaki Inraı ona, tıpkı Beşiktaşın forması gibi amudt siyah beyaz çizgili bir fmcanla kahve getirmisti. Şeref, buna çok memnun olmuş, kızımın cemilesine bir mukabele olmak üzere hemen cebtnden bir Galatasaray rozeti çıkanp yakasma takmıştı. Bir gün Boşiktaf takınu, GalaAaMray Fener muhtelitnıi, iyi battnmda kalmedı ama, gaKba 51 mağlup etmisti. O gifa Şerefi tebrik etmiş, erteti gün gazetemm ba söhmunda Beşiktaf takwm için tak • dirkir bir yaa yazrm»hm Buna son dereco memnun olmuş, kulubü namına bana bizzat bir teşekkürnaıne yarap getirmiştL Bir müddet sonra, 1930 da Gab*a*ar«y*ı ressi iken Beşfctaş biriaci taknnınm karşısma, Uk maçlarmnı so • nunda, Galatasarayın ikinei taknranı çdcarrmftrm. Bu maçı, Şerefle yanyana beraberce seyretmiştac. Ben sakindim; o, fena halde asabi idi. Balkondan ta • kunma kumandalar veriyordu. Galata • saray takınu, maçı kazanmca, bana, Ah, Daver Bey cansma okudun, demifti... Bir gün, bir gazetede, onan alaka dar olmadığı bir spor meselesi hak • kmda, Şereftn imzasile bana hücum e • den bir yazı çıkm»h. Bu yaztda, tama men hakstz ve adeta iftira mahiye tinde bir eümle vardu Bilhassa, bunu Şerefe yaraatırmamış ve kendisine feoa halde kmlmışhm. Bir müddet sonra, Mıstrdan avdet ederken, o da, Pireden vapura bindi. Ben kumanda köprüeünden iniyordum. Merdivenin altbaftnda kollarmı açmıs beni b«kliyord«. Kol lannın arasına inmekten baska çare yoktu, öyle yaptım; barıstık. Sonra ögren dkn Id o yasıyi, korkak bir tamdığı yazmM ve alhna Şereftn imzasmı atmn; o da mecburen kabullenmiş.. Ebediyete (riderken kendisinı teşyî vasifemi hasta olduğum için maaleıef ifa edemediğim Şerefi, en ziyade, bir noktadan takdir ederim. Sevgili vurdu, Beşiktasa karşı göstcrdiği vefakârlık ve fedakârhk itibarile o, gençliğe bir ör nektir. Şeref, Beşikiaşın reisi, umumî kâtibi, başkaptam, değildi, Beşiktaşın âsıkı idi; sevgisi aela eksilmiyen ve daima artan bir âsıkı... tnfial ve ihtiraslarına kapılarak yurtlanna ihanet eden düşkün seciyeli bazı sporcu bozuntu • lart arasında, Şeref, kulübünün aşkı, yüreğinde ebedi ve sönmee bir ateş halinde yanan şerefli bir insandı. Eğer her sporcu ve her spor klarecisi Şeref r b i ve Şeref kadar vurduna bağlı ve sev • dalı olsaydı, bugün kulüplerimiz ve sporumuz, elbotte çok daha yüksek bir mevkide bı<lunurlardı. Şeref, ölürken; beni Çırağan sarayımn bahçesmdeki Beşiktaş stadına nâzur olan Yahyaefeidi mezarlığına gömü • nüz. Ruhum oradan her an arkadaş • larımı görsün; demiş. Beşiktaşlılar, en ziyade size hitap edi' yorum: 0nun rujbu mezanndan size bakar ken, sizler de, yurt sevgisinin timsali olan Şerefe bakarak, kulübünüz için onur gibi, aşkla, feragatle, fedakârlıkla çalı • şın«. Bir gazeteciyi dövdüler Mm. Venizelosun yaralandıjı asılsız mı? Atinada çıkan Eleniken Melon gaıetesi Evangelimos hastanesin deki hastabakıcılann «uikaate uğ rıyan Madam Venizeloı hakkında verdikleri bir haberi neşretmektedir. Hastabakıeılar Madam Venize lesun yarah olmadığını, kendi»ine yazıldığı ve sÖylendiği gibi hiçbir am«liyat yapılmadıgtm bildırmiflerdir. Evangelimos ha»tan«si operatörü, VeniıelUt dokterlardan Papanm yaptıgı yazılan ameliyati tetkik etmek istamiş, operatör Veni«elist olmadığı için bu yaralan muayene etme»ine meydan verilroemişitr. Operatör bu hâdise karşısında bir heyei tibbiyenin Madam Venizelosun yaralanm muayene ve tetkike memur edilmesini istemistir. Atina mehafilinde bu haber büyük bir ehemmiyet ve hayretle karşılanmiftır. Maarif Nanırile bir mülâhat cn«bi ve ekalliyet ınekteplerinde türkçeden imtihanını vere • miyen talebenm evvelâ ikmale bnakılacaklarını ve muvaffakiyetsjılikleri devam «ttigi takdirde döndürüle eeklerini memnua olarak haber alıyo ru*. Ecnebi nukteplerînde Türk dili tadrUatı istiklâlimizin miyarıdır. Müeyyedesini mtlli ve kendiiM Rtahcus bîr kül • türde bubnıyan siyasî istHcI&ller ya ıâ hiri veya muvakkattirler. Ekalliyet ve eenebt mekteplerinde Türk dili okutan muallimin rolü bunun için pek mtihhndir: Yalnu türkçe ögretmekle değil, Türk edebiyahnın v« Türk tarihinin lehine bilhassa ecnebi çoeuklannın alâkalaruu kazanmakla mü kellef olan bu insanlar küHür mücadelemizin en önünde çarpışanlardn*. Yalnu çocuklann imtthanlanna degil, bu muaUimlerin ehljyetlerine karsı da septik olmalıyız. Açık söyliyelîm: Ben öyle türkça muallinnleri bilirim ki ecnebi mekteplerinde hoca değil, lkenJn ilk smıf • lannda talebe olmalanna bîle imkân yoktur. Karacahildirler. Bunları kürsti • ye çdcaran mcl'un tavsîye kâğujiı millt kültüriimüze karsı bir kasittjr. Yalnız ekalliyet ve ecnebi meCtep leri talebesi degil, muallimleri arasm • da da bir tasfiye şarttır. Yoksa ecnebi mekteplerinde milü tesirhniz, camm üsHinden kayan bir kursunkalem aka • rnetile hiçbir iz bırakinıyacaktır. PEYAMİ SAFA : Kitap yangını musabakasının li»telerini bugün ve bundan b8y|e her gün 4 üneü sahifomirde bulacaksınız.. T.3. Balkan turizm konferansı Sofya 15 (A.A.) Bulgar ajanM bildiriyorı Bulgar millî grupu ı*eisi M. Sakieoff, dün burada Balkan münakal&t, tayyarecilik ve turiasn konferansmı açmısttr. Bu konferan»a altı Balkan dcvletlni temsil «den 40 murahhas tştirak etmiştir. Kon • f«rans münakalât, tayyarecilik, turizm için üç komlsyon teşkil etmi« tir. Bu komUyonlar Balkan memleketlerinin demiryollarile adî yollan arasında ihenk vücude getirmek, umumî tarifeler ihdas eylemek, turizm münakalâtını kolaylastırmak, pasaport vizalanm ilga etmek, propaganda büroları tesis «tmek m« • sclelerile meşgul olaeaktır. Başvekilin teşebbüsii ılwniHltllHIIHIIIIIIIII!llttllllllllinilNilHnm«niHnnı<nn< Bursadaki Komünistler! Avusturyaya Mukabele olarak Maznunlar dün isticvap Berlindeki matbuat ate edildilcr şesi harice atıldı. Bursa 18 (Telefonla) KomUnistlik maznunlarının burada mu hakeme edilmeleri meselesi hakkında Bursa ikinei müstantikligtnuı evvelce verdiği ademi salâhivet karari Temyîz mahkemesince becultnuf, dosva dün sehrimiee gttnderilmiştir. Mevkuflar bugün sabahleyin tevkifaneden adliye dairesine getirüe • rek ikinei müatantik thıan Bey tarafından isticvap edümîşler ve mevkufiyet hallerinin devamına mahal •lup «lmadıi'i eiheti al«nî tlnruşma auratil* tetUtk edilmirtir. Berlm İS (A.A.) Avu»ttıryadan hudut harici •dilmi» olan > " Viyana • > daki Alman safarati matbuat ata««si M. Hebieht t« Hajur oldugu kaldc matbuat mümeMİllsrini kabul ed«n Alman pr« paganda nann M. Goebbels Alman mflleti Avu»tury« milletin» karşı nastl dostane hi«l*rle mütehatcis Ue o surctte ayni hisleri taşunakta olan Alman kabine • sinin Avusturya ile bir ihtilâf suhuruna sebebiyat vermi* vt yahut M. Habichtm Avusturyadan çıkarıkna» metelesinde fırka menfaatlerinin bîr rol oynamıs oldtlİunH farzatmenin boyük bir hata olacağmı beyan etmiftir. Mevcut iktilafın s«bebi »udur: Nasyonalistlerin Irtidar mevkiine gelmiş oldukları tarih olan 30 kanumı • sanidenberi nasyonal sosyalist fırkası devlet ftrkaıı v« alametleri d«vlet alâ metleri olmustur. Halbuki Avusturya • daki nasyonal sosyalist fvkası, muha • lefet mevkündedrr ve alâmetleri me • nedilmistir. Alman seyyahlarm Avus • turyada Alman hükumranisinm alâmetlerini güstermelerindvn bir takun mah« zurlar tevellüt etmiştir. Alman kabinesi bu mahzurlan izalc etmek için Avusturyaya gidecek sey yahlardan a#w viz« resmi almmasmı emretmiştir. M. Habiehte karsı Avus • turya httkAmetmin almış «lduğu ted • birlerden bahseden M. Gesbbals mu • maileyhin Viyanadaki Alman scfareti matbuat ataşesi srfatile imtiyanndan müttefit bulunmakta eldugunu sSyUmiş ve demtstir ki: Bu imtiyan Avusturya lıükumeti iti • Hamis: Hâkimiyeti Milliyede, kıymetli bir kalemin yazılarımı münakasaya başladığını gördüm. Böyle bir bahsın açılmasma sebep olduğtımdan doiayı iftihar ederim. ispanyol veliahtı hukukundan feragat etti Paris 15 (A.A.) Havas ajansı bîldiriyor: Deyli Meyilin Paris nüs'hası sabik tspanyol veliahtının tspanyol tahtına ait hukukundan feragat ettiğine datr bîr mekubunu neşrediyor. Veliaht tarafından sabık krala yazilmış olan ve ayrıca iki sahit tarafmdan imza edilen bu mektupta prens, eski Is panyol kanunu esasisl ahkâmimn kendisinin arzu e<ttiği bir kadınla evlenmesîne mini oldu^unu ve bi • naetıaleyh gerek şahst ve gerek cvI&t ve ahfadı namına İspanyel tah • hndaki bUtün hukukundan vaz geçmekte bulunduğunu bildirmektedir. İstanbul Edirne postası Muamelâtı naktiye rnödörö Sırrı Bey Ankara İS (Telefonla) Maliy« Vekâleti muamelâtı naktiye müdürü Sım Bey Osmanlı borçlan komiserliği baskâtipliğine tayin edilmiftir. Sırrı Bey evlulde Parise gidecektir. AKTT ~ Fırka Umumî kâtiplik börosunun faaliyeti Ankara 15 (Telefonla) Fırka Umumî kâtipliği biirosımun bu yaz tstanbula gHmeme» muhtemeldir. Unium.i kâtiplik bürosu bu sene bilhassa genç 13c ve halk hatipleri tesldlâti mçseleleri «trahndan tetkikat yapacaktır. Mütekait bahriye sabitanmd»n Re cep Beyin kerimeltri Belkis Hanıme fendüe tahrir müdür muavinleritnizden Cevat Fehmi Beyin kardeşi Şark De mirvollan Pehüvanköy hareket mtmuru Hayrettin Beyin akitleri dün Erd nönü nikâh memurluğunda icra edü • mutir. Yeni yuvaya saadetler dileriz. raı bile etmiş olsaydı ihtilafın halline kadar bunu tamması îcap ederdi. Aknanyanm M. Habiehte karsı almmıs olan ttdbirlere müsameha edeme • mesi gaytt tabü olduğundan Alman kabinesi de Berlindeki Avusturya sefareti matbuat atasesini hudut harici etnüt • tir,» mes'ut olacaktım. Fakat su teneffüs ettiğim her havanın tadmı, su bo • ğucu vehimlerden kurtuimus sevincini lâyıkile tadamıyordum. tçim i çime sıgmıyor, mutlaka fu avukatı gBrerek gırtlağına bastnak istiyor dum. tcimde ona karşı öyle bir ef ke vardı ki Sabahatin üstünde mu vaffak olamadığtm şeye avukatta muktedir olabilirdim, onu boğabi • lirdim. Fakat bu sefer ne yapaea • ğimı îyl biliyordum. Babamla ko nuRurken kararımı vermiştitn. Hanın merdivenlerini çıkafken, başkalarmın görmesine zerre kadar ehemmivet vermeden, evvelâ şap kamı çıkardım ve saçlarımı ellerimle kanştı>dım, lcabarttım, dağıttım. Sonra boyun bağımı çözdüm ve gömlegimin önünü actırn. Çeketiınin bîr kolunu çıkararak sarkıttım ve sapkam elimde, yatıhaneye girdim. Avukat yalnızdı ve pencerenin önünde ayakta duruyordy. tçeri girer girm*ı fapkarnı edanın orta • Otobtisierle rekabetm gözel bir neticesi olarak Şark demiryollan müdiriyeti Sirkeci ile Edirne arasmda doğru bir posta tesis etmiştir. Dün ilk tren hareket etmiştir. Badema hergün sabahleyin lstanbuldan Edirneye ve akşam Edir neden tstanlbula bir posta hareket e«. cekth. Hattm işlemeğe başlaman mü • nasebetile dün kalkan ilk trene Şark demiryollan müdiriyeti gazetecileri de davet etmiştir. Resmimiz trenin hareketinden evvel davetli gazetecileri Sirkeci garında gösteriyor. Kas'amonuda yol inşaatı Kastamonu 15 (A.A.) Vilâ yet dahilinde büyük bir yol faali yeti başlamıştır. Bu sene 20 bin amele çalıstınlmak suretile vilâyetin seki» yolun<fa 65 kilometrelik muntazam şosa, Araç • Zafranbolu yolunda 30 kilometrelik toprak tesviyesî yapılacaktır. Husuci idare tarafından tnebolu yolunda 4, A raç • Boyabat yollarmda da birer plmak ü«ere yenidep altı betenarme köprünün inşası ikmal edilmiştir. »m» bir »işeyi yere vurup kı<"mak ister gibi «iddetle attım ve bagırdım: Aklın başında ise gel de seninle konusahm. Avukat şaşırmıştı ve bir tek l i kırdı söylemeden yüzüme bakıyor du. Koşarak, adeta iki sıçrayışta yanına yittim ve burnumu burnuna değdirecek kadar yaklastırarak, uykusucluktan içi kan dolu, kırk lekiz safttlik hay«eandan aeayip bir kır • mızı alev taşıyan gözlerimi rözle rine dikerek sordıfm: Aklın b»şında enı ? Biraz geri çekilmisti. Hemen »ehadet ve orta parmaklarımi b«r m»ka* ıribi «çaırak iki göıünUn hiaMina getifdim vt bağırdım: Kımıldarsan bunlar içeridcdir. En ufak bîr hareket yapayım deme. Avukatın kolları sarktı. Göcle rinde korku, açık b»r çökyüziînde kara bulut gtbl gayet lyi gBrünüyordu. Aklın başında mı? diye tek Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur Resmî ıstılahlar Ankara 13 Ishlahlar komîs • yonu gümrük ıstılahlarım ikmal etmiştir. Kocnisyonun ikmal <»tt'5i ıs tılahlar Başvekâlet, Şurayı Uevlet ve Gümrükler Vekâletine ait ııtılahlardır. Senelik Alhayhk Üç ayhk Bir ayhk şeraiti s ) Türkiye Hariç 1401 Kr. ?700 Kr. 1450 750 8P0 400 yektur 150 MUU ttfrikamtz t Yazan: SERVER REDt Hep Senin İçin! Babam titriyerek ayağa kalkti: Ogulı dedi, divane olma! Bu suratla, bu kılıkla. bu yorgunlukla sokağa çıkılmaz, hele o serseriUrin üstüne yürünmez, otur, aınründe bir kere lifımı d'nle! H»y»r, dedim, • « m»r»k et » • me! Asıl bana bu surat, bu kılık 14zım. Tam zamanıdır. Görepeksin, bak na#ıl meseleyi nalledeee^im! Ve hiçbir Itiraz dinlemeden so Iuğu dışarda aldım. Sultanahmette, kb'se başındaki tQtüneüden yazıhaneye telefon ettint, Avukat yokmu* Fakat an dakikaya kadar geleceğini haber verdiler. Alâ. O tarafa doğru yollandım. Otur oturduğun yerde. Gidip »ynada su suratına baksana!. Yü zUn davul derisine dönmüş. Uyku • sv»lukt»n, yorgun'vktan, sinirden geberiyorsun. Evvelâ git, soyun, odanda bir temiz uyu. Biraz kendine gel. Ben bu meseleyi halletni*den gezümü uyku tutmaz. Hicrana ait her meseleyi balletmeliyim, ondan «onra uyku. ' DüğUnden sonra uyumağa karar verdinse o samana kadar sağ kalmazsın. Olamaz. Herifi görmeliyim. Saate baktım. Uçe geliyordu. Tam vakit. Evvelâ yazıhaneye telefon e4crîm, adliyede Ue onu orada en«e ı«b! rar ettim. Küçük ve hilekâr gözleri kenar lara kayarak ya bir cevap, ya bir kurtuluş çaresi arıyordu. Devam ettim: Senin aklın başında ise, benim de başımda. Değilse benim de de • ğil. Madem ki delilere mes'ulivet yoktur ve sen harekStında bu istis nadan istifade etmek îstiyonun, övle ise ben de deliyim. tstersen seninle ciddî konuşalım, istersen mermerle sıünsrerin mi>p«selıetin« veva panearla hrnağın alâkasınn dair konuşalım da hfmen o sulu beynini yolayım. Sîm»1i Mütldeıumi'mm'i ya nından veliyorum ve adlîye bina sında ipliğin pazara eıkmak üzeredir. Avukatın gBü'erinde korku bu lutları brr kat daha koyulaştı. Avı mın pfncemd~ki yürek çarpıntısını duvnvordum. tki parmağımı da gözlerinin üstüne biraz H»£4îrdim: Mabadi var Hıtler, Kayser hanedanından bir prensesle evienıyor Berlin 14 (A.A.) Havas mu babirinden: Bazı siyasi mehafîllerde dolaşan şayialara göre Hitler, evlenmek ni yetindedir. Söylendiğine göre evle neceği kimse, katolik HohenzolUrn hanedanından bir prensestir. Maa • mafih bu şayiayı kaydi ihtiyatla telâkki etmek lâzımdır. Tahkiki imkâm bulunamamıştır.