9 Hariran İ933 lazan: İki Yiizlü Kız MARTA MAK KENNA ( Şehir ve memteket haberleri Fakültenin nakli Bir çıplaklar Darülfünun binası tadi Cemiyeti mi? Vilâyete dün garip bir müracaat vuku buldu tima aktederek sicil fislerinin tetkikatı ve daha bazı ıslahat esaslannı görüşmüştür. Haydarpasadaki Tıp Fakultesi • nin bazı lâboratuvarlannda nakil hazırlıklanna baslanmıstır. Dün gene bazı profesdrler Da • rülfünun binasmı gezerek yerleşme işlerile mesgul olmuşlardır. Yerleşme kotnisyonu yann Da rülfununda bir içtima aktederek şîmdiye kadar hazırlanan yerleşme raporlannın tetkikatına başlıya • caktır. Bu raporlarm tetkiki bittikten sonra umumî bir kroki hazırlanarak Vekâlete anedilecek ve alınacak direHife göre hareket edile cektir. Darülfünun binasındaki ta dilâta hemen başlanması bina da • hilindeki diğer fakültelerin imti handa bulunmalan dolayısile biraz müşkül olacağı için bu ameliyenin temmuzda yapnmasi muvafık g8 • rülmektedîr. j Siyasî icmal Dörtler misakı ve Lehistan Dörtler misakı birçok defalar sah çeküecek, imza edilecek bir hale geldiği halde tekrar geri kalmıştı. Her defasın» da bh devlet, mukavelenin ya tarzı tal ririne, yahut teferruahna Hiraz ediyor, yeniden uzun müzakereler oluyordu. Mukavelenin esası, Avrupa mesele • lermin ve müstemlekâta ait diğer me • selelerin garpli d8rt büyök devlet, yanl tngOtere, Fransa, Almanya ve Italya arasmda hususî surette görüşülerek möşterek bir hattı hareket takip edümek suretile hal ve terviyesini kolaylaşbrmak» br. Bu meselelerden bazıları rnukavele projesinde bildirilmişti. Meselâ sulh muahedelerinin tadili ve emniyet işlftrmde Almanyaya tedricen hukuk müsa vatı verilmesi kaydi konufanus, lâkin bu meselelerin hallinde Cemiyeti Ak vam misalnnm çerçevesi dahilinde hareket olunacağı tasrih edilmiştL Fransa bu esasa itiraz etmeıms, yalnî Cemiyeti Akvam misakı maddelerinin tavzih edilmesinde Mrar eyletniştL Btlâhare küçük hilâf devletlerintn itirazı üzerine projede bunlan tatmin edecek tadilât yapılmıs, kendüerine temmat verilnıişti. Fakat arkasmdan ttalya, kü • çük hilâf devletlerinin komşusn Macaristan, Avusturya ve Bulgaristan gibi mağlup devletlerin dahi Almanyaya ve rflecek müsavat hakkmdan istifade et • melermi Iüzumlu görmüş, bir müddet te bu nokta üzerinde mihakereler ya • pılmışnr. Anlaşüan nihayet bu noktada ttilâf hasd olmuş, lâkin bu defa da Almanya mukavele projesinin tadil oluna oluna eski şekil ve turetini kaybettiğini bil • dirmiş, kendisine tam müsavat hakkı verilmesi için tayin ohman müddetin oo sene olmasmı çok görmüş, bunun yany» mdirilmesini istemiştir. Almanya bu suretle itiraz ederken Lehistan da garpli dört büyük devletin Avrupa mesele • leri hakkında istişarede bulunarak müşterek bir hattı hareket takip etmelerini, Cemiyeti Akvam misakına mugayir gör müs, bu misakm ve terki teslihat cman ikttsat konferanslannın toplanmasma lüzum bırakmıyacağı kanaatinde olduğunu ilân etmistir. Lozan tamirat konferansmda dört büyük devletin bîr komite lıalinde hu susî müzakereler yaparak diğer dev • letleri emrivaki karşısmda bulundor muş olmalan Lehistamn görünü açnus* hr. M*fü Lehistan bundan sonra Âvrapi meselelerinin, bazı büyük devletlerin hususî içtimalarmda müzakere edOmesi usulüne muhalefet göstermeğe katt sorette azmetmistir. tşte bu sebepler dolayisfle Avnma • tun bu mühim devleti dörtler misnkmi hangi sekil ve surete girerse girsin ka • bu! etmiyecek ve daima muhalefet mev< künde buhmacakhr. Halbuki Avrupa nm en mühim meselelerînde Lehistannı sıkı alâkası bulunduğundan bu devletin rey ve muvafakati istihsal edflmek • siıin bo meselelerin her tarafı roemnun edecek bir şekilde halline imkân yok • tur. Binaenaleyh Avmpanm vaziyeti bundan sonra da kansık olmakta devan) edecektir. MUHARREM FEYZİ Çeuıren: ABİDİN DAVER 55 Saksonyab zabitin koridorda garsona çarpması bizi büyük bir müşküîden kurtarmıştı! Koridorda bazı ayak sesleri işitildi. Sonra, birdenbire müthiş bir şangırtı oldu. Cam, şişe, bardak gibi bir şeyler kınldı. Arkasmdan küfürler gürledi, kahkahalar çınladi. Miralay, beni öpmekten vazgeçe • rek gürültüye kulak kabarttı, vü • cudiime sanlan kollan gevşer gevşemez, bir fırlayışta kapıya atıldım. Allahtan gelen fırsah kaçırmak istemiyordum. Kapıyı açınca, orta yaşlı bir Saksonya zabitile burun buruna geldira. Bu zabit sarhoşru ve sağa sola yalpa vurarak ağır ağır yüriiyordu. Gözleri kaynuş, kendinden geçtnişti. EHndeki boş şampanya kadehini, havada sallayıp duruyordu. Otelin garsonlarmdan biri de yere diz çökmüş, sessiz sadasiz, yerdekl fişe ve bardak kinklannı toplayıp elindeki tepsinm üstüne dol • duruyordu. Saksonyalı zabitin arkadaşlan, odalardan birinin eşiğinde toplan • mışlar, bîrbirlerini hip kakarak bu manzarayi seyrediyorlar, gürültülü bir rarette arkadaşlannı alkışlıyorlardı. Miralayın beni takip ederek odadan dışan çıkacağı ümidile, Sak sonyalı zabitin yanma gittim. Bu gürültü nedir efendim? diye sordum. Alman zabiti kendtni topladı. ve beni selâmlamak içm vaziyet aldıj fakat a s kalsın müvazeneshü kay • bedip yuvarlanacaktı. Gürültünün sebebi, emin olo» nuz ki, pek basittir Froylayn, dedi. Bu budala garsonla beraber kori • dbrda karşılaştık. Her ikimiz de saffı barp teşkîl ederek geçmek istedik. Fakat burası boyle müskül bîr manevra yapmağa müsait ge nişlikte olmadığı için... Kolile bavada bh» daire çlzdl... Halbukl koridor, beş kişinin yanyana rahatça geçmesine müsait ola • eak kadar genisti. Devam ettit ... oknadığı için müsademe et» memek imkâmnı bulamadım. Sarhoş zabît, bunlan söylerken, benhn gözüm bizim odanm kftpısında idi. Miralıyımı bekliyordum. Ni • hayet »evdalım odadan çrkarak yanimıza geldi. Halinden şaşırrnış ve canı sıkilmış olduğu aniaşılıyordu. Brüksoldeki zabitlerin ekserisi gibi Saksonyah bînbaşi da miralayı ta nıyordu. Selâmlaşhlar, bunun üze • rrae Saksonyaiının arkadaşlan da yanimiza geldi. Sarhoş olduklan için pek sert ve keskin oimıyan bir sürfi mahnuzlu ökçe takirtilanndan sonra, miralay, zabitler tarafından sevinçle karşılandi. Zabitlerin odasmdan ikf bardak fatnpanya, elden ele geçerek ve üstünden geçtiği başlan •e omuzlan sulayarak miralayla bana kadar geldi. Bütiin bu adamlar gülüşüyor, konuşuyor, şakalaşıyor • lardı. Bu eğlenceyi tertip edenler Içinde, kendinden kidemli bir îki miralay ve jeneral da olduğu için, miralay bunlari hürmeten, bir kaç dakika yan!xn»da ka'mak ne^ake tini gösterdi. Kimaenin benimle meşgnl olmadıği bir anda, zabitlerin arasından sıvışıp odaya kapağı attım. Kapının kilidini iki defa çevir . dikten sonra, yatağa koştum. Umh ettiğim gibi mülâzim yatağın altından çıkip kendi odasına kaçmıstı. Derin bh oh çektim, bu gece basımıza gelmesi muhtemel belâlardan birini atlatmıştık. Yatağın altında mülâzimin yakalanmasi ve bir rezalet çıkmasi ihtimali, artık fena bir rüyadan başka bir şey değildi. tkinci rüyaya gelince, bunun ne olacağı meçhuldü. Fakat, ben, karanmı vermek için hiç vakit kaybetmedim. Miralay kapıya vuruyor ve boşuna tokmağı çevirip duruyordu. Dinle tninimini meleğim. Ka pıdaki benim. Girmeme müsaade etmiyecek misiniz? Biraz durduktan sonra ilâve etti: Belki de soyunuyorsunuzdur; isterseniz biraz daha bekliyeyim. Evet, evet soyunuyorum. Bekleyin! Helecanımdan seshn titriyordu. Pekâlâ giizelim. Biraz sonra gelirim. Arkadaşlarımın yanına gi diyorum. Onlarla biraz daha ohırurum. On dakika sonra görüşürüz meleğim. Ayak seslertnm koridorda uzaklaştığım duydum. öteki odadakî zabitlerîn bana içirdikleri içki çok sert bir şey olacakti ki dimağım, inanılmaz bir faaliyetle çahşıyordu. Ne yapmak lâ • zim geldiğini, anî bir surette tayin ettim: Miralay öteki odada iken otelden kaçacak, doğruca istasyona gîderek Rouierse hareket eden ilk trene binecektim. îstedigim malumati biraz evvel almişhm. Artık Almanya tm • paratorunun Roulerse geleceği gün ve saati biliyordum. Beraber getir • diğim el çantası ile çindeki elbise ve esyaya gelince, onlan pekâlâ feda edebt» lirdim. Bunlann arasında, benim için nucibi töbmet olacak hiçbir şey de yoktu. Elimdeki seyabat vesikası sayesinde şafak sökmeden nasıl olsa bir tren bulabilirdim. Bir defa o • telden sokaga çıkhktan ve halkın arasina girdikten sonra, miralayın, beni takip etmesi ve bir rezalet çıkarması ihtimali yoktu. Bir defa miralay çok terbiyeli ve yüksek mevki sahibi bir adamdı. Sonra, salâ • hiyeti olmadığı halde, bana bir se> yahat vesikası vermisti. Bir k&ğıdm OstOne alelâcele înır. fun kalemle şu mekhıbu yazdimt Miralay beyefendi, Her kadtn gibi, ben de fikrimi değiftirmek ve atıldtğtm maeeradan va% geçmek hak ve talâhiyetini muhafaza ediyonmu Şimdiye kadar beyinsiz ve safdil bir ktx gibi hareket ederek beni evimden kaçırma • nıza razt oldttm. Fakat fimdi evime donöyoram. Urmt ederim ki bir gun beni affedernniz. Allaha umarla dtk. Marta ( Mabadi var) Kadriye Hanım davası Hikmet Beyin muhake lâtı temmuzda yapılacak Darülfünun ıslahat komitesi dfin mesi tekrar başladı Profesör Malşin riyasetinde bir iç Bir zamanlar, Reisicumhur Hz. îne suikast haztrladığı zannile hakkm • da tahkikat yapılmıs olan Kadriye Hanım tarafından, eski müstantik Hikmet Bey aleyhine, tahkikat ve isticvap esnasında kendisine ağır sekilde hakaret ettiği icFdiasüe açılan davaya, tstanbul Ağırceza mahke • mesinde dün nakzan tekrar bakıl • mıştır. Bu davanın ilk muhakemesi su kut kararile neticelenmiş, fakat karar Temyiz mahkemesince bozul • mustu. Dünkü muhakemede suçlu Hikmet Bey de hazır bulunmuştur. Davacı Kadriye Hanım mahkeraeye gelmemistir. Mahkeme, istîntak esnasında Kadriye Hanımın Hikmet Bey tarafın dan hakarete maruz kalıp kalma • dığmı tesbit için bazı sahitler din • lemistir. Bu şahitlerden taharri memuru Hayret Bey, Hikmet Beyin Kad riye Hanıma hakaret etmed^ğini, hatta Kadriye Hanımın istintak esnasmdaki çok asabî hareketlerine daima nezaketle mukabelede bulun» duğunu söylemiştir. tstinabesi okunan diğer s&hit Şinasi Beyin de Hikmet Beyin Kadriye Hanımı tahkir ettiğini işitmediği anlasildı. Mahkeme heyeti diğer bazı sahitlerin çağmlmasına karar verdi. Bu muha kemeye 13 temmuz persembe giinü devam edilecektir. Dün Vilâyette meçhul bir şahıs müracaat ederek cemiyet teşkili için ne gibi şerait lâzım olduğunu sormuştur. Kendisine nasıl bh cemiyet teşkilini arztı ettiği suali h*at edilmiş, mumaileyh: «Beni bir arkadaşım gönderdi. Çıplaklar cemiyeti teşkil etmek istiyor > cevabını vermiş ve bir cemiyetler kanunu alarak git • •niştir. Heroin kaçakçıları Gümrük muhafaza teşkilâtile )s • tanbul polisi tarafından geçenlerde bütün vasıtalan ve f abrikalarile birIikte meydana çıkarılan heroin ka çakçılan şebekesi hakkındaki tah kikat altıncı istintak hâkimliği tara fından ikmal edilmiş ve hazırlanan kararname ile tahkikat evrakı du ruşmanın yapılması için tstanbul Ağırceza mahkemesine verilmiştir. Evvelce, heroin kaçakçıları şebekesinden 20 kişi tevkif edilmiş ve bunlardan 14 ünden bir kısmı şebeke ile alâkalan olmadığından, bir kısmı da ittraz ettiklerinden serbest bırakılmışlardı. tstintak kararnamesine gore, ilk tahkikatta tevkif edilen bu 20 kişiden dokuzu hakkında duruşmaya lüzum, diğerleri hakkında da men'i muhakeme karan verilmiştir. Duruşmalan yapılacak suçlular • dan Bernar Blomental, Yorgi Camadani, Niko Camadani, mühendis Kadri, Kosti oğlu tstelyo, Ohanes oğlu Mircan mevkuf bulunmaktadırlar. İstintak kararnamesine göre, suçlu görülerek muhakemelerinin icrası istenen Tanaş oğlu Harüeos Efendi, Kosti kızı Matmazel Eleni, Dimitri Dimitriyadis Efendi ise serbest bırakilmışlardır. Suçlular dan mevkuf olanlar mevkufen, serbest bulunanlar da gayrimevkuf olarak yakında Ağırceza mahkemesinde muhakeme edileceklerdir. MaarDfte ve Kız muallim mektebinde bir mesele Kız muallim mektebi geçen sene beş sımftan altı sınıfa çıkanlmış, fakat geçen sene beşinci sınıfı bitiren talebe mezun addolunmuştu. Bina • enaleyh bu sene mektepten talebe çikmıyacak, beşinci sınıf talebesi altıncıya goçecektir. Yalmz geçen sene sınıfta kalan yirmi kadar ta • lebe vardır. Bunlar bu sene de smıf geçememişlerdir. tki sene ayni n • nıfta kaldıklan için kayitlermin terkini icap etmektedir. Fakat bu talebeden bir kısmı geçen sene yal nız bir dersten muvaffak olamadıklan halde bu sene yedi dersten muvaffak olamamışlardır. Bu yüzden muallimler meclisinde ihtilif çıktnıştır. Bazı muallhnler bu tale • benin ayn bir mümeyyiz heyeti huzurunda tekrar untihan edilmele • rini teklif etm;şlerse de ekalliyette kalmışlardır. Halbuki kaydi terkin edilecek kızlarn hetren hepsi taş ralı ve Vimsesiz olduklan için vazlyet tetkike muhtaç göriilmektedtr. Açıkta kalan oktruva memurları Oktruva resminin ilgasi üzerine oktruva müdiriyeti elde mevcut iş • lerin tasfiyesine devam etmektedir. Yeni kabul edilen bir kanunla Terkos müstakil bir idare haline konulacağmdan kadrosunda da bazı değisiklikler olacaktır. Oktruva müdiriyetinden açıkta kalacak bir kısim memurlann Terkos idaresine yerleştirilmesi düsünülmektedir. Otobüslerin sOrat meselesi halledildi Seyrüsefer m<>rkezmce dünden itibaren otübüslere regülâtör kon • mağa baslanmıstır. Bugün bu iş bitecek, yanndan itibaren bütün otübüsler rekülâtörle islemeğe başlı • yacaklardır. Bu *jretle artık bunla • nn otuz kilo metrodan fazla süratle gitmelerinin onüne geçilmiş ol • maktadır. Mahkum olan bir memur Çatalca Tütün tnhisan müdürlügünde bulunduğu sırada ihtilâsından dolayı açtğa çncanlan ve mahkemeye verilen Refet Beyin duruşması, dün, Ağırceza mahkemesinde bnirflmiştir. Neticede suçlumm ihtflâa etanediği, zimmetine para geçirdiği sabit obnus, altı ay hap se konuhnasma karar verilmiştir. L se ve orta mekfeplerde tatil Lise ve orta mektepler dünden itibaren tatil edilmişlerdh*. Dün ta* lebenln karneleri dağıtılnuştır. Haziranın on beşinde de son sınıf talebesmin kntihanlanna başlanacaktir. tlk mekteplerin son nnıf imti hanlan da yarm bitmektedir. ! ihracat Ofisi Ankaraya nakleditiyor thracat Ofisi Ankaraya nakledflecektir. Ofis Ankaraya nakledildflrten sonra müdürlüğüne baska bir zat tayin o • lunacak, tstanbulda bu işle mesgul olmak üzere kiiçük bir heyet kalacaktır. Patrikaneler Hahamhaneler Dünya işlerine karışma maları temin edilecek Nakzedilen bir komünistlik davası KomfinistHk yapmaktan suçlu olarak evvelce Ağırceza mahkemesinde du • rufmalan yapılan ve dörder ay hapse mahkum olan trfan, Selim Sım, Vilda, Nizamettin uimli dört suçlu hakkmdaki karar Temyiz Mahkemesince bozul muttur. Bunun için bu dört komünist max nunun davası, dün Ağırceza mahkemesinde tekrar gizli olarak tetkik edü • miştir. İki İtalyan denizalb gemisi geldi Merkez Bankasmın yeni şubeleri Temsil Akademisi için tetkikat "Dfin llmanımım gebnU olan ftalyan denlzalU gemllerl O&lata nhtunmda. Jelfİno v« Tridıeoe bimll Od ttalyan denizaltı gemisi dfin saban •aat 8,30 da limanmnza gelmislerdir. Gemilerin kumandanlan M. Gocmto Poggio ve M. Ludvig Sitta dfin sabab Vali Mubittin Beyi makammda resmen ziyaret etmisler, Vali Bey de gemilere giderek ziyaretlermi iade etmişth". Denizalb gemiIeHnm zabîtan ve efradı dün aksam saat 17 de mun • lazam yiirüyüşle Taksim meydanı • na giderek abideye çelenk koymus'.lardır. tstanbul ttalyan baskonsolosu M. Laberno dfin gece misafir ftalyan bahriyelileri şerefine Serkldoryanda bir ziyafet vermistir. Dahiltye Vekâleti patrikane ve hahamhane gibi dinî müesseselerin Kâbu1 elçiliğine tayin edilen Mem • idaresi hakkında bir kanun lâyihası duh Şevket Bey yakmda Elâziz mebus tanzhn ve B. M. Meelisine takdhn luğundan istîfa edecektir. etmistir. Bunda patrikane ile ha • hamhanenin, dinî birer müessese olmalan Hibarile devletm bugtinkü Cumhuriyet Merkez Bankası Samson mevzuatına uygun bir şekilde idare ve Mersinde birer sube açacaktnr. edilraeleri için bazı kararlar alına • cakhr. Dînf müesseselerin dünya işlerine kanştnamalannt temin için Ankara 8 (Telefonla) Yeni TemIıükumet bu kanunla meclisten sa • sil akademisi mudarHigüne tayin edilen Iâhiyet alacaktır. Saltanat devrin • Ismet Paşa Kız Ensb'tüsünün eski mfi de bu müesseselere verilen imtiyazdürti Münir Hayri Bey tstanbula hareket lar kaldırılacaktır. Hazırlanan lâ • etmistir. Münir Hayri Bey bir tetkik seyiha ile bu tnüesseselerin mal alıp yahatme çıknvsar. Avusturya, Alman • satabilmeleri işine de bir şekil verileya, Macaristan, Fransa ve ttalyaya gide cekth. Bunlar ancak idarelerine kArek oralarda mümasil müesseseler üzefi mal alabileceklerdir. Muhtelif şerinde tetkikat yapacaktır. hirlerde bulunan bu gibi müesse • selerin aralannda hiçbir maddî rabıta kalmıyacak, bu ırabıta yalnız Evvelki aksam tayyare ile Avustraldinî mahiyette olacaktır. yadan şehrimize gelen tngüiz kadm Hastaneler ve hayır cemiyetleri • tayyaredsi Miss G. Bele dün sabah nin kilise ile alâkasi olmıyacak, bunSofya tarikile Londraya bareket etmişlar ancak cemiyetler nizamname tir. Kadm tayyareci, Avustralyadan Ha sine göre teşekkül edecek heyetler lep ve Konyaya uğradıgı halde beş gün tarafından idare edilecektir. zarfmda geldiğini, seyahati sırf tetki kat için yaptığını söylemiştir. Yeni Kâbil elçisi Harikulâde bir seyahat Şikago sergisine tertip edilen seya * hat Atlantiğin en lüks, en muhteşem vapurlarile yapılacaktır. Bugün Adantiğin en ziyade rağbete tnazhar olan ge< milerinde seyahat etmek başka bir zevll olacaktır. Natta seyahat acentası bu seyahati tertip ederken yalnız Şikago sergisinin harikulâdetiğini nazan dikkate alma • mış. ayni zamanda seyahatin en lüks, en güzel gemilerde asgarî bir fiatle yapılabilmesini temin etmistir. Şüphesiz ki bu seyahat 14,000 ton » luk bir miktar yolcu taşıyan yük gemilerinde de yapılabih'T. Bu takdirde seyahatin Gcreti, bütün vizeler dahil olmak üzere 600 liraya da yapmak' mümkündür ve bunu Natta da yap • maktadrr. Fakat Amerikaya seyahat etmek hergün kolay kolay yapılabilecelfi birşey değildir. Bundan dolayı seya' hatten azamf zevk çıkarabilmek İçin bu seyahatin en zevkli bir tarafını teskil edecek olan Atlantiği geçerken en güzel gemiler tercih edilmiştir. lçlerinde muhtelif büyük salonlar, barlar, sesli sinemalar, orkestralar ve yüzme havuzlan bulunan bu gemiler hakkında bir fikir verebilmek için birinci ka maraların hemen kâffesinin hususl ban« yolu olduğunu kaydetmek kâfidir. Amerikadaki seyahat ise bu nisEet* te lüks olacaktır. Amerikada gece se yahatleri yataklı vagonlaTİa yapılacaği gibi Şikagoda grupun ikameti dünya* nin en büyük oteli olan Stevens otelind» olacaktır. Vaziyeti itibarile serginin bu< lunduğu yere hâkim olan bu otelin a zametini anlamak için acentamıza müracaat ederek resimlerini gormek kft fidir. Bu husus hakkmda daha etrafli malumat almak için Galatasarayda Natta seyahat acentasına müracaat edil *j mesi. Bir heroin imali davası Cihangirde bir evde tesisat vücude getirerek heroin imal ederken yakalanan Nuri Ahmet Efendinin duruşmasma dün Ağırceza mahkemesinde devam edil • di. Dünkü muhakemede meydana çıkanlan tesisab mahallen tetkik eden m • hisar fen memurlarile diğer bazı kim seler şahit olarak dinlendi. Suçlu vekili içinde tesisat yakalanan evin Ahmet Nuri Bey isminde bmsi tarafuıdan kiralandığmı, bu tesisahn o zata ait olduğunu fakat asıl alâkadar bulunmadığı için bu evi Ahmet Nuri Beyin kiralamasına tellâl sıfatile tavassut eden müekkili Nuri. Ahmet Efendinin yakalandığmı, meselede bir iskn üti bası olduğunu söyledi. Müddeiumumî Kâşif Bey suçun mevhum bir şahsiyet üzerine alhlmak istendiğini, suçlunun doğrudan doğruya Nuri Ahmet Efendi olduğunun tahkikatla sabit olduğunu bildirdi. Durusma, diğer sahitlerin çağırıl • ması için başka bir güne bırakıldı. Kadın tayyareci gitti MOzeler müdörü Avrupadan geliyor Bundan birkaç ay evvel Avrupaya giden asan atika muzeleri müdürü Aziz Bey bugün Ege vapuriie Atinadan şehrimize gelecektir. Aziz Bey, Avrupanın başlıca müzelerini gezerek tetkikatta bulunmuytur. Bu tetkikat etrafmda hükumete bir rapor verilecek, rapordaki esaslar Ankarada açılması mnkarrer yeni müze içm nazan itibara alınacakbr. Caddeler sulanıyor Bir kaçakçı mahkum oldu Barhnlı Ismafl oğlu Hüseyin ismînde birisi tütün kaçakçılığmdan maznun olarak dün Adliyedeki Ihtisas mahkemesinde muhakeme edilmiştir. Maznunun kaçakçılık yaptığı an • laşıldığmdan 6 ay hapis ve 3705 ku . nış para cezauna mahkum edihniştir. Belediyece dünden itibaren büyük caddelerin sulanmasma başlanmış • hr. Havalar açık gitmekte devam ettiği müddetçe sokaklar hergün sulanacaktır. Kimsenin gitmed'ği konferans Dün saat 14 te Darülfünun konfe • rans salonunda mülâzim Neşet Bey tarafmdan zehirli gazler hakkmda umutna bir konferans verOecekti. Konferan» sa khnse gelmediğinden Neşet Bey konferansun tehir etmistir. Yeşilhilâl günO Bugün Yeşilhflâl günüdür. Içld aleyhtarlan bugün cemiyetlerinin tertip ettiği tenezzühe iştirak edecekler, içki yerine bol bol ayran içerek eğleaeçeklerdir. denizaltı gemflerlnln ları Vilâyetten çıkarken