28 Mayıs İ933 . MARTA MAK KENNA ı Yuzlu Kız Çevıren: ABIDIN Şehir ve memleket haberleri Inhisarlarda Islahat Gene meclisi idare teşkil edilecek tnhisarlar idaresinde, mütehas sısların raporlan üzerine yapılacak yeni teşkilât için hazırlıklara baş lanmıştır. Umumî müdür Hüsnü Beyin ri yasetinde tnhisar şubeleri müdür lerinden mürekkep bir komisyon raporlardan, kanun çıkmasmı istil • zatn etmiyen kısımlann na»ıl tat bik edileceğini kararlaştıracaktır. Diğer kısımlar Ankarada halledi lecektir. Raporlarda, tnhisarlarm ticarî bir zihnivetle ve muvaffakiyetle idaresi için bugün mevcut birçok bağlann kaldmlması ileri sürül • müştür. Bu meyanda bilhassa tn hiıarlann mülhak bütçe ile idare edilmesinm mahzurlan tesbit edilmiş, eskiden oldugu gibi bir meclisi idare teşkili, bütçenin bu mes'ul meclis tarafmdan yapılarak Maliye Vekâletinin tasdikile tatbikı c'hetinn gidilmesi muvafık görülmekte • dir. ldarenin bazı şubeleri birleştîrilecek, ambarlar, veni bir istikamet verüecek olan ticaret $uk"!tinden ayrılarak levazım müdürlüğüne bağlanacaktır. tdarenin neşriyat ve propaganda şubeleri kuvvetlendirilecek. bilhassa ecnebi memleketlerde inhisar mamulâtının tanıtılmaMna cok ehemmiyet verilecektir. Fabrikalann faaliyeti ihtiyaç ve propaganda fa • aliyetincîen alınacak netîcelere göre tanzim edilecek, idarei merkezive kadrosu küçültülerek tasarruf edilecek memurlarla inhisar müesse selerinin takviyesine çaiısılacak tır. Tsiahat hareketleri, idare me murlan arasında az çok endişe u • yandırmıştrr. Fakat salâhivettar zevat bu endiselere mahal olmadıih m, hiçbir memurun açığa çıkanl • mıyacağım kadroda desjİMkliırin bazı memurlan, hizmetlerinden daha ziyade istîfade olunacak kısım • lara nakilden ibaret olaeağı söy • lenmektedir. tnhisar mamulâhnın fiatlannda yapılacak tenzilât tet • kik edilmekte olup fiatlann yeni teskilâtın tatbikından sonra kat'î seklmi alacağı anlaşılmaktad'r. Tslahat tedbirlerinin tatbikatında da, Ankarava giden Amerikalı müte • hassıs M. Vallace Klark ve arka dası M. Parkerden îstifade edile • cektir. Islahatla varidatın ne kadar ar • tacağı nenüz kestirilememekle be • raber tnhisarlar bir ticaret müessesesi vaziyetinî almca varidatın e • hemmivetli surette viikseleceği muhakkak pörülmektedir. Siyasî icmal Emniyet meselesi sarpa, sardı Şimdi suahlan bnakma konferan • sında en mühim müzakerat, berrî Av • rupa ordulanntn bir sistemde ohnasına ait ingiliz plânuıdaki teklife karsı AI • manyanm göstermiş oldugu muhalefet bertaraf olduktan sonra, emniyet me selesi etrahnda cereyan ediyor. Bir te • cavüz vukuunda devletlerin alacağı vaziyete ait madde ne Amerikayı, ne de küçük devletleri ve bahusus ne de Fraı sayı tatmin etmiyordu. tngiltere Hari • ciye Nazın bu maddeyi Amerikantn ve bundan müşteki diğer devletlerin arzulanm tatmin edecek bir şekilde değistir di Amerika murahhası, bir tecavüz vukuunda terki teslihat mukavelesi ahkâmı mucibmce tertip edilecek istisareye sulhu muhafaza maksadile Arae rikanın istirak edeceğini beyan etmiştî. Böyle bir istişarede verilecek kararl' rm tatbikma, evvelce Amerikanın mu • v&fakati mzimam ederek (mütecaviz) tabirinin mahiyet ve şiimuKi tayin e • dilmek sartile Amerika tebaasmm muhalefetine müsaade etmiyeceğini Ame • rikan murahhası beyan eylemiştir. tngüiz Hariciye Nazmran formülü ile Amerika murahhasmm beyanatı Fran • sa tarafmdan memnuniyetle karstlan • mtşttr. Fakat bunlarm amelî Inymeti haiz olmalan (mütecaviz) tabirinin ma na ve sümulünün tayin ve tasrihine bağIıdır. Mütecaviz tabirinin ne ifade edeceği ve hangi ahvalde bir devletin mütecavir sayılabileceği konferansm pas kalya tatiUnden evvel de uzun uzadıya tetkik edilmişti. O zaman bu tabire en ziyade »ümullü mana veren Sovyet murahhası olmustu. Fransa daha o zaman bu fcfîiri büyük bir memnuniyetle kar • şdamışh. Muahharen bu mesele emniyei komitesine havale edildi. Emniyet ko • mîtesi (mütecaviz) tabirini Sovyet Ru» rumın teklifmi esas ittihaz ederek da • ha teferruath ve sarih olarak tayin ve tarif etmistir. DAVER Hekirnler Arasmda ikilik Yeni birlik faaliyete geçmek üzere... 43 İngiliz cephesi arkasmdan telefonla alınan haberleri uydurma papas nasıl ve ne vakit verirdi? Not defterine şu cümleleri yazarak Moruğa okuttum: Talihli msanlarsımz. Burası sakin ve tehlikesiz bîr yer. Her halde siperlerde farelerle beraber küflenmiş ekmek. kurşun ve gülle ye mekten çok iyi. Hakkınız var. Siper hayatmı bilmez de&ilim. Sonra elile ceketinîn boğazma kadar kapalı olan kirli yakasını göstererek ilâve etti. Siperlerde çektiğimiz buraya kadar gelmişti. Günün birinde, iki tecrübeli telefoncu istediler. Bunlarm, zeki, oslu, akıtiı, içkiye ve eğlenceye periıizk&r, havat'an muntazam, gayet ketum, hiçbir nezaret altında bulunmadıklan zaman bile son derece emniyet ve itimada lâyık in sanlar olması sarttı. Bu etnir sreldikten îki dakika sonra, Hans ile beni seçtiler. Çünkii âmhlerimiz, kendi lerme brr emir verildiği zaman, ne yapacağını saşıran srenclerin coğu gibi boş kafalı adamlar olmadığımızi biliyorlardı. Kâgıda yazdım : Merakımı tahrik ediyortunuz. Kumandanlann size tevdi ettikl«ri bu mühim iş nedrr? Ne kadar dtişünseniz bulamazaı • nız. Telefoneuluk ettiğintzi anh yorum ama kiminle ve nerelerile görüşüvorsunuz, onu anlıyamıyorum. Bahsederim kî şu telefonun 8biir ucunda kimin bulunduğunu kesfedemezsîniz. Erkânı harbiyeden büyük" bir adam. Relkî de başkumandan, de • ğil mi? Moruk istihfafkâr bir tavır aldı. Erkânı harp mi, baskuman din tnı? Geç azizim geç! Benim işim onlarla konuşmaktan çok daha mühimdir. Sonra, azametli bir hal ve mağrur bir sesle ilâve etti: Telefonun öbür ucrundaki a • dam kendini papaz diye yutturan bir adaradır. Bunun nesi mühtm? Kendini papaz diye yutturan ve düsman cephesinin gerisinde bulunan bir adamdır. Meydanda olan tek gözümü, hayret ve takdirimi göstermek için iki misli açtım. tçimden de söyle ba • kalun Moruk, diyordum. oldugu için tenkit eden tngiliz nrarah • hasına cevaben demiştir ki: « Sulhün idamesmi, emniyetin takviyesini istihdaf eden her mukavelenin sarih «ıkı ve mübhemiyetten azade ol ması zaruridir. Kusur addedilen bu sarahat ve katiyyet bilâkis, Sovyet pro jesrrrin lehine en büyük sıfathr.» Cemal Hüsnü Bey bu mukavelenin bil&kaydü şart bütün devletler taraftn • dan kabulü hakkmdaki Sovyetlerin temennisine istirak ederek bu noktayı kuvvetle müdafaa eden Yunan murahhası ve emniyet komitesi reisi Politise fevkalâde nutkundan dolayj alenen beyanı takdiıat etmiş ve Türkiyenin bu projeyi kabnl ettiğini söylemiştir. Bari size, çok malumat veri yor mu bu sahte papaz? Her gün! Hem de ne mühim haberler. tngilizler Hans île benim kendilerine dair elde ettiğimiz ha berleri bilseler, bizi tepelemek için, kim bilir, neler verirlerdi? O halde uydurma papazın verdiği haberleri alabilmek için içinizden bîrinin daima kulübede bulun • ması lâzım. Evet, zaten, bizim papaz e fendi, daima güneş batarken tele • fon eder. Maamafih, günün her hangi bir saatinde de mühim v« acele bir şey olursa onu da bildirir. Onun için ikimizden biri daima burada bulunur. Arasıra birimiz kasabaya giderek arkadaşlarla bir kaç bira atıştırır, so^ra, döner gelir. Duvarda bir çiviye takılı olan i îri cep saatine baktım. Beşe geliyordu. Güneş sekizde batıyordu. O vakte kadar burada oturmak tehlikeli idi. Kocakarı da gelebilirdi. Ne yapacağımı düşünmeğe de lâzum vardı. Kâsrıda yazdım: Hastaneye dönmek zamanı geldi. Misafirperberliğinize te*ek kür ederim. Yakinda gene ziyare tinize gelirim. Sopama dayanarak kalktıcn. Nezaketle eğilerek Morusıu selâmla • dım. Telefoncu, beni hararetle sık sık kulübeye gelmeğe davet edi yordu. Sonra, birdenbire akluna bir sey geldi. Son not olarak şunu yazdım: Eğer Hans erken gelecekse benimle beraber kasabaya geliniz de, bir iki bira atalım. Teşekkür ederim arkadaş. Başka ı«m?n içeriz. Hans, bu akşam «aat 9 da, hatta daha geç gelecek. Biraz içip eŞlenmeğe gitti. Demek ki Moruk, güneş batarken kulübede yalnızdı ve telefonun öbür ucunda, tngiliz cephesinin arkasında, eski siyah cüppeli köy papazile konusurken ondan başka kimse bulunmıyacaktı. Kasabaya giden patikayt tuttum. Fakat kulübe gözden kaybolunca ağaçlann arasına dalarak tekrar geriye döndüm ve kulübeye yüz metro kadar sokularak rri bîr ağacın yıl dırımla ikiye ayrılmıs gövdesi arkasına saklanıp oturdum. Maksadım guruba kadar burada oturmak, sonra tekrar kulübeye sokultnaktı (Mabadi var) Li«e ve orta Mekteplerde tatil Bakalorya imtihanları için yeni kararlaı Lise ve orta mekteplerde persembe gününden itibaren dersler kesilecek ve bakalorya imtihanları ha • zırlıklanna başlanacaktır. Bakalorya imtihanlarma tâbi sınıf lar haziramn haftasında ve diger sınıflar da on beşinde tatil devresine gireceklerdir. Bakalorya imtihanlanndan hariç kalan sınıflann kanaat notlan haziramn on beşine kadar tesbii *• dilecek ve talebenin karneleri verilecektir. Liselerîn son sınıf bakolorya imtihanlarmda hazır bulunacak mümeyyîzler Maarif Vekâletince intThap edilmiş ve listesi meV^en idarelerine gönderilmiçtir. Orta mekteplerin son sınıf imtihanlarında hazır buluna cak mümeyyizler için de mektep müdürlerî bu hafta içinde bir içtima yapacak ve mümeyyizleri intihap edec<»klerdir. Geçen sene orta mekteplerin son •ınıfında bir dersten muvaffak ola mıyan talebe liselere alınmıştı. Bu kabil talebe muvaffak olamadiklan dersler hangisi ise o derslerîn imti hanlannijda bu sene vereceklerdir. Maamafih geçen sene tatbik edilen bu UMilün mahzurlu oldugu görül • dügünden bu sene orta mekteplerin son sınıflarmda bir dersten de mu • vaffak olamıyan talebe sınıfta kalacak ve liselere almmıyacaktır. stibba Munadenet ve Teavun oemıyetinden ayrüanlardan Dr. Sureyjra Kadri ve Hayri Omer Beyler Etıbba Muhadenet ve Teavün Cemiyeti azaları arasmda, bir kısım hekimlerin istifalarile neticelenea bir ihtilâf çıktığım yazmıstık. Cemiyetçe, istifalann geri ahnması için alâkadarlar nezdinde yapılan tesebbüsler neticesiz kalmishr. Cemiyetten ayrılan genç doktor lar, daha 35 kadar hekimin de işti • rakile hekimler birligini teşkil etmek üzere faaliyete geçmislerdir. Etıbba Muhadenet ve Teavün Cemiyetinden istifa edenlerden doktor Süreyya Kadri Bey bir muharririmize şunları söylemiştir: « Cemiyetten bizi çekilmeğe mecbur eden sebep, cemiyetin ma • alesef hekimliğimizi iyi temsil et • memesidir. Bugün serbeat hekim ler büyük bir sıkıntı içindedir. Geçen «ene cemiyet idare heyeti, azalannın ekserisi serbest nekimlerden oldugu için çektiğhtıiz müşkü • lâtı takdir ettiklerinden verdiğitniz takrirleri ehemmiyetle nazan dikkate almış ve çalısmıştır. Bunun uyandırdıği itimat hasebile yeniden elliyi mütecaviz aza kaydedilmiştir. Bu sene kongrede hekimler arasında tesanüdü temin ve bütün Türk meslektaşlarımızi bir çatı altında toplamak maksadile nizarnnamenm tadilini, azası meyanmda ancak beş genç bulunan cemiyete gençlerm kayitlerinia kolaylaştınlmasını btedik. Fakat kabul edilmedi. Cemiyeıtte kayitlı bulunanlaoin yarı*ı bilfiil hekimlik yapmadıklan için cemiyetin sadece ölen hekim ailelerine yardım etmesini kâfi buluyor ve bu yüzden yalnız hekim • likle geçinen arkadaşlanmız ihti • yaçlannı anlatmağa müsait bir zemin bulamıyorlardı. tşte bu sebeple mesaismdon baska hiç bir istinatgâhı olmıyan ve meslekt cemiyetlere terettüp eden vazifelerin yapılmasını istiyen arkadaşlar toplanıp bir hekimler bhliği teskiline karar verdik ve nizamnameyi hazırladık». Maksat Muhadenet cemiyetme kar • «T vaziyet altnak değil, Türk hekimliğini hakkile temsil etmektir. Birlik yakında ise baslıyacaktır. Etıbba Muhadenet Cemiyetinin son kararı bizi tatmin edecek mahiyette değildir. Bu itibarla cemiyet azasından olan hocalarımıza hür metkâr olmakla beraber istifamızı geri almıyacagız ve hekimler birli • ğinde çalısacağız.» İstifa edenlerden ömer Hayri Bey de demiştir ki: « Etibba Muhadenet Cemiye tinde iddia edildiği gibi samimiyet yoktur. Bilâkis bir tahakküm havası vardrr. tstifamızı geri almak için hiç bir sebep görmüyoruz. Aradaki noktai nazar farklarının telifine imkân yoktur. tstanbulda 200 kadar Türk hekimi muayenehanesi vardır. Bunlardan 165 inin sahipleri merour, hastane hekimi veya diğer suretlerle devlet hizmetindedhler. Bunlar arasmda dört beş, hatta sekiz vazifeyi birden uhdesine almış zevat ta vardır. Halbuki serbest hekimlerin miktarı 37 kişiden ibarettir ve fazla iş alanlann bir iki vazifeleri bu serbest hekimlere verildiği takdirde ortada bir mesele kalmıyacaktır. Maruz kaldıgımız şedit rekabet kar • fisında yalnız serbest çalışmakla elde edilen kazanç sarfolunan emeğe tekabül etmiyor; hatta hiç kazan mıyan, aç kalan doktarlar da vardır. Etıbba odası, bu arkadaşlara iş bulmak için yaptığımız tesebbüslere menfi cevap vermekle de kalmıya rak aidatını veremiyen arkadaşları mızı hiç sebebmi tahkik etmeden icra dairesine sevketmiştir. Ayda sekiı lira ile bir fabrika hekrmliğini yalnız ismen kabul eden ve bunu bir çok müesseselere teşmil ederek 10, hatta 15 fabrikanın hekunliğini nefsînde toplıyanlardan bu islerin bir kısmı alınarak işsiz hekimlere bırakılmahdır.> Vasington ve Londra konferansma is • tirak etmemis olan devletleri Londra muahedesinfn hitamı müddetine kadar deniz teslihatmda tamamen serbest bırakmaktır. Esasen Vasington ve Lon • dra konferansma istirak etmiyen dev letlerin bahrî kuvvetleri ne »ulh için teh> Iike ve ne de sflâh rekabeti için sebep teşkîl edebilir. Bu devletlerin Vasington ve Londra konferansma davetlerinde lüzum ve fayda görülmemis olması da keyMyHf bedihi surette ispat eder.» Cemal Hüsnü Bey Türkiyenin esash teklifi bu olduğunu kavdettikten sonra tspanya, Fenlandiya, Yuçoslavya, Romanya ve Polonya heyeüeri tarafmdan tevdi edilen tadil teklifim Türk heyetinin de tetkik ettiğini söylemiş bu tadil Bahrî teslihat hakkında teklifi konferans tarafmdan kabul edilnoktai nazarımız diği takdirde Türkiyenin de sırf küâfCionferans bugün bahrî teslihatin mü perverane bir fikirle bu tadil projesine zakerestne devam etmistir: istirak edebileceğini söyliyerek sözüne nihavet vermistir. Cemal Hüsnü Bey Türkiye namma şn beyanatta bulunmuştur: Moskova 17 (A.A.) Cenevrede «tngflik projesinin bahrî teslihata ak silâh bırakımı umumî komisyonunda mümaddeleri bunu imzaya davet edile tecavizin tarifi hakkında cereyan eden eekiere musavat temfn edecek me':ye'. müzakereler mön's»11»''!» TBrk''" l^'<te degildir. ridye Vekili Tevfik Rü«tü Bey M. LitBu hususta Sovyet murahhasuun dün vinofa su telgrafı göm* fnistir: kü itirazlarmm tamamen varit oldugu «Silâh bırakımı umumî komisyonunun nu kabul etmemek müşküldür. Proje • celsesinde, mütecavizin tarif ve tesbiti nm kara kuvvetlerine ait kısımlan ke projesini yapmıs olan büyük dost memmiyet ve keyfiyet Hdbarile alâkadar dev leket heyeti murahhasası hakkında valetlerm «lâhlannı tahdit etmektedir. Hiç pılan methüsenalara şahit olarak en büŞüphesiz Vasington ve Londra muahe yük sevinci duydum. Bu proje umumî deleri terki teslihat sahasrada ahlmıs sulh eserinin en kıymetli vesikasıdır. ve mühim bir adımdır. Bu noktai nazardan daha flk günden itibaren bu pro.ieye kıymetleri mkâr edilemez. Ancak, bu ilt'hak hususunda tehalük göstçrdim. rouahedderi bugünkü terki teslihat mu Bu mes'ut vesileden istifade ederek sakavelesinde yalnız programlann tatbik mimî tebriklerimi arz ve en samimî dostve ikmalini sebep göstererek bahrî kuv luk temmahmı tekit ederim. vetleri tezyk etmeyi yeniden silâhlar.ma M. Litvinof asa^idaki telgrafla ce • hususunda umumiyetle ihzar edilen arzu vap vetmirtir: ile telif etmek miişkül olsa gerektir. Bi«fTelfrrafmızm mülhem oldugu dostlâkis bu muahede yalnız bahrî progluk hissivatmdan çok mütehassis oldum. ramlann ikmalini menetmekle kalma Mütecavizin tarifi formülünü teklif e tnah bundan maada devletler arastnda derken. suih eserine daima oldugu gibi müsavatı muhtelif silâhlar arasmda mukıymet'i müzaheretinizin müemmen buvazeneyı temin için bahriveleri kuvvetlunduğunu daha evvelden bilivorduk. li devletlerin teslihatmda da mü • Biivük Türkive Cumhurivetile olan sarhrtn tenulâtı d" etmelidir. Tür sılmaz dostlueumuzun • ki sahsî faali fciye h*yeti esasen maglak olan yetmizin bu dosüukta oynadıgı rol cok bu meseJeyi daha fazla iskâl et büVüktür Sovyet tttihadmm sulh sivameaıek için deniz sflâhlan kısmın setiT"' ne kadar kolaylastırH^ır* hi r keda tadil teklifi vermemistir. re daha hatırlamak zaruridir. Minnet Fakat bu serait ve vaziyet içinde dütaru&ımı arzederken hiç degişmiyen »ündüiümüz en basit ve ımkul seklihal dostluk hîslerimi temin ederim. ' Zapron lisesinde parlak bir müsamere Beyoğlu Zapion Rum kız lîsesînln devre müsameresi bu sene fevkalâde neş'eli ve parlak olmuş, başta Kolordu kumandanı Şükrü Naili Paşa ve maarif erkânı olmak üzere bir çok güzid« davetliler hazır bulun muştur. Müsamereye tam saat on beşte tstiklâl marşile baslanmış, talebe tarafmdan Gazi şiiri okunmus, millî Iıitabeler irat edilmiştir. Müteakıben eski Yunan üde basmdan Evripidisin 3 perdelik tfijeni Tebrizde piyesi temsil edilmiştir. Mektebin son sınıf talebeleri bu klâsik eserin temlisinde cidden mu • vaffak olmuslar ve çok alkıslan mislardır. Başta Madam Struvali olmak üzere mektep idaresinin ve heyeti talitniyesinin talebelerini Türk kül türü esaslan dairesmde yetiştirmek suretile gösterdiği faalivet cidden takdir ve tebrike sayandır. Belediye mekfupçuluğu Fatih kaymakamlığma tayin edi • len Belediye mektupçusu Haluk Bey haziramn birinden itibaren yeni vazifesine baslıyacaktır. Mumaileyh ten inhilâl eden mektupçuluğa me zarhklar subesi müdürü Süleyman ve mezarlıklar subesi müdiriyetine de belediye müfettişlerinden Cabir Bevlerin tayinleri takarrür etmistir. ö!çö(er muayene ediliyor Malî senebaşı yaklastıgından belediyece piyasada bulunan terazi ve ölçülerin muayenelerine ve damga Ianma ameliyatına baslanmıstır.. Bilhassa pazar yerlerinde noksan ölçüler kullanılmaması için ciddî tedbirler alınmıstır. Küçiik devletlerin hemen cümlesi komitenin bulduğu şekli tasvip etmifse de tngiltere ile Amerika hududu gayet sarih ve muryyen olan diğer taahhüt te'f lifleri gibi (mütecavizi» açık bir surette tarif ve tavsif eden bir formüle ya rasmak istememişlerdir. Herhangi çe • teye muavenet ve himaye göstermekten m?neden ve bunu tecavüz sayanbir ta • rifi kabul etmekle tngiltere ile Amerika, her gün dünyamn bir tarafında harbe girmek mecburiyetinde kalacak'an nı dusnncrek böyle gayrimahdut bir taahhüt altma girmekten çekiranişlerdir. Komkenin bulduğu formül küçük de^ letlerin emniyet ve selametmi en küçük bir tehlikeye karşı dahi koruyacak bir DUnkü refOclerimizden biri Av • mahiyette olduğundan bu iki devletin rupa güzellik müsabakasımn Madritte yapıldığını ve Danimarka gü • aldı&ı nrohterizane vaziyet küçük hukumetleri derin bir inkisan hayale ugrat • zelinin Avrupa güzeli intihap edil • mıstır. Maahaza (mütecaviz) tabirî digini yazıyordu. Halbuki Avrupa F'ansa ile müttefiklerinin istedikleri şegüzeli intmabraın 27 mayısta icras» kilde tarif edPse bile bu hükumetler gemukarrer olduğuna göre netice bune kendilerini emniyette göremiyecek gün anlaşılacakhr. lerdir. Fransa herseyden evvel, berrî Avrun dev'etleri arasmda muhtemel herhangi tstanbul ziraat müdiriyeti köylü ve bir tecavüze karsı mütekabfl yardım taçif tçirere ^&aT~aâ^lKalTerI ihtiva eahhüdü esasmm kabulünü istivor. Ba den tablolar vucude getirerek bun • noktada son derecede ısrar edecektir. ları kazalar vasıtasile köylere be • Fransa, bu arzusu lâvıkile tatmfn edildava dağıtmıştır. Bu levhalarda köymediri takdirde, silâhlann azaltılman lüye toprak ve zerMyat usulleri hakmeceiesmde asla müsaadekâr davran kında fenni nasihatlerde bulunul • mıvacakbr. Bugün dünvanm esleha ve maktadır. teçhizat cihetinden en faik devleti Frar Uçüncü levha dün tevzi edilmişsa ile Lchistandır. Bu iki devle^kenditir. Köylü ve çiftçi kardeş hitabile lerinm ve müttefiklermin emniyeti ve başlıyan bu resimli levha an lar için Avrupadaki vaziyeti hazıranm bekası dir. Levha d a «evinde, bahçende | için ellerindeki etnsalsiz kuvvetli silâhmutlaka bir kaç an kovanı bulun • ı !n, en mi'kemmel bir zamân telâkki e1 diyorlar. Bu zamânı ise, ancak, en küdurmalısın» denilmekte ancılığın faydalan, an beslemek için nelere çük ve en ozak ihtimali bile gözön&nde lüzum oldugu, kovanın şekli, eski tutan mütekabil yardım ahitmynerine karsı ellerinden bırakabilirler. Binaenave yeni kovanlar hakkında malumat leyh kon^eransı müsbet neticeye isal e» verilmektedir. decek yol henüz çok uzun ve çok sarpZiraat müdürü Tahsin Beyin bu tv. Bunun içindir ki Amerika Reisicumhusustaki hizmet ve faalîyeti tak • huru der'p endise ve sabırsızlık gös • dire sayandır. termekte, Amerika üe müttehit cephede hareket eden tngiltere dahi bu endiselere istirak etmektedir. Bu iki büyük devlet Avrupanm kanşdc islerine karEvvelki gece saat 24 ü sekiz da • şi, adeta ümitsiz bulunmakta ve bu îf • kika ve 30 saniye geçe Eskişehir itIerden büsbütün el çekmek temayülü • tikametinde vuku bulan bir zelzele mi göstermektedirler. şehrimizde de lıissedilmiş ve Kan • MUHARREM FEYZt dilli rasatanesi sismografı zelzeleyi çok hafif olarak keydetmiştir. Zelzele bir ay kadar evvel Muğla istikametinden gelen sarsıntıya nUbeten çok hafiftir. Zelzele o civarda çöküntüler ne • IBasmakaleden mabaiti ticesi oldugu tahmin edilmektedir. liyetîn mükemmel timsallertni arzederler. Bizde eksik olan usuldü, ve bu usul niçin açıkça söylememeli: tlmht tstanbul Halkevi lisan dersleri muntazam bir »eyirle en yiiksek terakki senelik imtihanlarma dün Halke • merhalelerini katettiği • Avrupa diyavinde baslanmıstır. tmtihanlara rından almabilirdi. M. Malş bizde bir üç yüzden fazla kız ve erkek talebe darülfünunun Avrupa usulile teessüsü istirak etmektedir. Bu itntihanlardan şerartini vaz ve takrir etmiş olacaktır. sonra lisan dersleri yaz münasebe • Zâhirde sathî gibi görünen bu hizmetm tile tatil edilecektir . çok kıymetli bir himmet olacağını şimdiden ifade etmiş olalun. Muhakkaktır ki şimdiki halde biricik Darülfünunumuzun ıslahı için başhyan Avusturyalı ziraat mütehassısian hareket millî hayatımızda çok büyük M. Cermak ve M. Armetz dün Ya bir adımdır. Memleketin şurasında burasmda darülfünunlarunızın taaddüdülovaya gitmişlerdir. Oradan Kara cabeye geçerek harayı tetkik ede • nü de varsmlar oğullanmız kaydetsmler. ^eklerdir YUNUSNADİ 934 bütçesi Büyük Millet Mecli • since kabul edilmiş oldugu için haziran maaşının gecikmesine îhtimal •erilmemekte ve bir iki güne kadar devairin yeni kadro ve havalelerinin telgrafla vürudüne intizar edil • mektedir. Bu yakdirde maaşm çarşatnba günü tevzii mukarrerdir. Üç aylık eytam ve eramil maa<lannın da cumartesi gününden itibaren verileceği haber almmıştır. Kadro ve havaleler beklenîyor Avrupa gOzellik mOsabakası Arıcılık tabloları ZelzeEe şehrimizde de hissedildi Darülfünunumuzda Islah faaliyetleri Halkevinde lisan imtihanları Avusturyalı mütehassıslar Yalovaya gittiler