S ON t*EtGQAFLAQ .! . Zfa/ıa kalırsa , , , , ^ , ^ ^ Cumhuriyet ANKARA i , ^ MEKTUPLARI: Teşviki sanayi kanunu Tadil edilen kanun mucibince eski muafiyetler tekrar iade ediliyoı Ankara 2 2 tktısat, maliye ve biitjj« encümenleri teşviki sanayi kannnu tadilâtı hakkındaki lâyihanm tetkikini bitirmiş ve lâyihayı hcyeti umumiyeye (evketmiştir. Teşviki sanayi kanummun muafiyete ait bir kısım maddeleri, Sanayi Kredi Bftnkasının tefkiline dair olan kanun lâjnbasile kaldınlmış ve bu muafiyetle • rin karsılığı olan vergi ve retimlerin Sanayi ve Kredi Bankasına sermaye olmak fixere tahsiline başlanmıştı. Lâyiha bazı muafiyetleri şu hatlar dahilinde iade ediyory Teşviki sanayi kanununun 9 uncu maddesinde sayılı olup kaldınlan: A Sanayi müesseseleri inşa ve tevsüne lâzım inşaat malzemesi, B Bunlann imalâtma ve zunıFuna mahsus iptidaî maddeler, C Makine alât Qe yedek parçalan tahrik, nakliye ve tahmil ve tahliye va(italannm yeniden muafiyeti bn lâyiha ile iade edilmiştir. Ancak yeniden konulan hükfimlerle B fıkrasmdaki iptidaî maddelerin muaüyeti beş sen« için muteber olmak Ozere Icra Vekilleri heyeti kararile bir cetve! halinde flân olunacaktır. Bn cetveDerde: A Hangi mevaddı iptidaiyeain muaf olacağı, B Bunlann hangi tanayie tahsis olunacağı, C Hangilerinin tamamen veya bir nisbet dahilinde kumen muaf olacağı beş sene için muteber olarak taarib oluDacak ve beş sene sonra yeni cetveller yapılaeaktır. Beş sene içinde cetvellere ilâvesine Iüzum gorülecek iptidaî maddeler hakkinda esas cetvel müddetine tâbi olmak üıere bu usul caridir. Gümriik tarifelerinde muafiyet cet* •elme dahil iptidaî maddelere ait güm Eski Roırıa ve yeni Berliı Malî vaziyetimiz Meclisteki bütçe müzakerelerinden mühim tenkitlerde bulunmuş olan Ha • lil Bey (İzmir) bile isaret ettiğimiz ana hatlar üzerinde hükumetle hemfikir olduğunu bilhassa kayit ve tsmet Paşa kabinesinden çok takdirkâr bir lisanla bahsetmiştir. Bütçe müzakerelerinin nasıl bîr hava içinde cerevan ettiğin göstermiş ohnak için müstakil meb'uslann üzerinde durduklan meselelerin içinde bulunduğu • muz fevkalâde ahval ve serarte nazaran hakikaten teferruat sayılabilecek me se'eler olduğunu bu suretle tebarüz ettirdikten sonra bunlann en mühtmmme bir ttebze temas edebilmz: Bu mesele, Halil Beyin ıvaria tevakkuf ettiği mevzulardan biri olup çiftçi haDcm sanayi mamulâtuun ziraî mah • sullere nisbetle çok pahah oltnasjndan mustarip olması ve bu halin ziraî mahsullerin maliyet fiatlarma da tesir ederek hariçte fiatlann daha ziyde düşme si ihdmali karşısmda bizi ziyanma mal satmak ve nihayet istîhsalâhmun daraltmak, harice mal satamamak tehlikesüe krşı karşrya bulundurması meselesidir. Halil Bey bu tehlikenân önüne çecmek için maliyet fiatlarmı ucuzlatmak üze re tahmil ve tahliye masraflannı indirmek, oktrovayı tamamen kaldırmak, gümrük reshnlerinden malî olan^resim • leri mdirmek, himaye renmlerini de sanayi erbabına prim vererek gene indirmek tedbirlermi tavsiye ediyor. Bir de fırka meb'uslanndan Esidaehir meb'usu Emhı Beyin p«rann kıymeti • nin düşürülmesi lüzumu hakkmdaki fi • feirleri kayde değer. Bu iki mevzuda hükumetin ne düşündüğü vekiller tarafmdan ifade edilmiş olmak Hibarile burada tekrara Iüzum görmüyoruz. Meclis müzakerelerini takip etmiş olanlar tktısat Vekili Celâl Beyin sözlerinden anlamiş olacaklardır ki son uncu mesele Türkiyenin içinde bulunduğu şartlara nazaran kat'iyyen mevzuu bahsolamaz. Emin Beyin daha zi yade dahilî mübadeleyi nazan itibara aldığı için teklif ettiği tedbir, dolayısile, vergilerin mdirilmesi teklifme möncer ohnaktadır ki bunun da bütçenin millî I ihtiyaçlardan en vazgeçüemez ihtiyaçlan karşılaması itibarile imkâastz olduğunu Maliye Vekili ifade etmiştir. ' Halil Beyin maliyet fietUn habkm • | daki mülâhazasma da verihniş olan ve ı verilebilecek olan cevap budur. Vergi \ Ierin indnibnesi iktısadî mülâhazalarla olmasa bile gene temen^iye şayan ol makla beraber böyle bir hattı hareket ancak devlet idaresinin asgari ihtiyaç laruun tatmin edilmiş olması halinde ihtiyar olunabilir. Fakat bu ihtiyaçlarm şimdilik ve hatta uzunca bir zaman sonrası îçin dahi tamamen karsılanabHe ceklerini söylemek imkâm yoktur. thtiyaçlar o kadar çok ve onu karsıhyacak hnkânlar o kadar sayılıdtr. Hükumetin emniyeti umumiye, jandarma, posta telgraf ve telefon bütçelerinin bu işkrin memleketin hususî sartlarma ve medenî bir milletm ihtivaçlanna uygun bir su rette ifası için 56 rnüyon üra olarak tesbiti lâznngeldiği, buna nvukabO bugünkü tahsisatlannm ancak 20 milyondan ibaret oldu5u h»kkındaki bevanatı bu hususta sözönünde tutulacak iyi bh* misal te«kil etmektedir. Hu'£<a, meclis müzakere'erinden çıkanlabüecek, mana, memleketin bu • günkü vazivetinin umumî hatlan itiba rfle ve baska memleketlere kıyasen cok mem"UT!!vete liâyık bir vazivet olduğudur. Bu umumî vaziyet içinde vatandaşın, istifade ettiğî devlet hizmetierine mukabil, buhran dolavısile, kendisine biraz ağır pp'en bir mükellefivete maruz ise onu hafifletmek imkânsızîı?ı karsı • smda bir vatan vazifesi yapmaktan, bir vatanî borcn ödemekten ve vereceîi paranm ve":ne ST'edî'eceğini görmekten doğan bir zev!< ile buna da tahammül etmesi zaruridir. tste bu hakikatler ve zaruretlere ya kından vâkıf olan millet vekillerinm bütçeyi hükumetin teklifleri dahesinde hemen aynen kabul etmis olmalarmm hikmet ve sebeplerini bu noktada ara mai.dır. AU Fakat bana sesinde şüphe ve istihza var gibi geldi. Korkuyordum ki bana bunu söyler söylemez ilk rastIadığı polisin önünde duracak, u • zaklaşan gölgemi göstererek: «Memur efendi! Şu serseriye yetiş. Bir halt karıştırmış galiba, Allahü âlem adam öldürmüş, pek sağlam ayak kabıya benzemiyor, yakala!> diyecek. Bunu düşünür düşünmez olanca hızımla koşmağa başlamışhm. Ne dedim de Sarıyerde inmedim ve şoföre izimi şaşırtmak için Büyükde reye başka bir otomobille dönme • | dira diye kendime kızıyordum. tzi ( mi kaybettirmek için Yeniköye git | meği düşündüm. Orada bir otel ol • duğunu biliyordum. Hemen bir otomobile daha atladım ve Yeniköye gittim. (Mabadi var) İHEM N ALINA MIHINA itlerin umumî bir meydanda yirmi bin ldtabı yaktır ması ve müelliflerini eser yazmaktan menetmesi bütün Avrupa muharrirlerini bu yangın etrafında büyük riik resimleri mukarrerahndan tenzilât bir alâka dairesi çevirmeğe sevketti. yapıldıği surette beş senelik müddetin Yakılan kitaplann alevinde bütün bir hitamı beklenilmekfirin tarifede tenzimedeniyetin yanıp kül olmasından enlâtla mütenasiben cetvellerde tadilât dişe edecek kadar ileri gidenlerine tesayapıhr. düf etmiyoruz; çünkü Hitler, nihayet, müellifleri sağ bırakarak eserlerini idam Kanun lâyihasınm en mühim ve memetme'f suretile însaflı bir cellât rolü alleketimiz için yeni olan hususiyeti şu noktadadır: Bu kanunun neşrinden sonmıştır. Yirmi bin kitap yerine muhar • ra tktısat Vekâleti teşviki sanayi ruh rirlerin bu nasyonalizm cehennemine satnamesi vermek için şu esaslan anya. atılarak insafsızca kebap edilmesi de caktır: mümkündü. Cermanlığın müdafaası gibi mukaddes bir gaye için daha ileri giA San'at şubesmde ihtiyaçtan fazdilmesine yirminci asır medeniyeti nasıl la istihsal olmaması, mâni olabilirdi ki bu yeni milliyetçilik B Memleketin ham veya yan mate kendi mahsulüdür, Avrupaya şarknral maddelerinin inkişafma mâni oltan, yahut Amerikadan gelmiş değü • maması, dir. Gene Avrupada tutuşan ve ilmf C tpttdaî maddesi dışandan gelebir haysiyet alan bu yeni milliyet atecekse müessesenin bırakacağı işçilik ücşinde gene Avrupa medeniyeti yanacak retfnin kendisine verilen muafiyetlere olursa kimin kimden şikâyete hakkı nisbetle fazla olmaması. veya dermanı kalır. Bu şartlar olmadıkça yeniden muaRomayı yakan Neronla yirmi bin kitap fiyet ruhsatnamesi verilmiyecegi gibi yakan Hitler arasmdaki yakınlığı mazur mevcut fabrikalar da işlerini mevcut 1 muafiyete istmaden genişletmek iıtter görec : bir milliyet asrmda olduğumuza şüphe yoktur. Mflletler arasında kin lerse bu esasata tâbi olacaklardır. Kauçurumlan gittikçe derinleşiyor. Bu nun lâyihası Sanayi Kredi Bankası kauçuruma kimbilir daha ne khaplar ve ntonunun kaldırdıği bir kısım muafiyet • insanlar ahlacaktır!. leri iade ederken bu kanunun neşrin den sonra alınmış olan vergi ve resîmPEYAMt SAFA lerin de geri verilmesini temin etmektedir. Bînaenaleyh son zamanlarda fab rika makineleri ile alât yedek parçalanndan almmış gümriik resimleri ve muamele vergileri tiç ay içinde sahiplerme geri verilecek, eğer.bunlar teminat mektubu srrmişierse mektuplar iade olu nacakhr. Cumhuriyeti koruma kanunu ve askerî haberler umhuriyeti koruma kanunu, memleket ve milleti görünür görünmez kaza ve belâlardan lr^rumak için yapılan tabiî bir kanun olduğu için neşrini sevinçle karşılamamak kabil değildh*. Kanun lâyihasınm esaslan arasında, askerî esrarut nauhafuasına taalluk eden bir madde var ki «gizH harp» denilen ve sulbta da harpte de durmadan hücumlanna devam eden bir düşmana, yani casusluğa karşı memleken' korumağı istihdaf ediyor. tTürkiye devletinin harbe yan • yan mevaddma ve hava kavvetleri» ne, kale ve istihkâmlarma, askerî hareketlerle ameliyata, teraane ve limanlarla harp gemilerine ait vesika, vak'a, retim ve plânlart ve aair malumatı başkalartna tevzi ve tebliğ vm neşretmek, bunlar hakkmda malumat istihsalinî kolaylastırmak, devletin emniyetine muteallik aske~ rî nrlart tfşa etmek.> Cumhuriyeti koruma kanununun ağır cezalarla tecziye edeceği cürümlerdendir. Son zamanlarda casusluğa ait bîrçok eserler okudum ve bunlann bazılannı karilerime takdim ettim. Bu münasebetle Büyük Harp ten evvel, bilhassa harp içinde ve harp ten sonra casusluğun ne korkunç btr şekil aldığmı g8rdüm. Avusturya ordusu istihbarat ve casuslukla mucadele dairesi reislerinden miralay Redelm Rus casusu olduğunu, o müthiş Froylayn Doktorun Fransız istihbarat dairesine kadar girdiğin, bütün harp müddetince bir Alman ca« susunun Londradaki tngiliz Bürük Er» kâm harbiyesinde resmî bir vazife ile çalıştığmı, Avusturya easuslarmm ttalyan dritnotlarmı berhava ettiklerini, bazı Rus nazırlannm Alman casusu oldoklarmı, tngiliz tntelligence Servic« teşkiiâtma mensup casuslann Almanyanm bütün askerî esrarmı öğrendiklernî, Mata Harinin kıvrak danslarile başta Harbiye Nazm olmak üıere teshir ettiği Fransız ricalinden birçok malumat aldığmı ve barpten sonra, tngliz istihbarat dairesinin Marthe Moreu'l isminde bir parasütçfi kız vasıtasile eski müttefikleri Fransızlarm hava kuvvetlerme ait esran öğrendiklerini düsündükçe insa» nın tüyleri ürpermemek kabil değildir. Onun içm Cumhuriyeti koruma ka ntmunda casuslukla mücadelenin da dSsünülmüs olması çok yerindedir. Yalnız yukanda kaydettieim maddede bir nokta var ki gazetecileri ehemmiyetle alâkadar etmektedir. Kanun «askerî hareketlerle ameliyata, tersane ve Iimanlara, harp gemilerine ait vesika, vak'a, resim ve plânlan neşretmeğî» d« curihn addediyor. Bu madde, bir satır yazı veya bir resim yüzünden gazetecileri ağır cezalara mahkum ettirebüir. Bir harp gemisînin resmini basarsmız; bu kanunun mutlak olan maddesi hükmüne giren bir cürüm addedilebilir. Dün hava kuvvetlerimiz tstanbul ufuklarmda bir muharebe talimi yapmışnr, diye yazarsınız. Bu, askeri bir hareket olduğu için maddenin şümulü dairesine girebilrr. 2S0 inci piyade alayı Kâhtan* sırtlarmda sisleme ameliyab tatbikatı yapmışhr, diye bir haber yazarsınız, biunem kaç sene hapse mehkurn olacak bir cürüm işlemiş olursunuz. Harp zamanında bütün askeri haberler esrardandır ve askeri sansür müsaade etmedikçe hiçbiri yazılmaz. Fakat sulh zamanında bu haberler esrardan olanlar ve olmıyanlar diye ikiye aynlır. Nitekim esran askeriyeyi müthiş bir kıskançlıkla muhafaza eden Avrupa memleketlerinde çıkan gazete lerde, bir çok askerî haberler, resimH makaleler, münakaşalar intisar eder. Çünkü millî hayahnda askerliğin mühim bir mevkü olan memleketlerde efkân umumiye ile askerliğin arasma birbirini görmekten ve tanımaktan meneden bir Seddiçin dikilemez. Çünkü böyle birsey bir «milleti müsellâha» içm sararlı ohır. B'zim gazeteler mes'uliyet ve ceza korkusile bazan neşri faydalı olacak haberleri bile neşirden çekiniyorlar. Bu kanun çıktıktan sonra ise herkesin gözü önünde yapılan resmi gecitleri ve Yavuzun tstanbul lhnanma geldiğini bile yazmaktan korkacaklardır. Bu itibarla ya maddenin daha vazih bir hale konulması ve yahut ta Büyük Erkânı Harbiyenin bir talimatname ile gazetecilere neşri caiz ve gayricaiz olan askerî ha berleri ve resimleri bildirrneşi^lâzun gelir. çık an rnâna ve neticeler Nihayet Pekin de Işga! ediliyor! Ankara 22 (TelefonU) tkti sat encümeni bugün tktısat Vekili • nln huzurile teşviki sanayi kanu nunda yapılacak tadilât lâyihasını mtirakere etti. Japon kıtaatı şehrin ka pılarına kadar geldi Londra içtimaı Da ümitsiz mi? Gene Prens Otto meselesi! Amerika konferanstan Arşidükün Avusturyaya bir şey beklemiyoı geidıgını soyluyor Vaşington 22 (A.A.) Hariciye Nazırı muavini M. Moley, telsizle ne»r*dilen bir nutkunda dünyaya iktısat konforansından pek fazla bîrşey beklenmemesini ihtar etmiştir. Mumaileyh b«ynelmîlel bîr para mikyasına vakitsiz rücu dilmesine kar *ı da ibtiyatkâr davranılmasmı tavsiye etmiştir. Mumaileyh bu meselenin bütün alâkadar devletlerle ayn ayn mü zakre edilmesi lâzırn geldiği mütalasmdadır. tktısat konferansmın bütiin cihanm maruz bulunduğu iktısadî müşkülleri tahfif ve izaleye yarıyacak beynelmilel bir takraı tedbirleri muhtevi bir plân tanzim debileceğini ümit etmmelidir. İktısat konfranama, konferansı • nı muvaffakiyetle neticelenemsine bütiin kuvvetimizle medar ol • nak azmile gireceğiz, eğer beynelmilel iktısadî kalkınmayı istiyor • sak, diğer milletlere kredisinî kuvvetlendirmek, parasını müstakar bir halde tutmak ve malî işlerini ıslah eylemek azminde bulunan bir millet olduğumuzu göstermeliyiz. Berlin 22 (A.A.) İktısat na zın M. Hugenberg, dünya iktısat konferansı meselelerine karşı bü tiin mümessillerin ayni hattı hare ketî ittîhaz etmeleri neticesinde bu seferki komisyon içtimaının tam bir rauvaffakiyet elde etmiş olmasın dan dolayı memnuniyetinî bildir • miş ve bunun dünya iktısat konfe • ransı zamanında köylünün menfaatleri lehindeki mücadelenin kolaylaşmasına her halde yardım edeceğini sövlemistir. Viyana 22 (A.A.) Macar sefiri M. Gombo*, d"ün öğleden »onra Budapesteye hareket etmiştir. Salâhiyetatr mehafil, cumarte si günkü mülâkattan sonra M. Gombos ile M. Dollfuss arasında dün yeni bîr mülâkat vukuu haberinî tek zip etmektedir. tki devlet adamının cumartesi akşamı iktısadî meseleler hakkm • da noktai nazar teatisînde bulun • duktan sonra bîrbirine veda etmiş olduklari söylenmektedir. M. Goembosun Viyana seyahati M. Goeringin Rotna seyahatine te sadüf ertmi* olmakla beraber Othon de Habsbourgun Sazbourgda bir o tele inmiş olduğuna ve arşidükün bu seyahatinin M. Goeringin seya • hati ile alâkadar bulunduğuna da • ir olan şayia dolayısile nazarı dik kati celbetmekten hali kaimamış • tır. Saltanat müddeîsinîn Sazboursda bulunmakta olduğu Viyanaca res men tekzip edilmektedîr. Ve M. Goembourgun daha birkaç gün evvel saltanatın iadesi aleyhinde bir nutuk söylemiş ve bu yüzden Macar hıristiyan sosyalistlerinin şiddetli protestolanna hedef olmuş olduğu »övlenmektedir. Bugün borçlar itilâfna mesini müzakere edecek Samsun doktorlarının teessöfü Koçhisarlılar sevinç içinde Koçhisar 23 «Hususî» Kaza mızın Ankara Vilâyet:ne rapte dildiği hakkındaki 1:3.1 :.• lur?da umumî bir sevinç uyandırmıştır. Bu haber münasebetile kasabada âdeta bir bayram yapılmıştır. Hükumetin bu isabetli kararından dolayı hal kın şükran hisleri pek büyüktür. Abdura^rnan Parlâmentolar Birligi konferansı Ankara 20 mayis Bu sene Mec • listeki bütçe müzakereleri oldukça hararet)i geçmistîr. Bu hararet ve canlılık daha livade müstakîl meb'ııslann tenkitlerinden ileri gelmiştir. Ekseriyet fırkası meb'uslarımn kendilerine istinat eden, kendilerimlen kuvvet ve direktif alan hükumetin programı ve o progra mm b : ser^lik tatbikatmm proîesi demek olan bütçe lâvihası üzerinde uzun bo'yi' söy'iyeck söz'eri olmamaM tabi idir. Bunun icindir ki fırkaya mensup meb'uslann bütçe hakkındaki sözleri teferruata ait baıı temennflere înhisar etmiştir. Bununla beraber hiç te tezada düş müş olmaksızm müstakil mfb'us^ann da teferruat üzerinde konustuklan rddia edilebilir. Çiinkü kelimenin bütün sümulile mıllî ve hakikaten muvaffak bir si yasetin muhsssalası olan bir bütçe lâyihası etrafmda, akh basmda vatandaş larm sövliyebilecekleri sSzlerm ancak su ve bu teferruata maksur kalma si zaruridir. Müstakil meb'uslann vic danm ve akli selimin isaret ettifti bu zarureti görerek onım hududu dahilinde kalmı^ olmalan kend ileri icin doğru bir hattı hareket olduğu kadar ürtıdar mevkiînde bulunan fırkanm millî ihtiyarNra nekadar uygun bir siyaset takip ettiğiıri bir daha teyit etmis olması Ribarile de cok sayanı dikkatth*. Hakikaten 933 bütçesi, Türkiyeyi bir çok memleketlerm gıptm ettüderi iktısadî ve malî bir emniyet ve rahatlık içinde yaşatan aiyasetm mümeyyiz vasıflannı taşımaktadır. Bu bütçe evvelâ mütevazmdir, buhrana rağmen mriitevazindir. Bunun devlet maliyenin selâmeti bakımından na«d bir nimet olduğu ve buhranm millî hayatta ika edebileceği ağır Tokyo 22 (A.A.) Japon kıtaatı ve teh^ikeli vaziyetlere karn ne büyük Pekmht üri mil mesafeatne kadar gel bir ecnniyet unsuru teşkO ettigi îsbata mışlerdir. Japonlann öğleden sonra şeh< muhtaç olmıyan hakikatlerdendir. Bütre grrmesi muhtemeldir. Maamafih Har çedeld tevazün, ayni zamanda, diğer iki biye Nazin şehrin işgalinden sarfmazar rnuvazenenîn haricî ticaret ve tediye edebileceğira zannatmektedir. muvazeneleri yardınm ve borçlara, taahhütlere riayetle temayuz eden dü Pekin 22 (A.A.) Rengo uansı nm Pekmden istihbanna göre dün sa rüst ve sağlam bir malî siyasetin inzi mamre millî hayatın nâzrmlanndan o bah silâhh bir takun Çinlfler Japon selan millî paraya kudret ve istikrar verfarethanesi müştemilâhnda bir binada • mek HibarHe de çok lcrymeti olan bir ki nöbetçiye hücum ettiklerinden vazimazhariyettir. yet vahimleşmiştir. Bizim bütçemizin 3cmci mühim vas • Burada hâkim olan întiba, vaziyetin fmm memleketin imarmı ve iş sahasınıçok gergin olduğu merkezindedir. Penm genişlemesini istihdaf eden birçok kin de bulunan Japon kuvvetlerinm Jatedbirleri ihtiva etmesi olduğu malumpon tebaasını himaye için takviye kıtadur. Bu sene, yeni tasarruflarla temin atı istemekri ihtimal dahilindedir. Di edilen yeni karısıklıklar sayesinde bu ğer taraftan sinvılden gelen Japon kuvtedbirleri bir kat daha artamak ve gevetleri herhaMe Pekme girecektir. Çin nişletmek imkânı elde edilerek 933 bütjeneralı özür beyan etmek üzere Japon çesi ona göre hazırlanrmş, sıhhat işleriataşemiliterine bir memur göndermişse de ataşemiliter bu memuru kabul et ne, maarife, iktısadî ve ziraî işlere tahsis edilen masraflara zam yaptlmıstır. memiştir. Bundan başka devlet borçlan ve taahhütleri için mühkn paralar tahsis e dilmiştir. Maliye Vekili Beyin nutukla rmdan da anlaşılnuş olacağı veçhüe yalnn gecen sene, buhran sebebile evvelki sene zarfında umulan varidatın alına rnaması neticesi olarak odenemiyen borçlardan 18 müyondan fazla bir pa ra ödenmistir. 932 senesine ait borçlar Ankara 22 (Telefonla) Fır ve taahhütler de aynca yerlerine geti ka grupu yann öğleden evvel top rilmistir. lanacaktn. Bu içtimada Saracoğlu Şiik Bütün bunlara zamimeten âmme hizrii Beyin borçlar ıtilâfnamesi hakkmda i metlerinin ilgacmda hiç bir sarsmtıya zahat vermesi muhtemeldir. Bütçe en meydan verîlmiyerek âmme işlerinin cümeni bugun itilâfname üzerindeki buhrana rağmen eskisi gibi tfası da tahtı tetkikabnı bitirmiştir. temine almmış bulunmaktadır. Hükumet, iste ana hatlan bu^derece emniyet ve itimat verici bir bütçe ve Samsun 22 (Hususî) Beşind mıniktısadî hayatta bir araftan buhramn tetaka Sıhhat ve tçtimai Muavenet müfetsir'ermi azaltarak istikran temin eden tişi huzurile Et'bba odasuun bugünkü todbirlerin, diğer taraftan ihracat mallatoplantumda Büyük Millet Meclisinde rnntzm buhrana rağmen stok bırakıl sıhhiye bütçesi muzakere edîlrrken maksızın tamamen satılmış oîması gibi meb'us Mahmut Rasim Beyin Türk normal senelerde bile jrüc elde edilebidoktorlan hakkmdaki sözleri dolayısile len bir vaziyetin muvaffakiyetlerile Mecbeyam teessüfe karar verilmiştir. lisin karsısma çıkmışbr. Bu vaziytte olan bîr hükumete karşı ancak tesekkür olunabilirdi. Mecîis ekseriyeti öe birlikte Ankara 22 Madritte toplanamüstakil meb'uslann da bu vicdanî ve cak beynelmilel parlâmentolar biro nisbette millî olan vazifeyi ifada, mü liği konferansına memlfkctimiz nasereat pö^fermis olmalan memnınıiyetle mına Zeki Mes'ut, Necip AIi, Nâzım kayde değer. ve Fazıl Ahmet Beyler iştirak edeFilhakika bütçe müzakerelerinde hüceklerdir. kumetin malî sivasetine karsı oldukca Fırka Grupu Milli • 68 • Hep Senin İçin! Affedersin, dedi, biz hergün nelere çatıyoruz! Otomobile bindim ve lâmbayı sSndürdüm. Şoför motörü harekete getirdikten sonra: Rahat mısın arkadaş? diye sordu. Ah, bu «arkadaş> sözü nekadar Içime îşlemişti! Ah, o sırada bir arkadaş olsa, bir arkadaş, ona bütün kalbimi açsam, onun yanında kana kana, doya doya baŞırsam, aela • sam... Hatta, şu şoföre bile bütün kalbimi açmak: «Arkadaş! Dünva bu.. tnsanm basına ne haller ?eliyor. Çıldıracak gibiyim arkadaş.. ölüvorum, geberiyorum, bana bir !1&ç bul, arkadaş !^ demek istiyor • Bırak bırak, dedim. Olmaz... Bir soğuk algınlığı insanı götürür. Sesimi çıkarmadım. Köşeye bü • züldüm. Otomobilin alabildiği kadar hızlı dum. gitmesini istiyor, fakat bir tehlikeFakat, yalmz: den kaçan adam hissi vermemek için bunu şoföre teklif etmekten korku Rahatsızım, dedim, cok .. yordum. Sultanmahmut türbesine, Söyliyeceği şeye evvelâ güldük çıktığımız vakit, Sultanahmet tara • ten sonra: fından gitmemiz tehlikesini düşü Ben ne zannettim, bilir misin, nerek: dedi, seni denizden çıkmış sandım. Balıaliden m! Evet, şurada bir ahbaba u&raDedim ve civar polisleri tarafm dım, elbiselerimle uzanıp yattım. dan tanınmak endişesile iki kat Nöbetim var. Vapura kadar gide iği'dim. i Büyükdereye kadar yol bitip tü Büyükderede mi oturuyorsu kentnek bilmiyordu; fakat oraya nuz? varsak ta ne yapacaktım? Bir otelde Evet. kalmağı düşünüyordum. O gece bir Nöbetiniz varsa camian kâpaotelde, ya ertesi gece, ya öbür gece, yavım. Halbuki benim bol havaya, rüz • geceler?.. Bazı anlar oluyor ki ben bir sanîye bile kendimi taşıyamı gâra ihtiyacım vardı: Yazan : SERVEP yorum, suçlu benliğim içimde bir kurşun külçe gibi sişerek, büyiiyerek ağırlaşıyor. Bazan otomobili durdurmak, yerden bir taş alarak başıma çalmak istiyordum. Ah, mümkün olsaydı da o taşla beyni tnin yalnız bir parçasmı, faciaya ait hatıralan taşıyan parçasını ezseydim, onu hiç hatırlamasaydım, geriye kalan beynimle yaşasaydım!.. Bir iki defa otomobilde inledim, kıvrandım ve acı sesler çıkardım. Şoför nem olduğunu soruyordu. Sıhhatimin bozukluğuna ait acemice şeyler uyduruyordum. Büyükderede otomobilden indim ve beni gîzlice polise haber vermesi ihtimalinin önüne geçmek îçin şoföre büyükçe bir bahşış verdim, insanlık hislerini harekete getirmek için de: Çok hastayım, dedim, fena yım, çok bedbahtım, bana dua et! Allah yardımcın olsun, beyim! dedi. Cumhuriyet Abone, şeraiti* Senelik Altı avlık Üç aylık Bir aylık Nüshası 5 Kuruçtur Türki îçin ye ÎÇİB 1400 Kr. 2700 Kr. 750 1450 400 800 150 Yoktnr