Beykoz fabrikası mü Çarşambanın Ihtiyaçları kemmel bir hale getirildi Macaristandan bu tarafa hiç bir memlekette bu büyüklükte deri ve kundura fabrikası voktur îamfiarfvet Dünkü futbol maçlan Beşiktasla Süleymaniye İstanbulsopr Beykozu 1 1 e berabere kaldılar 20 mağlup etti (Birinci sahifeden matatt) karşısinda hiç nmvaffak olanuyan bu oyunculann, bugün Sofyada yapü ması mukarrer olan millî maçta ne yapacaklannı düsünmek bil« yüreğimizi hoplatıyor. Bir bir buçuk aydanberi millî takim maçlan içm miitemadiyen an trerunan yapan ve tam antreoe bir hale geldikleri temin edilen alh oyuncunun iltihakile sahaya çıkan Besiktaf takunmm karsumda Süley maniyelilerin aldıklan netice, takdir ve tebrike lâyıkhr. Bir buçuk aylık bir haznlıktan «onra tam kemale geldiği tahmin edilen futbolcuların bu halini gördükçe artik msantn hiç bir seye inanmıyacagi geliyor. Dünkü müsabaka, Fenerbab.çe Süleymaniye maçı gibi de olmamıs, yani Süleymaniyelfler bir müdaf«a tabiyesi kabul etmemişler, muha cimleri ve muavinlerile beraber tam manasile açık ve gol çıkarmak gayeaini takip eden bir oyun oynamıslardır. Bu tabiye ilk devrede gol yapa mamakla beraber gol de yaptırmamış, Beşiktaşın bozukdüzen oyunu, Süleymaniyeyi o'tddî bir tehlikeye düşürmemistir. Besiktaş muhacimleri bütün akmlarını doğrudan dogruya merkezden yaptıkları için her defa* sında ademi muvaffakiyete uğramıslardır. Yalnız devrenin sonlanna dogru solaçıga gelen bh iki pas, SUIeyman*ye kalecisîne bir iki gol hevecanı geçirtmistîr. tkinci devrede Beşiktaşlı]ar merkez muavinlerini sağ açığa, sagaçıği : merkez muavine, sağ muavirı. de soIa almışlardır. Bu tebeddül de mtisbet bir netice vermekten uzak kalmıştır. Stileymaniye mUdafaasının canh oyunu, her hücumu kırmakta gecikmemifth*. Fakat Süleymaniye mUdafilerinden birinin topu çeza çlzgisi içinde elle tutması Beşiktas için bulunmaz bir nimet oltnus, Beşik taşhlar, penaltidan bh* gol yapabilmişlerdrr. Maamafih bir müddet sonra Beşiktas müdafaasma kadar inen bir Süleymaniye hüeumunda kuvvetli bir şüt Beşiktas kalesinin yan diregine çarparak aldıgi güzel bir falso ile içeri grrrauı ve beraberliği temin etmlştir. Oyunun bundan sonra devam eden kısmı BeşiktaşJıların galibJyet go lünü yapmak için didincnelerile geçmiştir, denilebilir. Fakat, Suleytnaniyeliler sıkı bir tazylke. düsmeden bu hücumlan atlatmışlar ve berabere vaziyeti bozdurmadan oyunu bitirmislerdir. tki tarafın formaları beyaz siyah olduğu için, Besiktaslılar Galatasarayın formasüe sahaya çıkmışlardır. Beykoz taJnmi da fSyle idi: Kandili, Nebi, Sedat, Behçet, MehMet, Necmi, Bahadır, Rıdvan, Sal oator, SaH, Şahap. Birinci devre ekseriyetle müteva* zin geçtf. tstanbulsporlular, bfr korner vuruşu esnasmda bir gol kazandılar ve devre 10 tstanbulsponın faikiyeti alhnda bitti. tkinci devrede tstanbulsporlular daha canh oynadılar. Zaman zaman tek kaJe oynamalanna ragmen sayı çıkaramıyorlardı. 41 inci dakikaya kadar devam eden bu vaziyeti, ni hayet Resadın şahsî gayreti ihlâl etti. Ve bir gol daha kazanan tstanbulsporhılar maçı 20 bitirdUer. Mayis 1933 ttalya Giizeli tngHfz gazetelerinin verdik" leri haberlere göre, 1933 ttalya güzefl% kraK çesi de seçilmiştir. ttalyan güzeli tvana Frusco isminde ve 18 yaamda gü zel bir genç kızdır. ttalya'nm güzellik müsa ^ı*»* Itacya bakalanna iştirak etmediğmi söyliyen ve yazanlara: tşte ttalyan gü " zeli de seçilmiştrr. Evvelâ belediye işleri ıslaha muhtaç... Carsamba «Hususî» Çarsamba 1000 haneli sirîn bir kaza merkezidir. Kasabanm iki mahallesini bkbnme bağ'ıvan ve iki sene evvel 250.000 Kra tarfile Yeşilırmağtn üzerinde inşa edümiş olan muhtesem kÖDrü cumhariyet nafia idaresinin saheseridir. Türldyenin bu zahire amban kazasının pazanndaki mahsulâtm bolluk ve ucuzlugu insanı hayretlere garkediyor. Fasulyenin okkası 47, jjmurtanm 27 tanesi 20 kuruşa, cevizm okkası 67 mısınn kîlesi 50, en nefis koyun eti 25, sığır eti 15, tavuk 15 kuruşa satılıyor. fstanbulda 60 koruşa aldı&muz nefis elmalar barada 15 Irarns. Ros malı diye aldıfımız sivah havyar burada Morina balığmdan istihsal edilip sevkediliyor. Okkası 78 lira raddesinde. Çarsamba senede 5 milyon kilo fasulye, 30 milyon kilo mısır, 4 milyon kilo ceviz, 1520 btn sandık yumorta «•••«•••••••••^••••İHBIMIHaV^MM l ibraç ediyor. Eski senelerde bir milvon B«ytos fabrlkasınm knndnr&cdık tasmmda günde 1500 çlft asker fottai yapan dafre I kilo tiitön yapamuf, fiatlarm düşüklü(1 inci sahifeden ğünden zürra bu isten soğumuş, simdi mdbait) 50 btn kiloya huniş. Kredi Bankası ve thracatının bu vüe'ati ehemmJyetle Sanayi ofisi müdükarsılanıp son senelerde Samsuna derii Sadettin, ban miryolile bağlanan bu kaza merkezînkanın murakıbı Şade ne kadar gariptir ki ticaret odası teşkir Beylerl« Sana • kilâb masrafını korumadıtmdan Üğveyi Ofisi fen müdüdilmiş, fimdi bu is Samsun odasına merrö Adnan Beyden but bir mümessu' ile görduriiKiyor. Bu mürekkep olan hemesele İktısat Vekâletinin eheramiyetle yet, fabrikanm mutetkik edeceği bir if olsa gerek. Tiiecar dürii Sabit ve de Çarşamba ve Samsun utasyonUunn , bağat mütehassuı da simendifer idaresinin antreposu ol doktor Nuri B«y madığından pek hakb şikâyet ediyor. I«rin delâletile fabrikayı uzun uza SamsuB istasyonundaki 510 vagondıya gezmişler, yeluk bartkanın ihtiyacı tatmin edemediği î»ey*3Z fabrikasında asker! kundura y*pan ni ve etki tesisab buradaki tüccar mabnın musambalar almakinelerden biri makineleri, mesai tmda yerlerde yığılı olmasmdan belb'. tarnm esaslı sorette Utldk etmiflerdir. fabrika günde 1800 çift askerî, 300 çift Hattı idaresine alan Devlet DemiryolBugün Beykoz deri ve kundura fab sivil kundura yapabilecek kudrettedir ki lan tdaresinin bu maHzurlan yakin bir rlcası Budape^te'den Türkjycya kadar bu, senede 650,000 çift kundura eder. zamanda izale etmesi bekleniyor, turanan memleketlerin en biiyük, en mü Fabrika 1931 senetinde 310,000 safi Yeşihrmağın mecrasını değistirmesi kemmel, en wn sistem deri ve kundura kâr bıraknuş, yihde 11,45 temettü geneticesi basıl olan Könrmak bataklığı fabrikası olmustur. tirmistir. memleketin »hhatini hayli tehdit ediFabrikaran muharrik kuvvetini teşkil En son sistem makinelerle teçhiz e • yor. •den ve 1200 beygir kuwetind« bulu dilmiş olan fabrikanm imalâtı yalnız kemŞehre içilecek çok guzel bir su getir' nan «lektrik santralımn bütiin Türkiye • miyet ve adet Hibarilı değil, keyfiyet, mekle memleketin sıhhatmi yan yanya d« emsali yoktur. Yalnız elektrik sirkeCİIM kibarile de yükselmiştir. Fabrika, kazanmış olan belediye; bu yüzden tinin Sîlâhtarağadaki elektrik fabrikası en kalm kÖselelerden en ince eldiven ve havli borçlanmış, varidat azlığı içinde bundan büyüktiir. lstanbu'da bj^ elek kadın çantası derisine vanncıva kadar osk mSskül&tla çalışıyor. Memlekette. trik sirketi varken elektriğin ondan alınher ctns deri yaomaktadır. Debağat miiItfsiye ve mezbaba yok. Hayvanlar ırmayıp ayn tesisat yapümasım tenkit tehassın Nuri Bey senelerce Avrupa'da mak kenannda açıkta kesiliyor ve heedenler vardır. Fakat, fabrikanm bir debağat tahsil etmts, tecrübe görmüş, men oracılrta bir saiastn alhnda satılıelektrik santralı yapmasmda iki şey a • kıymetli bir fen adamıdn*. Fabrikanm yor. Bu, halkm hayatmı tehdit eden e, mil olrauştur. Biri elektrik şirketinin yiik gerek derileri ve gerek kunduralan, Behemmivetli bir tedbirsitliktir. Şehirde •ek ücret lıteroesi, düreri de fabrikanm voğlunun bazı en yüksek mağazalannda elektrik tenvirab var. mufatelif debağat işlerinde daima buhara Avrupa mali diye satılmakia ve Avruve sicak bavaya muhtac olmandır. E pa malından bukastna rağbet etmiyen rîlerin en iri Avrupa derilerindea lerre lektrik santrabm işleten buhar, mütea bazı ahcıUr £ *fından pahalı pahalı sakadar farkj obnadığım görmüşlerdir. labea ba ialerde kullanddığı içm, elek tın almmaktadır. En son sistem makinelerle dikPdijH trtk kudreti imalinde büviik bir tasarrof Fabrikaya giren ham maddeierin hep icin Beykoz kunduralarmm yrrtılmak temini kabil olmustur ki bu fark, lamansinden azamî derecede istifade edil • tkinci küme maçlart bi1nt:ven bir metanette olduklan heyete la santralm tesisine sarfedilen parajrc mektedir. Derilerin yünleri yıkamp Fesa bilfifl gSsterilmistir. Taksm stadyomunda oynanan aroorti edecektir. ne va Hereke fabrikalanna jrönderil Fabrikanm nmumî satut 1925 te Eyüp Altınordu maçında Eyüplü' Beykoz fabrikası, eskiden ciheti at mektedir, keoi ve sığır derilerinin InTUn ler 2 1 galio gelmistir. 372,000 lira iken 1931 de 1.950.000 kenyenin idi. 1925 te barfcaya devre bevgir kılı ile kanstk döseme imalinde liraya çıknushr ki ba da, halk arasında Beşiktaş B., Saleymaniye B. yi dilmistir. O zaman 560,000 lira sabit kullanılm*k üzere Mblmaktadır. KulakBeykoz deri ve knndwalanmn gîttikçe yendi ve 400.000 lira mütedavil »ermayesi lar ve sair bazı deri aksamı ttrtkal ya • artan bir rağbete mazhar oldogunu gösBeşiktaş Süleymaniye B taknm vardu Banka, fabrikaya 1,700,000 lira pdmak inere Avrupa'ya ihraç edilmek termek tedir. ları müsabakasmı da Besiktaş 20 sarfetmiş, sabit sermayesmi 1.450,000 tedir. Atinnda bulunan İktuat Vekili Celâl kazantnıştır. mütedavil sermayesîni de 1,250,000 liFabrikada hem nebatt, hem madenî Beyin îstanbula avdetinde fabrikanm raya çıkarmıstır. Yani 1925 teki debağat usulleri en fennî sekillerüe ta yeni kısmmın parlak bir surette küşat 970,000 küsur liralık sermaveye mu kiD ve tatbik edilivor. Fabrikanm para, resmi yapdması mukarrerdir. Devlet *erFenerbahçe stadında günün ilk kabil bugün 2,700,000 lira demektir. el ve seyajıat çantalan, dizdanlar, saramayesHe teessiis etmis ve kâmiVn yerli maçmı tstanbulspor ve Süleymaniye Fabrikanm debağat kısmı, 1925 se ciye kısmı da taleo nisbetinde çalıjmakbam maddeler islemekte bulunmuş olan gençleri yaptılar. Süleymaniyeliler nesinde 322,000 lira kıymetinde ladtr. Beykoz fabrikasmın yaptığı se Beykoz debağat ve kundura fabrikast bu maçı 20 kazandılar. 190,000 kilo deri islemisken simdi bu yahat çantalan ve bavuDar, piyasanm ile diğer hususî dericilik ve kunduracılık tstanbulspor ve Beykoz B takım mîktar günde assrarf R00 derKi bultnusen sağlam mallandır. Bazı garezkâr masanavimin, h"m m»ddesi tajrtamen ha ları arasmdaki maçı Beykoz, 32 katur. Seri debağat osulu tatbik edilirse bu ğazalarda Bevkoz sevahat çantalanmn ricten ge'en lâstrk fabrikalan tarafmdan zandı. mıktar 1000 deriye kadar çıkabilir. Fabiçi açılarak mukavvadır, almaymız diye hnha edilmesme meydan vermemek ütkinci kümeden Topkapı, Kasımrika, daha yeni tesisat yapılntadan 1927 müşterilere gösterilmekte ve aleyntar zere yeni tesvîki sanayi kanununa esaspasayı 21 yendi. de 1 milyon Kra kıvmetinde 680,000 kipropaganda yapümakta imiş. Halbuki lar konul»c»khr. Sonuneu maç, tstanbulspor Beyloluk deri islemişti. Avrupadan ge?en en pahah ve saflam Son söz oLarak şunu fSyliye'îm İri koz birinci takımlan arasında ya Fabrücanm kunduracılık kısmı, 1925 çantalann bile içlerinde mukavva var Beykoz fabrikasını bu mükemmel hale pıldı. te 370,000 lira kıymetinde 105,000 çift dır. Çiinkü mukavva adeta deriye yasgetirenler, flchsadiyat ve millî mödafaa tstanbulspor sahaya şöyle çıktıt kondara vapmısken 1929 da imalât tık ve dayak hizmetini ?örmektedir. itibarile memlekete büyük ve takdire Lutfi, Sabih, Samifı, Aziz, Hasan, 1,830,000 lira kıymetinde 340,000 çifFabrikayı gezen hevet, eldiven, glâse, lâyık bir hizmet ifa etmislerdir. Allah Halit, Refat, Orhan, Salâhattin, Nevte bali« olmustur. Yeni tesisattan sonra sahüyan, nıgan, giideri gibi lüks derazı olsun. zat, Fahri. @serlar: ömrOmde sflkflt Bu snr khabmtn şairi Cahit SıtkT t Cumhuriyet okuyuculan pek iyi hatır larlar: Peyami Safa, onun yeni doğan şahsiyeti ve ilk şiirleri hakkmda gazetemizde iki makale neşretmisti ve şairin veıdği büyük ümidin sebepleTİni anlatmıstı Sühulet kütüpanesi Cahit Sıtkımn ilk şürlerini kitap halinde neşretti. Kendine mahsus renkler, ve rayihalaTİle edebiyat mevBİmine yeni brr bahar getiren genç sairin, jnüsamahalannız kadar takdirinize de lâyık olan bu ilk es^rini mutlaka okuyunuz. Mınfaka boks birincilikleri Mıntaka boks birincilikleri diin VefaKumkapi kulübünde yapıldi. Müsabakalara 4 Galatasaraylt, 12 Vefa*KumkapıIı sporcu iştirak ediyor du. Fakat, Galatasaraylılar, son dak^cada bir itiraz dolayisile müsabakalara istirakten vaz sreçtiler ve yapilan mlisabakalar hep VefaKumkapıh gençler arasında carcyan etti. Muhtelif sikletlerdeki birinci olan spgrcular sunlardır: Yunus Emre divanı Bürhan Ümit Beyln yıllar »ören bî çalışma vç hazırlıkla vücude çetırdiğı Sinek siklet: Tanas Horoz sikYunus Emre divanmıp bip'nci cildi Abletı Vasil Tüy siklet: Demir met Halit kütiipanesi tarafmdan nesreHafif siklet: Yavuz Yan orta: dildi. Eserîn başında Bürban Umit BeNevzat. yin şairin hayat ve şahsiyeti hakkında uzun. dikkatle okunmağa ve düsünü! meğe lâyık, değerli bir mukaddimesi de Mıntaka voleybol ve basketbol vardır. bir'nciliklerine diin de devam edilYunus divanı. bu kitapta, kelimele miştir. Voleybolde Eyüp gelmedi rin en do§nı okunuşunu gBsterecek şeğindes Eeşiktas hükrn«n gaüp ad kilde, hakikî ve uzun tetkîklerden sondolunmustur. ra Lârin harPerile yeni bir elbise giy Basketbolde, Galatasaray likten miş oluyor ve taş basması divanların çekildiğinden Besrktaş hükmen galip kanşiklığından, okunaknzlığmdan, tür«ayılnus, tstanbulspora karşı sahada lü türlü yanlı«lanndan sizi kurtanyor. isbatı vücut etmiyen Hilâl da mağFazla olarak. Bıirhan Ümit Bey, Yunulup »'Molırnmustur. sun sahsiyetindeki büyük tahavvül'erin Beyrini takip ederek divanı mükemmel bİT tasnife tâbi tutmuş ve her şiirin üzeBerlin 5 (A.A.) Gazeteler 1936 Hne ruhunu veren birer serlevha koy da Berlmde yapıla«ak olan oHmpimustur. yatlann mümkün olduğu kadar facOn beş giipe kadar neşredilecek olan Ia sporcu ile iştfrake karar verdik ikinci cildin sonunda öz türkçe kelime lerine dair olimpiyat komitesi taralerin manalannı bildiren mufassal bir fınd'an Alman olimpiyat koroitesine lugatça bulunacaktır. tntişar eden ilk gönderilen telgraftan dolayı izhan cildin fiatı yetmiç beş kuruştur. memnuniyet etmektedirler. Voleybol maçlan 936 Olimplyadına hazırhk Türkçe eski dildir Türkspor çıktı Fenerbahçe sladmda I kendileri kolay kolay is görecek I ler, oyle mi?. Evet. Peki araa, bu iş ne? Bir türlü anlıyamadık, gitti. Müzeye girmek ~ Biz sizi gökte ararken yerde bir yol açmış olacaklar. için içeriden, dışandan gizli, açık büe değil de yeraltında buluyoruz!. bir çok tertibat yapmışlar. Fakat ne Büıhanettin Bey dudaklarını ifirDedi; sonra açıktan açığa gül dı: olacak, ne yapmak istiyorlar?. dü: Bunu da şu yirmi dört saat i • Ufak bir lâtife yapmak iste Bu basımzdaki de nedir Allah çinde anlarız, merak etmeyiniz!. dim, Cevat Beyefendl... Danlmayıaşkma?!. Bizim bildiğimiz bunu denız!.. Fakat ne yalan söyliyeyim, su Peki ama kaç gündür siz ne nizin dibine inerken giyerler. Siz baslığa hâlâ akıl erdiremivorum. rede idiniz, nereye saklandınız?. Neyer altına girerken başınıza geçir Gelirken, bu yolun kenannda den bizi telâşa düşürdünüz?. Sade •nifsiniz.. Yoksa yeraltmdan denize ufak ufak fıçılar görmediniz mi?. bizi değil, hanımefendiyi de neden nzanan bir yol mu buldunuz?. Evet. bu kadar korkuttunuz?. Hepimiz birj Cevat Rıza Bey öfke»ini belli et tçinde ne olduğunu merak ettürlü endişeye dtiştük. Sizi de ka * nemek için kendini güç tuttu: mediniz, yahut ta ara«tırma&a va çırdılar, sandık!. Simdi anlıyoruz Siz şârodi benimle alayı bıra kit bulamadmız, değil mi?. Bunlar ki boş durmamışsınız. Yeni yeni bir kınız da biraz etrafınıza bakınız. boğucu gaz bombalandır. Arkam çok şey ler meydana çıkarmtşsınız aBu daracık yol, herhalde kana da ayak sesleri duyunca baskma ma hiç yoktan ödümüzü kopardı Itzasyon tüneH değil.. Nedir?. Ne uğramış olmaktan korktum. Belkî nız. Hoş, ben biraz hissetmiştim ya reye gidiyor, bunu araştırsanıza.. boğucu gazleri acarlar, diye hem«n korkacak bir şey yok, diyordum. FaYolun sonuna kadar girmeme kal bu maskeyi giydim. kat Feriha Hanımefendiye bir türlü nsadı, arkadan siz bastıroTınız. Fa Demek, işin içine şîradi bir He anlatamadık; sizin kaçmldığınızı, fc«*t öyle zannediyorum ki müzenin boğucu gaz karışıyor övle mi?. hem de bîr vapura bindirilip deniz altına doğru uzanıyor.. Bu taraflar Doktor Behzat Beyin bu iste a^ırı uzaklara götürüldüğünüzü tutdaki kanaltzasyon çukurlan bir kaç pek d*erin ihtısası olduğunu siz benturmuş, hep bunu iddia ediyor du. zamandanben açık durduğu icin siden iyi bilirsîniz!. Ya... Bizim hanun açjamış zin bh* türlü toz konduramadiğınız Şu halde karşılanna çıkacak demek?.. Aşkolsun, az zamanda o ranflterem zevat gizlice buradan olanlan boğucu gazlerle bunaltıp çok i l l d i ! Afacera rotnam 57 tBirlnci sahifeden mabait) den en güzel bir netîcedir. Esasen ben buna kat'îyyen kani değildim. Çünkü dünyada hiç bir lisan türkçe kadar her fikri ifadeye kabtliyetli defildir. Hatta sırf türkçe ile ya pılan ifadeler cok füsunkir oluyor. Türkçede müzekkerlik, müen neslik yoktur. Bu çok mührm bir imtiyazdır. Bugünkü lisanların hepsi türkçenin geçirdiği merhaleleri geçirmiştir. Bugün Avrupa lisanlarile münasebetî mevzuu bahsolan bu günkü Türk lisamnın sistemi pek eskidir ve şttpheaiz Avrupa lisanları nın evvel ini Hğrenmek için türkçeyi tetkik etmek mecburiyeti varctır. HititlJleri, Sumerleri anlaraak i çin mutlaka Hirkçeyi tetkik etmek icap eder. Yapılan dil anketi neticesinde anladık ki tarih Türk lisanını ihmal etmiştir. Ta eskidenberi lâtince ve yunanca tetkik edümiş ve türkçeye hiç dokunulmamıştnr. Bu da Türk lisamnın yeni bir lisan olduğu zan nedümesinden ileri gelmistir. Hal buki türkçe çok ve hatta en eski bir lisandır.> Profesör burada iki bafta kadar kaldıktan sonra tetkikatta bulun mak üzere Efes ve Tnıva harabe lerine gidecek, vakit bulursa ayni maksatla İzmird'en Giride defceçecektir. tanlıklan yoksa hepsini ayaklarına dolaştıracağız, demektir!. Şimdilik siz burada, müzenin etrafinda ha zırlıklı durursunuz. Benim yapıla cak, başka işlerim var. Yalnız siz* şunu rica edsceğim. Eli ayağı tutar, gözü pek sekiz on tane memur istiyorum.. 24 Muhittin Haşmet, kamaraımm bir köşesinde kıvranırken iki gemici geldi, sürüklüye sürüklüye alıp götürdüler. Simopulos, kendi kamarasmda idi. Muhittin Heşmeti de o raya, kamaranın bir köşetine attı • Iar. Uydurma bahçivan onu görür görmez üstüne ahldı. Olanca kuv vetile bir kaç yumruk savurdu: Şimdi görürsün, senl.. Bak, benimle uğıraşmak nasıl oluyormuş, anla!.. Diye homordandı; sonra gemici lere döndü: ötekini de getirin buraya!. Bir kaç dakika sonra Periham da içeri getirdiler. Genç kız, yarı bay gın bir halde idi. Rengi sapsarı, göz kapaklan aralıkh. Sîmopulosun sesini duyunca gözleri yerinden fırb Turksporun 187 inci sayısı hefbîrf ayrı bir alâka ile okunacak bir çok yazılarla 24 sahife olarak çıkrrustır. Mtllî takımın. Bulgıaristana gidemetnesirün içyuzü bu sayıda olduğu gibi hikâye edılmektedır. Amerikada mağlup olan meşhur dünya güreş şampiyonu Clm Londoeun ne suretle yenlldiğıne dair olan yazı da ayrı bir kıymetl halzdir. Akdente kupasma lstirak eden Şirtnyanrn beyanatı, son oy nanan Avusturya Macaristan ve İn^iltere kupası finall, memleket haberlerl, dünkü maçlann tafsilâtı ve bir çok re simler. Balkan iktısadiyatı Darülfünun iktısat muderris muavln lerınden Muhlls Etem Bey Balkan lktıs?.diyatı nammda yeni bir kltap eücarmıştır. Bu kitapta Romanya, Bulguistan, Yunanistan, Yugoslavya, AmavuUuk iktısadî bunye ve munasebetlerlnden bah»etmektedır. Kıtabın sonunda memlekete alt gralMar öm vardir. Kaynak Balıkesir Halkevi tarafından çıkarîIan bu aylık kültür roecmuasmın üçuncü sayısı da çJcmıstır, İçinde degerü yazılar ve tetkikler bulunan bu fikîr mecmuasını okuyucularımıza tavsiye ederiz. Kadro Kadro meemuajunın 16 meı layısı da bir çok kıymetll yaaalarla çıktı. Oençlere ve düşünenlere hıtap eden bu mecmuayı butün münevverlerimizin ökumam lâauadır. Iktuadî ve içtimaî bütün cereyan • lan burada bulursunua. yacak gibi açıldı. Yüzüne kan fif • kırdu Uydurma bahçivan: Haycfi, siz işinize bakınız!, Kaptana da söyleyini*, yerinden ayrıl • rnasm!. Diye gemicifert savdı. Kamara nın kapısını kilitledi: Ey, fimdi bizbize kaldıkl.. Yatağın yanıbaşındaki küçük do~ labı açtı. tçinden bir şişe rakı çıkardı. Meze gibi bir iki küçük tabakla yiyecek de hazırlanmıştı. Ortlan da masanm üstüne dizdi. Bir yandan «öyleniyor, Perihanla Muhittin Haşmete atıp tutuyordu; bir yandan da içmeğe başladı. Arada bir Muhittin Haşmete bir iki tokat atmak için yerinden kalkıyor, kadehinin dibânde kalan bîr kaç damlayı, kamaranın bir köşesinde bağlı, kıvranan fen cin yüzüne serperek eğleniyordu: Daha bukadar değil... Benim elimden çekeceğin var!.. Görürsün sen!. Diye ikide birde genç kıza da satasıyardu. Muhittin Haşmet, bütün bunlan görmemek için gözlerini kapamıstı. Utabadi var} Gizli Eller Nahleden: KEMAL RAGIP Nasıl?. Siz tstanbulda deiil miydiniz?. Haytr!. Kendiliğinizden mi gittiniz, yoksa sahiden kaçırmak mı istedi ler?. Öyle ise nasıl kurtuldunuz?. Bunlarm hepsini sonra anla tınm. Şimdilik burada yapacak i şimiz kalmadı. Bir iki memur bırakıp gidelim. *•* Cevat Rıza Beyle Bürhanettin Bey artık iyiden iyiye anlaşmışlar, elele vermişlerdi. Eski poiis müfettişi başından gçenleri hikâye etti; en so nunda balıkçıların kendisini na sıl kurtardıklannı anlattı. Bürhanettin Bey de yapılan teırtibatı saydı. Cevat Rıza Bey: Şu halde, dedi, hepsi yolunda demektir. Onlar, sizin bu kadar hazırlıklı olduğunuzu bilmezler. Sö • sriim ona en çok bizden çekiniyor lardı; Muhittin Haşmetle benden... Beni öldü, sanıyorlar. Muhittin Haşmet te, kendi ellerinde.. Artık is tedîkleci gibi meydanı boş bulacaklarına şüpheleri yok.. Fakat baka lım, btn şaşırtacak yeni yeoi şey •