Cumhariyet CM SULTAM Yazan: M. TURHAN Dil anketi = ^ 52 numaralı liste Ankara 5 (A.A.) • T. D. T. Cemiyetinden: Karsılıklan aranacak arapça ve farsca kelimelerin 52 numaralı Iistesi şudur: 1ISTtBDAT 8lSTlHKAK 2tSTİDA 9İSTÎHSAL 3İSTİDLÂL 10İSTİĞNA UİSTİĞRAP 4tSTİFADE SlSTİFAAib, 12ISTÎSKÂL 13lSTİSNA 6lSTlHALE 14İSTİŞARE 7İSTİHFAF c J ' 6 Mayıs 1933 Bulgaristanın vaziyeti tea noksan görüldüğünden çiftçüerin ellerindeki mallan sabfa arzetmekten çekmeleridir. Abnan sanayi erbabile 1 mflyar leva (13 milyon lira) takas esası dahilinde yapılacak olan mubayaat hakkında ce reyan eden müzakerelerin teskn altrnda Bulgaristanda tütün Batlan sene iptidalannda % 20 30 derecesinde yüksel mişti. Bulgarlar Almanlara tütün vere cekler, mukabilinde Almanlardan de • miryolu malzemesi ve sair sanayi ma • mulâtı alacaklardu*. Bulgar ihracah üzerinde menfi tesir yapan diğer bir sebep te yumurtadır. Bulgaristan bilhassa Ahnanyaya külli yetli nttktarda yumurta gönderen bir memlekettir. Fakat AJmanya son zamnnlar d a yumortalar üzerine gayet ağo gümriik koydu. Adeta mâniî denecek de recede olan bu gümriik resmi Bulgaristanın ihracatmı bvdenbtre sarstı. Bulgaristan ithalâtı mütemadiyen kısarak memleketin döviz vaziyetini dttzeltıııe ğe uğraştığı bir strada vukua gelen bu hal memleketin döviz vaziyetini perisan bir hale sokmuş, ve bu hususta takq> edilmesi lâzm» gelen siyaseti tayinde yeni yeni bhr çok müşkülât doğurmuştur. Bu hâdtse üzerinedir ki Bulgaristan evvelce pek az yumurta sattığı Ispanyaya ahiren külliyetli miktarda sevkiyat yapmağa ve bize rakip bir vaziyet almağa bafkunifbr. Bu akşamki program 110 Papa, salibe diz çoktüren Fatihin oğluna ayağım öptürerek hıristiyanlığın öcünü altnak istiyor! Hıristiyanlara lutfen hürriyet, eoraiyet v« dilekleri gibi yasamak hakki veriyorum. Seni de patrik yapıyorum. Haydi gidiniz, bana dua ediniz. Bu soz, otuz alti yıldanberi Romada dinmiyen bir uğultu idi. Hemen ber yıl papalar, Fatihin ayni şeyi, Vatikanda da yapacağını düsünerek gecelerini uykusuz geçirmislerdi. Sekîzinci tnosan, şbndi hıristiyanlığın Öcünü alacak, Şarkî Romanın payitahtmda »alibe diz çoktüren Fatihin oğluna, Garbî Romanın merkezinde ayak öptürecekti. Bunun için günlerdenberi hazır lıklar yapılmıştı, her taraftan prensler, dükler, markiler, pUkoposlar davet olunarak mükellef merasim ku~ rulmuştu. Garbî, vasatî ve cenubî Avrupa, iki asırdanberi kendilerine kılıç serbeti aunan Türklerin bir acı gününü seyredip teselli bulacakh. Onlar, kolunu bükemedikleri Tür kün bir ferdini kırık kollu görmek ten haz alacak kadar biçare düşün celi kimselerdi. Cemin nihayet bir esir, yurdundan kaçıp tuzağa düş müş bir talihsiz olduğumı düsünemiyorlardı. Denizden çalınan bir avuç •uyun o denizdeki cosmak, köpür mek, kırıp devirmek kabiliyetine hiç bir eksiklik getiremiyeceğini anla mıyorlardı!. 14 mart sabahı, gün doğar doğ • maz, kalabalık bir heyet Cemîn ya nına geldi, Papanın hururuna nasıl çıkılacağını anlatmağa koyuldu. Onlar, ilkm bir başlangıç ırlamislar, Papanın ve papalığtn ne demek ol ~ duğunu Ceme öğretmeğe yeltenmiş lerdi: Papa, diyorlardı, Senpiyerin •ekilidir, o, Isanın vekili idi. tsa, Allahın oğlu olduğuna göre Papa da Allahın yer yüzünde vekilidir, onlar, Allahtan biraz küçük, insanlardan çok büyüktürler. Âlemin hâkimidtr ler. Ancak Allaha karsı mes'uldürler. Dünyada iki kılınç vardır: Biri ruhanî, biri cismanî. Bu kıhnçlann ikisi de küiaeye aittir. Gerçi cismanî kılmç, imparatorların, krallann elfndedir. Lâkm onlar o kılıcı, ancak Papanın Tnüsaadesile v£ Pâpattin gösterdiği yolda, kullanabilirler. £ * ] Cem, bu sözleri sükunla dinli yordu, heyetin reisi Papayi bir kat daha yükseltmek için sözüne devam etti: Şeytana uyup ta Papaya karşı hürmetsizlik gösteren imparatorlar, krallar görülmüstür. Fakat Allahın PaDaya verdiği kudret, o küstahlan pek cabuk uslandirdı. Alman Im [•] Papalann kendilerini nasıl telâk kl ettlklerinl ve ettirdiklerinl gösteren bu sözler, üçüncü İnosanın bir mektubile sekizinci Boniıasm bir emlrnameslnden a lınmısür. paratorlanndan Dördüncü Hanri, Fredrik Barbaros, tngiltereli Yurt suz Jan bu günahkârlardandır. Han ri, kışta kıyamette ttalyaya gelip yalın ayak ve başı açık, günlerce yalvarmadıkça Papanın affine ire medi. Fredrik Barbaros ta «Sen mark» kilisesinin önünde yere diz çöktii, Papanın ilkin ayağım öptii, sonra katınnın dizginini tutarak seyisliğe kadar indi. Bu suretle suçunu bağışlattı. Yurt suz Jan da, Papanın bir küçük işaret'le başından düşen tacını tekrar alabilmek îçin yıllarca sızlandı, süründü!.. Cem, hikâyenin bu noktasmda basını kaldırdı, sordu: Anladtk, Papa hazretleri hıristiyanlann ulusudur, söz eridir, kudretlidir. Bunlan bana anlatmaktan maksadınız nedir? Cemi memleketin padisanlan bunda geldikte adettir ki Papanın ayağını öperler. İllâ meğer Alman beyi dizin öper. İki korunesi, yani iki boymızlu tacı olduğu ecelden. Ve hem zemanı evvelde Romayi Papalara ol bağışlamış imiş. tmdi sizler dahi veçh budur ki ayağın öpesiz. Bari hiç olmazsa diz*n öpmek va ciptir. Bunlar ki Papanın ayağın ö perler. Ya gayri beyleriniz biribirine bulustukta niçin küçüsü ulusunun [küçüğü büyüğünün demek] ayağın öpmez. Hususaki saltanatta Papa dan daha ulular vardır. Bundan mağfiret umarlar. Bu mana gayrilerde yoktur. Anlar Papadan mağfiret uma gelürlermis. Ben mağfireti Allah tan umarın. Bu hususta Papaya hiç ibtiyacım yoktur. ölümüme razı olurum, dinrme ihanet ve zarar ola cak i* islemezim. Amma ben aranıza ahdü peymanla gelmiş bir gari bim. Beni rulüm Ue hapsettini'z. Ahirülemîr seni Pay>a davet eyledi deyu bunda getirdiniz, bakisin dahi nice bilVseniz eylen! [ * * ] Muhavere, münakasa şeklin aldı. Ricalar, niyazlar, tehdjtler yapıldı, Cemi iğmek kabil olmadı. O, küçük bir fütur bîle göstenniyerek fikrinde ısrar ediyordu: Ben Türküm, diyordu, Türk iğilmez, Tanndan baskasına secde etmez. Heyet, bu inadı ktramıyacağtm g5 • rünce çekildi, Papaya giderek keyfiyeti bildirdi. Sekizinci tnosan, merasim yüzünden Cemi kabul etme mekteki fecaati takdir etti, su emri verdi: Anı kendi fhtiyanna kon. Nice dilerse öyle gelsin, bulussun! (Mabadi Var) (•*] Bu muhavereler, «Vakıatı Oem> den alınmıştır. Ihracat yarıyarıya azaldı. Almanyanın gümrüğü arttırması yumurtacılıgı da çok sarstı Bulgar tediye muvazenesi 1933 se nesinm Dk iki aymda açA vermi»tir. Memlekete giren döviz mOrtan gittBcçe azahyor. 1933 kânunusanisinde 118 mflyon leva (1,4 milyon lîra), şubatında 157 milyon leva (2,1 milyon Hra) bk döviz girmistir. Halbuid, gec»n sene ayni aylarda memlekete sıraMİe 307 miîyon Jeva (3,8) milyon lira) ve 318 milyon 'eva (3,9 milyon lira) hk döviz girmisti. Haricî ticaretin daralarak gkgide açık vermeğe baslamas! Bu!garistanm tediye muvazenestni menfi bir vaziyete düsurmustür. t'halât kânunusani ve subat ayIan içinde ihracattan 118 milyon leva(1,4 mflyon Kra) fazla olmuştur. Geçen ve bu senenîn kânunusani ve subat aylan rthalât ve uuacat vaziyeti föyledir: tlk iki aylık (Milyon leva) 1933 1932 tthalât 445 505 îhracat 327 591 Bu rakamlar Bulgar ticareti h&riciyesinm maruz kaldığı vazivetin fenalıgmı açıkça göstermeğe kâfidir. İki aylık ithalât geçen teneye nazaran 1933 te % 12 azaldığı halde, ihracat ayvf dev rede hemen hemen yan yanya düşmüştür. Hububat ve tütün ihracatmm azalması Bulgar ihracatını yan yanya m dirmiştB. Hububat ihracatının tenaku • suna baslıca sebep 1932/1933 rekol Tercih ediniz: * VARŞOVA: 23,10 Chopin konserl VİYANA: 22,05 Operet: (Ebeâi serserl). PEAG 22,95 Operet: (Boeeaeio). MtLÂNO: 22,41 Operet: (VictorU ve Hnssan). İSTANBUL : ^ 18 Müşerref Hanımm ifnrakfle saz * 18,45 Orkestra konseri 19,30 Fır sızca ders (müptedilere mahsua) 20 Saz: (Osman pehlivan) 20,30 Stzı (Hafız Ahmet Bey) 21,30 Tekrar orkestra musikisi Sonra: Ajans ve Borsa haberleri ve saat ayan. ANKARA : 12,30 Gramofon plâklan nesriyat: J 18 RiyaseticumhuT filârmonik orkes < * trası: Symphonie Militer (Haydu) 18,40 Alahırka saz 19,40 Dans mu sikisi 20,10 Aian« haberleri ve ha\ a rapom. 18,05 Orkestra konseri 19,05 KoıP ferans 19,20 Orkestraya devam 20,03 Musahabe ve havadisler 21,05 Millî saat 22,1 5 Koro ve orkestra ile kon «' ser 22,35 Langenbergten: (Neş'eli ı program) 24,05 Havadisler ve dans musikist. VİYANA : 1 7,20 Mandolin konseri 19,2» Plâk^ larla bir musahabe 19,50 Orkestra kTi« seri 2 1,15 Şarkılar (erkek sesi) 21.55] Havadisler 22,05 (ebedî serseri!) 3 perdelik opeTet 24,20 Dans musikisi. BUDAPEŞTE: 18,50 Havadisler 19,35 Şarkılar (ef kek sesi) 20,05 Muhtelif 20,35 Plâklarla bir musahabe 21,35 Opera bi nasındaki temsilin nakli 24,20 Hava disler ve gramofon konseri. BÜKREŞ: 19,05 Radyo orkestrası 20.05 Ha , •adisler 20,20 Orkestra devam edi ' yor 21,05 Konferans 21.45 Plâk \ lar 22,05 Kuvartet konseri 22,35 Musahabe 22,50 Hafif musiki oarcalan 23,50 Havadisler. VARŞOVA : 18.05 Gramofon plâklan 20,05 Bir küiseden naklen dinî musiki 22,05 Orkestra konseri 23,10 Chopinin eser lerinden mutat haftalık konser 24,05 Dans musikisi. , BELGRAT: 18,05 Halk şarkılan 18,35 Orlcestra 21,05 M»lî melodileT (kadm se nle) 22,05 Gramofonla bir opeTet 23,35 Havadisler ve muhtelif Avrupa ntasyonlanndan nakilleT. Yeni karşılıklar Liste: 46 MAHDÜT: SınırU, MAHFİL: Toplantı yeri, MAHREM: Glzll, MAHRTJM: Pay sız, MAHSUL: Ortaya gelen, MAHZUR: Sakınümak, korkulmak, MECAL: Dayanma, MECCANEN: Karşılıksız, MECLİS: Kurultay, otaracak yer, MECMUA: Seçme yazılar defteri, M1HNK11: Sıknıtı, MİHVER: Dingil, çuluk, döndügü yer. Paşabahçe 39 uncu mektep muallimleri *** Lute: 47 SAADET: Mutluluk, SARHOŞ: Bayık, ( ayümak tan (ayık) , bayümak (ba yık), SATIR: (Satr): Sıra, SATVET: Ululuk, SEFAHET: Eğelnce düşğünlüğü, SEFALET: Yoksulluk, düşkunlük. SE LÂM: Karşüamak, SELAMET: Kurtulus, SELASET: Duzgun söz, SEMT: Kıyı, yan, yer, SENET: Borç kâgıdı, SERBEST: Başıbos. Paşabahçe 39 uncu mektep muallimleri • #• SARHOŞ: Serhaş: Başbozukluğu, ayık değil, SATIR: Satr: Yazı sırası, SATVFT: üstünlük, SKFAHAT: Yuzler, düz yüzler, SEFALET: Düakünlük, surunme, SELAM: Tanışıklık, lylllk isteme, SELAMET: Kurtulma, düze çıkma, SEMT: Yan, SENET: Dayanılacak yer, güvenç, SERBEST: Genis, sıkürruyan, SELÂSET: Sözde kolaylık, sözde düzgünluk. Üskudar 46 ıncı mektep muallimleri • •• SAADET: Muüuluk, SARHOŞ: tçkicl, bekrî, ansık, SATTR: Yazı sırası, SATVET: Ululuk, SEFAHAT: Hovardalık, SEFALET: düskünlük, alçaklık, SELÂM: Blldlklik etmek, aşnalık, aaygılanuak, SELAMET: Sağlamlık, uğurluluk, sonu İyi çıkmak, SELÂSET: Pürüzsüz söz söylemek, SEMT: Yer, SENET: Dayangaç, SERBEST: Ba şıboş. Üskudar 30 uncu mektep muallimleri * * • Izmit Idman yıırdunun faaliyeti îzmH cHu • susî> Az bir zaman zarftnda ciddî çahsmasile Kocaeli mınta kasının en kuv vetli ve yenil mez bir tesek külü olan kf man yurdu f aa liyetini münha sıran 4 takım dan ibaret olar futbola hasret * miyerek, voley bol, boks, deniz *"'r ** Lute: 48 ŞAKAVET: Haydutluk, yaramazhk, ŞEHADET: BUdlğini oöylemek, ŞEH1R: Büyük tünek, blnlerce kiştnin oturduğu yer, yurt bahçesi, ŞEK: Yarım inan, şaşalamak, kestirememe, Rn^tt. Blçün, yapık, ŞENAAT: Kötulük, iğrençilk, bayağüık, alçaklık, ŞEVK: Coşkun dllek, yatım, şenelme, ŞEVKET: Büyüklnk, parlaklık, bobürlü görünüs, ŞİKÂYBT: Ağlanma, oç dileme, fcaygu dokme, ŞIK: Süslü, düzenli, kıvrak, çıtkırıldım, ŞUH: Alımlı, oynak, iç çektiren, ŞÜKRAN: İyilık bilme, iylyi saygılama, ŞÜMUL: Kaplama, lçine alma. Polis mektebi dahiliye 1 lncl komiaeri DerVİS BTnin •#• bir calışma sayednde güödeS. gun« terakki eden İzmit İdman Yurdu futbol culan Ittihadspor kulübü bilhassa deniz şubelerini de harekete getrrmtş> bu sporlanna daha fazla ehemmiyet sahada çalışmalanna baslamıstır. verecektir. Deniz sporlanna da son derece Bunlardan baska sehrimizde bu ehemmiyet veren yurt, bu yaz, bu lunan orta mektep futbolcularile nun da gençler arasında yayılma bahriye ve askerî fırka oyuncuları sına dikkatle çalışacaktır. her zaman birbirlerile ekzersiz ve Şehrimizin eski bir gençlik teşekmaçlar yapmakta, bir hayli de mekülü olan Ittihatspor da faaliyete rakh seyirci sahayı doldurmakta geçmis, çalışmalanna baslamıstır. dır. VÎFTT Şehrinnz maruf doktorlarmdan Aleksandr Ispanodi vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 15 te Fenerde patrikane kiüsesinden kaldınlacakhr. KedeTdide ailesi, kardeşi Kosti Panodis ve diğer akrabası Arapsun'da ağaç bayramı Arapsun «Hususî» 13 ni san persembe günü öğleden son ra halk, talebe, jandarma ve butün memurin ta$krn sevinçlerie Kızılırmak kenarina akın etti. EIIerinde ağaçlar la yürüyü» ko lunda giden bu msan akışi görülerek bir manzara idi. Uç gün • dmberi hazırlan Çocuk analarına Himayeietfal Cemiyeü Umumi Merkezinden: Cemiyetbnlz, doğduğu günden bir ya şma gelinclye kadar çdcukların i.ıuhtaç olduklan bakım usullerini kolaylıkla anla tan 12 mektup hazırlamış ve bu 12 mektubu şlmdiye kadar blnlerce analara göndermlştir. Çbcukları için bu türlü yardıma Ihtiyacı olan analar bir mektupla Himayeietfal Cemiyeti Umumî Merke zine çocuklann kaçar aylık olduklarını bildirdikleri takdirde kendilerine bu nıektuplar posta ile bedava gönderilir. Ticaret itilâfınm bugün imzası muhtemel IBirtnci sahifeden mabaiti rasındaki bu müzakerat çok ilerlemiş ve esaslı noktalar taayyün etmişh'r. Mü zakereler ew».snda şayet Bulgaristan kabul olunam'vacak metalip serdeder veya ihtiyatî kayitler ileri sürers; misak sadece Türkıye ile Yunanistan «ras nda akted'lecektir. Hariciye Nazın M. Maksimosım avdefa'ne intizar edilmesi müzakeratta her hangi bir müşkülâtin mevzuu bahsolmasından değil, sırf Balkan misakı etrafında M. Maksimosla görüşmek arzusundan ileri gelmiştir. M. Maksimosun avde tinden sonra Ankara seyahati tarihi de tesbft edilecektir. Estia gazetesi, bu itilâfm Türk Yunan tesr^ki mesaisinde yeni bir bağ ve iki millet arasmdaki münasebatm inkişafında yeni bir terakki olduğunu söyliiyor. Hükâmet gazetesi diyor ki: «Türk • Yunan samimî dostluk ve sıkı tesriki mesaisinin istinat ettiği temellerin rnemnuniyet verici bir tarzda tahkim edfldiğini görmekten mütevellit sevincimizi izhar edebiliriz.» ŞAKAVET: Yol kesen hırsız, ŞEHADET Gordügünü, blldigini söyliyen, ŞEHİR: Büyük 11, ŞEKİL: Biçim, ŞENAAT: Çok çirkinlik, kötülük, ŞEVK: Yürekten lstek, ŞEVKET: Korkulan büyüklük, ŞlkAYET: Güçsüzlüğünü, haksızlığı söyliyen, ŞEK: Parça, ŞUH: Oynak, ŞUKRAN: Vergi sevlnci, ŞÜMUL: İçine alma, ŞEK: Belli olmıyan. A. Kavağı 42 inci mektep muallimleri ŞAKAVET: Soygunculuk, haydutluk, ŞAHADET: Görmüş olma, görme, gör düğünü söyleme, gözle görünen nesne, tan n yoluna ölme, ŞEHİR: Tanınmış, ay, (kasabanın büyüğü şehir Türk malı ol du), ŞEK: İşkil, ŞEKİL: Taslak, biçim, yüz, ŞENAAT: Asagılık, bayağüık, ŞEVK: İstek çokluğu, ışık, ŞEVKET: Yüceleşmek, ŞIKÂYET: Çekiştirme, kötülügünü söy leme, ŞIK: Süslü, giyimll, parça, türlu, (önce), sonra, daha sonra), ŞUH: Oy nak, güzel, şakrak, Sldüren eriten, deli edicL Çamlıoa: Celâl Etem *•• ŞEKAVET: Haydutluk, yol kesme, yaramazlık, ŞEHADET: Tanıklık, göze görünen, ŞEHİR: Şar, bir ay, ŞEHİR: Bı çak veya kılıcı caydaf^ından çıkarma (cay^ dak), (kın, kılıf demektir), ŞEK: BelU olmıyan, ŞEKİL: (Şekl): Biçim, kılık, ŞENAAT: Çok çirkin, çok kötü, yakışmıya cak is, ŞEVK: Taşkın Istek, ŞEVKET: Büyüklük, yükseklik, ŞİKÂYET:Sızlanma, çe kiştirme, kovuculuk, ŞIK: (Şıkkı): İşin herbiri, iki yandan biri, zorluk, ŞUH: ŞAkacı, oynak, fıkırdak, ŞÜKRAN: İyilik, bilme, ŞÜMUL: Kaplayıp örtme, içine alma. Eyüp 36 ıncı mektep muaUlmi İ. Hakkı "La Republique,, gazetesi Bayramda bulunanlardan Blr gurup Kıymetli Belediye reisi Hafız Bey talebeye yardımcı adamlar vermek suretile alâka gösterdi. Kızılırmak kenanndaki söğüt ormanlarma bes altı bin ağaç daha ilâve edilerek kasabaya dönüldü. Kaymakam Nurettin Beyin çok ehemmiyetle takip ettiği ağaç bayramının bütün köylerde yapılacağını memnuniyetle isktim. Ahmet Lutfi Daimî sergiler ve ticaret odaları Atina 5 (Hususî) tki memleketin ticaret sahasında teşriki mesaisinin daha fazla ilerlemesi için Atinada bir Türk • Yunan ticaret odası tesis edîlmis ve bu odanın riyasetine M. Zalokostas intihap edilmiştir. Bugün vaki olan davet üzerine Türk murahhaslan Piredeki fabrikalan gezmişler ve Yunan sanayiinin teralddsini takdir ebnişlerdir. Atina 5 (Hususî) Pire ticaret borsasında Türk mahsulât ve mamulâtının daimî bir sergisi bulunması hakkmda Türkiye ticaret miimessili Halil Mithat Beyin teklifi kabul edilerek buna mukabil tstanbul ticaret ve zahire borsasında da Yunan sanayi mamulâhnın daimî bir sergisi bulunacaktır. Gümriik ittihadı teşebbüsü Atina 5 (Hususî) Mevsuk bir membadan alman haberlere göre M. Çaldaris ve M. Maksimosun Ankara seyahatleri sadece bir eseri nezaket olmayıp siyasî bir maksadı istihdaf et mektedir. Bu seyahat esnasmda ileride zuhor edecek ihtilâfian sulhan hallet mek için bir mukavele aktedileceği gibi iki memleket arasmdaki gümriik itti hadmı temin edecek bir gümriik tarifesi de yapılacakhr. makta olan ağ<tc dikiıie cukuria'ı bir kolordunun açılmıs ve serpilmis mubarebe siperlerini andırıyordu. tki üç bine varan halk üçer beşer ağaç dikmeğe uğrasıyor, bir taraftan da davul ve zurna ile gençler millî oyunlar oynuyordu. Mektep talebeleri ve hocalan götürdükleri ağaçlan çok muntazam bir sıra ile dikerek bir mektep orman bahçesinin esasını kurdular. Muhterem müşterilerine bir kolaylık olmak üzere Beyoğ • lunda Asmalımesçitte Şeh bender sokağında 6 numara h (Neotera) gazetesi idare sindede geç vakitlere kadar ilân k^bul eder. Bu idarehanede Bali Beye müracaat edilebiIir. KAR1LER1MİZE KOLAYLIK: Karacasu'da iaşe edilen yetim vatan yavrulan Karacasu cHususî» Yetim çocuklan himaye heyeti 41 yav ruya bu sene de her gün sıcak öğle yemeği vermiş ve bayram lık giyecekleri ni temin etmiş tir. Belediye ta raf ından sıhhî ve fennî sekilde bir Yetim çocuklara öğle yemeği yerüiyor mezbaha yaptı nlmaktadır. her hangi bh* vukuattan bekçiler a* Kazaraızda bekçi teskilâtı nok demi malumat beyan etmektedîrler. sandır. Bir mahalle için bir bekçi Bu suretle halkın bu is için vermek intihap edilmis ise de bu teskilâtla te oldnğu paralar boyuna gitmektedtr. maksut gaye elde edilemiyecektir. Mahallede yapılan bir hırsızlık ve Fahri Aylık abone Hususile vilâyetlerdeki bir çok karOerhniz gazetelerini munta • ty»?ı»n kendi adreslerine alabü • mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedirler. Bu aziz karOernı arzulannı yerine getirmek üzere Cumhuriyet için aylık abone usulu ittihaı etmeğe karar verdik. Ay • hk abone bedeli yahuz Imza gecikecek mi? Atma 5 ( A . A . ) Gazetelere na • zaran Türk Yunan ticaret itilâfnamesi M. Maksimosun avdetinden sonra itnza edilecektir. Bir ziyafet ve nutuklar Atina S (Hususî) Dün aksam Atma ve Pire ticaret odasında Türk murahhaslan şerefine bir resmi kabul tertip edilmisb'r. Ziyafette nazırlarla fırka reisleri ve yüksek tabakadan pek çok zevat ve ticaret ve sanayi erbabının en ileri gelenleri hazır bulunmuslardır. Türkiye Hariciye Miisteşan Numan Rifat Bey resmi kabulde irat edilen nutuklara cevap vererek istihsal edilen hayırlı neticelerden doğan müşter^k sevinci hararetli surette ifade etmiştir. Türk Müstesarmui cevabı hazır bulu • nanlar üzerinde pek iyi bir inb'ba bırakmış ve hararetle alkışlanmışfar. Murahhaslarımızı davet Atina 5 (Hususî) Yunanistan meclisi meb'usan reisi tekrar mesaisine başhyacak olan meclisin ilk içtimamda bulunmalarmı Celâl ve Numan Beylerden mektupla rica eylemista'r. Türkiye murahhaslan bu daveti kabul etmislerdir. 150 kuruş... tan ibarettir ve tabiî peşin olarak gönderflmek lâznndır. Bu usul idarece fazla mesafyi icap eden külfetli bir mesgale olduğu için abonelerinîn inkıtaa uğramamasını istiyen karilerimizin paralannı idareye vaktinde yeri • şecek veçhile döndermekte devam elmelerj iktiza edecektîr. Yunan gazetelerinin neşriyatı Atina 5 ( A . A . ) Tekmil gazeteler Türk Yunan ticaret itilâfmdan memnum'yetle bahsetmektedirler. Üsksdar Hâ!e sinemasında Orta Mektepten Emil ve arkadaslan Üâveten: Dünya havadisleri. Duhu liye 15 kurus.