ammmm ' C tMftttkiil • : . • Ev kadını nasıl yetişir? İKÜİI jfâjmfm Mm !•• • •••• Maarif ifleri: :••.••••.•• tzmir Cumhuriyet Kız San'at Enstitüsü memleketin iftihar edeceği bir hale geldi Büyüklaçin her cihetten imrenilecek halde...v Nümunelik bir Anadolu köyü • v Yeni tedrise dair Bir kaç söz Bayramm birinci güoü aksamı çıkan «HHâliahmer» gazetesinde M. Gayur Bey arkadasım «fazla yüklenın»yelim» diye bir yazı yazdı: Bir orta mektebm birmd smıfmdan bir çocuk, muallimimn verdigi riyaziye meselerini halledememis; meseleyi bir de Gayur Bey görmus; bu yasta, bu derecedeki bir çpcuğun böyle bir meseleyi halledem»yecegine hükmetmis, bu güç ( ! ) me»eleyi, bir de suraya geçireyim: «Alfa metre yuzn, dokuz metre derinGgi olan bir arsa üzerinde bir ev yapacağn. AJ| katta bir mutfak, bir halâ, bir kiler ve iki oda sdastıracağız. Ustünde üç oda, bir halâ, bir kiler olacak. Bu evin 1 /50 mikyası ile haritacun çntiniz ve masrafuu hesap edtniz.» Şimdi bu meseleyi yapabümek için, hiç obnazsa liseyi bitirmiş ohnak lâzm degfl mi? tlk mektepten benfiz çıkmıs, orta mektebm birinci smıfmda oku maga ancak altı yedi ay başlamış olan bir cocuk bunu nasıl yapar? Şüphem, eski idadflerden, yahut liselerden yetismiş olaıdarm bu meseleyi güç bulmalannda şaşuacak bir sey yok. îhya edilen hastane? Tahsisatsızlıktan kapanma tehlikesi geçîren Ereğli memleket hastanesi asrî şekle girdi îzmir Cnmhurlyet Kıs Ban'at Knstltusfl talebelerl ve çay sly&fetinde traltmanlar tzmir «Husasf» Birkae a«ne evvel •ehrimizde sepet ve çiçek mektebi olarak vücude getirilen muessese, Maarif, Vekâletinin meslek mektepjerine atfettiği hasiMÎ ehemmiyet sayesinde bu sene «Comhuriyet kız san'at enstitüsü» n« tahvfl edümistir. Enstitünün bir sömestr zarfmda kızlannuza öğrettigi ders .ve san'atlan göstermek üzere roektep müdürlügü tarafmdan tertip olunan çay nyafetinde hazır bulımanlar, bn jgües» sesenin memlekete ifa edeceği hizmet. ler hakkrada vazih bir fîkir edJnmis o* loyorlar. Mektep programlarmm btihdaf et • tiği gaye, genç lazlanmızı »»m feababna fore tam manasue hanrian • mış bir hayat kadmı yetiştirmektir. Umumî mahunatla beraber san'at ve ev hakkmda lâznn olan bügiler, üç ecnebi lisam, «metî olarak yemek pisirroek, reçel ve konserve yapmak, pastalar hazırlamak, müketnmel bir »urette biçlri, dikiş, naiaş, kadın şapkacılığı ve buna mumasil isleri öğretmek; programm ana hatlarmı teşkü ediyor. Atinin anneleri olacak harum kızlanınızın müketnmel bir ev kadını olarak yetişmeleri için, bu yâksek müesseseden istifade etmekte oldnklan büyük bir sevinçle görülmektedir. kSyünden Vı görtoüş Çorum (Huıu >t muhabirimiz d e n ) ViUyeti • mizde mevcut nahiyeler arasmda köy kanununun tafe büu ve iyi neticeleri hususunda Yen Çamlıca nahiyesi en bafta göze çarpar. Nahiyede asayiş ve emniyet pek yerindedir. Otuz köyü bulunao bu nahiyede dört Yeni Çamlıca nasenedenberi mü hiyerinm çalıskan dürlük eden Sadık müdürii Sadık Bey Bey zamanında ancak flç cürmu meşhut vak'ası olmuştur. Nahiye dahilinde alb ük mektep vardır. Fakat bu mektepler öyle mmtakavt bir vaziyettedir ki otuz köy çocugu hiç bir •danfaya uğramadJrtan bu mektep • • lere devam ederler. Köy misafirleri, diger köylerde ol • duğu gibi gelifi güzel bir halde karşı • lanmaz. Her köyde misafirleri rahat ettirmek ve onlarm ahvali, hüviyeti 3e meşgul olmak üzere bir heyet mevcuttar ve misafir, şahulann değil köylü nündür. v. Bağlan, kiraz afaçlan pek bol olan bu nahiyede kendir, afyon ve pirinç te eküir. Kendirlert bilhassa bu havah'de pek meshurdur. Köy aralannda dört tekerlekli vesaiti nakliyenin senenin her mevsim ve her aymda işliyebileceği yollar vardır. Nahiyede en çok nazan dikkati celbeden «Büyüklaçin» köyüdür. «Büyüklaçin» de köy sandığı tarafmdan köyü ikiye ayıran geniş ve muntazam bir cadde açılmıs, kaldınm fersiyab ikmal olunmushır. Narlı kariyesinde de yeniden ve halk tarafmdan Maarif Ve kiletinin krokisi mucibince bir köy mektebi binası yapılmısbr. Köyde muhtara mahsus bir köy konağı vardır. Köyün bütün isleri için bu konakta çalifüır. Köyün Himayeietfal, Hilâliahmer cemiyetleri ve Halk Fırkası şubesi bu konakta ayn ayn odalar ifgal ederler. Köyün aynca tasarruf sandığı var • dır. Bu tasarruf sandığı köylüyü mürabahacılara karjı korur. Emre Hasan Z. D. Çorumda yol faaliyeti Vilâyet yollarînin ikmali için Nafıa idaresi hummalı bir şekilde çalışıyor Bir de iki yıldanberi orta mekteplerin bu smıfmda okunan «Riyaziye Bilgisi» adh kRabra 252 mci sahifesindeki 47 rakamlı temrinlere bakalım: «I. Asağıki resimlerde göriildüğü gibi 3d katlı bir ev plânrnı yapmak içkı mtmarm kuDandığı mikyası tayin ediniz. «2. Esas binanm altmda 2,5 metre derinlflrte bir mahzen yapüacaktır; bir metre mâcâbı 80 kurusa yapddığma göre v« «eminin eb'adı 10,5X8,5 metre olacagma nazaran bu mahzenin kaca Çikacagraı heMp ediniz. «3. Kabul MJonano, oturma odasnu ve yemek odasım 1/8 iç kalmlıgmda kuru tahta 8e doaemek istenmektedir; bin metre makâbı 36 bVaya almdıgma şe % 25 ziyan olunduğuna göre bu dösemenm kaca maloldugunu hesap ediniz. «4. Zemrni 9,75X7,5 eb'admda olduğuna göre mahzenin metre murab • b n 1,24 ten çimentolanması içm verilecek parayı bulunuz. «5. Yukanki resimlerden birincisinin Bç defa büyük bir nukyasOe plânnn resmedmiz ve isterseniz pantograf kullanmız. , «6. Ikind resmi de altı defa büyâk bir micyasla büyültünüz; istersenk pantograf kullanınız.» Şimdi ders arasmda bu meseleleri halleden bir çocuk, yukanki meseleyi kendi kendme halledemiyona, kabahat kimdedir? Programda nn, kitapta mt, muaHimde mi, çocukta mı? Büirsink ki bu turra meselelerin haffine yanyan bügiler, d e n içinde çocuga verflıtristir. Son iki meselede pantograf denflen aletin kullanılacagı söylendiğme göre, çocuk mektepteki amel! derslerde bu aleti kullanmağı da öğrenıra* bulunu yor demektir. tstanbul orta mektepie • rinde pantograf aleti yoktur, denüe mez; birinde yoksa, ötekmde vardır. Mektepler birbirlermin aletlerinden istifade edebilirler. Bugünkü orta mekteplerde riyaziye bîlgisi, eskki gibi degildir. Eskiden çocuklara verilen riyazî bilgüer, hemen macerret bilgderden ibaretti; çocuk, bunJan anlamadan, güçlükle öğrenebiKrdi. Bakınız, bugünkü riyaziye bilgisi kitabma nasıl baslanıyor: «Ev hesaplan, kasa hesabı: Ev idaresi besabı, yüzde hesaplan, yüzdeler ve kesirler, hava gazi saatleri, elektrik saatleri, üç mühim yüzde meselesi, masraf hesaplan, aile bütçesi.» Sonra sıra Oe «mağaza hesabı, çiftlik hesabı, sanayi hesaplan, banka hesabı» geliyor. 171 mci sahifede hesap bahsi bib'yor, hendese başhyor, amelî bir biçknde süriip gidiyor. Halbuki, iki yıl önceye kadar orta mekteplerde, riyaziye, 3k mektep te okunanlann tafsillicesi idi; çocuk tekrar, «tadat ve terkim» ile «amali erbaa» 3e, «kesri âsari ve adi» ile, «nisbet ve tenasüp» ile uğraşıp duruyordu. Yeni biçimin anlaşılamaması, mü • cerretlerle ugraşmamn verdigi kötü alıskmlıktan başka bir sey değOdir. Mek tepferimizde tedris baştan aşagı de • ğismiştir. Mektep, bugiin, çocuga hayatı öğretmege, çocugu hayata kıbbak et • tirmeğe çalışıyor. Onun ne yapmakta olduğunu bflmeden ulu orta tenkide kalkıtmak doğru olmasa gerefctir. Mekteplerimizin noksanlan yok degildir; ama bu noksanlan büyük görecek sırada mıyız? Yeni mektep, canlı ve canstz bir çok vasrtalar istiyor, bu vasıtalar bir günde, beş günde tamamlanamaz. Yeter ki iş, yannki nesli, bugünün icaplanna göre yetiftirmek için çalısmak olsun. Cumhuriyetin mektep leri, biçfan, yol ve program ra'barfle en medenî memleketlerle boy ölcüşebilir; noksan olan vasıtalan tamamlamak için çalışıldıgmı görmek, bizhn için derin bir sevmçtir. KÂZIM NAMl Karadenlz EregUsl memleket hastahancslnln sertabtbl Hftdi Bey ve hastahanenln çalıskan has tababdlan Karadeniz Ereğüsi «Hususî» Bina PohUmik defteri kaydinden 410 ha* tanm moayene ve tedavi edildiği anlave mevkii itibarile çok mükemmel olan şılmaktadır. Haftada iki defa urnumı Ereğli hastanesi dört ay evvel, tahsis muayene ve tedavi yapümaktadır. Moedilen paranın azlığından, elde mevcut ayene günleri adetleri 100150 den fazlt esya ve edevatı fenniyenin noksanlığınhasta müracaat etmektedir. Zonguldak dan kapablmak isteniliyordu. Fakat kazalanndan ve Bolu vilâyetinin Ereğhastane hekimliğine tayin edilen operaliye yakın nahiye ve kazalanndan araetör Dr. Hadi Bey hasatneye hayat ve liyat, tedavi için gelen hastalar memnohareket vermiştir. Hadi Bey kendilerile niyetle dönmektedirler. Vilâyet bususî birlikte alman hemsire ve hastabakıcıbütçesinden yeni sene için fazla para alara 3 ay gibi kısa zaman zarfmda jjasta yınnak suretile vesaiti fenniye ve yatak bakımmı öğretmiştir. Bugün dahilî niadedi çoğaltılacaktar. Operatör Hadi B. zam ve intizam ve temizliğin en lüks bir hemsire, 3d hastabakıcı, bir badem» ile hastane umurunu tedvir etmekte, ve mükemmel vesaitle çalışan hastaneyokluk içinde varlık yaratmak aznale lerin muadili olduğunu söylemek vicdan geceli, gündüzlü çalısmaktadu1. borcudur. Amerikada Bartında buhran Vatandaşlarımızın verdi Yumurta ihracatı bu se • ne daha çok azaldı gi jgüzel bir müsamere Bartın «Hususî» Bartm'm iktı«adiyahnda mühim bir mevkii olan rumurta ihracatı ecnebi memleketlerin ithalâtı tahdit etmesi yüzünden şiddeli bir buhran geçirmektedir. Her sene vasatî on bin sandıkta bir buçuk milyona yakın yumurta Ihraç ©dryorken bu sene bu miktarra çok düşeceği anlasılıyor. Hükumetimizin aldığı ciddî tedbirlerle bu ihracatımızın da norroal bir şekle gireceğine şüphe yoktur. Bu nrüna«ebetle îktısadiyatımızla alâkadar diğer bir meseleye temas etmek »terim. Yumurtalann istifi ameliyesinde kullanılan talaş Avrupa'dan gelmektedir. Bu talaşlar guya istihlâk edilmiyerek aynen Av • rtıpa'ya iade erfiliyormuş gibi gümrük resmi de dahil olduğu halde her türlü rüsumdan muaf tutulmaktadır. Halbuki bir defa ambalâjda kullanılan ikinci defa kullanılamıyacağı için istihlâk ediliyor demektir. Beher balyası yedi sekrz lîraya mal olan bu lalaşlardan yalmz Bartın'cîa senede bin balya kadar isthSlâk ediltnekte olmasına göce gene yalnız Bartın'dan yedi sekiz bin liraraız Avrupa'ya gidiyor. Daha garibi şudur ki talaş istihsali maksadile üç, dört kereste fabrikatorlarınuzın bir çok masraf ve emeklerle getirdikleri makmeler kurulu ve fakat muartal bir halde durmaktadır. Burada istihsal edi • Ien talaşlar guya rutubetli olduğu için yumurta istifine elverişli de gilmiş; bu menfi propagandayt yapanlar bu yüzden ko<laylıkla servet sahibi olan nrutavassıt bazirgânlardır. Eğer hakikaten talaşlanmız rutubetli ise bunun ıslabı hiç te güç bir iş değildir. Nkekim bir Alman gurupu memleketimizde bîr talaş fabrrkası tesisi için uğraşıyor. Memleketimizin orman mıntakala • rında müteaddit kerevte fabrjka * larımız vardır. Bu fabrikalanmıza birer de talaş makinesi ilâve etmek suretile maksadın temin edilmiş olacağını alâkadarlar söylüyorl«.r. Her halde memleketimizin tktısadiyatile yakın alâkası olan bu talas njese lesinin İktısat Vekâletince nazan tfikkat* ahnacaği ümit ediliyor. 5a mi Kiâlınnak uartünde tamlrl blten Ta»koprn «Köçedeki Çorum Nafıa Başmü hendld Nuarat Beydlr> Çorum (Hususî rnuhabirimizden)Havalar açıbp topraklar ısmmağa baslaymca vDâyetimizde de yol faaliyetine geçOdL Çoraman nafıa basmühendisi Nusrat Bey götterise ehemmiyet veren memnr değtl; iyi, faydab if yaptığı zaman vicdan huzuruna kavusan bir m* sandır. Şimdi teftiş verecek bir kumandan gibidir. Amele islerile, yol meselelerile, yollarda çalışacak olan makinelerle uğraşıyor. Her gün bir kaç kere hu«usi muhasebe müdurünü ziyaret eyler. Belli kî para meselesi de var... Vüâyethniz, yol cihetinden hayli flerde bir vilâyettir. Otomobiline binen vaH, istediği zaman vilâyetm her hangi bir aoktasmda hanr bulunabilir. Kıs, kar, çamur bn anuya mümaneat etmek iktJdarmda olmıyan kuvvetlerdir. Yollanmızın umumî tulü 8 4 9 + 6 6 8 kilometredir. 4 2 4 + 1 9 kilometresi imalâfa »maiyelidrr. Yani bu kadar kısmmda köpröler, menfezler vardır. Adi yol halinde 198 kilometrelik bir knım vardır. Bu noksan knmm mşası ve aradaki tamire lüzum hâsıl olan yerler bu çahsma senesinde yapılacaktnr.. Bu buyük masraflara ve değerli kafalara ihtiyaç gösteren yol işi, bedenî mukellefiyet işini pek tevmiyor. Vilâ yetimizde yol parası senede bes liradır. Bedeni mukellefiyet usulü kaldmlarak yerine nakit muameleri bashyacak o • luna yolianmu daha kolaylıkla ve daha esash bir halde tamamlanabilir. Vflâyetimizde tarihî ve bedü kıymeti haiz 456 aene evvel yapılmıs 250 metro uzunltığunda on beş gözlii Kızıhrmak üstünde «Koynnbaba» isminde tastan bir koprâ vardır. Osmancık kasabası tarafındaki üçüncii gözü harap bir hale geldiğinden tamir edildi. Osmancık • Tosya yolu üzerinde 52 metro açtklıgında tahta bir köpru de yapıbnıstır. Bu koprünün istni de Beygirdoglu köprüsüdür. Silmdir maJdnelerinde çahşan ma kinistler; çalıskan, tecrübeli ve ferağati seven san'atk&rlardır. Kendileri basmühendislerini ve fen memurlarmı; fen memurlarfle başmuhendis te kendilerini sever. Emre Hasan MüSamerede lnglltece blr konferan/verefı vatandaşımız Hatice Hanım Amerikada Whhıng sehrinde bulunan vatandaşlarımızın teşkil ettikleri Himayeietfal cemiyeti şubesi tarafmdan çok güzel bir müsamere verilmiştir. Müsamereye, bu şehirde bulunan bütün Tiirkler ve müslümanlar gelmişlerdir. Müsamere mahalli Türk ve Amerika bayraklarile süslenmiş ve tnızika Türk millî marşuu çalmıştır. Amerikadaki vatandaşlanmızdan Zülfikar Ef.nin kerimesi Hatice H. tarafmdan ingilizce olarak gayet güzel bir konferans verilmiştir. Hatice H. konferansında Türk vatanmı kurtaran Gazi Hz.nin tercümeihallerini ve büyük mücadele senelerinde yaptığı harikalan anlatmış ve bu genç hanımın sözleri dakikalarca devam eden şiddetli alkışlarla karşılanmışhr. Bir fitim rejisörü Anadolu'da tetkikat yapıyor Aydın (Hususî) Fransız filim şirket sermayedarlarından ve mü " dürlerinden M. Berre buraya geldi. Çakırcalı Mehmet Efendmin hayatı hakkmda son günlerde bir filim senaryosu ve romanı yazmak üzere mühim vesaik toplamış olan Vedat örfi Beyle görüstü. M. Berre bu seyahatinin, sirketin Türkiye'de çevireceği bir filim t » t kında olduğunu, şimdilik fazla izahat veremiyeceğini söyledi. M. Berre buradan Ayvalığ'a gidecektir. Bursa'da hozacılığı teşvik için konferanslar verilecek Bursa «Hususî» Halkı kozacılığa teşvik için bu sene de enstitü müdürii, borsa komiseri ve Ticaret odası azalarından mürekkep bir heyet vilâyet merkezine yakın EöylerIe kazalara gidecekelr ve buralarda konferanslar vererek halkı tenvir ve hşat edeceklerdir. Mandıra köyünde okuma gayreti izmirde bir detine varmış! Ahmet kaptan isminde birisi tzmir vilâyetine müracaat ederek Izmirin bir yerinde asan atikadan ıtıühtn miktarda altın para bulunduğunu bu defineyi bulmak için hükumet tarafmdan hafriyat yapılmasını söylemiştir. Ahmet kaptan, gece gün* düz hafrikat mahallinin muhafaza altrnda bulundurulması, iki hakem. tarafmdan hafriyata nezaret edil mesi, kendisine hiç kesmeden yüzde 30 ihbariye verilmesi kabul edilmek sartile definenm yerini söyliyeceğini bildirmif iae d« bu teklif kabul edilmemistir. Çünkü resmî daireler hafriyat masrafı ihbar eden tarafmdan verilmek ve bir sey bulunursa yüzde on ihbariye verilmek sartile hafriyat ' Alpullunun Mandıra kpyünde çalıakan iki genç muallim vardır. Ken yapılmasına müsaade etmektedirler. dilerine vcrilen kuçük yavrulann h«r cihetçe iyi yetişmesi için çok Defineyi ihbar eden zat, bu »artlarla definenin yerini haber veremiyece • çahşmaktadırlar. Kendilerini takdiren, talebelerile birlikte çektirilğini bildirmiş ve çekilip gitmiftir. Kuyuda ölen adamcağız Urfada bıçakçı mahallesinde otu" ran Abdurrahman Efendi, evinin kuyusunu temzilemek için beline bir ip sanp kuyuya inmiş ve çamur Iarla, taşlan yukarıya çektirmeğe başlamıştır; fakat çekilen taşlann ikisi ipten kurtulduğundan a " damcağızın başına düşmüşiür. Ab • durrabman Efendi derhal ölmüştür. Yeni Bursa müftisi Bursa «Hususî» Idaresizliği yüzünden Bursa hâdisesine sebebiyet vecmekle Çorum'a sevkedilen sabık Bursa müftisi Nurettin Efendiden münhal kalan müftilik, şimdiye kadar vekâleten idare edili yorrfu. Bugün umumî meclis salo nunda toplanan Belediye meclisi azalarile vilâyet idare heyeti azaları ve Lmamları namzet gösterilen ze vattan ve bugüne kadar müftilik vekâletinde bulunan Kavala'h Mehmet Ali Efendiyi müfti intihap et • mişlerdtr. Bir saz şairi feci şekilde öldO Muş ve civaeında halk tarafm dan pek sevilen bir saz sairi, karlar altmda kalarak vefat etmistir. Allahverdi Efendi ismindeki bu şair Tirkâvank köyünden Muşa doğna yola çıkmış ve bir daha görünme • mişti. Son günlerde karlar erijrin » ce cesedi bulunarak defnedümiş • tir. miç resimlerini dercediyoruz.