Camhartyet '• İfci Yuzlîi KJZ Yizun: MARTA MAK KENNA Çevıren: ABİDİN DAVER |l Şehir ve memteket haberleri y , ^ ^ ^ ^ . Lâhi'de mühim bir konferans verecek Siyasî ıcma Dörtler misakının akıbeti 13 Nisan Sahte 100 liralıklarjM. Mahkemelerde Ahmet Reşit Bey Yeni araştırma ve tevki 11,000 dava var! fat yapıldığ, doğru değil... Y Polis tarafından sahte yuz liralıklar meselesi etrafındaki tahkikata devam edilmektedir. Bu meseleden dolayı ye niden bazı yer'erde arastırmalar yapıldıgı ve Şerefettin Efendi ismjnde biri nm nezaret altına alındığı hakkında akşam gazetelertnin verdiği haberlerin doğru obnadığı anlaşıhnıştır. Alâkadar makamlar bu sahtekârh • ğın izleri iizerinde ehemmiyetle yiirü • mektedir. Filhakika bundan bir hafta evvel Şarkı Karip Ticaret Banka% veznesinde bir sahte yüz liralık bulunmuş fakat bunu getiren müşteri henüz tes bit edilememiştir. Polisçe yalnız bu banka veznedar ve tahsildannın malu matma müracaat edilmiştir. a b ] z 1 Gizii odada alevler ve kurşunlarla korkunc bir mücadele «...Metruk evde, içine saklandı ğımız gizli odadan çıkmak ve kaç mak lâzımdı. Caddeden konuşa konusa geçen Alman jandarma devri yesi hayli uzaklaşmış olaa gerekti. thtiyaten be* dakika daha bekledik. Sonra, odanın, al«lâde kapılar gibi yana doğru değil, fakat ortasnvdaki millere istinaden yukansı asağı doğru eğilmek, aşağısı yukarı doğru gelmek «uretüe döşemeye ve tavana muvazi bir surette açılan ufkî kapı sını altmdan yukan doğru kaldınp açtık. Evvelâ başçavuş Timmins çömelerek kapının altından geçti, bu gizli ve garip kapı, duvarın icine yapılmış yük gibi bir yere açılıyordu. Her taraf kapkaranlıktı. Ondan sonra yükiin kapısını açıp dısan çıkacaktık. Yük kapısının, açıldığım paslanmış rezeleri üstünde gıcırdıyarak dönüsünden anladım. Birdenbire almanca okkalı bir küfiir ve arkasm dan boğazdan gelen kalın bir se«in gargara eder gibi: Kim var orada be! Şeytanmı sın? Nesin? Dur! Diye bağırdığını duyduk. Timmins, yük kapısını şiddetle geri çekip kapadı ve sürüne »ürüne gizli kapram altmdan geçip yanımıza geldi. Alt tarafma aşağı doğru ellerimizle basarak gizli kapıyı kapattık ve sürmelerini sürdük. Timmins yavaş bir sesle: Yük kapısını açınca, odada iki Alman jandarmasile bunm buruna geldhn. Az kaldı, heriflerin kuca ğına düşüyordum, dedi. Başçavuş nefes nefese kli. Bu esnada, dışandakilerin yükün kapısını açma ğa çalıştıklannı ve bir sürü küfürler ederek: Aç! Aç! Diye b&ğırdıklanm duyduk. Timmins içeri kaçarken bu kapının da anabtannı çeviriverroişti. Maamafih kapı sağlam bir şey değildi. Bir an sonra, çahr çatır kınldığını duyduk. Yük kapısı kırflınca dışardakilerden biri içeri girerek yük ile bizun sak landığımız gizli odayı birbirinden ayıran kaplamaya tüfek dipçiğile şiddetle vurmağa başladı. Bir yandan da küfür ediyor ve: Aç! Aç! Dotnuzoğlu domuz aç! diye bağrnyordu. Sonra, birdenbire ses kesildi. Biz, ne olduğunu anla tnağa vakit kalmadan: Şırak, şırak! Diye iki ses ve arkasından iki çatırdı duyduk. Hay Allah belâlanm versin, ates ediyorlar. Hapı yuttuk. Kaça cak yer de yok. Allahım sen bizi muhafaza et! Onbaşı William hem bu sozleri söylüyor, hem de beni karanlıkta belimden yakahyarak kendiısile beraber yüzükoyun yere yatırıyordu. Timmins de bir köşeye büzülmüstü. Şimdi Alman jandarmalan, kapla tnanın öte tarafından basıyorlardı kurşunu!.. Kurşunlar, tahtalan delerek basımızın üstünden geçiyordu. Yere yattığımız heriflerin akıllarma gelip te tüfeklerinin namlılannı a aşağı doğru iğerek ateş ederl«rse, eninde sonunda, birer kurşun yiyeceğimiz muhakkaktı. Sürüne sürüne, gizli odanın kur simlara daha az maruz bulunan köçisine doğru gidiyorduk. Timmins Ibağırdı: Will piponu söndür! Bu ihtar geç kalmıştı. William'm hiç ağzmdan düşürmediği kocaman piposu bir kurşun isabetile parçalanmış ve içindeki ateşli tütünler, gizli odanın zeminindeki sanıanlar ve kuru otlarin üstüne dtişmüştü. Bir an içinde bu samanlarla otlar tutuştu ve odanın zemmi alevler içinde kaldı. Son dakikamızın geldiğini zanne derek müthiş bir çığlık kopardım. Şimdi artık William ile Timmins odanın içinden geçen kurşunlar a e hemmiyet bile vermeden ayaklarile yangını söndürmeğe çalısıyorlardı. Fakat gizli odanın zemini, oraya saklananiara yatak hizmetLni gör • sün diye doldurulmuş samanlar ve otlarla örtülü idi. öyle bir iki tekme ile bu kuru otları söndürmenin imkânı yoktu. Odanın ortası, artık çayır çayır yanıyor, dumanlar bizi boğmağa baslıyordu. H&raret tahammül edilmez bir hale gelmişti. Gizli kapıyı açarsak Alman jandarmalarının kurşunlan bizi hak • lıyacakb; açmazsak diri diri yanacağımız muhakkaktı. Birdenbire aklıma geldi. Bağırdım: Odanın bir kösesinde, döşeme tahtalannın arasmda bir kapak var. Samanların albndadır. Onu bulunuz! William ile Timmins, deli gibi saldırarak bu kapağı aramağa basla dılar. Ben de bulunduğum yerde ellerimle ayaklarımla otları îterek bu kapağı arıyordum. Bu mel'un kapak bir türlü bulunmuyordu. Dışarıdaki Alman jaadarmalar, küfür ve kurşun yağdırmakta devam ediyorlardu Fakat yangının alev ve dumanlan onlarm kiifürlerinden de, kurşunlarından da bin kat korkunçtu. Bir an, gizli kapağı bulamıyacağımıza hükmederek bu cehenn«mde canlı c&nh kebap olmaktamsa kapıyı açıp Alman'lara teslkn olmağı dOşündüm. Odanın bir köşesinde çömelmiş, samanları ve otlan ftrlatarak kapağı anyan WilUam birdenbire deli gibi bağırdı: tşte, işte! Kapağı buldum! Bir sıçrayışta kendimi William'ın yanına attım. Onb&şı: Nurse [ 1 ] çabuk kapağı açıp aşağı miniz, diye bağırdı. Sonra, arkadaşına hrtap ederek: Timmins dedi, sen de bana yardım et, şu otlarla samanları kapıya doğru yığalım. Adamların ikisi de alevler için rfeki otlan bilâtereddüt ayaklarile tekmeliyerek, iterek, Alman'larm dipçikledikleri kapıya doğru yığ mağa başladüar. (Mabadi var) [1] İngilizce dadı, hastabakıcı ve mfl rebbiye demektlr. si 10 800 davaya bakacak Muhtelit (Türk . Yunan) mahkemesinde bugün hükumetimiz aleyhine Yunan'hlar tarafından ikame edilmiş olan 14 davaya bakılacaktır. Bu davalann mevzuu, zaptedildiği iddia olunan etnlâk meseleleridir. Ancak davacı taraf bunlan isbat edecek vesaiki ibraz edemediği için, ervelce intaç edilenler gibi bu dava ların da lehmizde neticeleneceği beklenmektedir. Muhtelit mahkemelerde en mü him davalann rüyetine mayısta başlanacaktır. Mayıs iptidasmda (Türk Belçika) muhtelit mahkemesinde Dolmabahçe sarayınm kalorifer tesisatı ile Hicaz demiryolları vagon ve lokomo tiflerine ait taztninat davalan rii yei edilecektir. Beş mayısta muhtelit (TürkFransız) mahkemesinde meşhur Çukurova davası intaç olunacaktrr. Adana'nm Çukurova çiftliğini harpten evvel isticar eden Fransız şjrketi, bu çiftliğin umumî harp e»nasvnda işgali dolayısile 18 milyon lira tazminat istemektedir. Mahkemece, meselenin hukuku âdiyeden addedîlerek rüyeti salâhiyeti dahilinde olduğuna karar verilmesi üzerine ajanımız, bu ştrketin hükumethnizle ahkâmı kanuniyeye uygun ve sahih bir akit yapmamış olduğunu ve batıl bir akit yüzünden hak iddia edilemiyeceğini mahke meve bildirmiştir. Bu defaki celsede son şifahî mürafaalar yapılacak ve karar tefhim olunacaktrr. Muhtelit mahkemelerde henüz neticelenmemiş 11,000 dava mevcutrur. Bunlann 10,800 ü (Türk Yunan) mahkemesnie, mütebaki 200 ü diğer muhtelit mahkemelere aittir. Aldığımız malumata göre, Yu nan'lılarm davalarmm ekserisi, evvelce ret ile neticelenen davalara müşabih olduğundan bunlar bu sene zarfında tasfiyeye uğnyacak ve sene nihayetinde bütün mahkemelerin dava miktarı (400) e inecektir. es>uer. OtobOsler mes'elesi Otobüslerin, vesaiti nakliye şirket lerile rekabet etmelerinin önüne geçilmek iizere tedbir alınacağı yazılmısb. Belediye rei» muavini Hâmit Bey, Be • lediyenin sadece, seyrii seferin tntiza raı noktai nazarmdan otobüslerin çalışma sahalanm tesbit ettiğini, rekabet meselesile alâkadar olmadığını, bu hususta Belediyece otobüs imtiyaznun tekemmülünü bekiemekten başka yapılan iş olmadığını söylemiştir. Belediye bahçeleri Tep^Saşı bahçesinin kira mukave lesi 13 mayısta, Taksim bahçesi mukavelesi ise 31 mayısta brtecektir. Belediye sadece Taksim bahçesini kira • lamak için muzayedeye çıkaracak, Te • pebaşı bahçesi Belediye tarafından i dare edflecektir. Bu bahçem'n bar kısmı, Darülbedayi binası müştemuatm • dan olarak kullanılacaktır. Kerestecier hâli projesı Dun Şehîr Meclisi toplanmadan ev vel Keresteciler yangm yerrnde insası mutasavver hâle deir bir ressame yapbnlan mucessem şekli Şehir Meclisi a zalanna gösterihnis, fen isleri müdü • ru Ziya Bey taraftndan izahat veril miştir. Dünku mecKs içthnaında, hâlin bi • ran evvel inşası için vâki olan teklif Biitçe Encumenme havale edilmiştir. Bu teklife nazaran, hâl 230,000 Kraya yapılacak, bu para yüzde altı faizli bir hesabı cari ile temin edflecektir. HâEn 86 dükkâm, araya geçecek kadar geniş kapılan, önünde 300 met • relOı nhhmı olacakur. tnşaat h,es ayda bitirilecektir. Ekmeklik unlar nasıl olacak? Belediye tarafından ekmeklik unlar hakkmda hazırlanan talimatname dün Şehir Meclisi Sıhhiye Encümeninde ne» ticelendirilmistir. Buna göre, ekmek • Kk unlar, memleketimizin mahsulâtı nazan itibara alınarak yüzde onu sert, yüzde doksanı yumuşak buğday unundan murekkep olacak buna mugayh* hareket eden ekmekçfler şiddetle tecziye edileceklerdir. 30,000 liralık vergi mOruru zamana uğradı 30 bm liralık bir vergi vakit ve za manile tahsil ettirflemiyerek müruru zamana uğramışbr. Defterdarlık bunun sebepleri hakkmda tahlrikatta bulun • maktadır . ' Tescir faaliyeti Ziraat Müdürlüğünce Beykoz ve Şile'de yabani ağaçlara kestanc, fırjdık, elma asılanmasına ehemmiyetle de • vam edilmektedir. lyi cins aşı kalemleri Amasya'dan, Bursa'dan tedarik edfl miştir. Vüayet dairesi bahçesine Ziraat Müdürlüğü tarafmdan 178 ıhlamur, 63 akçe ağaç, 6 adet at kestanesi dikDmiş • tir. tstanbul Ziraat Odasınca Kırkağaç'tan 100 kilo ıslah edilmiş kavun to humu getirilerek meccanen halka tevzi edflmek üzere kazalara gönderilmiş • tir. HlaaırSft® v e Kfiy çocukları geniş bir nisbet dahilinde okutulacak Maarif Vekâletinm hazırlamakta olduğu bir kanun lâvmasına Kore ilk tahtillerini bitiren köyiü çocuklan zekâ ve kabiliyetleri Hibarile seçilerek mubtelif meslek ve orta tahsil mekteplerinde Vekâlet hesabuMi leylî ve meccanî olarak okutturulacakta*. Mmtaka san'at mekteplerinde köy çocuklan için birer sube acılacakbr. MualMm mektebmde yetişen köy çocuklan kendi köylerinde muallimlik ede ceklerdir. Asiret çocıddanm okutmak için de aynca bir Iâyiha haznlanmaktadır. öğrenildiğme göre bu çocuklar için seyyar muallanlikler ve seyyar mektepler ibdas edilecektir. Dünya buhranı etratında düşünceler: II [Baimakaleden mabaiU doğru gideceğoH kabul etmeğe zaruret vardr. Memleketler buhrandan müte essir oldukça kendi kendflerini müda faa Sıtiyacile kontenjanfman usuUerini daha ziyade şiddetlendirmek istiyeceklerdir. MiHetler arasmda mübadele müskülâta uğradıkça eşya fiatlan kıyme tinden kaybedecektir. Zaten en son tahrilmde buhran bu demekti: Esya fiat • larcnın bazan maliyet fiatını dahi tut mıyan düsüklüğü. M. Kayyo'nun fen ve san'at terakkisini jtham etmesi haksız olmasına mukabil msanlar ve milletler arasmdald münasebetlerin gittîkçe yükselen duvarlarla »T^ılnrmfi V e kesümesi çok zararhdır. En iptidaî madde olarak hayvan yetistiren bir memleketin eti ve yünü ona ihtiyacı olan memleketlere değer pahalarUe satılamazsa bu memleket parasız kahr, ve diğer metnleket • lerden artık istese de bir şey safan ala miz olur. Lânmdır ki o etini ve yününii az çok kâr btrakan bir fiatla satsm da elme geçecek paralarla bir seyler satm almağa imkân bulsun. Bu noktai nazardan dünva ahvalmm pek zivade kansmiş olduğu meydandadır. Eğer toDİanacak diinya Sctısat konferansı bu düeümleri çözecek kararlara varabilirse buhranın halline imkân bulunmuş olacakhr. Filhakika mevcut buhranın sebepleri de, tesirleri de millî olduğu kadar, hatt* millî olmaktan ziyade bey nefanileldir. Buhran neden zuhur etmiş olursa olsun VıHâhare guya ona karsı koymak için fertlerden mi''etlere kadar her sahada ahnan tedbirler onu sadece daha ziyade arbrmağa hizmet etmistir. Umumî Harpten sonra ortaya çdranlrrns olan yerri devletler tahdidî tedbirlerde en üeri gidenlerdir. Dünya gene o dünya olduğuna göre demek ki buhram tevlk ve tesdit eden âmiller e s s i r değil, usullerdir, bilhassa herkesi kendi kabuğuna kaoayan ve kendi yağıle kavrulmağa sürükliyen tahditçi usuller. Yanhslığı sabk olan bu hattı harekeon îslahı lâböt "örfinövor. Fakat âc'ır' veya vanlıs şimdüd badde kadar süVüklendikten sonra birdenbire donup kapılan açmağa da knkân yoktur. Bunun için evvelâ bu hakücati an'amağa, sonra salhn usullerle yavaş yavas onun icaplarma doğru ricat etmeğe üıtivaç vardır. Burada bir kaide ola rak tahattur olunabilir ki bir mem'eket ancak ihraç etti^i kadar ithal edebilir. Naal ki bir ferdm i«tmı kabiüyeti ka zancı nisbeti ile mahduttur. Ferdm alab?eceei kredi kend'«wn istihsal ve istihlâk imkâni üe ölçüldüŞü gibi bir memleketin ithalâbm da ihracatı tahdit eder. Burada yaimz kna vadeli krediler mevzuo bahsolabilir. Bunun haricinde millî îhtiyaca cevao verecek büyük ve şamii işler millî ve beynelmBel uzun vadeli kredilere •istîkrazlara ihtiyaç gosterir. Ve iste bövlelikle buhranın asıl sebebine ve asıl ilâcma çıkılrms olur: Buhran, suüstfmal edibnH denilea fazla kredıden inbms etmisti. Onu hallehnek için artık htisnü ıstimal olunmnsına bil hassa drkkat edilecek ucuz, bol paraya, vani ercümie kîsa ve uzun vadeK krediye çare bulunacaktır. YUNUS NADİ ispençiyari müderris muavinlijji Tıp Fakültesi bpençiyari müderris muavinliğine Edip Bey tayin edilmiş • tir. Romen izcileri abideye çelenk koydular M. Musolini'nm teklif ettiği dört buyük devlet misakı, yalnn Almanya ta rafından bilâkaydü şart tacvip edilmişÖ. tngiltere de bidayette bu misakı muvafık görmüstü. Fakat nusalan Fransa ile menfaatleri üzerinde biraktığı tesirleri Fransa Enstitahfif için Musolini projesmi bir deretüsü ulumu ahce tadil etmeğe lüzum görmüş, bir rmA lâkiye ve siyasitea ile icrasım lüzumlu bulduğu tedi ye akademlsi dalâb üç devlete bildirmişti. IJmutnî kaimî kâtibi, Paris naate göre tngiGz muhtırası, îtalya BaşDarülfünunu huveldlinin tekîifkıi hayli değistirmiş, hatkuk fakültesi ta manasım kaybettirmistir. Fransa, fahrî reisi ve Îtalya Basvekilinin üeri sürdüğü tekli beynelmilel sulh fin eski şeklinden memnun olmadığı gibi bı »J tadil eden tngiliz muhtırasmı için müesses Lâda beğenmemistL j hi hukuku dü Fransa kabinesi bunun için cevabtm vel akadem'si vermekte biraz teenni göttermistir. Patüratorium ri' ris hükumeti, Musolini teklifmi, tngütri setinde buluna> Mİderris Ahmet &ejtt B Basvekilinin muhtırasını ve rnüttefüî, M. Leon tstanbul Hukuk Fakültesi huLehistan'la küçük itüâf devletlerinin fi' kuku umumiyei düvel profesörü Ah • kir ve telâkkilerini ryiden iyiye tetkik sti met Reşit Beyden bu akademide (Türtikten sonra düsündüklerini meb|usan kiye Cumhuriyetinde ecnebilerin hu meclisinde izah etmistir. Sağ ve sol kukî vaziyetleri) hakkında ilmî bir konFransız fırkalarmın tasvibine mazhar o t ferans vermesmi resmen rica etmiş, Ahmet Reşit Bey de Darülfünunumuz i • duğu kahir bir ekseriyet ile verflen itimaıt reymden anlaşJddrtan sonra Frcnçin şeref vesilesi olan bu konferansı sa hükumeti dihüncelerini bir muhtıra vermeiH kabul eylemistir. Ahmet Reile diğer büyük devletlere bildirmiHTr. sit Bev haz'ran sonunda Lâhi'ye hare Fransız muhtvası Îtalya Baavekilin ket edecektir. Konferansta Avrupa'nn» dört büyük devlet misakmı tngiKz muhmeshur sivasilcri ve bir çok maruf ze farasudan daha ziyade derin ve esasü vat hazır bulunacaktır. bir surette tadi etmistir. Binaenakyh ttalya Basvekilinin teklif ettiği misak büsbütün mahiyetmi kaybetmiştir. M. MiMoKni'nin teklif ettiği misakm esaslan sunlardr: Garpli dört büyük devlet, harbkı gay Himayetetfal cemiyetimnrin çpcuk rimesru o1 duğunu flân eden Kellog milara ne derecelere kadar faydalı ol sakı üe cebir ve kuvvete müracaat edilduğunu izaha luzum yoktur. ' Yalnız, miyeceği hakkmdaki beyanfwmey# tevüç ayhk faalryet listesmden aMığımız fikan sulh ve müsalemeti muhafaza için asağıdaki rakamlar büe bu mesainin ne hakikî bâ tesriki mesaı siyaseti takip e* derece etraflı ve kıymetli olduğunu i«deceklerdir. Bir ihtilâf zuhurunda dört bata kâfidir. Cemiyetin tstanbul merkebüyük devlet Cemiyeti Akvam misakızinden üç ay zarfmda 6117 çocuğa 388 mn ahkâmma tevfikan muahedelerin taI n S8 kuruş krymetmde 2302 küo süt, dili düstnrunu da kabul edebilecekler 6117 çocuğa 130 HraMc 340 kik) sedir. Tadil düsturu Cemiyeti Akvam miker, 399 çocuğa elbtse, anneler birliğisakı çerçevesi dahfliide ve mütekabil nm vardanile 399 çocuğa ayakkabı, 100 anlaşma şeklinde tatbik edilecektir. Siçocuğa kasket, 200 çocuğa camaşır ve ço lâhlan trtrakma konferansı sümunü bir rap verilmis, 362 cocuJt muavene ve te kararla netice'enemediği takdirde, Al davi edHmts, aynca 86 Urahk üâç ahn manya, zaten tasdik edilms müsavat rms, 8 çocuğa 14 lira para yardımı yahakkmı kullanacak, lâkin bu hak dip pılmts, 28 çocuğa da ultra viyole tedalomasi tarikile karar' astmlacak derece VTSÎ tatbik ettrihnistk'. Takdv ve tebve safhalara göre tatbik edilecektir. Av rflt ederiz. rupa'ya, Avruoa'nm haricme ve müstem'ekelere ait meselelerde dört büyük devlet mümkün mertebe musterek bir hattı hareket takip edeceklerdir. Bu misaka karsı hazırlanan İngiüz ve Varşova'da mayısm 24 unden 25 m» Fransız muhhralarmm es*s hatkui *» kadar beynelmilel tayyare mkingi top taraf devlet •datnlarmm sözleri lanacakbr. le sarih sekilde anlasılmakta Ağustosun 21 mden 28 me kadar dr. Fransa muhbrasmda dört beynehnilel müverrihlerm kongresi topdevletin elbirliğile çaltştnası esa«mı kalanacaktır. bul etmekte ise de bumm sarih ve m * avyen bir program d?«resmde ohnasma lüzon görmektedir. Fransa dört devlet Hilâliahmer Beşîktaş kaza merkezi bal^m^ diğer devletleri icbar edecek bu akşam, Nişantaşı'nda İS inci flk hâkrm bir tesekkül mahivetini a'mamamektepte her sene olduğu gibi bu sene smı istemekte, muahedelerin tadili ictn de çaylı ve muzikli bir toplantı yapa alâkadar bu*unan devletlerin muva caktır. Çok nezih ve eğlenceü olan bu top • f»k»tini ve Cemiveti Akvama müracaat edihnesini şart kosmakradr. Fransızt lantıya iştirak edenler hem Hilâliah • mubhrasının hulâsası dötler misakmın mere yardım etmiş, hem de güzel bir Cemiveti Akvam misakrrH'an b?Jca bir gece geçirmiş olacaklardır. sev o'mamasmı taiepten ibarettir. Halbvlri CemfveH Akvam mis»kmm mua hpdfVrrn tadiline ait maddelerinm en bövük mahzuru nvclislerde ktifakı ârâ Bu sene kesilen kurbanlaruı Tayya talep etmesiHir. Zat«n dörtler misak* re Cemiyetine terkedilen derileri yedi bu mnhruru bertaraf etmek tçm düşfi bine yakmdır. Dört kisi de cemiyete nüimustür. kurban bedeli vermistir. Bu esasm Fransa tarafmdan kabul edihnemesi ile dörtl«r misskı Aimanva için favdasa bn vesikadan îbaret kalaukhr. Bunun icm misakm özünu kayErgani şknendiferleri dahilî istikrazı bettiren bu muhtvaW Ahnanya'da m kayit muamelesine Türkiye tş Banka • Idsan hayali bais olmus, bütün dhan • smm bütün şubelerinde devam edil • da su'hmn mvh»fazası ümidi azalmışhr. mektedir. Banka Cumhuriyet hükume • Bu te^'îkevi bertaraf için simdi de A tinin ilk dahilî istikrazı olan Ergani şimerika Reisicumhuru faalryet e gecmk mendiferleri istikraz tahvilâb mukabi • ve Avruoa'nm dö>t büvük devîerkıin linde yapılacak muamelelerde azamî en sa1âr>ivettar ricalini Amerika'ya da • teshilât gösterecektir. Bu suretle tş Ban vet etmistir. kası Ergani istikrazı tahvflâtı üzerin • Vasaıpton fiçtknamtn hakrkî gayesJ de her hangi bir eshamdaq müsait şeSctısadî cihan konferansmm ihzan de raitle muamele yapacakbr. ğil, AvruDa sufhunun temmidir. MVHARREM FEYZl istanbul Himayeietfalnin 3 aylık yardımı Varşova'da beynelmilel kongreler Çaylı ve mOzikli bir toplantı Cemiyete 7000 kurban derisı verildi iş Bankasında dahi II istikraz muamelâtı Köşalel DarulîOnunluları geliyor Nöşatel Darülfünunu talebe v« pro fesörlerinden murekkep bir grup on yedi mayısta şeorimize geleceklerdir. Bu talebe ve profesörler şehrhnizde bir hafta kalarak tehrin muhtelif yerlerini ziyaret edeceklerdir. Dahilî istikraz (Birinci sahifeden mabait) ıki Fransız âlimi geldi Paris Şark usanlan akademki lisan ve Türk edebiyatı muallimi M. Jan Denni Fransız enstküsü müdürii M. Gabriel ile birlikte şehrimize gelmis • tir. Fransız âlimleri bu günlerde An • kara'ya gidecekler, tstanbul ve Anka • ra'da Türk meslektaşlarile temaslarda bulunacaklardır. M. Jan Denni Avrupa'nın tff«"imıy şarkiyat âlimlerindendir. lzciler abide onünde... Faşizm hakkında bır konferans Italyan meb'uslanndan M. Franko Ciarlantini şehrimize geltniş ve ttalyan kulübünde Faşizm hakkında bir konfe ran* vermistir. Evvelki gün Prensepeza Maria vapurile tstanbul'a gelen 80 Romen izcisi dün sabah saat 10 da Taksim'e giderek, Türk ve Romen bay raklarile süslü bir çelengi merasimle Cumhuriyet abidesine koymuçlardır. Misafir izciler pazar günü memleketlerine avdet edeceklerdir. Ergani bakır madeni mübalâğasız olarak bütün dünyanın en zengin bakır madenidir. Oraya varacak simendiferin göreceği is te mubalâğasız altın bir iştir. Halkımızın bu şimendiferi yapacak dahilî istikraza istiraki bir taraftan millî bir hareket olmakla beraber diğer taraftan kendi hesabma çok menfaatli bir iştir. Yüzde 5 faizli ve ikra miyeli olan bu istikraz her za man muhakkak yüzde yüz kıy metini muhafaza edecek surette imtiyazlıdır. Türk halkı kendisine arzolu • nan bu küçük istikraz ile büyük bir imtihana davet olunmuştur. Biz halkımızın bu imtihanı en parlak bir muvaffakiyetle geçe ceğinden eminiz. YUNUS NADİ