12 Nisan 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

12 Nisan 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cnmhnriyet '• Meşhur'Casusla Yazan: BERHDORFF Çeviren: ABIDtN DAVER Şehir ve memleket haberleri Vali Bey son Seyahati anlabyor Bir kırtasiyecilik niimunesi Dün bir arkadaşımız, bize bir numara pusulası gösterdi. Bu pusula, duhuliyesiz ve ailevî mahi yette tertip edilen bir balo için usulen verilen bir istidanın dolaştığı daireleri ve geçirdiği saf halan göstermesi itibarile, nazarı dtkkatimizi celbetti. Istanbul Vilâyetine verilmiş olan bu Utida, bakmız nerelere havale edilmiş: Emniyet müdürlüğüne Üçüncü şubeye tkinci kısma Beyoğlu kaymakamlığına Gala tasaray merkezine Kısmı idarî muavinliğine Beyoğlu kayma kamhğına (ikinci defa) İstanbul Vilâyetine (ikinci defa)Emniyet müdürlüğüne (ikinci defa) . Vilâyeti celileye (üçüncü defa) kaleme Beyoğlu kaymakamlığına (üçüncü defa) . Gala tasaray merkezine (ikinci defa). Nihayet bir eğlenti tertip et mekten ileri geçmiyen bir meseleye ait bh istidanın böyle on üç yere uğraması hem is sanipleri, hem de alâkadar memurlar için lüzumsuz bir yorgunluktan başka bir faide temin etmese gerektir. Eğer bu hususta her halde tahkikat yapılması usulden ise istidanın bir daireye iki üç defa girip çıkmasına meydan kalmadan bu neticeye daha kısa yoldan varıl tnası bittabi mümkündür. Kırtasiyeciliğin ortadan kaldı nlması için hükumetçe bir çok tedbirler düsünülürken, kırtasi yeciliğe nümıme olan bu gibi muamelelerin kabil olduğu kadar sadelestirilmesi daha muvafık olur diyoruz. Siyasî icmal Asya muvazenesi 12 Nisan i^i =^= 137 Dahilî istikraz Kayît muamelesi Halk tahvilâta çok rağ bet gösteriyor Dahflî istikraa: kayk muamelesine devam edilmektedir. Baclıca millî ve ec nebi banka&ar çok ragbet gören bu isle mesguldürler. Bu ay nihayetinde kayît muamelesi kapanacak olan birnıci ter tip tahviller birden 200,000 numaraya kadsrdır. Bunlann ihraç fiatlan ktymetlennin yüzde doksan besi nisbetmdedir. Bu suretle htılk 20 lirahk tahviü 19 Kraya almaktsdr. tstüoazuı fatzi yüzde btuftir ve her tahvilde bir lira kıymetinde yirmi ku pon bulunmaktada*. Faizden baska her sene 16 nisan ve 16 tesrmüevvel tanblerinde yapılacak kesidelerde karanacak numaralara su ikrBmîveler veriiecektir: Lira Yekun Adet 30 000 30.000 15,000 15 000 1 3,000 9,000 3 909 5,454 6 120 34 680 289 314 94,130 300 Bu miktarbr, üç tertibtn mecmuu olan tam tahvil esssı üzerne tesbit ed3mîş olduğu için ikranvye isabet eden iere üçte biri nkbetmde tevzkt yapılacaknr. Faiz ve ikramiveler, bu fstikrarm tamamen kfasma kadar her türlü reWm ve vergflerden muaftir. Dahüî istücraz tahvBleri retmî devair ve müesseselerce, hususî idare ve Be lediyeierce yapılacak nnnayede, miinakasa ve mokavelelerde teminat olarak kibarî kıvmetleri üzerinden basabas kabul edilecek, bundan baska hazinece satıTmıs veya aatılacak olan rrâHî em • lâk bedellerînîn ödenmesinde ayni su retie almacaktır. Kavit muamelesrnde, hâmiline yazılı olarak verilrnekte olan makbuzlar yirmi liraîık tahviHerle yakmda değistirflecektir. Bu tebdüm ne zaman yapdacağı aynca ilân olunacak Edith öyle bir casus kadın ki dürüstlüğü ve vatanDağ ve kır sporları cemiperverliği karşısında düşmanları bile baş iğdiler yeti kurulmak üzere... Belçika'da bir hastabakıcı mektebinin tnüdiresi idi. Harbin baslangı cında hususî bir hastane acarak orada yaralılan tedaviye basladı. Bel çika hastaneleri, ilk muharebelerde yaralanarak müttefikin ordularının acele ric'atleri esnasında geri götürülemiyen askerlerle dolu idî. Bun lar Belçîka, Fransız ve tngiliz ordularının en güzide ve muallem, en ganç ve kıyraetli efrat *e zabitant idi. Yaralan iyileşenleri bir yolunu bulup müttefikin ordulanna gönderuıek için vâsi teşkilât yapıldı. Bel çika ahalisinden eli silâh tutup ta ilk günlerde silâh altına çağırılmamış o* lanlarla beraber bu iyileşen yaralı lan, Almanya'daki üsera karargâh larına gönderilmeden evvel, Hollanda tarikile müHefikin ordularma sevkeden bu teykilâta Edith Cavell de dahil oltnustu. 9 ay sonra Alman'lar, Ingiliz kadınının casusluk ettiğini ve yaralılan kaçırdığını tesbit ederek onu kurşuna dizdüer. Bu fırsatı yakalıyan tngiliz ve Fransız propaganda teşkilâtı, zavallı bir hasta bakıcı kadmın haksız yere kursuna dizildiğini yazarak ellertn deki miktefik ve bitaraf gazetelerle dünyayı velveleye verdiler ve Al manya'yı ciban efkân umumiyesine karsı, cinayetle ithama muvaffak oldular. Halbuki Edith Cavell, tabiri amiyasenisle bal gibi, casustu; va tanı içiu canmı verecek kadar feda kâr bir casus .. Kuşuna dizilecegi sırada, kendi sine son ruhanî ayini yapan rahibe son söz olarak şunlan söylemişti: «Allah ve ebediyetle karsı karsıya bulunduğum su anda açikça görüyorum ki vatanımı sevmek kâfi değil dir. Her türlü kin ve adavet hisleriı»den de tecerrüt etmek lâzımdrr. Betı vatamnta karsı vazifemi yaptrm. Alman'lar da beni kursuna dizmek suretile kendi vatanlanna karşı vazi felerini yapıyorlar.» öldüğü zaraan 49 yasında bulu nan bu kadın, niç bir menfaat mu kabili olmad^n, yalnız vatanı için çalısmış, divam harbm karsıstnda da cürmiinü kemali cesaretle itiraf et misti. Onun va*anperverliçi ve cesareti bir çok AltnanMan da kendi 1«hine çevirmisti. Efkân umumive. olüm cezasınm ebedî hapse tahvilmi istiyordu; hatta Belçika umumî va lisi Jeneral Baron von Bissing idam hükmünü tasdrk etmedi. Fakat ordu baskumandanı tasdik etti. Kadın da knrsuna dizildi. kahraman kadmlardan biridir. O, her an, en kücük bir hata ve dikkatsizlik yiizünden yakalanıp kursuna dizilmek tehlikesi içinde «enelerce çalısroıştır. Hiç şüphesiz, böyle bir casusun hayatı düsman kursımlan ve süngüleri karşısında canmı tehlikeye koyan nefer ve zabftin .hayatm dan farksızdır. Hatta, çektiği sonsuz endise ve azap itibarile casusun hayatı belki daha büyük bir kahra manJık teskil eder. Onun içindir ki ister dost Uter düsman olsun «ca SU4» un kendisinden değil hatta is mmden bile nefret duyanlann, sırf vatan askile casusluk edenlerden iğrenmeleri değil; onlara hiircnet ettneleri daha dojrm olur. Marta Mak Kenna'nm hatıratına bir mukaddime vazmıs olan sabik tngilrz Bahrive Naztn Mr. Çurçil, bu kadinm tngiliz'lere ve dolayısile kendi vatanına ettiği hizmetlerden bah* sederken »öyle dîyor: «Onun Harpteki hayatı, adeta inanılmaz bir romandtr. Belçika'da, Alman cephesinin gerisinde ve müttefikin toolarınm atesi alhnda, son derece tehlikeli çifte bir rol oynu yordu. Evvelâ casus rolünden bahsede lim: tngiliz istihbaratına haber ye tiştirmek, Alman kıtaatınm hareketlerini bildirmek, cephane depo ve kollarınm yerlerini göstermek, tngiliz esîrlermrn firannı kolaylaşhrmak, müttefikin hava filolannın gece ve gündüz yaptıkları bombardımanlar için onlara çok kıytnetlî bir yardımcı olmak ve nihayet düsman cephane depolarını berhava etmek ilâ . Bü tün bu islerde yüksek zekâsı ve çelik gibi iradesile elde ettiği neticeler inanılmıyacak kadar büyüktür. Fakat, Marta'nın diğer bir rolü daha vardı ki casus rolile tam bir tezat teşkil ediyordu. O, bu hayır ve sefkat rolünde, casus rolünde iken yaptığı fenalıkları, tabir caizse, tamir ediyordu. Bir Alman hastane sinde ha»ta bakıcı idi. Burada yara hla: l > « | k bir ihtimMB* »«•>*• onlan tedavî ediyor, bir taraftan casusluk mesleğinin icap ettirdiği a man bilmez merhametsizlikle teper 1 ettiği zavallılara diğer taraftan hayat ve sıhhat vermeğe çalışıyordu. AkaMi^ar, on* kcodi 5« na bakarken gösterdiği ihti sefkatten dolayı harp madalyesi verdikleri gibi tngihere, Fransa, Bel çika da Alman'lan tepelemek içâı yaptıfı hirmetlerden dolayı nişanlar verdiler. Bu kıztn maceralarmı hikâye eden hatıratı cidden son derece merakh ve heyecanlıdır. Bu kitabı bir aksam okumağa basladim ve a»cak sabahm dördünde, son sahifesini bitirmeden «İTmden birakamadun.» Sabık tnşrfltz Bahriy« Nazın Çnrçil'i bütün bir gece uykusaz btrakan casus ve hasta bakıcı Marta'mn merakh ve heyecanh maceralannı yanndan itibaren kendi ağztndan din» leviniz. Vali ve Belediye reisi Muhittin Bey Uludağ seyahatine ait intiba.lanm föyle anlatmaktadır: < Mudanya'ya kadar seyaha timiz rahat geçti. Bursa Valisi Fatm Bey de lutfen bizi Utrkbal etmislerdi. O gece Bursa'da kalarak ertesi sabah saat beşte otobüsJerle Domlubaba denilen 1200 metre trtifaındaki yere kadar çıktık. Burada kar basladı. Otobüslerden indik. Yiye cek ve içeceklerimizi, esyalanmız kızaklara yüklendi. Yola çıktık. Yolda çok müşkülât çekildi. Bir kere yerine göre iki buçuk metreden on metreye kadar kar irtifaı var. Şiddetl bir rüzgâr ve kar tipisine uğradık. Bir aralık bes, altı metre ilerisini göremez olduk. Ben bir buçuk saat kadar kayakla git tim. Sonra yürüdüm. tnsan yürürken otuz bes, kırk santfrn kara batıyor. Bazan kayakla, bazan ayakla tam dokuz saat mütemadiyen yürüyerek dağ basındaki otele vardık. Yanı • nnzda kadın olarak Polonya Baskonsolosile M. Kastelno'nun refikalan, Galatasaray'h bir hanım, refikamla kızım ve bir de Selim Sım Beyin kın Azade Hanrm vardı. Hayvanlar yukanya kadar çika madtklanndan bh kısun esyaouz yollarda kaldı. Onlan çocuklar alarak tasıdı. Beden faaliyetinden do layı hiç soğuk hissetmedik. FevkaIâde eğlendik. Taksimi vezaif te yapıldı. Hanrmlar yemek pisirdi. Otele dört metre mesaf ede bir kuyu var. Zarmederim bu su dünyanın en nef îs sularmdan biridir. Otel iki bin metre irtifaında. Fakat çocuklar 2300 metro irtrfamdaki zirveye kadar çıktilar. Gittiğimiz giin ve ertesi gece müthis tipi vardı. Fakat sonra hava açıldi. Dağdan inerken çok rahat geldik. Bursa'da Belediyeden, Spor mıntaka reisinden ve Fırka erkânından *="*"r "**"" Tıtimam gör dük; mütesekkiriz. Yalnız otobüslerden sikâyetçiyiz. Yolda bir tanesinin tekerleği fırladı. Soför ebliyetsiz miş. Büvük bir tehlike geçirdik. Bu yaz yollara işaretli levhalar kona« ^, " ~ " , yardım evleri yapriacafc. Btmtm Içîn «Türk yürüvücülük, dağcılık ve kır sporlan» kulübü yapılacak, nizamnamesi ha • zrrlandı. Beni de reisi fahrî yaptı lar. Simdi bir yer aramaktayız.» Japonya devleti, Cemiyeti Akvam * dan resmen aynldıktan »onra Asya mflletleri araunda birhk vücude getirmek işme bir kat ebha cnemmiyet ver» miatir. Şurası d9dtate şayandır ki Ja pon'lar Asya mOletlermin Htihadnu silâh kuvetine değ3 Asya millcderininf menfaat ve Bıtiyaçlan arasında teessüs edecek bir muvazeneye istinat eylemesini dasönuyorlar. Manço'lar ile Mo gol'lar kendüerinin mukadderatma sahip olduktan sonra Çm'Klerin de Asya Htihadma dahil olmalanna ve Asya m » vazenesinde mühim bir âmil obnalanna mühim bir engel kahnamıshr. Manço'lar ile Mogol'lar üç yüz senedenberi asıl Çin üzerinde hâkkn ıdüer. Man ço hanedanmın Çin'Klerin üzerindeki hâkhniyetinin sukutu Mancuri ile Mo • golktan'ın Çin fle tiyasî rabıtalannm kesiknesi üzerine nzak şarkta galip ve mağlup, hâkJm ve mahkum milletler farkının ortadan kalkmasma yol açıl mıstır. Şarkî Türkistan milleüeri de kendi mukadderatma sahfp olduktan sonra bu fark hiç kahnıyacaktır. Tibet kıt'ası ise çoktanberi Çin üe her tü<'î alâkasını kesmis ve ismen değilse de filen istiklâlmi temin etmistir. Asya milletleri arasmda muvazene ve Rtihat husule gebnekte olduğunu ve bunun cihan siyasetrâde mühim bir am olacağnu yahnz uzak sark gazeteleri değil Avrupa gazeteleri de tasdik ediyor. Tan (Asya muvay^rtesi) ser • levhası akmda nesrolunan bir maka lede diyor ki: «Asya birliği fikri, henüz taayyün etmemis bir sekilde, tedricen ilerle mektedir. Bu fikre yamız Asya'dan gelen haberlerde değil Avrupa matbua tınm makalelerinde bile tesadüf edi • yoruz. Japon miüî ittihadı reisi M. Adaçi 28 martta irat eylediği bir nutukts Asya milletleri arasmda Asya'lı mü letlerm Cemiyeti Akvamı namı ahtında bir tesekkül vücude getiıflınesi temennisini izhar etmistir. Bu sozler dikkatc şayandır. Asya mifletlermin ittihadı, son Japon Çin üıtilâfı üzerine haldka* ile mütenak» bir fikir gibi görünoyordu. Lâkin ba tenakuz kabfli izahhr. Bu nun için Asya rrrilletlerinin ittihadı fikrine yeni olmasma rağmen yavas ya • vas ahfihnaktadır.» I Bundan sonra Fransız gazetesi Asya birüği fikrinde Japon'Iar fle Çm'lilerin nasıl bhlesebOecelderini izah ediyor. Asya'nm mühim brr âmili olan Çin'in dört yüz milyonluk nUfus kesafeti ve kuvveti ile Japon' larm mnTum uuam, usul ve nveziyetleri birbirini muhakkak surette tevzm edebilecektir. Meselfi Mançori'^eki iki tarafın flctnadî men faatleri birbirhrin ihtiyacını tamamlıyabflecek ve bu suretle ve iki tarafı nz laştırabflecektir. Kore üe Formos adası bugün Japon müstemHkelerinden olduğu halde bu üri memleketin ticareti Çm'lilerin elindedir. Hatta Japon'Iar buflrimemleket sırf Çm tacirmm menfaati için idare ettiklermi sövliyerek ötedenberi sikâ yet ediyorlardı. EMıasıl Avrupa'lılann müdaha'e'i ve Cemiyeti Akvamın uzak sark Ulerine kanşması, Asya'daki milletlerin arasını acacak yerde aralarmda hakikî menfaatlere müstenit bir Rithat ve y««» bir Cemryeti Akvam doğuracak gibi görünüyor. Çünkü bu müdahale Asv» A mflletleri arasındaki hâldm ve mahk' <n farklarmı kaldirmağa vesile ohnus ve cihan siyasetinde gayet kuvvetK bir âmü doğurmuştur. MUHARREM FEYZt Doğru değil mi? Fethi Bey çıktı Csaray Müdiriyetine Tevfik B. tayin edildi Galatasaray K sesi müdürü Fethi tsmail Bey görülen lüzum üzerine mektep müdiriyetmden Davutpasa orta mek tebi fransızca mu allimliğme nak ledilmis, yerine Maarif Vekâleti birinci sınıf mü fettişi M. Tevfik Bey tayin olun rnuştur. Yeni müdür dündan iti Ecza ihtikârı davası Ecza întikân yapmaktan suçlu olan eczaci Alber Niyego, Sehak ve Dardaryan Efendilerin muhakemesme önü müzdeid cumartesi günü Suhanaiımet btrinci sulh ceza mahkemesinde devam edlecektir. Bir kaçakçı mahkum oldu YeM mudür M Tevfik Bey Kahraman Marta Size cidden merakh ve korkunç macerasmı nakledeceğim Belçika' daki kadın casuslardan biri de Marta Mak Kenna'dır. Madam Marta Mak Kenna simdi Belçika'da yerlesmU olan mütekart bir tngiliz zabitinin zevcesidir. Kendisi aslen Belçika'lıdır. Kızhk ismi de Mel. Marta Cnockaert'tir. Marta da para icin değil sırf vatan askile casus olmuş ve Bakalorya imtihanları Bu senc bakalorya hnrîhanlanna dah l ohnak «stiyenlerin nisan ayı sarftnda muhakkak tahriren Maarif Vekâ • letme müracaat etmeleri icfn müdor • lüklere tebügatta bulunulmustur. Ve • kâlet bu müracaatleri tetk3c edip ait olduklan maarif müdürlüklerme bil • dîrecektir. TaKplerin hangi mekteplerde imtihanlara dahil olabilecekleri de aynca Vekâletten bildirüecektir. baren vazifesme baslamıştır. Tevfik Bey eski bir Maarifçidir. kendisi Darüleytam umum müdürü ğünde, Maarif müdürlüklerinde, Maarif eminliğinde ve Avrupa talebe müfettişliğinde bulunmus kıymetli bir maarifçidir. Yeni vazifesinde de muvaffakiyetler dileriz. Dün, ihtısa* mahkemesinde Davit Kerson isminde birİM sigara kâğıdı kaçdcçıLğmdan muhakeme edilmis, sahitler dinlenmiş, neticede 6 ay hapse, 10 lira para cezasma mahkum obnustur. Memnu mıntaVada tutulanlar Roma'da Neler Konuşuluıjor? IBİrinci sahıfeden mabatt) ya yapılacak böyük ttalyan hava sefermin flk merhalesinin Berlin olmasına karar vermtslerdir. Dünya buhranı Etrafında Düşünceler: I [Başmakdleden mabaifi buhranı halletmek için simdi her ta • rafta yeni bir hareket baslangıcı bulunmağa calışılıyor. Mademki şhndrye kadar her memleketm müracaat ettiği tedbirlerin nmvakkaten zarurî sayılsalar bile derde deva obnaktan uzak olduklan anlasılmıştır, o halde bütün miDetler yeni bh* çare buhnak mecburiyeti fle karsı karsıya bukmuyorlar demektir. Bu çarenin istihsali tahdide asla lüzum görmeksizin ictîhlâk kabfli yetini arnrmakta olacağı anlasüıyor gibidir. Demek ki zaten buhranm se bebi böyle bir hastahk imış. FHhakika buhranm ilk sebebi olan fazla btihsal, kredinin yalnız bir sahada suiistnnalinden değilse bOe meb • zulen istimalmden ileri gehnistir. tsrihsali artıran fazla kredi istihlâki de ona göre idare edecek kabüiyette değüdi. Başka törlü ifade üe dünyada kulla nılan para miktan dünyanın şbndiki hareket ve faaliyetini idareye yetecek miktarda değil dir. Para dediğimiz zaman her seyden evvel altmı kastedi yoruz, ve bu eevherin mevcodu dünya iflerine yetmez bir halde olduğunu söylerken onun küreiarz üzerinde fena tevzi ve taksim edilmis olduğunu da beraber söylemis oluyoruz. YUNUSNADl diğini anlattım. Çünkü Makdonald'm silâh bıralamı projesi etrafında hiç de ğilsc müzakerelere esas olabilmesi hosusunda ittifak hasıl olmustur. » D a rü 11FÜ ım u n d i a Yunan ve Romen talebeleri geliyor Paskalya tatilinden bilistifade 16 njsanda Atina Darülfünun talebelerinden ve hocalarmdan müteşekkO bir grup sehrimize gelecektir. Ayni taribte Ro men talebelerinden müteşekkfl bir grupun da geleceği haber alınmıstır. Ecnebi talebelerin knrahat ve tenezzahleri için Millî Türk Talebe Birliği şiradiden tedbir almaktadır. Talebeler mümkün olduğu takdirde Galatasaray'da ve yahut diğer bir lisede misafir edüecektir. Agop, Yervant, Serkis, Mardiros, Keork isminde bes Ermeni memnu mıntakada dolaşm&k suçundan dolayı dün birinci ceza mahkemesinde mu • hakeme edilmişlerdir. Suçlular, oranın memnu mıntaka olduğunu bflmiyerek balık tutmak için girdiklerini söylemiflerdir. Muhakeme sahit celbi için geri kalmıstır. Dayak hâdisesinin tahkiki Evvelki gun Beyoğlu 31 inci 3k mektep müdürü Refi ve mualüm Fev • zi Beylerin arasındaki dayak hâdisesi hakktnda Maarif müdiriyetinde tah kikata başlanmıstır. Tahldkat bir iki güne kadar bkecektir. GOstav Fröylth yartn sabah geliyor Marof Ahnan sinema artistlerinden Güstav FröyKh, meşhur rejisörlerden Bol Vari ve bir kaç Alman artisti ya rm sabahki Avrupa ekspresile sehri mize geleceklerdir. Alman artistleri şehrimizde «Boğaziçi sarknı» isimli fir filim çevirecek • lerdir. Roma'ya gidecek heyet Roma'da toplanacak olan beynel milel parlâmentolar iktısat konfeamsına Büyük Miliet Meclisi namına iştirak etmek üzere Rasih (Antalya), Mus • tafa Şeref (Burdur), Edip Servet (Gümüşane), Ziyaettin (İstanbul), Nuri (Maraş), Ali Rıza (Mardin) Beyler mtihap edilmislerdi. Heyetten bir kısmı Roma'ya hareket etmek üzere dün sehrimize gelmislerdrr. Fransa'mn ttalya'ya cevabt Paris 11 (A.A.) Havas ajansın dan: Fransız memorandomu daktilo makme ile yazılmış iki sahıfeden ibaret o lacak ve bu morandom ile birlikte bir de rnektun pönderüecektir. Bu mektup, memorandomun ahkârmm daha genis bir tarzda izah edecektir. Temps gazetesi diyor ki: cGerek muhtıra ve gerek mektup M. Daladier'in persembe günkü beyanatından mülherodir. Bu 3d vesika, nesrolunacağı gibi ttalyan teklifi ve tngiltere'nm tadü teklifler de nesrohmmıyacaktır.» Roma 11 (A.A.) Fransa sefiri M. De Jouvnel Dörder m»yVi hakkmdaki Fransız muhhrasBiı M. Mnsolini'ye vermistir. TOrk taritıi almanca'ya tercöme edilecek Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti tarafmdan hazırlanmış olan umumî Türk ta • rihinin almancaya tercüme edüelceği haber alınmışhr. Bu suretle millî tarihimiz beynelmilel bir Ksana tercüme edibniş olacak ve ecnebi mekteplerde ve ec nebi mehafilde tarihimiz kolaylıkla takip edilmis olacakbr. 80 Romen Izcisi geldi Salâhattin Molla azledildi Valide kâhyası Mehmet Paşa ve Evkafı saire mütevellisi Salâhattin Molla Beyin mütevelliukten azledildiği Evkaf Müdürlüğünden vüâyete bildirilmistir. Salâhattin Molla Bey tstanbul'da kıymeti milyonlara baliğ olan evkafın mütevelHsi idi. Mumaileyhin iami A yaspaşa mezarhğımn satıbnası meselesine kanşrmştı. Bu mezarhğm ifraz edHerek kısa bir zamanda sabhnası vilâyet tarafından Başvekâlete şikâyet edilmis, mülkiye, adliye müfettislerile evkaftan tayin e • dilen ntemurlardan mürekkep bir komisyon bu isin tahkSdne baslamışfar. Bu tahldk heyetinin karan tesbit edilerek geçenlerde Başvekâlete gönderümistir. Salâhattin MoHa Beyin azlinde tahkik heyeti kararmm müessir oldu m ğu zannedilmektedir. Askerl Liselerde bakalorya Askerî liselerde dünden itibaren bakalorya imtihanlanna başlanmıstır. Tarih ve coğrafya derslerile fizSc kimya ve tabiiye subeleri derslerine ait imti han sualleri vekâletten tahrirî olarak gelmistir. tmt&anlar yirmi bes mayua kadar bkmis bulunacaktır. Amerika Almanya ile Fransa'yı uyuşturmak istiyor Paris 11 (A.A.) Hava* ajansı büdiriyor: M% Norman Davis, Matin ga zetesnun Berlin muhabirme yaptığı beyanatta demtstar kî: *( Fransız Alman uyusmasma ve bühassa umirmî bir tesviye tarzına ne Daladier'in ne de Paul Boncour*un mân> olacaklanm söylemek lüztvnsuzdur. Fransız devlet adamlannm gerğinliğinin ortadan ka'kmasmı çok istediklerini Almanya'yı idare edenîere söylemeğe gk tim. Bir neticeye varmak için her iki tarafm da iyi niyet göstermesi Üzım gd Yeni Felemenk maslâhatgözarı Yeni Felemenk maslâhatgüzan Ba ron Harfnxma Toeslotin dün Avru • pa'dan sehrimize gelmistir. Mlsaflr izcller aalata nhtımmda M. Veyl gitti Bir müddet evvel sehrimize gelen Tramvay, Elektrik ve Tünel Şirketleri meclisi idare reisi M. Veyl dünkü ekspresle Paris'e gkmistir. Romanya bandıralı Pren*ipe«a vapurile dün İstanbul'a 80 Romen izcisi gelmistir. Romanya'lı izciler Galata nhtımmda izcilerimiz tarafından istikbal edilerek Galatasaray lisesine yerleştirilmişlerdir. İzci misafirleı şehrimizde bir kaç gün kalacaklardır. Bu seneki at yarışları Bu sene mubtelif vilâyetlerde yapi • lacak at kosulan Islahı nesli feres heyetince tesbit edilmiştir. Nisanm 21 ve 28 inci günleri Bursa'da at kosulan yapı •

Bu sayıdan diğer sayfalar: