10 Nisan 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

10 Ni san 1933 Eroinci şebekesi nasıl yakalandı? jGümrük isleri Mütehassıs Izmir'de de tetkikat yapıyor îzmir (Hususî) Gümrük muamelelerindeki ihtisasmdan istifade etmek maksadile hükumetimiz tarafmdan ge tirtilen Amerika'lı gümrük mütehassısı Mr. Warfeld refikası ile birlikte bir kaç gündenberi şehrimizde bulunmaktadır. Mr. VVarfeld ithalât gümrüğüne giderek gümrük muamelelerini baştan aşağıya kadar gözden gecirmiştir. Mü • tehassisın ifadesine nazaran gümrükle • rimizde fazla iş vardır; muamelâtı sa deleştirmek lâzımdır. Bu meyanda gümrük kumusyuncularmm isleri takibi fuzuli bir merasim mahiyetinde telâkki edihnektedir. İsler otomatik bir tarzda yapılırsa kumıisyunculann muamelelere kansmasına liizum kalmıyacaktır. Bu nunla beraber bu usulün şimdilik Tür kiye'de kabîKyeti tatbikiyesi olup ol madığı aynca tetkik olunacaktır. A • merika'lı mütehassıs Türkiye'den evvel beş memleketm gümrük muamelelerini tetkik etmiş ve basitleştirmiştir. . • ^ t ^ • SON HABERLER: 8 kişi zan altmdadır, 40 kişinin ifadesi almdı (Birinci sahijeden mabait) dahilinde ve haricinde satan bir şefeekenin mevcudiyetinden haberdar olmuş ve bir çok şüpheler üzerine tahkikata başlamıştır. Bundan başka, bundan iki ay evvel Gümrük Muhafaza Kumandanlığmın istihbarat teskilâtraa da bu yolda bazı ihbarat vukubulmuş, bu kısım da ayrıca takibata başlamış tır. Gümrük Muhafaza Kumandanlı Jı istihbarat memurlan nihayet bayramdan iki gün evvel bu kaçakçı şebekesinin mühim ımsurları hakkmda esaslı bazı malumat elde etme ğe muvaffak olmuşlardır. Bunun üzerine takibata devam edilmek ü zere mes'ele tamamen polise rfev redilmiştir. Bu şebekenin taraamen meydana çıkanlmasında ve elebaşılannın yakalanmasmda ismini yaza mıyacağımiz muktedir ve vazifesi ni çok iyi yapan bir zabıta memuru nun gösterdiği yüksek dirayet ve muvaffakiyet âmil olmuştur. Fevkalâde iyi ingilizce bilen bu zabıta memuru kıyafetini tebdil ederek kendisine tstanbul'a gelmiş bir Amerika'h eroin müşterisi süsü vermiş ve hazırlanan vaztyet dahilinde kaçakçılann vasitalarile tema*a başlamıstır. Bu Amerika'h tüc car, kaçakçılardan 100 kilo eroin almak istediğini bildirmiştir. Şebe kenin reisleri her zaman ele geç miyecek olan müşteriyi kaçırmak istememişler, yalnız giriştikleri işia tehlike ve ehemmiyetini de takdir ettiklerinden bu miktarda «roini vermeği kabul etmekle beraber bazı sartlar ileri sürülmektedir. Bu şartlar arasında 10,000 lira teminat mes'elesi de dahildir. ma neticesinde bir çok delâil ile Fener'de Dimitri Dimitriyadis'in evlnde eroin imaline mahsus bazı alât ve edevat ve 250 gram eroin ve Boz namı verilen ve henüz eroin haline kalbedilmemiş olan maddeden 250 gram yakalanmıştır. Tahkikat esnasında Boğaziçi'n deki Sümmerpalas'm bodrum katındada gene bu şebeke taraf mdan e roin yapıldığı tesbit edilmiş ve bu arada eroin imali için hazırlanmış beş damacana ham afyon mayii, 1000 kilo asit, 10 çuval afyon müştekatmdan asfalt bulunduğu haber ahnmıştır. Burası da aranmış yal niz 1000 kilo asfalt bulunmuş, di ğerlerinin imha edildiği delâil ile tesbit edilmistir. Tahkikat esnasında Sümmerpa las'ta eroin imalâtının Tokatlıyan otelini isleten M. Medoviç'in malumab altında yapıldıgı sövlenmlştir. Bunun üzerine M. Medoviç'in ifadesine müracaat edilmistir. M. Medo viç ise Sümmerpalasm başkalarma kL raya verildiğim, burası ile alâkaları olmadığı gibi burada böyle kaçak, muzır bir madde yapıldığından da kat'iyyen haberdar olmadığınf söylemiftir. Zabvta, bu şebekeye dahil olan ve Kurtuluş'ta oturan Kostantin'in e vinde de taharriyat yaparak 11 ki lo eroin yakalamıştır. Bütün bunlardan başka, şebeke nin elebaşılan olan Yorgi Camadani ile Niko Camadani'nin eroin kurutmağa mahsus bir cihaz getirterek bünu Sütlice'de seyrüsefer sabık mühendislerinden Kadri Beyin kardeşi Mehmet Beyin hanesinde kur duklan haber ahnmış, orası da aca narak cihaz müsadere edilmistir. Mehmet Bey verdiği ifadeainde ma kinenin kardeşine ait olduğunu, ne için kullanıldığını bilmediğiai söy lemistir. Kadri Bey ise Trabzon'da bulunduğu için henüz ifadesi alına mamıştır. Bugünkü Meclis Ankara 9 (Telefonla) Yarinki mec'is içtimamda askerî ve mülkî tekaüt kanununun 55 inci maddesinm tefsiri lâyihası ile diğer 7 kanun lâyhasının ikinci müzakereleri yapdacakhr. Bun • dan başka demiryollan yük nakliyah beynlelmilel mukavelesinin imza protokolundaki müddetin temdidi lâyihası da müzakere olunacaktır. Meclisin yaz tatili Ankara 9 (Telefonla) Meclisin ancak 15 hazirana doğru yaz tatili yapabjleceği zannolunmaktadır. Cumhuriyet Bahriye mütekaitlerinden kâtip yüzbaşı Rıza Beye Ayvaiık'ta Dramctlı Muharrem Sıtkt Beye ' Karaağaç müessesatı muhasebe kâtibi İbrahim Naci Beye Şikâyet mektubunuz alâkadar makama gönderilmiştlr. Fatih'te oturan karilerimizden Mehmet imzasile aldığımız bir mektupta Fatih tramvay ve itfaiye caddelerinin ortasm daki ağaçlardan bir kısmınm budandığı bir halde diğer bir kısmınm budanmadığı ve bu yüzden çirkin bir manzara hâsıl olduğu, bunlann da budanması için Belediyenin himmeti beklendiği bildiril mektedir. Amcam Süleyman Efendi ve çocuk larmı anyorum. Kendileri İstanbul'da oldukları halde adreslerini bulamadım. Selimlye üçüncü kolordu müstakil 22 inci topçu taburu 95 inci bölük ef radmdan Kâmil oğlu Mestan Maliye Vekâletlnde bulunan evrakı nızı bizzat sizln takip etmeniz icap eder. Sorduğunuz mes'eleyi Millî Müdafaa Vekâletinden öğrenebilirsiniz. ğunu, paranın sandığa vattnldıgına dalr elinde resml Ilmühaber olduğunu «öyle miş ve hakkmm bu suretle zıyaa uğra • dığından şikâyet etmiştir. Alâkadar makamın nazan dlkkatmi celbederiz. Summerpalas'ta taharriyat Köcük esnaüar kanunu ye Ankara esnaf cemiyetleri îlk ip uçları . Bütün şebeke meydanda Ankara 9 (Telefonla) Ankara esnaf cemiyetleri küçük esnaflar kanunu • nun tatbik müddetinin yaklaşması münasebetile hazırîık yapmaktadırlar. Cemiyetler bilhassa bu kanunun hiiküm lerile fazla alâkadar olan demirci, sıvacı, betonarmeci gibi san'at erbabı için ihtiyatî tedbirler almaktadırlar. Bu cüm leden olarak esnaf cemiyetlerinde birer iş bürosn tesisi kararlaştuılmışhr. Bu bürolar iş sahiplerile işçiler arasında mu • tavassıtlık vazifesi görecek, ayrıca matbu iş mukaveleleri sayesinde zuhuru mümkiin ihtilâfların önünü alacaklardır. Belediyenin nazari dikkatine Samsun'da bir okuyucumuzdan aldı • ğımız bir mektupta deniliyor ki: cHalkevinin Ankara'da çıkardığı Ülkü mecmuası aradan bir ay geçtikten aonra Samsun'a geldl. Bir kaç arkadasla gidip Fırkadan Lstedik: Abone olun, aynca satmıyoruz, dediler. Bu yüzden bir çok gençler mecmuayı tedarik edemediler. Halbuki Ülkü, bütün bir gençlik mecmuasıdır. Bunun için de perakende satılması temin edilmelidir. Ülkü mecmuastnın perakende satılman uteniyor Konya Ereğlin jandarma kumandanına tefekkür ediliyor Konya Ereğlisi'nden müteaddlt İmza larla aldığımız bir mektupta bes ay evvel bu kasabaya tayin edilen jandarma kumandanı yüzbaşı Cevdet Beyin bu kısa müddet zarfında kasabaya tâbl en ufak köylere kadar telefon hattı çektlrdiği ve bu hattm 300 kilometreye baliğ olduğu, yeniden bir bekçi teşkilâtı vücude getiıilerek asayişln tam manasUe temin olunduğu blldlrilmekte ve halkın bu icraat tan büyük bir memnuniyet hlssettlğl ilâve ve Cevdet Beye teşekkür olunmaktadır. Gaip aranıyor Almanya'dan yeni bir ses (Birinci sahifeden mabait) lerini tavsiye eylemiştir. Kopenhag 9 (A.A.) Havas ajansı büdiriyor: Ekstrabladet gazetesi, Hitler'in mutemedi olan M. Poperkom'un nutkunu iktıbas etmektedir. M. Poperkorn, AJmanya idaresindeki Schleswig'te bulunmaktadır. Mumaileyh, bu nutkunda şöyle de miştir: «Pek yakmda Danimarka idaresindeki ytmalî Schleswig'te 20 kadar Nazi şubesi vücude getirilecek ve Alman bayrağını tekrar Dybboel'de dalgalanacağı gün pek yakmda gelecektir. Danimarka'yı, hududunun yeniden gözden geçirilerek tashihi için Berlin ile müzakereye girişmeğe icbar edeceğiz.» AdanaNusaybin hattının Suriye'den geçen kısmı Bir Amerika'lı miifteri Çok manidar bir nutuk Ankara 9 (Telefonla) Adana Nuseybin hattının Suriye'den geçen ve idaresi bize verilecek olan kısmını tes lim almak üzere Nafıa Vekâleti demir • yollar müdiri umumî muavini Nazif, Demiryollar idaresi hareket reisi Nusrat, cer müdür muavini Fatin, işletme müfettişi Cemal Beylerden mürekkep bir he yet Haleb'e hareket etmistir. Bir kütüpaneden şikâyet ediliyor Başvekilin Zonguldak seyahati Ankara 8 Başvekil tsmet Paşa Hazretleri nezle ol duklan için te hir ettikleri Zonguldak tetkik seyahatini ilk fırsatta icra edecekler dir. Ayrancı kazası posta ve telgraf müdürü İsmail Beyden aldığımız bir mektupta, İstanbul'da Tefeyyüz kütüphanesine bir kitap ısmarladığı ve kitabm bedeli olan 135 kuruşu da gönderdiği halde üç ay danberi kitabmm gönderilmediği bildi rilmekte ve kütüphanenin bu ihmalinden şikâyet edilmektedir. Saryerli'lerin mektep ihtiyacı Sanyer birinci muhtarı M. Raşit imzasile aldığımız bir mektupta Maarif Vekâletlnin Sanyer'de bir orta mektep açıl • masını kabul ettiği ve bu karann muhltte büyük bir sevinç uyandırdığı ve mektebin biran evvel açılmasına intizar edildiği bildlrilmekte ve Maarif Vekâletine teşekkür dunmaktadır. Karacabey'de Emir oğullatndan îbrahim Efendiye Mektubunuz alâkadar makama gönderilnuçtir. Y<emıl! eseırS acs Vâ Nu Beyin naklettiği bu fevkalâ de meraklı aşk, macera ve cinayet ro manı kitap halinde Akşam kitaphanesl tarafmdan neşredilmiştir. Gayet temiz basılmış ve dağılmaması için dikilmiştir. 372 sahlfelik büyük bir kitap olmasma rağmen fiatı 75 kuruştur. CUtlileri 90 kuruştur. Kaçakçdara 4 bin lira veriliyor Amerika'h tüccar rolünü oynıyan ve kaçakçılan tamamen kandıran zabıta memuru bir taraftan yapılan pazarhklardan alâkadar makamlan haberdar etmekle beraber, diğer taraftan kaçakçılarla temasma devam etmiştir. Neticede Amerika'lının 10,000 lira yerine dört bin lira te minat vermesi kabul edllmiş ve bu para kaçakçılara verilecek mukabilinde bonolar almmıştır. tş bu minvalde gidip dururken ortaya yeni bir mesele çıkmış ve bizzat zabıta, Amerika'h tüccar rolii nü oynıyan memur vasıtasile ka çakçılara verdiği 4 bin Iiranın do • landmlmak ihtimali karşısında kalmıstır. Filhakika şebekenin Ameri • ka'Iı tüccarla temas eden adamlan vade geldiği halde hem bu 4 bin lirayı iade etmekten çekinmişler, hem de, eromleri teslim etmemişlerdir. Zabıtanm piyasa üzerinde yapti ğı tahkikat ise, ekserisi tüccar olan kaçakçılann ticari Hibarlarının bu parayı tediyeye gayrikâfi olduğunu göstermiş, bunlann yüz kiloya ka dar mal teslim edemiyecekleri de anlaşılmıstir. Bunun üzerine 4 bin Iiranın da doTandınlmaması için zabıta işi cürmü meşhut halinden çıkarmağa mec bur kalmış ve kaçakçılar yakalana rak para istirdat edilmiş ve gizli eroin Ue bunlann imaline mahsus bir çok vesait te meydana çıkarıumştor. Yakalananlann başında, geçen sene haziranında da bir eroin ima lâthanesi işletîrken cürmü meşhut halinde yakalanan ve bu sahada sabıkalı tanılan Yorgi Camadani ve Niko Camadani ismindeki iki kar deşle Baklacıoğlu Yorgi ve tstifanit gelmektedir. Bunlann evlerinde ve ticarethanelerinde yapılan araştır Von Papen Roma'ya gitti Nakili: Vâ • Nu KOçök ilânlar Mektubunuz alâkadar makama gönderilmiştir. Edirne'de maallim Süleyman Namtk Beye thtiyar bir kadının şikâyeti Balıkesir'de sabık belediye reiri Temel Beye Mektubunuz alâkadar makama gönderilmistir. Zayi 88 numaralı deniz şoförü sehadetname ve liman cüzdanile sey • riisefer cüzdanını zayi ettiğimden yenisini çıkaracağun. Eskkinin bükmu yoktur. tstanbul Liman Şirketi Haydar Han 345 No. motör makinisti Ahmek (1744) Kaçakçılıkla kimler alâkadar? Şehrhnizde gizli eroin yapıp sa tan şebekenin meydana çıkanlması hâdisesinde isimleri geçen ve bu iş le uzak veya yakından alâkaları tesbit olunanlar, bu sahada sabıkalı tanılan Yorgi Camadani, Niko Ca madani, kamyoncu Niki, eczacı Ar taki, Kosti İstilyani ile bu hususta sabıkalan olmıyan Tokatlıyan müsteciri M. Medoviç, sabık seyrüsefer mühendisi Kadri, elektrikçi Mercan Efendilerdh*. . •! Polis ikinci şube müdürlüğü dun de bu mesele üzerinde tahkikata devam etmiş, yakalanan kaçakçılarla bu sebekelerden alıs veriş edenler ve eroin kullananlardan bir çoğu nu istiçvap etmiştir. Şimdiye kadar ifadeleri alınan lar kırktan fazladır. İfadesi ah nanlar arasında şehrimizde bulunan Yunan artistlerinden Matmazel Zozo Dalmas ile eczacı Niko ve tstefo Efendller vardır. Eczacı lstefo geçenlerde bir oto mobil ile Yunanistan'a eroin kaçı • nrken yakalanmıştı. Bu zatm ka çakçilann elebaşlanndan olduğu anlaşılmıştır. Polis eroin satılan ve kullanılan bir çok yerlerde arastrrmalara de * vam etmektedir. Bu meyanda dün gece Beyoğlu'nda bazı kahvehane ve pastahanelerde, bir kaç otelde ta harriyat yapılmışhr. Bu isten maznun olanlardan bir çoğu eroin ka çakçıhğı yaptıklannı itiraf etmis lerdir. Tahkikat bir kaç güne ka dar ikmal edilerek suçlular Adli yeye verileceklerdir. Tehlikede kalan para Tahkikata devam ediliyor Roma 9 (A.A.) M. Von Papen ile refikası, bu sabah Roma'ya gelmişIerdh\ M. Von Papen, Messagero gazetesinin bir muhabirine bu ayuı 18 ine kadar Roma'da kalacağuıı söylemiştir. Mu maileyhin Papa ve M. Musolinj tara • fmdan kabul edileceği ve beraberinde refikası ve M. Goering olduğu halde tayyare ile döneceği söylenmektedir. Alman hükumetinm Vaşmgton mü • zakeratma iştirake davet edilmiş olmasma telmih eden M. Von Papen, bunun Beyaz Saraym Alman hükumetine karşı beslemekte olduğu teveccühün bir delili olduğunu beyan etmiştir. Mumaileyh, yeni hükumetin yegâne gayesinm Al manya'mn taze kuvvederim' kıymetlendirmek ve memleketi komiinizrrrin meş'um neticelerinden kurtarnvtk olduğunu üâve etmiş ve sözünü şu suretle brtir miştir: « Bu yeniden ihya ve imar işinde faşist Italya'mn ve reisinin dostluğu bizim için çok kıymetli bir teselli kayna • ğıdır.» Bir demette Beş Çiçek Ince ve değerli Türk şairi Faruk Nafiz'in manzum ve mensur beş parça eseri, Sühulet kiitüpanesi tarafmdan güzel ve zarif bir ciltte toplanmıştır. Şairin meftunlan, hiç solmıyacak olan bu demetin rayihalarını kütüpanelerinden eksik etmiyeceklerdir. Eser, kâğıdınm ve baskınmın temizliğine. sarfedilen maddî emeklere rağmen 50 kuruş fiatla her kütüpanede bulunuyor. Hararetle tavsiye ederiz. Nalbant oğlu M. Reşat Beyin bu ro manı, Avrupa kitaplan biçiminde ve onlardan farkedilmşz bir nefasette İnkılâp kütüphanesi tarafmdan çıkarümıştır. Yüz elll sahife tutan bu ruhl roman 50 kuruş fiatla satılır. Konservatuvar Müdürü E>emirc!cğlu Yusuf Ziya Beyin eseridir. Köylerde yö rükler arasmdaki görgü ve duygulannı yazmıştır. İçinde Yaralı geyik, Kuru kadir, Kızılırmak, Saygı osmanlı görün ce, Yemek övmesi, Irmağın aldığı gelin, Yılan sılayan kız, Yörük karısınm yaa gibi gayet güzel, merakh dokuz tane köy hikâyesl vardır. Öz dil ile yazılan ve öz Türk halkınm yaşayışını, duygulannı gösteren bu kitabı herkese tavsiye ede riz. Tanesi otuz beş kuruştur. Eserlere ait muhabere ve müracaat yeri tîstanbul Konservatuvam dır. saade vermiş olduğunu haber almaktadır. Hükumet, bunu Filistin'deki yahudi ajansı icra komitesinin teşebbüsü üze rine yapmıstır. yaptı. O zamandanberi kendini bil miyor. Fakat biraz evvel gözlerini açtığına bakıkrsa yavaş yavas ayı ~ Iıyor demek... Ama gürültü etmeğe, bağınp çağırmağa kalkarsa onu da kendi bilir. Şınnga burada... Yeni baştan uyuturuz!.. Perihan, gözleri yumulu, bunları dinliyordu. Bu derin baygınhğm, bütün vücudünü kırıp geçiren sızılann nereden geldiği şimdi anlaşıhyordu. Demek ki onu buraya getirmeden evvel bir şınnga ile uyutmuşlardı. KirpikJerini yavaşça aralattı. Deminki düman biraz daha dağılmıstı; odanın içerisi iyiden iyiye seçilebfliyordu. Demek ki şınngamn tesiri azalmış, o ölümü andıran baygınlık geçmişti. Yalnız işittiklerine bakılırsa, hiç sesini çıkartmıya gelmiyecekti. Kendisini yeniden uyutmak için masanın üzerinde şınnga hazır du ~ ruyordu. Simoplos dedikleri adamın ar kası dönüktü. Perihan onun yüzünü göremedi. Çatık kaşb, güzel gözlü kadın : Haydi artık, durma sen!.. diyordu. Doktor ne söyledise onlan yap!.. Ben burada kızı beklerim!.. Ayşe Sıdıka isminde lhtiyar bir hanım matbaamıza müracaat ederek bundan 30 sene kadar evvel eytam sandığına emanet olarak 333 lira bıraktığını, fakat bu parasını şimdiye kadar blr türlü alamadığmı, o vakitler eytam sandığmda bulunan bazı kimselerin defterden kendi lsminl silerek parayı başka blr isme kaydettiklerini ve bunun kayden sabit oldu Ziraat Vekâletinden: Ankara'da Yüksek Ziraat ve Baytar mektepleri civarında inşa edilmekte bulunan talebe pantiyonu, rektörlük binası, teşrih, teşrihi marazî, zootekni enstitüleri ve süthane ve saraphane binalarımn kalörifer tesisatı yirmi bir gün müddetle kapalı zarf usulile münakasaya çıkanlmıştır. Mezkur tesisatın münakasa evrakı elli lira mukabilinde Vekâlette Yüksek Mektep ve Enstitüler Bürosu Müdürlüğünden ahnacaktır. Taliplerin münakasa şartnamesinde yazılan vesikalarla ve kendi tekliflerinin yüzde yedi buçuk nisbetinde muvakkat teminatlarilo birlikte ihale günü olan 26/4/933 tarihine musadif çarsamba günü saat 15 te Vekâlette müteşekkil Inşaat komisyonuna müracaatleri ilân olunur. Başım dönüyor M. Herriot 'nun riyasetinde bir içtima Lyon 9 (A.A.) Yahudi aleyhtarlığına karşı beynelmilel mücadele bir • liği dün Lyon'da M. Herriot'nun riya • setinde çok mühim bir toplantı yapmıstır. Bu toplanbda her meslekten bir çok şahsiyetler bulunmuştur. M. Herriot her hangi şiddetli bir söz sarfetmekten içtinap etmiş, ancak sulh için bu kadar gayret gösterildiği bir anda ırk telâkkilerinin yeniden canlan • masmı görmekten mütevellit endişele rmi izhar etmiştir. Şa dağlartn ardında Teminat olarak nakit, çek kabul olunmaz. Kaçakçılar yakalamyor l Devlet Demiryollan idaresi ilânları 2500 m biçHmiş kerestenin kapalı zarfla münakasası 26 nisan 937 çarsamba günü saat 14,30 da idare binasında yapılacaktır. Fazla tafsilât Ankara ve Haydarpaşa veznelerinde beser lîraya sa* tılan sartnamelerde yazıhdır. Elâziz Belediyesinden Yüksek Mimarhk mektebinden veya Mühendis mektebi Mîmart şubesinden mezun ve tecrübeli bir mimara ihtiyacımız vardır. Ayda iki yüz lira ücret vereceğiz. Talip olanlarm diplomalarile ehliyet vesikalarının musaddak birer suretlerini acele Elâziz Belediye riyasetine göndermeleri. (1505) Uzun boylu adam, hiç ses çıkar • madı. Bir saniye sonra açılıp kapanan kapmın gıcırtısı, daha sonra da merdivenlerden asağıya doğru ayak sesleri duyuldu. Genç kadın, yatağa yaklaşb. Perihan'ın kolunu sarstı: Hâlâ uyanroadm mı, küçük hanım!.. Haniya demin kımıldıyor dun?.. Yeni baştan uyudun mu yoksa?. Perihan gözlerini açtı; artık konuşabilecek, söz söyliyecek kadar kuvveti yerine gelm;*ti: Babam, diye kekeledi, babam nerede?. Babam filân bilmiyorum, ben!. öldü tnü, ne oldu?. Söylese nize Allah aşkına!. Bilmiyorum, dedim a... Sen susacak mısın?. Yoksa!.. Çatık kaşh kadm, yoksa derken, masanm üstünde duran şınngaya bir göz ath. Perihan bunun ne demek olduğunu anladı. Vücudündeki gevşeklik azalmış, deminki ağrılar he w ' men hemen geçmiş gibiydi. Gene o ölüm uykusuna dalmak korkusu genç kızı tiıtretti. Hiç sesini çıkarmadi; gözlerini kapadı. Güzel gözlü kadın bir kaç dakika kadar ona bakb. So»ra ayağa kalktı. Pencereye doğru yürüdü. Bir kaç dakika orada durdu; pencereden baktı. Bir aralık esnedî. BOeğindeki saate baktı. Anlasılan canı sıkıhyordu. Bir genç kızın baş ucunda oturup ona bekçüik etmek pek te eğlenceli bir iş değildi. Odanın içbıe göz gezdirdi. Masanın üstünde üç beş tane kftap vardı; bir ikisj fransızca idi. Onlan birer kere eline aldı. Atlarma bakb. Bir tane sini açtı, yapraklannı kanştırcb. Sonra beğenmemiş gibi gene masa • nm üstüne attı. Bir cigara çıkardı. Onu içti. Bir kaj dakika da böylece geçti. Cigarasım içerken gözlerini Perihan'dan ayırmıyordu. Genç kız yeni baştan dal * mış olacakh. Gözleri kapalı, hiç 1amıldantadan yatıyordu. Şimdilik yeni baştan şınnga yap mıya lüzum yoktu. Can sıkıntısı gittikçe artıyordu Boş boşuna oturup bekçilik etmek onun gibi kanı kaynıyan, içi içine sığmıyan bir kadm için ne kadar güç tü!.. Okuyacak bir kitap yok, yapacak baska bir iş yok..> (Mabadl var) Kudüs'e Almanya'dan muhacir gidiyor Kudüs 9 (A.A.) Yahudi telgraf ajansı, Filistin hükumetinm Alman yahudi milliyetçilerine 1000 muhacfre müziyaret, hem de akıllan sıra etrafı araştıracaklar, bir iz bulmağa çalışacaklar... Bizim doktor da, bilirsin ya, böyle kurnazlara senelerce ders verir!.. Sanki hiç bir şeyin farkında değilmis gibi onlara köşkü gezdirecek; lâporatuvarlannı, makineleri ni gÖsterecek!.. ötekilerin asıl istedikleri bu küçük hanımla babasım bulmak... hiç olmazsa nerede olduklarını anlıyabilmek için bir ip ucu ele geçirmek... Artık köşkte bunları alıkoymak olmaz ya... Bir yere sakIamalı?. Nereye saklasan az çok korku var; bir gören olabilir. Hep sinden iyisi götürüp kendi evine bırakmak!.. Doğrusu, bizim doktorun dahiyane buluşları var!.. öyle ya Perihan'ı meydana çıkarmak için bütün dünya ayağa kalksa, her tarafi kanş kanş arasalar, gelip bir kere de genç kızın kendi evine bak mak şeytanm aklına bile gelmez!.. Demek ki en emniyetli yer burası!.. Şimdi anladm mı, Perihan'ı kendi evine getirip kendi yatağına yatırmamızın sebebini?. Misafirler gidince bu hasbayı gene buradan alıp eski yerine götüreceğiz!.. Buraya gel meden evvel doktor ona bir sırınga . Macera romant 35 Nakleden: KEMAL RAGIP Gizli Eller Küçük hanım, daha isin far kında değil.. diyordu. Kendine geldigi zaman rahat döşeğinde yath ~ ğıtu görünce: «Korkulu bir rüya görmüşüm!. Hele şükür, uyandım!.» Diye sevinecektir ama eninde *onunda gene akb başına gelir!.. Genç kız korkudan, helecandan soluk alamıyordu. Gözlerini tekrar açmağa cesaret edemedi. Sanki hâlâ uykuda imiş gibi dalgın duruyor, odanın içindekîlerî kirpiklerinin arasından görmeğe çalışıyordu. Kapı nin yananda uzun boylu bir gölge duruyordu. Perihan bu gölgeyi ta nıyacak gibi oldu. Boyu, bosu, duruşu kendisine hiç te yabancı gelmedi. Fakat etraftaki bu düman bir türlü sıynlmıyor, bu gölgeyi tanımak ka • bil olmuyordu. Demin ona doğru iğilen güzel gözlö kadının sesi tekrar duyuldu: Deli misin, Simopulos!.. Ne duruyorsun orada? Şundi loz bikbtttün kendine gelecek... Seni tanıma sın? mı bekliyorsun?. Kapmın yanındaki uzun boylu gölge güldü: Artık geçtniş ola... Tanırsa tanısın... Sonra dilini şapırdattı: Bu halini hiç görmemiştim!. Ne güzel şeymiş!.. tsler olup bitsin, benim payıma da bu kızı vermezlerse kıyamet kopanrım!.. Sen lâkırdıyı uzatacağina kendi işine bak!.. Üst yanı nene lâzım!. Bu küçük hanımı sana bırakmazlar, merak etme!.. Görürüz!. Ben bir kere akiıma koymıyayım yoksa! Görürüz!. • Yalnız durup dururken bu kızı neden buraya getirdiniz, söylesene.. Onu anlamıyacak ne var?. Polis müfettişi Bürhanettin Beyle Cevat Rıza Bey bugün doktorun köfküne gelecekler.. Sözüm ona hem