10 Nisan 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

10 Nisan 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet' I Bana kakrsa Musikisiz millet i Izmir in dünkü bayramı • İsmetPaşaBulvarı,,nın kiişat resmi Izvestiya «Ingiltere'nin tehditlerinden hangimizin büyük tezahüratla yapıldı müteessir olacağını zaman gösterecektir» diyor • . 1 . Rusya'da suikastçilerin muhakemesi başlıyor . ., Belediye reisi Behçet Salih Beyin nutka ' tzrnir Belediye reisi Dr. Behçet Salih B. kuşat merasiminde söylediği nutukta yeni bulvann faidelerinden bafisettik ten sonra demiştir ki: Hemşehrilerim, Bu bulvann yurdumuzun çok değerC evlâdı, 1884 eylulünde tzmir'de doğan ve ilk tahsilini burada gören tstik!âl harbinin kahraman ve muzaffer kumandanı, mkılâp hükumetinin muvaffak Başvekili tsmet Paşa Hazretlerinin •dı ile ziynetlendiğini söylerken hepsitnizm yüreğinde akıp taşan sevgi ve saygüan açıkça ve kat'iyetle ben ifade etmiş ohıyorum.» tzmtr'in Keçeciler mev fiazi meydanına müntehi ol rnak üzere yapılan tsmet Paşa bulva nnın açılma resmi şehrimizde bulun makta olan Dahiliye Vekili Bey tara fından bugiin saat 17 de binîerce halk huzurunda icra edilmiştir. Havanın muhalefetine rağmen bulvann açılma merasiml parlak olmuş, «yaşasın Ulu Gazi» ve «yaşasın tsmet Paşa» nidalan bir çok defalar tekrarlanımşhr. Evvelâ Belediye Reisi Dr. Behçet Salih ve müteakıben Dahiliye Vekili Beyler birer nutuk söylemişlerdir. Vekü Bey nutkundan sonra kurdelâyı kesmek turetile bulvan açmışbr. Açdan bulvardan geçilerek Gazi mey danına gelinmiş ve Izmir'lilerin ebedî minnet ve şükran hklerinm zeval bul maz bir ifadesi olan Gazi heykeline allof tufanlan arasmda Dahiliye Vekili Bey tarafmdan bir çelenk konulmuş ve böylelikle merasime nihayet verilmiştir. 9 kabtliyetinden mahrum dejenere sal tatnaıt idarelerinin senelerdenberi birbirînden ağrr ve haysiyetşiken muahedelerile boğuhnak istenilen Türk milletine Lozan sulhu gibi, kelimenin bütün manasile şerfeli bir sulh te armağan eden olgun bir diplomat, yüksek bir devlet adamıdır. Bunu takip eden senelerde de durmadan, dinlenmeden, inkilâp içinde çalkanan bir milletm Başvekâlet vazifesini yapan bu millet adamı Büyük Gazi'nin her biri birinden değerli fikirlerini ve eserlerini tatbik eden Türk Cumhurivetinm iMc şerefli ve kuvvetü başvekilidir. Ismet Pasa, geniş imar hareketlerile her memleketin giDta edeceği asayis ve idare sükuneti ile de herkesin minnet ve şükranmı kazanmtstır. Dünyanuza çok uygun, ba sekil ve halimfg ile çok mes'ut ve bahtiyar bir milletiz. Başunızda Ulumuz aziz Gai'mrz olduğu halde durmayıp dinlenmeden mütemadiyen hare ket halmde yürüyor, yeni yeni eserler meydana getiriyor, medenî âleme hizmet îçin hiç bir fırsah kaçırrravonız. Bu medenî âlemde tarihî ve serefli mevkiimizi isbat edecek olan mîllî kültürümüzön her yerde ve her sahada yeni yeni hamlelerle mkişahnı temin eden Gazi Hpzretlerinin yolu üzerinde gidıyoraz. tşte ba yol bvâ tsmet Pasarun sekiz ay evvel küşat resmi esnasmda: «Senin heykelin Türk milletine büvük davasmı daima habrlatan yanılmaz bir işarettir.» dediği, mukaddes yere, Gazi heykeline götürür. Burada bu yoldan geçerek oraya gideceğiz. Ümit ve neşemizin timsali olan şu taze çiçeklerimizle sevgi ve saygıla rımızı kana kana onun yüksek nuzurlarma »unacağız. Ve diyeceğiz ki: «Çok sevdiğm Türk miHetinm binlerce yıllar Akdeniz'de tuttuğu mevkiin bütün icaplannı tanıyan tzmir'liler senin kurduğun yeni yurda, yeni rejime, yeni medeniyete lâyık olmağa çalışıyorlar ve çalısacaklardır.> Türk tzmir'in iman bütün vatana şamil bir güzellik ve varhkbr. Yasasın Cumyuriyet, ve Gazi, yasasm tsmet Paşa.» irat eden Dahiliye Vekili Bey tsmet Pş. Hz. nin mümtaz sahsiyetmden memlekete yaphğı ve yapmakta olduğu büyük hizmetlerden, kazandığı muvaffakiyetlerdeo bahsetmek suretile söze başlamıştır.6' Vekil Bey «Ulu Reisîmiz Gazi'nm kurtancı ve kurucu inkilâp hareket ve hamlelerinin genis mana ve gayelerini en iyi kavnyan ve onlann her birini şahsî ve millî bir ülkü edinerek knkânlann ve ihtimallerin üstünde kuvvet ve kudret sarfile tatbikte en muvaffak olan odur» diyerek tsmet Pasa adınm Gazi heykeline ulaşan bir yola verihnesinde manalı ve isabetli bir bulus mevcut olduğuna isaret etmiştir. Dahiliye Vekili Bey sözlerini Gazi mkılâbını tahlil ve tarif ederek, tzmir'lilerin bu inkilâp hamlelerinde daima ön safta bulunacaklanm söyliyerek bitir mistir. tzmir 9 (A. A.) tzmir Belediyesi Başveki] tsmet Pasa Hazretlerinin doğduğu evi tesbit etmiştir. Bu evin du vanna altınla yazıh «tsmet Pş. bu ev • de doğmustur. 1884» cümlesmi havi bir tabelâ konacaktv. tzmir 9 tsmet Paşa bulvanmn a • çilma resmi, müşarünileyh Hazretlermîn tzmir'de bir heykellerinin dikümesi hakkmdaki tasavvur etrafında derin bir alâka ve faaliyet uyandırmıştır. Bu hususun temini için 15 kişiden mürekkep bir komite teşekkül etmiştir. Bu komite faaliyete geçmiştir. Moskova 9 (A.A.) Tas ajansm / dan: Tahripçilik maznunlanna, dün ve bu sabah haklarmdaki rthamnameler tevdi edilmiştir. Bu işe ait dosya, adfiye tarafmdan büyük mahkemeye tevdi olunmuştur. Muhakemeye 12 nisanda öğle vakti baslanacakbr. îzvestia'nın bir makalesi Moskova 9 (A. A.) tzvestia ya zıyor: «EcnebSer kendi memlekelerinden başka memleketlerde çalışhklan ve bilhassa başka başka içtimaî rejimlerle idare olunan memleketler arasmdald ikfa sadî münasebetler, mevzuu bahsolduğu zaman bir taknn hâdüeler çıkması ber zaman mümkündür.» Bu gazete, 3âve ediyorı «Tehditleri ne olursa olsun tngihz emperyalktleri, Sovyet adüyesi üzerine kat'iyyen hiç bir tesir yapamıyacaklar' dır. Bir müddet sonra bu tahditlerinden Sovyet Rusya'nm mı yoksa tngiltere'nin mi müteessir olacağı anlaşılacakbr.» tsmet Paşantn doğduğu ev Almanya'nın protestoya cevabı ve Litvinof'un sözleri Başvekilin heykeli yapüacak Moskova 9 (A.A.) Tas ajansı büdiriyor: Alman sefiri Von Dirksen dün M. LitvinoPu ziyaret ederek Sovyet hükumeti tarafmdan 3 nisanda yapılan protestoya cevap vermistir. Alman büku • metinin Sovyet Rusya tarafmdan bil • dirilen hâdise'er yani Sovyet yurttaş • larınm kanunsuz olarak tevkif ve onlara fena muamele yapılması meseleleri hakkmda tahkîkata devam ettiğini ve Sovyet iktısat teşkilâtlannın mevcut mua • hedeler mucıbince arızaya uğramaksızın çauşabOmeleri için icap eden tedbirleri alacağını büdirmistn. Alman sefiri ayni zamanda Sovyet ikttsat teşkflatlannuı Alman komünist fırkasile olan münase betlerinden vaz geçeceği ümidinde bu lunmuş ve Derop şirketi memurlan arasmdaki Ahnan komünistlerinin, nisbeti yüksek olduğunu söylemiştir. M. Utvinof Sovyet iktısat teşkflât lannın Almanya'nın dahilî işlerine ka • nşmaktan çekinerek hiç bir Alman fırkasile ve bilhassa Alman komünist fırkasile asla hiç bir münasebette bulun • mamış olduklannı kat'iyetle beyan ettikten sonra memurlan arasında Alman komünistieri bulunan Alman tetkilâtları ve ya ticaret müesseseleri nasd mes'ul ol muyorlarsa Sovyet teşkilâtlarmm da kendi memurlanmn hususî styasî faa liyetlerinden dolayı mes'ul ohumyacaklarmı söylemiştir. iMiımnıınıllMlinilllllllllllllllUllltlinilllllinimMlılıiuıu Musolini plânı Ve Sırp'lar Haymana'da eski Medenîyet izleri îstüâ ve esaret günlerinde ya* lara bürünen tzmir, istiklâl, ihtrl&l, inkılâp aşkı ile yanan tzmir ve bütün ba yeni tarihleri adım adun ta • !dp eden, gören, bilen biz Gazi nesli, Cumhuriyet çocuklan, elbette tsmet Pasa adi üzerînde fazla bir hassasiyet ve heyec'anla titriyeceğiz. Türk yurdu îçin bulunmaz bir tali eseri olan sonsuz bir üham ve kudret kaynağımız, Ulu şefimiz Gazi Hz. nin en yakm ve en emm bir silâh ve ülkü arkadaşı olan tsmet Pasa, yalniz cephelerin kudretli ve muvaffak ku tnandanı değD, âciz, keyif ve hevesine düşkün, milleti sevk ve idare Ticaret mümessilleri îçtima ettiler Ankara 9 (Telefonla) Ankara'ya gelmif olan haricî ticaret mümessilleri ile idahflî ticaret mmtaka müdürleri tkhsat Vekfli Celâl Beyin riyasetinde toplanarak ttcarî vaziyet etrafmda müzakere lerde bulucmuşlardır. Ankara 9 (A.A.) Büyük Er fcâni Harbiye Reisi Müşir Fevzi Paşa Hz. muhtelif makatnat, müesse • sat ve zevat tarafmdan gönderilen kurban bayramı tebriklerine ayn ayn cevap vermek imkânı olmadi ğtndan kendilerine tebrik ve teşekkürlerrnm bildirilmesine Anadolu Ajansua tavsrt buyurmuşlardır. tstanbul 9 (A.A.) Dün verdvğimiz Mısır Krah Fuat Hz. ile Reisicumhur Hz. arasında teati edilen tel yazılan yanhşlık eseri olarak, mektuplar şeklitıde gösterilmiştir. Tashih ederiz. tzmir 9 Buca'da ilkbahar at yanslannın icrasi dolayısile koşudan •onra az tren tahrik edildiği için bir kuım halk Buca Utasyonunu taşlamışttr. Fransa Güzellik Kraliçesi seçildi Fevzi Pş. Hz. nin teşekkörleri Doğrultma Bir istasyon taşlandı tzmir 9 tsmet Paşa. bulvanum açılma resmi müna«ebetile tzmir Belediye reisi tarafmdan Gazi HazretBelgrat 9 (A.A.) Avala ajan lerine ve tsmet Paşa Hazretlerine tel sından: Fransiz Başvekili M. Daladier'graflar çekilmiftir. Gazi Hazretlerinin nutku hakkmda tefsirle.de bulunan ne çekilen telgrafta ezcümle deni • Zagrep gazetelerinden Novosti, diyor liyor ki: U: «Ege kıyılarmda Türk'lüğün ebe«Fransa Başveküinm beyanatı pek dî bir timsali halinde yüksejen h e y açıktu* ve Musolini plânına taban tabana kelinize giden bu yol tzmirMilere kur zıtbr. Musolini plânı yeni mukaddes bir tuluş savaşmın büyük gimlerinin büittifak teşkilini istihdaf ediyor. Bu itti • yük heyecanmı bir kere daha yaşatfakta Roma ile Berlin başlıca rolü oymnuslve Ulu kurtancıya karşı yürekyacaklar, tngiltere, onkuı takibe mec • lerinde besledikleri sonsuz sevgi ve bur olacak, Fransa müttefiklerinden aysaygnnm bir alkış tufanı halinde bir nlacak, hüküm ve nüfuzu kalnnyacak • kere daha göklere yükselmesine veDahiliye Vekilinin nutka br. ^ ' <* aile teşkil etmiştir.> Belediye reisinden sonra bir nutuk Direktuar, komünizme karşı müca • dele maskesi altında Slav'lar aleyhine tevcih olunacaktır.» Bu gazete, makalesini bitinrken, direktuara ait ilk projenin ve direktuarın takip etmek istediği gayelerm suya düşPar» 9 (A.A.) Fransiz Güzellik Ankara 8 Hariciye Vekili Tevmüş olduğunu yazmaktadır. Kraliçesini seçmeğe memur jüri, Madef 3c Rüstü Bey 25 nisanda toplanacak Fransa nin cevabı moiselle Jacqueline Bertin'i intihap et • Terki Teslihat Konferansına iştirak mistir. Sarışm bir güzel olan yeni kra • Paris 9 (A.A.) M Daladier, ttaliçin gelecek hafta Cenevre'y* gide " liçe 16 yasında olup tahsilini bitirmiştir. yan tngtliz teklifıne cevap olan muhcektir. brayı M. Paul Boncour fle beraber uzun uzadtya tetkik ettikten sonra mumaileyh Ankara 8 trtişa tahkikatı dosile uzlaşarak, projenin kat'î metnini paAlâiye 9 Belediyenin mezar yasıncfa ismi geçen Tevfik Bey hakzartesi günü Elysee saraymda toplanaliklan düzeltmek kararma karşı kinda takibat yapılması için Basvecak nazrrlar meclisine arzetmeğe karar «mukaddesatımızla oynatamayız» dikâletten müsaade alındığmdan vermistir. ye halktan imza toplıyarak tahrikât kendisinin istinabe suretile ifad'e&iyaptıklanndan dolayı içlerinde maBerlin'deki mülâkatlar nin alınması tstanbul Adliyesine yaruf zevat ta buluan 34 kişi tevkif Berlin 9 (A.A.) Havas ajansm zılacaktır. edilmiştir. dan: Alman nazırlan, M. Norman Dawis'e silâhlarm tahdidine müteaBik buTorbah'da bes kişi tevkif edildi Ankara 9 (Telefonla) Inhisarlar lunan ve ötedenberi malum olan noktai tzmir 8 Torbah'da arapça ezan Vekili Rana B. bugün Ankara'ya döndu. nazarlarmı izah etmişlerdir. okuyan ve türkçe ezan aleyhinde bu~ Alman nazırlan, silâhlarm tahdidi lunanlardan bes kişi tevkif edilmişkeyfiyetmin iktısat konferansımn mu tzmir 9 (Hususî) Torbalı'nın tir. vaffakiyetine bağlı olduğu mütaleasım Tekke köy hocası Saffet ile Sinek fleri sürmüş, Almanya'nın silâhlarnun köy imamı tbrabim Hakkı arapça keyfiyeti noktai nazartndan müsavat ezan okuduklarmdan dolayı tevkif Atina 9 (Hususî) Buraya gelen istemekte bulunduğunu bir kere daha edildiler. Türk talebesi Yunan arkadaşlan ve A tekrar eylemişlerdir. Kemmiyet itiba tina'nm bütün cemiyetleri murahhaslan tarafmdan fevkalâde samimî tezahüratla rile müsavat ise tedricî surette meyda Ankara 9 (Telefonla) Bütçe En na getirilecektir. istikbal edilmişlerdir. Türk talebesi cümeni bütçe tetkikatına devam etmekAlman nazırlan, muahedelerm yenimeçhul askerin mezanna çelenk koy • tedir. Gerek İktısat, gerek Maarif Ve den tetkiki meselesinde sarih bir şey duktan sonra Golos tarikile Selâniğ'e killeri faaliyet programlanna göre büt söylemekten çekinmişlerdir. hareket etmişlerdir. çelerinde bazı tadilât yapmaktadırlar. Çekilen telgraflar Sırp gazeteleri plânın su Maarif Vekili Reşit Galip ya düştüğünü yazıyorlar Bey tetkikat yaptı Ankara 9 (Telefonla) Maarif Vekili Reşit Galip Bey dün Müzeler mü dürü ile Ankara Maarif müdürü yanında olduğu halde Haymana cfvanndaki köylerde tarihî tetkikat yapmıştır. Vekil Bey tetkikatına Ankara'dan 26 küometre mesafeda ve ovaya hâkim bir tepe uzerinde yanyana •Hralanmı» 12 mezan ihtrva eden sva höySklerden başlamış, ondan sonra Hitft'ler devrinde büyük bir merkez olan Gâvurkale'ye gkmiştir. Burada Vekil Bey tarafmdan görü • len höyükler henüz tetkik edilmemiş höyüklerdir. Bazılan uzerinde bulunan avani kunnhlan bunların ekserisinin Hitit'ler devrine ait olduklannı göstermektedir. Bu avani kmnhlan topUıttmlarak Ankara'ya getirilmistir. Vekil Bey Haymana'ya gelince 5 kilometre cenupta Sinanlı köyü civannda üzeri resimli bir taş bulunduğu kendi sme haber verilmiş, Vekil Bey derhal taşm bulunduğu yere gkmek istemiştir. Ba taş o sırada gece olup karanlık bastığı için otomobilin lâmbalan altmda tetkik edilmiş, kabartma resimlerle muzeyyen bir mezartaşı olduğu, takriben 2000 sene evveline ait bulunduğu anlaşıl • mıştır. Bu taşm bulunduğu yerin çok yakininde hallan Donbuldak dediği bir höyük te bulunmuştor. Bundan başka gene Sinanlı köyünün 2,5 küometre şjmalinde bir tepede diğer bir mermer mezartaşı bulunmuştur. Bu mezartaşlan o civarda klâsik medeniyet devrine ak oldukça mühim bir şehir harabesinin bulunduğunu anlat • maktadır. Bu mıntakada hafriyat yapüacaktır. Gezdiği yerlerin mekteplermi de teftiş eden Vekil Bey dün gece saat 12 de Ankara'ya dönmüştür. Telgraf haberlerinÛM burada bitmemiştir. 6 ıncı aahifemize baktntz! •geç! diye bağrrdıtn. Benden daha yüksek sesle ve adeta ciddî bir öfke ile o da bağırdı: Sen beni deli mi sanıyorsun? öyle ise budalasm sen, budala! Ben deli değilim. Ben tımarhaneye akıllı girdim, akıllı çıktım. Rol yapıyorum ben, anladm mı koca ahmak! Son cümleleri öyle haykırarak söylemişti ki bitişik odanm kapısı açıldı ve sarışın bir kız başi bir uzandı ve geri çekildi. Avukat bağırmakta devam ediyordu: Deli değilim ben! Eşek herif! Mahkemede beni görmedin rai? însanlarm hukukunu müdafaa ediyo rum. öfkesinde o kadar samimî görü nüyordu ki aklmda zoru olduğundan ilk defa şüpheye düşerek bir adım geri çekildim: Ben de size delisiniz demedbn ki. Biliyorum, rol yapıyorsunuz. öyle ise ne dırlanıp duruyor sun? Rol yapıyorum! Sana deli olmadığımı ilk haber veren ben değil Tevfik Rüştü Bey Cenevre'ye gidiyot Bir kaç ay evvel yaptığımız mu» siki anketinden bazı parçalar, fransızca nüshamız La Repüb lique'te de neşredi liyor du. Ecnebiler alâka gösterdiler, mektup lar ve makaleler yolladılar. Hâ lâ da, arada bir, bu alâkanm yaşadığına ve tükenmemiş oldu ğuna delâlet eder bazı işaretler var: Bir ecnebi mütehassısının dünkü La Republiqe'te çıkan yazısrnm tercümesini belki yarınki Cumhuriyet'te bulacaksınız. Bu ecnebiler, garp armoni kaîdelerile Türk musikisinin değiş tirilmesini hiç iyi bulmuyorlar v© böylelikle aslî seciyesini kaybe deceğini iddia ettikleri musikimizin olduğu gibi kalmasma, yaşa • masına taraftardırlar. Ezelî meseleye dönecek deği lim ve bunların haksız olduklannı söylemek istemiyorum. Ancak, sormak istediğim şudur: Resmi Türkiye'nin musikisi nedir? Bugünkü vaziyette ne millî bir marşımız vardır, ne de Konservatu varımızın Türk musikisile, uzak ve yakm, her hangi bir alâkası. Mekteplerimizde de, musiki diye, ne çeşit şeyler öğretildiğinl pek iyi bilmiyorum. Hususî vaziyetlerimiz ne olursa olsun, biz bugün, resmen, musikisiz bir milletiz. Çocuklanmıza5 üç beş hava öğretmek için kom şularunızın notalanna el uzatı yoruz; mektep konserlerimizde hiç bir Türk besetkârmın eseri ol« mıyan havalar çahyonız; klâsik eserlerin milliyeti olmadığım ileri sürmekten başka mazeretini bü lamadığımız bu acayip hal, koyu milliyetçi bir Türkiye içinde büsbütün acayip olmuyor mu? Alaturka ve alafranga dava sını lcurcalamak sevdasmda da' değilim. Fakat Mısır'da yaptık lan gibi büyük bir musiki kon gresi mi toplarız, oraya dünyanın ve buranm bütün mütehassıslannı mı çağırırız, başkalarma danışmak istemzsek bu musiki mese • lesini kendimiz, yeni baştan ve tarafgirliğe düşmeden, iyice bir tetkik mi ederiz? Basit ve mu • hakkak olan şudur ki ecnebinin yazdığı nota ile millî varlıgını te» rennüm eden, yani, kısaca, musi» kisiz bir tek medenî millet kal mışsa, o da biziz. PEYAMt SAF Arnavutluk sefiri [Sfrfnef sahifeden mıibatt] kerdh*. Mumaileyh 1908 senesuıde Manastır Harbiye Mektebinden çıkmış ve müsabaka ile Erkânı Harbrye mektebine kabul olunmuştur. Baf kan Harbinde Osmanh zabiti olarak istirak etmiş v e muharebenin hita mında Arnavutluğun istiklâl kes « betmesi üzerfne kendi memleketinin hizmetine girmiştir. Cavit Bey Leskovika 4 sene ev « vel hariciyeye .intisap etmiştir. Cavit Bey Leskoviku'nun Ankara elçiliğine tayini, hiç şüpbesiz, iki dost memleket ve iki kardeş mille tin arasmdaki bağlann daha sıkı ve daha samimî bir şekle sokulmasına çok yardım edecektir. Tevfik B.in de ifadesi alınacak Alâiye'de 34 kişi tevkif edildi inhisarlar Vekili Ankara'da izmir'de iki hoca tevkif edildi Yunanistan'a giden talebemiz Bötçe EncDmeninin tetkikatı Hilmi Bey Ankara'da Ankara 8 Mezunen buraya gelen Şark ıiT"iTmî müfettişi Hilmi Bey 10 güne kadar tstanbul tarikile Diyarbekir'e gidecektir. miykn? Başını biraz evvel açılan kapı tarafına çevirerek, belki bütün han a dan duyulabilecek kadar mütniş bir sesle avazı çıktığı kadar haykırdı: Ahmaklar! Biliyorum, hepiniz beni deli sanıyorsunuz! Deli avukat diye adıma çıkarmışsınız! Nankör " ler!.. Her gün, adalet huzurunda, yerebatasıya haklarmızı müdafaa e den bir adama iftira etmekten utanmiyor musunuz? Deli değilim ben! Kulağımın birini yakaladı ve var kuvvetile çekmeğe başladı. Gözlerf şaşı bakıyordu: Hâlâ aklnndan şüphen mi var? Suratından anlıyorum. Şuurumun yerinde olduğundan emin değilsin. Kulağımı kurtarmağa uğraşarakı Vallahi değil... dedim, eminim ki akıUısınız! Takîidimi yaptı: Eminim ki akıllısınız!.. Haydl oradan!M Mabadi 9ar. Millî tefrikamtz .* 28 Yazan: SERVER BEDÎ Hep Senin İçin! Allahallah... dedi, ben gördüğünü zannediyordum. Bak, mesele nedir, söyliyeykn. Sence mermer kahdrr, değü mi? öyledir. Mermerin mesamah arasından cu sızar mı ? Hayır. Feci surette aldanıyorsun. Ben mermerin sünger faailesinden oldu ğunu gözlerimle gördüm. Hem de kirmızı mermer. Nah, tam şu renkte kırtnızı. Avukat bana kırmızı diye yemyefil bir kalemin rengini gösteriyordu. Güiümsiyerek başımı salladım: Şükrü Bey, dedim, bana bu numarayı yapma!.. Senin deli oldufona dünyanın bütün tımarhar.e doktorlar» manabilirler de gene ben manmam. tlk önceleri bu adamın bana da rol yaptığına hiç şüphem olmaıruştı. Mahkemede o makul ve mantıkî sözleri söyliyen, dünyanın en akıllı adamlan gibi hareket eden bir avukatın şimdi bu şekilde saçmalamasım yutacak göz var mı bende? O, dilediği kadar balık yumurtasını kırmızı mermerin sünger gibi delikleri arasına yerleştiredursun, Kevser Hanım gibi betıim de bu hezeyanlara kulak asmamin imkânı yoktur. Bu sefer ben bir elimi onun om zuna koydum: Hazret! dedim, şakayı bırak, sana söyliyeceklerim var. Ciddî konuşalım. Bizim kuş uçuyor, uçuyor! Bir rivayete göre uçmuş bile de bizim haberimiz yok. Anlatayım da bak. Avukat, sade bir tavırla: Anlat! dedi. Sabahat'in bana söylediklerini biraz daha biçime sokarak ona anlat tun. Evvelce verdiğhn karara rağ men bunu avukata söylemekte iyi edip etmediğimi de bir taraftan dü şünüyordum; bir taraftan da Şük ~ rü'nün bu havadise büyük bir ehemmiyet vereceğini, kızıp köpüreceğini sanmıştım. Tahminim çıkmadı. Avukat omuzlarını silkerek: Yalandır! dedi. Hay ağzını opeyim! Yalandır ha?. Bunu bana derhal isbat etmesini o kadar istiyorum ki büyük bir me rakla ve büyük bir sevinçle hazır lanarak sordum* Neden? Avukat kaşlannı çattı. Ha şöyle!.. Adam gibi durmaya alış be birader! Nedir o zıpıriıklar, deli taklitleri, soğuk Boğuk şeyler... Ağır ağır cevap verdi: Ben Hicran'ı yakındaa etüt et thn. Çok namuslu ve ciddî kız o. Kendisini elin züppesine yok yere satacak budalalardan değil. Hem de hissei şayialı emlâkin vefaen fera ğında beyyine sana, isbat bana düşer. Affedersin ama burasını an lamadım. Anlamazsm: Hep o balık yumurtası meselesi. Rica ederim, Iâtif eyi bırak. BiHyorum, deli rolünü fevkalâde ya pıyorsun. O kadar ki halamı iyice korkutmağa muvaffak olmuşsun! Fakat şimdi ciddî konuşalun. Bir de senin söylediğm kuş meselesi. Uçuyor, uçuyor, demiştin. Uçar zâhir... Fakat nasıl? Pırrr, pırrr... Kafesin tahtası ne cinsten? Onu bildin mi? Tahtanm cinsi ku şun harekâtı uzerinde müessirdir. Bu noktada da beyyine sana, isbat bana düşer. Can sıkmhmı hissettirecek derecede şiddetli bir soluk bıraktım: Vaz geç şu soğuk şaka^an, vaz

Bu sayıdan diğer sayfalar: