Gaîatasaray 10 mağlup! İngiliz projesı Müzakere ediliyor ? Beşiktaş 40 galip! M'jrahhasımız C. Hiisnii SüleymaniyeG. Saray (Birinci sdhUeden mabaft) birincî devresinden yalnız bir galebe ve beraberlikle çıkmış olan »an kırınızıhlar, hiç olmazsa su ikinci devrede bir şeyler yapabilsinler. Ne yazık ki işte geçen cumaki Beşiktaş mağlubivetînden sonra Gaîatasaray dün de Süleymaniye'ye yenildi. Gaîatasaray dün de muhachn hattı hemen tamamen değiştirilmiş bir takımla sahaya çıkmıştı: Avnî Burhan, Tevfik Ma zaffer, Nihat, Saphi Ce!âl, Ulvi, Mehmet Salim, Rasih, Rebii. Gaîatasaray takrnıı, geçen haftaki gibi rüzerân aleyhine alarak oyuna başladı. Fakat o maçta oltfuğu gi bî canlı bir surette oyuna başh^a madı. Oyuncuîar, sanki ayaklan bağlanmış gibi bir türlü seri ve ça lâk bir bücııma gecemiyorlar, ahes* terevan, adeta sahada dansediyor lardı. Maamafih Süleymaniye takı mının da Galatasaray'dan kalır ye ri yoktu. tstanbulspor'a karşı atea îi bîr oyun ovnıyan Süleymaniye'li ler, sanki zafer nmtlaka kendilerîne mevut imiş gibi işi asrır alıyorlardı. Galatasaray'm mubacim hattı, Ulvi ve Rasih müstesna olmak üze re ETOI yapabilecek uzuvlardan mO re'<kepti. Fakat, kimbilir hangi a kıl ve muhakemeye istinaden ma nacnn hattma ahnan Ulvi, arasıra zubur eden gol fırsatlarmı kaçır makta temavüz ediyordu. Bu eski ve şohretli kaleci, mnhacîm hattı tıa geçince müotedi bir futbolcu olmus, ayaklan birbirme dolasmağa başlamtşti. Merkez muhachnin s© lundaki muhacim de, gol fırsatlan nı heba etmekte sağicteki muhacirale adeta refcabet ediyordu. Galatasarav takımmm muhacîm hottında Ulvi'nin oynatilması res mî ve hususî maçlarda bh* kaç de fa teerübe edilen ve her defasrada maŞlubiyrte malolan bir içti. Evvelki sene Gaîatasaray takımmra en kuvvetlî zamanmda, o mevsim, diger kulüp'ere îlç rfsfa mağlup olan zayf bir Fener takımmm karnsı na Ulvi'vî merkez mnhacîm olarak Itovan Galatasarav 2 0 yenilmiş tî. Ond»n sonra, Bulgar takimı karşısmda UrvKyf nferkez muavin oy n«*an Galataaaray gene yenildt Arada yapılan hususî ve ekzersîs ma«ı mnhiyetindekî müsabakalarda da Ulvi hiç bhr kahilivet eosteremiyor " du. Bu genç teknik, fakat çok ağır ve cansız ovnıyordu. Halbuki bu günkü futbol, eski Çfk sistemin den çok uzakl»«mı*tır. Muvaffakiyet »eri, asilgan, şinnek gibi ovuncula ra nasîo olur. Ulvi'nm ağırhğı ma lum oldugıtn* gore, daha ziyade sıkı ve kaoalı bir m0d*faa ovunu oymvan Siîleymanive'lilerin karsısına çıkacak bir takımda ona muhacim iıarhnda yer vermek bir hata icR. Hele Lebelbi Mehmed'İn sol tarafı na Ulvi'nin ba«ka bir na=iri olan Rasih te jrelince bu mnhaeim hattınm gol c«karmasi imkânı d*ha ta kım teşkil ed"'VVen sıfıra indiril mî% eluyordu. Galatasarav takmımda Necdet. Afcm«»t Kemal, Süvari Zarif, hatta brr haf oyuncusu o'an Bülent'in bile Uivi'den daha iyi oynı yaraklart muhakkaktı. Takımın heveti umumiyesinde bir •henk olmadıŞı gibi ne yapmak is tediğini, ne maksat'a sahaya çıktı gını da a™'amak mümkün o'amıyor du, tam bir şuursuzluk hâkimdi. Tabfye namıra hic bir şey yoktu. Cünkü takfmda, dü'imen takımı i dare eden bir baş yoktu. ^ Bir arahk Galatasaray aleyhine bir frikik cezası verildi, ama ta sahanın orta yerinden. Buradan gol oîaeağı kı'mîn aklına gelirdi. Tevek keli atalanmız dememisler, akla gelra'ven, ha«a jrp'îr. î*te burnrla da övron**nı 25 Mart 1933 Şikago sergîsine gîtmek istiyenîere Beşiktaş Beykoz (Birinci sahifeden mdbatt) namağa başladılar. Oyun hem seri hem de güzel bir şekil aldı. Bilhassa Beşiktaş takımı Hayati, Hakkr, Eş ref ve haf hattında Ali, cidden iyi oynuyorlardı. Beykoz muhacîm hattı, iyi yardım gormediği halde iyî calısıyordu. Birinci tfevrenin ton dakikalannda Hakkı gene Beykoz'un sol müdafiinin durgunluğundan is tifade ederek Beriktaş'm ikinci goIünü yaptı. Bu suretle birinci devre 20 Beşiktaş'ın galibiyetile neti celendi. İkinci devre başlarken Beykoz sağ muavinini sol a almışttr. Oyuna gayet seri bir akmla basladılar. Bu akın Beykoz'un hemen hemen son gayreti oldu. Besiktaş bundan sonra tamamen açıldı ve daha güzel bir oyun oynanmağa ba'ladı. On sekizinci dakikada Ali'nin çektiği bir firikik vuruşunu Hakkı, kafa ile gole tahvil ederek Besiktas'ın üçüncü sayısmı kaydetti. Bu golden sonra Bevkoz muha cîmlerinin pek gevsediği oyunun bütün nkletinin müdafilerinm üzerîne yüklendiği görüldü. Beykoz forvetleri adeta oyuna seyîrci kalmısiardı. Bu vaziyet devam ederken Hakkı, Be«iktas'ın dordüncü golünü de attı. Bu sayıdan sonra oyunun ahepgi kayboldu ve maç 4 0 BejiktaVın galibiyetile neticelendî. Bey Cenevre'de mühim bir nutuk söyledî (Birinci sahifeden mdbait) rmm en mufasaal, en kat'î fikirleri en mühim hakikatleri ihtiva ettiti ve eğer konferansa iştirak eden hüku " metlerin hepsi de Türk heyeti mu rahhasasınm düşündüğü gibi sami mî düşüncelerle hareket etmiş olsa* lar her halde silâh bırakımı konfe ransınm muvaffakiyetle neticeleneceği kanaati hâkim bulunmaktadır. Buyük devletler arasmdaki husu sî ır üzakerelere ve tngiliz prajesinin hava bombadımanlaim yalnız bazi uzak havaliye mahsus addeden maddesi hakkmdaki tenkitlere dair la sım'arı büyiik tesir uyandırdı. Nutkun bilhassa boğazların terbes* tİMnin tamamile Türkiye'nin kefaleti altında mahfuz kalması ve gerek bu mıntakaya, gerek Yunanistan ve Bulgaristan ile Türkiye arasmdaki hudutlara ait her üç dost ve komsu memleket arazilerine taalluk eden askerî tahdidatın tabiatile kaldm larak yerine müsavat esasında her memleket icin olduğu sibi bu hususlarda dahi untumî teslihahn azaltılmasına ve tahdidine dair mukavele ahkâmınm kaim olması hakkındaki beyanatı derin bir tesir yaptı ve konferans umumî hevetmin ekseriyeti tarafmdan iyi telâkki edildi. Konferans yann müzakereye devam edecek ve salı pününe kadar tngiliz proîesinin müzakeresi hitam bvlarak teferruatm tetkikine geçilecektir. zılılar bir türlü gol yapamadılar. Süleyrrıaniye'liler, avaklanna geçen topu, bizim maçlarda âdet oldugu U zere, ta tribünlere kadar atıyorlar, mütemadiyen vakit kazanjyorlardı. Oyun bu şekle dokulünce Galatasaray takımmda bir değişiklik oîdu. Nihat merkez muhacim, Leblebi sağ açık, Celâl sağ îç, Ulvi de merkez muavin mevkiine geçtiler. Fakat iş esasmdan bozuk olduğu için f«hk bu sekildc gol yapmağa da imk?n ka'mamıstı. Neb'cede Galatasaray dün de mağlup olarak sahayı terketti. Şikago »ergİ8İn« tertip edilen seyahatin mfl kemmel bir »urette olması için lâzım gelen bütün tertibat alınmıştır. Amerika'da ve Avrupa'da ikamet edilecek otaller birinci »ınıf oteller olacaktır. Amerika'daki oteller Avrupa'dakilere kıyas edilmiyecek kadar büyüktürler. Otellerin ekserisi bin ve daha fazla odahdırlar. Avdet dünyanm en büyük vapuru «LEVIAT HAN» ile olacaktır. 60,000 ton hacminde 306 metro uzunluğunda 34 metro genişliğinde olan bu vapur «eyyar bir şehir gibidir. Gemide mvteRddit sesli ' ASKERL1K 1ŞLERÎ tinema salonlan, jimnastöchane, dant salonlan ve bir de kabare vardır. Bu kabarede daiml turette yirmi artist bulunmaktadır. Seyahat zevkinin bu vapurda azamî hadde varacağı füphesizdir. Amerika'ya bu kadar rahat ve eğlenceli ve ucus seyahat etmek şimdiye kadar mümkün değildi, ve bir daha olacağı zannedilmemektedir. Seyahat hakkmda lâzım gelen tafsilât için Ga • latasaray'da «NATTA» Millî Türk Seyahat accntalığına ve yahut mühim Seyah^at acentalarına müracaat edilmelidir. hisan'da celbed (ecekler Enrnönü Askerlik şubesmden: 933 nisanında celp ve sevke tâbi efrat ile içtima günleri aşağıda yaahnıştır. 1 326 t'o'hım^u piyadeler ve bundan evveDu do?umlulann her hangi bir sebeple sevkedPmemis olan bakayası içtima günü 12/4/933. 2 326, 327, 328 dofumlu jandarma ve mmka efradı içtima günü 12/4/ 933. 3 Tam veya nrarf olarak bedeli naktisinı vermis ve henîiz kıUya sev kediknemiş bedeli naktî efradı içtima gunS 2S/4/933. 4 Bu celp için bedeU naktî verecek efradm bedelleri 1/4/933 tarihinden itibaren 11/4/933 aksamma kadar kabul olunur. Ziraat kursları Ziraat Mektebi Müdürlüğünden: 1 Mektebimizde halk ve çiftçi için aşağıda isimleri yazılı Ziraat kurslan açılacaktır. Bu kurslara alâkadar herkes grelebilir. 2 Kurslara girecekler en nihayet 5 nisan 933 akşamma kadar tahriri veya çifahî olarak mektep müdürlüğüne yahut fstanbul Ziraat Müdürlüğüne müracaatla isimlerini yazdınnahdırlar. 3 Kurslar ders ve daha ziyade tatbikat halimle olacaktır. 4 Kurslar Yesilkoy civannda Halkalı'daki Ziraat Mektebinde olacaktır. 5 Kursa iştirak edecekler mektep vesaitinden istifade edebi lirler. 6 Bağcıhk kursu: 9 nisan 933 te bashyacaktır. Pazar ve salı günleri olmak üzere haftada iki gün devam edecek ve dört haft» sürecektir. 7 Bahçıvancılık kursu: 10 nisandan 18 mayısa kadar pazartes* ve perşembe günleri olmak üzere altı hafta devam edecektir. 8 Tavukçuluk kursu: 12 nisanda başlıyacak cumartesi ve çarçamba olmak üzere dört hafta sürecektir. 9 Sütçülük kursu: 12 nisanda başlıyacak cumartesi ve çarşamba günleri olmak üzere beş hafta sürecektir. î 0 Daha fazla iznhat almak istivenler her gün lstanbul Ziraat Müdürlüğüne veya mektebe «Tele. Yeşilköy: 40» müraca*t ede • bilirler. B. takımiarı Bumaçtan evvel oynanan Be«îktaş ve Beykoz B takımlan macını da 5 0 gibi bariz bir farkla Besiktaş takımı kazanmıstn*. ikinci kOme maç'arı Taksim'de yapılan ikinci kiime den Alhnordu Kaıımpaşa maçım 2 1 Alhnordu kazanmışhr. Jlk devrede Kasımpasa'lılar güzel oyna mışlar ve bir gol atarak devreyi bitirmlşlerdir. Fakat Altmordu'iular ikinci devrede çok canlı bir oyun oynıyarak maçi 2 1 kazandı. le oldu, kimsenin aklına gelmiyen Galatasara'm basına geldi ve bir Süleymaniye'linin ayağından yükselen top, havada bir yanm daire çizdîk ten sonra Galatasaray kalesinin önün« kadar greldi ve doğru kaleye girerek gol oldu. Şimdi olan olmuştu. Galatasaray bu golü çıkarabîlecek mi idi? Vazi yete bakıhrsa bu süpheli idi. Fakat devrenin sonlanna doÇru Süleymaniye aleyhine bir penaltı cezası ve rildi. Bu, iyi bir frrsattı. Bundan iatifade etmek tam yerinde bir is olacaktı. Geçen hafta olduğu gibi bu defa penalbyı Nihat atmağa kalkmadı, işi Bürhan'a bıraktı. Dedîk ya, Allah bir işi bozmasin, artik her şey tersine gider. Penaltıyı Bürhan çekti, hem de köşeden sokmak üzere çekti, ne care ki Galatasaray'm makus talihi bu işte de kendini gosterdi ve Süleymaniye kalecUi topu tam çizghtin üstünde yakaladı. tlk devre Galatasaray'm 10 mağlubiyeti üe bittL Galatasaray îkincî devreye biraz daha azimkâr bir surette çıktı. Mağlubiyeti galibiyete çevirmek Utiyordu. Fakat bu azmi çok dsvam et medi, gene bir gevşeklik ânz oldu. fşin tubafma bakınız ki tabîat bile Galatasaray aleyhine dönmüştü. llk devrede rüzgâr lodos esiyor ve Galatasaray rüzgâr altında bulunuyordu. İkinci devrede tabiî lodos rüzgânnı lehine alacaktı. Fakat garip bir te * celli olarak ikinci devreye başlanırken rüzgâr da istikametini deeiştirmiş, poyrazdan ve Galatasaray'ın aleyhine esmege baslamıstı. ikinci devrenin bir çok kısTmiarı, vakıâ Süleymaniye'nin nisıf saha •ında jreeti, btma ra^men san kırmıNakleden: KFMAL RAGIP Cumhuriyet futbul liki Genç takımlar arasmda tertip etti ğimiz lik maçlarma da dun Fener sitadında devam edflmiştir. Kasımpaşa • Beşktaş takımlan ara smda yapılan müsabakada Beşiktaş daha ziyade hâkim oynamağa muvaffak olmustur. Neticede Kasımpaşa 20 mağlup oimuştur. Bundan sonra Fenerbahçe • Süleymaniye küçükleri karşdaşmıslardır. Fener küçükleri muvaffakiyetli bir oyundan sonra 30 galip gelmişlerdir. Tahllsiye idaresi tarafından guzel bir eser nesredilmlştir. Bu eserde Tahlialye ldareslnln kuruluş tarihçesi, ldari ve fennl teskllâtı, güzel bir şekllde lzah edüml? ve Türklye'deki tahllsiye işlerl haltkında mafassal malumat verllınlçtlr. Ankara kltap yazanlar kooperatifl ta . rafındart «Iş ve meslek terblyesl» lsmlle guzel bir eser nesredilmlştir. Bu eser Ma. arlf Vek&letl mektep müzesl müdüru ve Gazi enstitüsü mualllmlerinden Hakkı Bey tarafmdan yazılmıştır. Aylık Münarl ve Tezyinl San'atlar mecmuasının 1933 senesi İkinci nüshası cldden nefis bir surette çıkmıştır. Al&ka darlara tavsiye ederiz. Tahlsiye idaresi iş ve meslek terbiyesi Tahlisiye Umum Müdürlüğünden: Bedeli keşfi 2078 liradan ibaret olan Rumeli mıntakasında muhtelif mebani tamiratı ve sarnıç insası ile keşif muhteviyatı 1620 liradan ibaret bulunan Anadolu mıntakasındaki muhtelif mebani tamiratı pazarlık suretile mevkii muameleye konulmustur. 30 mart 933 tarihine musadif perşembe günü saat 14 te ayni celsede her iki mıntaka tarniratmın ihalesi mukarrer bulunmasma binaen taliplerin bu baptaki fennî şartname ve keşifnameleri görmek üzere idareye müracaatleri. Mimar B. takımlan Galatasaray • Süleymaniye B takımlan arasmda yapılan müsabakayı 10 Galatasaray kazanmışhr. Turksporun 181 inci sayısı .. Türkspor'un (181) inci sayısı bugün 24 sahife olarak pek cazip ve mütenevvi yazı ve resimlerle çikmıştır. Seçme takım münasebetile (profsiyonellik ) serlevhası altındaki yazı bilhassa şayani dikkattir. Bundan başka federasyon reisinin A • vusturya takımı, Bulgar'larla temas ve seçme takım hakkmda beyanatı, Kara Ahmed'in Avrupa'daki güreşleri, rfünkü lik müsabakalanna dair güzel resim ve yazılar, karîaktür, tzmirspor takımınm nefis bir resmi, Türkiye'nin bu en eski ve en güzel spor gaeztesini yalnız sporcu lara, gençlere değil bütün okuyu cularımıza tavsiye ederiz. ı;enü dnt dntu drtıu dntu dnutdr çığlık kopardı... Karanhklar için deki feryat işte onundıı. Mor ışık birdenbire sonmüs, her tarafa karanlık çökmüştü. Döşeraelerin üstüne sanki bir insan yuvar lanmış gibi bir gürültü duyuldu. Yeniden bir tabanca patladı. Hem bu sefer pek yakmdan, onun ya nı başmdan... Uzaktan uzağa bir başka adam da ağız dblusu küfürler savurdu. Hızlı hızh ayak sesleri.. Paslı bir kilidin içinde dönen anahtann gıcırtısı.. Gene ki7in bulunduğu odanın kapısi açıldı. Bir cep fenerinden fıskıran parlak ısıklar Perihan'm zaten dümanlı gözlerini büsbütün kamastırdı. Bu ışıklar birdenbire sondü. Kendine doğru yakla«an bir adamm ayak seslerini duydu. Çok keskin bir bıçak, genç kızı baÇlıyan ipleri bir iki vuruşta kesti, kopardı. tki kuvvetli kol beline sarıldı. Olduğu yerden kaldırdı. Bir saniye içinde kapıdan çıktı lar. Burası ka ranlık, genis avlu gibi bir yerdi. Onu kucağında taşıyan adam birden Meie Kitap halinde çıkmıştır arayınız! Tarihî rotnan Müellifi: Yusuf Osman İnhisarlar Umum Müdürlüğünden: Tekirdağı şarap fabrikası civarmda yaptınlacak hangann inşaatı kapalı zarfla münakasaya konulmuştur. Taliplerin bu gibi insaatı evvelce yapmış ve Ticaret Odalanndan birinde mukayyet bulun muş olduklannı ve yahut inşaatU salâhiyeti fenniyeyi haiz mühendis istihdam edeceklerini noterlikçe musaddak vesaikle isbat etmeleri lâzımdır. Bu teraiti haiz istekliler «% 15» teminatlarmı hamilen «22/4/933» cumartesi günü saat «13» te Galata'da Ahm, Satım komisyonuna müracaat etmelidirler. Plân, şartname ve kesifnameden mürekkep bir takım proje «5» beş lira mukabilinde verilir. «M» Beyoğln Tokatliyan oteli yanında Mektep sokak ^5 No. lu maayenehanesindc hastalannı her gün sabahtan akş ma kadar tedavı eder. J İ H H İ H Teleton: 40843 • • ^ • H A. N.ŞANYAN (a Doktor Horhoruni Her gün akşama kadar hastalannı Eminönü Valide kıraathanesi yanındaki muayenehanesinde tedavi eder. Tel. 2,4131 Bahçenin bhr köşesinde çiçek göbe ğini andıran bir toprak yığınının iîstüne yuvarlandılar. Karma kanşık otlann arasmda yol açmağa uğra şan bu yabancı adamın soluğu genç kızın saçlannı uçuşturuyordu. Bir arahk yanaklanna, günlerdenberi tıras olmamış bir yüzün süründüğü" nü duydu. Kimdi acaba bu adam?. Üstünden basından ağır bir koku ge~ liyordu, sanki toprak, sigara, ter, hepsi birbirine kanşmış ta oylece ağırlaşmış bir koku... Karanhklann içinde yüksek bir duvar seçiliyordu. Ustübası pislik ten kokan adam, kucağmdaki genç kızı vere bıraktı. Derin bir soluk al* dı. Köskün olduğu yerden boğuk sesler geliyordu. Bunlann arasında doktor Behzad'ın sesi de vardı. Perihan birdenbire korkudan tHre di. Esrarengiz kîmyager: Merak etme! diye soyleniyordu. Hektor'Ia Foks şimdi on'an bulup yakalar!. Hektor!. Hektor!. a* port!.. Deminki acı acı ıslıkiar yeniden duyuldu. Arkasmdan da homurtu ~ ya benziyen ulumalar işi Doktor Dr. A. KUTİEL Karakov borekc? fırmı nrasmda 34 bire durdu? Yavaçça: Bir ses duyuyor musunuz?. Diye fısıldadı. Perihan solok bile almadan dmledi. Hic bir şey duyultnuyordu. • Yürüyebilecek haliniz var mı?. O adam, genç kızı yavaşca yere bıraktı. Perihan ayakta bile dura mıyordu; olduğu yere yıkıldı. Hırçın bir ses: Hay aksi şeytan, hay!.. Diye homurdandı. O iki kuvvetli kol yeniden beline sanldı. Avlunun bir köşesinde pencere vardı. Kımlmış, parçalanmış camla rın arkasmdan yildızlar görünüyor du. Perihan'ı kurtaran adam oraya doğru yaklaştı. Pencerenin kanat larmı açarken kulaklan yvrtacak kadar keskin bir ıslık sesi duyuldu. Tam onlann yanıbaşmda boğuk, helecanli bir aoluk işitildi; sonra da sanki büyük bir testere ile odun kesiliyormus gîbi bir gıcırtı kulak lannı tırmaladı. Perihan'ı kurtaran adam akla sığ maz bir çeviklikle pencereden at ladı. Peneere zaten yüksek değildi. Yeni dojurmoş sütlö inekler satılıktır. Bostana'da Iç Erenköv caddesin • de 70 No. Affan Beyin köşköne vm^^^m^^M müracaat Perihan'ı kurtaran adam, gittikçe kendilerine yaklaşan bütün bu gii rültünün ortasında ne yapacağmı şaşırmış gibi duruyordu. Son b » gâyretle genç kızı tekrar yakala*. Tam o arahk duvarm üstönde bü yük bir köpeği andıran karalb gö • rüldü. Sağ elini kurtardı. Cebinden tabancasını çıkardı. Ateş etti. Onlara doğru yaklaşan ayak sesleri vardı. Birdenbire fışkıran bir a y dınlık dilenci kıyafetli adamla gene kızm üzerîne çevrildi. Gözlerini kamastıran bu ışığa doğru dilenci kıyafetli arfamm ates etmesme vakit kalmadı; iki kaşınra arasına çekiçle vurulmuş gibi dizüstü yere düştü. Perihan da onun kotlarından kurtuldu; bir tarafa yu varlandı. Dilenci kıyafetli adam yan bay gın, kendini bilmez bir halde idi. Bi anahtar gıcırtısı oldu. Duvann ks" şesindeki kapı açıldı. Perihan'ı kurtaran adami kıskıvrak yakaladılar. Kapıdan dışanya fırlatblar. Kapı tekrar gürültü ile kapandı. iMabadi var). KRIM iNEKLERi Satılık 20 Gizli Eller zaktan uzağa mor bi r ıcık gel:yordu. Kulağınm dibinde bir ses duv du. Bir erkek sesi... Bu ses ona hiç te yabancı gelmedi. Bu setin derinden derine, belli belirsiz. hatıralan da vardı. Hem pek tath hatıralar... Bir baska ses daha duydu. Du yar duymaz titredi. Birbirile konu san bu iki sesi dinlemek istedi. Uğuldıyan kulaklan, uyu«mu* beyni hiç bir şey duyacak, dinliyecek, anIıyacak halde değildi. Hele başı o kadar aânyordu ki, bütün vücudü övle bir kınkhk, bitkinlik içinde i di ki... Sesler yeniden duyuldu. Kı'm i se o adam, o tatlı hatıralan uyan rfıran ses kimin ise, iste o şimdi büsbütün öfkelenmiş gibi bağınyordu. Sonra birdenbire bir tabanca gümbürtüsü.. O zaman biraz daha ken dine gelir gibi oldu; hataralan bi raz daha canlandı. O sesi tanıdı. tlk defa nered© duyduğunu hatırladı. Bir Faîk fzzet'in elind'eki tabanca, mor ısıklarm altında Cevat Rıza Beyin gozlerîni kamastırdı. Artık yalnız bir çare kalmıstı. Eski polis müfnttisi cebinden tabancasını cıkar dı. Camın arkasmdan Faik tzzet'e do$rn nişan aldı. Bir gümbürtü... Krcnlan camiann fangırtısı... Aci acı bir feryat Birdenbire ortalık karardı. Odanın içi gorunmez oldu. Bu gürültü yavaş yavaş kaybo Iur, durulurken gecenin sessfzli^i i çinde derinden derine bir kadmm çığlıklan duyuluyordu. *«.••••••.••••... • • . • • • • . . • • . • • • • . . . . . • . . . Perihan Hikmet kendine gelip te /ozlerini actığı zaman her tarafında garip bir uvuşukluk duydu; bütün vücudü sızlıyordu. Masa gibf bir yere uzanmış, vü eudü bir kaç yerinden bu masaya baglaamiftı. Karanhklar i«ind« «