16 Mart I°33 Nebatlan tetkik lutun Tütün biliyorsunuz ki içüen ve dumanı savrulan bir nebattır. Boyu 2 metreye kadar yükselir. Yapraklan büyük ve geniştir. Bazan 60 santimetre eninde kadar olur. Çiçeği pembe, kınnızı veya beyazdır. Tütün Avrupa memleketlerinden evvelâ İspanya'ya girmiş, oradan diğer hükumetler arazi sine yayılmıştır. Bu nebat önceleri binbir derde deva addolu • nuyor, iyi gelmiyeceği hastalık tasavvur olunmıyordu. Kristof Kolomb'un maiyeti Amerika'da bunun yerliler tarafından içildiğini görmüşler ve on dan sonradır ki Avrupa'nın muhtelif memleketlerindeki insanlar bıınu keyif verici bir madde ola MCMLCkCTLCRK « Mektepliyazıian j 300 metreye kadar olan ÇOCUKIAQ.' yükseklikleri ölçmek Biz çocuklar tayyarelerin, balonlann boşluk içinde yüksel dikleri halde nasıl oluyor da ka{ metre yüksekte bulunduklannı biliyorlar, diye çok merak ederiz. Halbuki bunda o kadar şaşılacak bir şey yoktur. Bunun için küçük bir barometre lâzımdır. Barometre (barometre) şa şekilde olacaktır: tnce bir cam tüp alarak bu nun içine cıva koyup ayni mayi bu lunan küçük bir kabın içine batırarak ve bunlan bir tahtanın üzerine raptederek tübün yanına birer milimetre arasile yukan • dan aşağıya bir cetvel gibi ayınnız. (Barometronun na sıl olduğu resim ile de gösteril miştir). Şimdi asıl mes'ele olan barometre ile rrtifam nasıl öl çuleceğine gelelim. Her 10, m 5 yükseldikçe tüp • deki cıva 1 numara aşağıya iner ve ilâhare boyle her 10. m 5 te bir numara farkeder. Şimdi anhyorsunuz ki bu ne kadar basit bir şeymiş. Fakat diyeceksiniz ki bu nasıl oluyor? Onu da anlatayım: Oksijen (oxsigene) havadan daha ağır olduğu için havanın içinde bu • lunan oksijenin tazyiki aşağıya doğrudur ve buun içindir ki ok sijen yüksenildikçe azalır. Yu kan doğru yüksenildikçe kabın içindeki cıvayı tazyik eden ok sijen kuvveti azakkkçjı kabın i • çindeki ^crra yükselir ve tübün içindeki ctva alçalır, asagıyâ öoç ru înildikçe bunun aksi olur, yani tübün içindeki cıva yükselir. Böyle barometre ile irtifa ölçmek ancak 300 metreye kadar olur, buradan sonra başka alet • ler kullanıhr. Galatasaray S inci sınıf tale • berinden No. 560 Hiknıet Galip Necoıiye derslerine çalıştığı kadar oyunu da çok s«ven bir kızdı. Her gün muhakkak «Süadiye» deki köşklerinin bahçesinde ip atlar çember çevirirdi. Bazı arkadaşlan onun bu merakile alay ederler: Aman Necmiye, derlerdi, sen çember çevirmekten, ip at Iamaktan başka bir şey bilmez misin? Gel «El bende!», cKore* be» filân da oynayalım! Necmiye aldınnaz, ya ipini çevirip sıçrayarak, yahut ta çemberînin arkasından koşarak uzaklaşıp giderdi. Bilirdi ki «El bende!» manasız, tatsız bir şeydir. «Kör ebe» ise tehlikeli bir oyundur. Halbuki ip atlamak, çember çe virmek çok iyi bir jimnastiktir. Vücudü kuvvetlendirir, ciğerlerin mükemmel hava alıp vermesini kolaylaştınr. Geçen yazm tatlı ılık günlerinden biriydi. Necmiye bir müddet şarkı söyliyerek ip atladı. Sonra çemberini önüne takarak koşmağa başladı. Birden kulağına ince fakat acı bir sea geldi: Anneciğim boğuluyorum! Necmiye'nin gözü derhal kü • çük kardeşi Feriha'nm oturup kıraatini okumakta olduğu deniz kenarındaki ağaç dibine gitti. Eyvah orası bomboştu. Demek bu bağıran Feriha idi. Zavalh kızcağız okuunaya dalmış, müva Meşhur Ud komik L*.urel ve Hardy küçük sinema yıldızı Jaquie Lyn'i eğlendiriyorlar. Bilmeceyi halledenler rak kul'anmağa başlamışlardır. Tütünün 17 inci asırda ekil • mesi inhisar altına alınmıştır. Bu nebatın yetiştirilmesi pek kolaydır. Tütün iyice büyüyebilmek için yağlıca bir toprağa ekilmek : ten başka bir şey istemez. Ekilme ameliyesine ntsan aytnda başlanır. Büyürken ona karşı gösterilecek ihtimam fazla yaprakla rını ve çiçek tomurcuklannı te mizlemekten ibarettir ki bu su • retle dip yapraklan daha mü kemmel yetişmek imkânını bu • lurlar. 7ütünün rekoltesi eylul ayında yapılır. Çünkü o sıralarda yap rakları sararmağa başlar. YaprakGeçen defaki bilmecemizi do&ru larm kesileceği günü güneşli ve halledip te mükâf at kazanamıyanlar, kurk olarak intihap etmek ve onfakat bize fotoğraf gönderenlerin resimlerini basmağa devam ediyo • ları kopardıktan sonra da bir kaç ruz. Soldan sıra ile: saat toprağın üzerinde güneşe 1 19 uncu llek mektep 44 Necmiye karşı serip bırakaıak muvafık • Kazun. tır. Akşam üzeri bu yapraklan 2 54 üncü ük mektep 494 Yaşar demet yaparak kapah bir yerde 3 Moda 8 inci llk mektep Nejat Zıya topraktan yüksek bir mahalle as4 Izmlr'de Medlne yokuşunda 14 nu maralı hanede Aydın mektupçusu Mu=;tamak icap eder. Çok sıcak memlefa Fevzi Beyln oğlu Namık Kemal ketlerde dışarıda açıkta da bı • 5 Usküdar 22 inci ilk mektep 111 rakılabilir. Tamamile kurudular Kadriye mı denk haline konur ve depola6 üskudar Ata Bey sokağı 15 nu ra gönderilir. marada Şukriye Memleketiaaizde tütün en zi • 7 Uskuplu sokağmda 3 numarada yade Samsun, lzmir, tzmit, Hen Hamdl dek havalisinde yetisir. 8 Sultansellm Cumhurıyet orta mek#»•»•> • % kurşun dolu bir bohça.gibi ağır ağır iniyordu. Can havlile çembere sarılıp onun içine girdi. tki tarafından ellerile sımsıkı tuttu. Necmiye de bir ucu elindeki ipi çektikçe sahile yaklaştırdı. Karaya çıkar çıkmaz iki kardeş kucaklaştılar. Köşke girer giraıez bu hal kar şısında şaşıran annesine Necmiye Birden zihninde şimşek gibi far fikir çalctı. Acele acele belin macerayı baştan aşağı anlattı. Kadmcağız bir taraftan küçük 'deki ipi çözüp çembere bağladı. Bundan sonra onu var kuvvetile • Feriha'nın üstünü değiştirirken diğer taraftan da kardeşini mu • suya doğru fırlattı. Bu işi tam zahakkak bir öiümden kurtaran bümanında yapmıştı. Çünkü küçük yük kızını kucaklıyor ve bu haferiha'nm artık çırpınmaktan yırlı işe vasıta olan çemberle ipi yorulan kollannda, bacaklanda Imvvet kalmamıştı, denizin dibine öpüyordu. zenesini kaybederek denize düşmüştü. Necmiye hemen o tarafa seğirtti ve yavrucağı suyun içinde jçıpınır vaziyette gördü. Şimdi ne yapacaktı? Feriha'yı kurtarmak îçin denize atılsa, onunla birlikjte kendisinin de boğulmak teh • Jikesi mevcuttu. Çükü yüzme bilmiyordu. Mart bulmacası tebi 329 Nedune B İnegol orta mektep 64 Mustafa Daver. Dlyarbeklr Zlya Gökalp m«Etebl Jale Gulter. 11 İlkmektep 3140 Memnune 12 Mardin ilk mektep 76 Ibrahım Oğuz ! 13 Feyziati lisesı 22 Ferilı. 14 Alaşehir Sarıkız maden suyu çeşmesl civarında 1 numaralı hanede Fikriye 15 Istanbul 12 inci ilk mektep TTC Kemalettin 16 Zonguldak orta mektep 160 Necip 17 Dortyol avukat Ata Bey odacısı Mehmet 18 inegol Gazapaşa ilk mektebi 35 M Saim 19 Adapazarı Karaosman mektebi 27 Cemü 8ureyya 20 Tatblkat mektebi 118 Nuvıt 21 Adapazan orta mektep 196 Melek. 22 Adapazarı orta mektep 375 Kemal 23 Kütahya orta mektep 48 Rifat 24 Adapazarı orta mektep 374 Osman Kânül Bey ve Hanımlar. FAYDAH B^LGÎLER \ Vahşi hayvanlar dişçisi Almaya'daki Hamburg şehri Avrupa'nın adeta vahşi hayvanlar alım satımı için bir pazar yeridir. Yırtıcı hayvanlar Afrika veya sair yerlerdn oraya getirilir. Hayvanat bahçeleri veya cam Domino taşları ile bilardo Domino taşlannı bir tar ra kaymağa imkân bıraknaı yacak şekilde yedişer taşta dört sıra üzerine içine alab lecek bir mukavva kutu ke pağı bulunuz. Taşları resiır de gördüğünüz tarzd $ır? laymız. Maamafih le olacaktır. Yoksa taşlann mutlaka ayni yerlere gelmesi lâzım de ğildir. Bundar. sonra tek sakız Ieblebisi yahut kuru bezelye tanesi alınız, bun ların üzerine atınız, kapağı elinize alıp leblebiyi muayyen bir yerjde durdurtmağa çalısmız. • • ••• • • •• • • • • Tarihte öyle bir Türk kahramanı bulunuz ki ismine bakıldığı zaman hiç yaya yürü mediği yanında daima bir binek hayvanı taşıdığı meydana çıksın. Doğru halledenlerden birinciye beş lira, ikinciye Foto E tem'den 6 kart ve bir ağrandisman resim çıkartmak hakkı takdim olunacak, diğer yüz kisiye faydalı ve muhtelif hedi • yeler verilecektir. Her hangi mükâf at kazananlann ve bilmeceyi halledenlerin resimleri de bize fotoerafîarını gönderdikleri takdirde • çazeteve basılır. Bilmecenin halli fsim /Vdres ••••••«•••• llllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllfllllllllllllllMIIIIIIIIPIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIimilllllllllllHllllMin Y â l DS I I • • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • •• • • •• :: • • • • • • V • •• • • • • • • ••••# • • •• • • • • • • • • Farzedelim ki (iki beş) in üzerinde durdurttunuz. 10 «ayı ya parunız. Şimdi «ıra diğer oyuncularmdır. Bu suretle her oyuncu 10, 15 veya 20 defa bu hareketi tekrar eder. En çok sayı yazmış olanlar çıkarlar. Geriye kalan yenilmif sayıhr. Vahşiler gelince seyyah denize daldı. Piposu ağzında kaldı. Tıpkı bir dalgıç gibi kolayca nef es aldı. bazhane sahipleri kendilerine lâzun olanlan buradan tedarik ederler. Tabiî hayvalar da insanlar gib) hasta olurlar, muhtelif uzuvlan gibi dişleri de ağnr. Şüphesiz bu ıstıraplannı dindirmek, bu hastalıklannı tedavi etmek lâzım dır. Baytar dişçilere düşen vazife budur. Hamburg'taki baytar dişçile • rin en meşhunı doktor Storbeck bu yolda çahşarak mühimce bir servet ele geçirdikten sonra istirahate çekihniştir. Alman gazetelerinden birine verdiği mülâkatta söylediğine göre bu zat evvelâ insanlaruı çiğneme vasıtalannı tedavi eden bir dişçi imiş. Sonra hayvan dişlerile meşgul ohnağa başlamış. Doktor Storbeck 300 den fazla aslan ve 200 den fazla kaplan dişi çıkarmış ve bir gergedamn boynuzu ile altı filin dişlerini çekmistir.