Şeiiir ve memtekşt haberieri 'j Siyasî icmal Yazan: AblDM 91 ÜAVER V Cumhnriytt 160 bin liralık Vergi kaçakçılığı iki Rum tacire dair tah kikat devâin ediyoı Beyoğlu Malmüdürlüğünde cereyan ettigi ihbar edlleo 160 küsur bin lira lık vergi kaçakçılığı tahkikatına devam edflmektedir. Bu hususta kendisine raüracaat eden bir muharririmlze Defterdar MuMafa B«y demiştir ki: Beyoğtu Maimudürü € Bevoglu Muttafa Bey Malmüdürlütündeki iki Rum tuc cara ait 160 bin lira kadar muhte viyatı bulunan cholu defterm mü dürlükten kaçınldiğına dair olan tahkikata devam od'iknektcdir. Bugüne kadar çok mühim ipuçlan «Ide edilmiştîr. Her halde pek yakında mes'ele bütÜn teferruatile meydana çtkarılacaktır.» Alınan malumata nazaran Ba lıkpazarı'nda Taşçılar'da Yani Raka ve Yorgi Raka'ya ait olan ba defter MalmüdürlUğünden kaytx>Imus ve yerine hflkumete matrah olarak gösterilmek üzere 17 bin lira kadar muhtevîyatı bulunan diğer bir defter bırakılmıştır. Bu defterin yeni Hği kapiarmdan, kağıtlarından ve mürekkebin tazeliğinden anlasıl mı«tır. Maamafih defterler runca olduğu icin tetkik metnurlan bun ları tercüme ettirmis, notlar alnuş, matrahlan cok evvelden tahakkuk ottinnistir. Bunun icin hesabatta oynanacak hiç bir hileye imkân yoktur. Bir iki güne kadar failler m*ydana eıkanltp vak'a tebeyvfin ettiği iakdirde sayani dikkat bir vaziyet ile karşılaşılacaktır. Maahaza bu vesile ile, îstanbul'da vergilerin hiç bir vakit lâyıkile tahsil edüemediği v« hazine huku kunun zivaa uğratıldığı da iddia edilmektedir. MataHari uyandınldı ve hakkmdaki hükmün tatbik edileceği bildirildi * Bmbaşı Julien haşin bir sesle ce / müsaade etti. Hazırunun çoğu, b« rayı nezaket dıtan çıkhlar. vap verdi: Dokton Bizard, giyinirken de y&" Ben sizin postacmız degilim. nında kalmıştı. Kadm yatağının ü Bu kadma ne söyliyeceğiniz varsa, zcrine uzanmış, rahibeler ince ipekkendiniz söyleyin. H iç çanaşırlannı giydirmeğe çalıBu tecrs cevap karşınnda zaval şıyorlardı. Bu esnada yaptığı bir lı ihtiyar avukat, göz yaşlannı güç hareket üzerine gömleği biraz yu tiıtarak Mata Hari'nin höcresine ç*tı. karı çıkmıstı. Sorlerden biri etegini çekerek bacaklarını örtmek istedi: tyi yürekli rahibeler, ayak $es leri mahkumu şüphelendiırmesin diye yerJere halı ve geçe parçalan ve battaniyeler sermişlerdi. Sorlerin biri höcrenin kapısını açtı, binbaşı Julien, odada yatan üç kadina bakarak daima o haşin se»ile sordu: Hangİsi? Ortadaki... O akşam kendisine kuvvetli bir uyku ilâa içîrttiğim için Mata * Hari hâla nyuyordu. tki tarafında yatmakta olan iki mahpus kadm, işi anladılar ve ağlıyarak yataktann , dan fırladılar. Gece nöbetçUi olan rahibe, vere diz çökmiis, daa edi yordu. Balmumu halini almış çehre»i bir gece kandHlintn titrek ziya»ile aydınianıyordVı. Binbası Julien, mahkumu sallıyarak uyandırdı. Mata Hari korkasundan sıçnyarak gözlerini açtı, bir seyler söylemek Utedi. Sonra, kal kıp yatağırun içîne oturdu. Takal ' lü« etm4ş ellerini geriye doğru d*yamış, öyle daruyor, «ert fakat heyecanlı bir »esle kendisine aöz t&fliyen zabhi dinliyordu: Zelle, cesur olunuz. Reisîeumhur, »izin af talebinizi reddetti. Töbe saati geldi. O zaman höcreyi derin bir s«s sizlik kapladi; odanm loşlugu îçinde iki gozün parıltısından başka bir şey görünmüyordu, Mata Hari'nin füsunkâr siyah gözlermin panltısı... Evveli boğuk, fakat sonra yavas yavaş kuvvetienen bir »esle belki on defa tekrar etti: Mümlriin değil!.. Mlimkün değil!... Sonra çabucak kendini topladı. Uzerine iğilmiş kendisine cesaret Tertnek istiyen rahibelerden birine şu cevabı verdi: Hemşireciğim, korkmayın. Hiç aciz gosternıeden ölecegrm. Güzel bir ölüm gö<eceksiniz. Sör, ona koklantak için bir şişe ruh uzattı. Teşekkür ederim. tyi yürekli hemşhe... Görüyorsunuz ya buna rhtiyacım yok! Muavinim doktor Braiez'in kendisine uzattığı bir sicak konyaklı çayı kabul etti. Çayi içerkan avukatmı gördü ve ellerini uzatarak: Geldiğinize teşekkür ederim, dedi. M. Clunet, iğilerek Mata Hari'nin kulağına bir kaç kelime söyledi: Margareta isterseniz... şey... ceza kanunu diyor ki... 27 inci maddesi diyor ki... O zaman idam ceza«ı tecil edilir. Kim bilir, belki o zaman... Margreta çok rica ederim. TekKfimi reddetmeyin. Doktor Socque>t burada... Müsaade edin de sîzi muayene etsin! O zaman çok asabi bir kahkaha, bir deli kahkahası, bir ölüm kahkahan, acı bir hıçkırık gibi hazırunu miiteessir etti. Höcredekilerden bîri: Bırak hemşireciğim bırak. Ka* dıalık hicabına riayet edecek zaman değil! Mata Hari'nin çehresi yavaş yavaş »ert ve hiddetli bir mana aldı. Şkndi elbiseleri birer birer başın dan geçirilirken kendi kendine s8yleniyordu: Ah şu Fransız'lar ah! Beni oldürmekten ne kâr edecekler sanki!.. Beni öidürünce hiç olmazsa harbi kaaznsalar bari... Görecekler onlar!.. Yazık!.. Yazık!.. Onlaa ettiğim hizmetlere yazık... Halbukî bet» Fran»ız da değilim. Hemşire, bana en kalın elbi s«mi giydiriniz. Bu sabah hava soğuk! En şık iskarpinlerimi giymek isterim. Ben, zarif kunduraları çok severim. Hem konuşuyor, hem de bozuk küçük bir aynaya bakarak saçiarını tarıyordu. Taranmağı bitird'ik teı» sonra, yiizünü, göğsünü pudraladı, sonra, rahibenin iskarpmlerinin bağlannı fena bağladığını gö r«rek iğildi, bir taraftan bağları düzeltiyor, bir taraftan da mırılda myordu: Hemşireciğim, kunduralanmzın bağları benimki gibi olmadığı ne kadar belli! Sonra brrdenbire bağırdı: Rahîple goVüşmek Uterim. Hapisanede iken daima sohbet ettiği papaz Arboux kadinın yanına yaklaşti. Biraz su istiyerek mahpuslara mahsus kaplardan birine koydu. Kap, rahibin ellerinde Htriyordu. Talebi Ozerine papazla mahkumu yalnız bıraktlıar. Bu hazin merashn devam ederken doktor Bizard ile avukat M. Clunet kapının önünde konuşuyofIardı. tbtiyar, yanında duran doktora: Ne hazin, ne feci, diyordu. hayahnin en kuvretli anmda, en güzel zamanınd'a böyle bir kadm öl durlür mu hiç? Ne yüksek bir zek&dır o!.. Yazık, hakikaten çolc yazık ki onun meziyetlerinden memleketimizi istifade ettirmek imkânı varken biçareyi öldlirUyoruz. Binbası Julien, sabırsızlanmağa başlamiştı. Mata Hari'nin papaza vaki olan ithaflannı lüzumundan fazla uzun buluyordu. Kapıya vurdu, hasm sesîle: Çabuk olunuz, dedi. Mata Hari'nin se»i cevap verdi: Girebilirsîniz. Papaz höcreden ç»karak hazırunu içerî girmeğe davet etti. Doktor, diyor ki, bu esnada Mata, hiç bir yere dayanmadan, dimtfik, mağrur ve müteazzim bir tavırla bizi kabule hazirlanmıştı. Mavi kostüm tayyörünü giymişti, kemali &trmamla eldivenlerini düğmeli yorduEmin ve hâkim bir tavırla: (Mabadi var) ^ Halkın şikâyetleri ve Oefterdarlık Gazetemizin 3 0 kânunusani 9 3 3 tarihli nusoasınm yedmci sahifesinde k HtSk «üttrounda Mehmet Sadık Ef. | kermvesi Muzaffer Hanımın bir şikâyet mektubu mfinderiçti. Bu mektupta Mehmet Sadık Efendinin şehadeti fizerme kerimesine verilecek 300 lira ikramiyesinin, vaktrnde müracaat edîlmediğî kaydüe Emînönü malmii • durlSgünden verilmediğinden sikâ • yet ohmoyordu. Dün tstanbul Defterdarlıeından bu hususa dair bir tezkere aldık. Def ttrdaıUt, bu şicâyeti nazan dikkate alarafc tahkîkat yaptırımış ve neticei tahkScatm şikâyetçiye bOdîrilmesi için! ayrı bir tezkere ile funu büdirmiftir. Kuveyt milltpe efradmdan Mehmet Sadık Ef. kerimesi Muzaffer Hanvma «Reatnî senedinize nazaran müterakim istthkakınızın tediye edilmediği anlasılmış ise de 1513 numaralı kanun mucibince tayin edilen müddetj zarfında müracaatte bulunmamış oldugunuzdan tefhim ve tebliği Karamursel malmüdürliiğünden bildiril miş ve size de tefhim edilmiştir. Bu kanunla tayin edilen miiddet içinde müracaatte bulunulmuş ise müracaat vesikasile Defterdajlık muhasebe»ine müracaat edilmesi.» Defterdarhğui, halkın sikâyetle rine karsı gostermv olduğu bu alaka ve hassasiyete; Kahve, şeker îhtikârı yok! Komisyon dünkü içtimaında yeni biıv karar verdi Vilâyet MektuDçum Osman Beyin riyasetinde mütesekkil ihtikâr komis • yonu dün içtima ederek kahve ve şeker ihtikârına ait Ticaret Müdiriyetinden ge« len evrakı tetkik etmiştir. Bu tetkikat neticesinde gönderilen evrakta şeker ihtikarını gosterir bir vaziyete tesadüf edilemediği, kahve mti • kârına gelince bunon perakende mua mele yapan bir tüccarın ırfak tefek sa • tişuıdan ibaret olup kanunun dairei şümulüne giren piyasada ihtikâr vücude getirecek bir h&diseye tesadüf edilemediği anlasılmış ve müddeiumumfliğe O yolda cevap gönderilmiştir. Almanya'da intihap hazırlıği Almanya'da gelecek martm bestnde icra edüecek intihabat içfn şimdiye ka dar ilân edilen namzetlerin miktan bir milyonu geçti. Bunlardan 3d yüz bfn kişi *za intihap edilecektir. Almanya'nın devlet parlamentosu Rarhiştag ve et» büyük Alman hokumeti Prusya'nın parlametosu Landtag yahut Diyet meb'osları ve Prusya eyaletlerinin hususî di yet mecltsleri ve kaza ve nahiye meclisleri aza'an intihabı hep ayni zamanda icra edilecektir. Altmış beş milyon nafvslo A'manva'nuı o gün lâakal eüt milyonu defaatle reyini istunal edecek Ür. Şundi is başında bulonan Faşist'ierm liderl M. Hitler ile müliyetperverlerin ve muhafazakârlann ve bunlann (Çe lik Mirfer) gibi askerî teşküâtuun riiesası Almanya'nm canalacak umum teşriî ve idari tefkilâtmın intihaplannda hep birden kuvvetlerini tecriibe etmek istiyorlar. Maahaza Faşistlerle diğer sağ fırk»lar bu intihaolara mâşterek liste • ler ile girmiyeceklerdir. Şu kadar var ki mPIiyetperverler ve muharazakârlar ve bımlarm tevabii e»ki Kayserlik remzi olan (siyah beyaz • kırmızı) bayrak altmde bu eenbede bı'tleşmişlerdir. Binaenaleyh hükumet taraftarlan yalnız ikişer liste ile inithap mücadelesine girişeceklerdrr. Eğer bu intihabatta Faşistlerle müt tefaderi mutlak bir ekserfyet kazana maddtlan takdirde Aknanya devleti ile Alman hükâmetlerhtde bugün haiz bu lundukUrı mevkii diğer fırkalara bıra kacaklar mıdır? Böyle bir şeye ihtimal verflereez. Çünkü Başvekü M. Hitler telsizle söylediği büyük mitkunda demis tir ki: « Alman mflleti bcâ terketae bile bizim faftliyettmizi menedemiyecek tir. O zaman biz Almanya'yı haral>iden kurtarmak için lâam gördüğümüz yom tutacmğ«.> FnVaki nutkun gazetelerde nesrolanan reamî metninde bu cümle unutulmut yahut kasten çıkanlmıştır. Lâkin mil yoalarea Alman ba cümleleri telsizle dinlemis ve nutkun en mühim nokta sı bu oldiığunu anlamışbr. Diğer bir çol haznlıklar dahi M. Hkler'in ve mfitte nklermin öyle kolay kolay Almanya' nm devlet idaresinden ve Prusya ve diğer Alman hükumetlermm başında» eekflmiyeceklerini isbat ediyor. Bunlan ekseriyet kaTnnamadıklan vakitte hökâmetten uzaklaştıracak yegâne kuvvet Rekicumhur ile bunun emri alhnd* b«*lunan devlct ordımı Retchswehr'dir. Fakat bunun için de Mareşal Hinden b w g ' m kanaati lâznndır. M. Hitler'in Almanya'nm mukadde ratmı sıkı bir surette eline alması ve bunu hiç bir soretle terketmiyecegini an Iatması Avrupa'nm siyaseti üzerinde fena testr ebnekte ise de bu halin şîm dilik vahim neticeler tevlft edecek gibi görünmuyor. Almanya'da Fasistlerin kuvvet buknasından en ziyade kusku lanan devlet Sovyet Rusya'sıdor. As ya'da komünizmin dalg&suıa Mançur ya'da bir set çeken Japon Fasistleri gibi Alman Fasutlerinin dahi Avmpa'da komünizme karşı bir kale olacaklaruta Moskova'da ihtimal verOmektedir. Bunun için Cenevre'de Franatz plânına en ziyade yaklaşan M. Litvinof olmustur. Fransa'da dahi sabık basvekil M. Herriot Almanya'nm artık s d h moahede lerini parçalamağa azmeylediğmi üân ederrk Fransa'yı mtiyadı davranmağa davet ediyor. Fakat bugün Fransa'da iş başmda bulunan sol eenah radikaller ile bonlarm muzahiri sosyalistlerm bsr ktsmı o kadar telâşa lüzum görmuyoriar ve sabık başvekflin, tekrar irtidaT mevkime gelmek için ortalığı he yecana duşürdüğü kanaatinde ba lunuyorlar. Bunlar vaziyetm IS zumu halinde ancak tam bir iti dal ve sükunetle tetldkine taraftar d?rlar. Bu vaziyet ise şimdflSc Alman ya'dakî yeni hükumetm haricî cmetten bSyük müşkulâta uğramıyacagma delâlet ediyor. Yeni bir llse, iki orta mektep açılıyor Maarif Vekaletfnden tstenbul vilâyetme gelen bir tezkerede U»küdar'da bir K»e ile Kasımpaşa, Sarıyer ve Bakırköy'de birer orta mektebin açıknan e*«s itibarile mukarrer bulunduğu, yalnız bunlara bina tedarrki lâztm geldiği bildirilmiştir. Usküdar kaymakamı tzzettin Beym lise için mıntakası dahilinde münasip bir bina bulunduğu, Ka ~ sımpaşa'daki metruk hastanenin de bu işe tahsis edilebileceği beyan edihnektedir. tîk tedrisat müf ettişleri köy mekteplerini teftiş etmek üzere mraiaka mmtaka seyahate çıkacaklardır. Bu teftişatm mart ayı içide yapıl ması kararlaşmıştır. Teşekkür ederiz İ Otobüs imtîyazı Haziranda EJektrik Şir ketine devredilecek? OtoMis imüyuı belediyeye vecilmis ve eshasm isletmekte olduğu otobüslere de önümüzdeki hazirana kadar mü saade edilmişti. Hazirandan Kibaren otobus işletme imtiyazmm Tramvay Şirketine devri hususunda Belediye 3e şirket arasmda itilâf edilmiştir. Bu maksatla Tramvay şirkeb' şimdiden altmış tane otobüs sipari» etmiştir. Bunlar hazirana kadar gelecek ve sehrin muhtelif nok talarma taksim edilerek isletilmeğe başlanacakbr. KSy mekteplerinin teftişi 933 böfçesinin mOzakeresi Şehir meclisi Bütçe encümeninde tetkik edilmekte olan 933 bütçesi bir iki güne kadar heyeti umumi yeye sevkedilecek ve bu hafta içinde müzakeresine başlanacaktır. Maamafih meclisin elinde 931 hesabı kat'î raporu ve saire gibi daha bazı işler de bulunduğundan bu devre ~ nin on beş gün daha temdidi muhbe* roel göırülmektecîir. lUçak kibrit safan mahkum , oldu j VaU olaa ihbar üzerine dükkâ nında yapılan taharriyatta yedi kutu kaçak ttalyan kibriti bulunan bakkal Recep Efendi hakkmdaki mu hakeme dün adliyedeki ihtisas mahkemesinde neticelenmiştrr. Recb'in kaçak kibritleri InhLsar tdaresinin boş kutulan içine koyup •attığı anlaşılmıştır. Maznun ratida faasını yaparken kendmmin böyle bir şeyden haberi olmadığını ve düşmanlık için dükkânda başkalan tarafından bıralnlmış olduğunu soyle miştir. Neticede Recep 6 ay hapse 22S kupara cezasına mahkum olmuş ve derhal tevkif edilmiştir. I | Vilâyet ziraat müdürlüğü bu sene j halka Büyükdere fidanlığından o ~ ! | tuz bin, Erenköy fidanlığından elli \ bin kökru asma çubuğu tevzi etmiştir. Bundan başka Erenköy'ünden otuz küsur bin, Halkalı'dan otuz beş bin küsur çubuk tevziatı yapıLmış tır. Asma çubuğu tevziatı Hanta şartnamesi hazırlamyor İstanbul şehrinin istikbalde alacağı şekle ait haritayı tanzim etmek üzere açılacak müsabakanm şart namesi Belediye fen heyetince bu günlerde ikmal edilmek üzeredir. Şartname bir kere de daimî encü men tarafmdan tetkik olunduktan sonra DahiKy« vekâletinin tasvîbine arzedUecek ve müsabaka Hân olu nacaktır. Almanya'dan isfenen izahat Almanya'da bir müessese, tstanbul Ticaret Odasına müracaatle Türkiye'nin zahire vaziyetine dair bir taknn sualler sormuş ve cevapları B U etraflıca ohnasım da aynca ta*rih etmiştir. Bu müesaese, Türkiye'* nin hangi vilâyetlerinde, malıallî rhtiyaçlari teminden sonra harice ihraç edilebilecek mrktarda zahire mahsutu yetiştiğini, bu mahsulün elnslerini, bu vilâyetlerde dahilî i»tihlak&tın ne kadar olduğunu, harice ne kadar gönderildiğini ve nihayet Turkrye'nin umumî zahire istihlâkâb ile ihracatı miktarlannı, bunlann hangi memleketlere gonderildikle rini sorrauştur. Bu müessesenm, etraflıca istediği izahatın verilmesine lüzum görülmiyeceği zannolunmaktadır. Sebebi de bu suallerin ticarî mahiyeti haiz müracaat şeklinde telâkkİH müfkül olmasıdır. * •••' Tren şefinin ırtuhakemesf Bin adet altını Avrupa'ya kaçınrken yakalanan ve üçüncü ceza mahkemesinde bir sene hapis ile altmların müsaderesine mahkum edilen Avrupa ekspresi tren şefi Marcelle Pillo hakkmdaki muhakemeye dün de devam olunmuştur. Marcelle Pillo'nun vekili dört aydanberi tnevkuf bulunan müekkili nin kefaletle tahliyesini istemiftir. Hazine vekili de Marcelle Pillo hakkında kefaletle tahliye karan verilecek olursa bu kefaletin hazi nenin zaran miktan kadar olmasını istemiçtir. Maznun vekili ite esasen altınla rın hazine idarasi taraiından roüst • dere edildîğini, binaenaleyh kefaletle tahlive halinde hazinenin bir r* rarı olamıyacağmı söylemiştir. Neticede muhakeme bazı şahitlerm ceibi ve kefaletle tahliye talebi hakkında karar verilmek üzere 25 şubata bırakılmıştır. ErcğM'de vahşiyane bir cnayet Karadeniz Ereğlisi (Hususî) Devrek şosaıınm 11 inci kilometresmde Kıtıçsuyunun Kirazhk boğazı mevki • inde çuval içinde bir ceset bulunmuş • tur. Muayene neticesinde cesedm E • reğli'nin AlakiHse koyunden bir ay danberi aranılmakta olan 26 yajlarında Kürt oğlu Hasan'a ait olduğu an lası'mtştır. Jandarmaca yapılan tahkikat neti • cesinde Hasan'm, Alakilise köyünden Tombul oğullarmdan Yuauf oğlu Kadir, Yımuslu köyünden Kaba oğlu İzzet taraflanndan kollan tutolarak Kadir'in kardeşi Yusuf tarafmdan balta ile parçalandığı ve bir çuvala konula • rak ırmağa atıldığı anlaşılmıştH'. Caruler raçlannı itiraf etmisler, tevkif edilmiştir. Çıldırdı; dedi. Mata Hari, bu sözü soyliyene yanıldiğim »bat etmek için yata ğmdan fvrladı ve sonra adeta kahramanca bir sevinçle bağırdı: lyi kalpli avukatımın bana verdiği nasihati biliyor musunuz? Bilm«m hangi kanunun 27 inci maddesi ahkâmmdan istifade etmem için, gebe oiduğumu iddia etmemi soylüyor. Bu teklife gülmemek kabil mİ? Bu feci anda, kahkahalarla <ü r lüyordu... Sonra kısa bir an sustu, arkasmdan hocreyi kaplıyan halle•î «üfcut içinde bağırdı: Hayır, hayır, gebe değilhn. Bu hileye müracaate tenezzül et m«m. Doktorun muayene etmesi beyhude olur. Şimdi kalkıyorum. Sonra, rahibelerden birine d5n Hemşireciğim, bana en güzel Sç çamaşrrlarımt veriniz. Hani, bu frün için ayırıp yukarıya koyduğu muzu...> Bu sırada yavaş sesle kendisme bir şeyler sByliyen papaza asabi bir hareketle cerap verdi. Peki, şîmdn! Mahkum giyinmeğe basladı, dafca dogVusv ketMİîsmi giydirenl«re Duşmana casusluk eden casusluk teşNilâtı reisi N tlyas Mata Hari bir kaç güne kadar bitiyor. Ondan sonra, görülmemiş ve ışitilmemiş bir casusluk faciasmı nakle baslıyacağız. Dtişmana casusluk eden bir istihbarat dairesi ve casusluk teşkilâtı şefi erkânı harp miralayı (Redel) in ntacerası, insanı hayret ve dehşet içinde bırakan bir faciadır. Nâzım vapurundaki eşya tahkikatı Rus limanla rından, limanı mıza gelen, Kalkavanzadelerin Nftzim vıpunmda kaçak eşya bulunduğu yazılmıştı. Bu nu«usU Gümrtifc Muhafaza müdrriyetince yapılan tahkikat henüz thtisas mahke tnesine verflme miştir; maama fîh, bulunan ka çak maddelerin, miibalâğa edil Nftnm vapuru Sbrkeci talermtto dlgi şekilde kül liyetli ohnadıfı anlaşılmaktadrr. Vatığinı, vapur ambarlannm müiıür pur Bahiplcri de, mes'elenin, bir t a y lenmemiş olduğunu soylemişlerdir. fanm üzerinde bir iki kutu Rus kibGeminin ambarlanndaki kömürritile, gemi zabitanından birinin ler havanm muhalefetinden dolayı Rusya'dan satın almış olduğu kalpadün boşaltılamamıştır. Bugün tahliğm kamarasmda bulunmasmdan çıkyeye başlanacaktır. Naime H. beraet etti Naime Hanun iamiade bir kadm tevkifhanede mevkuf bulunan Ah met oğlu Mustafa'yı ziyarete gittiği gün tizerind* yaptlan aramada ce binde afyon bulunduğu için mahkemeye verilmişti. Naime Hanım hakkmdaki muhakeme dün Ağrrceza mahkemesinde görülmüştür. Maznun afyonu sıhhati için otuz senedenberi kullandığını söylemiş ve hejrati hâkime Nakne Hanımın beraetine karar vermiştir. MUHARREM FEYZt Msrkezdeki hariciye memurlarının maaşı Ankara 18 Alman malumata nazaran Hariciye Vekâieti merkezdekS memurlarımn, bulundulclan barem derecelerinden bir derece yükseğinden maaş aknalan için bir lâyihai kanuniye hazirlamıştn*. Bu lâyiha Meclisin önümüzdeki içtimamda tnüzakere edilecektir. Halkevlerinin yıldönümü (Birtnci sahtreden mabait) vatn edecektir. Provaları bugün yapılmıştır. O gün aynca bir temsil rfe verilecektir. Ankara ve tstanbul radyolan bu mecasimi muntasaman neşredeceklerdir. Cuma günü bir çok yerlerde yeni Halkevleri açılacaktır. Bu münasebetle Fırka Umumî Kâtibi Recep Beyin mühim bir açılış nutku söy lemesi muhtemeldir. Tayin ve nakiller İstanbul hukuk azalarından Mu • hittin ve Hüseyin Beyler müstantikliğe,, müddeiumumî muavinlerinden İsmail Hakkı Bey ilâmat müdderu mumilîğine tayin edilmişlerdir. tstanbul Müddeiumumî muavinliğine tayin edilen Zonguldak aza mülâzimi Salim Bey dün tstanbui'a gererek yeni vazifesme başlamıştrr Alman maslahatgüzannm ziyafeti Ankara 18 Alman masIaKatgÜAan Her FabricuU aef arethanede dün mükellef bir ziyafet vermiştir. Ziyafette Basvekil tsmet Paşa ve refikası, Ziraat, Dahiliye vekillcri, sefirler, Hariciye erkânı ve şehrifi yüksek mehafirme nensup «fleler bulunmuftur.