8 Ocak 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

8 Ocak 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Kânunüsani 1 3 3 C Cumhariyet Beynelmilel Kış elbise Şapkaları Orijinal bir ropmanto ve Şatranç müsabakası Şampiyon Çek genci bu sene de birinci oldu Hastings 7 (A.A.) Çekoslovakya'lı S. Flohr, beynelmilel senelik şatranç müsabakasım kazanmıştır. Yugoslavya'lı Pire ikinci gelmiştir. Steimer ile Sultan Han beraberce ücüncü olmuşlardır. Flohr'un muvaffakiyeti, btı baptaki tahminlere uygun çıkmıştır. Bir çok müthiş rakiplerin mevcut olmasına rağmen geçen sene de birinci gelmiş olan genç üstat, bu suretle yeni neslin en iyi oyuncusu olduğunu göstermiştir. Kendisinm bu seneki en müthiş rakipleri, Pire ile tngiliz şampiyonu olan Hint'li Sultan Han idi. Fakat Sultan Han, ilk turlarda birbirini müteakıp iki başlıca rakibine mağlup olduğundan daha bidayette muzaffer çıkmak ihtitnalini kaybetmiş bulunuyordu. Müteakıben sarfetmiş olduğu faaliyet, şayani dikkat olmuş ve ken disinin parlak bir surette mevki almasını temin etmiştir. Binaenaleyh, ilk turlarda birincilik için yapılan mücadele, Flohr ile Pire'a münhasır kalmış ve bu iki oyuncu oyunun dördüncü turunda karşılaşmıştır. Kat'î bir faaliyet temmi için sarfetmiş olduğu bütün mesaiye rağmen Flohr rakibi ile berabere kalmağa mecbiır olmuş ve bu suretle rakibi ilk üç turda kazanmış olduğu yarım puvan faikiyeti muhafaza etmiştir. Fakat mumaileyh, bir müddet sonra hemen tngiliz Yackson tarafın dan mağlup edilcniş ve oldukça şayani hayret olan bu netice, genç Çekoslovakya'lınm bhinciliği elde etmesine bais olmuştur. Mumaileyh, daima iyi formunu fuhafaza etmesi ve emin bir oyun oynaması sayesinde bu vaziyeti sonuna kadar elde bulundurmuştur. Derebeyinin şatosunda Pilecik'te Fazlı oğlu Rüstem'in günahsız halkı astığı kanlı ağaç hâlâ yerinde duruyor! BugOn »ize gene iki orijinal el bise Ue çok zarif bir şapka modeli takdim ediyoruz. Soldaki tiyah re beyaz çiçekli krep Klok'tan bir rop mantodur. Mantonun üstü siyah ve astarı beyaz çiçekli kreptendir. Ayni zamanda nümunesinde gordüğü* nüz veçhile elbisenin korsajının bir tarafı tancamen ve hatta belden dahi biraz aşağı sarkmak şarti He beyaz çiçekli kreple örtülmüştür. Diğer tarafında ise ancak yakanın bir kenannda kalınea bir şerit haiindedir. Kollar tamamı Ue dardır. Belde kendi kıunafindan bir kemer vardır. Bu ropmanto Ue siyah ufak şapka, •iyah iskarpin ve beyaz eldiven çok zarif durur. Ortadaki şapka siyah fotrden Amerikaiı babriyelilerin giydikleri takkelerin ayni şekildedir. Buna zarafet veren başta eğri duruştı îte ön tarafa saplanan tek koğu tüyüdür. Sagdaki bej renkte yünlüden k...ebisedrr. Kendi kumaşmdan keme • ri ile yalnız bir tarafta kıvrılan yakan ve korsajmdaki san sırma iğri çizgi tezyinat bu elbiseye derin bir orijinal ite vermektedir. Başa daha koyu renkte büyük yapılarak kenarı fazla kıvrılmış bir bere konur ve elde de kastor bir manşon taşınırsa bu elbisenin sahibinin nadir tesadüf edilen şıklığı tamam olmuş olur. f Çocuk bakımı J Yavruların yiyecekleri Geçen defa çocuklana nasıl tnemeden kesilmeleri lâzım geleceğmi ve onlar.i bundan aonra neler yedirmek icap edeceğinden bahsetmiştik. Bugün de çocuklann bulamaçlan nasıl yap^lır^, Qnu söyliyeceğiz: Bulamaçlan nasü yapmalı? Temiz bir tencere almah, Bunun içine bir kahve kaşığı un koyunuz. Dörite bir bardak ıldc su 3âve «diniz. Unu kaşıkla iyice ezdikten sonra da 1S0 gram yani bir su barda • ğından biraz az süt ilâve ediniz. llk defalar için bukadarı kifayet eder. Biraz sonra süt tam bir bardağa çıkanlabilir. Bundan sonra mahlule biraz da tuz ve şeker ilâve etmelidir. Bu suretle hazırlanan mahlul aterçe ko nur ve kaynadıktan tam 20 dakika sonra indirilir. Bulamaçlan tekrar tekrar ısitıp çocuğa vermek caiz deerildîr. Her defasmda ancak yiyeceği kadar yapılmalıdır. Çocuk bir senelik olup ta tama mile memeden kesildi ve bulamaç larla lapalara alıjtı mı, aksatn 9 yemeği lâvedilir ve kendisine an cak günde beş defa yemek verilir. Bunun iki defaaı emzik, iki defası bulamaç ve bir defası da tapyoka olmalıdır. Bunlar bazan patates püresi, diğer yaş scfozeler püresi rendeden geçirilmiş sekerli elma veya muz île zengmleştirilebilir. Lâkin bunlar yavaş yavaş ve dahna çocuğun tabiatı nazari dikkate aîmarak yedirilmelidîr. Çocuklar kabız veya ishal oldukian zaman, vakit geçirmeden mutlaka doktora müracaat etmeli, bu işi kendi kendine halle kalkısmamalıdır. Bnlamaç ve saire verilmeğe basladığı zaman yavruda mide bozukluklan baş gosterirse 12 veya 24 saatten tutun da 3 srune kadar sade kaynamıs su vermelidir. Müvazenesini kaybetmiş bir hagmı cihazı Için kavnamış su ne mühim bir dc • vadır bflmezsiniz. Fakat bu suyon i çine seker de konur. Her iki saatte bir 200 gram bu sudan verilir. Eğer ço cuk çok susuzluk hissediyorsa saatte bir ,100 gram verilir. Bunda korkulacak bir sey yoktur. Çünkü su midede 20 da kikadan fazla kalmaz. Çantalarınızı kendiniz yapınız Çarşıya, pazara giderken, yahut soyle samimî tanıdık bir ahbaba giderken size muhakkak büyücek bir çanta lâznndır. Bi rînci sekilde oralardan alacaklarınızı içine korsunuz. tkmci şekilde ise yün örüyorsanız, ya hut brode yapi yorsanız bunlan taşırsınız. 1 Kırmızı, mavi emprime kreiondan çanta. Sapı açık «an tahta^ır. 2 Benekli emprime ketenden çanta. Sapı büyükçe iki yuvarlak halkadır. 3 İki katlı kordondan büyük ignelerle örülmüs çanta. Sapı ayrı ayn iki parça tahta. 4 Emprime ekoseden gayet büyük çanta. Sapı bağa taklidi. J Dünkü Mecliste Türkiye İtalya Adaîar itilâ.fı tasdik edildi Ankara 7 (Telefonla) B. M. Meclisi bugün saat 2 de Esat Beyin riyasetind'e toplandı. Sovyet Rı» ym'daki elcilik ve konsolosluk me murlan için 30 bin liralık münakale kabu] edildi. Yozgat meb'usu Süleyman Sım Beyin apartıman kelimesinüı tefsiri hakkındaki takririni, bütçe, Dahiliye, Maliye encümenleri raazbataları okunarak kanun sarih olduğundan tef sire mahal olmadığma dair Maliye encümeni • nin mazbatası Reis Mustafa Şeref Beyin izahatından sonra kabul edildi. Beynelmilel otomobil seyrüsefer mukavelesine iştirakimize dair Iâ yiha, Türkiye Belçtka ikamet, Türiye . ttalya adalar mukRveleleri tasdik ve lâyihaları kabul olunarak cdse perseonbeye talik olundu. Meclisin perşembe veya cumar tesiye kadar içtimaa d'evam ederek kış tatrli yapması muhtemcldir. 5 Bej yünden yapılmış çok pratik bir çanta. Plâj ve sayfiye elbiselerinin be men her çesiti ile tafinabilir. Bej renginde sedef bir düğtne üzerine alelâde bir cüzdan gibi kapanmaktadır. &htear nahfyeslnden !>Ir fntlbaT Bilecik «Hususî» VİIâyet dahi / linde kısa bir tetkik seyahatine çık | tım. Bu seyahat hakkmda ilk mek • tubumu tnhisar nahiyesine tahsis ediyorum. tnhisar nahiyesinde bütün halk, nahiye müdürü ve muallimler ve bu yolun yapılmasında geceli gündüzlü çalışan fen metnuru Emin Bey yolun küşat resmi için yaptıkları tâkm başında bizi karşıladılar. Kordelâ ke sildi. Şimdiye kadar araba girmiyen bu kasabaya otomobil, halkın Cumhuriyet hükumetimizc duaJan, al kışUn arasmda girdi. Kurbanlar kesildi. Bu kasaba Sakarya nehrine yarım kilometre mesafededir. Etrafı yüksek tepelerle muhat geniş bir vadidir. Bu geniş vadi tamamen tneyva ağaçları, sebze bahçelerile çerçevelenmiştir. Kışı pek az, yazı pek lâ tiftir. 1295 tarihine kadar Kütahya sancağına merbut ve tapu kuyudatına nazaran «Karacaşehir» namını taşıyan üzüm ve ipek kozacılığı ile maruf 350 haneyi mütecaviz bir kasaba imiş. Yunan mezaliminden burası da bUtün memleket gibi müteessir olduğundan elyevtn 200 hane kadardir. Padişah hükumeti yurdun her tarafını bakımsızlık ve sefahet yüzündcn harabiye sevkertiği gibi burayı da tamamen mkıraza mah kum etmiş, halk maarifsizlik yüzünden kör cehaletin zebunu olmuş, başlar «.Filoksera» hastahğından knru • muş, yolsuzluktan halkın geceli, gündüzlü meydana getirmeğe çalıştık lan sebzeleri, meyvaları para et metniş ve bu yüzden açlık ve hastaIık yüzünden memleket gittîkçe fe» nalaşmış. Cumhuriyet hükumetimizin istiklâl harbînden sonra vatanra her köşesini maarif nurile nurlandırmağa, demiryollan şoselerle iktısadiyatı ilerletroeğe çalıştığı gibi burayı da nazari dikkate alarak uzun bir şose ile Bursa, Bilecik, Söğüt, tnhisar, Kösle ve Nallıhan tarikile merkezi Cumhuriyete rapta karar vermiş ve Nallıhan hududuna kadar yolun tesviyei türabiyesi yapılarak seyrüsefer başlamıştır. Mektep çocuMan hocalan fi« bir arada Muallimler de; iktısadî vaziyeti düşünerek mücadeleye girişmişler «Filoksera» dan mahvolan bağlan Amerikan çubuklarile aşılamağa halkı teşvik ederek az zamanda büyük muvaffakiyetler göstermişlerdir. Ertuğrul oğullarının Söğüt ve mül hakatında hükümferma olduklan tarihlerde burası kışlık mevkileri olduğu ve daha evvel Bizans'lıların •Harmankaya» tekfurluğuna mer but bulunduğu ve KösemihaPin Osmanlı'lara iltihakmdan sonra tamamen onların malikâneleri sırasına gcçtiği anlaşılmaktadır. Anadolu'da yer, yer türiyen derebeylerinden birisi de burada zuhur ederek hükmetmeğe başlamış, Es kişehir'in bir mahallesile, Gülpazan ve Taraklı hudutlarına kadar nüfuzu geçiyormuş. Fazlı oğullan namını taşıyan bu derebeği ahfadından halkın rivayetleri ve mezar taşlanndan alınan intibaa nazaran 1177 tarihinde Faz!ı Ağa 1222 tarihinde Fazlızade Halil Ağa 1228 tarihinde tbrahim Rüstem Ağa 1229 da Fazlızade AIi Ağa ve 1231 tarihinde meşhur Rüstem Ağa icrayı hüküm etmiştir. Bu derebeylerinin sonu ve en yamanı olan Rüstem Ağanın bir saat mesrfeden beheri dokuz okfea olmak ve yevmiye her şahsm 30 kerpiç getirmesi şartile cebrî bir surette vücude getirdiği etrafı surlarla çevrilî şehrin en h&kim noktasmda yapıl mış muazzam bir şatosu mevcurtur. Şimdi bu şatonun mektebe tahvili düşünülmektedir. tkinci Mahmut devrinde 1231 tarihlerinde Anadolu'da derebeylik * lerinin temizlendiği bir sırada Pa* dişahın gözünü yıldıran Rüstem Ağa saraya davet edilerek <guya taltif olarak» zehrrli bir kürk giydrril" miş ve merkezine iade edilerek şa* tosunda zehirin tesirile ölmüştür. Gene halkm ve ihtiyarlann rivayetine göre Rüstem Ağa kurtarılmak istenilerek yoğurt tekneîerine batırılmış ise de kurtarılamamıştır. Rüstem Ağanın zindanlarını, hapisanesini işkence yerlermi, nöbetçi kulelerini gezdim. Zavallı, günah•ızlan astığı ağaç ta hâlâ sa§. Cetin Hanımlara faydalı malumat Bir asırlık bir icai: Dikiş makinesi Şimdi evlerinizde kolayca kullanarak kısa bir zamanda dikislermizi dik meğe yanyan makineler aşagı yukan bir asırlık bir icattır. Vakıâ boyle bir makine keçf f mek için Avrupa'da ve Amerika'da ta 18 inDilrfş makînestni îcat ci asır iptidalaeden Barthelemy rından itibaren Thlmonnier mühim bîr faa Ergani madeni iBirinci sahifeden mabait) bakır istihsal edecektir. Bu hususta icap eden plân ve projeler tama men tasvip edilmiştir. Şünendiferin Ergani'ye bağlananasından altı ay sonra izabehaheler için lâzım olan agır parçalann nakline ve bakır istihsal ine başlanacaktır. Madenin bulundugru yerde fabrika ve tefer ruatmı inrşa etmek üzere 400,000 metre mikâbı toprak ve taş çıka rılarak tesviyei türabiyesi yapılmaktadır. Bu ameliye 1934 senesi nihayetinde hitam bulacaktır. Harpten evvel iptid*aî usullerle senede 1000 1200 ton bakır istih sal edilmekte idi. Son yapılan sondaj ameliyesinden sonra bakırı ihtiva eden 2,000,000 ton cüruf bulunduğu anlaşılmıştır. Bu cüruf içinde bazılarmda yüzde 27 nisbetinde bakır bulunmaktadır. Yapılan en bedbin tahminlere göre en asgarî 2 yüz bin ton musaffa bakır istihsal edi leceği anlaşi'lmaktadır. Fabrika her sene 200,000 ton cüruf işliyerek 20,000 ton bakır istihsal edecektir. Bundan başka o ha • valide 20 kilometre murabbamdaki arazide de bakır vardır. Bunlar da bilâhare ihraç ve istihsal edilecektir Ergani bakır madenlerinde 1000 işçi ve amele çalışacaktır. Bu itibarla o havali sakinleri için çok faydalı olacaktır. Şirket memuHannın ikametini temin için bir çok binalarla bir ilk mektep h»|a ettirmektedir. Memleket tnenafiini çok yakın dan alâkadar eden bu isle hüku metimizin büyük alâkastnı şükran la karsılamaktayız.» Sanayiimizin zaf eri fBirinci sahifeden mabattl Iran Ingiltere ihtila.fi (Birinci sahifeden mabait) bu ay içinde anlataca$ını yazmaktadır. Bu gazete diyor ki: « Gerek Avrupa'da ve gerek Asya'da yakın bir istikbalde bir takun müşküllerin ortaya cıkacağma dair bazı alâmetler görülmektedir. Asya işlerinin mevkiin uzaklığı dola • yısile pek o kadar ehemmiyeti olmadığını söylemek hafifuğinden bulunan lar çok aldanıyorlar. Zira Milletler Cemiyeti, vazifesini başaramıyarak Asya» daki müşkülâtın halli bahsinde muvaffakiyetsizliğe uğradığı takdirde Avrupa'daki faaliyet ve icraat noktasındap da zâfa düçar olacaktır.» Hyet sarfolundu ise de bugünkü makinenin ceddini bulan Barthelemy Thimonnier isminde bir Fransrz'dır. Küçüklüğünden beri bu hususta düsüncesini sarfeden bu kâşif 1830 senesinde resmen hükumete müracaat ederek icadmm beratmı almistır. Resmini basrığımız ilk dikiş makinesi Liyon'daki mensucat müzesinDoktorun mütaleası alınmadan ço de mahfuzdur. Garibi su ki ThimoncuŞa kat'iyyen müshfl veriimeme'idir. nier'nin bu icadını terziler işlerini Büyukier için faydalı bir deva olan kolaylastıracak bir vasıta olarak demushil çocuklar için çok bSyük tehli ğil ekmeklerini ellerinden alacak bir ke teşkO eder. Doktorun gelmesine infelâket gibi telâkki etmislerdir. Butizaren yavruyu yukanda tarif ettiği • mtz su diyetine ve istirahate terketme nun neticesi yaptığı makineleri kimGdîr. seye satamadıktan maada tekâmül Çok defa bu bareket mide ve ba ettirebilmek için elinde avucunda jhrsaktaki ihtiiâtatı teskme kâfi ge'ir. nekadar para varsa sarfetmiş 1836 Fakat çok defa annelere bu perhizi kada beş kurusa muhtaç bir halde kalbul ettirmek guc olor. Onlar çocukla • mıştır. Hatta köyüne, makinesini de rmın açlıktan ölecegini zannederler. srrtma vurarak yayan gitmek mec Bu takdirde sebze veya pirtnç suyu veri'me'idir ki onlardan da gelecek de • buriyetinde kalmıştır. Bu suretle her konak yerinde ahaliye ufak bir para fa bahsedeceğiz. mukabÜinde bu garip icadını gösteHADlYE ICLÂL fkkiş maklnesinin ilk icat zamanki hali rerek yiyeceğini ve yol masrafmı çıkarabilcniştir. Fakat Thimonnier'nin bu hallerden cesareti kırılmamış 1845 te sermayedarlardan birile ortaklaşa tanesi 50 franga makineler satılığa çıkarmıştır. O zaman bile bu makine her türlü kordon yapmakta, broderi işlemekte idi. Muslinden tutun da çuha hatta deri üzerine bile bununla dikiş dikmek kabil oluyordu. Sür'ati dakikada 300 iğne batıracak derecede idi. Işte bugün elle ayakla değil, hatta elektrikle işliyerek fevkalâde işimize yarıyan dikiş makinesinin böyle bir mazisi vardır. Hanım hemşireleritn, zamanımızdaki rahatlığın kadrini, kıymetini bilelim. en zarif mağazasi olmuştur. Mağaza dahilindeki elektrik tesisatı, haricî cephede göze çarpan tezyinat, camekânların tanzimind'e gösterilen maharet ve itina bilhassa şayani kayittir. Mağazanın dahili ziya tertibatı en modern tarzda vücude getirilmiştir. Gözleri, kumaşların rengini ve nev'ini farketmiyecek derecede alan kırvvetli, ters hiç bir rşık yoktur. İpekli kumaş satan bir çok mağazalarda mevcut ziya tuzakları burada görülmemektedir. Müşteri tezgâhlaruı önüne oturduğu zaman çehresi, gözleri tavandaki siperin hafif gölgesi altinda kahnakta, buna naukabil elinde tuttuğu kumaş bol, fakat tabîî bir ışık ile aydmlanmaktadır. Elektrik ziyası kumaş muayene sind'e güneş ziyası gibi doğrucu değildir. Bazı defalar insanı şayani hayret derecede aldatır. Hammlarımız bunu bildikleri için kumaş alacakları zaman mağazalarm kapısı na çıkarlar ve kumaşlan bir kere de orada gözden geçirirler. «tpekiş» mağazasının ziya tertibatı müşterileri bu külfetten vareste kılmak gayesine de varmış bulunmaktadır. Mağaza üç katlıdır. Satış salonu birinci katta bulunmaktadır. Katları birbirine rapteden merdivenler nikel korkuluklarla ve büyük ayna larla süslüdür. Mağazanın siyah mermerden yapılmış cephesinde de «tpekiş» kelimesmin büyük kabarma harfleri gene nikel Ue kaplan mışhr. Mağazada hararet te ziya kadar asrî vesait ile temin edilmektedir. Yunanistan'da Yeni zelzeleler Atina 7 (A.A.) Golos ve Tisalya'da birincisi pek şiddetli olan ve 5 saniye devatn eden iki zelzele hiss edilmiştir. Maddî hiç bîr hasar olmamışttr. Fakat dehşete düşen halk, açık havada yatiD kalkmaktadırlar. Gizli kalorifer tesisatı salonları ılık bir hava ile doldurmaktadır. Hulâsa «tpekiş» in Sultanhama mı mağazası «tpekiş» kumaşlarına yaraşan bir mahfaza olmuştur, de • nebilir. tsmet Paşa Hz. Ankara Iktısat sergisinde «tpekiş» dairesini gezerlerken «tpekiş bütün dünyayı tuttu» demişIerdL Faaliyet sahasını bu söze hak verdirecek şekilde genişd«ten «tpekiş» t tebrik eder, millî sanayiin yüzünü ağartan kıymetli muvaffakiyetler dileris.

Bu sayıdan diğer sayfalar: