J * Meşhur Gasuslar Yazan: ABtDlN DAVER lara kars» muvaffakryetmden tMnamen emtn olduğu görülüyordu. O zamanlarda, kendisini pek'pahalıya satmağa ve her gece ayağma kapanan bir kaç erkeği reddetmeğe alışmış olan isvebaz ve fettan MataHari, gozleri nin daha ilk musademesmde mağlubi • yeü kabul etmish*. Bu adamda, galiba şevtantüyü vardı ki bu yaman kadmı, ilk hamlede matetmisb". Kadm, onun yesil gozlermin acayip parılhsı karsısmda butün iradesini ve feytanetini kaybehnis, hemen silâhlaruu teslim etmîsti. Bu cerbezeli kadının adeta dili tutulmuştu, hiç bir şey söyliyemedî, yalnız: Mersi Mosyö, dedi, sonra, igildi, onun ayaklarma atügı çiçekleri yerden alarak kokladı, göğsüne bastırdı, adeta sesi litriyerek tekrar, bir mektepli genç kızgibİkekeiedi: Mersi Mosyo, dedî! MataHari, ertesi sabah uykudan uyandıgı zaman, yesil goziü, sarışm adaBir rivayete göre, Mata harrırln mı, genis ve muhtesem yatağmda, yaNeuilly'deki köskünden başka, vaknmda uyuyor buhnuştu. tîle, meshur Madam Pompadour'a Bu adam, Marki Pierre de Montessae ait olan bir şatosu da vardı. Bu saidi. Genc ve sfuzel markî Paris geceleritoyu da, sonradan yapılan mükem nin bulutlu, bulutsuz sisli, yagmurlu ve mel asrî tesisatile beraber satarak karh havalarda da daima gorünen parlak birdenbire Paris'ten kayboldu. Ka bir yıldızı idi. O; rarafet ve moda âledıtıın 1913 senesinde vaki olan bu minde her sozS dinlenen, her hali takanî gaybubetiıvden sonra nereye gitlit edilen, her giydiği beğenilen bir sıktiğmi anlatmadan evveL omrn Palık hakemi idi. Paris'teki butün zengin, ria'teki hayatmın en parlak zama kibar ve güzide Franaz zabitlerinin en nında vuku bulan bir hâdiseyi kayd'edelim; çünkü fleride bu bidUenin a»z dostu, arkadaşı ve sndası idi. MataHari muahharen, tevkif edîldigi zaman bize lüzumu olacaktn*. Fransn casuslukla mucadele memur Mata Hari, bir akşam Folies lan, enun evrakı arasmda bir kaç mekBergeres tiyatrosunda dan • tup bulduiar ki bunlar Marki de P. isaetmiş ve harikulâde bir muvaf minde birine yazılmış, fakat gotıderilfakiyet kazanmıştı. Soyunup giyin memişti. Mata Hari muhakeme edilirmek üzere kabinesine dondüğü za ken, herkes bu Marki de P. nin kim olman kapmın onünde zarif, uzun b o y dugunu, nereden gelip nereye gittî&ini lu, sarışın bir delikanlı gordü. Kendismi bekliyen bu gencin gayet ve ne is gordüğunu merak etmisti. Fakt, cür'etkâr ve hâkim bir hal ve tavn MataHari ile Marki Fıerre de Mon vardı. Koltuğunun altında çok kıytes&ae tsimli sanşm deükanlmm birbir • metli orkide çiçeklerinden yapılmış lerme tasaduf ettikleri zamanlarda kimbir büket bulunan bu yakışıklı ve sık se bu sualleri sormağı aklma bile getirAdam, o, şimdiye kadar hiç gSrmemiyordu. Genç ve yakısddı Marki Pimişti. Delikanlı gayet güzel dikilmiş bir erre de Montessae, Paris'te yasıyordu, frak giymisti. Çok cazîbeli bir tebes gayet kibar ve mümtaz bir adamdı, çok sumle kendisine giilüyordu. Yanma yak sık ve sevimli idi, zengindi, mühim miklaşh, zarafetle iğildi. Hiç bir kadm tatarda kumar borçlarmı gunü gününe orafmdan reddedilmiyeceğinden eroin, dSyordu. Paris'in zengin gençliği onun misli gorülmemiş bir sokulganlık ve n sozlerme itimat ve sahsma hürmet edîcakkanlıhkla, msanm zıddma değil, biyordu. Mademki bu meziyetleri haiz ve lakh hosuna giden tubaf bir gıırur ile bilhassa bol paraya sahip bir adamdı, arhatta kendini takdim bile etmeden: tık, kim o'duğunu uzun uz»dıya aras MataHari dedi, sizi çok beğeniyo hrmaga luzum var mtydı? Onun için bu mm. Bu hayranlığınn soyleraek için kibar gencin hakikî huviyeti uzun mödgeldim. Şu güzel çiçekleri size getirdim; det mechul kaldı. Evet uztm müddet, fakat şimdi sizin yannuza gelince, Al ta 1927 senesinde, Netley Lucas ismînlahn yarathğı bu en guzel sark çiçeğide bir adam, namuslu bir insan olmağa nm yanmda onlan çok sonük ve solgun karar verinciye kadar bu delikanlmm asıl huviyetini khnse oğrenemedi. MosİMuUyY yo Netley Lucas, senelerce muddet, Sonra. o kıyroettar orkideleri MataParis'in caniler muhrtinde meshur bir Uari'nİB J r tandal giymiş çıplak ayakW adam olarak yaşamıştır. Bu adamm larına atb. Çok yaşaımş, çok eğlenmis, çok gez nrohtelif san'atlan arasmda çeklerde tahrifat yapmak, en sağlam kasalan peytnis ve çok erkek gormüs olan Mata nir keser gibi parçalamak, oteüerde esHari bu sarısın erkeğe hayretle baktı. rarengiz sirkatler yaomak gibi marifetHalinde oyle bir serbazlık ve cur'et, oyler vardı. (Mdbadi var) le bir nSfuz ve kudret vardı ki... Nefsine son derece itimat ettiği ve kadm Attzkn, bilittiniı ki, Ven, bin franklık bir kâgıda tnukabil, het & nüne gelen erkeğe kervdini satan kadmlardan degilhn. O gün Mata Hari, son derece telâş ve heyecan içinde idî. Her nedense çok perişan ve ümitsiz gorü • ıtüyordu. Kendismi elimden geldiği kadar teskîn ettim: Sizin gibi cazibeli ve sfhrrkâr bir kadın, sizin gibi yüksek istidat ve san'at »ahrbi bir artist, istikbalden ümidini kesmemelidir, bu gelip geçici fena bir devirden ibarettir, dedim. Mümkun olduğu kadar bir yardımda bulundum. KendUini, tanıdıtını bir at cambazı ve antika ci ile gorüştürdüm. Evini, eşyasinı sattıktan sonra, eline ne geçtiğini bütniyorum. Çünkü ondan sonra, hayat ve mematı hakkında hiç bir tıaber almadım.> ve memTeket haberleri Eczacı ve dişçi Mekteplerinde Halkın SJ* 3 Kânunusani Dlfeklerl Kadıköy vapurları Kadıköy'den yazılıyor: Buradan sabahlan saat 8,30 da Köprü'ye bîr vapur var. Bu posta eskiden 8,40 U kalkiyordu, fakat memurlar islerine dokuzda yeti şemedikleri için 8,30 oldu. Bun dan sonra bir de 9,10 da vapur var ki 9,30 da iş başında bulun mağa mecbur olan müessesat memurlan için çok geç. Sabahın en lüzumlu zamanında vapurların arası 40 dakika iken 9,10 dan sonra 9,40 ta ve 10 da olmak üzere yani 20 ve 30 dakika f asıl a ile iki vapur kalkıyor. Binaenaleyh 9,10 vapurunun 9 yapılması lâ zımdır. Seyrisefain idaresinin na~ m zarı dikkatini celbederiz. Hem soymuş, Hem dövmüs! J SiyaSîicmal Yeni Bulgar kabinesi YenS Bulgar kabinesini tekrar M. Muşanof teşkil etti. Fakat yeni kabineye Hberal ve radikal fırkalan iştirak etmedi. Yeni kabineyi yalnız demokratlar ile zürra fırkası teşkil etti. Bu suretle son intihapta (millî blok) namı altında birleşerek ekseriyeti kazanan ve simdiye kadar kabinede evvelce kararlaştırılmış ve tayin edilmiş nlsbette mümessil bulunduran fırkalarm arasmda şimdilik birlik kalmamış oluyor. FHvaki kabineye iştirak etmiyen fırkalar küçük olup Buigar parlâmentosu Sobranyada takriben yîrmi meb'us bulunduruyorlar ise de bunların hükumet grupunda ve kabinede bulunmaları manen büvuk ehenv» miyeti haizdi. Bu hal efkân umumiye üzerinde ve sağ muhalif fırkalann evza ve harekâtmda büyük tesir ve nüfuz icra ediyordu. Bundan başka bu küçük fırkalar millî blokun meb'uslarmm adedi itibarile en büyük fırkası olan zürra ile demokratlar arasmda nâzımlik vazifesini ifa ediyordu. Zürra fırkasının 80 meb'usu vardır. Demokratlar ancak küçük fırkalarm istirakile müvazeneyi muhafaza edebiliyordu. tntihap zamanında zürra fırkası kabinede yüzde 43 nîsbetinde hisse istemişti. Sonradan küçük fırkalarm zoru ile yüzde otuza razı olmuştu. Adliye Nazırı M. Varbenorun îstifası üzerine zürra fırkası kendi nazarmda mühim olan bazı nezaretlerin mübadele edilmesinde ısrar etmişti. Meselâ kendi ellerinde bulunan Maarif Nezaretini, ya Demiryollar yahut Ticaret Nezareti ile değismek istemişlerdi. Fakat bu nezaretleri elinde bttlunduran radîkaller ile liberaller zürra fırkasınm mübadele teklifine şiddetle muhalefet etmişIerdL Bu muhalefet karsısmda zürra, fırkası nazırları kabineden c*kîlerel komiînistler ve diğer müfrit anasrr ile birleşmekle tehditte bulunmuşlardı. Böyle bir hal Bulp'ari«tan'ı sonu meçhul bir akibe*e sürükliyeceğinden ve komşulan ve Avrupa devletleri nazanndaki mevkiini sarsacağından M. Muşanof ehveni şer olmak üzere zürra fırkasmı memnun etmeği tercih etmistir. Maahaza mumaileyh küçük fırkalar ile uz!«<m» kapısım kanamamıs ye Harbîye Netnreıl tie aig^i LU. aî rrcremrr»^' Mata Hari'nin ayaklarına bir demet çiçek döken Çıkarılan asistanlar mes'mağrur ve cür'etkâr genç kimdi? elesinin aslı nedir? Tıp Fakültesî Eczacı ve Dlgçi mekteplerinde idarî ban değisiklikier yapıldığı hakkmdaki şayialar için Eczacı ve Dişçi mektepleri müdürü Mahir Bey kendisile gorüsen bir muharririmize demiştir ki: Eczacı ve Disçi mekteplerinde 1933 senesi basmdan itibaren mühim değişiklikler yapıidığma dair çıkan şayialar doğru değildir. Profesor Mals'm raporu henüz tetkik edilmemistir. Ve kâletten de bu hususa dair gelmis bir emîr mevcut bulunmadığına göre çıkan şayialar için bir temenni ve arzudan ibarettir diyebüiriz. Çıkarılan asistanlar mes'elesîne ge • Iince mekteplerimizde iki senelik staj lanrn bitirmîş olan asistan efendilere yerlerine diğer namzet efendiler alın mak üzere mezuniyet verilmistir. Bu vaziyet daima tekerrür ebnektedir. Mekteplerimizde yalnız birinci stnıf asistanlık mevcuttur ve müddeti îki senedir. Bu müddeti ikmal eden asistanlar muvakkat memurlanmızdan oiduklan için daima cıkanlır ve yerlerine veniîeri alınır.» Dişçi ve Eczacı mekteplerinden çıkanlan asistan efendiler bu karann gayrikanunî olduğu iddiasıile Maarif Vekâ • letine müraeaat etmislerdir. Ağırcezada garip bir gelin kaynana davası ...Dün Agırceza mabkemesfnde, 41 yaşmda bir hanımın gelinîni dövmek, dov~dukten sonra da kulak'anndaki güpe lerini, yüzüğünü ve besîbiryerdesinî zorla almakla suçlu olarak muhakeme • sine baslanmıştır. Davaci gelin hanım, kendisinin, dayakia bu mücevherîeri aImdıktan sonra bir vapura bindirîle • rek Karadeniz sahiilerindeki memle • ketlerden birinde olan ebeveyninin yanma ?on''erildiğini de iddialanna ilâve etmektedir. Maznun hanmı, isticvabmda demiş tir ki: « Zevcim kaptandn, evde ma • kinelerimiz çalısıyor, bu davacmm o zaman kocası olan üveyo&lumun dükkânı vardır, bana sründe bir îira verir. Bundan ba«ka sandık^anm tıklim bklım doludur. Elbiselerimi on sene giysem giyebilirim, omrSrnün sonuna kadar da kimseye muhtac o'm^dan eecinecek vaziyetteyim. Simdi, hal bovle olunca, Ven bu srelinfn nesini alayım? Sonra 6 günlük bir gelini insan nasıl dover? Efen^îm kendisi bir büyü mes'elesi yaprms. Üveyoğîum da gormüş. B>z onu memleketine yonama^k. O yaptığı büyülerden utandı da gitti.» H a i i n m üvevoğlu, samfler arasmda bulunduthmdan mabkemeve çağn larak şahit olarak dmlendi. 27 yasinda oHuğunu soyiiyen bu zat, davacmm iddiası doeru olmadıemi, uveyannesînîn kendi«ine bîr besi birlikle, kvrte ve vürük taktığmı soylemiş, üveyvaB desi de: c Evet hatta bu vÜ7Üğü tt>kmi*hm, perşembe günü sabahleyîn taktrm. ak sama aldım» dîverek parmaç'rc'aki yüzüklerden birisir»' rröstermi^tir. Davaciyı muayene eden Vilâyet doktorunun raporu okunduktan sonra nsubak^m»» hukuku nmumiye saV'it'er'nin celbi için başka bir güne bırakılmıştır. Yeni icra kanunu Emniyet Sandığı kanunun tadilini istiyor Yeni icra kanununun tatbikmdan sonra Emniyet Sandığı muamelâtmın sabşa ait lasmı bir takım müşkü'ler üe karşı • lasnuştar. Bunun için Sandık müdiriyeti hükumete müracaat ederek kanunun Sandığa taalluk eden maddelerinde tadüât yapılmasını btemiştir. Dün kendisile gorüsen bir nrahar • ririmize Emniyet Sandığı Müdürü Tevfik Bey bu hususta şu izahab vermiştir: « Evvelce satış muamelâh doğ • rudan doğruya Sandık tarafından ya pılırdı. Fakat yeni kanunla bu iş icra dairelerine verilmişHr. Halbuki biz icra muamelâtmı takio ettirmek üzere umuru hukukiye tesküâh yapmak meeburiyetinde kalıyoruz. Ayni zaman da îşle* rin çokluğu yüzünden muamelat uzoyor. Binaenaleyh, kananda tadîlât yapılması îçin makamı aidi nezdînde te • mennide bulunduk.» Bir mahkeme başkâtibinin muhakemesi Gebze mahkemesi sabık Başkâtfbi Fahrettin Beyin dün Ağırcezada muhakemesine devam olunmuçtur. Fahrettin Bey bir icra muamelesinde, alacaklının hakkını, onun imzasını atan diğer bir sahsa vermekle maznundur. tddiaya nazaran, Bebze'de avukat Vedat Beyin kâtibi tbrahim Bey hiç bir vekâleti kanuniyeye müsten.it olmadan icra dairesînden bir kısnn para tahsîl etmisth ki bu zat ta mahkemede suçlu olarak muhakeme edilmektedir. Fahrettin Bey, alacaklı Kâmil Beyin, yeni türkçe ile imza atmayı bi\> mediğinden bu tbrahim Efendiyi vekil bıraktığmı kendisine soylediğini ifade ederek sahitler gostermiştir. Dün bu sahitlerden ikisi dmlenmiştir. Sahitler, Kâmil Beyin, tbrahim Beye imza atmak salâhiyetini verdiği sırada Fahrettin Beyin yanında bulunduklanm töylemislerdir. Kâmil Beye gelince; vaktile tahkikat esnasında alman ifadesinde hiç kimseye parasmm tahsîli için vekâlet vermediğini söylemiştir. Dün mahkeme, alacaklı Kâmîl Efendinin celbîne ve icra dosyasınm da getirtilmesme karar vermiş ve mubakemenin devamını baska bir gune brrakmıshr. rırDK Tayyare balosu Tayyare Cemiyeti tstanbul şubesi taraftndan her sene tertip edilen balo bu sene şubatm dokuzuncu perşembe akşamı Perapalas salonlannda verilecektir. Balonun pek mükemmel olması için şimdiden ihzarata başlanmısrrr. Halkevi temsil şubesi dün saat 6 buçukta Alaykoşkünde bir müsamere vermiştir. Programa M. Kemal Beyin konferansı ve Şükufe Nihal Hanımın şiirlerile başlanmış «Hem aci, hem gülünç» isimli bir piyes temsil edilmiş verouh• telif musiki parçalan çal.nmışt'.r. S kânunusani perşembe günü Adana ve havalisinin kurhıluş günüdür. Bu münasebetle o gün için «Toros Genç • ler Birliği» Halkevinde ve saat 2 bu çukta bir tes'it merasimi hazırlamışbr. Her alâka gosteren vatandaş davetli olarak çağnlmaktadır. O gün muhtelif hitabeler irat edüecek, memleket koşma ve manüeri soylenecek, müzîk yapüacakbr. Şeh:r arması Beledıye istatistik şubesi mütercîmî Muhtar Bey taraftndan tstanbul içm bir sehîr arması yapitaraR Bclediyr rtva • seb'ne verilmistir. Bu hususta tetkikat yapılmaktadır. Arma muvafik görül düğü takdirde kabul ednecektir. Halkevi temsilleri Zabıfai belediye talimatnamesinde yeni bir madda Un, kireç, çhnento, alçı ve saire gibi şeyler araba ve kamyonlarla taşmırken geçirfldikleri yollara k«^if bir toz tabakası sacmaktadjrlar. Halkın bundan rahatsn olduğu nazan dîkkate alınarak zabıtai belediye taiimatnamesme yeni bir madde ilâve edilmiştir. Badema bu kabil maddeler taşmırken üzerleri ka lm bir ortüflekapanarak bağlanacak far. Bunu yapmıyanlar tecziye olunacaklardır. çıkta bırakmıştır. Yeni hükumetin, me^kii eskisi kadar m"stakar değildir. Maahaza bugünkü ahval ve şer^ite gore M. Mmanof en uygun çareye baş vurmustur. MfJHA HPPM FFYZİ Adana'mn kurtufuş gönfl NGfus U. VödCrü çe'di Nüfus Müdiri Umumisi Ali Galip Bey Adana'dan sehrimize gelmis, dün tstanbul tskân müdiriyetine giderek teftişe başlamıstır. Ali Galip Bey burada bir müddet meşgul olduktan sonra diğer bazı vilâyetleri teftise gidecektir. t»kân isleri tstanbul'da bitmiş gibidir. Yalnız b a n emlâk vardır ki vaziyetleri tamami1e tesbit edilmediği için tapuya raptedilttıistir. Bunlann kat'î şekilleri ancak Mübadele komisyonumm tas* fiyesile taayyiîn dec«»ktir. Eeraet ettiler Hileli iflâs maddesinden Agırcezaya verilen tacir Misel ve tzador Efendilerin muhakemeleri dün bitmiş ve karar tefhim olunmustur. Gerek dinlenen sahitler, gerek vaziyetin tetkiki her ikisinin de iflâslannda hile bulunduğu kanaatini vermemis olduğundan, kabîli temyiz olmak üzere beraetlerine karar verilmistir. Unkapanı köprösöndeki tamirat Belediyeye ait bazı işleri takip etmek üzere Ankara'da bulunan tktisat müdürü Asım Süreyya Bey bir iki güne kadar avdet edecektir. Asım Süreyya Bey bilhassa Unkapanı koprüsüniin tamrri için bütçede yapıiması zarurî olan münakale mes'elesile alâkadar olmaktadır. Koprünun fazla harap olan dubalanndan dordünün tamiri yapılmıs, tehlikenin onüne geçflmistir. Bir haftaya kadar esaslı tatnirata baslanması mukarrerdir. Bu takdirde bir ay sonra koprünün açılması kabil olacaktır. Mecliste hararetli bir celse j buna halen haridyede memur olan îki ı Bfftficf »nhiftden »ahn sahit bulunduğunu, Millî Müda tindm mes'elenm safhalan hakkında faa Vekiîinîn bu cihetten de mes'eleyi gel*n malumat fle MalIyenJn yazdıgı tamik etmesini soyledi, cerap kâfi goteztttreyi aynen okudu. rülda. Bunlardan aniatıidığma gore o taman me»'ele için bir ınvfcavele aktedilmiş ve birinci taksit olan 9 0 bin tngiliz lir?sıtıtn Bundan sonra bazı devair bürolannaktedftacek ikinc! istikrazdan mahsu da munakale icrasma dair lâyihalar mübu karariastınlmıı, fakat bilahare o is zakere olundu. RefSc Şevket Bey mS tikraı yapılmadiRindan bu para da tet«kaidin îkramivelerinin sonebasmı b^k diyc edilmemistir. Tediyeye dair maklenmiyerek şimdiden verilmesini istedL buzda imtati hulunduffunu söylîyen zaHasan Fehmi Bey (Gümüsane) tahsi bn mahkemede ba»ka türlii ifade ver • sat olmadığı için münakale yapmanm diğini, ve gerek bankalarda, gerek deimkam olmadıgmı söyledi. Neticede vaif v* maUyede yapılan tetkikat netiencümen mazbatası aynen kabul edilcesinde* böyie bir paranm verllmedijtf di. an'afildıgını töy'iven Millî Müdafaa Vekilinden sonra Maliye Vekili Mustafa AbdB'hHİIk Bey ı8z aimıs ve avni mes'Müteakıben Seyrisefainîn yapacağı elede Zekâi Beyi teyit ederek bu parafsh'kraca Maliye Vekilinin kefil olması nm tediye ediltnemiş oldu|ımun anlatılhakktndaki lâyiha müzak^re edilmiş dığfflt soylemittir. MUteakıben Refik Refik Şevket Bey bu işin tktısat VekiŞevket Bey soz almıs ve mes'eleyi izah linin huzurfle muzakere edilmesini isteederelr böyle mühim bir met'elenin gamiştir. Bu hususta di?er asanın fikri zetelerde infiiarı öıerine lâkavit kalma«oruidu. tsmet Bey (Çorum) istikraza mn dogru olamıyacağından dolavı bu bir m>ktar varidat karsılık gösteriliyor, sualf •orduğunu, b8yle nesriyat vaki oldemek ki bu kabili hacizdir fikrinde budugu ••man hfikfimetin efkftri umumiye Iunımıs, Maliye Vekili filhakika bir miküzerlnde çok fena tesir yapacak olan va tar varidahn karsılık gSsterilecegini teziyetl !>ah etmeti icap ettigini söyle • yit edince tsmet Bey bu takdirde seyrümis r* mâamafih doıyada 90 bin küsur seferin muntazaman devam edip etmiliramn veriidiğine dair bir kaydı'n bu yeceğinî sormuttur. Refik Şevket Bey !txnma« ve müracaat eden zahn, «ba pa de amme hirmetlerini gören bir mu ranm makbuzundaki imza benimdir» de esseseye ayni cinsten di&er bir miies • meslnm şnyani kayit bulunduğunu, evsesenin kefil olmasmm dogru olamıyavelea Anlranı'yiı srelen Norman mSescaf'nı söyiemistir. •eses: direktörıinün oğiunun da «işte Bunur uzerine Reis: •vvelce bize sıpariç vaki olmustu, hat« O halde mes'eleyi tktısat Vekite bmnci taWti de o vakitki hukumet finîn huzurile mîîzakere için perşembeye vermtşti. Efer yenî ciparisler vaki olurtalîk ediyorum» demistir. «• eski hesabı da mahsup etmts oluruz» MecTis perşeınbe gfinü 2 de toplana•Sylemiş oMufuaa v« Yılbaşı ikramiyeleri Yılbaşı Tayyare piyangosunda kazananlar dün sabahtan itibaren keşide listesi hazırlandığı için mensup olduklan bayilerden ikramiyelerini almağa başlamışlardır. Bir ayda ne kadar içki yaptldı' 1932 senesî teşrinievvel aymda tnhisar tdaresi fabrikalarile hususî imalâthanelerde 637,632 kilo rakı, 27,072 kilo konyak, 301,886 kilo soma, 19,540 kilo likör imal edilmiştir. Bu ay içinde yapılan votka miktan ise 233 küodan ibarettir. Saracoğlu Şükrö Bey Möteka tler ilramjyesi Kızıl çok azaldı Kızıl hastalığınm artması üzerine, Sıhhiye Müdiriyetince alman tedbirler tesirini göstermiş, hastalık şiddetini kaybetmiştir. Maamafih aşı istasyonlan da faaliyetlerine devam edecektir. Sıhhiye Müdürü Ali Rıza Bey, dün bu münasebetle bize demistir ki: « Alman tedbirler iyi neticeler verdi. Kızıl hastalıŞı hemen hemen bîtmek üzeredir. Şehirde hastahk vak'aîan tamamen azalmıstır. tlk mektep taîebeleri tamamen aşılan dı. Sömestr tatilinden sonra orta mektep taîebeleri de aşılanacakır.» üE<S [Tö © lfe> n Fîf* 'â. Ifa sl.it i II ©I <S Geçen gün Parit'ten sehrimize ge len eski Maliye Vekili Saracoğlu Şükrü Bey rahatsızlığından dolayı dün de Ankara'ya gidememiftîr. Ziraat Bankasının yeni binası acıldi Yeni bir sür'at rekoru Bu rekoru Anadolu Ajansı kır • mıstır. Kendi idarehanesile ida rehanemiz arasmda ve takriben dör» yüz metroluk bir mesafe dahilinde yapılan sür'at müsabakasmı, Anadolu Ajansı bir saat kırk dakikada katetmek suretile yeni bir rekor kırmıştır. Her akşam saat altı buçukta neşredilen bu saat Ajans Müdiri Umu miliği tarafından tesbit edilmiştir üçüncü bülteni getirmek için ba zan yantn saat, bazan elli dakikada bazan da bir buçuk saatte katedüen bu mesafede dün akşam tesis edilen yeni rekoru, ayni zamanda eski bir sporcu olan ve halen Ankara mm " takasınm riyasetinde bulunan Ajana Müdiri Umumisi Muvaffak Beye fendiye müjdelemekle bahtiyanz. Seyrisefa'nin istikrazı ispanya Sefiri gitti tspanya sefiri M. Aristigni nvezunen memleketine gitmiştir. M. Jean Lepkomski'ye nişan verildi Şehrimizdeki (Polonya ocağı) ismindeki kulübün reisi bulunan M. Jean Lepkomski'ye, ecnebi memleketlerde Lehistan'ı tanıtmak için sarfettiği gayreti takdiren (Pour le Merite) nişanı verilmistir. Bu münasebetle Lehistan konsoloshanesinde bir çay ziyafetî verilmiş ve nişan, konsolos Wagneromski arafmdan M. Jean Lepkomski'ye merasünl* terdf olunmuştur. r uaf Bankast tstanbvl fubesîntn yeni ttnan ve btnantn kuşat resmmaen mr mtıü< Evkat cetveîi 1 Zîraat Bankasının tstanbul şubesi Sedat Beylerle matbuat erkânı, tüc | içm Galata'da koprü başında aldığı carlar ve millî ve ecnebi banka ve İ 6 Ramazan Salı j yeni binanın resmi küşadı dün saat şirketler müdHirleri bulunmuşlardır. 3 kânunsani 1933 j 17 de merasimle yapıltnıştır. Ziraat Bankası tstanbul şubesi mü İ Merasimde tstanbul Valisi Muhitdürü Ahsen Bey Bankanın her ta ; Ikınri Ak«Prr: Imsak Tu'u tm, Halk Fırkası Vilâyet idare herafını gezdirerek izahat vermiş tir. ! 12 : 7.2 ^ ci.47 yeti reisi Cevdet Kerim, Vali muBanka gezildikten sonra davetli ; Fzanî I 47 9.34 avini Ali R I M , Belediye reu W M Ier hazırlaaaa büfcde izaz ediltniş , i Vasatı 5,39 7,i6 12.19 1440 16.53? vini Hâmit, Beyoğlu kaymakanu lerdbr. i