Ctrmhm\ye\ Kaotm«evvel193? L Hikâye Bir meteliğîn günakı şacağın adam nerede oturuyorsa, o civarda bir kolaçan edersin. Vapur iskeleleri, şimendifer istasyonlan, garlar ne güne duruyor. Eğer kalariferli bir yerse sıcacık oturursun, vakit, kendiliğinden geçer. Soba, kalorifer filân yoksa, beş aşağı beş yukan dolaşırsın! Vapur, tren olmadığı saatlerde bile iskeJeler, mevkifler, istasyonlardaki kalabalığa hiç dikkat etmedin mi? Kurnaz bir giilümseme ile basım salladı: Mekteplerde hayat bilgisi diye bunları da öğretmeli... Bizim faizci Bakırköy taraflannda oturur. Fakat Bakırköy mü, Yesilköy mu, Samatya mı bilmem. Sirkeci'den trene bindiğini bilirim, o kadar... Garda bulusacaktık... Ben, bes buçuğu biraz geçiyordu, garın önünde idim... Sol taraftan ağır bir gülle bağlamnış gibi saatin yelkovanı sağa doğru yürümek bilmiyordu... Bekleme yerine girdim, oturdum, canım sıkıldı, kaldinma çıktnn, dolaşmağa basladrm... Yolun kena rında bir kadın dilenci oturmus, gelenden geçenden birini kaçırmıyor, elini açıp dileniyordu... Garın ö nünde faaliyet vardı; otomobiller duruyor, hamallar koşusuyorlar, tramvayların biri gidip biri geliyordu. Elleri paketli, çantah çocuklar, kadın, erkek, bir sürü halk, gara doğru akın eöüyordu... Bana mes guliyet lâzım ya! Bu, trene kosan halkı •eyredîyordum. Kimi duru yor, kaldırımı kaplıyan seyyar satıcılardan Şam fıstığı, sakızleblebisi, çikolata, portokal alıyor; kimi se petlere, isportalara iğiliyor, fiat soruyor, pazarlığa girtsiyor, fakat , dikkat ettim! . Biri, bir teki de cebinden bir kurus çıkanp dilenciye sadaka vermiyordu... Hava ayaz.. Rüzg&r, bıçak gibi kesiyor... Dilenci kadmm sesi de vücudü de titri • yor... Dilenci kadımn önünden ge çerken bir kaç defa niyet ettim, cebimdeki tek meteliği çıkarıp vereyim! dedim... öyle ya birader, o lunca tamam olsun... Göğsümü gere gere: On param yok! diyebili rim... Paltomun yan cebinde nasılsa kalmıs olan bu tek onluk, par • maklanmın arasında o kadar uf alıyor, o kadar küçülüyordu ki, çıkarıp dilencinin avucuna atmağa utanıyordum... Dilenci kadın meğer halden. anlıyormus! Tereddüdümü hissetmiş olacak; önünden geçer ken: Gönlünden ne koparsa, cebinde ne varsa onu ver!.. demez mi?.. Adeta beni tesvik, tesci ediyor... Utaremağı unuttum, meteliği çıkardun, dilenci kadının açık avucuna bfraktım... Durdu, başını iki yana salladı: O sırada, nereden peyda oldu, bilmiyorum... Yanıbasımdan bir el uzandı... Dilencinin bos avucunda, benim metelik, çeyrek altın gibi parlıyordu... O uzanan el, senm meteliği kaptı mı? Hayır... Keski öyle bir şey olsaydı... Metelîğin üstüne bir Lronz çeyrek dü&mez mi?.. Sen, su bendeki talihe bak... O hayır sahibi, bes kadika evvel, yahut bes dakika sonra geçemez miydi?.. Dilenci kadına karsı rezil oldum... Gördün mü, beni dilencinin yanmda rezil eden şu hayır sahibini?.. t^te azizim, talih, insana gülünce gülüyor ama, kepare edince de tam kepaze edi yor... MAHMUT YESARl istanbul Borsası kapanış | i fiatları 1912932 N UKUT Londra New York Paris Milano Brüksel Atina Cenevre Sofya 1 Amsterdam ı Pra£ Stockholm Viyaua Madrit Bndapeşte Varşov» Biiltreş Belgrat Moskova Yokohama 1 Altı, I Mecidlye Banknot BerliD Sağ yumruğunu «ol avucuna vuruyor, basını iki yana sallıyor, duruyor, kaşlaruu kaldırıp yutkunu yor ve «ol yumruğunu sağ avucuna vurarak dişlerini gıcırdatıyor... Gözlerini kırpıstırışmdan, dudaklarını bir teviye oynatısmdan anlaşıhyor, bir şeye fena içerlemiş!.. Arkadasımn uzattığı cıgarayı alieb, sapkasını enseye yıktı, cebinden bir kibrh kutusu çıkardı: # Güler misin, ağlar mum? Bu kadar neye sinirlendin? Bir eliftde kibrit, bir elinde cıgara, yan yan arkadaşına bakıyor: Sinirli değilim... Hiddetli de değilim... Avurtlarmı şisirerek pufladı; cyarabbi sen bilirsin!> der gibi boynunu çarpıtarak guldü: Böyle şeyler, bulur bulur da, hep beni bulur. Arkadaşının anlamak için sabırsızlanmasına hiç aldırıs etmiyor, tetiğini bozmuyordu: Hem komedi, hem facia! NLhayet cıgarasım yaktı, uzun oir nefes çekti: Vak'alar, hâdiseler, bazan intanla adeta alay ediyor. Arkadaşının da sabrı tükenmîşti: Galiba, sen de benimle alay ediyorsun... Anlatacaksan anlat! Kan kurutuyorsun artık... O, elini arkadaşının dizine koy • du: Bu sabah evden çıktmv.. Nasıl çıkıs onu Mnna... Adeta hırsızlama, kaçar gibi... Refikamn, hem» sirenin, unutmıyayım diye paket arkasına not ettikleri, aynca kâğıtlara yazıp ceketimin, paltomun ceplerine koyduklan tentüüeri, sipa risleri, bir de evden çıkarken sifahen tekrar etmeleri beni bütün bütün çüeden çıkanyor... ty»i mi kfcnseye görünıneden u»ulca smsırsra... Onların hatırlatmak istedikîerini değil, batta unuttuklannı bile ben ezbere biliyorum: Şeker yok... Gaı yok... Kahve yok... Çay bitti... Sabun bitti... Kömür bitti... Odun kalmadı... Pirinç kalmadı... Yağ brtmek üzere... Uşenmezsen »ay, «ayabüdiğin kadar... Çocuklann kundurası tamir edilecek... Çorap alınacak... GömlekTikJ basma alına cak... Bunlardan baska mürüvvetler de eeplerimde dunryor: Terkos, elektrik taksitleri, ev sahibinin protestosu... Elini havaya savurdu: Bırak dinini, peygamberini «eversen... Düsündükçe aMım zıva nadan çıkıyor... Bu zarurî, kat'î, mübrem, hayatî thtiyaçlardan birini Cemin edecek karsılık yok... Maaşm dörtte biri resmen mahcuz... Elitne geçeni de ufak tefek çingene borçlara serpiştirdin mi, hesap tamam!. Dairede akşama kadar pakette kalmıs ahı cıgara ile idare ettim... Ara sıra başım sıkıstıkçe para alırım bir faizci vardır. Daireden çikar çıkmaz ona uğradım... Pek insafsız değildir, hem eski tanıdıktır... Bir yerden para alacağım, saat yedide verebilirim! dedi. Versin de, dokuzda versin, razıyım... Fakat saat bes buçuktan yediye kadar nerede vakit geçirirsin? Bir kahvede oturursun... Gözlerini açarak baktı: Ne ile? Cepte, tam on para var, anlıyor musun azizim? Bir rek nikel metelik! Kahve değil, su içemezsin... Nerede vakit geçirrrsin? Çok basıma geldiği, bilhassa yağış havalarda çok canım yandığı için, bu hususta kesiflerim vardır. Bulu ^"ş 7(0 211 167 215 113 821 25 SatiŞ 710 213 170 218 117 23 821 27 85 *23 36 27 17 30 ı Sanayi vaziyetimizin etraf lı bir istatistiği İpek fabrikaları, ihtîyacı tamamen te mîn ediyor, diğerlerine gelince •.. Ticaret Odasmca Türkiye'nin haH hazırdaki sanayi vaziyeti hakkmda hazırlanan sayanı dikkat bir rapora göre mevaddı iptidaiyesi kısmen hariçten ve kumen de dahüden tedarik edflen sanayi sunlardır: Şeker, müskirat, çimento, pamuk mensucat, ipek mensucat, yün mensocat, gıda sanayii, bisküvi, konserve, deri sanayii, çikolata ve sabun. Mevaddı iptidaiyesi tamamfle hariçten gelen: Maden sanayii, zücadye. Turkiye'de pamuk ipUği yapan 8 fabrikada 72,000 iğ vardır. Bu fabrikalarm senelik istihsal kabiliyeti 3,500,000 kflodur. Memleketimizin bu ipliğe olan ihtiyacı ise 7,400,000 kflodur. misline çıkaracak kabüiyettedirler. Türkiye'de yün sanayiinin inkişafı ve ihtiyacın tamamen tatmini için 2,500,000 Merinos koyununa ihtiyaç vardır. Bursa'da 16 fabrika 832 mincinık ipek iplik imal etanektedir. Hariçten 21 müyon kflo pamuklu bez ithal edihnekte, memleketimizde 10,000,000 metre pamuklu kaput bezi imal olunmaktadır. Halen Türkiye'de pamuklu kumaş yapan 20,000 iğ vardır. Memleketin bütün ihtiyacını temin için daha 600,000 iğe ihtayç vardır. Türkiye'de 7 yün kumas fabrikası vardır. Bunlann senelik imal miktan 2,500,000 metredir. Hariçten 5,000,000 metre yünlü kumas ithal edflmektedir. Bu akşamki program Tercih ediniz: VtYANA: 20Karmen (Bizet). BÜKREŞ: 22,20. 7 inci senfoni (Beethoven). PALERMO: 21,50. Puccini'nin blr operasL BUDAPEŞTE: 20,35. Cavallaria Rusticana (Moscogint İSTANBUL: 18 saz (Makbule H.) 18,45 orkestra « 19,20 fransızca ders (müptedüere • * » « «* sus) 19,45 orkestra 20 ertesi günü radyo programı 20,05 stüdyo saz heyeti « 20,45 Servet H. 21,30 taganni 22 gramofon, Ajans ve Borsa haberleri ve saat ayan. 21,50 83,50 117 33 25 15 28 50,50 50,50 24 23 58 48 922 34 244 22 21 54 43 921 33 242 Pamuklu bez sanayii VtYANA 16,25 konser . 18,35 konferans 19 köriferans 19,25 italyanca ders 19,50 havadisler 20 şehir operası binasındami (Karmen) Bizet'nin operası perde aralannda havadisler 23,20 dans musiklsL BÜKREŞ: 18,05 muhtelif musiki 19,15 konferans19,30 muhtelif musiki 20,05 edebiyat saati 20,45 gramofon 21,05 şarkılar (Mozart'm, Massenet'nin Liszt'in ve Grieğ'in eserleri) 21,25 senfonik konser • 22,05 konferans . 22,20 Synphinie'in A. Dur. Nr 7 (Beethoven' PALERMO: 21,05 havadisler ve gramofcn plâklari 21,50 <Der Manteh und <Gianni Sclıicchtı Pucdnfin operası. BUDAPEŞTE . 18,35 hafif musiki 19,20 Eonser (yossek musiki mektebinden nakil) 20,35 opera binasından nakil: (CavaUeria rusticana) Mascogni'nin bir perdelik operas? VARŞOVA: 18,05 senfonik konser 19,05 kafekori aer 20,05 muhteUf 20,35 tefrlka 21,05 halk musiklsi 21,55 havadisler . 22,05 konser 23,20 bir hikâye 23,35 piyano24,05 dans. PARtS ( R a d i o P a r i a ) : 20,35 İngilizce ders . 20,55 tenkitler 21,25 orkestra 22,05 tiyatro 22,50 konser ROMA : 17,20 havadisler 17,35 orkestra konseri 20,20 plâklar 20,35 Milano'dari naklen bir opera. 19,55 hafif musikisi 20,59 ı MOSKOVA (Stchelkovo) : 17.15 konser 18,35 konser 21,05 muh» telif ecenebl lisanalrile musahabeler. ÇE1İCLER ı Londra NewYork Paris Milaco Briiksel Atina Cenevre Sofya Amsterdam Prag Stockholm Viyana Madrit Berlln Varşovs Bud.peştt | Bükreş Belgrat i! Yokohama Moskova Açilış 704,50 0,470736 l«,06 9,2090 3.4Oİ5 88,133* 2,4465 66,10 1,1728 15,8853 2,6069 4,0157 5,7.02 1,9816 4,1223 3,3405 80,315 84,97 2,2189 Kapanış 704.F0 0,47035 12,03 9,20 8,3941 87,925 2,4404 65.935 1,1725 15,845 2,60 4,0057 5,775 1,9797 4,112i 3,3322 80,115 34,8825 2,2134 1102., Kananış , 10,15 24,65 Pcanak ipliği sanayii Yünlü sanayii Turkiye'de 16 yün iplik ve yün kumaş fabrîkası vardır. Bunlar senede 850,000 küo istihsal yapmaktadırlar. Fakat mevcot fabrikalar tam randmanla çahstıklan takdirde bu miktan bir tpek kamas sanayii Buna ve Istanbul'da İpek kumas yapan 6 0 tan fazla fabrika ve 200 den fazla tezgâh vardır. tpek fabrikalanmınn imalâfa memleketimizin îhtiya • cafana tamamfle tekabül etmektedir. Teşrinisani tOtfln satışları Tesrinisani ayı zarhnda muhtelif mmtakalarda satılan 1932 mahsulü yaprak tütunler miktan sunlardır: MUĞLA Tüccarm aldığı tütün miktan 507,000 küoya baliğ ohnuftur. Fiatlar 5493 kurus araımdadır. ÖDEMİŞ . ADAKİDE Bu havalide «»frl^n 1932 mahsulü tütünün miktan 10,500 kfloyu buknuftur. MANtSA Bu mıntakanın Akhisar, Soma ve Kırkağaç cihetlerindeki sabş yekunu bir mflyon kfloyu geçmistir. Fiatlar 55108 kurus arasındadır. SAMSUN Bu mıntakada Ameri ka'lılar 1932 mahsulünden dizi dengi olarak mubayaata baslamiflar ve zürraa çuval tevzi etmislerdir. Bir kısun tü • tünler, ambarlara getirflmistir. Fiatlar, alta okkadan ibaret olan batman hesabfle 500800 kurustur. BURSA Tüccar 1932 mahsulünden köy mubayaah yapmağa başlamifhr. Fiatlar 4555 kurus raddesindedir. E D J R N E Tüccar yeni mahsulden mubayaat yapmak üzere terübat almif ve pey dağıtmağa baslamıstır. MARMARA ve TAŞOVA Bir kısun tüccar bu havalide eski seneler mahsulleri üzerinden mubayaat yap • maktadırlar. Tesrinievvel ayında muhtelif mm takalardaki zürra tarafmdan 1931 mahsulünden tüccara satılan tütünlerin miktan 2,560,808 kfloyu buhnustur. Bu ay içinde Inhisar Idaresi de 459,532 kilo tütün satm almışbr. Yunanistan ithalfitı genişletiyor Yunan hükumetinm Yunanistan'a yapılacak ithal maddeleri hakkında tatbik edilmekte olan kontenjantman usulünün biraz daha temdit edilmesi için tetkikatta bulunduğunu yazmışt»k. Bu tesebbüse Yunanistan'daki bütün Ticaret Odalan, ihracata da tesir edeceğini ileri sürerek rtîraı etmisler ve kontenjamn bilâkîs genişletilmesmî istemişlerdir. Hükumet Ticaret Odalannm noktai nazanrn haklı bularak kontenjanı ger.işletmeğe karar vermistir. Keyfiyet ihracat tüccarlanmız için şayani memnuniyettir. ES HAM | 1 tl | 1$ Bankası A. Şlmendiferl Tramvay BomonüNektar Terko» Balya Açılış 10,15 24,70 1STİKRAZLA Açılış tstikrazı Dahilt Şark şimeodiferi Düynnn Muv. 1 Gflmrnk 1 Saydı Mahl jj Bağdat | Askeriye 5,80 61,25 Kapanış 5,70 61,25 üzümlerimizin hariçte rağbeti arttı Londr« ve Hamburg'a her sene külliyetli miktarda iizüm sevkeden Avustralya da bu sene mahsul kalite itiharile çok fena olduğundan bu piyasalarda Türk üzümlerinin fiatları yükselmiş ve rağbet artmıştır. BELGRAT: Hah Transitçileri Antrepo ücretlerinin yük sekliğinden müştekL. tstanbul'da halı transit ile ufcranı* o çok sikâyetçi olduklan yanlmıştı. Hükumet tarafmdan memleketimize transit olarak gelen halılar içm bazı yolsuzluklara ve kaçakçiIıkJara mâni olmak maksadile Rıhtım Şirketinin Bahçekapı civarındaki büyük antreposu tahsis edilmisti. Halı transitçilerinrn ifadesine göre, Rihtım Şirketi, hükumetin transit olarak gelen halılarm yalnız bu antrepoya konması hakkında va z*>ttiğ: usul ve mecburiyetten istifade ederek istediğî gibi antrepo kirası ve beher metre murabbaından 70 kuruş ücret almaktadır. Halbuki »an buhran her türlü emtianın maliyetini çok düşürmüştür. Eskiden metre murabbaı 20 liradan fazla eden halılarm kıymeti simdi yandan ziyade düşmüştür. Bina kiraları da bu tenezzülle müsavi bir derecede inmiştir. Buna rağmen Rıhtım Şirketinin bu kadar fahis para altnası memleketimizde halı transit ticaretini büyük sarsıntılara maruz bırakmaktadır. Şirketin iddiasma göre îse; hükumetin transit halılara tahsis ettiği antreponun alt katmı ortadan ikiye ayırnnş ve her iki arafa da muhtelif mesahalarda ayrı ayrı demir parmaklıklı bölmeler yapmıştır. Rıhtım Şirketi bu böltnelerî metre murabbaı hesabından transit tüccarlanna kiraya vermektedir. Mes'ele bir ev sahibi ile bir kiracı arasındaki tabiî vaziyetten ibarettir. Her tüccar kendi îsinin vüs'at derecesine göre bu bölmelerin büyüğündrn veya küçüğünden birisini kiralamaktadır. Şirketin hamaliye ücretinin 50 kurusa çıkarılmasi ve rüsumu saire miktarî aslisinin üç misline ibliğı ve bu tarifenin on sene müddetle temdiden tatbikı 1 kânunusani 927 senesinde hükumet tarafmdan alınan bir kararla taayyün ve takarrür etmiştir. Rıhtım Şirketi komiseriiği halı transit tüccarlarmm bu şikâyetlerini tetkika baslamıstır. Pirinççilerin bir müracaati Pirrnc tacirleri Ticaret Odasına müracaat ederek piyasada ecnebi pirincinin kalmadığmdan gümrükte beklîyen pirmçlerin ithaline müsaade edilmesi için tktisat Vekâleti nezdinde tesebbüsatta bulunulmasını rica etmislerdir. Oda bu müracaati tetkik etmektedir. Alenî teşekkOr Pek müşkül bir doğumu doktora Ihtlyaç göstermeden zevcemin ve çocugumon hayatını buyük bir muvaffaklyetle fnırta ran Aksaray Haseki caddesi Mektep sokağında 11 numarada pek kıymetli kabllelerimizden Sabriye Hanımefendiye minnettarhgımı arzeder ve pek nazikâne maamelelerinden dolayı kendilerine muhf«rem guezteniz vasıtasile alenen teşekküz etmegi blr vecibe bilirim. Ahmet İhsan matbaasında Offset şefl ' Ziya Halkevi binasınm ferajjı yapıldı Cağaloğlu'ndaki Halkevi merkez binasuu, Halk Fırkası kırk bin liraya satm ahnıs ve dün binanm Fırka nanuna tapu idaresinde ferağı yapılmışbr. Binanra bedeli Emlâk Bankasına sekiz taksitte ödenecektir. Halkevinin dokuz şubesi bugün heyeti umumiye halinde toplanarak bir senedenberi yapdmıs ve bundan sonr« yapılacak olan işleri görüsecektür. Bankalardaki mevduatın kontrolu Anlrara 19 (Telefonla) Bankalardak} mevduatın kontroluna dair lâyiha Maliye Vekâletince ikmal edilerek tetkik için tktisat Vekâletine gönderilmiştir. Meccanen muayene îstanbul Halkevi Reisliğinden: 3irinci sınıf vilâdi ve nLsaî cerrahl mütehassısı doktor Nadire Hanım Halkevinin vesikası ile miiracaatte bulunacak hastaiann Nuruosmaniye caddesinde 34 numaralı muayenehanesinde meccanen muayene vo tedavisini kabul etmislerdir. Arzu edenlerin Halkevi idare memurluğuna müracaatle vesika almalan ilân olunur. Romatizma ajrılarını dei'ediniz Konterans îstanbul Halkevi Reisliğinden: 23/12/932 cuma günü saat (15) te Cağaloğlu'ndaki Halkevi merkezinde, senebaşından itibaren tatbikine baslanacak olan, yenl mikyaslar hakkmda bir konferans tertip edilmiştir. Arzu eden herkes gelebilir. G R ET A 6 A RB 0 ve R A M O N N O V A R R O irtıhal Esbak îstanbul telgraf müdürii Sadık Bey evvelki gün vefat etmiştir. Bu haberin merhumu tanıyan pek çok kimseleri pek ziyade müteessir edeceğini biliriz. Sadık Bey Selânik'te tttihat ve Terakkinin ilk teşkilâtına dahfl olan inkılâpçılardandı. Bütün hayahnda bu ruha sadık kalmıs ve her zaman elinden gelen fedakârlıklann azamisini hiç gözünü kırpmadan ifa eylemişti. Cenazesi bugün Kadıköy'ündeki hanesinden kaldınlacak ve toprağa tevdi olunacakhr. Allah çok çok rahmet eylesüı ve telgrafçılann başlan sağolsun. MATA HARi ELHAMRA ve MELEK sinemalarmda gorülmemiş bir muvaffakiyet kazanmaktadır. Fransızca sözlü harika fiimi gibi iki misilsiz san'at dâhisi tarafmdan yaraölan Beyiye"ik7amiyeleri 1. F. AS^ Dairesinden: İstanbul vilâyeti mıntakasında bulunan maluller ile şehit yetimlerinin kanunu mahsusuna tevfikan 933 senesinde tevzi olunacak beyiye ikramiyeleri için defterlerinin tanzimine askerlik şubelerinde 1 kânunusani 933 tarihinden itibaren başlanacak ve 15 mart 933 tarüıinde defterler kapatılacak ve tarihi mezkurdan sonra müracaat kabul edilmiyeceğinden eshabı istihkakm mukayyet oldukları şubelere müracaatleri. Oynalc, adaiât agri ve sancıîarîle muztarip olanlar derakap Sloan's istimal ediniz. Çünkü Sloans mezkur nazik noktalara nüfuz ederek anide iltihabı teskin, ağn ve sancılan defeder. Binlerce kimseler Sloans istimal ederek kesbi ifakat etmislerdir. Binaenaleyh Romatizma, Kulunç, Syatik, Bel ağnları ve sair adalî sızılar için yegâne dermandır. SIoan*« Linîment Ağrilnri Keser Bu a^şam saat 6ÜNEŞ PRENSi En muhteşem ve en cazip operetlerinden biri olup "HAYALiN SONU,, filminin unutulmaz mümessilleri (Uç Şehir Tiyatrosu l Jarüibedayi temsilleri m İstanbul Beledi esi LiANE HAİD ve WiLLY FORST > FRANZ tarafmdan bir sureti fevkalâdede temsil edılnrştir. ŞENÜK NEŞ'E ZEVK STOLZ MUSİKİSI Musiki ttstadı LEHAR « 3 perde 2 7 tablo Yazan: Cemal Reşit j ve Ekrcm Reşit H.ler H İİİİ • Bu perşembe akşamı 6 L 0 R Y A sinemasmda MARTHA EGGERT . ERNST VEREBES ROLF VON GOTH sevimli 3 büyük artist i! Umumî arzu üzerine bir hafta daha temdit edilmiştir. TTinTYYÂRTriLTRÎ!™" I Her bir sâhnesi bir faciayı tasvir eden, her heyecanlı manzarası bir insan hayatı bahasına elde edilen müthiş ve hissi bir şaheserdir. Başdöndürücü valslerie mükerornel ve muhteşem bir operet Irae tarihi: hERŞEMBK AKŞAMI FEVKM ÂDE GS\.\ OLAR\K KÂRLIĞA VE üsküdar Hâle Sinemasmda Sesli, sözlü, şarkıh Yakında Sineması: A R T i S T i R Neş'eler Diyan Mümessili Risju* Tavber. flâveten: Ha« lihazır Diînya navadislerî. Gelec«k programda Demir Kapu