Cumhurtyet J RSmen^iBir adam v e bir beygir Romanya hikâyecilerinden <Mihail Sadoveamr» dan nakledilmiştir Iından geçiriyorsun ? Yok yavrum, bizim için çalışmak lâzım. Belki ca[Chichiuta bir yük arabacısıdır. Bin nın biraz keyif etmek, bir rakı, konyerinden yamalı, eski, kırık dökük bir yak içmek, yahut btr sigara tüttürarabası, tuğla renkli, nallan bozuk, boymek istiyordur. Ve sonra da ihtimal •uz, gözleri ile daima istirahat diienen dolaşıp gezmek, biraz yazı yazmak bir beygiri vardır. Chichiuta çok ıztırap istiyorsun. Dört tiirlü yemek yemek çekmiş bir adamdır. Daima başı önüne te istiyorsun belki... Ha, öyle mi?.. iğik, insanlar aTasında yaşamağa utanıÂlâ hayat, iyi ama bak ben bir kayormuş gibi yürür. öğle ve akşam üstdeh rakı ile iştah ürkütüyorum. Yeleri beygir ile o ayaklannı sürüye sürümek yemek ne demek? Yemek yeye köşebasındaki meyhaneye giderler. mek bir lükstür be!.. Farzet ki in Birin rakısını içer, oteki nereden buiup san, sonra biraz da uyku uyumak tnpladığh anlasılamıyan saman çöpleriistesin! Bir kaç dakika uyuyacak, ni yer. Mevsim kış ise nerede gecele sonra uyanacak, bir parça peynir, idikleri pek belli olmaz. Yaz ise kırlarda bir parça şarap tatacak, biaz gezip yatarlar. Chichiuta'nm bir karısı da vardolaştı mı canı tekar dört tiirlü yeclır. Fakat onu bırakıp kaçmıstır. Ara mek istiyecek... Sen aptalsın, azi . bacının bir gtin sokakta karısı ile kar zim, nasıl yaşanır bilmiyorsun. Sen, şı karşıya gelince söylediği sözlerden saman çöpü kınntısı bulursan yiyi onun bugünkü vaziyetine biraz da bu yorsun ve hiç sesini çıkarmıyorsun. hâdisenin, biricik çocuğunun bu hâdiNeyin var yahu? Niçin böyle duruseyi takİD eden ölümüniin sebep oldu yorsun?» ğunu anliyoruzT Roibul, burun delikleri rutubetli Adam, bir seyler homurdandı ve toprağa yapışmıs, yerde upuzun ya. tonra bütün kuvvetile beygire kırtıyordu. Gözlerini ağır ağır kırpı bacı indirdi. Roibul ürperdi, tftredi. yordu. Ak'.crı olmustu. Tektiik ağaçKuyruğunu, »onra tek kulağmı oy lar arasında, uçucu bir buğudan nattı ve bir an basını çevirerek iri, başka bir şey görünmüyor, dolasmı. yorgun göalerile etrafına baktı ve yordu. hemen hemen boş olan arabayı ağır * Neyin var, bire?> bir yükle dolu itnis gibi çekip sürük. Kalktı ve beygiri tekmeledi. lemege başladı. "Bana bak be, ben keyfim! KaChichiuta bunun böyle çok defalar famm içinde bir boşluk var ve bir Maranda ile konusmuş, fakat bir gözüm de biraz güç görüyor. Fakat netice vennemiş, vermiyordu. O, dasenin, senin neyin var?.. Daha öl ima beygirtle yalnı* kahyor ve şehmek zamanra gelmedi ve ölmek nL rin çöplerini, süprüntülermi beher yetinde de değilsin. Haydi kalk!» araba yükünü on beş franga taçı . Beygirm kulaklarını yakalıyarak yordu ve gene Manzati'nin meyhaçekt'. Fakat Roibul'un bası düşünesi önünde duruyordu. Sonra, etraverdi. Gavril, artık bir çey söyle • fına toplanıp sıçnyan ve taşlar yağ. medi, onu kendi haline bıraktı ve dıran afacan çocuklan azarlıyordu. arkadasma dikkatle bakmağa bas . tşte, o, bizim küçük şehrimizde ladı. Beygir, tekrar ağır ağır burun hepsi bu minval üzere yasadı. Bir deliklermi ıslak topağa dayadı. gün Roibul, o kadar yorgun düşmüstü ki artık arabayı çekmek isteme . Chichiuta, mırıldandı: «Beygirim di. Manzati'nin meyhane»i önünde, ölüyor, benim halim ne olacak? burnu saman kırıklarının îçinde ve Karımı eve getirmek, kulübeme deskapaklan kızarmıs gözlerini ağır atek vurmak, nihayet bir şey olmak, fctr, mahzunane kırpışhrarak durdu. bir adama dönmek, benzetnek için Kaldı. Gavril, kınk, karık sesile oelimden gelen her şeyi yaptım. Allah nu paylıyordu: istemedu Yumurcaklar beni tasa tuttular. tnsanların kimi beni dövdü, *\llah müstahakmı versin, alkimi de suratıma tükürdü. Sefil ol. çak! Ne oluyorsun? Sana su ver ducn. Allah verdiği çocuğu bîle çok dim, yiyecek verdhn. Daha ne îsti gördü, elimden aldı. Cebimde bir yorsun?» kuruşum oldu mu, gidip onunla rakı Kirbaçla beygjrjn^sağrısına, bö . ictim. Hayatım da işte bu oldu. Şimğürlerine vurdu. Beygir kuyruğunu. di de bevgirim ölüyor; ben, ne olaoynatıyor ve yavasça başını sallı eağım! Halim neye varacak?> yordu ve kırbaç darbelerinin tesi • Tekrar beygirini tekmeledi. rile gayrete geldi ve ağaçların al . < E, neyin var?» tındb yattıklan yere kadar arabayi zarzor sürükledi. Ve sonra ceketini sırtma geçirdi, Gavril, beygirin koaumlarmı ço her zaman yattığı gibi kıvrılıp yattı. zerken: «Neyin var adamım? Ne olBeygir, son defa olmak üzere, dun Haramule? diyordu. Köylii ki. kendini akşam rüzgârına okşattı. barlan gibi yüzünü, gözünii burus Sonra çayırlarda çürüyen dal par . turuyorsun! Herkeı te seni bugün çaları ve siyah, yabani fundalar gibi hareketsiz kaldı. çok çalıştı zannedecek!..» Beygir, kendlni salıverip yere y*Nihayet istirahatine kavuşmuştu. lcıldı. Nakleden: Ne, yere yatıp etnemeği mi akMAHMUT YESARt Dünkö kısmın hulâsası Kaza yüzünden Iki çocuk öldü Biri otomobü altında ezildi, diğeri boğuldu Süleymaniye'de oturan yedi yaşlarinda Abdullah isminde bir ço cuk dün Beyazıt'ta Beşiktaş'a gi • den bir tramvayın arkasma takıl mış ve birdenbire atlamıştır. Çocuk tam o sırada gelmekte olan Mustafa isminde bir şoförün idaresindeki otomobilin altında kalmıstır. Başm • dan ağır surette yaralanan Abdullah derhal hastaneye nakledilmişse de bir müdde sonra ölmüştür. Dün Beylerbeyi Ukeleainde çok feci bir kaza olmuştur. Ş'iketihayriye'nin 68 numarah vapuru Beylerbeyi iskelesinden kalkarken Bürhaniye'li Murat Sami Beyin oğlu Hakkı Ef. vapura atlafnak istemiştrr. Fakat çocuk atlıyacağı arahğı iyice tahmin edememiş, olanca sür*atle denize düşmüştür. Va pur durdurulmuş, fakat civarda yapılan uzun taharriyat neticesinde hiç bir şey elde edilmemiştir. Za vallı Hakkı Ef. sularm içinde bo ğulup kaybolmuştur. Uzum, ıncır, yumurta ve fındık ihracatımız ihracat Ofisi tesrinievvel sonuna kadar yapılan ihracatı tesbit etti ihracat Ofisi mevsim başlangı cından tesrinievvel sonuna kadar Trabzon, Giresun ve Ordu mmtakalanndan muhtelSf memleketlere yapılan fındık ihracatını tesbit etmiştir. Hazırlanan istatistîk şudur: 79.302, Arabistan 1.551, Avusturva Almanya ...732.648, ...Amerika 3.000, Belçika 18.783, Bulgaristan 1.000, Danzig 400, Danimarka 7.753, Filistin 3.000, Fransa 394.000, Ho landa 52.095, tngiltere 121.204, Is veç 3.000, tsviçre 1.300, Italya 735.441, Mısır 70.404, Romanya 19.486, Suriye 4.735, yekun 2.289.102 lira. 6.809.791 lîradfr. ıtAi»ıro Bu akşatnki program ANKARA: 12,30 plâklar 18 salon drkestrası 19 teman solo 20 klâsik plâk neşriyatı. İSTANBUL: 18 saz: (Nebil oğlu İsmail Hakkı) 18,45 orkestra 19,20 Iransızca ders (ilerlemlg olankra) 19,45 orkestra 20 saz: (Hik met Eıza Hanım, Aleko, Yorgl ve YesarJ Asım Beyler) 21,30 orkestra, ajans ve borsa haberleri, saat ayan VİYANA: 18.05 hafif konser 19,15 konferans 19,35 kitap bahsi 19,40 konferans 20,05 ingilizce ders 20,30 havadlsler 20,40 salon musikisi 21,20 konferans 21,35 bir opera (Kolcnya'dan nakil) 23,20 havadisler 23,35 Londra'dan nakil (konser). 14 Tesrinisani 1 9 3 2 : İncir ve üzüm ihracatı thracat Ofisi mevsim bidayetin • den 5 teşrinisaniye kadar olan müddet zarfında üzüm ve incirlerimizin ticarî vaziyetlerini de tesbit etmiş. tir. Hazırlanan istatistiğe nazaran mezkur tarihe kadar lzmir borsa sında 40 mMyon küsur üzüm satıl mıştır. Fiatlar 8 kuruş ile 40 kuruş arasında bulunmuştur. Geçen sene ayni müddet zarf ındaki üzüm satışı ise 13 milyon 827 bin kilo idi. Fiatlar da 30 kuruş ile 65 kuruş arasında bulunmuştur. 5 teşrinuani tarihine kadar muhtelif memleketlere yapılan üzüm ihracah 33.947.357 kilodur. Mevsim başlangıcından 5 teşrînisan ar3ıine kadar tzmir borsasında muamele gören incir miktan 12.866.545 kilo olup fiatlar 4 ile 25 kuruş arasında bulunmuştur. Geçen sene ayni müddet zarf ındaki üzüm satışımız ise 13.001.210 kilo idi ve fiatlar da 7 ile 40 kuruş arasında iki Bu sene incir fiatlarımız geçen seneye nisbetle oldukça aşağıdır. 5 teşrinisaniye kadar muhtelif ecnebi memleketlere ihraç edilen incir m?ktan 13.758.066 kilodur. BÜKREŞ: 18,05 valslar 19,05 konferans 19,30 halk muslkisi 20,05 konferans 20,45 gramofon 21,05 trio 21,35 konferans 21.50 iki piyano İle Grieg'in bir romansı 22,20 salon musikisi devam ediyor: Der tod und das Mödchen (Schubert). ROMA: 21,05 havadisler ve gramofon plâklari • > 21.25 kitap bahsi 21,50 hafif konser. BUDAPEŞTE : 18,05 orkestra konseri 19 20 almanca ders 19.45 plâklar 20 20 konferans 20.50 org konseri 22,20 cazbant 24,05 tsigan orkestrası. VARŞOVA: 18,05 Kafekonser 19,05 Vttm'dan flcoriser) 20,50 havadisler 21,05 (Martanv.a îo Noire) Ştrauss'un opereti sonr*: Havadisler 23,20 dans musikisL Yamttrta ihracah Of is 932 senesi iîk dokuz ayı zarfinda muhtelif memleketlere yapı • lan yumurta ihracatımızm kıymet lerini tesbit etmişt*. Hazırladığı istatistik şudur: Fransa 217.480, Ispanya 2.963.988, ttalya 3.399.794, Yunanistan 70.160, Suriye 31.722, diğer memleketler 26.607, yekun 6.809.791 lira. Bu istatistikten aniaşıldığma gore bu senen'to ilk dokuz ayı zarfmda muhtelif memleketlere yaptığı mız yumurta ihracatımızm kıymeti François Lang Dünkü konseri Şehrîmize ge1 e n meşhur Fransız piya nrsti François Lang ilk kon •erini dün bir çok musiki meraklılarmuı dbldurduğu Fransız tiyatrosun da vermlştTr. Gene artist buraya gelme den evvel Ber lin ve Viyana' Fransız san'atkâr da büyük tak François Lang dirlere mazhar olmuştur. San'atkâr buradan Mısır ve Filistin'e gidip tspanya'ya geçecek ve orada 12. büyük . konser verecektir. François Lang'i üç sene evvel de gene aynî tiyatronun sahnesinde dlnleyip alkışlamış bk. Eğer o vakitle bugün arasmdaki farkı araştıracak olursak onu fev kalâde tekâmül etmiş, beynelmilel virtüozlar sırasına girmeğe lâyik dereceye yükselmiş gördüğümüzü söylemek lâzımdn*. Dünkü programın birinci kısmında Bach, Schumann, ikinci kısmında Brahms, Delrissy, Infante, Chapin ve fazla olarak Brahues, Chopin ve Albeniz'den birer parça vardı. François Lang programını fevkalâde bir surette çalmıştır. Samiin bu eserleri büyük bir zevkle dînlemiş Ier ve kendismi hararetle alkışla mışlardır. Şehrimizin musiki hayatım yeni mevsrmde ilk olarak canlandıran san'atkârı takdir ve tebrike lâyik buluruz. M. F. BERLtN: 17,35 konser 18,50 gencllk saat! 19,10 musikişinas SchübertHn hayatı hakkında bir konferans 20 san'at bahsi 20,05 havadlsler 20,15 gramofonla Ştrauss'un eserleri 20,35 senfonlk büyük orkestra konseri 22,05 (Hallo Londra!.. Burası Berlin) radyo piyesi, (bu piyes Londra tarafmdan naklolunackatır) sonra 24.20 ye kadar orkestra konseri l,05.gramo fon plâklari. BELGRAT: 17,35 radyo orkestrası 20,05 almanca ders 20,25 şarkı konseri. PARİS (Radio Paris) ı 20.35 ingilizce ders 20 55 sinema tenkldi 21,05 kitap bahsi 21, 25 orkestra 22,05 muhtelif program 22,50 konser. Romanya kestane alıyor Romanya tuccarlan alâkadar makamIanmıza müracaat ederek küHiyetli miktarda kestane almağa talip olduklaruu bildirmisler ve mubayaata da başlamıslardır. Havaoazi ile işliyen motörler Amerika'nm en mühim barsak müesseselerinden biri memleketimizden fazla miktarda barsak satın almak is > tediârini tstanbul Ticaret Odasuıa bildirmiştir. Oda bu hususta tetkikat yaparak keyfîvetten alâkadarlan haberdar etmistir. Amerika barsak istiyor Ingiltere'nin Birmingrıam şehrinde petrol, benzin ve saire ile işliyen mo törlerin hava gazile tahrik edilmesi için bir tecrübe yapılmış ve çok iyi neticeIer alınmışhr. Yapılan bir hesaba göre bir şilebin, yedi buçuk penilik petrol sarfile kate dilen mesafe hava gazi ile yalnn 9 peniye katediiebilmektedir. tstanbul Ticaret Odası Bermingham belediyesinden bu hususta izahat iste • mistir. İlk tecrübe kamyonlarda yapılmış ve bilâhare hususî küçük otomobîller de ikinci bir tecrübe yapılmasına karar verflmiştir. Yannki salı günü saat 18 de FRANSIZ TİYATROSÜNDA Meşhur piyanist FRANÇOİS LANG'in Veda konseri verilecektlr.' Program ve bilet tedarikl için tiyatro gişesine talik edümlştir. Ticaret Odası ve kontenjan tatbikatı tstanbul Ticaret Odası muhtelif memleketlerdeki kontenjan sistemleri ve bu sistemlerin tesirleri hakkında tetkikat yapmağa başlamıştır. ^ uJ^ Çeltik lâyihası Selim Sırrı Beyiri kopferansı ' ŞIK SiNEMA * NAMUS LEKESi Mümessilesi: Greta Garbo ve Marle ne Dietrich'in yegâne rakihesi Ziraat Vekâleti çeltik lâyihasını ik • Selim Sırrı Bey (15) lkind teşrin mal ederek Heyeti Veküeye takdim etgünü saat tam 15,30 da Erkek Mnallim s nıektebi konferans salonunda (Muallim) mistir. unvanı altında gayet mühlm ve muallim lerimizi şiddetle alâkadar edecek duhulü aerbest umuma bir konferans verecektir. Üstadm; bu mevzu üzerindekl konfeBugün mevsimin en güzel ransı bütün terbiye işlerile meşgul olanfilimltrinden lan müstefit edecegi tabiidir. Istanbul Belediyesi SUVARE 21 30 r* ülbedavi temsilleri «««t ar ir Tiyatrosu Ayasofya mozayıkları ve Halil Etem B. (Birinci sahifeden mdbait) rem tstanbul meb'usu Halil Ethem Beyefendiye müracaat etmeği ka rarlaştırmış ve bu hususta Ankara muhabirimize talimat vermiştik. Halil Ethem Beyefendi muhabirimize gayet kıymetli ve âlimane beyanatta bıılunduğu gibi keyfiyetten haber dar olan Basmuharririmiz dahi bize bu mevzu etrafında bir başmakale göndermiştir. Halil Ethem Beyefendinin kıy metli sözlerini aynen neşrediyoruz: <tslâmda tasvirin men'i sonradan uydurma bir şeydir. Kur'anda buna dair bir kelime bile yoktur. Hatta hicretin ta bîdayetinde ve yirminci senesinde bir tarafı kelimei şehadet, d ğer tarafı Bizans Imparatorlarınm resimlerini havi ve Mısır'da* mazrup altın sikkeler olduğu gibi Emevi halifesi Abdülmelik ki gene hicretin ilk asrında yaşıyordu, kendi tasvirile sikke ve madalya bastırmıştır. rip etmedikleri Karîye ve Fethiye camilerinin tezyinatile müeyyettir. Kariye camiini Hadım AIi Paşa sadrazam iken camie çevirmişri, resim leri olduğu gibi muhafaza etti Sultanahmet meydamnda Dikili taş'm kaidesindeki kabartma resim Ier de olduğu gibi kalmıstır. Fatih Sultan Mehmed'in resme ne kadar merakı olduğu bütün ci handa malumdur. Hatta Venedik'ten ressamlar celbederek kendî portre ve madalyasım yaptırdıği gibi Topkapi sarayındaki köşkleri de resimlerle tezyin ettirmişlerdî. On . dan sonra gelen ve pek mutaassıp olduklan malum olan Osmanlı sultanlarmın ekserisi Avrupa'Iı ressamlar vasıtasile kendi portrelerini yap. TALLULAH BANKHEARD tarafından temsil edilrniş aşk, ^ H ihriras ve macera filmi ^^m Pazartesi Perşembe Komedi 3 perde Musahipzade Celâlîj llll LVPE "Ada^ar şarkısınm, meşhur ve büyük yıldızı Şarkılarile... Danslariie... kitarlarile... VELEZ Halk gecesi Onümüzdeki hafta operetlere baslanacaktır. ( Üç saat) opereti içîn biletler şimdiden gişede satılmaktadır. KORSAN KRUVAZÖR EMDEN A HiLAL SiNEMASINDA geliyor. HER ŞEVİ ihtiva eden filim Şehzadebaşı Arjantin'in bir melodisi olan ahenktar filminde. ilâveten: ÇELiK menşei imali, istimali (Ufa fennî film) ve Paramount Jurnal halihazır dünya havadisleri . KIRIK KANATLAR OPERA'da Sizi titretecek fransizca sözlü bir filim. Şiddet ve heyecamn son derecesi. üsködar Hâle sinemasında Fırtma Jorj Bangırof ilâveten dünya havadisleri. hali hatir Bu çarşamba akşamı tırmışlardır ki elân bunlar mevcut tur. Ayasofya'da bilhassa Ahdühne cid'in zamanında yapılan büyük ramirde resimlerin üzerleri çirkin badanalarla örtülmüştür. Bağdat'ta Tılsımkapısı nammdaki Amerika'lı âlim M. (Whittemore) bir kale kapısınin üzerinde bir halibu nefis asarı temizleyip meydana fenin kabartma resmi vardı. Emevi halifesi Velid'in Suriye ço. çıkarmağa uğraşıyor, ve bu yolda pek büyük masraf ihtiyar ediyor. lünde inşa ettirdlği bir saraym du Buna teşekkür ed'eceğimiz yerde bavarlan insan resimlerile boyanmıştı. zı gazeteler bunun bir dinî maksada Bu binanın harabesi resimlerle beramebni olduğunu ilerî sürerek aley ber elân mevcuttur. hinde yazdılar. Sabık Maarif Vekili Mardin'de altıncı hicrî asırda Esat Bey Ayasofya'da bir iskelenin hükumet eden ve sünnî mezhepte o~ üzerine çıkıp mozayıkların nasıl telan Artık oğullann bastıklan bütün milzendiğini bizat gördü. «Cumhu sikkelerde insan resimleri vardı. riyet» te buna dair stayişkârane beBöyle daha nice misaller getîrilebilîr. yanatı vardır. Fatih Istanbul'u aldığı vakit ki Bu âlim sırf ilim ve san'at namına liselerin resknlerile mozayıklarına bu zahmeti ihtiy?.r ediyor. Eğer şu dokunmadı. Evliya Çelebi Aya bulunduğumuz cumhuriyet devrinde sofya'nın tasvirli mozayıkla ve bize bahşettiği serbyestiye rağ nndan bahsediyor. Gene 1730 men o resimlerin meydanda dur tarihlerinde tstanbul'a gelen bir masında bîr mahzur varsa üzerle ecnebi seyyah Ayasofya'nm da rine bir perde konabilir ki gülünç hilinde mevcut olan resimli moza bir mes'eledir. yıklann örneğini çıkarmıştır ve kitaBizde bu taassup ancak son yüz bında münderiçtir. Türk'lerin tstan sene içinde iyice yerleşmiştir. Evvelbul'da bulduklan mozayıkları tmh leri böyle değildi!..» MAVi TUNA BRiCiTTE KE< M Bir hankadır. Mümessilesi: 16 teşrinisani 1932 çarşamba akşammdan itibaren Esrarengiz... Korkunç... Bir sergflzeşt 1IİIAN HARVEYI JULES'BERPY P A L Y A ÇO LIEKtî FRANKENSTEİN Mevsimin miisameresi şerefine ™ ~ muazzam zengin filmi takdim edecektir. Jurnal hali hazir dünya havadisleri gösterileceji tebşir olunur. GHARLES BOYER ve ALNDRE BhRLEY'in fransızca sözlü mevsimin en büyük sinema hâdisesini teşkil edecek, dünva matbuatini ay'arca işgal eden ve Amerika hapisanesınde 10,000 kişinin müthjş isvani. "~~~^ Aynca ATEŞ ORDUSU: TIM JV1AC COY'un sözlü merakaver sergıizeşt filmi 1 Haşıye: Bugünden Matineler: 2,305 süvare 9,30. Numaralı loca ve koltukJann evvelden tadariki rica ^ ^ olunur. Telefon: 2,2962 QUICK U PIERRE BRASSEUR CF5T Marta Eggel Afexander fKALI'TEN KALBE Bu perşembe ve GeorgeMAJ K'te akşamı 1MANI ÜNPAÎllNI^J^D'fRKHPOMMHJ