«14 Teşrînfevvel 'Cumhuriyet S O N T E LG RAFLAR Londra mülâkatı diin sabah 11,5 ta başladı Heryo Mr. Makdonald'la yaptığı iîk mülâkatlardan memnun görünüyor Londra 13 (A.A.) M. Herriot •aat 23,07 de buraya muvasalat et. miş ve istasyonda M. Mac Donald, Sir Jhon Simon ve Fraıuız sefiri ta. rafından başlatnıştır. Fransa se faretine inmiş olan M. Herriot, bu. gün saat 10,30 da başvekâlet daire. «inde M. Mac Donald ile Sir Jhon Simon'u ziyaret edecektir. Londra 13 (A.A.) M. Herriot ile M. Mac Donald, iîk ve hu*u*î bir mülâkat yapmışlardır. Bundan sonra saat 11,30 da resmî mükâleme • ler başlamıstır. Bu son görüşmelerde Hariciye Nazırı Sir John Simon, hariciye daimî kâtibi umumisi Sir Robert Nansittart ile bir kaç ytiksek raemur da hazır bulunmuşlardır. M. Mac Donald, bugün M. Herriot'nun şerefine bir öğle ziyafeti verecektir. Bu ziyafette bilhassa Hariciye Nazın Sir John Simon, M. Baldwin, Harbiye Nazırı Sir Eyres. Nousell'de bulunacaklardır. M. Baldwin ile Harbiye, Bahriye ve Hava işleri Nazırları Cenevre'de toplanan silâh kuvvetlerini azaltma konferansına iştirak etmişlerdir. Fransız • ttalyan görüsmeleri, bü. Hin gtin devam edecektir. Londra 13 (A.A.) tngiltere hükumetinin teslihatın tahdidine müteallik olarak M. Herriota tevdi «deceği muayyen bir plânı olmadı. ğı zannolunmaktadır. Maamafih M. Herriot bazı esaslı prensipler hakkmda müzakerat icrası lüzumunda ısrar edecektir. M. Normann Davis'in bu mülâ /sAÜarda hazır bulunmak niyetinde olduğu gizlenmemektedîr. Londra .jlHava*) 13 (A.A.) Bpvekâlet dairesinde şerefine ve •:i., Xğl» sîyafeti bittikten sonra mikrofon önünde bir kaç söz söyle. mesi kendisinden rica edilen M. Herriot, M. Mac Donald ile yaptığı mülâkatlardan memnun kaldığını öylemekle iktîfa etmiştir. Ingiliz'ler arasında mükâlemelere başlanılmış olduğu şu sırada gaze " telerin bütün dikkati İngiltere'ye miiteveccihtir. Gazeteler, bu hususta pek ihtiyatlı bir lisan kullanmaktadırlar. M. Herriot, hali hazırda dörtler konferansının içtimaına muarız buhınduğundan onun bu hattı hare keti karşısında ve bilhassa mutalebatını dökiip saymış olan M. Fon Papen'm »öylediği nutkun ferda sında acaba M. Mac Donald nasıl bir hattı hareket kabul edecektir? Maamafih Pertinax, Echo de Paris gazetesinde M. Herriot'nun hafta tatilinde Chequers'de kalmak ve orada karşısına çıkanlacak olan M. Von Neurath ile buluşmak suretile bir dörtler konferansı dolabına düş. miyeceği hakkmda teminat almıs olduğunu yazmaktadır. ANKARA MEKTUPLARI » ! Pamuk ziraatinin ıslahı Bu sene Amerika'dan tohum getirtilerek memlekette teksir olunacak ve zürraa dağıtılacak, gele cek senelerde de esaslı tedbirlere tevessül olunacak Ankara 9 birinciteşrin Zfraat Vekâletimizin bugünlerde en büyük itina ve dikkatlerle meşgul olduğu i? kurulması mevzuu bahis yeni mensucat fabrikalarının tesisine miu vazi olarak pamuklarımızın ısla hıdır. Evvelce de yazıldığı veçhüe yeni fabrikaların tesisine ait tetkikatla meşgul olan Rus mütehassıs heyeti pamuklu mensucatm basma ve pa. tiska gibi ince kısımlarını yapabil • mek için pamukçularımızın ıslaha muhtaç olduğunu görmüş ve uzun elyafh pamuk yetiştirilmesini tavsiye etmiştir. Pamuklarımızın ıslaha muhtaç olduğu zaten ötedenberi malum bir keyfiyet id'i. Bu ihtiyacın teknrk şartlan ise Cumhuriyetin teessü sünden sonra 1925 pamuk kongre sinden başhyarak yakın zamanlara kadar İktisat ve Zhraat Vekâletle. rinin devamlı tetkîklerine zemin teşkil etmiştir. Pamuklarımızın ıs lahı yolundaki teşebbüsler yalnız etüt çerçevesi içinde de kalmıyarak filî sahada ilk tedbirlerle tevessül edilmiş, Adana'd'a bir iki sene evvel pamuk ıslah istasyonları tesis ohm. muştur. Bu istasyonların gayesi pamuk mıntakasında ziraate en elverişli iklim şartlarına uygun pamuk nev*i. ni tecrübelerle arayıp bulmak, bulunan nevM teksir etmek, pamuğim xiraat şartlarını »slah için tecrübeler yapmak, yani toprağın hazırlanma. sına, muhtelif gübrelerin pamuk zi. raatine tatbikile neticelerinin mu. kayesesine ve pamuk ziraatinde en iyi münavebe usulüne ait tecrübelerde bulunmaktır. Bu kadar şümullü maksatlann ancak uzun tecrübelerden sonra elde edilebileceği ve tecriib«lerin ziraate hâkim kılınması, bütün pa. muk ziraatinde bu neticelerden istifade edilebilmesi için de epiyce zamana ihtiyaç olduğu aşikârdır. Halbuki içinde bulunduğumuz buhran, bizi biran evvel sanayileş meğe icbar ediyor. Bu sebepledir ki hükumet, ayni zamanda millî îktisadın ana ihtiyaçlannı da göz ö nünde tutarak en çok paramızı çeken pamuklu mensucatm tek memleket dahilind'e imaline karar vermiş bulunmaktadır. Fakat bu kara. rm tatbik edilebilmesi her şeyden evvel ham madde mes'elesinin sür'. atle halline tabidir. Ziraat Vekâletj <şte bu mes'ele nin halli ile meşguldür. Şimdiye kadar pamuklarımrzın ıslahında millî sanayiin ihtiyacı ikinci d"erecede kahyordu. Asıl gaye pamuklarımızı cihan pazarlarmda kıymetlendir mek idi. şimdi ise ilk plânda millî sanayiin ihtiyacı gehnektedir. Bu itibarla bugünlerde teşebbü» edilen geniş mikyastaki ıslah mesaisinde takip edilen yol uzun elyafh, yeknasak, mukavim, derecesi yek diğerinin ayni olan pamuklann en kısa zamanda yetişttril mesi dir. BL naenaleyh ıslah ve tecrübe istas . yonlannın tecrübeleri devam et . mekle beraber yeni kurulacak fabrikalara matlup evsafta pamuk ye. tiştirilmek ve yetişecek yeni pamuk. larm cins ve ziraat usulleri itibarile bir kat daha ıslahları ikinci bir mer. hale teşkil etmek üzere şimdilik çok miktarda ıslah edilmiş tohum ekilerek fabrikaların ihtiyaçları temin olunacaktır. Ziraat Vekâleti bu maksatla ve. kâletin pamuk mütehassısını davet ederek bir mesai programı hazırla . mıştır. Mütehassis Amerika'Iı Mister Klart bu programın teknik kısmmın projesini hazırlamağa me mur edilmiş vc Vekil Beyefendinin bu hususta direktif almıştır. Proje bir aya kadar hazır olacaktır. Programın bu sene tatbik edile . cek kısmı şudur: Bu sene Amerika'dan iyi cins tohum getirtilerek bu tohumlar tesis edilecek tohum ye tiştirme çiftliğinde teksir edliecek . tır. Malî vazivet tnüsait olursa Mersin'de bir dezenfeksiyon istasyonu da açılacaktır. Teksir edilecek tohumlann ciftçiye para mukabilinde mi, yoksa parasız ım verileceği henüz belli değildir. Bu cihet tohumlann teksiri işi ilerledikten sonra tayin edilecek. tir. Vekâlet ayni zamanda yetişe . cek pamuğun matlup evsafta olmasını teminen pamuğun ziraatini fen. nî bir inzibat altına almak niyetin. dedir. Gelecek sene bu maksatla bazı kanun lâyihaları hazırlanacak. tır. Vekâletin tedbirleri bu suretle pamuk ziraatini alâkadar eden bütün mes'eleleri ihata ederek muayyen bir plân dahilinde gittikçe inkişaf edecektir. Sanayi politikası ham madde po. litikasma dayanmadıkça yürüyemıyeceğine nazaran Ziraat Vekâleti. mizin teveasül ettiği bu teşebbüsün millî sanayi bakunından ne kadar nabetli olduğu meydandadır. Biz kuvvetle kaniiz ki bu gürel teşeb . büsün neticeleri yalnız millî sana yiin bir ktsım ham madde ihtiyacı nı karşılamağa münhasır kalmıya. cak ve Tüık hnıvcı ticareti de çok büyük bir inkişaf imkâm buJacak . tır. Bugiin Türk pamukçuluğunun azamî hacmi seno^e 150 bin balya yı geçemiyor. Pamuklanmız ıslah edilerek beynelmilel pazarlarda yüksek fiat bulduğu takdirde pamuk ziraatimk çok inkişaf edecektir. Unutmamalıdır ki yalnız Adana mıntakası Muur kadar pamuk ye tiştirmeğe, yani Muır'ın pamuktan senede aldığı 400 milyon Türk lirasanı kazanmağa müsarttir. tz • mir'in, Sakarya boyunun ve Trakya ile Marmara sahillerinin de pamuk yetiştirebilecek geniş sahalarını pamuk ziraatuıe tahsis etmek, böy lece yalnız pamuk sayesinde zengin ve müreff eh bir Türkiye yaratmak mümküdür. Bu güzel hayalin hakikat olabH. mesi için ise ilk ve esaslı cart pamuk istihsalinin rasyonel esalara bağ lanma«ıdır. î.ste irT.raat Vekâleti buna tevessin ediyor. İsmet Paşa hükumetinin ve onun kıymetli Ziraat Vekili Muhlis Be yefendinin bu büyük ve rtiraf ede. lim, miişkül olan teşebüste muvaffak olacaklanndan şüphe etmiyo ruz. ALİ SÜREYYA ÜNÜN AKiSLERı Çürüyen servetler Yinni yıh geçti. Elimde çanta ve başırnm içinde, meşhur efek davasi]e ccmi mükesser kaideleri, asari sa'riye bahsile Kitabünni kâh birbirine kanşmiş, Vefa idadisine gider gelirdim. Bir gün, mekteple Direklerarası'nı birbirine bağhyan yol ü«tündeki arsada bir hareket carr landı: Kazmalar kalkıp iniyor, kürekler dalıp çıkıyordu.. Bir müddet sonra, toprağın derinliklerinden büyük bir binanın te • melleri sürdüğünü gördüm.. Birinci kat yükseldi, ikinci kat yükseldi, üçüncü kat yükseldi.. Bu, üstü kemerli pencerelerile o devrin evkaf mimarisinden bir nümune idi.. Fakat, binanın kuruluşundaki çabukluk, gün geçtikçe ağırlaşıyor ve her tuğla, yerden duvarın üstüne bir kaplumbağa tembelliğile tırmanıyordu! Nihayet, işçiler azala azala, kollar durgunlaıa durgunlaşa, koskoca bina, camsız pencereleri, kiremitsiz damı, badanasız du* varlarile, yarı çıplak sokağa fır« lamış bir adam gibi cadde üstün* de kahverdi! Ustünden nice yılların mev simleri ve nice mevsimlerin kar<< ları, güneşleri süzülen bu yanm bina, hâlâ olduğu gibi duruyor.. Bundan sonra da, hiç şüphe yok, günler onun gençliğinden birer parça emerek, aylar onun sıhhatinden birer loluna kopararak, seneler onun taze vücudünü biraz daha çökerterek geçecek! Bir çok resmî daireler kira köşelerinde sürünürken, bir çok mektepler yersizlikten bunahrken, bir çok kimsesizler barına cak damaltı bulamazken, bu sokağa atılmış servetleri niçin ihmalin, kayıtsızlığın çürük dişleri arasında övüttürüyoruz? Kavuklu mezar taşlarına, yeşfl boyalı türbe parmaklıklarına Belediyenin kazmasını dokundurtmıyan mubareîk Evkaf, acaba yağmurlar ve çamurlar içînde eriyen bu binaları görmüyor mu? Terki teslihat ve Türktezi Murahhasımız Cenevre' de çok mühim beyanatta bulundu Cenevre 13 (A.A.) Anadolu Ajansınm muhabiri bildiriyor: Terki teslihat komisyonu geçen temmuzda tatil kararı vermeden evvel gerek hususî, gerek resmî harp silâhları ve mühimmatı imal eden fabrikaların bir nizama raptı hak kında bir karar vermişti. Bu karara nazaran şimdiden bu mes'eleyi tetkik ederek konferansm gelecek iç timaında teklifte bulunmak üzere bir komite teşkil edilmiştir. 15 devletin dahi bulunduğu bu komisyona Türkiye de davet edilmiştir. Hususî veya resmî silâh ve mühimmat imalâtının tanzimi komisyonuna hükumetimiz namına Milletler Cemiye tinin içtimaı münasebetile Cenev re'de bulunan Necmettin Sadık Bey iştirak etmektedir. Komisyonun bugünkü içtiamında Necmettin Sadık Bey, beyanatta bulunarak silâh ve mühimmat imalâtı hakkında Türkiye noktai nazarını anlatmıştır. Necmettin Sadık Bey, silâh ve mühimmat fabrikalarına malik memleketlerin teslihatlarını artır mağa mecbur olduklarım ve bunu teslihatta rekabete müncer olaca ğını hususî fabrikaların ise kazanç saikası ile fazla miktarda mühim mat satmak heresine kapılarak ci • han sulhunu tehdit eden bir âmil teşkil eylcdiklerini, silâh ve mühimmat fabrikalan kontrol altına alın madıkça terki teslihattan bahsedilemiyeceğini anlatmış ve Türkiye noktai nazarından bu kontrolun yegâne çarcsi silâh ve mühimmat imal eden hususî fabrikalarla devlet fabrikalarının beynelmilel bir idare oldu ğunu sÖyliyerek bu beynelmilel müştere kidarenin ne şekilde tatbik edilebileceğini izah ederek gerek hu susî sermayelerin ve gerek münferit devlet fabrikalarının ortadan kalkacağını ve hiç bir devletin kendi arazisi dahilinde bütün silâhlari birden imal etmek imkânına malik olamı yacağını söylemiştir. Necmettin Sadık Bey yalnız hu susî silâh ve mühimmat fabrikala • rının ilgası ve devlet fabrikalarının serbest bırakılmasını teküf eden Fransız murahhasına cevaben dev let fabrikalarının da hususî fabri kalar gibi beynelmilel kontrola tâbi tutulmadıkça tedbirin yanm kaia cağını söylemiş ve demiştir ki: « Hususî silâh ve mühimmat fabrikalarını ilga ederek devlet fabrikalarını silâh imalinde serbest bırakmak bu sahada hiç bir şey yap • mamış olmağa müsavidir. Böyle bir yanm tedbir f aydalı olmaktan ziyade muzırdır. Çünkii devlet fabrika Ianna malik olmıyan memleketleri diğerlerinin keyfine tâbi tutmaktır. Yaln.z hususî fabrikalar üzerinde cari kısmı bir kontrol Türk heye tince silâh ve mühimmat imalinin kontrolu değil bir kısım devletlerin diğer bir kısım devletler tarafmdan kontrol edilmesi demektir. Türkiye böyle bir şeye razı olamaz. Esasen bu gibi emeller beynelmilel sahada kabili tahakkuk rieğUdir. Eğer yalnız hususî fabrikalar ilga edilirse her devlet kendi memleketinde fabrikalar inşasına başlıyacaktır.» Murahhasımız Türkiye'yi misal getirerek silâh imalâtını ve ticaretini tahdit eden beynelmilel bir muka vele akti ihtimali üzerine millî mii dafaasına çok hassas ve kıskanç olan Türkiye'nin büyük silâh ve mühimmat fabrikalan inşa etmek emcburiyetinde kaldığını ve bunun için bu malî buhran devrinde milyonlar sarfettiğiri anlatmış ve eğer hususî fabrikalar ilga edilirse diğer memleketlerin de Türkiye'yi takip ede ceklerini söyiemiş ve sözlerine şu suretle nihayet vermiştir: < Hususî ve devlet fabrikalarının beynelmilel kontrol altına alın masını talep eder. Tedbir bu şekilde bütün devletlere müsavi hukuk bahşeden tam bir kontrol mahiyetinde olmazsa Türkiye silâh ve mühimmat imalâtının serbest kalmasına taraf tardır. Kısmî bir kontrolu tazam mu n eden ve tam filî ve hakikî bir kontrola müncer olmıyan hiç bir mukaveleye iştirak etmiyeceğini tei essüflerile beyan eder.» M. Lloyd George, «vadinizi tut madık, bu ayıptır!» diyor Londra 13 (A.A.) Londra'da ki beynelmilel sulh cemiyetinin bir içtimaında söz alan M. Lloyd Ge . orge, halihazırda zuhuru muhtemel harp dolayısile hissetmekte olduğu endişeleri izah ve teşrih etmiş ve şöyle demiştîr: «Hiç kimse harbi istemiyor. Fa . kat bu harp olmıyacaktır demek değijdir.» M. Lloyd George şu sözleri ilâve etmiştir: «Biz Versay'da Almanya'ya * « lâhlarımızı tahdit etmek hususun . da kendisini takip edeceğimizi va • dettik, fakat bunu yapmadık, bu a . yıptır.» îngiltere'nin plânı yok iîk mOlâkat M. Mac Donald 66 yaşında Londra 13 (A.A.) M. Mac Do. nald. diin doğumunun 66 ıncı yıl donümünü tes'it etmiştir. Mumaileyh, öğleden sonra bir çeyrek asırdan fazla bir müddettenberi her hafta çarsamba gününü muntazaman e vinde Margaret Mac Donald1 et Ma. rie Middleton kıliniği için çahşmış o]an sadık dostları şerefine bir çay ziyafeti vermiştir. YUSUF ZtYA Londra'ya M. Neurat ta gidecek mi? Paris 13 (A.A.) Fransız'larla Bir Türk san'atkârı 20 para büyüklüğünde bir saat yaptı Konya'da saatçi Rifat Ef. nikel yirmi paralık büyüklüğünde ve ağızlık üstünde taşınır bir saat yapmış tır. Ağızhkla sigara içilirkera saat işlemekte ve kurulmaktadır. Rifat Ef. bu modeli çoğaltmak tasavvu rundadır. Yeni bir İngiliz ve Belfast Sokaklarmda ateş! AJman teması M, Henderson bir mülâ Polisle işsizler arasmda çarpışmalar oluyor kat vukuunu ihsas etti Cenevre 13 (A.A.) Silâh kuv vetlerinî azaltma konferansı reisi M. Henderson kendisile görücmeğe gelen Havas muhabirinin sorduğu bir suale verdiği cevapta konferans bürosunu 3 teşrinisanide esas itibsrile toplanmağa davete mezun olduğunu, umuml komisyonun da 21 teşrmisanide toplanabfleceğini söylemiştir. M. Henderson, bizzat yeni gayretler sarfına girişmeden evvel Londra mii • lâkatlannm verecegi neticeleri bekle • mek lâzım geldiği fikrinde olduğunu da beyan etmiştir. Belfast 13 (A.A.) Gece vaziyett» salâh hâtıl olmuştur. Fakat, 3000 polis ^le zırhlı otomobiller karakol gezmektedir. Bazı sokakar vücude getirilmiş olan barikatlardan dolayı geçilmez bir hale gelmiştir. Bugün bir çok tevkif at yapılacaktır. Tevkif edilecekler meyanında kadınlar da vardır. Ağır surette yaralanmış olan 6 polis hastaneye k«ldırılmıştır. Bir kaç polis te hafif surette yaralanmıştır. ispanya hapisanelerinde açlık grevi Barcelone 13 (A.A.) Hapisanede mevkuf bulunan ve muhak»meleri yapılmıyan sendikalistlerin bir çoğu tevkiflerini protesto etmek üzere açlık grevi ilân etmişlerdir. Suriye'de vaziyet tzmir tacirleri Vaziyet gergin Meclis açıhyor, affı umu Kontenjan hakkındaki fikirlerini tesbit ettiler mî ilân edilecek Adana 13 (A.A.) Uzun za mandır Paris'te bulunan Suriye fevkaiâde komiserî M. Ponso bu ayın 17 sinde Beyrut'ta olacaktır. M. Ponso, gelir pelmez siyasî suçlular için geniş bir af ilân edeceği ve kapatı lan.gazetelerin tekrar açılacağı söylenmektedir. Ayın 17 sinde Suriye meclisi tekrar açılacaktır. Meclisin bu defaki toplanmasına büyük bir ehemmiyet verilmiştir. Bu defa, Fransa ile yapılacak muahedenin kararlaştırılacağına mu hakkak gözile bakılıyor. Ankara 13 (Telefonla) Dün akşamki yangmda 2 tuhafiye, bir saatçi, bir berber dukkânı, bir ey, iki bakkaliye, bir manifaturacı, bir kırtasiyeci dükkânı yanmıştır. Biri müstesna olarak hepsi sigortalidi. Belediye dairesi yanan adadaki köşeyi pİâna tevfikan derhal caddeye tahvil edecektir. İzmir 13 (Hususî) tzmir ta cirleri kontenjar usulünün bugünkü şekli hakkında ne düşündüklerini tesbit etmişlerdir. Tacirler bugünkü şekli serbest ticarete nazaran en az zararlı şekil olarak kabul ediyor, ziraat ve sanayiin inkişafına hizmet edecek mevaddın, ihracata mahsus kaplarm ve sairenin serbestçe ithali lâzım geldiği mütaleasını ileri sü rüyorlar. tzmir tacirleri bize mal gönderen fakat bizden mal almıyan menale ketlere karşı takas usulü tatbik olunmasmı istemekt^dirler. Tartılma merakı (Birind sahifeden mdbatt) • '• Belfast 13 (A.A.) Her ihtimale Bundan sonra M. Henderson kendi karşı cuma günü buraya bir müf fikrince Londra'da cereyan eden Franreze asker gelecektir. sıztngiliz görusmelerînden sonra fceleVaziyet yenîden gerginleşmişır. cek hafta gene Londra'da ayni mesele Dün nümayişçiler, ekmek götüren bir. hakkmda bir İngiliz Alman mülâkatı kamyonu yağmaya teşebbüs ettikleri vuk" bulacaşrmı ihsas etmiştir. sırada tüfek ateşi teati edilmişir. Arbede pek fena bir şekil almış ve polisier silâh atmak mecburi • yetinde kalmıslardır. Şehirde 3000 polis memuru mevcut bulunmasına Atina 13 (A.A.) Halkçj fır ve sokaklarda durmak ve toplanmak kaya mensup meb'uslar, M. Çalda menedilmiş olmasına rağmen isyan ris'in M. Zarmis'e göndermiş oldu . cılar, gene barikatlar yapmağa ve ğu mektubu tasvip etmektedirler. yenîden yafrmakerliklerde bulunraaHalkçı f ırka reisi bu mektubunda ğa muvaffak olmuşlardır. millî bir birlik hükumetinin ne gibi Bu kargaşalıkların kısmen sefa sebeplere binaen memleket menfa. let neticesi olduğu da muhakkaktır. atine ve arzusuna uygun olmadığını Filvaki, bir çok kimseler yiyecek, iizah ve en iyi hal çaresinin Venize • çecek alabilmek için eşyalarım sat los kabinesinin istifası olacağını ilâmak mecburiyetinde kalmışlardır. ve etmektedr. Büyük Britsnya'daki iş&izlerin görmekte oldukları yardımlarla kıyas kabul edebilecek yardım gör Bükreş 13 (A.A.) Bacan namiyen işsizlerin miktarı takriben hiyesinde bir kadın, erkek bir ço • 100,000 dir. cuk doğurmuştur. Canlı olan bu mahlukun vücudü, maymun vücuAnkara 13 (Telefonla) İkti. düne pek benzemektedir. Kolları, haddinden çok fazla uzundur, ayak. sat Vekili Celâl Bey bugün alâka lan Orangotan ayakları gibidir. Vü dar erkânla iktisadî mesail etrafında geç vakte kadar tetkikatla mescudü kıllarla örtülüdür. Bası, bir maymun başmı andırıyor. olmustur. de köprü üstundeki makinenin ka • sasmı soymuslar. Düfünün, köprü üstü gibi kalabahk, en islek bir yerde herif kü»kü ile makineyi parçaJ lamış, kasayı açmıs, içindeki bes on kuruşu almış. ı Ya o cam kırmak merakı... Hea makinenin lâakal iki giinde bir eai mını kırıyorlardı. Geceleri camlan» üstüne saç levhalar geçirerek bu nun önünü aldık. Şimdi de makine lere kullanılmadıklan zamanlardı saçtan külâhlar geçirmeği düşünü yoruz. Bu suretle hem makinelerh yağmurdan ıslanmasına mâni ola cağız, hem de hırsızhği azaltaca ğız. Biz ne iş mi yaparız? Bozula! makineleri düzeltir, tamirci usta lığı vapanz. Paraları toplar, muhas siplik yaparız. Toptan tartılanlari tartılma bedelini cam parçalarifl ödemek istiyenleri takip eder, po lis hafiyeliği yaparız. Otomatik teraziler memuruJ sordum: 1 Siz hiç tartılmaz mısımz? Gh işine, birader! dedi. Bü tün bu dertler yetişmiyormu» «i zayıflıyorum diye bir de kötü k» düşünmeğe mi başlıyalım? CEVAT FEHU, Yunan Reisicumhuruna gönderilen bir mektup Ankara'da yanan dOkhânlar Uyutucu maddeler kacıran çete Paris 13 (A.A.) Bir ay evvel tevkif edilmiş olan «Koko krah» Harter'in mensup bulunduğu uyu tucu maddeler tacirlerinden mü . rekkep bir çete azasından 4 kişi tevkif edilmiştir. Çetenin bu maddeleri almakta olduğu depo meydana çıkarılmıştır. Kilolarca morfin, kokain, heroin ve afyon musadere edilmiştir. Bir kadın maymun doğurdu Cemiyeti Celâl B. in tetkikatı Onevre 13 (A.A.) Umumî kâ tipliğin yeniden teşkil ve tensikinde bir tesviye sureti elde edilmediği takdirde Türkiye istatükonun ida mesini ve Sir Drummund'a Milletler Cemiyeti riyasetinde btr sene daha kalmasını teklif edecektir. Akvamda Türkiye'nin bir teklifi Bir Amerika'Iı büyük ehramdan dOşerek öldü Kahire 13 (A.A.) Himalaya'ya giden Alman Amerikan heyeti azasından Amerika'Iı M. Herrom, büyük ehrama çıkarken ayağı ka düsmüş ve hemen ölmüştür. Ankara Hukuku açıhyor Ankara 2 (Telefonla) Ankara Hukuk Fakültesi 1 teşrinisanide a çılacaktır. tkmal imtihanlarma cumartesi günü başlanacaktır.