29 Aıi dı'ller buradan geçtiğini söyliyerek alkışlandı. Yusuf Ziya Beyin konferansından sonra, aza arasında bulunan ömer Bey isminde bir zat söz istedi. Vakit gecikmisti. Pek kısa söyliyeceğini tekrarlıyarak kürsüye geldi. Acemce bir çok kelimelerin asıl Gazi Hz. nin himayeleri altm . da içtima eden Türk Dili Kurultayı da bir nevi akademidir. Gazi Hz. büyük bir inkılâpçı, büyük bir rehber ve büyük bir müceddit olmakla beraber bu vadide Kardinal de Richelieu'den daha büyük bir rol oynamaktadır. Kardinal de Richelieu fransızcayı ve Fransız edebiyatmı öz temeller üzerine kurmak için kırk lâyemutları etrafında topladığı gibi Gazi Hz. de türkçeyi sadeleştirmek ve özleştirmek için memleketine en güzide mütefekkirlerini etrafına toplamıştır. Biz şimdi türkçenin teşkili h««<usunda henüz başlangıçta bulunuyo ruz, lâkin gayeye doğru emin adımlarla yürüyoruz.» MÜZAYEDE İLE SATIŞ Eylulün 30 uncu cuma günü sabah saa» 10 da Beyoğlu'nda Şişli'de Os manbey Halâskâr Gazi caddesinde Nargileciyan eczanesi ittisalinde 182 nu maralı hanede mevcut ve büyük bir aileye ait bir çok eşyalar müzayede suretile satılacaktır. Modern ve kübik şeklinde mahon gayet güzel yemek oda takımı, modern ve limon kaplama gayet nefis yatak oda takımı, akaju kaplama diğer yatak oda takımı, hoîivut modeli asrî salon takımı, salona ait eşyalar, maroken yan oda takımı, hayvot usulü kadife kaolı kanape ve koltuklar. biblolar, fantezi kristal vazo lar, çay takımları, Dagober usulü oy malı ağaç antre sandalyeleri, aynalı dolaplar, kolonlar, bronz ve demir karyolalar, masalar, aynalar, portmanto, elektrik avizeler. sedefli tabureler, etajerler, elbise dolaüları, çini sobalar, muşambalar, sandalveler ve sair lü lumlu eşyalar. Aınadolu ve Acem seccadeleri ve halılan, nefis bir Alman piyanosu. Pev sürenlerden 100 de 25 teminat alınır. Eylul 1932 BERLiTZ'de öğreniniz Ymi kursiar açıhyor Kayda başlamıştır. ÇABUK, İYİ ve EHVEN ASRÎ LiSANLARI imtihanlara hazırlık BiR MECCANî TEGRÜBE dersi alınız. Ankara Hacı Bavram Caddesi îstanbul: 373. hüklâl caddesl ları türkçe olduğunu söyledi. Bu a rada yabancı adatn (dışman) de mek olan (düşman) ı, tecrübe ile aklı basına gelmiş, pişmis adam manasına PUNKTALgelmek üzere de (pişman) ı misal geNİÇIN PUNKTAL GÖZLÜK CAMtirdi. Sözlerini bitirirken (Çağatay) LARINI tSTİMAL EDİYORUM telâffuzunun yanlış olduğunu söyledi: Punktal gözlük camlarını istimal et« Tay, gibi manasına gelir; de di. (oktay) ok gibi, (göktay) gök miş olan bir şahıs muvakkaten olsa dahi gibi (kurultay) kurulmuş gibi demek • eski gözlüklerini tekrar istimal eise eski tir. (Çığtay) da çığ gibi manasınadır Kurultayda neler konuşulacak? camlar ile yer.ileri arasındaki farkı derve ' vmin adı Çağatay değil (Çığtay) hal hisseder. Imal veya ademi malumat [ Kurultay da bahsi geçecek tetkik dır.» sebebile gözlerine eski camları takan • mevzularını ve tertip sıralannı bildir ların mahrurr oldukları faideyi azimeyi Bu sözlerden sonra, teşkilât ko mek üzere evvelce neşir ve ilân edilen takdir eder. m'.vonunun bugünkü içtimaında Ce ~ programın muhterem Kurultay azasile GÖZLÜKÇÜNÜZDEN MUTLAKA lâl Sahir Beyi reisliğe, İbrahim Nec dinleyiciler tarahndan bilinmesi için Türk Dili Tetkik Cemiyeti Umumî Kâ mi Beyi mazbata muharrirliğine, Nusrat Kemal Beyi kâtipliğe intihap tipliğinden aldığımız bir suretini tekrar ettiğini ve nizamnayei tetkike balşa neşretmeği faydalı bulduk:] İstanbul birinci iflâs memurluğundan: A Dilin Menşeleri dığını Kurultaym Yüksek Reisliğine F.vvelce iflâsı ilân olunan, İstanbul 1 Türk dilınin eskihğine ve: arzeden tezkeresi okundu ve celse Bahkpazan'nda Maksudiye hanında GoJcriniz için daha iyi cam tasav a) lndo Europeen dillerle tatil edüdi. tüccar ve Yeniköy'de Kövbası'nda 3 vur edılemez. Zeiss Puntkal camlarile b) Biitün beyaz ırklar dillerile numaralı hanede mukim Kerooe Da Bugün ruznamenin ikinci maddesi derhal büvük ferahlık hissederek na c) Asya ve Avrupa'nm başka dilmatyan Efendi hakkındaki, iflâs ka hakkmda, Dil Cemiyeti namına Ragıp zarlarırız hiç yorulmadan ve gayet açık lerile münaBebetlerı üzerine tetkıkler. rarının mahkemei temyizce nakzedildiHuluti, Samih Rifat ve Hasan Âli bir surette her tarafı görebilir. Renkli • ği ilân olunur. Beyler tezlerini izah edeceklerdir. PUNTKAL kataloğu mumessili İstan 2 Tiırk dilinin doğrudan doğruya Içtima saat 14 tedir. bul G D1ELMANN ve BİLL muesse kendi muhit şartları içinde inkişafları: MÜZAYEDE İLE SATIŞ sesinden ısceyiniz. Agop Martayan Bevin mühim a) Lehçeleri E ulün 30 uncu cuma eünü sabah b) Tanhî gramerlerı (fonetik, şek saat 10 da Beyoğlu'nda Tepebaşı'nda beyenatı liyat, T.orfoloji, sentaks ) Perapalas karşumda (Asmalı Mesçit Profesör Agop Martayan Bey Ersoka<*'ndan pirilir) Kamhi aparhmanıc) Kelime hazineleri (Lugatler) menice Aravelk gazetesi muharririnın 5 nuro=tr?lı adiresinde mevcut ve d) Her türlü yabancı tesirlerden nin Dil Kurulayı hakkındaki fcazı uzak olar<»k gösterdiği yüksek edebî muteber bir aileye ait gayet nefis es ÇOK YENİ BİR ESER suallerine cevaben mühim beyanatkabiliyet. valar müzayede suretile satılacaktır. ta bulunmuştur. Şayani dikkat bul "Cenupta Türkmen Oymakları,, * Bronz sizle earnitürlerle asrî 13 par duğutnuz bu görüşmeği şöylece nakçadan mürekkeD gayet güzel yemek Atlı yeni bir eser çıktı. Adana 3 Bu kabiliyetin halk dilinde sürlediyoruz: mesi ve yazı dilinde sönmesi (Halk ede oda takımı. 7 parçadan mürekkep 2 İlk tedrisat miifettişlerinden A. öz türkçe medenî bir millet dükarvolayı hnvi asrî akaiu kaolama nefis biyatı, divarı edebiyatı) Rıza Beyin bizzat halk arasında »üncelerini bütün inceliklerile beyana yatak oda takımı, vitrinli, jardinyerli, Bunlarda âmil olan sebepler dılin kifayetli midir? tetkikat yaparak neşrettiği bu kiorta masalı müzevven sa'on takımı, 1 yakın mayisinin tetkiki. ö z türkçe bazı değişiklikler abı tavsiye ederiz. Remzi Kütüpkanape ve 2 koltuktan mürekkep ma B Türk dilinin bugünkü hali, ve düzeltmelerle medenî milletlerin hanesinde. roken takımı, alcak ve uzun kütüphane düsüncelerini beyana kâfidir. Bunun asrî ve medenî ihtiyaçları ve kendi yazıhanesi, gümüs kaplama için ancak bazı Arap ve Farisi keli MÜZAYEDE İLE SATIŞ 4 Tanzimattan bugüne kadar Türk ve kristal takımlar. portkartlar, ek • meleri almağa mecbur olacağız. Şu Eylulün 30 uncu cuma günü sabah dili ve gösterdiği değişiklikler. meklikler. iardinyerîpr ve saire, hakikî kadar ki bu kelimeler mastar ve saat 10 da Beyoğlu'nda Osmanbey a) Sekliyat (morfoloji) Lion ipekli kumasından mamul 3 pentramvay istasyonun civannda Samanmüftekkatı ile değil münferiden alıncere cedit perderler ve misterler, cibinb) Sentaks yolu (sabık Dere) sokağında (Anan malıdır. W icîn baş tarafında koionları havi asrî k c) Kelimeler (vocabulaire) yan apartımanı ittisalinde Ahmetbey ö z türkçenin grameri mevcut ^ngiliz bronz kare karvola. çini ve sad) Utılahlar sokağından girilir) Bornştayn apartamudur? !amnndra sobalar, elek^ik aviaeler, 5 Türk Dilinin asrî ve medenî ihmanının 1 numaralı dairesinde mevcut hayli musambalar. yaglı boya tablo Vardır ve Arabi ve Farisi sarf ve muteber bir aileye ait müzeyyen eştiyaçları nelerdir? lar, verni maten kaoıları bombe vit İanndan müstağnidir. Meselâ şimdi • yalar müzayede suretile satılacaktır. C Türk Dilinin müstakbel rin, mükemmel bir gramofon, gümüs ki türkçede dil mânasını ifade eden Büfe, masa ve 6 adet sandalyeden müinkişafları tuvalet takımı ve sair lüzırmlu eşyalar. üç kelime vardır: Dil, zeban ve lisan. rekkep gayet güzel asrî yemek oda taVogel markalı nefis bir Alman oivanob Gaye Türk dilinin bugünkü ve Birincisi türkçe, ikincisi farisice ve kımı, bronz karyola ile nefis yatak oda yarmki medeniyeti kemali ile kucaklıya su. Anadolu ve Acem seccadeleri ve takımı, 9 parcadan mürekkep asrî ve üçüncüsü arapçadır. Bu son iki yabilecek en güzel şiveli ve ahenkli bir ifa halılan. Pev sürenlerden 100 de 25 te Amerikan hayvot usulü moket döşe bancı kelimelere ne lüzum vardır? minat alınır. de vasıtası haline getirmek olduğuna meli salon takımı, 3 parcadan mürek Kurultaym mesaisi başlıca nekep defa salon pomye takımı, abanoz göre: reye mütemayildir? tsanbul atliye mahkemesi 6 ıncı hu, ağacından bul işlemeli kadın yazıha • a) Sekliyat Evvelemirde türkçeye karşı nesi, oyun ve salon masalan, sedefli kuk dairesinden: b) Sentaks halk arasında alâka uyandırmak, c) Kelime teşkili Beyazıt'ta Camcıali mahallesinde Ha tabureler, ve tavla, çini ve dekusurlarını göstermek, yabancı ke ticeusta sokağı 13 numaralı hanede mu mir sobalar, perdeler ve istorlar, d) Istılah vaz'ı limelerle karışık olduğunu ve ıslaha sandalyeler ve balansuvarlar, bronz kime Muhsine Hanım tarafmdan kocamuhtaç bulunduğunu meydana çı Sahalannda dilin bütün ihtiyaçlarim mükemmel bir ^ı Sarachanebaşı'nda Bursalıtahirbey so elektrik avizeler, karmak noktalarına. gidermek, düşünüş tarzını asrileştire salon gramofonu, asrî portmanto ve ka^ında 20 numarelı hanede mukim cek ve Garplılaştıracak hale getirmek, Hatipler şimdi hazırladıkları tezsair lüzumlu eşyalar. Anadolu ve Acem Naci Reşit Efendi aleyhine ikame eyleyeni vakıalan ifade edecek yeni keli ler ile ancak nümuneler vermişler diği boşanma davasmda mumaileyh Na seccadeleri ve yol halılan. Pey süren • meler teşkilinde önceden haıırlanmış dir. Halbuki ıslah mes'elesi derin lerden 100 de 25 teminat alınır. ci Reşit Efendi namına berayi tebliğ ve tesbit edilmiş esaslar ve kaideler hatetkiklere muhtaçtır. Asıl mesai Kugonderilen arzuhal mumaileyhin semti zurlamak. Kocaeli sulh hukuk hâkimliğinden: rultayın kapanmasından sonra başlımeçhule gitmesi hasebile bilâtebliğ iade Müntehir Fadıl Sami Beye ait ha yacaktır. Zaten Darülfünun iki se Dil Kurultayı ve Izmir hatipleri kdındığı mubaşiri tarahndan verilen mur makinesi ve fınncılığa müteallik nedenberi taşralardan ham maddemeşruhattan anlaşılmasına ve ilânen teb alât ve edevatın icra kılınan arttırması Izmir'in maruf hatiplerinden Tiller toplıyarak bu vadide hayli sarfı ligat icrası karargir olmuş olduğundan ki zade Hoca Sait Ef. Dil Kurultayı sırasmda hasıl olan lüzuma binaen bu mesai etmiştir. yevmi tahkikat olarak tayîn olunan 5/ münasebetile İstanbul'a gelmistir. baptaki miizayedenin 1 teşrinievvel 10/932 çarşamba günü saat 10 da İs Kaç senede bir neticei filiye Hoca Sait Ef. gazetemize gönderdi932 tarihine musadif cumartesi günü tanbul asliye mahkemesi 6 ıncı hukuk ği bir mektupta İztnir hatiplerinin elde edilebilir? saat ikiye talik edilmiş olduğundan dairesinde tahkikat hâkimi huzuruna gel yevm ve vaktJ mezkurda iştirasına taTürk dilini ıslah yolunda atılan mu Elzem olan encümenler devammediği ve tarihi ilânın ferdasından itiba lip olanlarm kıymeti muhammenesi olan Iı çalışırlarsa dört beş senede öz türk kaddes bilgi hamlesini sevinç ve ren 10 gün zarfında itiraz etmediği tak 1300 liranm yüzde onu nisbetinde deşükranla karşıladıklarını yazmaktaçenin lugat kitabını vücude getir dirde hakkmda gıyaben tahkikat icra dır. pozito akçesini müstashiben Kocaeli mek mümkündür. Bu münasebetle olunacağı tebliğ makamına kaim olmak sulh hâkimliğine müracaat edilmesi lüMektup şu suretle nihayet bul size tarihî bir misal zikredeyim. üzere ilân olunur. zumu ilân olunur. maktadır: Simdiki türkçe: Fransızca Malher«Bize yüce bir rahber yolladın, beden ve Akademiden evvel ne halde mürşit yolladın, onu başımızdan ekbulunuyor idise simdiki türkçe de o sik etme. Gazi Mustafa Kemal bize halde bulunuyor. Fransızca Lâtin Nümune ve şartnameleri veçhile 195,000 adet duvar ve el plânlan yol gösteriyor. Onun gösterdiği yolkelimelerile karışık bir lisandı. Maltabettirileceğinden tab'a talip olanlarm pey akçeleri ile birlikte Iarda yükseliyoruz. Onu, dünya tariherbe lisanı tasfiye için bu en büyük 1/10/932 cumartesi günü saat 15 te Piyango Müdürlüğünde müteşekhine şan olan o kahramanı koru yarolü ifa etmiştir. rabbi! s > kil Tayyare mubayaat komisyonuna müracaatleri. Ömer Beyin sözlerı ZEISS Deniz Ilânı Tahlisiye Umum Müdürlüğünden : 1 Tahlisiye Umum Müdürlüğü tarafmdan sisli Kâvalafda icrâyî fiil etmek üzere Kızkulesi, Sarayburnu ve Fenerbahçe fenerler mevkilerinde birer sis düdükleri tesis edilmiştir. İşbu düdüklerin evsaf ve havassı berveçhi zirdir: ( I ) Kızkulesi: Her otuz saniyede bir üç saniye imtidadınHa ve iki mUden işitilebilir kalın bir sayren düdüğü. (\\) Sarayburnu feneri: Her otuz saniyede bir her birî iki sa niye imtidadında ve üç milden işitilir biribirini müteakıp çift $eda veren tif on sisteminde bir düdük. (IH) Fenerbahçe: Her dakikada bir dört saniye imtidadında ve dört milden işitilir tifon sisteminde bir düdük. Tenbih: İşbu üç sis düdüğü tesisatı şehir ceryanı ile icrayi fiil et mekte olup ceryanın inkıtaı halinde el ile işletilmek üzere yardımcı düdük tesisatı mevcut ise de bunlar ayni evsafta ve fakat birer mil den işitilebilecek kuvvettedirler. 2 Gene Tahlisiye Umum Müdürlüğü tarafmdan Karadeniz Boğazı haricinde ve Rumeli ve Anadolu sahillerindeki Tahlisiye istas yonlarınm yekdiğerinden tefriki için Anadolu sahilinde bulunanlara istasyon binalarının denize nazır cephelerine siyah renkte ve 2.90 metre irtifa ve kırk santim arzda olmak üzere Yomburnundan bil itibar 1, 3, 5 ilâh teker rakam ve Rumeli sahilinde bulunanlara dahi beyaz renkte ve ayni eb'atta olmak üzere Atlama mevkiinden iti • baren 2, 4, 6 ilâh çift rakam vazedilmiştir. Karadenizin bu kısmında seyrüsefer eden gemiler için kolayhgî mucip olmak üzere Anadolu ve Rumeli sahilindeki istasyonların numarlarını ve isim ve mevkilerile teşkilât ve vesaitini gösterir liste aşağıya dercedilmiştir. 3 tzahat (A) can kurtaran sandal mevkiini; (E) Roket mevkiini, (P) melce istasyonun gösterir. (I) Anadolu sahillerindeki istasyonlar: Numara 1 3 5 7 9 11 13 Numara 2 4 6 Tahlisiye mevkii ve ismi Yomburnu Rıva Gelâgre Adacıklar Karaburun Alacalı Şile Tahlisiye mevkii ve ismi Atlama Kilyos (Kumköy) Kısırkaya Molozburnu Akpınar Kunduzdere Karaburun Darboğaz Teşkilât ve vesâiti ZEISS P P P P P P P E E E E E E E (II) Rumeli sahillerindeki istasyonlar: Teşkilâ.t ve vesaiti P P P P P P P P , E , E >E » E , E , E » E , E 8 10 12 14 16 İstanbul Ticareti Dahiliye Gümrüğii Müdürlüğünden: 1 2 2 2 3 5 2 adet bağ sandık adet sandık Markası Bilâ Sı' leti Sı' 800 800 S N bilâ » 300 200 0 0 0 100 100 Ginsi esya Müstamel kamyon şassaî » tekcıleği Kamyon edevatî Kuluçka makinesi Kızıl ağacı Kırık kamyon tekerleği Söküt kömürü Yukarıda cins ve miktarı gösteıilen eşya bilmüzayede satılacaktır. Talip olanlarm 1/10/932 tarihinden itibaren cumartesi ve salı gün • leri saat on üçte İstanbul ticareti dahiliye gümrüğünde satış komisyo> nuna müracaatleri ilân olunur. Kartal kazası Malmüdürlüğünden:* Yakacık'ta Aydos yolunda 1400 zira miktarında 150 lira tlymeK muhammeneli Maltepe'de Yalı caddesinde 117 zira ve 90 lira 80 kuruş kıymeti muhammeneli Kartal'da Hamam sokağında 40 zira ve 25 lira kıymeti muhammeneli 3 parça arsa temliken satılmak üzere 20 gün müddetle müzayedeye çıkarılmıştır. İhalesi 1/10/932 cumartesi günü saat 16 da icra kılınacaktır. Bedeli peşindir. Taliplerin Kartal Malmüdürlüğüne müracaatleri. daha doğrusu bu itikattan istifade fikrinin rol oynadığı şüphesini veriyor. Markam: Haydi hayd', Vans, cocuk olma, dedi. Nevyork'ta bulunuyoruz. Ehramlar memleketinde değil. Biliyorum, fakat batıl itikat en medenî bildiğimiz memleket lerde dahi verem kadar sari ve muhrip bir hastahktır. Düşünsene Markam, müzenin içinde adam öldürmek için şu biçimsiz heykelden daha münasip silâh yok mu? Bak şu kamalara, bak şu bıçaklara ve kılınçlara... Bunlar dururken bu ağır heykel ne diye intihap edildi, dersin? Her ne ise gecelim. Ha bak az kalsm unutuyordum; bu heykeli kullana cak bir adamın oldukça kuvvetli bir adam olması lâzım gelir, diyorum, Markam, sen de bu fikirde de&il misin? Zannederim. Vans gözlerini heykelden kaldırarak Skarlet'e baktı. Bu heykel nerede bulunuyordu? Müsaade edin de biraz düsüneyim. Skarlet bir iki dakika hafızasını toplamağa çalıştı. Sonra cevap verdî» Şu rafların en üstünde, köşede. Heykelin yerini parmağı ile de göstererek ilâve etti: Bunu diğer bir çok seylerle beraber daha dün ambalajından çıkarmıştık. Heykeli oraya Hani koydu. Tabiî muvakkaten! Skarlet'in işaret ettiği raflar müzenin arka duvarını tamamen işgal ediyordu. Üstüste konmuş tahtalardan mürekkepti. Her birinin üstü çanak çömlek kırıkları, ıtriyat şişeleri, düzgün kutuları, oklar, yaylar, kı lınçlar, kamalar, bakır, tunç aynalar, fildişi şatranç taşlan, kamçı saplan, tahta taraklar, oyma kaşıklar, cenaze maskeleri ve saire ile doldurul • muştu. 34 metre uzunluğunda olanbu raflar şakulî tahtaları 10 kısma ayrılmış, bu suretle bir çok bö'Imeler vücude gelmişti.Her kısım yukarıdan aşağı sarkan ipek perdelerle örtülmüştü. Bu perdeler en üst raftaki madenî çubuklara halkalarla asıl mıştı. Bütün perdeler örtülü idi. Yalnız Kil'in onünde yattığı kısmın per» de»i açıktı, yarı çekilmişH* Tayyare Cemiyeti Mubayaat Komisyonundan: 932 senesinin en güzel zabıta romanı: 6 13 temmuz cinayeti Yazan: S. S. VAN DİNE Müzenin vaziyeti katil hâdisesinde ' büyük bir rol oynadığından ev da hilini gösteren bir plânı notlarıma leffediyorum. Yukarıdada söylediğimiz gibi müzenin zemini sokak seviyesindedir. Sol taraftaki odolar zeminden yüksektirler O kadar ki müzenin döşemesi iîe tavanı arasındaki mesafenin yarısmdarî başlıyorlar, denebilir. Pencerelerden bir kısmının per deleri kapalı idi. Bu yüzden salon yarı karanhk gözüküyordu. Kil'in cesedini pörebilmek için beyhude yere uğraştım. Salonun bühassa bu kısmı karanbktı. Yalnız dipteki duvarı boylu boyunca kaplıyan rafların ö nünde yerde bir karaltı sezer gibi oldum. Skarlet ile ben salona inen mer divenin sol basamağında kalmıştık. Terciime eden: ÖMER FEHMİ Vans ve Markam ilerlediler. Vans pencerlere doğru yürüdü. Perdelerin kordonlarını çekti. Bol bir ziya dalgası bir anda salonu kapladt. En evvel gözüme carpan şey müz«nin zenginliği oldu. Her taraf heykeller, lâhitler. levhalar, çanak, çömlek ve saire gibi asari atika ile dolu idi. Yan duvarlara heykeller sıralanmıştı. Bunlar arasında bir de dikili taş vardı. Bu taşın bir tarafında ikinci Ramses'in, öteki tarafında Kraliçe Teti Siret'in heykelleri duruyordu. Sokak tarafındaki pencerelerin önüne büyük bir Iâhit ve yarı kuş, yarı insan şeklinde garip bir heykel konmustu. Müzeye inen merdivenin yanında Firavun'lardan birinin hey keli, biraz ötede tahtadan mamul bir başka heykel bulunuyordu. Bunlarla dönemeçli merdiven arasındaki du var bir sıra lâhitle kaplı idi. Salonun ortastna konan masalar, etajerler, dipteki sıra raflar, hep kâseler, ça naklar, gerdanlıklar, nazarlıklar, kuşaklar, yelpazeler, kıymetli taş lar, siiâhlar ve saire ile örtülmüştü. Markam ve Vans salonun niha yetine doğru ilerlediler. Skarlet ile ben de onları takip ettik, Kil salonun nihayetinde, rafların yanında, kollarını salonun bir köşesini başlıbaşına işgal eden bir heykele doğru uzanmış, yatıyordu. Bu heykelin aynini bir çok müzelerde ^örmüştüm. Fakat ismini bilmiyordum. Elinde bir asayı saltanat tutan çatal sakallı bir adamı gösteriyordu. Vans: Anulis, Mısır'lıların Ahiret ilâhı! diye mırıldandı. Sonra sesini biraz daha yükselterek :zahat vermeğe başladı: Markam bu Anulis ölüler ülkesinin Kükümdarıdır. ölülere rehberlik eder. O mezar remzidir. Ruhları \ alır, ölçer, her birine hakikî meskenini gösterir. Onun yardımı olmadan hiç bir ruh ebedî ikametgâhını bulamaz. Kil'e bak Markam. Ona nasıl kollarını uzatmış. Dua ve niyaz ediyor, sanırsın! Vans tarihî hitabesini keserek cesede baktı, manzara Skarlet'in tarif ettiği kadar korkunçtu, ezîlen, parçalanan başın yanında pıhtılaşmış, siyaha yakın renkte bir kan birikintisi vardı. Katle vasıta olan heykel de oracıkta idi. 60 santim boyunda karatastan mamul bir heykeldi. Vans: Markam, dedi. Bu minimini heykeli görüyor musun. Bu MısırMıların da sevmediği bir şeydir. Sakmet derler. Mısır'lıların intikam ilâhesidir. Mısır'hlar onda daima tahrip ve ifna edici büyük bir kudret bulun duğuna inanırlar. Hakkmda binlerce kanlı vak'a anlatılır. 3 Polis işe müdahale ed'yor 13 temmuz saat 12 Vans kaşlarını çatmış, küçük heykeli gözden geçiriyordu. Bu izahatımla işe efsanevî bir şekil vermek istediğime zahip olmayın. Her şeyin her zamanki ve tabiî şerai* altında cereyan ettîği şüphe sizdir. Fakat cinayet vasıtası olarak bu heykelin intihap edilmesi bana bu işte batıl, fakat şeytanî bir itikadın,