27 bul edildi. Kâzım Paşa Hz. Kurultay dedir ve cer nasp refi gibi şekiller hangi azasının ve dinleyicilerin alkışları aesasa racidîr. tlmî termllojide bu tabirrasında riyaset kürsüsüne geldiler ve leri kullanmak olsa olsa zihinleri dü şünmek ve anlamaktan menetmeğe hiz şu nutku söylediler: met eder. Felsefede. itikadî mevzular'da, bediivat telâkkilerinde aldığun» « Beni Kurultaya reis seçtiğinize kelîmeler hâlâ luerat manalarüe bize dört teşekkür ederim. Kıymeti ve kabili bes asır evvelki fikirleri ve kanaatleri yeti pek büyük olan hakikî Türk dilitelkin edip durmaktadır. ni tetkik etmek ve onu lâyık olduğu Sözii uzatmam.ak için yeniden misal mevkie yükseltmek en ehemmiyetli ve tradına lüzum görmüvorum. Yaînız sumillî vazifemizdir. Memleketin mü nu kat'iye*'e bilmeliyiz. Diiimizin elfaz nevverleri bu vazifelerini yapmak hazinesi icinde arapça ıstılahlar ve tamaksadile burada toplanmış bulu btrlerden b:r kısnru yabancı ve camit nuyorlar. Kurultayda cereyan edecek kliseler haürtde yasamamıs bile olsa mah müzakere ve serbest münakaşalar za bunların havata telkin ettiği iskoiâstik dan çok faydalı neticeler elde edile manalardan dolayı, hepsini yenilemeceğine şüphe yoktur. Bu suretle zenğe, değistfrmeğe mecbur'n. gin dilimizm kendi husu«iyetleri içinD'l ve âemokrasi de inkişafına yarıyan yeni ve feyizli Ti\\ ve dcmokrasi arasındaki alâkaya bir yol açılıyor. Bu eaer Büyük Şe Stel>nce, fcunun ehemmiyeti büvüktür. fin Türk milletine yaptığı sayısız iyiYazı ve halk dilierinin birbhinden ay liklerden birisidir. Yüksek Kurultaya nlması memlekette idare eden ve edisonsuz »aygılarımı tekrar ederek inlen zümrelerin pek güç anlaşabilmesine tihabınıza teşekkür eder ve batıa sebep olur. tevdi buyurduğunuz vazifeyi iftihorla İdare edîFen zümre, hükumete valifaya başlarıtn.» nız derin bir ititnatla bağlıdır. Yoksa Riyaset divam bunun metinlerini anlamaz. O imtiyaz, Reis Paşa Hz. Kurultaya iki ikinci mutlak okuyup yazmağa ve uzunca bir reis ve dört kâtip intihap edileceğini tahsil devresi geçirilmeğe muhtaçhr. ve intihabm yapılmasmı teklif etti. Böyle memleketlerde kanun aniaşıl Bunun üıerme Ahmet thsan Beyin madan itaat edilen bir şeydir. teklifi ile ikinci reisliklere Maarif Eski hukuk lisanında zem ve kadeh Vekili Dr. Resit Galip ve T. D. T. C. labirleri müstameldi. Son Hmsnîiıda Reisi Samih Rifat Beyefendiler ittikanunlarda buna h&karet denildi. Fa fakla seçildiler. Ruşen Eşref Beye kat hakaret te aynen zem ve kadeh fendi dört kâtiplik için İsmail Müs gibi ikiye aynldı. Birine mevsuf haka tak, Darülfünun müderrslierinden Ali ret, öbürüne sade hakaret denildi. Ha Muzaffer, Ali Rıza ve Refik Ahmet karet herkesçe malum bir kelime ol Beylerin intihabını teklif etti. Reis Paduğu için artık kanunun maksadı an • şamn reye koyduğu bu teklif ittifakla lasılmıs sayılabilir. Fakat, birbirindsn kabul edildi. ayrı cezalara tâbi olan iki hakaret filiİsmail Müştak ve Muzaffer Bey nin mevsufumı, mevsuf olmıyanmdan ler kürsüye gelerek kâtiplik yerle •yırmak gene bir bilgi işidir. Bunlan rini aldılar. Bundan sonra Reis Paşa tamamile tiirkçe kelimelere tahvil edeRiyaset Divanının tesekkül ettiğini lim. Birine meselâ vermek, öbürüne leve müzakereye devam olunacağım kelemek denildiği farzolunsun. Herkes bildirdi ve sözü Maarif Vekili Dr. birini yermekle lekelemeğe çalumak Reşit Galip Beyefendiye verdi. arasında kanunun tayin ettifci ceza farkını bütün açıklıgile anlamakta güclük çekmez. Ve o zaman hakaretle itham Oturduğu yerden kürsüye gelinci *>dilen bir kövlü hukukunu daha iyi ve ye kadar mütemadiyen alkıslanan bilerek müdafaa edebilir. Maarif Vekilimiz şu nutku söyledi: « Türkiye Cumhuriyetinin şanlı Bu esasîar artık yalnız düsünmekle Reisi, Türk irfan âleminin Dâhi Başhallpdilir mes'elelerden değildir. Avrubuğu Gazî Mustafa Kemal Hz. ni, pa'da vaktile mevcut iken kaybolan, Türk Dili Kurultayının mümtaz ve muhtelif 'ehçelere aynlan, yeniden zumuhterem azalarını derin saygılarla hur eden bir çok deliller üzerinde ya pılan tahkikler ve tecrübeler, ilmin mut selâmlanm. (Alkışlar). 1919 mayısının 19 undan, yani lak kanaatlerini tesbit ve teyit etmistir. Reisin Samsun'a çıkışmdanberi millî Lisan cidali, iktidar cidall Merkezî Avrupa'da lisan cidali ik • istiklâl savaşı içindeyiz. Askerî, si yasî, adlî hukukî, malî iktisadî hatta tîdnr cidalir.in timsalidir. Bunu gören ve karantine idareleri dolayısile sıhhî dikkatle tahtıl'eden meshur bir politika sahalarda savaşıtnız tam, mutlak kat'i adamı istikbalin lisanlan köylülerin dilve ebedî kurtuluşa vardu lerinden ibaret buîunduRUnu sövltfyor. Son dört yıldır, 9 ağustos 1928 SaUmumî harfein nıeydana çıkardığı rayburunu hitabesi ile, millî kültürün »iyasî birliklerle diğer bir takım ana ve temel unsurları üzerinde in roilletler, bütün varlıklavile dille . rine milliyetçi ve halkçı bir şekil ver kılâp ve ıslahat pençeleşmesi b?*şla mış bulunuyor. Lâtin harf lerinin ah meğe çalışıyorlar. Bu arada diHeri nin bünyesîne ve umumî kabiliyetine nışı bu sahalardaki zaferlerden birincisi oldu. Büyük Reisin hbnaye göre, en eski menşelerinden istifa sinden şeref ve mütemadi irşatlarındeye çahşan köylerJen hnlfc Veli dan ışık alan tarih mesaisi millî tameleri tophyan kaideler ve kiyaslar rihin kalbini kanatan iftira ve hu altmdaki tasarruflarla lisanlarını ye sutnet dikenlerini temizledi. Şimdi niden tesi* etmek ve jjenişletmeği ruhumuzun kubbesinde onun yeniden muayyen bir esas halinde kabul e . çınlıyan sesi bize diyor ki: den mületler mevcutiur. «Millete verdiğimiz söz daha yerine Norveç'te iki vazılı dîl vardır. Esgelmedi, millet, huzurunda içtiğimiz ki burjuva tabakası Dano Norveç ant daha tamam olmadı. Millî kültür lehçesini muhafaza ediyor. Demok. toprağı yabancı çizme altından henüz rat partiler ise billıassa İöylü taba. kurtultnadı. Türk dili kendi asil benkası arasında konuşulan Lansrmaal lehçesini bununla birleştirmeğe gay. liğini bulmadı. Onu sevgi ile ve şef katle kucaklayın, onu yeniden ana ret edîyorlar. sütü ile emzirerek taze, coşkun ve Yerli kelimeler â'imlerin kelime. ölümsüz hayata eriştirin.» lerini kovuyor. Yan mvııevverler âBirinci Türk Dili Kurultayı çağıran limlerin kelimeleri yerirte yeni ve ve vazife gösteren bu hitabm millet mahallî kelimeler îhdas ertiyorlar. göğsünden aksetmis cevabıdır. Evvelden lisana «jiıen iîrr» kelime . Bizlerin, yani dünkü ve bugünkü ler büyük bir hızla halk lisanından şartlar içinde okumuş, yazmışlarm alınan tabirlere .nevküerini terket. konuştuğumuz ve bilhassa yazdığımız mektedir. dile Türk dili demekte hakikî te Çek lisanında sun'î surette ya . reddüdüm vardır. 17 milyon Anadolu pılmış bir çok kelimeler arhk taam. Türk'ü içinde ancak yüzde ona ve rnüm etmiştir. Cümlelerin teşkilinde rilebilecek bir zümrenin anlıyabil ve lugatler imalinde arzu ve teşelt . diği dile türkçe denemez. Selçuk'lar büs nihaî rolü oynamaktadır. O ka. danberi sekiz asır süren saşkın bir dar ki Lengtstler beynelmilel umu. înat ile, şuursuz ve kormopolit bir mî bir lisan yaratmak imkânı içîn dalâletle türkçe, bizzat Türk'ler tarabugünkü Çek lîsanını misal olarak f ından ölüm çukuruna sürüklendi. Çok gösteriyorlar. defa hiç bir mecburiyet olmaksızın Sevgili halkımızla bügide ve kapitülâsyon bağışlıyan Osmanlı dip lotnatları gibi, Osmanlı müellifleri, dilde de birleşeceğiz şairleri, edipleri, âlimeri de ya Diliraizi millileatirrcck ve halka bancı istilâsına karşı Türk dilinin kayaklaştırmak için, bizim istifade e. pısını ardına kadar açtılar. Bövlece deceğirniz hazineler bütün dünya lidilimiz türkçe olmaktan çıktı. İçinde sanlarından fazladır. Elimizde kim pek az türkçe kelimelerle bazı türkbilîr kaç asırlık bir %na lisan her türlü kabiliyeti ve bir çok lehçelerile çe kaideler bulunan bir osmanlıca, bir yeni dil oldu. tnkılâp idaresinin Osteşebbüslerirnize yardım edecektir. manlı idaresinden teslim aldığı ümHer seyde olduğu gibi sevgili halkımiler yekununm korkunç fazlalı mızla bilgi ve dilde de Lirleşece^iz. ğma sebepler aranırken, osmanlıca Tutacağımız yol ilim ve tecrübe yo. dediğimiz ve bugün hâlâ devlet idareludur. sinde ve fikir cereyanlannda sayısi Başımızda Büyük Mürşît bize ga. az Türk'lerin anlaşma vasıtası ol yelerimizi telkin ettiği gibi çahşma ve muvaffak olmanın sırrın: ve esas. makta devam eden bu yeni ve yabancı dili Türk milletinin benitnse larını da ilham ede ektir mekten istinkâf etmiş olmastnı dahi Sözlerimi burada bitiriyorum. Bügözde tutmak pek yanhş sayılmaz. yük Şefi ve muhterem Kurultayı de. Son asrın muhtelif zamanlarında ya rin htirmetlerimle selâmlarım. (Al. pıltnış süreksiz veya mahdut tesirli kıslar). tecrübelerden sonra, son 22 yıllık Türkçülü!» cereyanınm gittikçe artan ve genişliyen saflaştırma gayretine Satnih Rifat Bey nutkunu alkışlar arasında bîtirdikten sonra T. D. T. C. rağmen bu dil hâlâ tükçeleşmedi. Umumî Kâtibi Rusen Eşref Bey söz Millete hâlâ yüzde yatmişini anlaalarak Idlrsüye çeldi ve T. Dili 1 înci Kurultnyına B. M. Meclist Reisi Kâ" madtfı bir dille hitap ediyoruz. Bo aım P»?a Hz .nin intihajbmı teklif etti. yunduruğu kullanmak tecrübesi sekiz asır sürdü. Kasrrga hoyMuvakkat reis Samih Rifat Bey teklifî reye koydu ve müttef ikon ka ratlığı ile giren yabancı kaide ve kelimelerin ezici yükü altmda dilimizin ruhu felce uğradı ve hayatı cendere içinde kaldı. Uzak ve derin mazilerdenberi ilim ve san'atin cö mert kaynağı ve zengin ifade va sıtası olan Türk dili muammaîarla dolu divanlara, en çetrefil tâbirler, terkipler ve ıstılahlar sergisi kitaplara ölmeden gömüldü. Dilimize gene kendimiz tarafın dan sokulmuş olduğunu söylediğimiz Arap ve Fars kelime veya kaidelerinden şikâyetimiz Arap ve Fars mil letlerince veya dillerine karşı sevgi ve saygımızın eksikliği şeklinde tefsir edilemez. Her hangi milletin asil ruhlu hakikî milliyetperverleri, bizim gayretlerimizin başkaları için mütearriz olmıyan, ancak Türk milletine ilmi irfanı anhyabileceği bir dille sun maktan ibaret manasını kolayhkla sezerler ve takdir ederler. Son asırlar medeniyetinin hayret verici bir yürüyüşle ileri gidebilmesi okuma ve öğrenmenin umumî ve demokratik bir müessese haline gelmiş olmasındandır. Bugün ilimle, fenle eski devirlerde olduğu gibi pek sayılı adama münhasır kalmıyorsa bunun en başta gelen sebebi her yeni birliğin yayılmasındaki ve öğrenilmesindeki kolaylıktır. Bunun vasıtası yalnız mektepleri arttırmak, yalnız halkı o kutmak değil, ondan daha evvel hal* ka kendi dili ile öğretmeği temin et m ektir. Osmanlıca ile ilişiğimizi bir an evvel kestnek, millî kültür istikbali için kat'î bir zarurettir. Anadolu'da halk konusma dilinde yaşadığını mütehassıslarm temin et tikleri 80 veya 100 bin kelime bu işe temel olabilir. Eksikler başka Türk lehçelerinde eski yazma vesikalarda bulunacak kelimelerden Türkiye şi vesine uygun şekillerile tamamlanır. Yabancı dillere, ancak bunların hiç birinde karşılığı bulunmıyacak mefhumlar için müracaat edilmelidir. Bunun daha geniş mütaleası salâhi yetle dil âlimlerimize ve güdülecek yol hakkmda kat'î karar Yüksek Ku rultaya aittir. Birinci Türk Dili Kurultayının muhterem azaları; Kararlarımızin bütün hükumet teşkilâtı tarafından bütün imkân va sıtalarile tatbikma çalışılacağını size resmen arzetmeğe Başvekil tsmet Paşa Hz. tarafından memurum. (Al kışlar). Bu şeref verici vazifeyi memnuniyetle ifade ederken devlet, hükumet ve millet tarafından elbirliği ve fikir birliği ile kavranmış işlerin en kisa zamanda en büyük muvaffakiyete ereceğine, smırsız göklere doğru yo ! rulmaz kanat açacağına derin bir I inanışla inandığımı söylemek isterim. ! Türk dilinin aslî zenginliğinin, aslî l haşmet ve azametini tekrar kaza j namıyacağına inanmıyanların millet t hafızasının cehenneminde dünyonın | sonuna kadar yanacaklarına inan • j dığımı söylemek isterim. (Şiddetli t alkışlar). Kurultayınız bir kuvvet olarak doğuyor. Dilimizin feyizli toprağmda yeşeren bu kuvvet, gittikçe büyüye cek ve az zamanda şeref başaklarının husadına başlıyacaktır. Uzun asırlar durmuşuz, fakat artık durmak mefhumunu millî hayatın sırtından at mış ve durdurulmaz diye anılacak yü* rüyüşe geçmiş bulunuyoruz. tleri a tılma aşkımız her sahada harp ni zamma gejçmiş ordular halinde gö rülüyor. Hakikî hayattan ve hayatlı hakikatten doğan ihtiyaç bize dünya* da en ileri ve kuvvetli millet olmak hedefîni gösteriyor. Siz bu hedefe yürümekte ve yürüyecek millî ideal or dularmdan birîni, en şanlılarmdan birini temsil ediyorsunuz. Kültür ordusu Başkumandanmın ve bugünkü toplanış ve açılış ile millî tarihe ebediyyen kutlulanacak bir gün kazandıran Kurultaymızın ulu varlığı ö nünde saygı ile baş eğerim. (Şiddetli alkışlar). Maarif Vekili nutkunu bitirdikten sonra Reis Paşa Hz. celseyi bir çey rek müddetle tatil etti. Dil Kurultayının ikinci celsesi açı lır açılmaz T. D. T. C. Kâtibi Umumisi Ruşen Eşref Bey kürsüye gelerek kurultaya tebrik ve muvaffakiyet te mennisi havi yüzlerce telgraflar geldiğini söyledi ve bu meyanda Gazi Antep'ten Başvekil İsmet Paşa Hz. nin, Ankara'dan Dahiliye Vekili Sükrü Kaya Beyin ve tstanbul Belediye Reisi ile Viyana İlimler Akademi sinin gönderdiği telgrafları okudu. Alkışlarla dinlenilen telgraflardan sonra Rüşen Eşref Bey diğer yüzlerce telgrafı okumakla Kurultayın uzun zamanlarım işgal etmiyeceğini söyledi, gerek bu okuduklarma ve gerek diğer telgraflara kâtibi umumilikçe müna sip cevaplar yazılması için Yüksek Kurultayın müsaadesini rica etti. Ve Kurultay bunu tasvîp eyledi. Bundan sonra T. D. T. C. Reisi Samih Rifat Bey Kurultayın iki celsesini dolduran uzun ve çok kıymetli konferansma başladı. Samih Rifat Bey Türk dilinin arî ve samî lisanlarla münasebetleri mevzuu üzerinde söz söyledi: « Yakın vakitlere kadar Avru* pa'lılar Türk dili ile arî diller arasında bir münasebet bulamiyorlardı. tylul Kâzım Paşa Hz. nin nutku Son zamanlarda yakmlıklar olduğunu, kabul ettiler, fakat bunu nihayet bir ibtilâta atfediyorlar.» İstanbul Belediyesinden: Samih ifat Bey ikî lisan 22 eylul 932 perşembe günü akçamından itibaren Beyoğlu, Üsküarasındaki münasebetin alelâde bir ihtilât neticesinde husule ge dar, Kadıköy mıntakalannda dahi otomatik olarak telefon muhabelebilecek rabıtalardan çok derin olduresi başlamıştır. ğunu iddia ediyor. Bundan başka müBu münasebetle yangm haber vereceklere kolaylık olmak için tandafaa ettiği bir esas var ki bu da ayni münasebetlerin son tabakalara ait edilen cetvel aynen açağıya konulmuştur. Keyfiyet iîân olunur. benzeyişlerinden ziyade lîsanlarm teYANGIN ZUHURUNDA sekkül devirlerine taalluk eden esasİstanbul mıntakası . . . . 24222, 20321 larda mevcut buunduğudur. Beyoğlu 44644 Samih Rifat Bey, bu izahattan sonÜsküdar 60625 ra Fransız âlimlerinden Cun'in arapKadıköy 60020 ça ile arî lisanlar arasında yaphğı mu • kayeseler esasını izah etti. Bu muka* Yeşİlköy | yese esaslarmda şimdiye kadar ya Bakırköy pıldığı gibi kelime kökleri değil, tek Bebek bir harfe hatta ondan daha basit seslere kadar intikal ediyordu. BunTarabya dan başka insan fikrinin tekâmül Bu mmtakacla bulunanlar kendi mîntakalarîriBüyükdere lerine ait pisikolojik safhalarda ay da zuhur edecek yangmları ibbar için muha • Paşabahçe rılarak son tesekkül devirleri ilk de bere memuresine YANGIN kelimesini $öyle • KandilH virlerden tamamen tefrik edilmek meleri kâfidir. Erenköy tedir. Kartal Samih Rifat Bey, ayni serait altmda bir çok ilk kelime cüzülerini (yani Büyükada asıllarını) arî ve samî lisanlarla muHeybeli kayese etti. Verdiği müteaddit m: Burgaz saller türkçemizdeki ilk kelime cü Kınah zülerinden bir çoğunun arî lisaolarda aynen yaşadığını isbat etmekte idi. ı ı • nioae ) yanginîn nerede olduğunu ân!a BeyazU yangm kulesı 21996 . Bundan sonra cezirlerin mukayese • m a f c l w feu n u m a r a l a r d a n sine geçti. Cezirlerden bir çoğunun Galata yangın kulesi 40060 ) 8 o r a r l a r > uygurca ve çagatayca gibi eski leh çelerdeki maddî manalarını tesbit eythtar : Yangını haber verenler evvelâ kendi telefon numarasinî ledikten sonra bunları bugünkü türksöylemeği unutmamahdırlar. çemizde, arî ve samî lisanlardaki mukabillerile karşılaştırdı. En ziyade dikkati celbeden nokta bütün kar şılaştırmaların muttarit kıyaslara N. K. G. Cinsi eşya kaidelere tâbi olması idi. Görülü Kap Cinsi Marka bilâ 7 Çuval bilâ Cekirdek kakao yordu ki verilen izahattan en ufak bir noktaya itiraz edilmek için bir 16 Sandık M Döşemelik cini tugla çok kelimelerden çıkarılan kıyasları 7 28 500 „ KHK Adi kâgıt katalo* reddetmek icap ediyordu. Halbuki 2 SFR 15 Röntgen ampulü kıyasların ittiradı ve sağlamlığı buna bilâ 37 mâni idi. „ MCCD Matbu resimli kâgıt I İstanbul Beledivesi ilânları İstanbul tthalât Gümrüğü Müdürlüğünden: Reşit Galip Beyin nutku Satnih Rifat Bey, iki saatten ziyade devam eden bu isahatından sonra türkçe ile arî lisanlar arasında tabiat tarihine, topografyaya, içtimaiyata, hukuka, san'atlarfc, yîyecek ve giyeceklere ait isimleri karşılaştırmağa başladı. Her yeni misal, yeni bir hakî. kati meydana çıkarıyordu. Meselâ, su kelimesinin Sanskritçeden irlandacaya kadar bütün arî lisanlarda mayi manasına geldiği ve tarihten evvelk: zamanların ırmak ve dere isimlerinde ayni kelimenin dahil olduğu itiraza raahal vermiyecek bir sarahatle or taya konuyordu. Samih Rifat Beyin konferansı saat 19 da bitti. Ve sarayın büyük salo nunu dolduran kurultay azasi ve dmleyicisi yüzlerce münevver, yepyenî bir tezi kuvvetle müdafaa eden bu konferansı sürekli alkışlarla karsıladi. Büyük Gazi'nin Türk milletine dilinin ve dehasınm engintfğini gos. termek hususundaki yüksek îrşatlan artık semerelerini vermeğe başlamıştı. 34 saf 2 Parça TCDD bilâ 2 Kutu LF 0 915 4 1 Sandık BCMH M Çuval 45 F 20 1 Sandık MS 2674/8 141 5 46 DS 40 1 30 1 Külçe SSW 651 40 PAC 7 1 Sandık BB 1/10 1100 10 HB 463802/8 497 7 DS 21 48 1 Fıçı 302 Sandık AO 11,15 5 60 AZH 56/8 3 1 BH 303 52 TJCM 1 1 115 El ile işler vagonray manivelâsî Nümunelik kahve Ağaç perdelik utor. Potas şapı Bant izole Potas şapı Kalay Boyalı demir karyöla Müstahzar çamaşır tozu Matbaa hurufatı Potas şapı Talk Sanayide Ashborik Pencere cami jYazıh cam eşya 72 lYukarida yaııli esyanîn 1 teşrinievvel 932 cumartesi günü son iha lesi icra kıhnacağmdan talibi olanların yevmi mezkurda htanbul lt halât gümrüğünde satış ambarına müracaat eylemeniz ilân olunur. Kurultayın ikinci celsesi Samih Rıfet Beyin konferansı Reislik intihabı Reis Kâzım Paşa Hz. ruznamenm 30 ikinci teşrin 330 tarihli kanun hükümlerine görc tesçil edilmis birinci maddesi üzerinde müzakerata olan ecnebi bankalarından «Memaliki Şarkiye Fransız Bankası» bu yarın devam edileceğini ve bu raev kere müracaatle bankanın Türkiye umumî vekilliğine münferiden ve zuda söz istiyenlerin sırasile fikirleri* müştereken imza koymağa salâhiyettar olmak ve banka namına yapani söyliyebileceklerini beyan etti. cakları işlerden doğacak davalarda bütün mahkemelerde dava eden» Türk dilinin eskiliği \A dijjrer dil. lerle münasebetlerine dair olan bu edilen ve üçüncü şahıs sıf atlarile hazır bulunmak üzere Fransız tebamadde ürerinde yarın söz söyliyecek asından «Alphonse Delaprison Alfons Dölaprizon» ve Türkiye Cum« zevat şunlardır: huriyeti tebaasından «Emile Chryssopoulos Emil Hriaopulos» EfenBirinci madde üzerînde yarın söz dileri tayin eylediğini bildirmiş ve lâzımgelen vesikaları vermiştir, söyliyecek zatlar ve mevzuları şunKeyfiyet kanunî hükümüere muvafık görülmüş olmakla ilân olunur. lardır: 1 Dr. Saim Ali Bey, (Türk düi ile Hint Avrupa dillerinin müna ' sebetleri). 25/7/932 tarihinde mülkiyetinin müzayedesi ilân olunan Kadıköy 2 Ahmet Cevat Bey, t türkçe ile sümercenin münasebetleri). Rasimpaşa Otonefendi sokağı 27, 29 numarah hane ve dükkân mü 3 Saffet Bey, (Türk dilinin kı zayede neticesinde verilen bedel haddi lâyıkında görülmediği cihetle demi ve ötekî dillerle münasebeti.) müzayedesi bir hafta uzatılarak 2 teşrinievvel 932 pazar günü saat 4 Agop Martayan Bey, (Türk iki buçuğa talik edildiği ilân olunur. Sümer ve Hint Avrupa diller i ara sındaki münasebetler.) Kurultayın yarın saat 14 te topla* Ya dehre gelmeseydim ya aklım oîmasaydı demisinden, İıtanbul C. H. F. idare he« nacağı azaya tebliğ edilerek saat 19 u Ziya Paşa yeti reisliğinden, Diyarbekîr Birinci çeyrek geçe içtimaa nihayet verildi. Umum Müfettişükten, Sıvas valisin. den, Eskişehir, Antalya. Afyon, Ezi. Çalap ne eksillrdl onurunun denlzinden ne, Akhisar, Denizli, Adana, Gönen, Şair Celâl Sahir Bey; Emin Bü Varlığurua kabına ağusu dolmasaydı Tekirdağı, Giresun, Samsun, Niksar, lent Beyle merhum şair Ziya Paşanın Dert, kaygı tasasından şu baım kurtulurdu Kayseri, Çorlu, Orrfu, Piyarbekir, birer şiirini yeni türkçeye çevirmiş Ya uçuna gelmesem ya usum oîmasaydı Samsun, Kütahya. Çanakkale C H. tir. Şiirler şöyledir: Türkçeye çeviren F. ve Halkevlerinden, Nüfus U. Mü« Celâl Sahir düründen, Aydın valisi, Denizlî Göster semayı mağribe yükselt te alnını Halkevi, Çankırı, Çanakkale, Şebin. Dök kalbl sâfi millete feyzi beyanını karahisar, Erzincan, Purdur, Isparta, İstanbul 26 'A.A.) Türk Dili Albayrağınla çık yürü sağken zafernuma Kayseri, İçel, Niğde, Urfa, Bilecik, Kurultayına iştirak etmek üzere Is. Bir gün şehit olunca da olsun kefen sana Diyarbekir, Sinop, Kötahya, Giresun, tanbul haricinden yüze yakın lise, Dağlar lisana gelse de anlatsa hepsini Manisa valilerinden, Zonguldak va . orta mektep, ilk mektep muallimi Binlerce can dirilse de nakletse geçmişi lisi, C. H. F. , Halkevi, belediye reisi, gelmiştir. Maarif Vekâleti bu mu. Garbin cebln zaliml affetmedim seni ticaret odası, ziraat odası, amele bir. allimleruı tstanbul Erkeh muallim Türküm ve düşmamm sana kalsam da bir liği, Türk tayyare cemiyeti, Hilâli. mektebine misafir sdilmeleri için o. kişi ahmer, Himayeietfal, millî iktisat Emin Bülent mir vermiştir. ve tasarruf cemiyeti, mualliralsr bir» liği, mühend'isler cemiyeti, maden . tstanbul 26 ( A . A . ) Türk Dili ciler cemiyeti, ahır ve kümes hay . Yüksel de günun battığı yere göster alnını Budunun arık gönlüne özlü sözün dökülsün Kurultayının açılması münasebetile vanatı cemiyeti, ağaç!arı koruma Albayrağınla çık yürü sağken başar grneği Kurultay Reisilğine memleketin her cemiyeti, matbuat bürosundan. O olsun er meydanında olünce senin örtün tarafından bütün resmî makamlar, Eskişehir, Aksaray, Kırşehir, To. Sıra dağlar dile gelse de anlatsa bepsini hususî ve re3mî müesseseler, millî kat, tzmir, Elâziz, Antalya. Yozgat, Binlerce can dirilse de dlyiverse geçmişi tesekküller ve halk tarafından yüz. Bursa, tzmir, Den'zli, Snmsun, Amas. Batının türeslz alnı bağışlıyamam seni lerce tebrik telgrafı gelmeğe basla. Turküm ve duşmanım sana kalsam da ben ya valilerinden, Darü'fünun Emini mıstır. Bugüne kadar ahnan te!graf. bir kiji vekilliğinden, Urgüp belediyesinden. lann sayısı 1500 zii bulmuştur. Bun. Türkçeye çeviren Kurultay Ankara'da dinlendi lardan bir kumuun nerelerden gel Celâl Sahir diklerini bugün ne^redîyoruz : Ankara 26 (Telefonla) Dil Kurultayının müzakeratını Ankara meyGazi Aymtap'ta bulunan Başvekil danlarına konulan bir çok hoparlörler tsmet Ps. Hz. nden, Dahiliye Vekili Yarap ne ekslllrdi deryayi lzzetinden Ş. Kaya Beydeo, lstanbul Belediye Reisi vasıtasile Ankara sehri halkı bttyUk Peymanel vücude zebrap dolmasaydı bir alâka ile takip etmiştir. Muhittin Beyden, Viyana tlhnler akaAzade ser olurdu asiyabü derdü gamdan Bugünkü celsede kimler *öz söyliyecek? Ticaret Işleri Untum Müdürlüğünden: Kadıköy Maîmüdürlüğünden: Türkçeye çevrilen şiirler TOrkçesi Aslı Kurultaya gelen muallimler Törkçesi Kurultaya tebrik telgrafları Aslı