Ctunhttrtyet 18 Eylul 1932 1 Hikâyt V. Manifaturacı Hacı Şevki Ef., İs tanbul'dan Bursa'ya döndüğü zaman diikkân komşusu Salim Ef. yi ziya rete gitti. UZÎ<R uzun İstanbul'dan, ticaret âleminden, piyasndan bah • spttüer. Hacı Şevki Ef., son sevahatinden memmıit'u; getirdiği çeş'tleri «netede ede bitiremiyor, kotnşusu nu hasedinden çatlatmak icin bire bin katmağı da ihmal etmiyordu. Saiim Ef. de, ondan bir, bir b'uçuk ay evvel îstanbul'a gitmişti; getirdiği çeşitler de öyle pek yabana atılacak şeyler değildi. Rakıbinin mubalâğa4arına, fuzulî temeddühlerine mıı • kabeleden ger» durmuyor, Hacı Sevki • f söyledikçe Salim Ef. cevabını veE. riyor, hulâra iki komşu, karşılıklı ta&lan gediklerine koyuyorlardı. Hacı Şevkî Ef., bir hayli öğündükten sonra durmuştu, birden elini alnma vurdu: Ha, bak azizirn, toptancı Mordehay'dan gördüğüm ikramı, hür met ve rîayeti ömrümde unutmıyacağım. Salim Ef. de ayni yerden alışveriş ediyordu: Bezirgân naziktir. Herkese karşı gayet kibarca muamele eder. Bana karşı öyle değil... Bana hürmet, riayeti pek fazladır. Haydi bakalım, kendi kendine zati zaman ver, gene... Hacı Şevki Ef., istihfafla omuzlarını silkti: İstanbul'dan hareket edeceğim günden bir giin evvel beni apartımanına akşam yemeğine davet etti. Mükemmel bir yemek çıkardı. Yedik, içtik... Salim Ef., bıyık altından gülüyordu: Mordehay'ın âdetidir. Hatırını saydığı müşterileri yemeğe davet eder. Dur ef endim, söziimü bitirme dim. Bilirsin kî Mordehay'ın apartımanı altıncı kattadır. Vallahi, elektrikler belki sönüverir, diye bir eline şamdan aldı, beni, ta sokak kapısma kadar teşyi etti. Buna ne dersin? Salim Ef., fazla gülemedi, darbe o kadar anî ve şiddetli olmuştu ki zavallı birden sersemleyivermişti. Hacı Şevki Ef., koltukları kabarmış, göğsünü gere gerejigarasını içiyordu. O günden itibaren Salim Ef. ye dert ofdu. Mordehay'ın, Hacı Şevki Ef. ye bu derece hürmet ve itibar etmesîni bir türlü aklı, havsalası almıyor, buna verecek bir mana da bulamıyordu. ^ Omrüne duacı Hacı Ef., müşteri ise, Salim Ef. de müşteri idi. Niçin Mordehay, Salim Ef. ye bu kadar ikram, itibar etmiyordu. Şimdiye kadar üç beş lira borç takmış, bir kaç kuruş teltik bırakmış değildi. Bu, Salim Efendinin pe«t ^ucüne gitmişti. Mordehay gibi, akılh, işini bilîr, açıkgöz ve nabız kollar adam dan bu muamele, hiç umulmazdı. Salim Ef., günlerce, haftalarca evinde, dükkânında kendi kendini yedi, bitrrdi. Nihayet ehemmiyetsiz bir işi bahane edip İstanbul'a gitti ve vapurdan çıkar çıkmaz Mordehay'ın dükkânınra yolunu turtu. Mordehay, eski müşterisini güler yüzle karşıladı: Maşalla... Maşalla... Buyur sunlar... Angi rüzyar attı? El sıktılar, kahveler ısmarlandı, oturdular, bir hayli hoş beşten sonra, Salim Ef. sordu: Bana bak Mordehay Ef., seninle kaç senelik alışveriş ederim? Eh yirmi sene kadar uluyor. Bende on paran kaldı mı? Her Bu işte tüccar Haklı değil! Gümrük niçin orijinal fatura vermiyor? tthalât tacirlerinden bazılan Ti caret Odasına müracaatle, gümrük idaresimn kendilerine musad • dak fatura vermemesi üzerine ziyan ettiklerinden bahsetmişlerdir. Bu suretle fatura alamayınca orijinal faturalan mal sattıkları Vüâyet tacirlerine göndermeğe mecbur kalan bu ithalâtçılann ziyan etmelerine sebep te, ticaretbaneler bu faturalara bakarak malın hakikî fiatını, satın alınan f abrikanın adresini öğrenir öğremez doğrudan doğruya Avrupa'daki müesseselerle temasa gelmeleridîr. Gümrük idaresî Odaya, tacirîerm orijinal fatura daki fiattan yüksek fiath bir fatura istediklerini bunun ise verilmesi mümkün olmadığını bildirmiştir. Bir kıstm alâkadarlara göre, ithalâtçılar bu mes'eltede kârlarmdan kaybetmiş Irile olsalar, mutevassıtlardan bazılannm aradan çekilmesini mtaç etmekte olan bu vaziyet, her halde müstehlikîn aleyhine de ğildir. Celâl Bf. ile hasbıhal Bu akşamki program ANKARA: 12,30 plâk neşriyatı (13,30 a kadar) 18 orkestra konseri 19 aJaturka musiki (20 ye kadar devam edecektir.) İSTANBUL: ~" 18 tango, cazant ve Hafif musiM 19,30 Bedayii musikiye heyeti 21 gramofonla Ayda operası (23 e kadar). BÜKREŞ: 17,05 muhtelif musiki 19,05 ktfnferans • 20,05 büyük senfonik konser. BUDAPEŞTE: 18,50 Macar halk şarkıları 20,05 Havadisler sonra: Tsigan musikisi 23,35 orkestra konseri: (Lehar, Kalmann ve saire). PARİS (Radio Paris): 21,35 muzik HcHl 23,20 gramofon musikisi. BARSELONA: 19,35 gramofon 20.05 orkestra 20.35 şarkılar 21,15 trio 22,05 dans musıkisi 23.05 kadın programı 23,20 gramofon dans havaları. BELGRAT: 18,05 millî şarkılar 1P35 gramofon 20 havadisler sonra Mı.n şaiKilar 20,35 viyolonsel konseri 21,15 san'at musahabesi 2145 (Vraca) isimli bir operetin temsılı 23,35 havadisler ve tsigan musikisi. 1 ^ f | ^mm ((Paramızın istikrarını idame ve muhafaza etmek birinci gayemizdir» [Birinci sahifeden mabait] ğim manaların en pratik, ve en anla ifadelerini güç senelerin içinde saçlannı ağartmış, haluk olduğu kadar mütevazi; mütevazi olduğu kadar tam manasile iktisat işlerinin âlüni olmuş muhterem Celâl Beyden dinledim. Hemen bir saati geçen mülâkatımdan ayrdırken bir taraftan tamamile fikirle • rimi aydınlatan bir iktisat dersinin zevkini tatmış ve diğer taraftan da Ulu Gazi'nin, büyük İsmet Paşanın Celâl Beyin şahsuıda taayyün eden isabetin manasını anlamış bulunuyorum. Celâl Bey İktisat Vekâletine dönya buhranınm en ziyade tebarüz etmiş bir zamanında geliyor. Fakat, Celâl Bey vaziyeti tamamile kavramış, milletin, halkın ihtiyaçlarını senelerce yakından tanımış olarak geliyor. Celâl Beyin başında hayal ve nazariye, evham yoktur. O, herkesin hararetle konuştuğu bu işleri senelerdenberi her gün dinlemiş, ve en iyi hal şekflleri kendisince kararlaşmış bir vaziyettedir. Celâl Beyin en büyük meziyetlerinden biri de berkesi dinlemekte hem faide bulması, ve hem zaruret görmesidir. Yarın yapacağı işler ve vereceği kararlar da bu herkesi tatanin edecek his seler olacaktır. Celâl Bey, herkesi işlere değil işleri herkese tâbi tutacaktır. Sezdiğime, aniadığıma göre onun en büyük programı halkın iş bulmasıdır. Fırkamızın programında da ferdî mesainin esas tutulması başka mâna ifade etmez. Yeni İktisat Vekilimiz de bu manayı tamamile anlamış bulu nuyor. Ve senelerdenberi içinde yorulduğu iş mesleki de kendisini fırkanın prensipine bir kat daha bağhyor.... Celâl Beyden aldığıro iktisat der sinde bazı kanaatlerimi de takviye etmiş bulunuyorum. Ben, şahsan döviz korkusuna müptelâ olmamış bir adamım. Bu vaziyetimi izah ettiğim vakit büyük bir memnuniyet ile gördüm ki, yeni İktisat Vekili de döviz mes'elele rini çok sükunet ile telâkki etmekte, bu işi çok iyi bilir bir adam sıfatile düşünmektedir. bir felâketîr. Paranın filen veya kanunen istikrarı yapıhrken yüksek veya dun istikrar temin edilişine na zaran mutazarnr veya menfaattar olan zümreler mevcuttur. Dun fitla istikrar ihracatı teşvik edebilir. Yüksek kıymetli istikrar memlekette hayat pahahlığını tevlit edebilir. Cumhuriyet hiikumeti memleketin iktisadî bünyesinde ahenksizlik husule getirmediğine kani olduğu bugünkü filî istikrarı muhafaza etmeğe muvaffak olmuştur ve muhafazası için esaslı tedbirleri almaktadır.» Bu düşünceyi bir iş adamınuı dü şüncesi olmakla beraber ayni zamanda en tamnmış iktisatçılarm düşüncesi de telâkki edebîlirîz. Meşhur iktisatçı (İvring Fbcher), (sabit para hayali) kitabında hakikî olarak müstakar hiç bir para olmadı ğmı söylerken doların bile harpten evvelki kıymetini üçte bir kaybettiğini, fakat bu normal düşüp kalkmanın hiç bir vakit kısa bir zamanda paranın temevvüç etmesi demek olmadığını ilâve ediyor ve bir para için de en muzır vaziyetin; Celâl Beyin düşündüğü gibi mütemevviç olmasındadır diyor. Hulâsa, bu uzun bahiste esas olan para mes'elelerinin tam bir iktisatçı ve bankacı gözile korkmaksızuı görülmesidir. ne aldımsa, parasını hep peşin ver dim, değil mi? Kalmadı... Paraları peşin peşin verdiniz. Peki, bizim hemşeri Hacı Şevki Ef., nasıldır? Bırak allahinî seversen... Onun yaptığı iş deyil... Cebinde parası ulsa da yene takinti bırakır. Dur, çelebi... Dilinle tutuldun... Hacı Şevki Ef. geliyor, borç takıyor, üste üstlük evine davet ediyor, ziyaf et çekiyorsun! Ne de ulsa, yene müşteridir. Peki, onu da anladik. Beni davet ettiğin zaman, kendi apartımanının kapısından elimi sıkıp içeri giriyor sun. Halbuki Hacı Şevki Efendiyi, ta sokak kapısına kadar teşyi et mişsin! Mordehay'ın çehresi, birden ciddileşmişti: Aşağıya kadar indirmez de ne yaparım? Bezin apartımanın mer divenlerindeki elektrik ikide birde bozulur. Merdivenler zifiri karan lıktır. Onu, şamdanla aşağıya indir mez ulur muyum? Neden? Ya, ayağı kayar düşer de ölürse Ben, ne yaparım? Borçlarını kim verir, kitnden alırım? Anadinme şindi? Haliç'te bulunan Başsız ceset Bu hâdise gittikçe esra rengiz bir şekil ahyor Evvelki gün Haliç'te bir sandalcı tarafından görülerek ihbar edilen başsız ceset gün geçtikçe esrarengiz bir hal almaktadır. Cesedin kime ait olduğu yapılan bütün tahkikata rağmen anlaşılamamıştır. Bu başsız vücut dağılnuş ve tefessuh etmiş bir vaziyette olduğundian kadın veya erkek olduğu da iyice tayin edile memiştir. Morgun teşhisine göre cesedin iki aya yakın bir zamandanberi deniz suları içinde çalkandığı anlasılmaktadır. ölünün her hangi bir gark neticesi kaybolmuş ve şfimdi meydana çıkmış bir naaş olması ihtimali vardır. Fakat dısarda öldürülüp başı kesildikten sonra tanınmak ihtimali büsbütün ortadan kaldırılmak maksadile, elbiseleri «oyularak Halic'e atılmış bir cinayet kurbanı olması da mıuhtemeldir. Zabıta esrarı kaldırmak üzere tahkikatına devasn etmektedh*. Malui, yetim ve mfltekait maaş sahiplerinin nazari dikkatine Yeni İktisat Vekilimize göre « Paranın kıymetinin muay yen bir noktada istikrar bulmıyaralc temevvüç halinide bulunması memleketin ikisa'dî bünyesi için Patih Askerlik Şubesi Reisliğinden: Gerek kazamız emvalinden ve gerekse sair emvalden maaşlarını almakta ve resmî seneüeri muamelell evraklanna bağ lanıp muameleye konmak uzere şubemizce yetlerinden alınmış olan malulin ve müCelâl Bey, bütün bu şartları haiz ve tekaidini askeriye ile askeri yetlmlerln ve hastasını, hastalığmı tanıyan hazik bir resmî senetleri her ne suretle olursa ol doktordur. Hepimizi düşündüren daha sun zayi olmuş olanlarla eski seneler zarbir çok iktisat işlerine de temas ettiğim fında resmî senetleri yüksek makamlara vakit yeni İstisat Vekilinden bütün ogönderilen ve elyevm vürut etmemiş olan kuyuculanmızı tatmin edecek cevaplarm bundan sonra vaki olacak müracaatlar aldım. lerinde şubemizce kendilerine yoklama Bu cevaplann hulâsası: Gerek saları yapılmak için vesaik verilmiyeceğin nayi ve gerek Seyrisefain ve daha müden senenin mart ve eylul aylarında rnalhim iktisat işlerinin büyük bir süku mudürlüğünce yapüan yoklama muamele net ve iş adamı kafasile, ve en ilmî metot dahilinde halkın, milletin ve Ierinde muşkülâta maruz kalmamaları ve bu yuzden de şube muamelâtını boş yere hadevletin menfaatleri mezcedilerek tetleldar etmemeleri için her hafta cumar kik edilmekte olmasıdır. Bir kaç ay tesı; çarşamba günleri şubemize müracaatiçinde netice verecek bu tetkikahn bir çok haklı şikâyetleri yatıştıracağmı düle noksan olan vesaitlerinin Ikmalinin teşünerek emniyetle bekliyelim. mıni kendi menfaatleri namnıa son defa İstanbul meb'usu olmak üzere llân olunur. • ALÂETTİN CEMİL MAHMUT YESARİ Hayvancılığın inkişafı Memleketimizde h&yvan yetiştirme usullerinin ıslahı ve hayvancı lığın inkişafı hakkında tetkikat yapmak üzere Ziraat Vekâleti tarafından davet edilen Budapeşte yüksek baytar mektebi rektörü prof eaör Velman Anadolu'daki tetkikatını ikmal ederek Ankara'ya gitmiş, ra porunu hazırlaımş ve Ziraat Vekâ letine vererek sehrimize avdet et miştir. Prof esör Velman'ın vazif e si bittiği için memleketine dönmüştür. Mumaileyhin hayvan yetiştiren muhtelif mıntakalarda yaptığı tet kikat neticesmde hazırladığı raporda inkişafı ve hayvan yetiştirme usul lerimizin ıslahı hakkmdaki fikirler ve bu hususta alınması lâzım gelen tedbirler izah edilmiştîr. ODnkO duöday satışiarı Dün Zahire Borsasmda buğday azamî 6 buçuk kuruştan satılmış ve buğday üzerinde fazla muamele olmamıştır. Dün şehrimize limanlardan 2258 çuval, Anadolu'dan 97 vagon, Trakya'dan 3 vagon buğday gel miştir. Bolşeviklik Fransız Na^ırlarından M. Dö Monzi Rusya hakkında en ge:ıiş ve etraflı malumata sahip olan bir zattır ve bu malumata istinaden Bolşeviklik hakkında mühim bir eaer yazmiştir. Kitabı ü&tat Haydar Rifat B. selis ve cazip bir ifad*e ile türkçeye çevirmiştir. Dö Monzi ta çarlık zaçevirmiştir. Dö Monzi ta Çarlık zayet ve h&diselere kadar bütün va kayii mükenunel bir tasnif ile tesrih ederek nakJehnektedir. Eser hakikaten istifade edilecek bir membad"'r. Son aylar zarfmda millî kütpane mize hayret verici bir gayretle pek kıymetli bir çok eserler ihda eden üstadı tebrik ve bu son eserini ha • raretle tavc've ederiz. Gorgulof'un eşyası müzeye konuyor Bir çocuk ezildi Bulgurlu mesçitte 24 numaralı hanede sakin tbrahim Efendinin 4 yaşında oğlu Hüsnü, Neft Sindikat şirketinin şoförü Mustafa oğlu Rüştü'nün idaresindeki otomobil tara • fmdan ezilmiştir. Çocuk derhal ölmüştür. Vak'aya sebebiyet veren şoför Rüştü derdest edilmiş ve hak kında müddeiumumilik tahkikata başlamıştır. Hollanda'da Törk sigaraları Hollanda'da Türk sigaralarını satmak imtiyazı, yapılan müzaker^t neticesinde bir müteahhide verilmek üzeredir. İnhisarlar Müdürlüğü ile bu müteahhit arasındaki mukavele bugünlerde imzalanacak ve Hollanda'da Türk sigaralannın satışı için hazırianan teşkilât faaliyete geçecektir. Balat'ta bir kaza Dün Balat vapur Ukelesinde bir kaza olmuştur. Hamal Hasan bin Abdi ile Mehmet Süleyman mavnadan rıhtıma saç nakletmekte iken vinçten kurtulan saçlar düşerek Mehmed'i başından tehlikeli, Abdi'yi de sırtmdan haf if surette mecruh etmiştir. Mehmet Cerrahpaşa hastanesine, Hasan da Balat Musevi hastanesine nakledilmişlerdir. Kömör ihracatımız Buğday satın alma yerleri çagaltılıyor Ânkara 17 Buğd'ay mub'ayaa yerlerinin yeni bir kararname ile çogaltılması mukarrerdir. Bazı vilâyetIerden vaki olan müacaatler tasvip edilmiştir. Ekstra buğdaylar için ıltı bucuk kuruş fiat tesbrti muhtemeldir. Madenkömürü ihracatımız seneden seneye artmaktadır. 930 da harice 467 bin, 931 de 656 bin liralık kömür satılmışken 932 nin yalnız ilk sekiz ayında 1,943,676 liralık kömür ihraç edilmiştir. Muhit çıkfı Sus, yoksa keserim! Ziraat Bankası naklediliyor Gorgulof kıyotıne doğru itılırken bir ressamtn çızdığı kroki (Sağında papaz Gillet, solunda müdafaa vekilîeri Hanri Geraud ve Marcel Roger) Paris 17 (A.A.) Müddeiumumî M. Donat Guîgus, Gorguloff mes'ele sinde cürmün sudumna medar olmuş olan vesaiki bugün polis müdürüne tevdi edecektir. Bu rasime, bu mahiyette ilk defa olarak yap'Ian bir rasimedir. Bu eşya, polis müdiriyetinin tarihî müzesinin cinayet şubesine konulacak olup bu şubede büyük cinaî işlere aıt bütün evrakı vesaik toplanacaktır. bahis eşya meyanında bilhassa Gorguloff'un hatıratı, katil tarafından cinayet günü satın alınmış olan, M. Tarrere'in ittihafiyesini ihtiva eden ve kanla mülemraa bulu nan kitap ile müteveffa Reisicumhuru öldürmüş olan kurşunun koğanı ve katilin rovelverinin şarjörleri bulunmaktadır. Evvelleri bu kabil vesaik müzayede ile satılmakta idi. Yarın akşam E L H A M R A NJ||I'|Iİİ|S|||(İİ| Nefis şarkılarla, zevkli sahnelerle dolu Evvelki gece Beyoğlu'nda bir soygunculuk olmuştur. Sirkeci'de otel de oturan Ahmet isminde biri ev velki gece Hasköy'Iü İbrahim na mında birile tanışmıştır. Beraber bir müddet gezmişler, içmişler sonra Ahmed'in otomobilile bir gezinti teklifine yeni arkadaşı İbrahim de razı olmuştur. Gece her taraf ten halaştığı sırada bu iki ahbap oto • mobille Şişli'ye doğru yol almışlardır. Otomobil Harbiye'ye geldiği sırada Ahmet cebinden bir ustura çıkarmış ve Ibrahim'e susmasım yoksa boğazlıyacağını ihtar ederken cebinden 75 lirasını almıştır. tşin farkına varan şoför Aziz otomobil i durdurup Ahmed'i yakalamak istemiştir. Fakat Ahmet daha açıkgöz çıkıp telâşla kaçarken tbrahim'i ustura ile yüzünden cerhetmiştir. Vak'ayı gören devriyeler Ahmed'i yaka | lamışlar ve ibrahim'i de hastaneye nakletmişlerd ir. Stresa konferansında kararlar Stresa 17 (A.A.) Stresa kon feransımn iktisadî ve ziraî komitesi, şarkî ve roerkezî Avrupa memleketlerindeki zahirelerin tekrar kıymetlendirilmesi için tahsis edilecek mebaliğin mecmuunu 58 milyon altın frank olarak tesbit eylenriştir. Bu mebaliğ bazı dcvletlerin yardım ve iştirakile ve yahut tek cepheli iti lâfların akdi suretile temin oluna caktır Dördüncü Vakıf Harunda bulunan Ziraat Bankası İstanbul merkezi yakında, Karaköy'de evvelce Memaliki Şarkiye Fransız Bankasının bulunduğu binaya nakledilecektir. Muhit'in son nüshası, kapağinda Dünya Güzeli Keriman Halis Ha nımın çok nefis tarzda basılmış üç renkli bir tablosu, içinde Halit Ziya, Cenap Şahabettin, Yaşar Nabî Beylerin güzel yazılarile çıkrnış tır. Fiatı rfa 50 kuruştan 20 ye in miştir. Tav»ive ederiz. üsküdar Hâle sineması Memnuniyetle haber aldığımıza nazaran 12 eylul çarşamba gününden itibaren Almanya'dan sureti mahsusada getirttiği en son model «Bouer» sesli sinema cihazile sesli, sözlü, şarkdı, cazip filimlerle yeni mevsime giriyor. DON JOZE MOJiKA Gene geliyor. Almanya'da kontenjantman Berlin 17 (A.A.) Alman ka binesi, şimdiye kadar tatbik edil mekte olan en ziyade mazharı müsaade miilet prensibi yerine konten • jantman sisteminLn ithali hakkında bugün fc'r karar ittihaz edecektir. ATLANTİD ismînde bir tekfilım vardır: ^ Bu Piyer Benua'mn şaheserinden alınarak Brigitte Helrn, Jan Anjelo ve Piyer Blanşar tarafından oynanmıştır. A T L A N T İ D yalnız GLORYA'da gösterüecektir. BiLiNiZ Ki Avrupa ve Amerika halkının üziim sevkiyatı İWİLLYFRİTSC • • H H M B Büyük UFA opereti Filmini göreceksiniz. Mümessili: ÇILGINLAR O7ELİ VEFAT Merhum Müşür Redif Pasa damadı Girit eşraf ve muteberanından Kasunzade Hâmit Bey müptelâ olduğu hastalıktan rebayap olamıyarak irtihal etmiştir. Cenazesi 18 eylul pazar saat 11 de Pangalb Ayazma caddesindeki ikametgâhmdan kaldınlarak Maçka'daki metfeni mahsusuna defnedilecektir. Merhuma mağfiret ve ailei kederdile sine sabırlar temenni ederiz. İzmir'den Bandırma tarikile şehrimize sevkolunacak yaş üzümlerin sür'atle nakli hususunda İhracat Ofisi taşebbüste bulunmuştu. Nafıa Vekâletinden gelen cevapta şimen difer kumpanyasının ihracat üzümlerini eksperse raptedilecek vagonla naklini taahhüt ettiği bildirihniştir. Avrupa'ya ihraç esnasında Şark Demiryolları yaş meyvaları hâmil vagonları konvansiyonele raptetmektedir. DEMiR KAPl rağbetini celbetti DEMiR KAPI bugünlerde GLORYA'DA ayni büyük rağbetle GOSTERİÜYOR Bundan başka KERİMAN Haiis Hanımın Spa'da Dünya Güzeli stçilmesi. VO\ havadis gazetesi Fransızca sözlü filrcu