Parasız Mizah ilâvemiz Her hafta pazartesi günleri çıkacak İlk nüsha pazartesi günü çtkıyor umhuri OokUZUnGU Sene: NO. 3005 Telgraf ve m e k t u p adresl: İlk nüshanın mündericatı Dünyanın falı Mizaha dâir lstanbul'a gazel Plâjda bir dram Sıvas şiirleri Matbuat haberleri Meşhedi Cafer'in tay yaresi. # Cumnuriyet, fatanbul Posta kutusu: lstanbul, No. 246 Telefon: Başmuharrir: 22366, Tahrlr müdftrü: 23236, İdare müdurü: 22365, Matbaa: 20472 Cumartesi 17 Eylul 932 iki mösahaka Insanlığm manasında Güzel san'atlar Vişi: 13 eylul (Başmuharririmiz den) Burada doktorların hemen giinün her saatine bir vazife yükliyen binbir marifetmden aman ve zaman bulabilsem Cumhuriyet okuyuculanna yazacak nelerim var da nelerim. F f kat dün geceki büyük ziyafetin hâlâ Tesiri altında bulunduğum derin intibalarından bir nebze babsetmek için uykumdan bir miktarmı feda etmeği göze almış bulunuyorum. Bu ziyafet Vişin'in Gazino tiyatrosunda ~ verilen muhteşem bir musiki konseri ile o konser arasında eski Başvekil ve pek çok def a eski nazır M. Louis Barthou'nun verdiği konferanstan teşekkül etti. Konserin bir Wagner . Berlioz bay. ramı olacağı ve birinci ile ikinci kısım arasında M. Barthou tarafmdan bir konferansla teyit edildiği gün lerdenberi her tarafa asılan büyük küçük afişlerle ilân eilip duruyordu. Biz musikinm hatta amatörü bile olmadığımız için belki kon sere o kadar alâka göster miyebilirdik. Zaten alâka göstermeğe vakit te yoktur. Ertesi sabah saat yediden itibaren tedavi başında bulunmak için büyük yorgunluklarla mahmul her günün akşamında er kenden yatağa serilmek değil de adeta bitkin düşmekten başka yapılacak şey olamıyacağı takdir olunur. Hal böyle iken Louis Bathou'nun ismi: Acaba ne söyliyecek ve nasıl söyliyecek ? Diye merakımı gıcıklamaktan hali kalmıyordu. Bu saika ile gayriihtiyarî gişeye sürüklendim, yerlerimizi al dım. Louis Bathou'yu şahsen tanımıyordum. Fakat pek çok Fransız ricali gibi bu zat ta pek iyî bildiklerimiz dendir. Galiba evvelki sene ömrü kısa süren Georges Leygues kabinesinde de naztrdı. Biz zat Başvekillik etmisth ve Adliye Naztrhğı daha ziymde meşhurdur. Kendisinin daha büyük marufiyeti ise âlim bir adam oluşunda ve kendi vatandaşları arasında 'dahi muhterem ve vekarlı bir mevki sahibi bulunuşundadır. Bu son nok tada biraz Puvankare'ye benzer. Fakat siyasî hayatta ona nisbetle daha ziya<de müstağniye benziyen bir tıavn vardır. Başı pek sıkı lırsa Fransa'ıun kendisine müracaat edeceği adamlardan biri dte işte bu zattır. Az çok hayat ve şahsiyetini bildiğimiz kadar bittabi pek çok defa resmini dahi gö« regeldiğimiz Barthou ile sanki ezelden bir aşinalığımız vardı. Konserde bilhassa onu görecek ve onu dinliyecektim. Dünkü spor faaliyeti Başvekil İsmet Pş. dün gene tayyare Türk atletleri Bulgar ile AnkaraVa avdet etti atletlerine galebe etti Isı»et Pş. Hz. evvelki akşam geç vakte kadar Reisicumhur * " * * y « / ? * Hazretlerinin neztlerinde kalmıslardır Heyeti Vekilenin pazar günü aktedeceği îçtimaa sabırsızlıkla intizar ohınmakta ve o gün yeni iktisadî kararların kat'iyet ke8bedeceği temîn edilmektedir Kürek yarışlarında Galatasaray ve Beykoz dörder biricilik kazandılar Ansızın tayyare ile şehrinrite gelen Başvekil tsmet Pş. Hz., dün öğIeden sonra, gene hava yolile Ankara'ya avdet etmişlerdir. OSnkS atlmthtm musaVakalannt talnp eien meraktdar Fenerbahçe stadyomunda dön Türk ve Bulgar atletleri arasında yapılan cnüsabakalar çok güzel olmuştur. Temsilî mahiyette olan bu temas, Türk atletlerinm zaferile netıcelenmistir. Sporlarm en temizi ve en asili olan atletizm, maalesef bizim memlekette henüz lâyık olduğu rağbeti bulamamıştır. Mahdut bir kaç meraklı îstisna edilirse bizde sporu «even ler spor olarak sadece futbolü tanımaktadır. En ufak bir futbol müsabafcan binlerce •eyirel topladığı halde, ecnebi atletlerile yapılan temsilî müsabakalar bile muayyen seyir cilerden baska kimseyi bulamamaEtadır. Teessürle kaydetmek lâzun dır ki, dünkü müsabakalarda mah dut bir seyirci kütlesi onünde yapılmıştır. Bu, spor namına acınacak bir Haldir. Yarın, öbür gün ayni sahada ve daha az tnüsait bir havada yapüa cak bîr futbol müsabakası, mühtelif binlerce seyirci önünde cereyan edecektir. Sporu sevenler, ecnebi ta kımlarla yaptığımız hermaçtaki mağlubiyetimizi görmeğe can ata r«k kosarlar v» kendi köselerinde mutavaziane çalışan ve bize şerefli (Mabadi 6 tncı sahifede) Başvekilin izahatt Başvekil, evvelki gün, Gazi H*. ile birlikte doğruca Dolmabahçe sarayına gitmişti. tsmet Pş., Reisicumhur Hz. nin nezdinde akşam geç vakte kadar kahnışlardır. fktisadî siyasetnniz ve âcil surette ittihaz edilecek yeni kararlarla alâkadar addolunan bu mülâkata, hususî bir ehem miyet verilmektedir. Hükumetin, iktisadî vaziyet karşısındaki tam hassasiyetini, Başvekilin bu mes'ele fl« alâkadar bir seyabat için en kısa yo Y .tarida İsmet Pata hareke'ltih lu ihtiyar etmesi de göstermektedir. a ığtda tayyargnyı hareke& Başvekil Paşa, Reisicumhur Haz retlerine izahat verdikten, rey ve irşatlarını aldıktan sonra, saraydan müfarakat etmiş, Heybeli'ye gide rek geceyi biraderi Rıza Beyin kö*künde sreçirmistir. / ttâztm İsmet Paşa tfc masafaka mderhen, Paşa teşytcilmri selâmhyor Başvekil Ankara'da Yannki Heyeti Vekilede kat'î kararlar ahnacak a» Naşit, sinema aktörü! Maruf komik sinemadan hoşlandığmı, sahneyi terkedeceğini söylüyor Başında siyah bir kalpak, arkasmda h»ki renk bir asker elbisesi, ayakla rında tozlukiar... Kendisi ile ypkmdan dost olan arkadaşım «işte Naşit» de mese idi mümkün değil tanımıyacak • tım. Yüzü de boyalı... Gönesten yanmış bissini versin diye sarı bir boya sürmiişler. Bu hali ile el ilânlarmda, duvar afisl^rinde jrördüğümüz resmine hiç benzemiyor. «Bir millet uyanıyor > filiminin Taşkıslada çevrilecek bir sahnesi hazırla nıyor. Naşit filimin, Ercüment Behzat'tan sonra başhca yıldızı. Saf fakat cesur bir emirber neferi olacak, Kuvjyn milliyeye mensup bir emirber neferi. Sinemadan memnun musunuz? Çok. B»r Mület uyantyor> füminde mufam Sahne mt daha güzel, sinema mı ? Sinema! bir rolü temstl eden Naşit B. Sinemayı daha yorucu bnlmuyor gibi erken kalkıyor, rençberler gibi yemusunuz? (Mabadi 4 üneü saMfede) Evet vakıâ öyle. Fabrika amelesi tıııiHrnııtmııııımııııııııııuıımmııımınııııımıııııııımıımnımım mMiıiMimııınnıımıııııııııııııııiııımiHiımınııııııınııiıııımmıııııın Mecli» Reisile mülâkat r Konser tam sekizi kırk beş geçe b'aşlıyacaktı, ve bu saatten evvel bütün mevkiler sahipleri tarafmdan işgal olunmuştu. Gazinonun büyük tiyatro salonunda bir tek boş yer yoktu. Eserleri çalınacak iki büyük adam Jsmet Paşa Hz. tayyare elbisesile geçen asrın bu san'atta dâhi olarak rüşmüşler, müteakiben kendilerini temeyyüz etmiş iki büyük şahsiyeti Yeşilköy hava i&tasyonunda Ankara'ya götürecek olan tayyareidi: Biri Fransız Hektor Berlioz, ditsmet Paşeı, Meclis Reisi Kâzım ye rakip olmuşlardır. ğeri Ahnan Richard Wagner. 1803 te Paşa Hazretlerile, Maarif Vekili doğan Berlioz 1869 da vefat etmiştsmet Paşa, yüzbaşı Zeki Beyin Esat, Vali Muhittin, Gazi Antep tir. Ondan on yaş küçük olan Wagner meb'usu Kılınç AH ve tstanbul polis idaresindeki ayni tayyare ile dön ise 1883 te dünyadan göçmüştür, Fa müdürü Fehmi Beylerle Yeşilköy müştür. Kalemi mahsus müdürü kat bunlar için ölmüşlerdir demek (Mabadi 4 üncu sahifede) hava istasyonunda bir müddet gö Aİa doğru değüdir. Hayatlannda kıy lliniUlllliHIIIIIMMIIIIIf I1III1II11III1IIIIIIIII11IIHIIIIIII1III1II1IMIII1IUI1IIIIHU Mtllt tlllllllllllll IIMIIIIIIIIimimilllllHlltlHm llllll metleri lâzım ve lâyık olduğu kadar yük histir. damnation dö Faust. tkinci kısmı tanınılamıyan bu iki büyük dâhi aVe Hiraf etmeli ki bizim şarktaki Wagner'in Lohengrm'i (Melude), deta denilebilir ki öldüklerinden son Tristan et Yesult'u ve Maîtres musiki kâinatın ahengi karşısmda hera hayata doğmuşlardır. Hani bizim chauteurs'u dolduruyordu. Bu iki kıs nüz kekeliyen bir çocuk halindedir. meşhur şair Baki'nin: Muayyen bir mevzuu saatler ve saatmın arasında Louis Barthou Berlioz Ey Baki, arkadaşlarm senin lerle süren uzun bir nefes halinde ile Wagner'in hayatlarından bahsekadrini vefatından sonra bari anla bütün anatile çağlayanlar gibi akıden çok samimî bir musahabesile tisınlar da gelsinler musalla taşında saf yatroyu dolduran halkı tenvir ettiği tarak ifade eden garp musikisi, daha saf el bağlasınlar! kadar tehyiç te etti, ve pek muktedir doğrusu hakîkî musiki dinlenirken bizim ya heyheylerimiz, hatta semaibir konf eransçı olarak onları yer yer Diyen hazin bir beyti vardır, onun güldürdü bile. Hulâsa hem güldürdü, lerhniz, hatta alafranga taklidi son gibi Berlioz'la Wagner dahi ancak hem ağlattı. Luois Barthou'yu derhal şarkılanmız ne kadar oyuncak ölümlerinden sonra anlaşılabildüer. halinde, ne kadar iptidaî görüŞimdi onların karşısmda yalnız arka tanıdım. Senelerin uzunluğu nisbe tinde artan ağırlığı başile omuzlarını nüyo.r bilseniz! Hulâsa etmek için bidaşları ve aşinaları, yani yalnız milzim kendi iptidaî ahenklerimizin habiraz öne doğru çekmiş, o kadar. lettaşlan değil, bütün bîr insaniyet kikî musikide ancak ihtiyacın binde hayret ve hürmetle el bağlamış buKonferansı hatta hulâsa etmek birini ifadeye yarıyacak motifler gibi lunuyor. Bu fani dünyanın kubbes'ne böyle üç beş sütuna sığacak şey dekullanılabileceğini söylemeliyiz. Haöyle ahenkler nakşetmişler ki bugün ğil. Konserde çalınan parçalara ge dahi bir teline dokunulduğu zaman lince bana göre onlar hakkında bitip kikî musiki muvacehesinde hakikt vaziyetimiz bundan ibarettir. Hakikî insanı bağlandığı topraktan çekip çıtükenmez hayretlerimi söylemekten, musikiye sahip olmak için mevcut kararak kâinatın azameti içine ka yani onların karşısmda hürmet ve tarıştıran bir âlem peyda oluyor. zim ile susmaktan başka yapabilece musikimizi kırahm, yıkalım, yok edip ğim bir şey yoktur. Şu kadarını ifade atalım desek belki fazla söylemiş oBir tesadüf üç dört sene evvel baluruz diye korkarız. Ancak bir an evedeyim ki eğer dünyada musiki diye na Berlioz'un hayatını okutmuştu. vel hakikî musikiye yükselmek ihtibir şey varsa o işte budur. Barthou Elime geçen kitabı sonuna gelmeden yacında olduğumuzu çok açık ve çok dedi ki bir hissi ve bir heyecanı if abırakamamıştım. Bu hayat binbir eyüksek söyleriz. tnsanlığm manasındede resim, heykeltıraşlık ve şiir lem ve mihnetten yuğrulmuş ve onmümkün olabilen derecelerinde vazi da medenî seviye ancak güzel san'atlann içinde nihayet bakaya intikal larla ölçülebilir. Cemiyetin yüksel edip gimiş bir hayattı. Hakikaten pek fe if a ederler, fakat bunlarm hiç biri mesi ise ancak güzel san'atlar temeinsanı müteheyyiç etmekte musikiye az roman insanı Berlioz'un hayatı line dayanıyor. Mülâhazalarımızm yetişemez. Zâhirde sakin gibi görükadar müteessir edebilir. şiddeti bu şaşmaz ve affetmez hakinen tabiat ve bütün mükevvenatta eKonserin ilk kısmı Berlioz'un üç katten ileri gelmektedir. eserinden terekküp ediyordu: Le Car zelî bir ahenk var. Musiki işte bu aYUNUS NADİ naval Romam, Lenfaut du Christ, La hengi oynatan ve bize duyduran bü İsmet Paşa dün tekrar Dolmabahçe'ye gelmiş ve öğle üzeri Meclis Reisi Kâzım Paşa Hazretlerini saraydaki dairelerinde ziyaret ettniştir. Meclis Reisi ile Başvekil bir saat kadar görüşmüşler ve öğle yemeğini de birlikte yemişlerdir. Yemekte lstanbul Valisi Muhittin, Sivas meb'usu Rasim Ferit Beylerle Başvekâlet kalemi mahsus müdürü Vedit BPV de bulunmy«tur. Başvekil saat on dörde doğru, Kâzım Paşa Hazretlerile birlikte Dolmabahçe'den çıkmışlar ve kendisini teşyie giden zevatı hâmil otomobillerle doğruca Yeşilköy'e gitmiş lerdir. * Ankara 16 (TelefonU) Başvekil İsmet Paşa Hazret leri bugün saat on yedide tayyare ile şehrimize avdet etmişIer, Vekillerle meb'uslar ve diger bir çok zevat tarafmdan karşılanmışlardır. Gayet beşuş bir çehre ile tayyareden inen İsmet Paşa Hazretleri hava seyahatinden asla yorgun görünmiyordu. Başvekil doğruca köşküne gitmiştir. Heyeti Vekilenin pazar giinkü içtimaına sabırsız • lıkla intizar edilmektedir. İk tisadî vaziyet etraf ındaki kat'î kararların o gün alınacağı tahmin olunmaktadır. Iktisat Vekili Celâl Bey bugün cuma olmasına rağmen bütün gün çalışmıştır. Celâl Bey, bugün Sanayi Müdiriyeti mü • tehassıslannın huzurile Sanayi Birliği erkânmı ve Nazmi Nuri Beyi de kabul etmiştir. İngiliz gittî Amiral Cenapları Dolmabahçe sarayına giderek defteri mahsusu imzaladı GaziHz. Dün gece Glorya sinemasını teşrif ettiler Reisicumhur Gazi Hazı^lfcri dün akşama kadar sarayda nİç^gul olmuşlar, akşam üzeri otomofeille Beyoğlu ve Şişli'den geçerek Büyük dere yolunda bir tenezzüh yapmışlar dır. Gazi Hazretleri, dün gece refakatlerinde mutat zevat bulunduğu halde Beyoğlu'nda Glorya sinema sma gitmişler, seansın sonuna kadar localannda oturmuşlardır. • • Dün Glorya sinemasında Kernnan Halis Hanımm Spa'da Dünya Kraliçeliğine intihabı intibaları ve «Demir kapı» isminde fransızca bir filim gösterilmekte idi. â* 4' ^ % * • ^ J^ Dün iehrimizden geçen İngUiz filosu vazörlerile Rover tahtelbahri dün sabah muvasalat etmişler ve şehrimizi (Mabadi 3 üncü sahifede) Limanımıza geleceğini yazdiğımız İngiltere Akdeniz filosuna mensup Curaçao, Çolombo, Cores, Curlev kru