Düğmeyi diktirdim. Şu dünyada ne garip, ne aksi insanlar var.. Ama erkek, ama kadın.. Hani çileden çıkmak, baştan aşağı sinir kesilmek işten bile deği!.. Bir akşam Kadıköy'ünde mektepten dönüyordum. Giderken köprü gişesinde beş lirayı bozduramadığım için yalnız gidiş bileti almıştım. Tur niyenin istikametini takiben pencereye yaklaştım: İstanbul, bir tane birinci! Diye parayı uzattım. Tam o sırada «rkarada öyle bir itilişle tildim, öyle bir kakıhşla kakıldım ki tarif ede mem. Az kaldı önümdeki tahta cı kintı göğsüme saplanıyordu. Hid detle dondüm. Elinde küçük bir çanta, bir de bohça genç bir kız, terter tepiniyor: İstanbul'a bir bilet! Ferdayile avaz avaz haykmyor.. 'du. Ben ona nasıl muamele edilece • ğmi pekâiâ bilirdim amma ne ya payım ki kadın, hatta genç kız.. Hususile kara kaşh, kara gözlü, hafifçe etine dolgun şirin bir şey.. Affedersiniz küçük hanım, dedim, daba vakit var! Saat dört değil mi? Dört amma, baksanıza vapur daha yeni yanaşıyor.. Beyefendi lâkırdıyı bırakın da tnüsaade edin bilet alayım.. îyi amma, ben sizden evvel geldim.. Fakat siz erkeksiniz.. Böyle mantıksız ve dürüst bir hareket karşısında benim de aksiliğim tutmuştu. Bir türlü ona yol vermek istemiyordum. Küçük hanım da mütemadiyen hiyor ve tepiniyordu. Derken «dring!» diye bir şey taşların üstüne yuvarlandı. Gözlerimle bu hafif gürültünün akislerini takip etthn. Bir de baktım ki bir diiğme.. Hem benim düğmem.. Hem de o sabah ütiiden gelip sırtıma geçirdiğim en yeni elbisemin düğmesi.. Kızgınlığım büsbütün arttı amma, içimi boşaltmadan evvel iğilip düğmeyi al • mağı tercih ettim. O sırada da kü çük hanım biletini alıp savuştu. Beş liranın üstü tamam mı, değil mi ona bile dikkat etmeğe vakit bulamadan haydi ben de arkasından.. Fakat ge! nereye koydunsa bul.. Güverte, hususî, yan kamaralar, birinci.. Hoş bu küçük hanımı oralarda aramak abesti ya.. Çünkü biraz da hizmetçi kıhklı birseydi.. Fakat bendeki dalgınhğa da' oakın.. Kız gözümün önünde birinci almıştı da hâlâ te reddüt devresi geçiriyordum. Husu •ile şu zamanda hizmetçilerin yüksek, efendilerin hanımların aşağı mevkilerde oturduklarını yordum. Nihayet alt kamarada yakaladım. O da başına geleceği pek iyi tahmin ; : 1 ett<~* ' ''aranlık bir köşeye büzülmüstü. Sert adımlarla yanına yak laştım. Makineden bir adam gibi inhinasız hareketlerle yanına oturdum. Göğsümü acıttığınız yetmiyormuş gibi üstelik bir de düğmemin' kopmasına sebebiyet verdiniz. Ne yapayım, yol vereydiniz.. Para bozduruyordum... Siz para bozduracaksınız diye herkes saatlerce bekleyip vapuru mu kaçıracak? Vapur daha yeni yanaşıyordu.. Öf aman.. Uzattınız.. Yo.. Küçük hanım hem suçlu, hem de güçlü olmayın! Peki ne yapayım.. Her halde şu çantanızın içinde iğne iplik olacak zannederim.. Düğmeyi dikiverin! Güldü. Sağ elinin işaret parmağını evvelâ kendisine, sonra bana tevcih ederek heceleri böle böle söyledi: Ben..n.. sizin..n.. düğmenizî.. iT> v va"' >T!arasında dikecefeim!. Bu çapkın hali hoşuma gitti: Zarar yok, dedim, affettim.. Affetmeseydiniz sanki benim de pek niyetim vardı. Köprüye gelmiştik. Bilmediğim, tanımadığim, haricen biraz da sevî yesi düşkün görünen bir kızla dişan çıkmam pek te münasip bir şey olmıyacaktı. Neyse dost aynlahm, AUasımar. ladık! Diyip yürüdüm. * ** Ferit B. Varşova'ya J Hareket etti hatırlatnıYeni vazifeye verilen ehemmiyet Vüjfüktür Tütün İnhisarı ticarî bir mekanizmaya muhtaç.. yeni satış yolları aranmahdır Ankara mayıs (Hususî) Tütün [ inhisarı bütçesi bir kaç gün evvel Mecliste şiddetli münakaşeleri mucip olduktan sonra kabul edildi. Tütün İnhisarının bugün nasıl idare edilmekte olduğunu anlıyabilmek için eski halile bugünkü vaziyetmi karşılaştınp bir netice çıkarmak lâzımdır. Bu maksatla yalnız da hilî sarfiyat miktarına ait bazı rakam lar vererek tahlil yapmağa çalışacağız. Inhisar idaresi rejiden hükumete intikal ettikten sonra sarfiyatta mühim tezayütler kaydedilmiştir. Rejinin son seneki sarfiyah 2 milyon 900 bin ki lodan ibaret iken inhisar idaresi elin de sarfiyat 929 senesine kadar 10 bu çuk milyon kiloya kadar çıkmıştır. 929 da 7 milyona doğru bir tenez zül göriilmüşse de müteakıp senelerde tekrar artmıştır. 930 malî senesinin ilk 11 ayında sarfiyat 9 milyon kilo idi. 931 malî senesinin ayni aylarındaki sarfiyat ise 7 milyon 800 kilodur. Reji ile İnhisar arasında yapılacak mukayeselerden biri de hiç şüphesiz her iki idare şeklindeki memurin adedinin mukayesesidir. Bu hususta umumî bir ftkir vermekle iktifa edeceğiz. Bütçe Encümeninin mazbatasma göre Reji hükumete intikal ettiği zaman memuriyetlerinin devamına lüzum görülmiyenler hariç olmak üzere Rejiden 2478 memur almmıştı. 1930 senesindeki memur adedi ise bunun iki mislini mütecaviz olmak üzere 5023 idi. Maamafih İnhisarlar bütçesinin Meclisçe tetkiki usulünün kabul edildiği son iki senedenberi kadro • larda mühim tenzilât yapılmışhr. 9 3 2 kadrosu 3890 memurdur. Yaptığımız mukayeseler ancak bil • münasebe kaydedilmiş bazı rakamlara münhasır olduğundan bunlardan İn hisar İdaresinin çok iyi veya çok fena çalıştığı gibi bir neticeye varılamaz. Esasen reji ile mukayesede bu hususta tam bir fikir edinmeğe kâfi değil dir. Tütün İnhisarı malî bir inhisar oldu ğuna nazaran her şeyden evvel rasyo nal utııllerle çahştınlması ve azamî rand man alınması düşünülmek lâzımdır. Diğer taraftan bu büyük müessesenin memleketin tütün ziraat ve ticaretinde ANKARA MEKTUPLARl Cenevre cihan İmparatorluğul Cemiyeti Akvamın ihti şamı niçin eksilmez? Her millet ve hükumet tasarruf çareleri ararken Cemiyeti Akvamın lüks ve ihtişam an'anesini bırak maması Avrupa'da iyi karsılanmamaktadır. Filhakika bu cemiyet, îştirak eden devletlere senevi 13 buçuk rnüyon Türk lirasma malolmaktadır. Mületler meclisi; Cenevre'de Cemiyeti Akvam umumî kâtipliği, beynelmilel iş bürosu ve Lâhey'de (beynelmilel hakem divanından ayrı olarak) beynelmilel adalet dîvanı gibi üç mühim şubeden mürekkeptir. Asıl merkezi teşkilât olan kâtibi Cihan tmparatorluğu vaziyetinde dir. Leman gölü sahilindeki meşhur cemiyet saraymda yerleşmiştir. Bu fcma ihtişam itibarile kâfi görülmediğmden şimdi daha muazzamı yapılmaktadır. Sarayda, bütün ikamet, otomobil, hizmetçi, tenvir, teshin, ziyafet ve saîre ve saire masraflanndan sonra senede 40 bîn Türk lirası maaş alan kâtibi umumî Sir Erik Drumond oturur. Maiyetinde her milletten 600 memur, kâtip, daktilo, hizmetçi vardır. Dört muavin kendisine yardrm ederler ama ne iş gördüklerini bilen yoktur. Cemiyetin daimî meclisi ve umumî heyetind'en başka 12 muhtelif daîre ve şubesi vardır. 6 milyon 346,347 dolarhk senevi masarifi 999 buçuk hisse itibarile 57 devlete taksim edilmiştir. En çok elarak tngiltere 105 hisse itibarile 682, 683 dolar, en az olarak Nikagora yarım hisse itibarile 3 bin dolar vermektedir. Borçlannı peşm veren milletler pek azmış. Bittabi bu savsaklama cemiyetteki kredilerini düşürüyormus. Meselâ zavallı Çin biriken jborçlarına mahsuben geçenlerde Lejnan sarayma beş on kuruş vermiş te biraz itibarını düzeltmiş!... I Macar Resim sergisi Varşova 28 (A. A.) Tür v* • > ' • •• kiyenin yeni Varşova Büyük El çisi Ferit Bey Londra'dan Varşova'ya hareket ederken Pat A • jansı muhabirine şu beyanatta bulunmuştur: «Türkiye'nin gayet mühim addettiği bir makamı işgal etmek üzere bu lunuyorum. Tür Yehi Varşova seihm kiyeve Lehistan Ferü Bey arasındaki an'anevî dostluğu idame ve tevsi hususunda bana düşen vazifeyi bihakkın takdir etmekteyim. Lehistan'ın beynelmilel sahada günden güne artan itibar ve nüfuzu itibarile büyük bir si • yasî ehemmiyeti haiz olan vazife ve memuriyetimin bu ehemmiyetini bi hakkin müdrik bulunyorum.» Deyli Telegraf gazetesi Türk Sefare • tinden bahisle diyor ki: «Londra'daki Türk Büyük Elçisi Ahmet Ferit Beyin buradan infikâk etmek üzere olması yalnız tngiltere Hariciye Nezaretinde değil, Londra'daki heyeti süfera arasında da büyük teessürlere sebep olmuştur. Mumaileyh askerlere mahsus açıksözlülüğü ve doğru tavrı hareketi Şark diplomasisinde ender olan bir derecede İngiltere hükumetinin emErtesi sabah Karolin» den tele niyetini kazandırmış idi. Malî ve ticarî fon ediyorlardı: meseleleri de çok iyi kavramış oldu • Geçen gün bir hizmetçi iste ğundan mevcut müşkülâta rağmen İn • miştiniz.. Münasip biri var.. Gön giltere ile Türkiye arasındaki ticari müderelim mi efendim!.. nasebahn salâhı için de temel kurmuş Gönderin! tu. Çıka gele kim geldi, biliyor mu sunuz. Bir gün evvel Kadıköy vapur Mumaileyhin Londra'daki dostlan iskelesinde bana aksilik eden kız.. Varşova'daki yeni vazifesinde de mu • tsmini sormağı, elindeki hüsnühal vaffak ohnasını temenni ediyorlar. Bu şehadetnameierine bakmağı b'ue son temenniyat Ferit Beyin refikası Hanı raya bırakarak ceketle düğmeyi eline ma da şamildir. Müfide Ferit Hanım tutuşturdum: Paris 2arafetini keskin siyasî, hissî ve Kız şunu dik bakayım! müfrit vatanperverlik ile birlestirmişti.» Dedim. Küçük hanım bir taraftan Ayni gazetenin diplomasi muhabiri düğmeyi iliştiriyor, bir taraftan da de diyor ki: hâlâ gişenin önündeymiş gibi aksi «Türk süferası arasındaki tebeddü aksi söyleniyordu: lât mutadın hilâfında ehemmiyeti ha Zannetmeyin ki düğmenizin kopmasına sebep olduğum için onu izdir. Başlıca payitahtlardaki süfera a • dikiyorum.. Hayır.. Sırf bugüne burasında umumî bir tebeddül vardır. gün hizmetçiniz olduğum, onu dik Londra'dan Varşova'ya nakil; büyük meğe mecbur bulunduğum için!.. bir sefir îçin terakkinin aksi gibi göriinAHMET HlDAYET se de bu tebeddülün Varşova'nuı hu • susî vaziyeti itibarile mühim ehemmi • yeti vardır. Varşova'nm Türk noktai nazarından ehemmiyeti harbi umumiden evvelki İstanbul'daki sefaretin tngiliz' lerin nazarındaki ehemmiyeti derece sindedir. Varşova sefareti diğer sefa • retlerden ziyade nazik ve ehemmiyetli keskin bir zekâya muhtaçbr. Türkiye hükkumeti; Lehistan'ın pek te fazla dost olmadığı komşuları Rusya ve Al Dahilde olduğu kadar dış pazarlarda da Hararet İSTANBUL: 13 Gramofon, 19,30 Bedayii musikiye heyeti, 20,25 Ajans haberleTİ, doğru saat, 20,30 Gramofon opera, 21 Tanburî Refik Bey ve arkadaşları, 22 Tango orkestrası. VİYANA: 18,55 Konser, 21,35 Sonate en sol Majeur Op. 78 (Schubert), 22,10 (Fakirlık) piyesi, 24,35 Dans musikisi. MADRİT: 17,05 Konser, 22,05 Plâklar, 24,35 Mvhtelif program. nâzım bir rol oynaması için de ted • . . . . « l l l . l * ROMA: birler ittihazı mevzuu bahsolabilir. 16,35 Hafif musiki, 19.05 şarkı konİyi bir işletme tesisi hususunda hü kumetin acele ederek fena bir idare seri, 22,05 Gramofon, 22,50 Corne kurmaktansa yavaş ve fakat emniyetli ville'in çanlan (Planquete). adımlarla esaslı ıslahat icrası şıkını ter cih ettiğini görüyoruz. Maamafih tevhit hususu ve inhisar Pulatlı'dan yazılıyor: Pulatlı kaidarelerinin müstakbel şekli 932 senesi zasının Sarıoba köyünde ölü bir leyiçinde behemehal kat'î bir surette ta lek bulunmuş ve leyleğin bacağmayyün edecektir. daği halkada şu yazılar okunmuştur: Bundan başka kaçakla mücadele «Hoolog Staton. 209451 Helgoland» için bilvasıta bir tedbir olmak üzere köyBu yazıların sağ tarafından ve lü cigaralarının 6 kuruştan 4 kuruşa inhalkanın genişliğine doğru yazılı kedirilmesı' düşünülmektedir. Hasılatı ço lime de şu suretle okunabilmistir: ğaltmak için diğer bir tedbir de harice cVetour». İlmî bir tetkik için Hel mamul tütün satışıdır. Türkiye bir tütün goland'dan koyuverilen bu leylek nimemleket' olduğuna göre İnhisar idarehayet Türkiye'ye gelmiş ve Anadolu sinin hariç pazarlarda büyük bir müş • yaylalarında can vermiştir. Acaba teri kütlesi araması lâzımdır. Şimdiye ka leylek burr.dan oraya nakledilerek mi dar vaki mamul tütün satışlarının eh oradan koyuverildi, yoksa Helgoland yüksek senelik tutan sadece 264,000 leyleklerinden midir? Anlaşılamıyan liradan ibarettir. Halbuki harice mah cihet budur. sus tenzilâth fiatlarla mühim nisbette satış yapılması imkânı bulunabilir. İn • ASKERLİK tŞLERl ^ hisar idarsinin bu maksatla bazı ted birlere tevessül ettiği encümen maz • batasmdan anlaşılmaktadır. Emınonü Askerlık Şubesi Riyasetinden: Hulâsa İnhisarın hasılabnı artıracak 1 18 mayıs 932 tanh ve 1958 numaralı idarî, teknik ve ticarî bir çok tedbirler itkanun ile bedelı nakti miktarı 250 liraya tihazı zarureti, dün olduğu gibi bugün ve idarei hususiyelere ait hisse de on ikide de ehemmiyetle kendisini hissettirmekbire indirilmiştlr. tedir. önümüzdeki malî sene içinde bu 2 932 nisan celbinde tamme olarak tedbirlerden mühim bir kısmınm alınakıtaata ve muessesata sevkedılmış bulu bileceği ürnit olunmaktadır. nanlardan bedeli nakti vermek istiyen Tütün İnhisarından 9 3 2 malî senesi lerin bedelleri 1 temmuz 932 akfamma zarfında alınabileceği tahmin olunan varidata gelince her sene bütçeye safî mik kadar kabul olunacaktır. Bedel vermek arzusunda bulunanlarön işbu müddet zar tan konan varidatm 932 senesinde an • fında şubeye muracaatleri ilân olunur. cak 2 0 milyona baliğ olabileceği tahmin olunmustur. Geçen seneki muhammen miktarı 24 milyon lira idi. Atideki safî varidat rakamlan İnhisann beş senelik Cemiyeti Tedrisie islâmiye heyeti u varidatı hakkında bir fikir verdiği gibi mumiyesi, haziranın üçüne müsadif ö 931 ve 932 muhammenatının evvelki nümüzdeki cuma günü senelik içtimaını senelerle mukayesesini mümkün kılmakaktedeceğinden azayı kİTamın yevmi tadır: mezkurda saat ikide Darıişşafakayı teş 926 da 9.844.000 Lira rifleri rica olunmaktadır. 927 » 18.850.000 » 928 » 22.110.000 » 929 » 24.000.000 » Yeşil Hilâl Cemiyetinden: 930 » 23.500.000 • > 3 haziran cuma gunu cemiyetlmiz azası r ALt SÜREYYA için Yalovaya bir vapur tenezzühü tertip edilmiştir. Azayi muhteremenln umumi kâtiphğe muracaatle davetiyelerini alnaa larını rica ederiz. Helgoland'dan gelen bir leylek r Bedeli nakti vereceklere Cemiyeti Tedrisiyei islâmiye Yeşil HHİÎ^tenezzUhti "«• Hava kazaları Sıcaklar iki gündür çok Üç tayyare gaip, bir tay • yareden haber yok şiddetlendi Mevsim yaza doğru mütemayil ve o nisbette mutedil giderken iki gündür muvazenesini kaybetti, cuma günü tam bir yaz günü yaşadık, dün bu sıcağın daha fazlasile ateş • lenen hararetli bir yaz faslı hük münü yaptı. Henüz sıcağın bu ka darına hazırlanmamış olanlar, hele fanilelerini bile tamamen çıkarmamış bulunanlar her halde bu iki günlük yaz mukaddemesinde bir hayli terlemiş, üfleyip püflemiş, olacaklardır. Durgun bir yaz havası yaprak kımıldamadan hâlâ devam ediyor. Anlaşılıyor ki artık nisbeten serin ve mutedil günlere veda ediyor; önümüz yanık yüzlü, dumanı üstünde tam yazdır. Haber verildiğine göre İzmîr'de ve havalisinde sıcaklar şiddetini daha çok artırmıştır. Mağaza sahipleri toplanarak her gün 12 ile 3 buçuk arasında tatil yaparak dükkânlarını kapamağa karar vermişlerdir. Ce nup havalisinde sıcakların daha hatırlı bir hale geldiğine şüphe yoktur. Marsilya 28 (A.A.) Bu sabah saat 11 olduğu halde Gaulette ve Moreau'nun tayyaresinden hiç bir haber gelmemiş bulunmakta idi. Mumaileyhimanm bindiği tayyarenin Brignales taraflarında kazaya uğradığma dah* çıkan şayialar üzerine taharriyat yapılmıştır. Bütün mıntaka aranmış ve bir tayyare istikşaf icin gönderilmiştir. Londra 28 (A.A.) Hava işleri nezareti, Kürdistan'in şimalinde bir istikşaf tayeranı yapmakta olan iki îngiliz askerî tayyaresinin kaybol duğunu ve tayyarelerinin de bulu namadığını bildirmektedir. Dijon 28 (A.A.) Bir uçuş talimi esnasında iki askerî tayyare birbirlerile müsademe etmişler, tayyarelerden biri düşmüş ve rakiplerin den ikisi de ölmüştür. irtihali müessif Merhum hattat Mehmet Esadülyesari Ef. mahdumu hattat merhum Yesarizade Mustafa İzzet Ef. haf idi mızıka ferikliğinden mütekait merhum Necip Yesari Paşa mahdumu ve muharrir arkadaşlarımızdan Mahmut Yesari ve Emlâk ve Eytam Bankası memurlarından Şefik Yesari Beylerin pederi piyade kaymakamlığından mütekait Mehmet Fahret tin Yesari Bey uzun müddettenberi müptelâ olduğu hastalıktan rehayap olamıyarak Kadıköy'ündeki hanesinde irtihali darıbaka eylemiş ve naşi mağf iret nakşi Karacaahmetteki aile makberesine defnedilmiştir. Kederdide ailesine beyanı taziyet ederiz. \nkara'daki sergi İs tanbul'a gakledildi manya ile iyi geçinmekle beraber daima Lehistan'ın dostudur. Hatta 1915 te Lehistan'ın Almanya, Avusturya ve Rusya tarafından taksim edilmiş olmasını Türkiye hiç bir zaman kabul etmetnişti.» Ferit Beyin teşyii Ferit Bey Kral ile Prens Dö Gal'e veda ederek Londra'dan ayrılmış, Kralın teşrifat müdürü ile nazırlar ve bütün sefirler tarafından teşyi ediLtniştir. Son gece Ferit Bey şerefine tngiltere Hari ciye Nazırı bir veda ziyafeti vermiştir. thl maruf Macar Budnay Gyulan resaamı Zajti Ferenç Derebeyi ve Dersim Hâkımıjeti Mıllıye refıkimizm tahrir muduru Naşit Hakkı Bey «Derebeyi ve Dersim> isimli bir kitap yazmış ve bas tırmıstır. Bu kitap müellifin 1925 ilkba harında şark vilâyetlerini saran irtıca havası içinde tuttuğu notlardan murek . keptir. Arkadaşımız, eserınin mukadde mesinde bu kitabı nıçin yazdığmı anlatırken «Cumhuriyeto in buralan ne halde eline aldığmı gelecek nesillere anlatabilmek ve eski ile yeniyi mukayese ettirebilmek gayesile hareket ettiğini anlatıyor. «Derebeyi ve Dersim» bu maksadı ta manule temin edecek mukemmeliyette bir eserdir. Tavsiye ederiz. Macar ressarolarından Budnay Gyulan ve Zajti Ferenç'in eserlerini teşhir etmek üzere Ankara'da bir sergi açılmıştır. Sergi 29 nisanda küşat olunmuş ve on gün sürmüştü. Maarif Vekili Esat Beyin himayesine aldıği bu sergi ahiren Ankara'dan tstanbul'a naklolımmuştur. Sergide eserleri teşhir olunan ressamlardan M. Bucrnay şimdiye ka dar on beş beynelmilel sergiye iştirak etmiş, hepsinden de yüksek mükâfatlar kazanmıştır. Bir çok mü • zeler bu san'atkârm müteaddit eserlerini kabul etmişlerdir. Kendisi Budapeşte güzel san'atlar akademisi profesörlerindendir. M. Zajti Ferenç ise ressam ve Şark san'at tarihi âlimidir. Sergi îstanbul'da Galatasaray lisesinde yarın saat 12 de açılacak ve on gün sürecekth*. Macar iktisatçılarından M. Vegh ile M. Bein sergi hazırhkları ile meşgul olmak üzere şehrimize gelmişlerdir. Kızıltoprak'ta meccanî muayeneler Cumhuriyet Halk Fırkası Kızıl toprak nahiyesi mıntakasmdaki halkın meccanen muayene ve tedavisi için şimdilik Beyoğlu Belediye dairesi başhekimi İhsan Ali ve Refet Hüsamettin Beylerden müteşekkil tıbbî bir büro tesis edilmiştir. Her cuma ve pazartesi günleri saat 10 dan 12 ye kadar nahiye merkezine müracaat edenlerin mecca nen muayene ve tedavileri yapıla • caktır. Grecian kazası kurbanları Nevyork 28 (A.A.) Grecian vapuru mürettebatmd'an 3 kişinin cesetleri bulunmuştur. Ayni vapur mürettebatından daha bir çoklarının noksan olduğu zannolunuyor. Şayanı memnuniyet bir tesadüf eseri olarak Grecian vapurunda hiç bir yolcu bulunmuyordu. Dr. Malş'ın raporu Profesör M. Malş dün Darülfünuna giderek bazı imtihanlarda hazır bulunmuştur. Bu meyanda hukuk fakülte • sinin üçüncü smıfı hukuku medeniye, ikinci sınıfın hukuku hususiyei düvel, birinci sınıfın hukuku ceza imtihanlanna girmiş ve talebeye bazı sualler sormuştur. Profesörün suallerine fransızca olarak cevaplar verilmiştir. Profesör M. Malş bugün de Galata saray lisesinin Ortaköy'deki ilk kısım larını ziyaret edecektir. Profesör, Darülfünunumuz hakkin daki raporunu hazırlamıstır. 30 mayıs pazartesi günü Ankara'ya giderek ra • porunu Maarif Vekâletine takdim edecektir. İstanbul Darülfünunun Mısır'da Zeynep Hanım vakfından bir milyon kü sur bin lira alacağı vardır. Bu hususta Zeynep Hanım veresesi aleyhine Mı • sır'da açılan dava Darülfünunun orada bulunan vekilleri tarafından takip e • dflmektedir. Davanın yeni safhalan hakkında ve* kUlerdea malumat istenmiftv. Belediyenin Ankara'daki işleri Belediye Mektupçusu Haluk Bey; Belediyeye ait bazı işler hakkında alâkadar vekâletlerle temas etmek üzere dün akşam Ankara'ya gitmiştir. Haluk Bey on güne kadar avdet edecektir. Yeşil Hilâl cemiyetine bir teberrü Rober Kollej müdiriyetinin ricası üzerine Yeşilhilâl Cemiyeti ikinci reisi Dr. İbrahim Zati Bey mek tepte bundan on beş gün kadar evvel bir konferans vermişti. Yeşilhilâl Cemiyetinin gayesinden ve mesaisinden bahseden bu kon. ferans mektepte büyük bir alâka uyandırmış, mektep müdürü Dr. Keyts bu münasebetle cemiyete 50 lira teberru etmiştir. Millî Sanayi Sergisine iştirak ediniz 10 25 Temmuz 932 Müracaat mahalli: Konya Millî iktisat ve tasarruf cemi yeti. KONYA E<£m)®(bD ınn)®lhıaı1îFöDd]© italyan seyyahları geliyor Yarın konvansiyonel trenile şehrimize 38 ttalyan seyyahı gelecek tir. Seyyah kafilesine ttalya'nın maruf avukatlarından meb'us M. Philipo Mezzi riyaset etmektedir. Seyyahlar yarın öğleden sonra Taksim âbidesine bir çelenk koyacaklardır. İtalyan kulübü şeref lerine bir resmi kabul tertip edecektir. İtalya'lı seyyahlar pazar günü İtalia vapurile memleketlerine doneceklerdir. Sokaklara konacak yeni lâmbalar Şehrin muhtelif semtlerine ve bilhassa ikinci derece caddelere yeniden beş yüz lâmba konması için BeIediyece elektrik şirketi nezdinde teşebbüste buunulmuştur. Zeynep H. vakfı Raşit Rıza Tiyatrosu Halkevl kütöpanesi Halkevi kütüphanesi tevsi edilmektedir. Kütüphaneye her gün bir çok eserler alınrnaktadır. Kitap mevcudü 2500 ü bulmuştur. Halkın kütüphaneye olan rağbeti artmaktadır. Okuyucuların ek •eriyetini gençler teşkii etmektedir. Yalnız iki temsil Izmit Halk sinemasında pazar akşamı Taük eğlencelen Vodvil 3 perde Çarşamba akjamı Kadıkdy Sürey\a •nemasında B&har hıstahfı