30 1932 *Cumhariyet SON TELGfcAFLAD İlk ÇinJapon itilâfı • « « « . . » • » • »« Afyon, Eroin Ve Morfin Son vak*ada ismi gecen Nedirn Bevin bir izahı Tahtakale'de Çamaşırcı sokagında Çavusoglu Şeref Efendiye ait af> yon tasfiyebanesinden kırk bes kilo afyon kaçınldığı hakkında diinkü niubaoıızda bir haber neşretmiştik. Burada afyon kaçırdıfı iddia olu nan Nedim Beyden dün bir mektup aldık. Nedim Beyin mektubunu aynen dercediyoruz: Cumhunyet gazetesi mudiriyeti alivesine «Muhterem gazetenizin dunku nusha sınuı birinci sahife.sinde Afyon Erion ve Morfin serievhası altında tntişar eden yazılardan şabsuna taalluk eden kısmı ta mamen hakikate mubaliftir. Bendenb Ticret ve Zabire Borsasınm afyon ve tiftik alım satımı ile istigal eden resmi mubayaacıyun. tstanbul'a satılmak uzere (elen afyonlann muhim bir kısmı benira vuıtamla satılır. En buyuk alıcım ve mu«etrün pijratamızda namus ve totika metile tanınmış olan ihracat^ı tüccar Salomon Eskenazı Efendidir BUaistisna bntun Turk afvonculan bu zatı tanırlar. Tahtakale'de Çamaşırcı sokagmda 8 namarada kâin imalâthane af • von tasfiyedne mahsus resmi ruhsatna meyi baiz ve kanuni eşkâl ve merasim dairesinde binlerce kilo afyon tasfîye etmif bir atelyedir. Hatta, resmi rnhsatnamesinde orada bnlunan kazanlarm eb'adı dahi mnharrerdlr. • Kannnen afyon ttca retı serbesttir Kaçakçılık harıcten memleket dahilme ve bukumetin hazinesi zaranaa olarak mevru kanunlar bilifma mal v>kmak ve dabilde gene kanunlann menettiği şeyleri gizli bir sarette ünal veya alıp satmak demektir. Bir af>oncu kanun mucibince bem afyonn istediği rfbi alır ve istediji &ibi satar. Binaenaleyh afyonculukta kaçak • çılık yoktur Benim vazifei re.smıjem afyon alun catımına tavassut etmek oldn • funa göre. Tabtakalr den 45 kıyye aiyonn lUKirdifim şeklindeki haber tamamen a sılsııdır. Ben Tahtakale'deki resmi ruh satnameyi haiz afyon tasfiye mahallinj 48 kıye afyonla beraber terkederken po Hsler de orada idı ve beni gordüler Yalnız mes'ele afyon hakkmda ihbar defildl. Çunku polisler nerevi aradılarsa beyaz tot aramışlar. hatta Salomon, Eskenazi Efendinin deposunda yaptıklan taharrfyatta benim fetirdifim afyonlan görmü^ler ve hiç bir muaraele yapmamışlardn*. Bi • lâhare tekrar gclip afyonlan hiıkumet doktonı beyin emrile temhir edip kendi dairelerine nakletnüşlerdir Gerek muhbir ve gerekse fayrikannni yapüan mtıameleler hakkmda takîbatı kanuni>eye tevessül edilmiştir. Şahsıma taallnk eden cihete jelince bntun memleketin gerek ticaret ve gerekse spor hayatında tanınmış ve se • vilmiş olan ben. kacakcıhk gibi adi ve seni bir mrsleği siddetle ret ve takbih ederim » Ticaret ve Zahirc Borsası afyon ve tıftık mubavaacısı Nedim Açığa çıkan kirli çamaşır Omer Seyfettin'in KVÇüKKÖŞEt İzmir Rıhtım Sirketinin merakla bekle Hikâyelerinden nen muhakemesine dün baslandı (Birinci sahıfeden mabait) hazinenin zarara ducar edildiği an • lafildı. Hayır, benden *welki murahYordan, evrakın tzmir Pransız hasın fena iflerini tetkik için Frankonsolosanesinde yakildıfcı sualine »a'ya gönderilmistir. Dedi. karşı: Reis: Evrakı konsolosaneye gotüren Zamanınızda komisere (10) bin Cifre ve Pere'dir. Evrakm mahiyerini küsur lira verilmistir. bilmiyorum, dedi. Hayır. Bundan sonra Cifre'nin isticvabına Cifre zamanıada (55.000) lira baslandı. verilmi». Maznun, mevzuu bahis evrakın Hesabatta bu para vardır. Faamcazadesine ait ve hususî oldugunu, kat Emin Beye verildigine dair kaevrakın bir kısmının Galip Bey <le naatim yok. Fransa'ya gönderdiğini, müdürlügiİ Reis, daha bir çok rüşvet paralarzamanında Emin Beye para vermedan bahsetti: digini söyledi. Maznun: Ehli vukuf raporunda Yunan ve Fransız hükumetlerinden alınan taz Bilmiyorum, dedi ve yalnız Ernest namı altmdaki 750 lirayi ken rainatın defterlere geçmediği görüdisi alarak hakem mehkemesi kararı lüyordu. mucibince Yunan'lılara verec^kleri Cifre: parayı almak üzere Atina'ya ?it Haberim yoktur. Bu if idare tiğini söyledi. meclisi ile Yunanistan arasında ka rarlaştırıldı, dedi. Bunu niçin namınıza yazmadıMaznuniardan Pere isticvabında nız. Yunanistan'dan alınacak parada evrakm konsolosanede kalorifer ozaten hisseniz yok mudur? Maznun bu ifte hata oldugunu söy cagında yakıldıgmı söyledi. Tefer • riiat hakkında ademi malumat beledi. yan etti. Ve zamanında çifte def Badehu sabah celsesine nihayet ter tutulmadığını söyledi. verildi. Franko, mahut mektup mes'elesini tkinci celse bilmiyorura, para almadım, dedi. ögleden sonraki ikinci celsede geGaiip Bey Fransa'ya gönderilmek ne Yurdan isticvap edildi. Yordan üzere kendisine evrak verilmedigini, mukavelenamenin temdidi ile trambunların Franko'nun yardımı ile gönvay kısmındaki hesap açığının hüku derilmi» olacağını söyledi. mete tehmili için Firako'ya 300 bin Muhakeme 12 nisana kaldı. frank verildiğini söyledi. Şirketin mukavele$i fethedilecek Ehli vukuf raporlarındaki açık Ankara 29 (Muhabiri mahsusu • (100) bm liradır. Bilânçolarda fran mu^dan) tzmir Rıhtım şirketi raugın zimmet hanesinde 358 «natlup kavelesinin hükumetçe feshi cihetine banesinde 354 gösterildiği, bövlece gidilecegi söylenmektedir. Kara olmasaydı beyaz olmazdı. Çirkir TÜzeli isbat eder. Karanlık, aydınlığın tcrsidtr Kısalık, uzunluğu gösterir. Tuzlu olmasa, tatlı bilinmez. Koyu bataklık olmasa, engin denis anla^ılmaz. Gece olmasa, giindiiz bilinmez. Ve saireeee.... Bunları tersine de çevirebilirsiıtiz. B«n bir kitap evi açıyorum. Her dost bana diyor ki: Vitrinine ne koyaeaksın? Ben hepsine cevap veriyorum: En fena kitapları. Bu cevabımı anhyamıyorlar. Ben de onlara rahmetli ömer Sf fettm'in bir olmuş hikâyasini anla « tıyorum: * N. H. Sinanoğlu bir büyük gaz«t*> de müdürdü. Gazete çok sattlıyordv» ömer Seyfettin bu gazeteye kapı» lanmiftı, her gün nefis bir ş«y ya» zıyordu. Bir gün ömer MUdUrün a* dasına girdi. Müdür bir taknn kâ • ğıtları yırtıp yırtıp sepete atıyordu. ömer bu yırtısı, atısı gördü, müdtira sordu: Ne yapıyorsun cancağızım? Hiç.. Bir takım münasebetsiz, herze, manasız yazılar göndermiflerf onları yırtıp yırtıp sepete atıyonım. ömer heyecanla fırladı ve mttdfirün elini tutarak haykırdı: Aman cancağızım! Yapma bu isi. Ne kadar kötU yazı gelirse bizhn yazılartraızın sağına, soluna, üstüae, altına koy. Nasıl olur ömer? Basbayağı olur cancağızım. Sen bunları koymazsan bizim yazvların kıymeti nasıl anlasılacak? Koy cancağızım koy, her şey zıddı ile kıymetlenir. Ben bir terzi olsam, bas • kasının kötti diktiği en kötü psus talonları vitrinime koyarnn, ortasc da kendi diktiğimi asarım. Gelen, çen numarasmı •erh*. Budala n u n sen ? Kötüyü göster ki iyiyi anlata > sın. Ben, ömer Seyfettin'in bu fikrfei aykırı görmiyenlerdenim. AKA GÜNDÜZ Şanghay'daki müzakere bitti, muhasamatın tatili itilâfı imzalandı Sanghay 29 (A.A.) Reimî bir Japon tebltgine nazaran, Çin Jajson muhasamatının reımen tatiline dair olan itilâf bu «abah aktedil raistir. Şanghay 29 (A.A.) Büyük v e muhtelif Çin trekkülleri murahhaslannı bir araya toplıyan bir mitingin hıtamında bütün düVkânlann bu mü•«•eselerin kontrolü altında bir ni ttn tarihinde açılmaıına karar vermistir. Hyor: Gayrimiıntazam Çin kuvvetleri Tchang Tchan'a taarruz etmek tebdidinde bulunmaktadırlar. Şehir kftfi d«>recedc müstahkem olmadı • ğından hükumet erkânt müdafaa tertibatı almaktadır. Noun Gan yakımnda 3000 gayrimuntazam asker eörülmüştür. Bu yere bir polis müfrezesi gönderil mistir. Şanghay'da dükhânlctr açdıyor Bir müsademe Changhai 29 (A.A.) Dün M • bah Çin askerleri üe Japon nöbetçileri arasında tüfek ateşi teati edilmistir. Mançuri'nin payitahtı tehlikede Tokio 29 (A.A.) Tchang Tchoan'den Rengo ajahsına bildiri Osmanlı borclarınm îrlanda Senelik taksitleri Kafa tutuyor Son müzakerelerle yüzde|M. de Valera Londra'ya gitmiyecek 60 nispetinde azaldı Anlura 29 Saraeoğlu Şükrü B. le Dayinier vekilleri arasında cereyan eden mözakere netic«sinde bir itilâf esası buhmdugu yazılmıstı. Bo itflâfm esaslan hakkmda »u izahat verilmektedir: Deyinier hükumeü'mizden senede 930 bin altm lira (ediye edilmesini istemişl«r, Saraçoğla Şükrü Bey 700 bin lira teklif ctmiştir. Bunun üzerine dayinler 830 bîn alhn lira tediyesine razı olmuslardv. Hükumet ük sene 350000 altın lira verecek, bu miktar senede 50 ser bin Ur« arttınlnıak üzere yedinci senede 830 bîn liraya yükselecektir. Borçlar 40 senede itfa edilecektir. Bu vaziyeti izsh için Ankara'ya ge'en Saraçogiu Şükrü Bpyin bir kaç güne kad«r Paris'e hareket etmesi tmıhtemeldir. tki cene evvel aktedilmis olan itilâf mucibince bu sene iki miiyon altm verilec«k, bu oara tedricen üç buçuk milyon lîrava çikanlacakh. Son müzakerelerle elde edilen netice Düyonu Umumiyeyi yüzde altmıs de recesinde indirmistir. Londra 29 (A.A.) M. de Valera tngiltere'ye vereceği cevapta Krala sadakat yemini mes'elesinde îtUifgiriz davranacaktır. Mumaileyh, bu mes'elenin tamamen dahili olduğunda ve bunun halli hu*usunun irlânda milletine ait bulunduğunda ısrar edecektir. M. de Valera'nın Londra'ya gitme • bemen hemen muhakkaktır. Paris 29 (A.A.) tngfltere ile serbest trlânda hükumeti arasında hali ba« zırda mevcut olan gerginlik ve 1916 senesındeki isyan günlerinin hatırasmı teyit için trKnda'da yapılmış olan niimayişler hakkında Action Françaiı gaze tesi söyle yazıyor: Bütün heyecan ve galeyanlann kısmen Cosgrave hükumeti tarafından takip e • dilmis olan haşin usullerin bir aksülâmeli olması muhtemeldir. Fakat, bir çok Irlândalı'lann kalbinde asırlardanberi kendilerine tahakkibn etmekte olan Ingiliz'lere karşı bir kin ve infial hiui vardır. Kıala karsı sadakat yemini bu menfur tahakkümün son remzidir. Bu remiz her ne Dahasına olursa olsun ortadan kalk • mak icap eder. Müfritlerin tesvikı ile hareket etmekte olan M. de Valera, zaman ve mekân kaygusu ile mukayyet olan kimselerin tâbi oldukları mülâhazalardan hiç biri • sine ehemmiyet vermeksizin merhale • leri hiçe sayarak hedefe vâtıl olmağa azmetmis olan ideaüstlerfn bir enmuzeci olarak görülmektedir. irlânda cumhuriyetçüeri dogru ad • d^ttikleri bir gave için bir çok defalar havatlanm feda etmişlerdir. Irlânda'lüar, İngîltere'den tamamfle aynlmak istiyorlar. Ayni zamanda büyük bir ekseriyeti Protestan • Organist olan ve Tngiltere'ye fevkalâde merbut bulunan Ulster'i de yutmak arzıuunda bulunmaktadırlar. İrlânda'lılann muzafferiyet veya mağlubiyeti kuvvetli bir sarsmfa vuku bul masına mâni olmıyacaktır. Bu hal, fngiltere'yi ve dostlarmı en • diseye düsürecek mahiyettedir. Fırka Grupunda Fuat B. in yeni bir teklifi ruznameye alındı 4 ler konferansı Almanya da iştiraki kabul etti Paris 29 (A.A.) M. Tardieu'nün bu hafta sonunda M. Makdo nald ve Sir John Simon ile görüs mek üzere Londra'ya gideceği te eyyüt ediyor. Maamafih M. Yardieu'nün kat'î surette hareketi âli meclisin tasvîbine arzolunan bütçenin kabulüne va bestedir. Balkan devletleri ikitsadî istatükosunun tanzimi için toplanmasi derpis edilen konferans ancak çok sonra Cenevre'de içtima edebile cektir. Berlin 29 (A.A.) Almanya hükumeti Tuna mes'elesi hakkında akti mukarrer dörtler konferansına iştiraki için îngiltere hükumeti tarafından vaki daveti kabul etmistir. Alman mahafilinde bu iptidaî konferans, bütün Tuna dominyonlarile diğer alâkadar devletlerin istrrak edecekleri bir konferansın takip e deceği tahmin olunmaktadır. Adana 29 (A.A.) Rus'lar Dörtyol'dan şimdiye kadar 100 bin sandık portakal mubayaa etmisler • dir. Sandığı 310 kuruşa olan portakalların adedi 10 milyon 500 bindir. Portakallar Rusya'ya sevkolunmuştur. Bursa 28 (Hususî) Tapu mü • dürümüz Mehmet Ali B. Ankara Ta > pu Müdürlüğüne tayin olunmuştur. Mehmet Ali B. Bursa'lıların muhabbetini kazanmış bir idare müdürü idi. Bursa 29 (Hususî) Valimiz aari kaplıcalar sirketinin heyeti umnmiye içtimaına iştirak etmek üzere lstanbul'a gitti. U Çesme 28 Kazanındakî arızadan dolayı üç gündür limanımızda bulunan Rüstemiye vapuru karaya oturmustur. niz. Maksadımdaki hulusu tenezzülen nazari refete alınız! Bu asırda bir insanı samimî kanaatlerinden dolayı takibe cevaz verilebilir mi?) der. O derece yüksek payede olan bir zat, medenî olmak iddiasında bulunan bir devletin recülü, böyle bir iltica ve istimdat karsısında ne yapsa beğe • nirsiniz ? Gubaref hulyakâr bir halde bir sigara yakarken sordu: Ne yapmış? Kadın olduğu yerde tuğyan ederek kalkınıp kemikli elini uzatarak cevap verdi: Usağını çağırmış, ve ona: Şimdi su herifin sırtından rödengotunu soy, senin olsun, sana hediye edi • yorum! Demis. Bambaef ellerini birbirine vurarak: E, usakta bu haltı yemiş mi? Evet, usak ta adamcağızı hemen orada soymus, ve rö dengotu bohçalamıs, kendine mal etmis. Halbuki prens fevkalâde kuvvet ve salâhiyetler sahibi ve dev 50 liraya bir fincan, 38 liraya bir bardak !.. Aokara 28 (Hususî) Devlet deroiryoHarı namma evvelce alınmıs bazı malzemeler arasında sayani hayret bazı mubayaalar meydana eıkmıştır. Sabık idarc miidüriı tarafindan alınan bu malleroede (50) liraya altı adet kahve fincam, ( 3 8 ) liraya on iki adet su bardağı gor&hnüstür. Aynca sampanya bardağı ve likor bardakları sasılacak bir fiatte • dir. Tekmil mubayaa iki bin lira raddesindedir. Müdiriyeti umumiyenin bu eski mubayaa hakkmda tahkikata baslı yacaği söylenmektedir. Ankara'ya Hevet jyönderiyorlar îzmir 29 Hükumet in afyonu inhisar altına alaeağı sayialarının bıraktığı te»ir devam etmektedir. Muamele tamamen durraustur. Afyon tacirleri bugiin Ticaret Odasında toplandılar. Neticede A!âiyelizade Halim Beyin riya*etinde Ankara'ya bir heyet izamı karar laftirıldı. Ankara 29 Bedeli naktinîn 350 liraya indirilmesi hakkındaki kanun lâyihası Heyeti Vekileye sevkedilmistir. Ankara 29 Dahiliye Vekilinin tstanbul'a perşembe günü hareket etmesi muhtemeldir. Bedeli naktt lâyihası Dahiliye Vekili Ankara 29 (A.A.) C. H. Fır ka»ı grupu umumî heyeti bugiin Te • kirdağ meb'usu Cemil Beyin riyasetinde toolanmıstır. Gruo Maliye Komis yonunun raporu üzerine hükumetçe yapılmakta olan tetkikat ikmal edildiği takdhde gelecek hafta müzakerest ta karrür etmistir. Her sene 2 nisanda 30 nisana kadar mektup ve kart «ostal • lara ve paketlere birer kuruşluk ve telgraflara beser kuruşluk fiş ilsakile varidatimn Himayeietfal cemiyetine tahsisi hakkmda Kirklareli meb'usu Dr. Fuat B. ve refikalan tarafından veri • Bir isim müşabeheti .ildıg'.mız mektuptan: «Gazetenum dun len takririn gelecek hafta ruznamesine alınması kabul edilmiştir. Evvelce tesku nushasında afyon, heroin morfin serlevhasi altmdaki vazıda ismi gecen Taran kil edilen tezyidi nüfus komisyonuna to Ef. nin, Küçük Kınacıyan Hanında mn grup idare heyetince intihao olunan aklm ve tlcaretanesi malum olan Nesim zanın uimleri okunarak malumat hâ Taranto ve oğlu Leon Taranto üe hiç bir sıl olduktan sonra celseye nihayet ve mânasebeti obnadıgmın (isim fltibasma mahal kabnamak uzere) ilân buyurulması rilmistir . m hurmeti mahsasama terdifen rica eizmir'de şiddetli yağmurlar derim efendira. Kucuk Kınacıyan Hanında Neam tzmir 29 Burada şiddetli bir Taranto ticaretanesi müdurü soguk hüküm sürmektedir. Dün saLeon Taranto bah sulukar, öğle vakti de iki saat kadar sağnak halinde yagmur yağdı. Sokaklar göl halini aldı, lâğımlar patladı. İki sene evvel büyük zararlar yaMasrafın 155160 milyon pan seylâp ve zelzeleler bugünlerde vuku bulmustu. Bu itibarla son zelolacağı anlaşılıyor zelelerle dünkü yagmur halk ara sında endişeyi mucip oldu. Ankara 29 (Muhabiri mahsusumuzdan) Heyeti Vekile, bütçe etrahnAlman Başvekiline izmir'de kanlı bir vak'a daki tetkikatına devam ediyor. Alâ Izmir 28 Kurt Haydar isminde Suikast mı yapıldı ? kadar vekâletler de tetkikatta bu birisi arkadası Hakkı'nm nisanlısını lunmaktadırlar, tetkikat, azamî tasar Berlin 29 (A.A.) Kara ormanda kaçırmak istemis, iki genç arasında Paskalya tatilini geçirmekte olan M. Brü rufat esasına istinat ediyor. Masrafm kanlı bir kavga olmustur. Neticede 155156 milvon arasmda olacağı anla Haydar Hakkı'yı bıçakla öldürmüsning'e karşı suikast yaDdmıs olduğuna şılmaktadır. Buna mukabil mevcut kadair dün sayi olan haberler tekzip ediltür. Kavga esnasında nisanlı kız ile nunlara göre varidatm 149 milyonu bo diğer iki kisi de yaralanmıslar, hasmektedir. Bu şayialarm mensei, alelâde labileoegi anlasılıyor. Bütçeyi tevzin ibir külhanbeyliginden ibarettir. taneye kaldınlmıslardır. Katil ya • çin açık kalan 11 milyon liranın ne su kalanmıştır. Polis bunun âmillermi aramaktadır. retle temin edileceği düsünülmektedir. Kü'hanbeyler, bir otele büyük mik Adana'da hastalıkla mücadele Eğer yeni varidat bulunmazsa bu açıyasta kestane fisegi atauşlardır. ğın da masraflardan daha tasarruf yaAdana 29 (A.A.) Yapılan müFiseğin patlaması otelin kapı camlanpılmak suretile temin edilmesi muhtecadele neticesinde menenjit ve sair nın kınlmasına sebep olmustur. meldir. hastalıklardan eser kalmamıstır. Basvekil bu otele inmi» değildi. Yunan Reisicumhuru ve Mısır Kralırun te*ekkür telgrafları Ankara 29 (A.A.) Reisicumhur Hz. tarafından çekilen tebrik tel> graf larına cevaben Yunan Reisicumhuru ve Mısır Kralı Hz. inden su cevaplar gelmistir: Millî bayram münasebetile zab devletlerinin beyan buyurdukları tebrikâttan derin bir surette müte hassis olarak samimî ve azim teşekküratımla beraber necip Türk mflletmin refahı ve şanlı Reisinin saadetj için en halîsane temennilerde buln < • nan Yunan kavminin sükran ve do«(< luk hislerini hüsnü kabul buyurmanızı rica ederim. Alekaandr Zaitni» Lutufkârane temennileri ve teb • rikleri için zatı devletlerme kemall samimiyetle tesekkür eder ve Tttr > kiye'nm refahı ve şahsî saadetleri hakkındaki hararetli temennfleriml arzederim. Faat Rus'ların portakal mubayaa.ı 932 bütçesi Bursa tapu memuru f Hayat Ansiklopedisi Bursa Yalisi Riistemiye karaya oturdu mcı cuzu Yarın letin mümessili.... Madamın sıska vücudü heyeca> nından titriyor, yüzü takallüs etmia, zayıf göğsü korsasını dısarı fırlata» cakmıs gibi atmaktataydı. Bambaef: Bu, intikam! Diye feryat eden bir vak'adır. Hiç bir cezanın siddeti buna kâfi bir mukabele teşkil ede mez... Gubaref yavas bir sesle cevap verdi: Hı!... Bu bir şey mi? Bastan aşaği çürük, kangren olmoş. Ceza tertip etmek değil, başka tedbirler almak lâzım.. Litvinof sordu: Acaba haber mevsuk mu? Madam atılarak: Doğru! Bunda tereddüdün yerl yok! Bu, tereddüdün yeri yok! Sözünâ gene o kadar derin bir feveran üm söyledi ki, vücudü iki büküldS: Mabadi var . çıkıyor CUMHURtYET'tn tefrikast: 5 EÖJMANT Muharrın Mutercımı İ. Turgeniye] Haydar Rijat Vorohilof bir horozun keskin sesinin nagihan kısıhvermesi kabilinden birden aükun bulmustu. Şhndi Bambaef meydanı boş bularak öteden beriden kaptığı bazı sürleri okudu ve sağlarındaki masayı îffal eden bir tngiliz ailesmin ve sollarmdaki masayı ifgal eden ve çok genç iki Fransız kızını iki tarafıaa Bes dakika sonra Gubaref'm oturalmif olan düskün bir ihtiyartn bu duğu binanın merdivenlerinden her sefer kahkahalannı zaptedemiyerek üçü birden çıkıyorlardı. Şapkasınm bir maskaralık zuhuruna meydan üzerinden bir örtü atılmıs uzun boylu vermek üzere kendi ezber okuduğu bir kadın ayni merdivenden inmekte fürlerin tesiri altında yalnız kendi idi... Litvinof'u görür gb'rmez yıldı sinin, hem de kmçkıra hmçkıra ağ • rırala vurulmuşa dönerek durdu, kı> Iamasına ramak kalmıstı. zardı, sarardı. Litvinof bir şey farket Garson hesabı getirdi, kalktılar. Bambaef sandalyesinden fırlarken: Şimdi bir kahve ve derakap yola' Dedi. Kapıdan çıkılırken istakoz kırmızılığındaki elini uzatarak ve Vorohilof ile Litvinof'u ufuklara göstererek: Hey gîdi koca Rusya! Neler yetişlirirsin! Diye bağırdı. Litvinof ta (evet, ifte Rusya, bu!) diye düsündü. Vorohilof'a karşı lâyık olduğu vaz'ü hali aldı, soğukça gülerek ayaklarını askerce birbirine vurdu. mezdi. Oda merdivenden hızla indL 4 Bambaef çok aydınhk ve pek müdebdep döşeli bir odanın ortasında, üzerinde hafif bir esvap, ayaklarında terlik bulunan kısa boylu bir adama doğru elini uzatarak ve, deli kanlıyı göstererek: Litvinof! hakiki bir Rus, yani mükemmel bir adam! Diye bağırdı ve beri dönerek: Ta kendisidir, yani Gubaref! Dedi. Litvinof dikkatle baktı, ilk na zarda bir fevkalâdelik görmedi, ö nünde genif alınlı, iri gözlü, kalın dudaklı, uzun sakallı, buğa boyunlu, matuh hissini veren birini bul mustu; o gülerek: Hı!... Çok memnun oldum. Demis ve elini sakalına götürerek ve Litvinof'a arkaaını dönerek kalm bah üzerinde dolaşmağa baslamifti. Onda böyle bütün gün odasını arsınlamak, ve uzun ve sert tırnaklariie sakalını karıştırmak bir âdetti. Ayni zamanda odada limor» gibi san yüzlii, düz dudaklarınm üstü siyah kıllarla örtülü, gözleri anbean yüzünden dısarı fırlıyacakmıs veh mini verecek derecede parlak, cevval ve taşkın, eskimis ipek kostümlü bir kadın ve kösede kambur vaziye^inde oturmus şisman bir efendi vardı. Gubaref kadına dönerek ve galiba Litvinof'u takdime lüzum görmiyerek: Evet, aziz Matrena dedi, ne anlatiyordunuz ? Kadın duldu, ve evlâdı ve ser veti yoktu, iki senedir hane berdus diyar diyar dolasıyordu. Garîp bir talâkatla devama bas • ladı: Evet, prensin huzuruna çıkar, ve (necatmaap! Benim derdimi bertaraf bayurabilecek bir mevkidesi •