1932: Camhariyet SON TELGRAFLAR Laval Makdonald Mülâkatı akim kaldı Îngiltere ile Fransa'nın tamirat mes'elesinde uyuşamîyacaklari anlaşılıyor Paris 27 (A.A.) îngiliz ve Fransız Hazine Nazırları arasındaki mükâlemeler kâfi derecede ilerleme • miş olduğundan mütehassıslar tarafından yeniden teklifatta bulunmağa imkân bırakmak üzere Laval Makdonald mülâkatı tehir edümiştir. Londra 27 (A.A. ) M. Laval ile M. Makdonald arasında yakında bîr mülâkatın vukuuna dair şimdi hiç bir iimit kalmamıştır. Böyle bir mülâkatın vukuund*.n evvel lüzumlu görülen ihzaratın yapılmasının daha şayani arzu telâkki edildiği tahmin ediliyor. Londra 27 (A.A.) fngUiz «iyasî mehafilinde muhafaza edilmekte olan mutlak ketumiyete rağraen bu sabah Londra'da tamirata ait müzakerelerin seri surette tarakki edeceği intibaı mevcut değildir. Söylendiğine göre her ikî taraf, noktai nazarlarmı telif için meskur mesai sarfetm>şlerdir.Fakat henüz tamamile itilâf hâsıl olmamış oldu ğunu kabul etmek icap eder. Burada Hoover moratoryomunun temdidini iltizam eden Fransız tezi* nin hukukî noktai nazardan doğru • luğunun münakaşa edilmediği tasrih edilmek îstenilmektedir. Fakat, Altnanya'nın iktisadi vaziyetinin vahameti ve Cite taraf mdan Almanya'da yatmlmış olan sermayelerîn pek mühim olması dolayısile tngiltere hükumetini, âcil şeniyetler plânında mevki almağa mecbur kılmakta olduğu ve mezkur hükumetin tamamen şekle ait telâkki evlediğ! bir takım mülâhazalara kendi bankalarmm beka ve m«vcudiyetini feda edemiyeceği söy • lenmektedir. Îngiliz mehafilindeki ruhî hâlet ifte budur. Bu mehafUde vaziyetin müşkülâtı gizlenmemektedir. Maa mafih, son giinlerdeki müzakeratın mevzuunu leşkil eden Alman tediyatının tehirine ait formül mes'e'.esi hakkında Paris ile Londra arasında nihayet bir itilâf hâsıl olacağı iimit olunmaktadır. Salâhiyettar membalardan alman malumata inanılmak lâzım gelirse, Îngiltere alacaklı devletlere Hoover morotoryomnnun inkizatından iti • baren bir sene müddetle Almanya'dan hiç bir şey istememelerini tek • lif etmek niyetindedir. Bilmukabele Fransa, yalnız moratoryomun temdidi hususunun tasavvur edilebileceği znütalesmdadır. Balkan meclisi içtimaı [HEM Murahhaslar dün kısmen geldiler, içtima bugün saat 2,5 ta Yıldız'da yapılacak (Birtnci Sahifeden mabatt) Sofya'ya davet ettik. Bu suretle Ar navutluk murahhaslarile aramızda cereyan eden müzakerattan sonra bir protokol hazırlandı. Bu protokol mucibince her iki hükumet ekalliyet mes'elesini kabul etti. Bu iki grup hükumetleri nezdinde tesebbüsatta bulunmaktadırlar. Bundan başka iki millî grup Bulgar ve Arnavut lisanlannda yazılan eserlerin her iki memlekette de intisarına müsaade edil • mesini hükumetlerinden istiyecek • lerdir. Bundan başka Bulgar • Arnavut iktisadi münasebatmın da inkisafı için çalışılması hakkında karar ve rilmiştir. Bu protokol halen Avru pa'da bulunan Başvekil M. Muşa • nof'un Sofya'ya avdetinden sonra meb'usan meclisi tarafından müzakere edilerek kabul olunacak, bu hususta derhal faalivete geçilecektir.» NALINA MIHINA Hariciye Vekili Tevfik Rüştü~Bey Tah ran'dan hareket edemedi Ankara 27 (Telefonla) Buraya gelen malumata göre Hariciye Vekilimiz henUz Tahran'da bulunmaktadır. Tevfik Rüştü Bey yolların açılmasını müteakip Irak'a hareket edecektir. Tahran 27 (A.A.) Muhalefeti hava dolayısile Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyefendinin hareketleri cu • maya kalmıştır. Hava müsait olduğu takdirde tayyare ile Bağdat'a ve aksi takdirde otomobille Pehlevi limanı ve Kafkasya tarikile avdet edeceklerdir. Türk danslan Ağrı haydutları İki asi kaçakçi öldürüldüler Erciş 26 Ağrıdağ isyanmdan evvel mahpus iken hapisaneden fi • rara muvaffak olan ve aıilere iltihak eden Nebo ile dokuz arkadaşı Karaköse taraf Iarından yakalanmışlardır. Haydutlar muhafaza altında sevkedilirlerken Nebo ile idam mahkumu Dervis kaçmağa teşebbüs etmîsler, jandarmalar tarafından öldürülmüşlerdir. Geri kalan yedi âsi buraya getirilmislerdir. tngiliz'ler betbin! Yugoslâo mtrrahhasının beyanatt Berltn 27 (A.A.) Tamirat konferansının önümüzdeki haziran ayının 30 unda içtimaa davet edilmesini mutazammın olan ve Alman matbuatının istihbaratma göre Îngiltere ve Fransa hükumetleri tarafından ya pılmıs bulunan teklif, Berlin'de pek müsait bir «urette karşılanmıştır. Diğer taraftan, Almanya'nın Fransa ile Îngiltere arasında cereyan eimekte olan müzakereler haricinde bırakılmif olmasından dolayı Berlin'de asabiyet baş göstermiştir. Berliner Tageblatt diyor ki: «• Konferans için bir tarih tesbit etmeden evvcl başlıca alâkadar olan Almanya ile temasa girmek icap e • derdi. Alman gazeteleri neler »öylüyorlar? Izmir"de zelzele Izmir 27 (A.A.) Sabaha karşi saat 3 te birincisi hafif, ikincisi biraz daha şiddetli olmak üzere iki zelzele olmuftur. Hasarat yoktur. M. Venizelos'un Lonra'daki mülâkatları Londra 27 (A.A.) M. Venizelos, Sir John Simon ile görüsmüstür. Mu« maileyh, müteakıben, Hariciye Nezaretinin Yunan işleri ile meşgul olan rüesası ile temas etmiştir. M. Venizelos, bundan sonra M. Makdonald'ı ziyaret ederek muma • ileyh ile birlikte cay içmiştir. Yunan Başvekili, müteakıben Hazine Neza» retinde M. Chamberlain'i ziyaret ettikten sonra oteline gitmiş ve orada Yunan mes'elelerile alâkadar olan bankerlerle mülâkatta bulunmuştur. M. Venizelos, harp zamanmdan • beri aralannda mevcut olan dostluk rabıtalarmı takviye etmek için yarın M. Baldvin ile görüşecektir. Bu muhtelif mülâkatların cümlesi de mali ve iktisadi mes'elelere roüteallik olup Kıbrıs mes'elesi kat'iy • yen mevzuu bahsolmamıştır. Ankara 27 (Telefonla) 1 numa • ralı jandarma mektep hekimi kayma • kam Ziya B. Çanakkale jandarma has • tanesi başhekimliğine tayin edilmistir. Kanunen tekaüt hakkını haiz bulunan miralay Halil Fikri Bey talebi ile tekaütlüğe sevkolunmuştur. miHnılttllllllllRlllflllJUllllllIlfllHIHIIfllimn Hindistan'da Yeni tevkîfat Amerika ve Çin mes'elesi Yugoslâv murahhaslarından M. Topoloviç te gazetecilere su beya « natta bulunmuştur: « Bu içtimada evvelâ gelecek konferansın nerede toplanacağı tesbit edilecektir. Bundan evvelki konferanslarda Balkan murahhaslarının birbirlerini tanımalan çok güzel ve gaye için ümitbahs tesirler göstermistir. Biz Yugoslâv murahhasları mem • leketimizde Türkiye hakkında çok etraflı malumat verdik. Türkiye hakkındaki eski kanaatleri değistirraek için çok çalıştık. Ben ve geçen sene gelen murahh&slardan olan zevcem Belgrat'ta Türkiye hakkında muh • telif konf eranslar verdik. Bu konferanslar Yugoslâvya'da bütün halk ve bilhassa Yugoslâvya'lı müslümanlar üzerinde büyük alâka uyandırdı. Evvelce birinci Balkan Konferansı hakkında bir kîtap yazmıştım. Bu sefer de «Türkiye ve Balkan Konfe • ransı» îsimli bir kitap yazdım. Biz Yugoslâv'lar Balkan konfe • ranslan mukarreratmm tatbikı için çok çahsmaktayız. Bu cümleden ol I îint müsîümanları hare Şanghay'a yeni bir harp gemisi gönderildi keti alevlendirdiler "" Yammu «Kemsir» 27 (A.A.) A« d( 'erî yüz bin'ere varan Müslüm^n halk kiitVieri bir çok günlerdenberi Rajouri ve Kotli mıntakalarraı muntazam bir mul ile yağma ehnektedîrler. Cumartesi günü askerî kuvvetler Rajouri de 10 bin kişOik bir kütle üzerine atet aç • mağa mecbur olmuştur. tki kişi ölmu* ve 5 kişi yar?'anmıştır. Bombay 27 (A.A.) f»tiklâl gu . nünün tes'idine ait merasimi, bir takım talnm kargaşalıklar takip etmiştir. Halk, yol Szerinde ecnebi kumaşlar renklerini yakmış ve Marbvadi polis mevküni taslamışhr. Polisler, ahaliyi sopa ile dövmüftür. 50 kadar nümayî«çi hafif su rette yaralanmıştır. Yeni Delhey'de 7 2 kişi tevldf o'unmuştur. Delhey 27 (A.A.) Istiklâl günü nSn tes'idi mânasebetfle Hîndistan'ın bir çok şehirlerinde bir takım tevkifatın icra edildiği bildirilmektedir. Aralannda 12 kadın bulıman 7 2 kişi de Delhey'de ve 20 sî kadın olmak ü > zere de 100 kadar insan Kalküta'da tevkif edilmişlerdîr. Kalküta 27 (A.A.) Bengale'nin Comilla mıntakası hâkimi M. Stevens'i öldürmüş olan iki Hintli talebe kız müebbeden teb'it cezasına mahkum edü • mislerdir. Nevyork 27 (A.A.) Vasington resmi mehafili, Changhai'dakî va • ziyetin inkişafım endişe ile takip etmektedir. M. Hoover, dün mes'eleyi kabinede münakaşa etmiştir. Müsarünileyh, bundan sonra bu mes'ele hakkında M. Stimson ile uzun uza dıya görüşmüştür. M. Stimson'un «Amerika'mn hu • kukunu muhafaza» ya azmetmiş olduğu beyan edilmektedir. Herald Tribune nazaran Hariciye Nezareti, ahval ve vukuat icap eyle diği takdirde müşterek bir hareket icrası için îngiltere nezdinde teşeb büste bulunacaktır. Ayni gazrte, M. Cuningham'a hususî talimat gönderilmiş olduğunu ilâve ediyor. Bundan başka Boric torpito muhribinin Changhai'e müteveccihen Manille'den hareket etmis olduğu bildiriliyor. Saraçoğlu Şükrü B. in Amerika seyahati raporu Ankara 26 Sabık Maliye Vekili Saraçoğlu Şükrü Beyin Amerika seyahati hakkında hükumete verdiği raporun muhteviyatı gün geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Şükrü Bey raporunda memleketimizde inkisafı lüzumlu olan pamuklu mensucat işine bilhassa ehemmiyet vermi», bu mensucatı dokuyacak fabrikalar tezgâh ve alâtın yeni veya az kullamlmıs olarak Amerika'dan celbine imkân bulunduğunu anlatmıştır. Raporda bu makineler bedellerinin tediyesinde kolaylıklar temin edilebileceği, işletme hususunda da mütehassıslardan istifade imkânının mevcut bulunduğu ayrıca isaret olunmaktadır. Jandarma zabitleri arasında izmir ihracatçıları şikâyet ediyorlar fzmir 26 Gümrüğe gelen son bir emir üzerine ihracat eşyasmdan yüzde onu açılarak muayene edil • mektedir. Bu şekil ihracat tacirlerini müşkül vaziyette bırakmıştır. ficaret Odası vaziyeti hükumete biidir • miştir. Recep Bey Konyadan hareket etti Ankara 27 (Telefonla) F. Kâ tibi Umunüa Recep B. Konya'dan Af • yonkarahisan'na hareket etmiştir. Oradan Izmir'e gidecektir. haf il, Japonya'nm Şanghay'daki beynelmüel imtiyazlı mıntakalara ve ecnebilere zarar vere bilecek tna • hiyette her hangi bir harekette bulunmaktan sakmacağım temin etmektedir. Tokyo 27 (A.A.) Resmî me Japonya ne diyor? Ankara su şirketinin bir kararı Ankara 26 Ankara BelediyeM tarafından idare edilen su işletme işi varidatımn artırması için bütün ev • lere su saatleri konması kararlaştırılmıştır. tihazına gayrei etmeleri zımnmda hükumetleri nezdinde teşebbüsatta bulunmaları için ısrar eylemîşler ve uzak sark hâdiselerinin bir safhasmı kapayan 10 kânunuevvel 1931 ta • rihli karaname ahkâmına müracaat etmemek hususunda mutabık kal • mıslardır. Hayat Ansiklopedisi Türk'lüğü hor gören Osmanlı'Iık devrinde, Türk harsi tamamen ihmal edilmiş olduğu için millî danslan mız yalnız köylere ve köylülere lâmak üzere aradaki ihtilâflan hal için yık iptidaî rakıslardan ibaret addoBulgar ve Arnavut murabhaslarını lunmuş, onların yerine, tstanbul'da, Belgrad'a davet ettik. Fakat o sırada iyi bilmiyorum ama, biri Arap, diğert bir çok hâdiseler oldu. Belgrat'ta M. Acem oyunlarına benziyen çiftetelli Musanof'un Ankara seyahati hak • ve köçek dansları kaim olmuş... kında hiç te iyi olmıyan sayialar çıkOsmanlı'Iıktan Türk'lüğe avdet tı. Bu münasebetle Belgrad'a gelen ettikten sonra, millî danslarımızı da bir Bulgar gazeteciye hüsnü kabul araştırmağa başladık. Evvelâ, İzmir gösterdik, lâzım gelen izahatı verdik. Efelerinin oynadığı o merdace Bu gazeteci memleketine döndü. Neszeybek havası canlandı, Selim Sırrı rettiği makalelerde «guya Bulgar ve Bey bu millî raksa başka bir eda ve Yugoslâv murahhasları arasında lsmâna verdi. tanbul'da Türkiye ve Yunanistan'a Şimdi Vali B. in himmeti ve Selim müteveccih bir itilâf yapılmış ve TürSırrı Beyin kızları Selma ve Azade kiye hükumeti de M. Musanof'u bu Hanımların gayretile millî oyunları< mes'ele için Ankara'ya davet etmiş» mızdan bir kaçı daha canlanıyor. dedi. Daha doğrusu bu millî danslar İstar» Bu vaziyet üzerine Bulgar murahbul'un, münevver muhitine giriyor; haslanm Belgrad'a davetten sarfı yoksa onlar, yerlerinde çok canlı nazar ettik. Bu hâdise ortaligın kadır. nsmasma sebep oldu ve mülâkat teMütareke senelerinde Heybelia hir edildi. da'da, Adanın Türk halkını korunağa memur küçük bir kıt'a vardı. OO zaman Belgrat sefiriniz Haydar turduğum evin arkasmda, çamlıkla • Bey de Ankara'da bulunuyordu. Avrm önünde, yazın çadır kuran bu asdetinde sayialan ogrendikten sonra kerler, boş zamanlannda, pek iyi bunların hepsini tekzip etti. Vaki hatırhyamıyorum ama galiba «Tambeyanatmda Türkiye ile Yugoslâvya zara'nın tandırları» diye millî bir ha< arasındaki bütün ihtilâf lann halle • va ile raksederlerdi. Aslan gibi Meh> dilmek üzere olduğunu söyledi. met'çiklerin kolkola girerek yekpare Nitekim bugün Yugoslâvya'daki bir kale bedeni gibi ileri geri gidip Türk'lere ait arazi ihtilâfı bertaraf edilmek üzeredir. Bu münasebetle te gelişleri, sonra vakur bir eda ile tîyU bir dönüşleri vardı ki seyretmeğe dosekkül eden komisyonlar arazinin kıymetini tesbit için çalısıyorlar. Mal yamazdım. sahibi Türk'lere istihkaklanna muDün, Vali B. in konağmda millî kabil bir miktar avans verilecektir. havamızı, münevver ve modern Türls Türkiye'de bulunan Türk tebaa kızları ile delikanlıları oynadılar. sının Yugoslâvya'daki emlâkine ait Eski zamanlarda küstah bir ceha • müzakerata da devam edilmektedir. letin hor ve hakir görülen bu dans Bu mes'elenin hallinin biraz müskül ları, hazır bulunanlann hepsi büyükj olduğu görülmektedir. Çünkü bu embir zevkle seyretti. lâkin tapulan mevcut değildir. Bu Vali B. bu danslan bir taraftan yüzden kıymet takdiri mümkün olaTürk harsine hizmet fikri, diğer tamamaktadır. Yugoslâvya hükumeti raftan da fakirlere ve âcizlere yar bu münasebetle Türkiye hükumetine dım maksadile, tstanbul'un münevvei bir miktar tazminat verecektir. tabakasına göatermek istiyor. Türk Mevcut komisyon Yngoslâvya'nm dansları, yakında verilecek olan Dabu iş için Türkiye'ye vereceği meb rülâceze baîosunda güzide genç kızlâğı tesbit etmeğe çalışmaktadır. larla delikanlılardan mürekkep bir Yakında Türkiye ile Yugoslâvya heyet tarafından oynanacaktır. arasında bir de afyon mukavelesi Dünkü provada, Karadeniz, Yuaktedilecektir.» karı Anadolu, Erzurum ve Zeybek dansları oynandı. San'atkâr mes'ut CemiIBeyin idare ettiği orkestra, yeni bir şekil ve ahenk verilmiş olan bu ( Birinci sahtfeden mabait) oyun havalarını çalarken Selma ve ve su içînde (1S50) ton hacmi istia • Azade Selim Sırrı, Günseli Muhittin, bisindedir. Gülseren Süleyman Sırrı, Gizellâ Ayni modeide insa edilmiş bulunan Ziya, Ulviye Hasan, Nezihe Nuri ve (M 1) Uhtelbahiri içinde 60 kadar mü Berrin Mes'ut Cemil Hanımlarla rettebat olduğu halde 1925 senesinde Cezmi, Macit, Faruk, Fatin, Rebii, Manş denizinde batmısb. Sedat Beyler • ki ekserisi Galatasa(M 2 ) tahtelbahirinin içinde de ayni ray'h atletlerdir bu dansları cidr**n miktarda insan olduğu zannediliyor. güzel ve kıvrs.k bir şekil de oynadılar. Londra 27 (A.A.) M. 2 tahtelVali Muhittin Bey sordu: bahirine ait olarak şimdiye kadar müs Hangisi güzel? fuıenin hiç bir hasan olmadığı takdirde Kendisine verdiğim cevabı tekrar pet hiç bir iz buiunmamıştır. Fakat se > ediyorum: murettebatınm 80 saat kadar yaşaya • Hepsi birbirinden güzel, hepsibflecekleri zannediliyor. nin kendine mahsus mert, vakur, Londra 27 (A.A.) M. 2 tah • telbahirinde bulunanlann zevcelerine şu asil bir güzelliği var. Fakat hepsin den güzel olanı, Darülâceze gibi bir resmî telgraf gönderilmiştir: «Koca • hayir ve şefkat müessesesi menfa nızin ortadan kaybolduğunu ve Bort • atine bu millî dansları Istanbul halland açığında battığı zannolunan M. 2 kına göstermek, tanıtmak, sevdirmek tahtelbahirinin içinde boğulmus olmafikridir. "* sından korktuğumuzu size teessürle bfldiriyoruz.» Londra 27 (A.A.) Resmî mehafilden alınan malumata göre M. 2 tah • tetbahirinin dabp kaldığı yer tayin e • Kanunusani 28, Ramazan 20 dilememiştir. Deniz altında facia Kaza yeri bulunda Londra 27 (A.A.) Evenîng Standard, (M 2 ) tahtelbahrinin mev • kiinin tayîn edilmiş olduğunu yazıyor. İki torpido muhribinin çekmekte ol • duğu kablo bir seye takümıstır. Bah • riye erkânı, tayfanm hayatta olduğu ümidindedir. Bahriye deposuna müstacel bir tel siz gönderilmiştir. Kaldırma âletlerile mücehhez iki şalopeye hemen vak'a mahalline gitmesi emredilmiştir. Bu esnada, bütün gemiler civarda demirlemişlerdir. Bir deniz tayyaresi bu havalide uçmaktadır. Perşembe Tulu Öğle ikindi saat dakika saat dakika saat dakika l 7 Cemiyeti Akvamda Cenevre 27 (A.A.) M. Paul Boncour, dün Îngiltere, ttalya ve Almanya mümessillerinin huzurunda Çin ve Japon mümessillerini kabul etmiştir. MumaileyM» rufekası M. Yen ile M. Sato'dan ihtilâfın yeniden vüs'at bulmasını menedecek tedbirler it Görüyorsun ya, onu, hâiâ, saksıda çiçek gibi görmek istiyorlar. Erkekler kadında hâlâ bir kukla güzelliğî görmekle iktifa ediyorlar. Onda daha derin güzellikler bulabilmeleri için anlıyoruz ki, kendilerinin de daha derinleşmeleri lâzım. Doktor Bürhan'la münakaşamız , uzun sürdü. Benim de gevezeliğim ' tuttu, yorulmadan söyledim. Kadın, dedim, yapma bebek olmaktan, size oyuncak vazifesi gör • mekten usanalı öyle çok oldu ki! Böyle mes'eleler artık bahse bile değmez. Hakikat olan bir şey varsa, kadın, başladığı yolda geniş, doğru adım • larla yürüyor.. Bazılarmın zannettiği gibi, bu hanımlardan hiç biri de ruhan erkek • Ieşmedi. Şu veya bu türlü işin cin • siyete tesir etmesi oldukça manasız bir fikir... Tabiatin büsbütün ayn duygularla farattığı insanî kıyafet, i{ gibi kü • 57 16 i I? 27 9 15 44 3 ezani zevali Rize Maarif MüdurlQğQ Ankara 27 (Telefonla) Rize Maarif Müdürü tbrahim Etem B. mu • allimliğe nakledilmişti. Rize Maarif Müdürlüğüne Trabzon ilk tedrisat müfettişi Şevket B. getirilmistir. 3 3 3 3 3 ŞUBAT Tarihinde çıkıyor ııııııııııiııınınıınıııınnırıınıııııcnınınıııııııtıııııııttıııııııı ıllf Akşam Yatsı imsâk aat dakika saat dakika •.aat dakika 12 17 '9 1 18 35 53 [2 5 14 33 ezani zevalî CUMHURlrET'tN TEFP*KA*' 18 Çol ouneşı , Kadını asırlarca kafes, dam, peçe altma hapsederek bütün kabiliyetlerini körlettikten sonra... uluorta muhakeme yürütüyorlar. Ta Amerika'yi alâkadar eden, Amerika gazetelerinde sütün sütün bahsedilen bir operatör Türk kadı • nından bizimkilerin haberleri bile yoktur. Kadın şiir. roman yazar mı imiş? Resim yapar mı imiş? Kadına şiir yazılırmış, ona mısralarla tapınılırmı*. Kadın bir san'atkâra, bir heykeltraşa model olurmuş. Romancı er • keğin eserine mevzu olurmuş. Lâkin kendisi böyle şeyleri yapamazmiş. Yapmamalı imiş, şiiri, güzelliği, inpeliği kaybolujmus, r . \ Şükufe Nihal cilveli bir mahluk düşünüyorsunuz. çük şeylerin değiştireceğine inan • Bu kadın, düşünen, emniyet edimak gülünç, değil mi? len, erkeğe fikir, ruh, hayat arkadası Allah erkeği, kadını yaratırken olabilen kadın değildir. birbiri için sonsuz bir cazibe kuvveti Bu kadın, gününü nasıl geçirece yarattı, lâkin erkek şu işi görsün, kağini, vaktini öldürmek için ne yapadın bu işi görsün diye bir tasnif yapcağım bilmiyen serseri ruhlu bir kamadı. dındır. Kadınlarm anne olarak yaratılBu kadın akşama eve gelecek komaları bu tasnifi tabiî surette vücasına, yahut kendisile meşgul olan cude getiriyormuş. Kadın bütün haher hangi bir erkeğe kendisini be • yatında bir çocuğun elinden mi tutağendirmek için gününün yarı zamacak? nmı ayna karşısında geçiren, manen Her kadının çocuğu var mı? Çocuğa yalnız annenin, ailenin bakması esir bir kadındır. Bu kadın hergün birbirine ben • mı lâzımdır, yoksa, onun daha geniş muhitte, daha umumî terbiyeye mi ih ziyen saatlerinden usanç getiren, karşısına bir yenilik çıkmazsa sinir nötiyacı vardır? Bunlar da tarihin bübetine tutulan bir kadındır. tün devirlerinde değişen ve istikbalBu kadın, ruhunu, kafasını doldude de değişecek olan fikirlerdir. Bütün bunlar, kadını boş yere bağ racak ciddî bir gayeye, bir işe bağlı olmadığı için,bunlann yerine dedikodu lıyan arizî sebeplerdir. hastahğına tutulan, her insanm, her Çalışan kadın inceliğinden kay • ailenin hususiyetlerine dil uzatarak betmez. muhitini karmakarifik eden muzır Siz, kadın diye, kırık, dokiik ta bir kadındır* vırlıt şürmeli göz]ü t süzgün bakışlı, Halbuki, işi, gücü, muayyen bir ga balin kadını, böyle kadın olacaktır. yesi olan kadın, ciddî bir iş, bir mesDoktor Bürhan, dinledi, dinledi, lek, bir san'at kadını böyle midir? bana ne cevap verse beğenirsin?. Emin olunuz, erkekler bu kadını bul İyi ama, hanımefendi, dedi, öydukları gün, daha mes'ut olacaklarle kadının başı beş metre havada odır. luyor, sizin bakışınıza mukabeleye tenezzül bile etmiyor! Bu kadın hem mes'ut olacak, hem Artık kahkahalarla gülmekten mes'ut edecektir. kendimi alamadım. Kadın, bugüne kadar mes'ut olma Bazı erkeklerin böyle kadınlan mıştır. Bir zamanlar, bazıları hayaçekememelerinin sebebini şimdi anh' tından memnun görünmüşse, bu, oyorum, dedim. Kadın böyle yetişirse nun safdilliğinden, zavalhlığmdan istediğiniz zaman oynıyacağınız, ca . ileri gelmiştir. Yoksa, kadın mazinin yaşama şartları altında şuurlu bir sa nınız sıkıldığı, usandığmız zaman kıadet duyamazdı. n p ataeağınız kuklalar kalmıyacak diye korkuyorsunuz, değil mi? Erkeği de, kadını da zaten hayata bağlıyan tek şey, iştir, gayedir. Ne ise, bunu da bir taraf a bırakaHayatta her şeyi kaybederiz. AnIım, başını ağrıttım. Şey, Çöl Güneşî Nihat'li nişanlandı. Sık sık bana genemiz, babamız ölür, çocuğumuz büyür, bizden uzaklaşır, sevdiğimiz bize liyorlar. tkisi de çok memnun! Allah versin. Ben dte onları birbirine pek hiyanet eder, gider, bize hiyanet etyakıştırıyorum. Nihat zarif bir genç. miyen, bize bütün ıztraplarımızı unutturan, bizi oyalıyan şey, yalnız Çöl Güneşi'ni her halde pek iyi anlıyor, Mabadi var, s>* gayemizdir, yalnız isimizdir. Istik