SEKiZiNCi SENE No. 2777 Sahip ve Başmuharrirî PERŞEMBE 28 KANUNUSANi 1932 >VUNUS 1VADİI İDAREHANESİ^ •üyoioıııuBiBİye karşiKiıfe feirci rahsasa Telgraf: İstanbuJ Camhuriyet Posta kutıısu: N» 2 4 6 { Basmuharrir : 32366, Tahrtr mUdOrü ı: 23239) 30472! Idare müdürü 2236S. Matbaa ^ mınnıııııııiMiııııımııııııınıııınıniHiıımımıınımıııOTMiııııınmıııııı Cumaya Sekiz Hafız Birden TUrkçe Kur'an Okuyacak Kırık kanatlara selâm mhu ABONE ŞERAITI ! MÜDDET:f TÖRKİYE İÇİN | HARİÇ İÇİN \ • • j Seneliği ] 1400 Kr. i 2700 Kr. : : 6 Aylığı : 7 5 0 Xr. f 1450 Kr.*i : İ 3 Aylığı İ 4 0 0 Kr. i 8 0 0 Kr.* : İ n l Avhğij 150 Kr. j r Niishası her yerde = 5 Knruştur = Din kitabımız Kendi dilimizde En yüksek derecesinde îçtîmaî bhr hâdise olan dinîn en bariz vasfı millî mahiyetinde görülmek lâzıra gele ceğîne süphe yoktur. Hele dinî akide ve fbadetierin millî dilde olması ka • dar tabiî ve hatta zarurî bir şey tasavvur olunamaz. Peygamberimiz A» rap kavminden oldu?u icin onun li sanile teblifc olunan Kur'anm evvelâ Arap dilinde gelmiş bulunması tabiî îdi. Teblîg vasıtasi olan zatin dili aranca idi, teblijf olunan kavim Arap idi. Binnefis Kur'anda bu cibet bir çok vesilelerle sarahaten ifade olunmuştur. îşte tafsilât süresinin 44 Sncü ayetis « Eğer Kur'ani yabancı bir lisan ile söndermis ola idik: (Hiç olmaz»a bu kitabm ayatı vazih olmalı idi. Arap kavmi ecnebi lisanından ne anlar) derlerdi.» Bu avet kat'î olarak şunu îfade eder ki Arap kavmine Arap dilHe hitao olunmustur, ve her kavme kendi dilüe hitap olunmak lâzımdır. Hakikati halde bunun başka tür • luninü tasavvtrr etmejre batta ihtimal dahi yoktur. Her ne olursa olsun ve her kime «lursa olsun ancak manatmi anlıyacagi ?«T teklif olunabilir. Manası anlaşılmıyan her hangi bir aktin hic bir kıymet ve ebemmiyeti yoktur. Nitekim islâm dininde iti • kadın esası şudur: « Kalp ile anlamak ve ttabal etmek, dtl ile de ikrar eylemek.* Kalp ile anlayıp kabul etmek için evvelâ mevzuu babis maddenîn bi linmesi lâzımdır, dil ile ikrar ise insanın ancak kendi dilinde yapabilecejri bir iştir. Bu satırlann muharriri Londra'da islâm dinini kabul etmi*rauteberbir tngiliz gordü, ve kendisile konuştu. Bu adam islâm dinini tercih etmek için Kur'anm inırilizceye tercümesini okumustu ve ibadetl«*rini de insrilizce ölarak yapıyordu. Bu tngiliz'in i» lâmltğında şüpheve mahal var mı dır ve îbadetlerini ingilizcey* ter • cüme olunmus islâm kitaplan üzerinide yapmasmda her hangi bir noksan tasavvuruna imkân tasavvur olunabilir mi ? Hayır. Kur'an rusçaya vanneıya kadar bütün dünyn lisanlanna tercüme o • lunmuştur, ve bu tercüraeler hep itina ile yapılmıstır. Kur'an gibi bir kitap tabiî itina ile tercüme o • lunacak bir kitaptır. Bizim din kitabımız olan bu kitap türk çemize dahi eoktanberi ayni itina ve ihtimam ile tercüme edilmiştir. Nitelcim bu tercümelerin daha mükem • mel olmak üzere yenileri de yapıla • bilir. Fakat bütün bu tercümeler arasındaki fark yalnız türkçe itibarile iyi, daha iyi ve daha iyi ifade etmek hususuna münhasır kalacaktır. tfade tarzmdan sarfı nazar oiunursa mana hepsinde tamamen aynidir. Kat'iyyetle soyleriz ki, biz elimizin altmda bulunan mevcut tercümelerin kâffelini tetkik ve mukayese ettik, ve mana itibarile cümlesini esasa sadık bulduk. Binaenaley mevcut tercümele rîn biz Türk'lere göre aynen Kur'an gibi oktmmalarında her han?i bhr noksan farzetmeğe imkân yoktur. Bundan daha mühim olan mes'ele itikatlanmıza taalluk eden dinî iş • lerimizin dahi Türk milleti arasmda kendi öz dili olan türkçe ile yapıl • ması mes'elesidir. Binnefis Kur'anm kendi zımnî emri itikat ve ibadetin dahi her milletîn kendi dininde yapılması esasındadır, ve tabiî en makul ve batta bizce zarurî olan vaziyet te bundan ibarettir. Ancak bu su • retledîr kî Türk'ler dinlerine bilerek sahip olabilecekler ve onu ictimaî olduğu kadar cidden vicdanî ve ru > hanî bir müessese haline kovmus bulunacaklardır. Süleyrnan Celebi'nin bes yüz yıllık mevlidini hâlâ ve bilâistisna hepimiz büyük bir zevk ile dinleriz. Sebebi onun kendi dilimizde kendi anlayıslarımiza mutabık olarak yazılmış bulunmasıdır. Tayyare şehitleri için dün bir ihtifal yapıldı Merasim çok müessir oldu, şehitlerimiz hürmetle takdis edildi Reisicumhur Hz Dün şehir dahilinde bir gezinti yaptılar Reisicumhur Hz. dün Dol mabahçe sarayındaki mesai da irelerînde akşama kadar meş gul olmuşlardtr. Müşarünileyh akşam iizeri refakatlerinde ma iyetleri erkânı olduğu halde otomobillerle Beşiktaş • Orta • köy Bebek yolunda bir gezinti yapmıslar ve Şişli Karakoy ta rikile saraya davet etmişlerdir. Tahdidi teslihat konferansı ve Türkiye Tevfik B.in riyasetindeki heyetimiz hareket etti Heyeti Vekile dün toplanarak verilen talimatı son defa gözden geçirdi Heyet bugün gelecek, Yarın hareket edecek! Ankara 27 (Telefonla) Riyaseticumhur Kâtibi Umumist Tevfik Beyin riyasetinde Cenevre'ye, tahdidi teslihat konferansına gidecek heyet bu aksamki trenle tstanbul'a hare ket etti. Heyeti istasyonda Meclu Reisi Kâ> zıra Paşa Hz., Basvekil Paşa. namına Kalemi Mahsus Müdürleri, vekiller, meb'uslar, erkânı askeriye, sefaret mümessilleri ve bir çok zevat teşyi ettüer. Heyeti Vekile saat 3 te toplanarak heyete verilen talimatı son bir defa olmak üzere gözden geçirdi. Azadan Cevat Paşa heyete tstanbul'dan iltihak edecektir. Konferans şubatın ikinci saîı g6nB ilk içtimamı yapacaktır. fstanbul'dan cuma günü hareket edecek semplon ekspresinde heyet için yer aynlnnstır. Türkçe Kur'an a Gösterilen alâka <1) Havaya $ilâh atuırken, (2) Matem havast çaltrurken, (3) Genç tay • yare tabitl hitabestni trat ederken.. Her sene olduğu gibi dün de 27 kânunusanî teyyare şehitleri ihtifal parlak tezahüratla yapılrraş, muazzez hava sehitlerimizin namlan hür • metle takdis olunmnştur. DavetlUer ve merasime istîrak edecek kıtaat saat on buçukta Fatih'teki Tayyare abidesi önünde toplanmiflar, saat on birde merasime bas • lanmıştır. Tam on bîrde Fatih parkı, Beyazıt, Selbniye, Taksim ve Maçka'dan atılan toplarla merasimin başlangıcı flân edilmistir. Bu sırada çalan borizenle hazırun, hava sehitlerini ve bütün şehitleri selâmlamağa davet olunmuf, kıtaat, mektepliler, zabîtan selâm vaziyetini almışlar, siviller sapkalarını çıkarmıslar, Fatih parkı ile Yarm Sultanahmet'te 8 hafız birden okuyacak Türkçe Kur'an tOâvetmin halk arasmda doğurdugu alâka bütün harare • tfle devam etmektedir. Dün Yerebatan camiinde arapça o kunan mnkabeleyi müteakıp bir çok hammlar bunun türkçe olaraktatekrarlanmasını rica etmişlerdir. Don akşam Taksim'de Firuzaf a ca • mimde Hafız Nuri B. tarafmdan türkçe Kur'an okunmuş, mukabeleyi müteakıp Beyazıt ve Galata kulelerlnde ve cemaat arasmdan bir «at Hafız Efen resmî dairelerle müesseselerde bu diye müracaat ederek kendisme ve o f lunan bayraklar yarıya indirilmis, luna Türkçe Kur'an dersi vermesini islimandaki gemilerle fabrikalar dütemi«tir. düklerini çalmağa başlamışlar, halk Bundan başka Kadıköy'Snde mukim ve bütün vesaiti nakliye bir dakika Hafıza Ankara'Iı Mükerrem H. isminde oldukları yerde durmuslardır. bir H. Hafız Bürhan Beye müracaat Bir dakika sonra tekrar borizenle etmis, kadir gecesinden bir gec« sonra verücn biı irartt iiicrine i.*ZZm va « oç dort hafızm istirakile evinde TSrkçe ziyetine nihayet verilmis, bayraklar Kur'an okutmak istediğini sSylemis, yerine çekilmiş, düdiikler susmustur buna dalâlette bulunmasmı istemiştir. Tayyareciler namına »öylenen Hafız Bürhan B. bu arzuyu yerine ge tirmeği vadetmistir. hitabe Bugün saat 2,5 ta Çemberlitaş'ta Bundan sonra ordu namma hava Sultan Selim camiinde Hafız Rıza B. gedikli küçük zabit mektebinden yüzbaşı Muammer Bey bir hitabe irat tarafından, gene saat 2,5taSultanah • ( Mabadi 6 mcı met'te Firuzaîja camiinde Hafır Fahri B. tarafından Türkçe Kur'an okuna • caktır. Bundan baska cuma günü için buyük bir mukabele programı haznlanmıştır. Cuma günü cuma namazradan sonra Saltanahmet camiinde Hafız Yaşar, Hafız Bürhan, Beşiktaş'lı Hafız Roa, Hafız Nuri, Sultanselim'li Hafız Rna, Hafız Fahri, Hafız Zeki, Hafız KenvJ Beyler tarafmdan sıra ile ve mukabele tarzmda Türkçe Kur'an okunacaktnr. Harp aleyhinde bir beyanname Paris 27 (A.A.) Umomî mesai konfederasyonu, tahdidi teslihat kon Hepetimtee rtyaset eden Riyaseticumhtai* Baik&tibi Tevfik Bep feransı arifesinde bir beyanname neşrederek askerler kadar sivilleri d« tehdit eden ve nevi beşerin hakikî harabisi olacak olan müstakbel harp» lerin f ecaatini tasvir etmiştir. Kon • federasyon, nmumî tahdidi teslihat yapmak saretile sulh lehinde çalı • (Lutfen sahifeyi çevMntt) İki Meb'us arasındaBesim Atalay ve İbrahim Alâettin B. ler arasmdaki münakaşa aU' yürüdü! Besim Atalay Bey Cevap veriyor! Aksaray meb'usu Besim Atalay Beyin, Srvas meb'usu İbrahim Alâettin Beyîn (Yeni Turk Lugsü) v e (Talebe Lugati) ni tenkit ve yanhşlarla dolu olduğunu ifade eden bir makalesinin hnlâsasını yaznuş ve tbrahim Alâettin Beyin bu makaleye cevabcn gönderdiği mektnbu dercetmiştik. Dün idarehanemize gelen Besim A • talay B., îbrahim Alâettin Beye eeva ben bize şunlan söyledi: c tbrahim Alâettin Beyin cevabmı okadum. Bu cevap şu oç esas dahilinde toplanabüir: c 1 Ben kendisme (Yeni Türk Lugati) vesilesile taarruz etmişhn. 2 Kitaplanndaki yanlışlar bir takım sebeolerden ileri gelmişmis. 3 Ben okuyup yazmak bflmez > misim.» verevîm* Sıras'le ' Balkan meclisi içtimaı Bulgar ve Sırp Heyetleri ile temasîmîz Balkan Konferansı konsey içti • maı bugün saat 14,30 da Yıldız sarayında yapılacaktır. Bu münasebetle Bulgar murahhasları olan M. Sakazof, M. Toşef, M. Pandof ve M. Genef dünkü kovansiyonel treniie, Yugoslâvya murahhasları olan M. Yuvanoviç ile M. Topaloviç te ekspresle şehrimize gelmislerdir. Bulgar murahhaslan Novotnî ve Yugoslâv murahhaslan da Tokatlıyan oteline misafir olmuşlardır. Bulgar murahhas heyetinin reisi M. Sakazof dün kendisile görüşen gazetecilere su beyanatta bulun • muştur: « Ikinci Balkan Konferansında • verilen kararların tatbikı için çalısılmaktadır. Biz Bulgar'lar bu ah kâmı tamamen tatbik için elimizden gelen sravreti sarfediyoruz. Bu cüm Murahhaslar dün kısmen geldiler, içtima bugün saat 2,5 ta Yıldız'da yapılacak Deniz altında Bir facia.. İngiliz'lerin son sİstem bir tahtelbahri battı ' Stoas Aksaray meVusu İbrahim Alâettin B* Besim Atalay B. Evvelâ; îbrahim Alâettin Pey vurur, hem bağınr» sözünce kece'tttni taarruza ugramış gibi gösteriyor. Bea İbrahim Alâettin Beye sataşmak için de» ğil, Türk çocuklannm ana dilleriai yanhş öğrenmemeleri için bu işe mn • dahale ettim. Taarruz bahsına gelince; ibrahim A» lâettin B. bana mükerrerentaarruzetiMabadi 6 tnct sahifede) .luum' *>ııııiHi)MiıınnııııııtnıjımiHiııııııi'''iıiTiıi'i')iıııııiHii)iıııi'iı»'iııi':ııji[iııııııııııı:ıiMinııııımtı^ Bulgar murahhaslarının sözleri Strp l e d e n l a r ı n mura iihaslan ü z e r e Sirkeci garînda aradaki ihtilâf m i l l î o l m a k h a l I İ b ü t ü n (Mabadi 3 üncü sahifede) O halde bu bahiste noksan olan yegâne şeyin biz Türk'lerin ibadet lerimizi kendi öz dilimizde yapma • makta olmamızdan ibaret bulunduğunu çok kolay anlarız. tçtimaî bir müessese olan dinin felsefesi dahi ancak onun bütün an'anesile kendi anladığı dilde millete mal edilme • sile tahassul edebilir. Bütün bu hakikatlere istinaden kat'î bir cesaretle sunu söyliyeceğiz: Türk'lerde hakikî islâm dini, bu dinin kendi öz dilimizde tatbik edil meğe başladığı bugünierden sonradır ki en makul ve en doğru seklini al • makta bulunuyor. Bu iddia bizim uzun külfetler ihtiyar ederek is'jatına çahşmağa mecbur olmıyacağı mız kadar açık bir hakikattir. M. 2 Tdhtelbahiri btr tecrübe seyri esnastnda* Londra 27 (A.A.) Bahriye Ne zareti, dün saat 10,30 da Portland a çırmda dalnus olan (M 2 ) tahtelbahirinden o vakittenberi hiç bir haber a • Iınamadığmı bildirmektedir. Muhripler ve tahtelbahirler taharrî yat ile mesguldür. Portland'daki bütün bir muhrio füosu ve torpil vaz'ına mahsus gemiler teharriyata muavenet içm emir almıslardır. (M 2 ) tahtelbahirile beraber talim dalıslan yapan diğer tahtelbahirlere öğ. leden sonra merbut oldukian Bssül • harekelerine avdet etmişlerdir. 1930 senesinuc I.ı&a edilmis olan (M 2 ) tahtelbahiri su yüzünde (1450) iMaötuti i fincu tahifede). 7 •Ilıltııtıriıtıiiifrttıı rnıııtıııırııııııııtııııııııııııııı ııııııııııııiMiıınıımıııııııııımuıiîmıııııııııııiMiııııııııııııııııııııııııııııııııııııiiiııiiiıııııiııııııııı | suretle sikâyet etmiştir: < Başlarmt yere, kuyruk^annı havaya kaldtnyorlar, ve böylelikle sanki Allah'a ibadet ediyorlar!..?» Din kitabımız kendi dilimize terBilinmiyen bir lisanda yapılan ibacüme edilmiş ve ibadetlerimiz ona detin hakikatte bu büyük islâm adayöre yapılmakta bulunmuş olma mının sikâyet yollu tarifinden başka dıkça esasen çtimaî bir müesses olan bir mahtyeti olabilir mi? 'dinin içtimaî feyiz ve faziletlerinden îstifademîz dairaa ve daima noksan Bütün dünya milletlerinin en mükalacaktır. Sebebi çok basittir: Büterakkileri din kitaplarını kendi diltün Türk milletinin araoca bilme Ierine tercüme etmişlerdir, Allah'Iasine ve öğrenmesine imkân yoktur. rına ibadetlerini kendi dillerinde yaHakikat bu olunca ve ibadetin Arap pıyorlar. Bu vahi bir sey deeildir, beldilîle yapılmasına devam edHince hiç ki en büyük ve en haklı bir ihtiyacın bir Türk ibadetin ruhanî zevkine ere ifadesidir. miyecek ve dinin feyis ve faziletini Tanrı yalnız Arap dîiîni bilir de • teceili ettiremiyecektir. lslâmın bügîldir, o her dili bilir. Her dili demek yük adamlanndan bulunan Mevlâna te lâf mıdır, Bu kâinat içinde Tan • I Celâleddini Rumî çok büyük bir kitap rının bilgisinden hariç bir zerre farplan Me«neYUinde b« ya»iyeKen au »etmege imkân S M audırjg /*" I Bütün gün beraber avuç açıyoruz an», ben senin kazancının yansım bile çıkaramıyorum!.. Ihtiyarlara civanım, çîrkin kadmlara Allah güzellîginî bagışlasın, Allah sevgiline kavustur»un, de de bak görürsün!.. Beslik heraen '* yuNUS tfADl avcundadırl.