26 Ocak 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

26 Ocak 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SO.N TELGRAFL.AR Aîmanya,bolşevikliğe mi( Gazi'ye selâm '•• Yeni Türk Tarihi Cemieyt, mektep kitaplarını bitirdikJ POUTtKA CÎLVELERtt Amin! Papa, cismanî Jşlere karışmıyan, vazif e ve makamına ragmen, inaan ların elemine çare arıyor!.. Vatikan'dan, katolik âlemindeki manevî tebaasına gönderdiği emirlerle halkı üç gün sırtısıra kiliselerde duaya davet ediyor. Erbabı itikat, tamirat ve borçlar mes'elesinin muvaffakiyetle halli için, ellerini havaya kaldırmalı, münacat ve ibadetlere germi vermeli, Allah'tan münacat etmeli imişler. Papa emirnamesinde aynen diyor ki: «Hemen Cenabı Hak, bu mes'eleyî müzakere edecek murahhasların gönlüne adalet ve müsamahakârhk hisleri tefkin buyur<îun, miüetler ara sında sulh ve »eîâmeti iade eylesîn?» Bu haberi ve temenniyi okurken biz de: Amin! Dedik. Sürükleniyor? Fransız, İngiliz ve Alman Başvekillerinin Cenevre'de bir mülâkatı bekleniyor Puvankare şiddetli bir makale neşretti Berlîn 25 (A.A.) Yakında M. Laval ile M. Makdonald arasında vtıku bulacak tnülâkata burada bfî • yük bîr ehemmiyet atfedilmektedir. Mumaileyhimanm tahdidi teslihat konferansı münasebetile şubat bidayetînde Cenevre'de bulunmalan muhtemel olduğundan ve M. Brüning de keza orada bulunacağından 3 hükumet reisinin tamirat mes'elesi hakkında görüşmeleri ihtimali mevzuu bahsolmaktadır. Şu halde o zaman iyice tetkik edilmiş bir itilâf aktettik, bunu akte derken miitekabil istiklâlimiz tamam idi. Ve her iki tarafın menfaatleri azatnî surette hesaba katılrmştı. Eğer bu gibi mukavelenameler, birer «paçavra» haline gelecek ise milletler, kendi aralannda naaıl itilâf edebilecekier. milletlerin münasebatı ne olacak? Medeniyet ne hale gelecek? Ben ekseriya töyledikleri kadar hukukşinas değilim, fakat bildiği/n bir şey varsa o da devletler arasında teati edilen imzaların efrat arasında teati edilen imzalar derecesinde mukaddea olduğudur. Zannıma kalırsa biri her şeyi mlibah gören ve diğeri serbeat insanları verilmiş söze iayet ve hürmet etmeğe mecbur eden iki türlü iffet olamaz.» Heyetîmiz İran Şahı Hz. nîn huzurunda Şah Hz. ordumuzdan teveccühle bahsettiler ten sonra büyük Türk Tarihini yazacak Fransa ile tngütere arasındaki müzakere ParU 25 (A.A.) M. Laval, M. Flandin ve Lort Tyrell, bu sabah konuşmuşlardır. Bu eanada mütehassıalar da hazır bulunmuşlardır. Bu 3 zatın konuştuklan mevznlar hakkmda malumat istihsali kabil olmamıştır. Maamafih tamirat mes'elesinin tetkik edilmiş olması ve M. Laval ile M. Flandin'in tngiliz «efirine Fransa'nın Almanya'ya karşı olan vaziyetinî izah ve tesrih etmiş ol • duklan muhakkatır. Şayet farzedi • Iebileceği gibi îlk eaaslar üzerinde itilâf hâaıl olac&k olursa Laval • Makdonald mülâkatının mahal ve tarîhini tesbitten başka yapılacak bîr if kalmıyacaktır. Eski bir Franttz Başvekili Almanya lehinde Zürih 25 (A.A.) Cemiyeti Akvama müzaheret cemiyeti ile, Avrupa Birliği fsviçre şubesi tarafından davet edilmiş olaa sabık Fransız Başvekili M. Caillaux, cihan buhranınm ana hatIan hakkında umumî bir konferaıu vermiştîr. Fevkalâde alkıslanan batip, ta • Almanya bolşevizme mi gidiyor? mirat ve borclar mes'elesinden de Berlin 25 (A.A.) Volkischer bahsetmiştir. Mumaileyh, Amerika'Beobachter'ia basmuharriri ve haya karşı Avrupa'nın müfterek b'r ricî mes'elelerde Hitler'in murahhASi cephe vücude getirmesini iltizam etolan M. Rozenberg, Spor saraymda miş ve Fransız'ların yüzde doksanının müfrit milliyetperverlerin bir içti Almanya iie teşriki mesai edilmesi ve mainda dün bir nutuk aöylemiştir. bütün kinlerin söndürülmesi taraf tarı Tahdidi tetlihat konferansının Al olduğunu söylemiştir. manya için yeni bir inkisari haval tFrantaya sert eevap vermemeolaeağı kehanetinde bulunan M. Roliyiz!» zenberg, demistir ki: Berlin 25 (A.A.) WeltAm« • Fransan'nın tamîrat siyaseti Montag, diyor ki: Almanya'da bolşevizmin inkifafını < Almanya, tediyatta bulunmak teshil etmektedir.» iktidarina malîk değildir, bu cihet, M. Poincmree'nin bîr makalen müzakerat neticeainde tahakkuk etParis 25 (A.A.) Excelsior gamek ieap eder. zetesi, M. Poincaree'nin «iki tiirlü if1 Young plânının şu veya bu şekilde fet yoktur» iınvanlı bir makalesini ihlâli, Almanya'yı yeni bir felikete ne^retmektedir. •evketmekten başka bir netice verYoung plânı, Almanya'nm istifamiyeeekyir. delerini arttıraıış ve Alman murah Almanya'nın tediye kabiliyetsizlihrsları bunu pekala anlamıslardır. ğî hakkındaki Alman noktai nazarı, O sıralarda Alman murahhasl ırtnın ve Stresmann'ın ziyaretini kabul ancak Franıa ile itilâf edilecek olursa muvaffakiyet kazanabilir, yoksa etmiştim. Bu zevatta boğazlarma bıFransa'ya karsı sert ve haşin bir çak dayamış olduğumuz bir takım «hayır» demekle değil. Borçlar mes'kimselerin hal: yoktur, bîl&kis önelesinin kat'î aurette halli için Jâzım lerindeki n*»fis yemeklerle dolu ta olan Avrupa itilâfımn mütekaddim baklarına birer bıçak komatıızı şartı Fransa ile itilâftır. kabul ettiler ve ikram etmiş oldu • Bu yoldan başka her hangi bir yol, jrurmız ziyafette her ikl taraf ta hafelâkete götürür. •• » bir müveddet gösterdi. >• ' Umumî bir tasfiye mev zuu bahis değildir İhtisas mahkemeleri Mahkeme mîntakalarınîn hudutlarî da tayin ve tesbit olundu AnUarâ 25 (Teîefonla) Adliye Vekâleti ihtiaaa mahkemeleri ımntakalarmın hndutlarmı teabit etmiştir. Muhtelif mıntakalara dahil bulunan vilâyet 7e kazalar sunlardır: Adana nuntakaaı: Adana, tçel, Mer* sin vüayetlerile Cebelibereket'in Cey • han, Bahçe ve Cebelibereket kazalan. Antalya mıntakası: Antalya, Burdur vflayetlerile Balıkesir, Çanakkale vi • lâyetlerL Diyarbekir mmtaktrit Diyarbekir, Siirt vilâyetinîn Besiri kazasile Mus vilâyetinin Genç ve Çapakçur kazalan. tzmir mmtakasi: Izmîr, Man'sa vi • lftyetlerOe Aydın vflayetinin nefai Aydın, Nazflli, Süke kazalan. tstanbul mıntakası iki mıntaka itibar edilmiştir. Zongaldak, Ereğli, Bartın kazalarile Kocaeli vilâyeti, Bursa'nın Orhangmzi, Gemlik, Mudanya, Karacabey kazalan bu iki nuntakaya dahildir. Kars mıntakası: Kars vilâyetile Be • yazıt'm Tuzlıca, Iğdır kazalan. LUleburgaz mıntakan: Kırklareli, Edirne, Tekirdağ vilâyetleri. Muğla mıntakası: Muğla ve Denizli vüâyetlerile Bozdagan, Çine, Karacasu nı, bu kadar ıztırap çeken bir adamı mes'ut etmeğe uğraşmak en derin bir zevk olacağmı söyledim. Kızın başını ağrıtıncıya kadar söyledim. O, bana, her defaamda <Sevmiyorum, bu adamı sevemiyorum.» dîyordu. Nihayet, sonu gelmez telkinlerim, ona büyü gibi tesir etti, bir gece, güzel başını umzuma koydu, siyah günes gözlerini kapadı: Gözlerime yaş getiren mazlum sesile: Peki, Zehra'cığım, razı oluyorum, dedi. Ertesi gün, kalbim sevinçle dolu, koşa koşa matbaaya, Cemil Fahir'e gittim. Odasında yalnız, çalışıyordu. Çok meşgulsünüz, dedim. Malumya, bozulan işleri telâfi etmek lâzım, dedi. Ona, umulmaz bir saadet haberi getirdiğim için kalbim öyle sevinçle çarpıyordu ki! MUjdf, Cemil Bey, dedim, ne Türk Tarihi Tetkik cemiyeti erkânmdan Aydın meb'usu Reşit Galip Bey cemiyetin meaaisi hakkında dün bir muharririmize şu beyanatta bulunmuştur: « Cemiyet mesaisine alman güzel neticelerle kuvvet bulan bir gayretle devam etmektedir. Geçen sene «Türk Tarîhinin Ana Hatlan» adile çıkan ve ancak mütehassis zevata dağıtılan bi • Tahran 25 (A.A.) İran Şahı Hz. rinci eserden sonra bunun methal kısmı Türkiye heyeti murahhasasını huzur • ayn bir küçük kitap halinde basb • lanna kabul ettikleri vakit Hariciye Venlmıştı. kili Dr. Tevfik Rüstü Beyefendi Gazi Hz. nin selâmlarını kendilerine arzet • Bu yıl mekteplerin ihtiyactnı karsı • mişlerdir. Şah Hz. bundan pek ziyade hyacak dört cilt hazırlandı. Bunlardan mütehassis olduklannı beyan ederek ge birincisi Türk tarihinin en eski zamanrek kendi!erinin ve gerek tran milletinin Iandır. İkincisi orta camanlara, ücün • Türk milletine ve ricaline karşı en sa cüsp de Osmanlı İmaaratorlu^u dev mimî hissiyat beslemekte olduklannı rine aittir. Dördüncüsü de TUrkiye Cumsölemis ve bilmukabele selâmlannın huriyeti tarihidir; mütareke devresin • Gazi Hz. ne arzını istemişlerdir. den 1931 aeneai sonuna kadar sivasî, Bundan sonra Şah Hz. heyeti mu • içtimaî, hususî, ilmî mkılâolarla ikti • rahhasa meyamnda bulunan miralay sat, ticaret, ziraat, naha, maarif ve terŞükrü Ali Beye hitap ederek karşıla biye gibi aahalarda inkilâp ve ıslahat Iannda Türk ordusunun bir mümessilicereyanlan dördüncü ciltte hulâsa eni görmekle pek mahzuz olduklannı ve dilmittir. Bunu yaomağa şiddetle lü • bilfül başkumandanı bulunduKlan İran zum ve îhfa'yaç vardı. Son sekiz, on yıl ordusunun Türk ordusuna karsı derin içinde flk tahsiTe basiamıs cocuklan • bir muhabbet duymakta olduğunu ilâve mız o zaman vak'aian ve hâdiseleri tabuyurmuslardır. kİD edecek yasta olmadıklan tdbi on • Heyeti murahhasanın yann hareket dan son'a da bunlan okuvarak ogVe • etmesi muhtemeldir. nrcrk kitap bu'amndıkianndan miilî inkılâbtnnzın aafhalan hakkında esaslı fikir edinmeksİTİn yetismek vaziyet ve mecburiyefinde kalıvorlardı. Meselâ saltanat ve hilâfet muesseselerinin lâğvi, din ve devlet iılerinin veni sekilieri. tedrisatın tevhidi, medenî kanunun kabulü gibi esaslan iyi anlıyabilmek buniann hangi sebeoler ve zaruretler altında yaAnkara 25 (A.A.) Gümrnk ve pıldı|ını iyi kavramak ve ona göre buntnhisarlar Vekili Ali Rana Bey, Ana • lan iyi koruyacak vatandaşlar halinde dolu Ajansına şu beyanatta bulun • yetismek için bunlarm daba evvelki semuştur: kil ve mahiyetlerini iyi biimek lâzimdu. « Inhisarlann idare merkezi An • Bugünkü çocuklanmız arasında fe kara'da olmak iizere birlestirilmeıi 1932 sin ne bicim bir ternas olduiunu, Türk'bütçesile teklif edilecektir. Memurlar için umumî bir tasfiye mevzuubahis değildir. Her sınıf memurtun ehliyeti ve verimi ile yakından alâkadar olmak basÎBatmakaleden mobartl lıca vazifelerimtzdendir. tşe varamadıkve kamyonları bazı malî kolaylık • ları anlasılanlann idarelere yük olmaga lardan da cesaret almak suretile aladevam etmelerine müsamahaya hakkıbildiğine alıp kullanmağa koyulduk. mız yoktur. ... Satıcılann hepsi tabiî hep kendi marVekâlete ait bütün islerde fktisadî kalannın en iyi olduğunu söylüyorprensiplere riayet etmek, ihtisas ve mesIardı. Bu yoldaki çene kuvvetinin calekî malumata kıymet vermek düsturuzibesine kapıldık. Bu otomobü ve muz olacaktır. kamyon işinde he»ap şöyledir: Faraza üç bin liraya bir otomobii veya kamyon almak için pesin verilecek ilk para beş yüz liradan ibarettir. Ondan sonra otomobil veya kamyonun günde sekiz on lira safi kâr bırakması mümkün ve hayalâta Ankara 25 Ziraat Vekili Muhlis germi verilerek adeta muhakkak addolundu mu, artık mes'ele kalmaz. Bey bir ziraat programı hazırla ÇUnkü günde on lira kazanacak otomaktadır. Bu programla Ziraat Ve • mobil veva kamyon ayda 300 ve sekâleti tefkilâtına yeni bir şekil ve nede 3600 lira kazanacak demektir. rilmesi muhtemel görülmektedir. Bundan baska sulama islerinin Na Bu müddet zarfında hem onun sır tından geçinmi» olacağız, hem bor • fıa Vekâletinden alınarak Ziraat Vekâletine, bütün şirketlerin tktisat Ve cunu tamamen ödemis olacağız, hem de 600 lira kâr da etmiş bulunacağız. kâletine raptı, Seyrisefainle Posta Ya gelecek sene? ve telgrafın da Nafıaya devri mevzuu Gelecek sene bütUn kâr bizim! bahsolmaktadır. O halde ver elini otomobil veya Ziraat Vekâleti memleket pirinç kamyon! ziraati hakkında da bir kan^ın lâyiOnun ugruna şu çtirük evi feda hası hazırlamaktadır. etmekte beia yok. Cünkü iki aene sonra onun daha güzelini tedarik etmek kabil! Ankara 25 (Teîefonla) Burada Heyhat ki bu işte hemen hic bir bütün gün kar yağdı. Hava çok so zaman hakikat hayalâta tevafuk et» guktur. memiş ve otomobil, kamyon ugruna kazalan. nice çürük kâşancler berhava olup Malatya mıntakası: Yalmt Malatya gitmiştir. vilâyeti. Otomobil veva kamvonlara ?elince Siirt mır>takası: Beairi kazasından ma bunlarm bir çoğu da mahıv ve heder ada Siirt vilâveti, Muş vilâyetinin Samolmustur. Geri kalan diğer bir çoksun, Bitlîs, Mutlu kazalan. Iarı iae yetmia iki buçuk millete Sinop mıntakası: Samcun, Sinop vimensup gibi bir haldedir. Bunlarla lâyetlerile Kastamonu'nun İnebolu, Cimemieketin simdiki nakliye islerini de kazalan. bile dogru dürüst jrörmek müsküldür. lcabında cümlesinin umumî bir aeferSıvas mıntakası: Sivas, Tokat. berli^e tâbi tutuimafi ihtimali içinse Trabzon mıntakası: Trabzon, Rize, Gümüşane, Ordu ve Giresım vîlâyetleri. elde istinat edilecek sağlam hiç bir eaaa yoktur. Van mıntakası: Van, Hakkâri vi lâyetleri. Şimdi anlasıhyor kî hükumet memlekete gelecek ve memlekette kullanıİhtisas mahkemelennin bu hudutlan lacak otomobil, kamyon gibi motörlü heyeti vekilece tasdik edilmistir. Ihtida mı, irtidat mı? Reşii Galip Bey lerın bişına giydirildiğini bilmiyenler pek çokıur. Bütün inkılâp safhalannı çocuklanmızın o zamanlara ait gazete koleksiyonlarını arastırarak öğrenmelerini beklemek bittabi doğru olmaz. Birinci ve ikinci tarih ciltleri basılmıs ve mekteplere dağıtılmıstır. Basılanlann şim • diki yekunu ancak mekteplerin ihtiyacma yetisecek kadardır. Kitapçılann satısı için her birinin basılış sayısı arttınlacaktır. Kîtaolar, cemiyetin yüksek hâmi reisi Büvük Gazi'nin riyaseti altında çahtan bir kısım cemiyet azası tarafından hazırlanıyor. Bunlann isimleri kit^olarda vazıhdır. Mektep k'taplan serisi bittikten sonra cemivet büvük Türk tarihini yaz ma$a başlıyacaktır. önümüzdeki yıla yetistirilmesi düsünülen bu eserin notlan hazırdır. Muhtesem ve azametli Türk tarihinin eski ve yeni bütün safhalan ve beşerivet için ana medeniyeti olan Türk medeniyetinin mflâttan binlerce yıl evvelki devreleri hakkında reddi imkânsız pek cok ve pek kıymetli ve sikalara malikiz.» Fransız meb'usan mecliai müza keratının neticesinde buhrana karşı büyük devletlerin aldıkları vaziyet tebellür etti. Evvelâ, Fransa'da bütün fırkalar • sosyalistler de dahil oldugu halde tamirat ve borçlar mes'elesinde şu düaturu kabul et mişlerdir: Fransa Almanya'dan para altrsa, müttefiklerine borcunu Sdivecektir, almazsa: Paydot, diyip, iflâ* bay * rağım çekecektir. Muahedelerin kutsiyetinden, ahde vef adan, borcun ödenmesi lüzumundan mütemadiyen bahsedip duran Fransız'lar da ağzı değiştirdiler. Galiba mecellenin: Ahkâm, zamana göre değişir. Düstüruna imrenmiş olacaklar.. Dün tanıdıkları muahede, senet, tamirat, borç ve ilâ.. gibî putları bugüh kendi elleril kırıyor ve yeni bir iktisadî ve siyasî mezhep kabul ediyor' lar. Malî ihtida mı, irtidat mı? Artık bunu zaman gösterecektir. Fakat bu arada hatıra bizim Düyunu Umumiyemiz geliyor. ^Almadan vermek olamaz» düsturunu kabul eden Fransız, maliyecileri, bu düsturun baş kalan tarafından tatbikına elbet itiraza kalkışamazlar. Bu sırada her kes borcunu bağışlıyor! Yalnız, dün * yanın en kibar, şevaleresk milleti o lan Türk'Ier an'anevî sadakatin, imza ve söz şerefinin alemdarı olarak kaIacaklar, galiba!. Y. O. Inhisarlarda Hayatî bir mes'ele Türk İran anlaşması ( BiriruA sahifeden mabait ) «Bu mukavele mucibince küçük Ararat dagı (yani küçük Ağrıdağı) ve buna mücavir bulunan (Aybey) dağı Türkiye'ye terkolunacak ve buna mukabil daha cenupta Boyirge geçidi civarındaki bir saha tran'a terkedîlecektir. Bu mukavele KUrt kabailinin mÜtemadiyen Türkiye'ye akın yaptık lan 1930 senea! yazındanberi cere* yan eden müzakeratın n«»ticesidir. Filvaki bu akınların tenkili büyük müşkülât ihdas etmiyordu. Fakat akmcılar dağıldıktan sonra Vürilk Ara rat dafrınm arkasına çekildiklerin den onların buradan ihracına lıu • dudun öte tarafında olması itibarile imkân kalmıyordu. Bunun üzerine iran hükıÎTn«»tî nezdinde defaatle yaoılan şiddetli te • sebbüsler akim kalmiş ve bir zaman iki devletin münaaebatında gerginlik hâsıl olmustur. Nihayet îran hükumeti ht'dudıın tadili hakkında Türkive taraf"»dan yapilan teklifin tetkiki için müte hassıslardan mürekkep bir komisvon teskil ve tay#> edilmeaine muvafakat etmintir. Tahran'da imzası takarrür eden mukavele Tiezkur komisvonun tavsiyelerini ihtiva etmektedir. lenevre konferansı hazırlıkları Ziraat Vekâleti Teşkilâta yeni bir şekil verilmesi bekleniyor Ankara 25 Riyaseticumhur Umumî kâtibi Tevfik Bey bügün bu raya gelmiştir. Tevfik Beyin bu g?lişi tahdidi tc;lihat konferansına *» decek heyetimizin hazırhkları ile alâkadardır. Tevfik Bey de bu Ueyete murahhas olarak istirak edecekiiw. Heyet Tevfik Rüştü Beyin avdotini 1 müteakip gidecektir. • MIÎIIIIMIIIIIinilllllllli;il(inilllllllllll|||, 9 .•••lllllilllllllllllllllll Hayat Ansiklopedisi | Ankara'da kar var ŞUBAT Tarihinde çıkıyor ~<lll tırım HiııııııiHııııııııııııııımıııtuıııiifiıııifilııınıi'ill' 1 9 9 5 26 ) istanbul otobüs imtiyazı Ankara 25 Nafıa Vekâleti otobüs imtiyazına talip çıkan tstanbul Belediyesinden bu imtiyazı kullanacağı mıntakaların bir krokisini talep etmiştir. Burada hâkim olan kana ate göre Belediye bu imtiyazı a!a rak otobüs naklivatından zarara uğrıyan vesaiti nakliye şirketlerini korumak istemektedir. vasıtalarln • bunlarm muayyen ve memlekete en uygun bir tipe irca ve istinadı noktasından alâkadar olsa çok iyi olacakmış. Hâlâ bu mes'ele bu şekli ile mevzudur. YUNUS NADİ Günlerdenberi ÇÖİ GUneşi'ni görmüyorum. Nasıl göreyim, görürsem ne söyliyeyim? Onun hatıra defterini okudun, değil mi? îşte, Çöl Güneşi bir defa da* ha erkeklerden fenalık görüyor... ... Uç aydır sana mektup yazmadığımdan şikâyet ediyoraun. Yazacak yeni bir şey yoktu, onun için aua • muştum. Sen de tam zamanında aordun. tki mühim hâdise var, biri bana, biri Çöl Güneşi'ne ait. Evvelâ hangisinden bahsedeyim? Hangisini fazla merak edersin ecaba? Her halde Çöl Günesi'ni. Ben de ondan bahsedeyim. Hem kendimden ne kadar az, ne kadar geç bahsedersem benim aykırı, münasebetsiz bulduğun fikirlerim • den o kadar gec sinirlenmiş oluraun. Dinle, baslıyorum: Cemil Fahir vak'asından sonra onu haftalarca görmedim. Onun bu • lunması ihtimali olan davetlere bile Kanunusani 26, Ramazan 18 Sah Tulu Öğle ikindi saat dakika saat dakika saat dakika ? aat I 18 7 12 44 1 ezanî zev al! Akşam Yatsı imsâk dakika saat dakika saat daklka 1 18 35 51 12 17 l (2 5 18 34 ezani zevali CUMHURİYET'İN TEFRİKA*' 16 razı olursa ne kadar mesut olacağı Col Ouneşı ŞUkÛfe Nihal Hava'disîer çok acı! Bu kadın be* lıîm hayatımda bir ukte oldu. Uzattnadan yazayım: Biliyorsun, bir yan dan Cemil Fahir'in g8z yaalanna, ıztıraplarına dayanamaz bir hale gelmiştim. Çöl Gtineşi'ni de o kadar yakından tanıdım, onun, görunüşiinden büsbütün başka, ne kıymetli bir kadın olduğunu anlaymca ikisinin araaını bulmağa, Feriha'yi Cemil Fahir'le evlendirmek için razı etmeğe karar veridira. Son günlerimi hep bu gayeye sarfettim. Her fırsattan istifade ederek Cemil Fahir'in ne kıymetli, ne ince bir genç olduğunu, kendisini hiç bir erkeğin duyamıyacağı bir aamimîyetle levdiğini, pnunia «vUnm«ğ« verirsiniz? Şaşırdı: Ne isterseniz, dedi. Bu kadar mühim mi söyliyeceğiniz şey? Çok, dedim, çok, pek çok mühim! Sizin için bütün hayatı kazan» mak kadar mühim! Ellerime sarıldı, yalvardı: Söyliyiniz, üzmiyiniz. beni, müjdenizi sonra kararlaştırın. Ne isterseniz kabul ederim. Heyecanlı sesimle bağırır gibi söyledim: Feriha, sizinle evlenmeğe razı oldu. O ne yaptı, biliyor muaun, Müeyyet? Seneierce bu güzel kadının uğ • runda gözyaşı döken, belki daha bir hafta evvel, bana, yana yakıla ona ait hatıralarını okuyan, daha bil • mem ne şekillerde ağlıyıp sızlıyan bu adam, onun kendisile evlenmeğe razı oluşu haberini ahnca terbiyesiz, şıtnank bir çocuk gibi aoğuk kanlılıklaı Ben bu mes'eleden çoktan vaz geçtim, Zehra Hanım, teşekkür ederim, beyhude yorulmuşsunuz, demesin mi ? Matbaanın tavanları başıma çöktü aandım. Siz, dedim. aahiden Bakırköylü bir mecnunsunuz. Demek bütün gayeniz, bütün o bitmek, tükenmek bilmiyen ıztırap roileriniz, nihayet bir kadını kendinize ram edebilmek zevkini tadıncıya kadar... Ve yüzüne bütün nefretimle haykırdım. Bu zevk, yüksek, mert bir erkeğin zevki değil! Sonra, Çöl Güneşi'nin iatikamını almak için ilâve ettim: Zaten, o, benim ıararımla ai • zinle evlenmeğe razı olmuştu. O, zaten aizi zerro kadar sevmiyordu. O kadar güzel, ince kadın aizi ne diye sever?... Cemil Fahir'in gözlerindeki hiddeti görmeden evvel, kendimi odadan dışarı attım. Sekizinci mektuptan gidemedim. Cemil Fahir'in müna sebetsizliğinden ben mes'ulmüşüm gibi, yüzüm kızarıyordu. tki ay sonra, bir gün ona sokakta rast geldim, evine beraber gittik: Zehra, sana yeni ve mühim bir şeyden bahsedeceğim, dedi. Dudaklarında o kayıtsız, çılgın kahkaha • lar yoktu. Dinliyorum, dedim. O, maıum, kuş sesile ahlattı: Nihat'Ia evlenmeğe karar verdim. Uzun zamandır benimle mesgul olduğunu biliyorsun, değil mi? Bunun ehemmiyeti yok, lâkin, hayatımda ilk defa, ben de bir erkekle ciddî olarak meşgul olmaça başladım. Nihat, beni, hayatımda ilk düşündüren erkek oldu. Kocamla beni haberim olmadan evlendirmişlerdi. O, benim için bir emri vakidi. Haluk'a bir tesadüf neticeainde alıştım, onunla evlenmeğe razı oldum. Mabadi var

Bu sayıdan diğer sayfalar: