Cumhariyet ;16KinunuMni BAB Maharriri: FERNAND GRENAR { Sehir ve memleket haberleri Mütercimi: YUSUF OSMAN Siyasîicmal Ronıanya Rusya mîsald Rusya Çarhğının enkaa üzerinde teessüs eden yeni devletlerden Lettony» merkezi idaresi Riga sehrinde Sovyet Hariciye Komiserliğinin bir mfimessiB ile Rusya'ya komsu olan muhtelif dev • letlerin mümessîlleri arasmda ademi tecavüz misak'annın akti için müzakerat başlamışbr. Bu müzakerattan en ziyade Rusya ve Romanya arasmda olanı ehemmiyetU müşkülâta tesadüf etmistir. Romanya hükumeti ademi tecavüzün temin ve tatbik edilecek sahalann her iki devletin shndi hukuku hükümranisl alhnda bulunan yerler olarak raisakta tasrih edîlmesini talep etmistir. Romanya kumetinin bundan maksadı şimdi bilfiil Romanya'mn hukuku hükümra • nisi ve idaresi albnda bulunan ve lâkm Sovyat'Ier tarafından hâlâ Rusya'nın mütemmim eczasmdan addolunan Besarabya eyaleti üzerinde Moskova hü kumetinin ileride bir iddiada bulunmasma mâni olmaknr. (Riga) daki Sovyet mümessîli bu talep hakkında kendiliginden bir karar veremetniş ve Moskova'ya müracaat etmiş idi. Şimdi Moskova cevabını vermis ve Romanya'nm talep ettiği şekli kabul ederaryeceğini ve bunun yerine umumî tabirler kullanıhna • «ını bfldirmiştir. Sovyet hükumeti bu cevabı fle Be « sarabya uzerindeki hakkı tasarruf id • diasmı zımnen teyit etmiş oluyor. Ro • manya'nın ise Rusya ile ademi tecavüz misakuıdan fimit ettiği yegâne menfaat Besarabya mes'elesinin ortadan kalkmasıdn. Romanya efkân umumiyesi umumî tabirlerden mürekkep bir »"»wkwı sudan bir şey olacağı kanaatinde oldu • ğundan bu yoldaki bir misnkın aktine muhaliftir. Diğer taraftan Fransa ve Lehistan'm Rusya ile müzakere ettikleri ademi tecavüz misaklarmm ünzalanmasuu Rusya üe Romanya arasmda bu yolda bir misak akti şartına bağbdır. Ba misak aktolunmadığı takdirde Rusya ile diğer devletler dahi ademi tecavüz muahedesi aktedemiyecekler</ir. MUHARREM FEYZİ Tıp Fakültesi Islah edilecek Sıhhiye Vekilinin riyasetinde bir içtima yapılacak Sıhhiye Vekâleti taraf ından Tıp Fakültesi riyasetine bir tezkere gönderilmiştir. Bu tezkerede ta lebenin bilhassa cerrahî ve nisaî kısımlarda iyi yetiştirilmediğinden bahsedilerek Fakültenin nazari dikkati celbedilmektedir. Tıp Fakültesi müderrisler mecHsi, şehriaıizde bulunan Sıhhiye Vekili Refik Beyin riyaseti altında bir içtima aktederek fakültenin tekâmülü için icap eden ted birleri tesbit edecektir. Tıp talebesinin bilhassa pratik malumatının tezyidi için yeni kararlar verilecektir. Kırklareli'nde Akıllara hayret verecek netice Malatya gazetesinin en son gelen nüshasında vilâyetin her tarafmda kaçakçılıkla gayet şiddetli bir mü • cadeleye girişildiğini ve bir çok kaçak eşya tutulduğunu memnuniyetle okuduk. Mücadelenin şedit bir devresinde kaçakçı daha ihtiyatlı davranacağı için kaçakçılarla uğraşan muhtelif kuvvetlerin çetin bir vazife, fakat ayni zamanda çok şerefli ve çok vatanperverane bir vazife deruhde etmiş olduklarına şüphe yoktur. Malatya gazetesmde yakalandığuu gördüğümüz eşyanın cins ve nevileri, miktarlan akıllara hayret verecek derecede mühim bir yekuna baliğ olmaktadır. Deraek oluyor ki Malatya Vilâyetinde kim bilir ne zamandanberi devam ede gelen kaçakçıhk o havalide bir taraftan namuskâr ve mütevazi çalı . san tüccann kânna, kisbine mâni oIuyor. Ocaklarma incir dikiyor, diğer ta • raftan da mOletin hazinesini kemi • riyormuş. Türkiye'nin b'caretine, mflletin hazinesine darbeler indiren kaçakçılığm 1 vatanın yüksek menafüne karşı iş • lenmiş ve islenecek en büvük cina • yetlerden biri olduğu artık gün gibi meydana çüamş bir hakikat iken bu cürmii kaçakçıhk etmek ve kaçak eşya almak ve kullanmak surebie doğrudan doğruya ve bflvanta ve bile bile işliyenler bindikleri dab hâlâ balbdam&k gaflet ve cinavetıni irtikâpta devam edecekler midir? Hiç zannetmiyoruz. 1 Babür'ün daveti Sevgilirefikası Maham'ı istikbal için Koca Padiah yaya gidiyor R ahatsızlik Babür inzivaya çekilmek iafiyor Çocuklarının mümanaati 77 Babür akrabatım HindUtan'a davet ediyor: Babür'ün nazarları öz memleke tine çevrilmişti. Son zamanlarda oğlu Humayun ve (Khoca Kelân) a gönderdiği mektuplarda, ecdadından irsen intikal etmiş malikânesine avdet etmek niyetinde olduğunu yazmış ise de, Hindistan'da kat'î ve daimî olarak yerlesmîs olduğuna dair efkâri umumiyede kanaat husulü icin elden gelen hiç bir gayreti eairgemiyordu. Babür, ister Moğol, îster Türk ol sun, bütün akrabasına, babasının ve ecdadının bütün hizmetkârlarma, ailesinin bütün prenseslerine, müracaat ve onları Hindistan'da yerleşmeğe davet ediyordu. Onlara, ev. arazi, timar veriyordu. Hindistan'da asayiş temin edilir edilmez Kâbil'den bütün harem dairesini, Hindistan'a naklet • mişti. Bu meyanda çok muazzez kız kardeşi Khanzade ile en ziyade sevdiği zevcesi Maham Hanımlar da vardı. marını derhal çağırdı. Halalartnın tkamet ettikleri binalarda, her ne tadilât ve tezyinat isterlerse derhal ve her işe tercihan yapılmasını emretti. 100 okka barut patla Jı, bîr çocuk öldü Kırklareli'nde salı günü müthiş bir inf ilâk olrauş, şehir baştan başa sarsılmıştır. İnfİlâk, sehirde umumî bir korku ve heyecan u yandırdığı gibi maddî ve manevî zararları da mucip olmuştur. İnfilâk, Karaemir'de Mehmet Efendiye ait bir handa vuku bulmuştur. Yüz okka kadar kaçak barut hanın soba yanan bir odasına konmuş ve birdenbire infi Iâk etmistir. Infilâkın şiddetin den civardaki dükkân ve evlerin camları kırılmış, hana bitişik binaların duvarları çatlamış, pencere ve kapılan yerlerinden fır lamıştır. tnfilâktan bir kaç dakika ev • vel hana misafir gelmiş olan 13 yaşında bir köylü kızı berhava olmuştur. Zavallı çocuğun vücudünün bir kısmı infilâk mahallinden 300 metre ileride bir bahçe • de, sağ bacaŞı, diğer bir bahcede bulunmuş, diğer parçalan ise kâmilen kömür olmuştur. Kırklareli zabıtası, infilâka sebebiyet verenler hakkında tah kikata baslamıstrr. Babür'ün tıhhati bozuluyort Sevvili Maham'ı istikbal için: Babür'ün sıhhati bozulmakta devam ediyordu. Vahim ve devamlı bir mirzagi ısıtmaya tutulmuştu. Bir de müzmin mide iltihabmdan muzta • ripti. Bu mide iltihabı, (1526) da vaki olan bir zehirleme tesebbüsünün neticesi gibi görünüyordu. Hasmı müteveffa (Sultan tbrahim Lodi) nin vaIidesi, meşhur Panipat meydan mu harebesinden sonra, sarayın Hint aşçılanndan birine verdiği zehirli bir tozu Babür'ün yemeğine serptirmişti. Babür bundan çok vahim ve uzun bir hastalığa tutulmuştu. Zaten Babür'ün kendisini günlerce, hafta • larca yatakta alıkoyan hastalıkla • rından hatıratında sık sık bahsettiği görülür. Babür'ün, bünyesindeki fevkalâde kuvvet ve diriliğe rağmen gizli ve nevi anlasılamamış bir hasta • Iıkla malul olduğu füphesiz gibidir. Kalkavanzadeler Avrupa seferleri tertip ediyorlar Millî vapur kumpanyalanmızdan Kalkavanzadeler, limanlanmızla bütün Avrupa limanlan arasında sefer yapmak üzere hükumete müracaat etmislerdt Bu müracaat, tktisat Vekâleti tarafından tstanbul Ticaret Odasına havale edilmiştir. Ticaret Odasının yaptığı tetkikat Kalkavanzadelerin lehine bir netice vermiştir. I Maham H., be$ aylık yolculuktan sonra (2) haziranda musun rüzgârının çıkacağı sıkıntıh bîr havada, yağmur, yel ve fırtınalar içinde Hindistan'a geldi. Babür Şah, Agra'nm tahminen yüz kilometre mesaf esinde AHgarh mevkiinde, sevgili refikasım istikbal etmek için tertibat yaptır mıştı. Fakat birdenbre haber aldı ki, sevgili yolcu, payitahtın iki kilometre mesafesine kadar gelmiş bulunuyordu. Koca padişah, sabırsızlanarak atının getirilmesini beklemedi. Acele ve yaya olarak (Maham Hanım) ı istikbale koştu. Ref ikasına yolda rast geldi, onun attan inmesine müsaade etmedi. Refikası süvari ve kendisi piyade olarak payitahta girdi; yaya olarak saraya kadar sevgili refika • sına refakat etti. Ne yüksek ve ince ruhlu padisah!.. Maham Hanımın refakatinde Babür'ün başka bir refi kasından olan küçük kızı Gül Bâdem vardı. Babasına takdim olunan kızcağız, bu sanlı ve şevketli hükümdann huzurunda bulunmaktan doğan bir şaşktnlık ile padişahm ayaklarına ka • pandı. Babür, kendisine has ve se • vimli güler yüzü ile, serbest ve lâübali halile yavrusunu kaldırdı. Ona yüzlerce sual sordu. Çocuğu kolları arasına aldı. Gül Bâdem hatıratında diyor ki: «Ben ki, padişaha niabeten hiç idim, değersiz bir çocuktan başka bir fey değildim. Bu muameleden ta • »avvurun fevhinde bir saadet duy dum.» Vücut rahatnz ruh münkesir: Vücut rahaUızhkları vahamet peyda ettikçe, padişahın münkesir ruhu mukadderatın cilvelerrâi takip etmekten artık usanıyordu. Babür, ömrünün son derresine yakla<an senelerde ne parlak semereler toplamıştı! Ne büyük muvaffakiyetlere nail olmuştu! Gencliğinde tasavvur ve ümit ettiği neticeleri elde etmemiş olmakla beraber, koskoca bir imparatorluğun padisahı ve sultanı ol • mustu. Ancak, hayatm geçici zen • ginliklerine karsı, müstağni kalmağı, şairler, kendisine, daha çocukken öğretmişlerdi. O, mücerret ve mutlak denilen mefhumu düsünerek, kâinati vect ile seyretmeğe alışmıştı. Babür de, atalarının din ve mezhep *ki « delerini bir maske gibi kabul eden ve fakat zekâvı aç»k ve hür bırakan reyp ve endişe doln bir tasavvufla yoğurulmus bir müfekkere vardı. Bize bugün imtizaç kabul etmez gibi görünen bu iki yolda, ruh ile aklın birleşerek kucaklaşması şark felsefesînin mümeyyiz bh* sıfatıdır. Nite» kim uyanış devrme kadar, Avrupa'nın da düşünüş ve duyuşunun mü • meyyiz vasfı bu idi. Bu iki yolun ıtlakını, Avrupa'da protestanlığra katoliğe karşı meydana çıkması intaç etmiştir. Babür: Bu yüksek ruhlu, derin düsünceli prens, bli bir kulübeden başka bir şey olmıyan bu dünya sahnesindeki oyunculardan gittikçe uzaklaşmak istiyorduj abesle uğrasan insanların bir lâhza için bozmağa çalifhklan bassız ve sonsuz sükunu, dmlemeğe, onunla adeta birleşmege can atıyordui Halk Ba bür'e kalender unvanını vermişti. Abes zevahirden tecerrüt etmif; asrın verebileceği bütün nimetlere doymuş olan ve artık hiç bir hırs ve hevesle rahatsız olmıyan ka'ender bir padişah!.. Bu unvan (Aud) taki camide Babür'ün ismîle beraber kazıltdır. Padişah artık hükumet idare • sinden, saltanattan usandığını, ba • dema bir derviş gibî yaşıyarak (Kâbil) de Zerefşan bahçesine çekilmek istediğini aiiesine söylüvordu. O bahçede geçireceği münzevî havatta. hiz metine yalnız ibriktan kâfi geleceğini, başka uşak ve hademeye ihti • yacı olmıyacağını müstagni bir eda ile anlatıyordu. Şirin refikası Maham ve çocuk • Ian bu bazin tasavvur karşısmda ağIadılar. Babür'ü bu niyetinden vaz geçirdiler. Zaten, Babür'ün ruhu, vazifesini, yahut giriştiği bir oyunu, yerine birini ikame etmeden bırak • mıyan ve böyle bir hareketi adeta kaçaklık addeden bir asker veya sporcu ruhuna benzerdi. Yerine kimi gcçirebilirdi? Oğlu Hümayun'u cok severdi. Bu şehzade cesur olmakla beraber, düsüncesiı ve kararsızdı. Hercai tuhaf bir tabiate malikti. Ahval çok müsait olduğu halde, Sa • markand'ı ele geçirmek fırsatım kaçırmışh. Mtibadi var Liman şirketinin vaziyeti tktisadt buhran dolayuüe varidatı azalan Liman Şirketi, memur maaşlanndan mühim miktarda tenzilât yapmıştı. Bu tenzilât şirketin vazi • yetini nisbeten düzeltmiştir. Şirket yeniden bazı masraflarda da tenzilât yapacaktır. Çünkü vatanmı sevmiyen bir Türk yoktur, diyoruz. izmir'in bir haftalık ihracatı 2 kânunusaniden 7 kânunusaniyç kadar tzmir lîmanmdan ecnebi memleketlere atideki maddeler ihraç edilmiştir: Palamut S07.000 kilo, îizi'm 405,450, incir 68,390, tütün 740,124, pamuk çekirdeği 184,000, pa lamut hulâsası 49,460, küspe 271,780, zeytinyağı 2,520 kestane 17,355, böğrülce 9.490. yumurta 21,100, kuzu derisi 4,510 a det, ceviz (kabuklu) 206, bakk'Hye eşyası 4,087, halı 5,120, sığir 431 baş, keçi ve kuzu 2,750, arpa 50,900, kum dan 41,000, kepek 50 bin, ki • lim 77, mazı 5,000, balraumu 7,450, bakla 11,100, burda incir 40 bin, meyan kokü 110 bİn, burçak 14 592. tiftik 1338, yün ve ipek 5,065 pirina 140 bin, ceviz kütüğü 138, soğan 25 bin, nohut 104.937, susam 6,596 kilodur. Doğru değil mi? 1 VOUÎ. Hasan Fehmi Bey Bütçe Encümeni Reisi Hasan Fehmi Bey (Gümüşane) dünkü trenle Ankara'dan şehrimize gelmirtir. Hasan Fehmi Bey bir kaç gün W tirahat etmek maksadile tstanbul'a geldiğini soylemiştir. Kaçakçıların sicüleri tesbit ediliyor fstanbul Vilâyeti tarafından ka • çakçılıkla mücadeleye azamî ehem miyet verilmektedir. Vilâyet, kaçakçıhk yapanlann mufassal skillerini tutacak ve fotoğraflarım teksir e • derek her tarafa gönderecektir. Bursa fmar ediliyor , Çekirge yolunda muaz zam bir park yapıbyor Bursa muhabirimiz yazıyort Bursa Belediyesi buranm bir kaphca ve içme şehri olduğunu ilân ettiği gündenberi Çekirge istikametine fevkalâde bir ehemmiyet vermeğe başlamışbr. Nitekim Çekirge'de halkm istirahatini temin ede. cek umumî bir park olmadığını nazari dikkate ahnarak (Adapahu) tan (ÇekirgepaUu) a kadar olan ve en muhteşem manzaraları görebüen bir «K»n"i istimlâkine ve buranm büyük bir park yapümasma karar verflmiş ve bu hu • susta lâzım gelenlerle müzakerata başIanmışbr. Aynca Çekirge'de bir de sinema yapüacakbr. Bursa Belediyesi ba sene Çekirge sosesinin yarısım parke ve yansmı da şose olarak baştan aşağı yeniden yaptırmışbr. Bu son kararla şehrin terakki ve umran sahasuıda yeni bir adım daha ablmış demek oluyor. Irak Başvekili gitti Bir raüddettenberi şehrimizde bulunan Irak Başvekili Nuri Pasa dün akşamki ekspresle Avrupa'ya git • miştir. Toros 6ençler Birliği Toros Gençler Birliği dün senelik kongresini aktederek yeni sene Uare heyetini intihap etmistir. Mektep talebeleri Arap harflerile not tutamıyacak Lise ve orta mektep idareleri, tale beye yaptığı bir tebliğde Arap harflerini kullanacak olanlarm bu husustaki ta • limatnameye mugayereti dolayısfle derhal zabıtaya teslim edüeceği büdirfl • miştir. Erenköy sanatoryomu ihracat eşyası çuvalları tzmir'deki palamut tacirleri ka • bulü muvakkat suretile bir çok çuval getirtmişlerdi. Palamut ihracında kullamlamıyarak kalan bir kısım çuval lar ın diğer eşya ihracatında kullanıhnasma müsaade istiyen tüccara bu çuvallan >alnız pamuk çekirdeği ile arpa ihracatında kullanabilecekleri cevabı verîlmiştir. Babür'ün sevimli mizact: Bu vak'a bize, Babür'ün miza • cındaki sevirnliliği. alayişten müte neffir hulkî lâübaliliği, şefkat ve merhameti bir def a daha ve ne güzel bir misal ile isbat ediyor!.. Bu güzel huylar, çok fazla takdire lâyıktır. Çünkü o devirdeki insanlarda hele sarklılarda samimî hissivatın teza hürü çok seyrekti. İnsanlar o devirde çok. çekikti. Babür, herkese karsı, zarifane muamele yapar, kalbinin o sevimli cevherine uyarak, son derece nabızkırane hareket ederdi. Hala Iarını her cuma günü, ziyaret etmeği âdet edinmisti. Bir cuma siddetli kızgın bîr yel esiyordu. Babür rahatsızdı. Bu gibi ahvalde, halalannı ziyaret etmediği takdirde, prenseslerin onu Riazur göreceğini söyliyerek sokağa eıkmamasmı refîkası Maham ona tavsive etti. Babür cevap olarak dedi ki Sovgilim, bana böyle bir tavsiyed* bulunduğunuzdan dolayı müteh»vyWm. Sultan (Abu Sait Mir za) nın kızları CBabür'ün haîalan) babalannı, kocalarını, vc kardeşle rtni kaybetmislerdîr. Eğer, ben onIan müteselli etmiyecek olurıam bu kutsf vazifeyi kim yapar.» Maham Hanımın bu tavsiyesi, Babür'«, halalarına kâfi derecade iltifat etmediği kanaatini vermekten baska bir seye varamadı. Babiir mi Hilâliahmer Cemiyetinin yardnnı ile Verem Mücadele Cemiyetinin Erenköy'ünde bir sanatoryom tesis etmekte olduğu malumdur. Bu sana' toryoma para ve eşya olarak yardmda bulunan zevatın esamisini atiye dercediyoruz. Verem Mücadele Cemiyeti tarafııdan tesis edilen bu sanatoryom men> lekitimizin pek ziyade muhtaç olduğu bir müessese idi. Çünkü zenginler hastalarım hususî sanatoryomlarda, Avrupa'daki emsali müesseselerde tedavi ettirebildikleri halde kudreti hastasını bir sanatoryoma yatırmaga müsait olmıyanlar tam bir aciz ve ihtiyaç içinde el uğusturuyorlardi. Verem Mücadele Cemiyetinin açacağı bu sanatoryom ise faydayı umum'leştirdiği için bütün halkm himaye re ianesine lâyık bir müessesedir. Bu müesseseye yardım eden zevata en büyük bir hayra iştirak etmiş olma> lan dolayısile teşekkürü bir vazife addederiz. Kasaplar şlrketl namma Ahmet Beyefendl sanatoryomun lkl odasının tefrişi Dr. Bürhan Fehim B. maatefer rüat Mersedes yazı makinesi Zenit fabrikası Mösyö Bernar Zlller cevlz saat Bayer, Mösyö Widmman ilâç ^liyazade Nurettin B. vakez cihazı Evliyazade Nurettin B. bir basfeül Şısman Yanko mahdamlan Beyler havlu Mosyö Farhl elektrikli sıcak hava aleti Mösyö Farhi muhtelif eb'atta paspas . Yekun Ura 300 2C 0 45 26 25 15 12 38 58 700 Ecnebi ve ekalliyet mekteplerinde türkçe tedrisatı Maarif Vekâleti, Ecnebi va ekaui • yet mekteplerinde okunan türkçe, ta • rih ve coğrafya derslerine fevkalâde ehemmiyet vermektedir. Bu mekteplerde bu dersleri okutan muallimlerin ehliyet ve kıymetleri tesbit ec/ümek maksadile sıkı bir teftiş yapılacak, ehliyeti haiz olmryanlarm vazifelerine nihayet verile cektir. Maarif Vekâleti «yni zamanda lise • Ierde kuvvetli talebe yetismeğe de çok ehemmiyet vermektedir. Lise muallim leri bunun için bir takım kayıt ve sartIara tâbi tvtulmuştur. Vazifelerinde muvaffak olamadıklan müfettis raporlarile sabit olan lise muallimleri orU mektep moalfimliklerine tayin edilecek* lerdir. Ecnebi vapurlarına yeni bir müsaade îzmir'de Karaburun kazası dahî • linde oturan ahalinin iktisadî vazi • yetleri için vaki olan müracaatleri üzerine mezkur kazanın (Saip) ve (Eğri) iskelelerine ecnebi gemileri nin uğramasma müsaade edilmiştir. Ancak bu gerailerle yalnız ticarf eşya nakliyatı yapılabilip yolcu nak • Iîyatı yapılaroıyacaktır. Bursa tütünlerine fiat açüdt Bursa'da yeni tütün mahsulünün sânsına başlandı. Büâbedel görmezler hariç olmak üzere fiatlar şimdilik 40 • 50 60 • 70 arasmda dalgalanmaktadır. Tütün tüccarlanndan Vâhit B. diyor İd: c Sğer tnhisar idaresi de mubayaata girişirse tüccarlarla idare arasmda az çok birer rekabet başlar ve müstahsfl bundan istifade eder.» Dilsizler dün kongre aktettiler Halka meccanî dut fidant verüecek Halkı kozacılığa teşvik için bu sene de Vilâyet Ziraat müdiriyetince (1000) Eralık dut fidanı mubayaa olunarak roeccanen halka tevzi edilecektir. Bursa'da bir senede ölüm üe doğum Bursa'da 931 senesi zarhnda (637) doğum ve (1058) ölüm vak'ası olmuştur. 931 senesi birinci kânununda (45) doğum (136) ölüm olmuştur. Bir sene zarhnda (823) çift evlenmiştir. iki kâtip te intihap edildikten son kün olan her şeyin yapıhnış ol ra, idarî heyetin bir senelik me • dugu anlaşıldı. saisinc dair raporu okundu. Ra Bir hayli müzakereden sonra raporun bazı noktalarına itiraz epor ekseriyetle tasvip edilerek gedildi. Bu itirazlar bilhassa mualçen senekt idare heyetine itimat limlerin içtimaî hayrına ve tea • gösterildi. vününe yarar işler görülmediğini tntihap geçildikten ve reylerin İleri sürüyordu. İdare heyeti, 1400 tasnifi sırasmda, bir hayli mühim küsur liraya varan birlik varidames'ele mevzuu bahsoldu. Bun tmdan, sene nihayetinde kasada lar içinde ilk mektep muallimfe180 küsur lira kaldığmı ve teberrinden yüksek tahsil takip etmek ruUr olmasa, belki birliğin açık bile vermek mevkiinde kalacağını emelinde bulunanlarm arzularını terviç mes'elesi vardı. Bu, yeni ileriye sürerek, istenildiği kadar içtimaî hayra muvaffak olunama idare heyetinin meşgul olacağı bir dığinı söyledi. Maamafih, malî temenni olarak tesbit edildi. Sonra kudret dahilinde yapılması müm muallimlerin tekaüdü işi söylendi. Mualümler şu kanaatte bulunuyor lardı ki maaşlan» diğer muallira ve memurlar gibi umumî muvazeneden verildisH takdirde tekaüt • lükleri de ayni hal suretine müncer olmak tabiidir. Binaenaleyh en büyük temenni, bu cihetin te DOsizIerin dünkü îçli mamdan tir intiba mini olabilir. Dilsizler Cemiyeti heyeti umumiyesi dün Şehzadebaşı'nda Leta Nihayeî intihap neticesi anlasıl fet apartımanında Halk Fırkası binasında bir içtima aktetmiştir. dı. Yeni idare heyeti, bir iki kişilik Dilsizler dünkü içtimada ihtiyaçlanmn tatmini için Reisicumhur tebeddül ile, hemen hemen eski Hazretlerine bir murahhas göndermeğe ve ağustosta Paris'te top . heyetten ibaret oldu. Ve saat altı lanacak olan beynelmilel dilsiz kongresine iştirak edebilmeleri için bucu?a doğru kongreye nihayet hükumetten muavenet talep etmeğe karar vermişlerdir. verildi. Dilsizlar yeniden bir mektep açılmasını da istemektedirler. Şükrü Kaya Bey Şehrimizde bulunan Dahiliye Ve" i Şükrü Kaya Bey dün Cerrah • paşa hastanesme giderek, rahatsız bulunan Nafıa Vekilinin pederini ziyaret etmistir. Şükrü Kaya Beyin bugün Anka ra'ya avdeti muhtemeldir. L Murettipler içtimaî Dün in'ikadı mukarrer bulunan fstanbul Murettipler Cemiyetinin senelik kongresi ekseriyet olmadığmdan gelecek haftaya tehir edilmiştir.