Cumharlv'et S ON TELGRAFLAO Fransız Nazırları Paris'e avdet ettiler Âlman Başvekilinin de Vaşington'a gideceği haber veriliyor Berlin 29 (A.A.) M. Laval ile bücün Fransa heyeti saat 7,50 de Berlin'den hareket etmiştir. tstasyonda kendilerini M. Brüning, M. Curtius, M. François Poncet ve Fransız ve Alman sefaretinin bii tün erkân ve müstahdemini teşyi etmîşlerdîr. Fransız ve Alman nazırları, Prensler salonu denilen salonun bir köşesine konulmuş olan masanın etrafına toplanarak bir kaç dakika samimî surette görüşmüşlerdir. M. Brüning ile M. Curtius, müteakiben M. Laval ve M. Briand ile rıhtıma çıkmışlar ve son dakikaya kadar mumaileyhima ile beraber orada kalmışlardır. Trenin hareketinden evvel M. Laval ile M. Briand yanyana olduk!arı halde vagonun penceresinden görünmüşler ve hazır bulunan zevat tarafından alkışlanmışlardır. Unter • Den Lînden cadde«i ile îstasyon önünde birikmiş olan halkı zaptetmeğe memur edilmiş olan zabıta kuvveılei Fransız nazırlarının muvasalatları günü bulundurulmus olan kuvvet derecesinde mühim değildi. Hiç bir hâdise olmamıstır. Berlin 29 (A.A.) Berlin mülâkatı Fransn ile Almanya arasmdaki münasebetlerde hissolunur derecede bir sükun husule geldiğini göster mektedir. Berlin'de yapılan mükâlemeler bir neticeye ve karara bağlanmıştır. Bu netice iktisadî sahada Fransa ile Almanya arasında bir mesai istiraki devresi açmaktadır. Dün teşkil edilen muhtelit Fransa Alman komisyonu üçüncü taraflarm menfaatlerini ve beynelmilel mesai müşareketi lüzumunu gözö nünden uzak bulundurmıyacaklardır. Vaşington 29 (A.A.) Amerika hükumetinin Alman Başvekîli M. Brüning'in Amerika'ya gelmesine intizar etmekte olduğu beyan edil • mektedir. Amerika hükumeti nez dinde bu hususta hiç bir teşebbüste bulunulmuş olmadığı gibi Amerika hükumeti de her hangi bir davette bulunmus değildir. Almanya Müstemleke istiyor Parlamentolar Kongresi murahhası ne diyor? Bir teşrinievvelde Bükreş'te toplanacak olan beynelmilel parlâmento lar kongresine Almanya namına iştirak edecek olan Almanva ? v " azasından M. Schnee bir kaç gün evvel İstanbul'a gelmiş ve dün Romanya'ya gitmiştir. M. Schnee yabancı memleketlerde bulunan Alman'lar birliğinin de reisidir. Bu münasebetle şehrimizde bulunduğu müddet zarfında Istanbul'daki Alman kulübünü ve Alman mektebini gezmiştir. M. Schnee dün hareketinden evve! kendisile görüşen bir muharririmize ' demiştir ki: « Beynelmilel parlamentolar kongresinin bu seneki ruznamesinde en mühim madde tahdidi teslihat mes'elesidir. Silâhlar âdilâne bir tarzda tahdit edildiği takdirde Almanya bunun en candan taraftarı oIacaktır. Biz teslihatın tahdidini Akvam Cemiyeti mukavelesinde beyan edil > diği şekilde kabul ediyoruz. Her hükumet hudut ve sahillerini muhafaza edecek kadar silâha malik olmalıdır. Halbuki her hükumet silâhlarını tahdit veya tezyit ederken bizim hiç bir şey yapmamamız doğru olamaz. Bükreş konferansında mühim olarak bir de müstemleke mes'elesi görü şülecektir. Maamafih bu mes'ele heyeti u mumiyede değil, bu maksatla teşekkül etmiş bir kcmisyonda müzakere edilecektir. Bu komisyon evvelce Bern'de toplanan son parlamentolar kongresinde manda ve müstemleke mes'eleleri hakkında verilen karar dahilinde hareket edilip edilmediğini de tetRik edecektir. Malum olduğu üzere Afrika'daki Alman müstemlekeleri Harbı umumide müttefik devletler tarafından işgal edilmişti. Bu müstemleke mes'elesi bizim icin ehemmîyetli bir mes'ele haline gel» miştir. Terkettişrimiz müstem'eke lerde bir çok Alman'lar ve bir çok müessesatımız vardır. Almanva'nm nüfusu da tezayüt etmekte olduğundan müstemlekeye ihtiyacımız varaır. Bu bizim için bir prensip mes'ele • sidir. Bunu müdafaa edeceğiz.» "iSmet Pş. hoş geldin!,, J jfjgjvjMIHINA Atina Meb'usu M. Leon Makas'm « Cumhuriyet»için yazdığı makale [Balkan Konferansında Yunanistan'ı temsil etmek üzere İstanbul'a getecek olan Atina meb'usu M. Leon Makas Başvekilimizin Atina'yt ziyareti münasebetile «Cumhuriyet» için bir makale yazmıştır. Bu makaleyi aynen dercediyoruz."] Atina. 28 eylül 931 Yunanistan yakında Türkiye Başvekili ile Hariciye Vekilini büyük bir samimiyetle istikbal edecektir. M. «Venizelos» la Hariciye Nazırı M. Mihalakopulos'un bir sene evvel Ankara'ya vaki olan ziyaretlerînî iade edecek olan tsmet Ps. ve Tevfik Rüştü Beyin Yunanistan'a gelme leri, pek semeredar bir siyasetin muhteşem bir surette tetevvücü demektir. Bu siyaset te Türkiye ve Yunanistan'ı birleştiren samimî itilâftır. Bu sebeple burada herkes muhte rem misafirlerimizi alkışlıyacaktır. Evet herkes diyorum, çünkü Türkiye gibi Cumhuriyetle idare olunan Yunanistan'da da, bizi Türkiye ile birleştiren samimî itilâf az zaman zarfında bütün halk tarafından takdir edilmiştir. Geçen sene Yunan parlâmentosunda Balkan konferan sındaki Türk murahhasları şerefine, Atina stadyomunda Türk sporcuları serefine yapılan tezahürat bunun bir delilidir. Fakat o zamandanberi bu samimîyet bir kat daha tezayüt ettiğinden bunun daha parlak tezahüratına şahit olacaksınız. Yunanistan'da aşka gelen siyasî bir şair Türk Yunan dostluğunun son te zahürleri, İsmet Pş. nın Atina seyahati, Yunanistan'm Kavala şehrinde M. Pappayannakos isminde siyasî b şaire kad'm tabirile bir «mnn'umei garra» ilham etmiş, Cumhuriyet'e göndermis. Bu manzumeye melfuf bir de mektup var. Mekt'ibun imlâsını değiştiriyor, ifadesini aynen bırakiyorum. Yalnız mektubun baslığını da mek tubun imlâsına bir nümune olarak ipka ettim. Staribuldaki Zoumhoriyet gazitasi Midiriyeti Zanibi aliessini Azizim, Bu defa Türkiya hükumeti Başvekili Dirayetlu İsmet Paşa Hazretleri ile Ha *riciye Nazırı Şehametlu Tevfik Rustu Pasa Hazretlerinin, önümüzdeki tesrinievvelin iptidasmda Atina'mızı teyemmunen zivaret müserref edecekleri münasebetile. berayi hürmet i;bu ^'r a^rgstıki âcizanemi tarafınıza tisyar ile. munasıp srorursenız eğer bunun gazetei mümtazenizın bîr kenarcığa lutfen vazeylemenızi ve bir nüs hasımn dahi bendenize irsal eylemenizi rica evierim. Baki ubudiyettir Kav?la 28 eylul 1931 Selânik'te Olimbos caddesinde ve 70 numaralı hanesinde muvakkaten ikamet eden, elmalum, bütün Kürei Arzı def aten ^eştigıızar etmiş olan ve elsmei muhtelifeye malik olarak ve mamafi meş hurandan addolunan ve son usul ve sistem üzere baimtiyaz joğrafya muharriri olup. Nevyork'taki ingılizce neşrolunan «Universal Review» gazetesinin sabık mıidürü Yunan tebaalı maruf natık D. Pappayannakos Elsinei muhtelifeye asina olan bu zatın «akrostih» dediği şiirini, imlâ sını biraz tadil ederek aynen dercediyorum. Çünkü Pappavannakos E fendi, türkçe imlâyi Abdullah Cevdet Beyden öğrenmis olacak ki kısmen Fransız hnlâsile, mpııeU «u» yerine <ou» ve «c* yerıne »uj» ^ulianı vor. Karilerimin manzumeyi o k w a . bilmeleri için imlâda bazı tadilât yap>f'msa da roese!â «Pasa» verinde kullanılmıs olan «Passa» gibi karine ile anlaşılabilecek şekilleri ipka et tim: Yeni gelen iki aziih~Tifr$. Mııssaftrlenmıze dair bir tAkrostih» dir İste ciddî bir messeret Gelmis bize da bir keret. Simdl. Zira nail olduk Sizi giorme. ve sar. bulduk. Mus^afirlikierinizden Ve dil najiklerinizden. En siddetli istahimiz Ve en azi.2 bir duaraiz. Turkiya ile oarissnlim İdi Ve T'irkle v.is^T'^inı. Ve badazln ve illerde Gerek bizde, gerek sizde En birinci vazifernız olsun sadik ulfetiniz Rum ile Turk kardes idik Ve daima vatandas idik Olan olmus, sulha dönmus Her kabahat affolunmus. Uzun ömür ile saadet Olmak li?zimdir muhabet. Sizda böyle bir fikirde Bulundunuzdur her halde. Derunu dilden sevdiniz Bizi ve sefa geldin iz! Idin passalarim gairet Can bir olsun iki millet Ancak söhretini ikmal İder da Mostafa Kemal. D. Pappayannakos Nasıl, İsmet Pş. nın Atina seyahatinin i'ham ettiği bu türkçe man zumei garra tebrike şayan değil mi? .Berlin mülâkatımn neticeleri M. Makas M. Brüning'in Amerika seyahati Atîna'daki Bulgar sefirî Atina muhabirimize beyanatta bulundu Atina 30 (Sureti mahsusada giden muharrirîmizden) Bugün Bulgaristan'ın Atina sefiri M. (isim okunamamıştır) ile görüştüm. Bana su beyanatta bulundu: « Türk Yunan itilâfı Balkan'lar için iyi neticeler vermekkıMİIl". 1 UMt n . ı i ı m r rMİir»ae»V«!.»« İzmir halıcıları Neler istiyor? Sanayi U. Müdürünün riyasetinde yapılan içtima îzmir 30 (Hu. Mu.) tzmir nahcıları bugün Sanayi Umum Müdürü Şerif Beyin riyasetinde toplandılar. Dertlerini, ihtiyaçlarını söylediler. Neticede halı imalinde kullanılan koskam ipliklerinin asgarî bir gümrük resmine tahî tnfiilmAcının iMmrafiU «l«h pek dostanedir. Bilâistisna bü tün Bulgar'lar Gazi Hz. hakkında en iyi hissiyat ile mütehassistirler.. Yunanistan ile aramızdaki muallâk mes'eleler bugiinlerde halledilecektir. Elyevm Atina'da bulunan bir Bulgar Maliye mü tehassısı ve murahhası muallâk mesailin müzakeresile meşgul Üür.» Bulgar sefiri, sözlerinin nihayetinde Ismet Paşa Hz. nin Atina ziyaretini mevzuu bahsederek 'demiştir ki: « Üç devlet ricalinin bir ara3a bulunmasından her üç devlet için iyi neticeler çıkacaçmı ümit ederim.» IHSAN cağı kararlaştırıldı. Yunanistan'a giden atletlerimiz tzmir 30 (A. A.) • Bugün saat 10 da limanımıza gelen tzmir va purunda Yunanistan'da Atina da yapılacak olan atletizm müsabakala • rına iştirak etmek üzere tstanbul' • dan gelen 200 metreci Mehmet Ali, gülleci Veysi, Sami, Sedat Beylere tzmir mıntakası Altınordu spor kulubüne mensup Cihat Bey iltihak etmiştir. Cihat Bey anform bir hal • dedir. Mıntaka atletizm heyeti kendîsinden çok ümit vardır. Cihat Bey kulüp arkadaşları ve diğer kuluplere mensup kalabalık bir sporcu kütlesi tarafından teşyi edilmiştir. Tevhit lâzım! Sevahili mütecavire için yapılan tetkikat Seyrisefain idaresinin sevahili mütecavire kısmı ile Şirketi Hayriye ve Haliç şirketlerinin tev hidi hakkında yapılan tetkikat ilerlemektedir. Komisyon Haliç şirketi hakkındaki tetkikatını bitirmiş ve bu şirketin tevhidine kat'î surette lüzum göstermiştir. Esasen Haliç şirketi zararına kat'î bir çare bulunmadığı takdirde tatili faaliyet edeceğini müteaddit defalar bildirmiştir. Beledive şim dilik kendisine muavenet edecek mevkide olmadığından şirketin tevhidi elzem görülmektedir. Komisyon Seyrisefain ve Şirketi Hayriye hakkındaki tetki katına devam etmektedir. Bu şirketler birleştirîldikleri takdirde üç şirketin vaziyetinin de salah bulacağı, evvelâ masrafların azalacağı, saniyen bilet ücretlerinin t*»n«*77Üİ edereSi an Iaşılmaktadır. Bu suretle tevhidin hem şirketlere, hem de halka faydası dokunacaktır. kalbimizde makes bulan yeni bir deliline daha şahit olduk: Bu da Türk hükumetinin Rum Patriğine karşı ittihaz ettiği hattı harekettir. Pat riklik unvanmm resmen ve alenen tanınması bizim gibi hislerine mer but insanlar nazarında, Türk Yunan dostluğu Iehine binlerce nutkun yapamıyacağı tesirleri icra etmiştir. Bu, dostluktan beklediğimiz ümitlerden birinin tahakkuku demektir ve ati için de bir zamân teşkil etmektedir. Zira İstanbul'da bulunan Rum : ekalliyeti Türk ye tarafından pederane bir himayeye mazhar oldukça, bu ekallivetin hissedece<?i minnettarlık, iki hükumet arasında mevcut dostane rabıtayı bir kat daha tak viye edecektir. Siyasî münasebat sahasında da, iki Dîğer mühim bir nokta varsa o da memleketi alâkadar eden ve beyne! Türkiye'den gelen muhacirlerin de milel mahiyeti haiz hiç bir mes'ele diğer vatandaşlarının size karşı bes zuhur etmemistir ki iki hükumet yekdiğerile istişare ederek mutabık ledikleri bu samîmîî hissiyata iştikalmamış olsunlar. Bu suretle dostrak etmeleridir. Bu muhacirler, memluğumuz müessir ve semeredar bir leketlerini terkettiklerinden dolayı hakikat olmuştur. Sark sulhü de bu hisleri biraz kesbî zâf etmiş olmakla dostlukta başlıca bir ist'nat^âh ve ciberaber Türk lîsanına, Türk âdatına han sulhü de en namuslu zamânla ve Türk zihniyetine karşı kıymettar rından birini bulmustur. rabıtalar beslemekten hâli kalma Sözlerime bir kelime daha ilâve maktadırlar. Bu sebeple muhacir edeceğim: O da beni pek nazikâne ler, Türk Yunan dostluğunun kıybir surette kabul etmis olan Basvekimetini diğerlerinden daha ziyade linizle Hariciye Veküinizi tekrar takdir etmektedirler. burada görmekten mütevellit hissedeİsmet Pş. ve Tevfik Rüştü Beye ceğim bahtiyarhktır. Tevfik Rüstü burada yapılacak tezahürat, sadece Beyle cereyan eden mükâlemeleri kuru bir teşrifattan ibaret değildir. mizin ve tsmet Pş. nın beni Hey Çünkü Türk • Yunan dostluğunun beliada'da kabul etmiş olduğu o lâ teessüs ettiği bir sene zarfında, haltif ve ziyadar gecenin hatıratını öm kın size karşı beslediği hissiyatın sa rüm oldukca muhafaza edeceğim. mimiyetini her fırsatta görmek bah Ben gerek bu kıymettar hatırat natiyarlığına mazhar olduk. Bu sami • mma ve gerek tsmet Pş. ve Tevfik miyeti ben de, bundan bir kaç ay ev Rüştü Beyin banisi bulundukları vel Ankara'da ricali devletinizle göTürk Yunan dostluğunun sahsan rüştüğüm sırada, bizzat sevinç ve he kani bulunduğum tarihî faydaları na yecan ile müşahede ettim. Atina'ya mına, kend'Vrine simdiden beyanı döndüğüm zaman da kanaatimi sahoşamedî ediyorum. rahatle izhar etmeği ihmal etmedim. Atina meb'usu Türk Yunan dostluğunun ahiren LEON MAKAS "İstanbuFa acıyorum,, (Birinci Sahifeden mabait'i turacaktms gibi dar odalı mukassi fakat kat binalar inşa ettirerek kendi kazançlarını düşünmüşlerdir. Buraya gelecek bir ecnebi kat'iyyen Beyoğlu'ndaki otellere götürülmemelidir. Bir ecnebi İstanbul'da on gün kalmak isterse Beyoğlu'nda üç günden fazla oturmaz. Bunun için Sarayburnu cihetinde ve şehre yakm yerlerde oteller yapmak lâzımdır. Bunu mutlaka Belediye veya hükumet yapmaz. Meselâ seyyah celbi noktasmdan Vaeonlu pekâlâ bunu yapabilir. Çok güzel manzarası olan Boğaziçi'nin de ayni akibete düçar <>lmakta bulunduğunu, büyük büyük binalar yapıldığını görüyorum. Bu böyle devam ederse bir gün bu sahillerde ha'k icin gezecek, hava alacak mahal bulmak imkânı kalmı yacaktır. Sonra büyük camilerin ve bu gibi mebaninin etrafında gayet büyük malik alelâde bir adam. Yok, ciddî konuşalım... Ben yalnız ruhî ve hissî iktidarını mev zuu bahsetmiyorum. Teorisini de nazari dikkate alıyorum. Hissî talim ve terbiyesini mi? Evet... Kalbi öldürmek, onun yerine dımağı kuvvetlendirmek. Diplomatlar için elzem olan hassa. Ya kadınlar için? Budalalık! Kalpsiz bir kadın canavardan başka bir şey değildir. Fakat azizim, çok iyi bilmeniz lâzımdır ki kadının kalbi Pandor'un kutusu gibidir. O kutu açıldı mı? İ çinde gizlenen ne kadar felâket varsa anahtarile oynıyan biçarenin ü zerine saldırır Onu, şuurla açmasını bilmek lâzımdır. Şuurla: Ne demek? O kutunun ne gizlediğini anlamak mümkün müdür? Siz onun muhteviyatını gör mek kudretinde olduğunuza kani misiniz 2 meydanlar bırakmak lâzımdır. Bu • ralarda,da mebani insa edilmektedir. Vali Beye söyledim. Bu inşaat yalnız mezkur mebaninin manzarasını setretmekle kalmaz, temellerine de tesir eder. Ve bir gün hiç farkma varıl maksızın yıkılmasını intaç eder. Bunların toprak üzerindeki tesirleri mühimdir. Beni hükumet Ankara icin çağırmış. t^tanbul'un pl&nı icin bir şey söylemediler. Ankara'nm plânını ben yaptım. Fakat orada da böyle irili, ufakh binalar insa olunmu». Bilha«sa düzce bir arazi üzerind^ki inşaatta bu şekil hiç yaramaz, plân yaptır mak kâfi değildir. İnsaat sistemine dikkat ve ehemmiyet atfetmek lâ zımdır. Bu manzaradan çok müteessir oluyorum. Bunun için bir makale yazarak vaziyeti daha ziyade anlatmak istiyorum. Taksim meydanında da bu kabil vaziyetler nazari dikkati celbediyor.» Ankara'da et fiatları Ankara 30 (Telefonla) Et fiatları burada yarından itibaren biraz artacaktır. Buna sebep yeni mezbaha ücretleridir. Ruslar izmir'den Paiamut ve incir alıyorlar tzmîr 30 (A.A.) Sovyet ticaret mümessilliği tarafından Rusya'ya gevkolunmak üzere 300 ton valeks palamut tozu ile 50 ton incir mubayaa edilmiştir. fzmir 30 (A.A.) Bankaiar dün tngiliz lirası üzerinden alım ve sa • tım yapmamıslar, yalnız alıcı ve satıcılara tavassut etmîşlerdir. 830 dan 840 kuruşa kadar beş bine yakın İngiliz lirası alım ve satımı olmuştur. Uzüm ve incir satışları devam etînekte ise de muamelede hararet yoktur. EDEBİ TEFRİKA: 41 Veraset vergisi talimatnamesi Ankara 30 (Telefonla) Veraset ve intikal vergisi talimatnamesi hazırlanmıştır. Vekiller Heyetine sevkedilmek üzeredir. Ankara'da at yarışları Ankara 30 (Telefonla) İlk sonbahar at yarışları Ankara'da önümüzdeki cuma günü yapılacaktır. izmir'de ziraî kooperatiffer İzmir 30 (Hu. Mu.) tzmir vilâyeti dahilinde şimdiye kadar tesis edilen ziraî kooperatiflerin adedi elli üçü bulmustur. Mıntakamızda bir ay sonra 20 kooperatif daha kuru lacaktır. izmir'de yağmur gene başladı İzmir 30 (Hu. Mu.) Burada yağmur gene başladı. Hararet 0,3 e düştü. Kadife alev dinî müesseselerden şehadetname a Saat kaç oldu acaba?... Beş... lan ihtiyar İngiliz kadınlarının ro Çayınızı kamaranıza getirmelerini lünü oynuyorsunuz. söyliyeyim. Sonra güverteye çıkarız öyle olsun... haşmetlu güneş hazretlerinin kızgıp Biliyorum! Bize dikkat edecek yanaklarını, denizin soğuk dalgala insanların hiç birisi bu kadar temiz, rına nasıl batıracağını seyrederiz olMAURICE DEKOBRA'dan bu kadar yüksek olan hakikati an maz mı? Fakat bundan evvel size bir Lilâ, denizin serin rüzgârile ci lıyamıyacaklardır. şey soracağım: Nasılsınız? Kendi ğerlerini şişirmek için kamaranın yuBaşkalarının nazarında benim bu nizi nasıl hissediyorsunuz ? varlak penceresini açtı. Güzel vücu günkü mevkiim yolculuğunuzu neş'e Mükemmel! Filip. dü gibi ruhu da beyazlara bürünmüş. lendiren, zevklendiren cazip bir PaDerhal hükmetmiyiniz Lilâ... VıcSaadet hissediyor ve saadet yayıyor. ris'li kızdan başka bir şey değildir. ,danınızı bir yoklayın bakalım... Zavallı dostum. esir kürekçi Kim bilir belki sizin nazarınızda bi Gayet müsterih!.. Geçirdiğim •sıl sizsiniz! le! buhranlardan sonra inanılmıyacak Lilâ! Hiç bir kadın, Lilâ, bana sizin kadar sakin. Bohemya'yı ve orman öyle ya... Vaziyeti pekâlâ ve kadar cazip olamaz. larını terkettiğim gündenberi vic blduğu gibi görüyorum... Siz haki Haydi haydi, tatsızlığın lü • danım sulhe kavuştu. katen sabır ve intizar nümunesisinîz.. zumu yok... Kendi kendinize yüklen Ne âlâ! Gosterdiğiniz yüksek feragati nefis diğiniz bu ağır yükten yakında yo Yahut ne yazık! Bu ancak on ve cömertlikten ben de o kadar hodrulacağınızı • henüz yorulmamışsa • seneye kadar anlaşılabilir. Çünkü... binane bir surette istifade ediyo nız! itiraf ediniz! Açık konuşalım Filip. Erkeklik gu rum ki!... öyle, Filip, öyle, itiraz et Refakatinizin benî sıktığını his rurunuzu, küçük kıskançlık hisleri miyiniz! Siz meziyette bir adamın, settiğim dakikada size bunu açıkça nizi bir müddet için denize fırlatıve aile yuvasından firar eden genç bir itiraf edeceğimi vadediyorum. riniz... Şu doktor Şomberg nevama Viyana'h kıza dadılık etmekten da Hakikî dostum olduğunuzu an bir fevkalbeşerdir ya! ha çok başka i*i vardır. Azizhn, »iz, cak bu gibi »özler Ubat eder. Ne münasebet. Seyyal kudrete Bakınız, beni dinliyiniz, Lilâ... celerce ağladım. Saadet bunun ne Frederik Niçe tehlike içinde yaşaresinde ? mamızı bize tavsiye ediyordu. Ben, Göz yaşlarınız, güzel Lilâ, istikacı içinde yaşamağı tavsiye ederim. balinizin filizlenmesine yaradı... Çok Aci ne çirkindir, ne de gülünç... rica ederhn, Lilâ, güzel hassasiye Karşıda, ufukta batan güneşe batinizi simdiden körletmiyiniz. O size, kınız, görüyor musunuz? Lekeleri var en şayani arzu zevkleri, en cazip onun da... O lekelere rağmen dün saadetleri hazırlıyor... yanın bütün hayatı bütün canı odur... Ve daha acı göz yaşlarını .. Güneş... Saadetin de lekeleri var • Hayır, Lilâ... dır... Biz o lekelere acı deriz... Bu Bayıhyorum bu itikadınıza... lekeler, güneşin parlaklığına nasıl Siz, kuzum, hiç acı çekmediniz mi? tesir edemezse, acılarımız da saadeGarip sual! Kırk yaşında bir timize öyle engel olamaz. adama hiç ıztırap çekmediniz mi diBilâkis, o acılar, kısa saadet an ye sormak... Bu tıpkı denizdeki balarının kıymetini daha ziyade teba Iığa tuzlu su yutmadm mı diye sorrüz ettirir. Kalbin acısını duyarak mağa benzer... Çok ıztırap çektim, yaşamak, tamamen yaşamak demekLilâ... Kalbim çok ağrıdı... Şom tir.. Kalbi körlettiniz mi, «benlikv deberg'in güzel bir çiçek tarlasında nilen bir buütlü sahada riyazî bir bitmiş yabani bir ot gibi çekip kokat'iyetle yaşanır. parmak istediği o kalp... Daha da Filip, bu sözleriniz beni henüz acıyacak. Ve ağrıyacağmı düşüne ikna edemedi. Ben, yirmi yaşında bir rek simdidea seviniyorum... kızken, dediğiniz gibi acı acı ağla » Mabadı var dım. ölen umitlerimin üzerinde ge