26 Ağustos 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

26 Ağustos 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhariyel 26 Agustos 1931 jliııııııııııııııııııııııııııııııııııiııııııiiiiMiııııııııııımııııımınnııııııt^ AMERİKA SULARINDA Günün eğlencesi Dünkü bilmecenin halledilmış şekli 1 ÇİLEK, 2 ELMA, 3 KİRAZ 4 İNCİR, 5 REÇEL, 6 DÜVLEK, 7 EKŞİ, 8 KARPUZ. (ÇEKİRDEK) Hikâyeler Alman Tahtelbahirleri 6 Akşam saat yedide denizin yüzüne çıktık, yağmur yağıyordu. Şimşekler semayı yırtıyor, gökler uğulduyordu. Şarkta ve cenupta iri kara faulutlar yığılmıştı, fakat garpte, parlak bir semada, güneş, ihtişam içinde gurup ediyordu. Yavaş yavaş hava açıldı, bulutlar kayboldu, biraz sonra, ay doğdu. Bu gece, mehtap çok güzeldi. Saat 10 da Henry ve Charles burunlarına vardık. Gece yarısından biraz sonra, silâh başına etmeğe mecbur ol duk. Beyaz bir ziya sür'atle üs • tümiize geliyordu, bunu atlat • mak icin hemen dalmak lâzım geldi. Bu, projektörlü bir krovazör gemisi idi. Acaba bizi gör • müş mü idi? Muhakkak görmemişti. Çünkü biraz sonra, mutat telsiz haberini gene zaptettik: «Tahtelbahir yok, harp tebliği yok!» Şimale doğru volumuza de vam ediyoruz. Gündüz olunca tekrar dshp dibe oturduk. Simdi artık Baldimore limanına yaklasıyorduk. Onun icin, cok kalabalık sularda, tahtelbahirler tarafından kabul edilmiş olan ta • biyeyi tatbik edivoruz: Gün diizleri denizin dibinde oturup istirahat etmek, geceleri denizin yüzüne çıkip yoluna devam ey lemek! Gündüzleri, arasıra, periskop irtifaına kadar çıkıp de • nizi ve ufukları ne var, ne yok diye muayene ediyoruz. Bir bavulun batıratı ">>ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiıııııııııııınıııııııiMiıııııııııııilr Nakili : ABtDlN DAVER Bir defasında kumandan Nosditz bana sordu: Nedir bu göriinen? Periskopta, hepimizi yerinden adeta göz kırpıyor gibi... Biraz sıçratan bir cisim görünüyordu. daha dikkatle bakınca bir zırhlı Bir milden daha az mesafede krovazör heyulası görüyorum. Amerika donanmasından (Sen Fenerin ışık huzmesinin içinden Lui) Saint Loujs smıfı bir krovageçerken, bacaları muntazam fazör, yanmda iki muhrip olduğu sılalarla ziyayı kesiyordu. Aman yarabbi! Krovazör, birdenbire halde sür'atle geçiyordu. Bir an dönerek dosdoğru üstümüze geliçin, mevcudiyetimizin keşfedil meğe başladı. Bizi gördü de mi miş ve bu gemilerin takibimize dönüyor, yoksa bu dönüş sırf bir gönderilmiş olduğunu düşündük. tesadüften mi ibaret? Eh. dedik, deniz bombalarını yemeee hazırlanalım artık. Birinci mayin hazır! Fakat çok geçmeden endişe Bu mayini atınız, ötekileri miz zail oldu. Çünkü krovazörün çıkınca bağlayınız. peşinde hedef çeken bir romorKumandanm sesi gürlüyor: kör vardı. Her şey yolunda de Çabuk olun! mekti. Bu harp gemileri, açık Askerler, azamî gayret ve sür'denizde top talimleri yaptıktan atle çahşıyorlar. Tehlikeyi on sonra, limana avdet ediyorlardı. lar da görmşlerdi. Onun için Amerika'lı arkadaşlarımız yakrovazör, aramızdaki mesafemn nı başlarmda bir düşman tah • daha yansına gelmeden biz daltelbahri olduğunun farkına bile mıştık ve artık tam bir emniyet varmadan rahat rahat atış talimve selâmet içinde idik. leri yapmışlardı. Kumandan von | Krovazör anî dönüşü bir te " Nostitz acı acı gülüyordu. sadüften ibaretmiş! öyle olma Amerikalı'ların top talimleri saydı daha o anda, mevcudiyetinin farkına varamayışımız cid • mizi, telshcle muhakkak etrafa den yazık olmuştu.Farkına var • bildirirdi. Yarım saat sonra ne saydık Washington (Vaşington) ler olup bittiğini anlamak üzere da Amerika bahriye nezaretine, denizin yüzüne çıktık. Her taraf bu gemilerin atış taliminde ka sükunet içinde idi. Saat 9,30 a çar isabet temin ettiklerine dair doğru mayinlerin atılması mu güzel bir rapor verirdik. Fakat, vaffakiyetle bitti. Rahat bir ne kim bilir, belki bu arada bir iki fes aldık. Sevincimizden adeta tam isabet te bizim hissemize dübağırmak istiyorduk. En müşkül şerdi. Krovazör ile muhripler, •azifemizia yansı bitmişti. Fil torpil menzilimiz haricinde, gehakika, harp esnasında bir tah çip gittiler. telbahir için en güç iş düşman liPek büyük ibr faaliyete sahne manlarının ağzına mayin dök • olan Baltimor limanı methaline mektir. güpegündüz mayin dökmeğe te Şimdi faaliyetimizin neticesini şebbüs etmek delilik olurdu. Onun bekliyoruz. Bütün gece Virginieiçin geceyi bekledik. Hatta gece deki Arbington telsiz istasyonubile, limana girip çıkan gemiler mın haberlerinî kemali dikkat den biri taraf ından karanlıkta ve merakla dinledik. aborda olmak tehlikesi vardı. Al Mabadı var lah razı olsun, bizzat Amerika'lı lar bize yardım ediyorlardı. Harp sahnelerinden uzak oldukları için bütün Amerikan gemileri, sulh zamanındaki gibi zıyalarını ya kıyorlardı. Saat 6,30 da denizin yüzüne çıktık ve doğruca Henry burnuna teveccüh ettik. Çok geçmeden Henry ve Charles burun larının fenerleri göründü, daha sonra Charles burnundaki fener dubası karşımıza çıktı. Hayli yakın mesaf elerden bir sürü vapurla karsılaşıyoruz. Alaca karanlık içinde sahil de görünüyor. Kumandan Nistitz'in sesi isi • dildi: «Mayinleri üst güverteye çıkarınız!» Arkamızdan yükselen mehtap, her veri ve her seyi aydınlatıyordu. Fener dubasının yanından ka yıp geçiyoruz. Sahilden görül • memiz çok mümkün; fakat, Amerika'lıların ya sahilde nöbetçileri yok; yahut ta bizi görüyorlar da, kendi tahtelbahirlerinden biri zannediyorlar. Elinde iyi bir gece dürbünü olan her gözcü, sahilden bakmca güvertemizde şayani dikkat bir manzara görebilir. Efradumz mayinleri birer birer güverteye çıkanyor ve denize atmağa hazırlanıyorlar. Sanki, Amerika'nın en büyük harp lima nının ağzında değilmişiz de Kiel limanında imişiz gibi sakin ve müsterih çalışıyoruz. tçimizden birinin mırıldandığın işittik: Vay canına, bu ne? Alelacele dönerek arkama bak tım. Henry burnundaki fener, Bugünkü bilmece DE, E, E, EM, GE, HİM, İ, İ, KİN, LE, LEK, LEZ, ME, Mİ, NA, NEK, PA, RAM, RAT, RE, SIR, TEK, YE, ZtK. Yukarıdaki hece1 .... leri ikişer ikişer 2 .... yanyana getirip a 3 ..... şağıdaki tarifelere 4 .... göre birer kelime S .... teşkil ettiğiniz tak6 .... dirde, baş harfleri 7 .... yukarıdan aşağı o 8 kununca: 9 HAYDARPAŞA' 10 DA MEŞHUR BİR 11 SEMT İSMİ 12 .... Meydana çıkacaktır. 1 At saçı; 2 Esvabın ucu; 3 • Yapıştırıcı bir maden; 4 Çay; 5 Mahsul; 6 Vapur; 7 Gelin; 8 Gemi gemiye yanaşma; 9 • Kanı karışık; 10 Bir gıda alma aleti; 11 Ayak uru; 12 • Süt veren bir hayvan. Fritz Lang ve Alman sairi ffittiler İstanbul'un güzelliğin den bahsediyorlar Bir haftadanberi Istanbul'da bulunan Alman rejisörü M. Fritz Lang ve zevcesi ve kendisile birlikte Istanbul'a gelen Alman edibi M. Norbert Jaques dün akşamki ekspresle memleketlerine gitmişIerdir. M. Fritz Lang dün kendisile konuşan bir muharririmize demiş tir ki: « Size bütün samimiyetimle söyliyebilirim ki tstanbul'dan, bu çok güzel şehirden teessürlerle ayrılıyorum. Evvelce İstanbul'a bir def a daha gelmiş ve şehri tanımıstım. Fakat bu gelişimde bu güzel beldeye biraz daha ısındım. Omı daha fazla sevdim. Iflerinf için memleketime dönerken ayak' larım geri geri gidiyor. Ya zev cemi hiç sormayın. O ilk defa geliyor. Almanya'daki işlerini unutarak biraz daha kalmaklığımız için ısrar etti durdu. İlk fırsatta gene gelmek üzere güzel Istanbul'dan ayrılıyoruz.» Alman şairi ne diyor? M. Morbert Jaques te muhar ririmize demiştir ki: « Istanbul'a gelmeden evvel arkadaşım Lang'tan bu şehre ait bir çok güzel şeyler dinlemiştim. Size kat'iyyen mübalâğa etmeden söyliyebilirim ki Istanbul dün yanın en şayani dikkat ve en güzel şehridir. Tabiat zenginliğinin bir âbidesi olan Boğaziçi'nin hatırasını hayatımın sonuna kadar saklıyacağım ve onun bana olan ilhamlarını Alman gazetelerine yazacağım.» 11 temmuz Ohf. Çok sükür mağazanm ka • ranlık ve tozlu köşesinden kurtul • dum. Bundan sonra hakikî hayatım başlıyor demektir. Beni alan beyaz saçlı, tath ve sevimli yüzlü adam hemen bir otomobile koyup evine getirdi. Oğlu Bedri Beye takdim etti. Uslu akıllı bir genç.. Her halde iyi geçineceğiz zannederim. 12 temmuz Bedri B. bugün sapıma bir B. N. markası taktı. öyle ya Bedri Nazif.. Sahibimi çok seviyorum. Ona son derece sadıkane hizmet etmeğe çalışacağım. 18 temmuz Aradan altı gün geçti ve bu hatıratımı yazmayı ihmal etmeğe mecbur oldum. Şimdiye kadar tabiî tecrübe etmemiştim. Meğer seyahat ne yorucu şeymiş. Yükiim de oldukça ağırdı. Vakıi Bedri Beyin önce elbiselerini, çaraaşırlarını, ayakkaplarını içüne pek nazikâne yerleştir mesi hoşuma gitmedi değil arama tıka basa dolup ta artık esyanın bir kısmını alamıyacak bir hale gelince üzerime çıkıp tepindi. Neyse kusuruna bakmağa gelmez. Ne kadar olsa genç ve cahil! Neyse efendim uzatmıyalım. Tekrar otomobile konduk. Oradan trene. Tangır tungur üç günlük bir yolculuk. Hani sahibimin kompartunanındaki raf ta olmayıp ta onun annesile, babasile konuştuklanna kulak misafiri olmasaydım büsbütün ca nım sıkılacaktı. Derken büyük bir şehirde süslü bir otele yerleştik. Ne yazık ki orada ancak bir gece kalabildik. Sonra haydi gene yola.. Bereket versin bu sefer çok fazla gitmedik. Hemen aksamına buraya postu serdik. Otel oteki gibi çok süslü değil ama • doğrusunu söyle mek lâzım gelirse ondan çok ra • hat.. Sakin ve gürültüsüz. Dur bakayım binanın adına ne diyorlarmış,. Visbaden mi, öyle bir sey.. Şifah bir kaplıcaymış.. Şifah kaplıca sanki memleketimizde ek sikti. Yalova'ya, Bursa'ya gitselerdi ya!. Züppelik iste.. Yavas yavas Nazif Beye de oğluna da kızmağa başlıyorum.. 19 temmuz Maamafih Bedri Bey, hakikaten hastaymış galiba.. Burada biraz yüzüne kan, dudaklarına nes'e geldi. Fakat geçen gün babasile aralannda hafif bir münakaşa geçti. Kontes bilmem kim isminde bir Tütüncüler içtimaı Tabaküs'ün yapacağı mukavele görüşüldü Tütüncüler dün Ticaret Oda sında reis Nemlizade Mithat B.in riyasetinde bir içtima aktetmiş lerdir. Dünkü içtimada Tabaküs şirketi ile Rus'lar arasında on sene için bir mukavele aktedilmek üzere cereyan eden müzakefat mevzuu bahsolmuştur. Bu mukavele tahakkuk ettiği takdirde memleketin tütün piyasası üzerinde yapacağı tesirler uzun uzadıya görüşüldükten sonra ihtiyatî tedbir olmak üzere te şebbüsatta bulunulmasına karar verilmiştir. Fakat bu mukavelenin memleketimizde mühim bir tesiri ol mıyacaktır. Zaten bu şirket son zamanlarda Türkiye'den senevî ancak 300 bin kiloya yakın tü tün mübayaa etmektedir. Diğer taraftan dün tütüncüler arasında sayi olan bir havadise nazaran Tabaküs şirketi Ruslarla uyuşamadığından mukavele akti te şebbüsü akim kalmıştır. Ticaret Odası Tütün Encümeni tütünlerimizin Almanya'da ve sair fazla tütün istihlâk eden memle f ketlerde rağbet görmesi için yeniden fazla teşebbüsatta bulunacaktır. genç kadınla tanışmış. Kadın ayni kattaki odalardan birinde oturuyormuş. Selânik'te müteşekkil Aris isminde Nazif Bey: ki Yunan takımı Selânik sergisinin Bu kadın şüpheli bîr mahluka küşadı münasebetile üç maç için eybenziyor!. lulün 13 ünde Galatasaray takımını Diyor. Bedri Bey de onu müda Selâniğ'e davet etmiştir. Atina'daki Olimpiyakos ve Pan • faa ediyordu. dinaikos kulüpleri de hem Galata • 22 temmuz saray'ı, hem de Fener'i Atina'y» daKontes bilmem kim denen kadını vete karar vermişlerdir. bugün tanıdım. Annesile, babası içSelânik sergîsinin küşadında oramelere gittikleri zaman Bedri Bey da mühim spor müsabakalan yapı • onu odasında kabul etti. Sarışın ince lacaktır. Müsabakalar için bir Sırp vücutlü, güzel ve çok fettan bir şey! f utbol takımı ile ayrıca Olimpiyakos Bedri Beyle konuşurken velfecri takımı Selâniğ'e de davet edilmis okuyan göz leri mütemadiyen köşelerdir. Müsabakalar Galatasaray'ın de bucakta dolaşıyordu. Hatta bir da iştirakile turnuva halinde icra earalık Bedri Beye, annesile, baba sının yattıkları bitişik odanın ara kapısının kilitli olup olmadığını sordu. Delikanlı safiyane: Hayir, dedi, aramızda bir sır İstanbul Mmtakası Atletizm He> yok ki kilitli olsun!. yetinden: Senelik atletizm birincüikleri müKontes güldü. Çok güldü. sabakalarına iştirak edecek atlet Bedri Bey kendisine kibar ve zalerin esamisini kulüplerin azamî 4 rif bir kadın arkadaş bulduğu için eylul 931 tarihine kadar mmtakaya fevkalâde memnundu. göndermeleri mercudur. 25 temmuz Müsabakalar 100, 200, 400, 800, Bu akşam çok heyecanh bir gece 1500, 3000, 5000, 10.000, 110 metre geçirdim. Basıma gelenleri sormıyın. maniah, 4X100 bayrak. Uzun, yük Sabahın saat ikisine doğru hafif sek, üc adım, sırık, disk, cirit, gül • bir gürültü ile uyandım. Açık olan leden i balkonlu pencereden içeri bir gölge atladı. Bir müddet ayakta etrafı Paris 25 (A.A.) Sutopu (Wa dinledi. Tuvalet masasını, el çanta terpolo) Avrupa sampiyonluğu için sını ve beni karıştırdı. Sonra ayakyapılan tasfiye müsabakalarında Ma lannın ucuna basa basa öteki odaya car takımı Avusturya takımına sı • geçti. fıra karşı 13 sayı ile galip gelmiştir. Çıkıp giderken elinde Bedri Be Fransa ile îsveç, dört dörde be yin, babasının cüzdanları, annesinin elmasları vardı. Nasıl oldu bilmem Yuz metrede yeni bir rökor bu meçhul hırsız balkona ayağını aVancouver 24 (A.A.) 100 mettarken balkon kapağı vurdu. relik Sprint cihan rökorunun sahibi Bedri Bey uyandı. Hiç uyku ser olan Amerikan koşucularmdan Ed die Tolan, bu mesafeyi 10 saniye semliği göstermeden baştanbaşa si3/10 da katetmek suretile bizzat yahlar giyinmiş gölgeyi belinden kendi rökorunu kırmıştır. yakaladı. Gürültüye, patırtıya o kattaki hizmetkârlar ve müşterilerle beraber annesi, babası da koşup geldiler. Isıklar açıhnca hırsızın hüviyeti meydana çıktı. Kim olsa beğenirsiniz.. O zarif ve güzel kontes bilmem [Ağusto$ ve eylul ayları zarfmda kim değil mi bilumum mekteplerde kayıt ve kabul Bedri ile ailesi orada çok kala muamelesine baslamr. Mt/hterem kamadan döndüler. Sahibim hırsızı yarilerimize bir kolayhk olmafa «z«re kalamış, annesinin elmaslarını, ba her gün meücuf mehteolttrimixden basının paralarını geri almış olmakbir kaçımn kayıt ve kabul şartlatmt „ tan hiç te memnun değildi. neşre devam ediyoruz. istanbul Ziraat, Yolda için için şu sözleri tekrar Darüsşafaka, Hava Makinist, Yükedip durdu: sek Baytar, Askerî Tıbbiye, Yük Keski hepsi gitseydi de, bu ilk sek Orman, Zonsm^dak Maden Mesaskımda inkisara uğramasaydım! lek, Ebe, Terzilik, Muallim mektepAHMET HİDAYET leri, Yüksek Deniz Ticaret, Mülkiye, Kabataş, Yüksek Mühendis, Edirne San'atlar ve Bursa Ziraat mekteplerinin kayıt ve kabul şartları bundan evvelki nüshalarımızda münderiç • f«r.] Galatasaray'ı Selâniğ'e davet ediyorlar Atletizm birincilik müsabakaları başlıyor Sıfıra karşı 13 gol Mekteplere Nasıl gîrilir ? Diyarbekir'de 12 yaşında bir çocuk iki Ankara Adliye meslek mektebi arkadaşım yaraladı Talibin yaşı on seklzden aşağı ve otuz Haricî istatistik bflrosu Ticaret Müdiriyetinde 12 kisilik bir istatistik bürosu teşkil edilmiştir. Bu büro ithalât ve ihracatımızın cins, miktar ve kıymetleri hakkında her on günde bir bülten çıkaracak ve iktisadî vaziyeti tktisat Vekâletine bir raporla bildirecektir. Diyarbekir Vilâyeti Defterdarı Nazım Beyin köşkünde, Beledive reisi doktor Gafur Nüzhet Beyin 12 yaşında bulunan oğlu, av ti' l " i tüe Polis müdürü Sait Beyin 10 yaşla • rında bulunan kızı Firuzan'la, Ab dürrahman Çelebinin ayni yaştaki kızı Safiye'yi gözlerinden tehlikeli bir surette yaralamıştır. Vak'a şu şekilde cereyan etmiştir: Polis müdürü Sait ve Belediye reisi doktor Gafur Nüzhet F«" ; n ai • Ieleri Defterdar Nazım Beyin köş künde misafir bulunuyorlarmış. Bu esnada Gafur Beyin küçük oğlu yukarı odada asıh bulunan av tüfeğini bir fişekle beraber, kimsenin haberi olmadan alarak dısarıya çıkmıs. ve o esnada oynamakta bulunan Sait Beyle Abdürrahman Çelebinin kız larının yanına gelerek: Teslim olunuz sizi öldüreceğim demiş. Kızların kacmasına ve cevap vermesine imkân bırakmadan elindeki av tüfeğini hemen ateş ederek kızların gözlerini yüzlerini yarala mıştır. Yaralılar Nümune hastanesinde tahtı tedaviye alınmışlardır. (Diyarbekir) beşten yukan olmamalıdır. Idadi ve Orta mektep veya bunlara muadil mektep mezunları ile Lise seklzlnci sınıfı ikmal edenler lmtihasız, iki sene mahkeme başkitabetinde ve beş sene zabıt kitabetinde bulunanlar, malumatı hu kukive. kitabet. hesaptan. ,lşbu şeraitl haiz olmıyanlar. Kitabet. edebiyat, hesap malumatı medeniye ve iktisadlye umumî tarih ve coğrafyadan imtlhana tâbidir. Talıplerin 30 eylul tarihine kadar zirde gösterüen vesaik ile mektep idaresine veya bulundukları yer müddeiumumilüclerine müracaat etmeleri lâzımdır. Mektep şehadetnamesi veya tasdiknamesi. memurivette ise beraetl zlmmet mazbatası, sıhhat raporu, hüviyet cüzdanı, hüsnuhal varakası, hâlen asker lıkle alâkası olmadı|ına dair vesaik, uç adet 9V12 eb'admda fotoğraf, tedrisata baslandıktan sonra kayıt ve kabul muamelesi yapılacağmdan taliplerin müra caatlerini tacil etmeleri icabeder. Avrupa ittihadı İBirinci sahifeden mabaii) Kelat 25 (A.A.) Bu sabah Kelat havalisinde bir çok şiddetli zelzeleler olmuştur. Bir çok evler yı kılmışbr. Belucistan'da zelzele Maliye Mösteşarı Fransa'da Marsilya 25 (A.A.) Türkiye Maliye Müsteşarı AIi Rıza Bey, 1talia vapurile buraya gelmiştir. Mumaileyh Paris'e gitmektedir. Uzaktan yazan makineler Berlin 25 (A.A.) Almanya posta, telgraf ve telefon idaresi, tahdidi teslihat konferansı münasebetile, hususî müc.reselerde yapılan tecrübeleri muvaffakiyetle neticelenmiş oIan uzaktan yazan makineler sisteminin kiişat resmini icra tatavru • rundadır. Tecrübeler, telgraflann daha iyi ve daha sür'atle naklinin temin edileceğini ümit ettirmeğe müsaittir. RusyaLehistan ademi tecavOz misakı Varşova 25 (A.A.) M. Patek, Varçova'ya avdet etmek üzere Moskova'dan hareket etmiştir Mumai leyh hareketinden evvel M. Litvinof ile görüşmüş ve Varşova mehafi linin söylediklerine bakılırsa, mu • maileyhe iki memleket arasında bir ademi tecavüz misakına müteallik bir proje tevdi eylemiştir. Vekili Tevfik Rüştü Bey bugünkü ekspresle refakatinde Hariciye Vekâleti kalezni mahsus müdürii Kemal Aziz Bey bulunduğu halde Cenevre'ye gidecektir. Tevfik Rüştü Bey dün Yalo va'ya giderek Gazi Hz. ine arzı veda etmiş ve akşamı şehrimize avdet etmiştir. Avrupa Birliği komisyonu Cenevre 24 (A. A.) 31 ağustosta içtimaa davet edilen Avrupa Birliği komisyonunun içtima devresine ait hazırlıklarda bu Iunmak üzere iktisatçılardan ve maliyecilerden mürekkep iki komite bugün toplanmıştır. Bu toplantı Cenevre'de açılacak içtima devresinin başlangıcını teşkil etmektedir. ASKERLİK IŞLERt "^ Tam ehliyetnameli kısa hizmetlilere tstanbul Vilâyetinden: 322326 (dahil) ve bunlarla muameleye tâbi piyade, levazım, sanayii «Bandırma» vapurunun süvarisi Osman Bey, Sultanahmet meyda • harbiye sınıflarma mensup olan kınında dolasmakta iken birdenbire ü sa hizmetlerden tam ehliyetnameyi zerine bir fenalık gelmis ve yere dühaiz olanlar 1 eylul 931 tarihinde haserek vefat etmiştir. zırlık kıt'alarma sevkedileceklerin Zabıta tabibi tarafından yapılan den yevmi mezkurdan evvel bu efenmuayene neticesinde cesedinin raordilerin şubelerine müracaat eylenaega nakline lüzum görülmüftür. , leri ilân olunur. Bir kaptan fOc'eten öldö Gene kızlarımıza parlak ve emnlyetll bir istikbal hazırlıyan mektebe yeni talebe kabul edilecektir Tahsil müddeti iki bucuk senedir. Mektep leylî ve meccanidlr. Talebenin iskân. iaşesi giyinmeleri Hilâliahmer Cemiyeti tarafmdan temin edilir Ve ayrıca kâfi miktar aarçlık verillr. Kabul şartlan: Türkiye Cumhuriyeti tabaasından bu Iunmak. 18 yaşmdan aşagı 30 yasmdan yukarı olmamak. evli olmamak, sıhhati iyi olmak (sıhhî muayene mektepte yapılır>, ilk tahsili ikmal edenler imtihanla orta tahsili ikmal edenler imtihanaz kabul edilir. Tahsil esnasında hastalıktan gayrl bir sebeple mektebi terkedenler ve şehadetname aldıktan sonra beş senelik mecburî hizmeti ifa etmiyenler tahsil masrafmı ödiyeceklerine dair noterden musaddak bir taahhütname vereceklerdlr. Mecburî hizmet esnasında evlenemezler. Bu şartalrı haiz olan hanımlann hüviyet cüzdanı, aşı ve mektep sehadetnamelerini ve mahallesinden hüsnuhal ilmühaberİD* beraberine alarak 15 eylule kadar Aksaray Haseki caddesinde mekteblmlae mflracaaUeri lâzımdır. Hilâliahmer hasta bakıcılık mektebi

Bu sayıdan diğer sayfalar: